M. G. Konseyi B : 118 Sendikalar üzerindeki Devletin idarî ve malî de­ netimi ile gelir ve giderleri, üye aidatının sendikaya ödenme şekli kanunla düzenlenir. Sendikalar gelirlerini amaçları dışında kullana­ mazlar; tüm gelirlerini Devlet bankalarında muhafa­ za ederler. BAŞKAN — 52 nci madde üzerinde söz almak isteyen?.. Yoktur. Maddeyi oyluyorum : Kabul edenler... Etmeyen­ ler... Kabul edilmiştir. 53 üncü maddeyi okutuyorum : VI. Toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt A. Toplu iş sözleşmesi hakkı MADDE 53. — işçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler. Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir. Aynı işyerinde, aynı dönem için, birden fazla top­ lu ıiş sözleşmesi yapılamaz ve uygulanamaz. BAŞKAN .— 53 üncü madde üzerinde söz almak isteyen var mı? Yoktur. Maddeyi oyluyorum : Kabul edenler... Etmeyen­ ler... Kabul edilmiştir. 54 üncü maddeyi okutuyorum : B. Grev hakkı ve lokavt MADDE 54. — Toplu iş sözleşmesinin yapılma­ sı sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve iş­ verenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kap­ sam ve istisnaları kanunla düzenlenir. Grev hakkı ve lokavt iyiniyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve millî serveti tahrip ede­ cek şekilde kullanılamaz. Grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendi­ kanın kasıth veya kusurlu1 hareketleri sonucu, grev uygulanan işyerinde sebep oldukları maddî zarardan sendika sorumludur. Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya ertelene­ bileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir. Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya erlendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun kararlan kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir. Yüksek Hakem Kurulunun kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir. — 353 18.10.1982 0:1 Siyasî amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, 'işyeri işgali, işi yavaş­ latma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz. Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları, gre­ ve katılanlar tarafından hiçbir şekilde engellenemez. BAŞKAN — Şimdi burada, grev esnasında yapı­ lan zararın, kusurlu hallerden dolayı vaki olarak za­ rarın sendikalar tarafından tazmin edileceği yazılı. Tabiî, bundan kasıt, herhalde, tahripten dolayı olsa gerek. Bu hususu açıklar mısınız HÂKİM TÜMGENERAL MUZAFFER BAŞKAYNAK (Anayasa Komisyonu Başkanı) — Sayın Başkanım, şimdi okunan 54 üncü maddenin üçüncü fık­ rasındaki «maddî zarar», greve katılan işçilerin veya sendikalann kastî veya kusurlu olarak yapmış ol­ dukları maddî zararları ihtiva etmektedir. Yoksa, o fabrika veya işyerinin grev nedeniyle çalışamaz du­ rumda kalması halindeki zarar ve ziyam murat et­ memektedir. BAŞKAN — İşyerinde bulunan makinelerin bir ay, iki ay müddetle çalışmamasından mütevellit pas­ lanması veya başka türlü bir zarar kastedilmiyor ve­ ya bundan dolayı müessesenin ekonomik zararı kas­ tedilmiyor, kasıtlı olarak, kusurlu olarak tahribat ya­ pılması kastediliyor. HÂKİM TÜMGENERAL MUZAFFER BAŞKAYNAK (Anayasa Komisyonu Başkam) — Sayın Başkanım, tatbikatta görülmüştür ki, işçiler greve git­ tiklerinde, çalıştıkları işyerlerini kasten tahrip etmek­ tedirler, yıkıp yakmaktadırlar. Bu nedene dayalı olarak, bu zararlar, tazmin edile­ cektir; yoksa, o işyerinin çalışmamasından dolayı malî bakımdan bir zarara uğramaktadır, bu zarar söz konusu değildir kanısındayız. Çünkü, bir yerde bu, karşılıklı iş barışına dayalı veya karşılıklı çalışma ko­ şullarına, sosyal koşullara dayalı bir grev konusudur; bu hâsıl olmak için grev yapılmıştır. O nedenle, grevin neticesinde o fabrikanın çalış­ maması işyeri sahibinin zararına sebebiyet veriyorsa, işçiler veya sendikalar bunu tazminle yükümlü değil­ dir. O sendikalar veya işçiler, yıkıp yakmak gibi, gre­ vin amacı dışındaki birtakım maddî zararlar husule getirmiş ise onu tazmin edecekler. BAŞKAN — Buyurun. HAVA HÂKİM KIDEMLİ ALBAY ZEKÎ GÜN­ GÖR (Anayasa Komisyonu Üyesi) -^ Doktrinde, za­ rar; «gerçek zarar, muhtemel zarar» diye ikiye ay­ rılır. Buradaki gerçek zarar, maddî zarardır; muhte-