ÜNİTE 1: Kültür ÜNİTE 2: Ekonomi ÜNİTE 3: Din ÜNİTE 4: Aile, Ataerkillik ve Toplumsal Cinsiyet 1 ÜNİTE 5: Siyaset ÜNİTE 6: Toplumsal Tabakalaşma ve Eşitsizlik ÜNİTE 7: Medya ÜNİTE 8: Toplum 0888 228 22 22 WWW.22KASİMYAYİNLARİ.COM 1 Dersin Adı : Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar Dersin Kodu : SOS103U Dersin Dönemi :Güz 2 Dersin Kredisi :5 Dersin Soru Sayısı : 20 Ara Sınav Sorumlu Üniteler : 1-4 Dönem Sonu Sınavı Sorumlu Üniteleri: 1-8 0888 228 22 22 WWW.22KASİMYAYİNLARİ.COM 2 ÜNİTE:1 Deha, insanın kendi ateşini kendi yakmasıdır. Kültür Örnek Soru Yaşadığı çağın ruhuna uygun bir din, bir "insanlık dini" geliştirmeye çalışmış olan kurarncı aşağıdakilerden hangisidir? A - A. Comte B - L Feurbach C - D.Hume J.Foster D - Saint- Simon E - K. Marx Doğru Cevap: A Kültürün insan-doğa ilişkisi bağlamındaki yerini tanımlamak. Kültür, öncelikle insanın, kendi varlığı üzerine düşünme etkinliklerinin sonucunda, ölümsüzlüğü arayış arzusunun güdümüyle doğayı dönüştürerek ürettiği bütün nesne, değer, olgu, kullanım, kural ve örgütlenme biçimlerinin tamamını içeren genel bir kavramdır. Aydınlanma Çağı: Orta Çağda dinsel konumda olan insanı, doğasında özgürlük olan ve kendi başına var olma hakkına sahip bir varlık olarak kavramsallaştıran felsefi yaklaşımdır. Yanlışlanabilir insan aklının üstünlüğünü ilan ederek 1789 Fransız Devriminin düşünsel temellerini hazırlayan düşünce bağlamıdır. Norm: Yaptırım olan toplumsal kuraldır. Edword B. Tylor: Evrimciliğin ilk ve en önemli temsicilerinden olan Tylor, aynı zamanda antropolojinin konusunun kültür olduğunu belirten ilk bilim insanıdır. Kültürü bir dönemin ya da toplumsal bir grubun yaşam biçimi olarak tanımlar. 0888 228 22 22 WWW.22KASİMYAYİNLARİ.COM 3 3 Etnik - merkezcilik: Bireyin diğer kültürleri yorumlarken kendi kültürünü dikkate alması, yüceltmesi ve diğerlerini aşağılamasıdır. Bronislav Malinowski: Antropolojik yaklaşımda işlevsel yaklaşımın en önemli temsilcisidir. Her biyolojik ihtiyaç bir küresel sisteme yol açar. Rad cliffe - Brown: Yapısalcı - işlevselci ekolün kurucusudur. Din, sanat, hukuk gibi kurumların bir kültürün anlaşılmasında merkezi rol oynadıklarını kabul eder. Genel olarak yapısalcılara göre kültür, temelde yatan bir düşünce kalıbının ürünüdür. Claude Levi - Strauss: Yapısalcı antropoloji yaklaşımının kurucularındandır. Kültürler arasında hiyerarşik bir sı ralama yapılamayacağını , kültür olgularının kendi anlam bağlamlarında değerlendirilmeleri gerektiğini ileri sürer. Bu dönüştürme etkinliklerinin tamamı, kültür adını verdiğimiz birikimi oluşturur. Kültür kavramının anlamı üzerine çok boyutlu bir bakışa sahip olmak. Kültür, gündelik yaşamda sıklıkla kullandığımız ancak anlamı üzerine pek düşünmediğimiz bir kavramdır. Bu nedenle, kültür kavramı birçok anlama gelecek bir şekilde kullanılır olmuştur. Bu ünitede, kültür kavramının sadece gündelik