M. Meclisi B : 127 kâr etmiş, memleket için bu kadar büyük bir yatırım kaynağı yaratmıştır. Oysa, A. P. ikti­ dara gelmiş ve 1965 - 1966 yıllarında, iki yıl içinde, bu işletme toplam olaraık 200 milyon li­ raya yakın zarar etmiştir. Bunun da bedelini halk ödemiştir. C. II. P. iktidarı zamanında işçi ücretleri yüzde yüze yakın arttığı halde 40 milyon lira kâra geçirilen bir işletme, A. P. iktidarı gel­ dikten sonra, iki yıl içinde işçi ücretlerini an­ cak % 25 - 30 kadar artırdığı halde, neden 200 milyon liraya yakın zarar etmiş ve bu yüz­ den kömür ücretlerine müteaddit zamlar ya­ pılmıştır ? DEVLET BAKANI SEYFÎ ÖZTÜRK (Es­ kişehir) - 90 milyon işçi ücreti zammı var. BÜLENT ECEVIT (Devamla) — Sayın Ba­ kan bir müdahalede bulunarak işçi ücretleri­ ne yapılan zamlardan bahsettiler ve bunu bir gerekçe olarak gösterdiler. İşçi ücretlerine ya­ pılan zamla işletmenin zararı nispetsizdir. Kal­ dı ki, Zonguldak'taki işçi meselâ Almanya, Belçika madenlerine gidip çalıştığı vakit Zon­ guldak'ta aldığımdan 7 - 8 misli ücret almakta ama buna karşılık birkaç misli verim sağlıyabilmektedir. Demek ki mesele işletmecilikteki kusurlardır. Buküngü haliyle dâhi bizim Zon­ guldak'taki işçilerimizin aldığı ücretin o işçi Almanya'ya gittiği vakit 7 - 8 misli almakta ona rağmen oradaki işletme kâr eltmektedir: Demekki kaibaihat işçiye verilen kanuni hakkı olan Pazar yevmiyesinde değil kötü işletmeci­ likte ve o işletmeyi kötü işletmeye mahkûm eden partizanlıktadır. (Alkışlar) Bunun sorumlusu devletçilik değil, işçi de değil, A. P. iktidarıdır. Bunun sebebi, A. P. iktidarı zamanında, bu Devlet işletmesine, merkezi müdahalecili­ ğin ve partizanlık mikrobunun yeniden gir­ miş olmasıdır. Eğer işçiler, yönetime katılma ve kârdan ve verim artışından pay alma hakkını gereği gibi kullanabilmelerdi kullanma imkânını bulabilselördi, bu müdahaleciliğin de, partizan­ lığın da karşısına, herkesten önce, A. P. işçi­ ler de dâhil olmak üzere, işletmenin işçileri dikileceklerdi. «Bu müdahalelerle ve partizan­ lıkla işletmeyi zarara sokuyor, bizim de kazan­ cımızı baltalıyorsunuz» diyeceklerdi. 28 . 6 . 1967 O : 1 Devlet işletmelerinde bunu demek imkânını, partizanlığa ve merkezden müdahalelere kar­ şı direnme imkânını işçilere vermemek içindir ki, A. P. iktidarı 440 sayılı Kanunun demokra­ tik hükümlerinin gereği ;gi)bi uygulanmasına razı olamamaktadır.Geniş bir Devlet kesiminin en büyük sakın­ cası, kötü niyetli bir iktidar elinde, bir siya­ sal baskı ve rüşvet aracı, bir siyasal güc kay­ nağı haline getirilelbilmesidir. A. P. iktidarı, Devlet sektörümü işte bu şekilde kullanmakta, bu şekilde istisimar etmekte, üstelik, özel te­ şebbüsü besleyici bir kaynak haline getirmekte­ dir. C. H. P. iktidarı ise, geniş bir Devlet kesi­ minin siyasal sakıncalarını, demokrasi için ta­ şıyabileceği tehlikeleri gidermek üzere, Devlet kesiminde işletmeciliği âzami ölçüde demokrat'ize etmek kararındadır. işte, demokrasi söızünü dilinden düşürmiyen Sayın Demire!'in devletçilik konusundaki şntidemokraıtik tutumuyla, C. H. P. nin demokratik tutumu arasındaki fark... Ortanın solunda bir C. H. P. devletçiliği, teşebbüs özgürlüğünün asla karşısında olmadı­ ğı gibi, Devlet kapitalizmi anlayışından da çok uzaktır. Ortanın solunda bir C. H. P. için devletçilik, bir amaç değil, bir araçtır : Halk­ çılığın, halka hizmetin bir aracıdır; demokra­ tik plânlamanın ve özel kesimi demokratik yollardan plân amaçlarına yöneltmenin bir aracıdır; sosyal addet içinde hızlı kalkınmanın bir aracıdır. A. P. elinde ise Devlet kesimi, antidemok­ ratik bir baskı aracıdır; bir partizanlık ara­ cıdır, Devlet ve halk sırtından fert z engini et­ me aracıdır. A. P., iktidara geldikten sonra, Devlet ke­ siminden böyle bir araç olarak istifade etmenin, onu bu şekilde istismar etmenin tadına var­ dığı içindir ki, şimdi, karma ekonomiyi geçici olarak kaibul etme tezini bir yana bırakmış ve sürekli bir düzen olarak benimser hale gelmiş­ tir. Üstelik buna karma teşebbüsçülüğü de eklemişi tir. Devlet kesimi gilbi öızei kesimin de, bir öl­ çüde demokratize edilmesinin faydasına inan­ maktayım. Buna, özellikle, sermaye piyasa­ sını geliıştirebilmıek için ihtiyaç vardır. — 482 —