M. Meclisi B : 65 nezaret etme havası verilmesi bakımından baş­ hekimler için hastane çevresinde lojman inşa edilmelidir. Muhterem milletvekilleri, Koruyucu sağlık hizmetlerinin plân hedefle­ rinin öngördüğü seviyede gerçekleştiri]enleme­ sinin ve bulaşıcı salgın hastalıklarının daima ve her an patlak vermesi sebeplerinin başında çev­ re sağlığı meselesi gelir. Bu, Türkiye'de bir Devlet meselesi olarak ortada bulunmaktadır. Sağlık altyapı hizmetleri yalnız sağlık Bakanlı­ ğının başaracağı bir problem değildir. İlgili bakanlıklarla ve kamu kuruluşlarıyle müşterek ve koordone bir çalışma isteyen bir husustur. Altyapı hizmetlerinin çok ağır.. BAŞKAN — Sayın Çiloğlu, birinci görüşme müddetiniz sona ermiştir, tahmin ediyorum ikin­ ci müddetinizi de kullanacaksınız? 10 dakika ilâve ediyorum, buyurun. SÜLEYMAN ÇİLOÜLU (Devamla) — Alt­ yapı hizmetlerinin bir tempo ile tahakkuku yü­ zünden sosyalizasyon bölgesindeki sağlık hiz­ metlerinin ifası dahi aksamaktadır. İçme sular], kanalizasyon ve lâğım tesisleri gıda kontrolü ile her türlü saniter tedbirlerin memleketimizde ne kadar nıoksian olduğu izahtan varestedir. Som on yılda verem'in, cüzzaım'ım, bulaşıcı barsak has­ talıklarının, kızamık ve diğerlerinim sosyo - eko­ nomik önden ^cemiyette yaptığı tahribat çok büyüktür. Bu hususlar üzerine ciddiyetle eğil­ mek, gerçekçi kısa ve uzun vadeli programlar hazırlayarak Bakanlık ibu konuları devlet mese­ lesi haline getirmelidir. Verem ve sıtma ile sis­ temli bir şekilde teşkilâtlanarak yapılan müca­ dele başarıya ulaşmıştır. Trahom, cüzzam ve fremgi'de yapılan umumî tarama ve tespitlerle kontrol altına alınabilmiştir. Buna mukabil bu­ laşıcı barsak hastalıklarından tifo, paratifo, paratziter ve benzeri hastalıklar ile kızamık, polioimiyeliit ve sanlık gibi bulaşıcı hastalıklar­ la mücadele arz uedilen seviyede değildir. Bir sisteme de bağlanmamıştır. Som seneler içinde kesif ışehirleşme ve sanayileşmenin getirdiği ha­ va kirlenmesi ve çevre kirlenmesi, hijyenik şart­ ların bozulması gibi problemlıer hal çaresi bek­ lemektedir, Bakanlığın ilgili kuruluşlarla ge­ rekli şekilde müşterek çalışmalara girmesini beklemekteyiz. Bugün Ankara'nın, yarın baş­ ka vilâyetlerin sağlığa zararlı kirli havasından 22 , 2 . 1973 0 : 2 korunmak ve sebepleriyle mücadele etmek bir­ takım gayri resmî kuruluşların vazifesi olamaz. Bu husus evvelemirde Sağlık Bakanlığının ve hükümetlerin vazifesidir. Hükümetler ıbu mese­ leye sahip çıkmaya mecburdur. Kısaca «Temiz su, temiz hava ve temiz gıda» temini şartlarını tahakkuk ettirmek suretiyle birçok koruyucu sağlık hizmetlerini yapmış olacağız. Klorlama tesislerini ve gıda kontrolü hizmetleri için hak sağlık laboratuvarlarmı, enterobakteri teşhis ünitelerini kâfi seviyeye çıkarmaya, personel vıe malzeme yönünden takviye etmeye mecbu­ ruz. Romatizma! kalp hastalıkları, damar ve kromer hastalıkları ile diyabetik hastalıkların ekomıoımik ve sosyal hayatımuzda yaptığı tahribatım ölçüsü resmî istatistikî rakamlarla tespit edile­ memiş olmakla beraber fevkalâde büyüktür. Bu hastalıklarla ilgili sağlık üniteleri Türkiye'de kifayetsizdir. Uğranılan can kaybı ve dışarıya harcanan dövizin miktarı hakkında fazla iza­ hata lüzum yoktur kanaatindeyim. Bu itibarla ciddî hizmetler görecek ünitelere şiddetle ihti­ yaç vardır. Kanser âfetinin milletimiz için arz lettiği tehlike izahtan varestedir. Yurdumuzda 150 bin civarında kanser vakası tespit edile­ bilmiş ve senede 75 bin kişi kanserden ölmüştür. Tıp sahasındaki gelişmeler yanında cemiyet­ lerin s'osıyo - ekonomik ve kültürel yönden hızla gelişmeleri bulaşıcı hastalıkları azaltmış, buna mukabil kalp ve damar hastalıklarıyle kanser­ den ölenler beynelmilel ölüm sebepleri listesi­ nin başında yer almıştır. Kanserin em çok 30 ilâ 60 yaş arasmdaJki kimselerde daha fazla görlülmesi meselenin vahametimi daha açık gös­ termektedir. Bu bakımdan kanser ille gerek teş­ his ve gerekse tedavi safhasında ciddî mücade­ leye ihtiyaç vardır. Kanserde en mühim husus erkem teşhis ve zamanımfda tedavidir. Halem An­ kara'da 300 yataklı bir tek kanser hastanemiz vardır. Geçenlerde İstanbul ve Ankara'da 500 <er yataklı iki Onkoloji hastanesinin daha te­ melinim atıldığını miemnuniyetle öğrenmiş bulu­ nuyoruz. Bakanlığın kanserle savaş dispanserle­ rine de ehemmiyet vermesini bekliyoruz. Mev­ cut ve yapılmakta olan Onkoloji hastanelerin­ de kullanılmak üzere mutlaka Radyum tedavi cihazlarının ve kanseri erken teşhis ve tayin­ de fevkalâde yararlı olan Skemin (iScanmig) tıbbî cihazının satınalınımaısı lâzımdır. — 738 —