yaşamda sıklıkla kullandığımız şekilde ‘kültürlü olmak’ ya da ‘kültürel etkinlikler’ anlamında değil, bunların ötesinde, insanın kendi varlığını kodlama çabasının ürünü olan her şeyin toplamı olarak görebileceğiz. Kültür olgusu genellikle sanatla özdeşleştirilir. Oysa sanat, kültürün sadece bir boyutudur. Gündelik yaşamın her ögesi, toplumsal yaşamın her parçası, insanın her edimi aslında kültür üretimidir. Sanat bunun en incelmiş ve simgesel anlamda soyut anlatımına verilen addır. Örnek Soru Aşağıdakilerden hangisi insanlık tarihindeki toplumsal tabakalaşma sistemlerinden biri değildir? A - Sosyal sınıflar B - Kölelik sistemi C - Kast sistemi D - Toplumsal hareketlilik E - Feodalitede görülen toprak mülkiyetine dayalı sistem Doğru Cevap: D 0888 228 22 22 WWW.22KASİMYAYİNLARİ.COM 4 4 Kültürün bilgiyle ilişkisini toplumsal bağlamda açıklamak. Kültür, insan ve nesneler arasında bir ilişkiden doğar. Kendini düşünebilen bir canlı olan insan, çevresindeki nesnelerin doğasını da anlamaya çalışır. Sosyolojik kültür: Bir toplumun eğitim, sanat, teknoloji, hukuk, siyaset gibi temel alanlarda maddi ve maddi olmayan tüm birikimlerini kapsar. Hegemonya: Bir toplumda hakim sınıf ya da yönetici sınıfın iktidarını doğal ve meşru göstermesi, kendi sınıfsal çıkarlarını evrensel çıkarlar olarak ifade etmesi durumudur. Antonio Gramsci tarafından formüle edilmiştir. Louis Aithusser: Marksist yapısalcı düşünür. Ideolojiyi bir toplumun yeniden üretim süreci olarak kavramsallaştırmıştır. Gelenek: Geçmişe ait pratik ve değerleri tanımlamak için kullanılan bir sözcüktür. Sadece geçmişle değil bugün ve gelecekle de ilgilidir. Adetler: Uzun bir zaman boyunca tekrar edilen, kurumsallaşmış toplumsal alışkanlıklar olarak tanımlanabilir. Örfler: Bir toplumdaki ahlak ve terbiye standartlarını belirleyen temel kuralları oluşturmaktadır. Değişmeyi ifade ederler. Bilgi: Bilen özneyle bilinen nesne arasındaki ilişkidir. Epistemoloji: Bilginin niteliği üzerine düşünme alanına denir. Sofistler: Bilgi üzerine en eski felsefi tartışmaları yapmışi-ardır;Onlara göre, bilgi aranıp bulunacak bir hakikat olmaktan ziyade, insanın aklı ve gündelik pratikleri sayesinde oluşan, inşa edilen bir olgudur. Platon: Bilgiyi zaten doğada var olan, insan aklının keşfettiği ya da hatırladığı bir olgu olarak görmüştür. Alman Tarihçi Okulu: İnsan ve topluma dair olguların açıklanmasının soyut kavramlarla yapılamaya cağını, tarihsel ve kültürel bağlamda değerlendirilerek bütünlük içinde anlaşılacağını savunan, Almanya'da 19. yy içinde gelişen felsefe ve tarih yaklaşımıdır. Bazı yaklaşımlarda bilgi doğada mutlak ve evrensel bir şekilde bulunan ve insanın keşfettiği bir şey olarak düşünülürken, bazılarında insanın kendi deneyim, birikim ve tarihselliği bağlamında, öznelliğinden ürettiği bir olgu olarak kavramsallaştırılmıştır. 0888 228 22 22 WWW.22KASİMYAYİNLARİ.COM 5 5