Din, sözlükte itaat, hesap, sorumluluk ve hüküm anlamlarına gelir. Terim olarak din, akıl sahibi insanları kendi özgür iradeleriyle iyiye ve doğruya yönelten ve onların mutluluğunu amaçlayan kurallar bütünüdür. İnsanlık tarihi çeşitli yönleriyle incelendiğinde, insanın yaşadığına dair bilgilere ulaşılan her zaman ve mekânda din gerçeği ile karşılaşılmaktadır. Örneğin, arkeolojik kazılardan elde edilen bilgiler, ilahî kitaplar, diğer yazılı kaynaklar ve toplumların kültürlerinde yoğun olarak dinî motifler bulunmaktadır. Nitekim Kur’an’da, tarihin her döneminde dinin var olduğu şöyle ifade edilmiştir: “...Her millet için mutlaka bir uyarıcı (peygamber) bulunmuştur.” Monoteizm (Tek Tanrıcılık), Tanrı’nın varlığı ve birliğini savunup eşi ve benzeri bulunmadığına inanmaya monoteizm veya tek tanrıcılık denir. Tek tanrıcılığın İslam düşüncesindeki karşılığı Allah’ı birlemek anlamına gelen tevhittir. Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam, vahye dayalı dinler olup tek tanrı inancına sahiptir. Politeizm (Çok Tanrıcılık), birçok tanrının varlığına inanmak demektir. Politeizme göre evrende birden fazla tanrı vardır ve bu tanrıların farklı görevleri bulunmaktadır. Eski Yunan, Mısır, Roma ve İslam öncesi Arap Yarımadası nda çok ’ tanrıcılık yaygındı Gnostisizm (Gizemcilik), başta Tanrı olmak üzere tüm varlığa ve olaylara ilişkin gerçek bilginin kaynağı vahiy ve akıl olmayıp sadece keşif ve ilhamdır. Agnostisizm (Bilinemezcilik), Tanrı’nın varlığının bilinemez olduğunu ileri süren bir akımdır. İnsan zihninin hiçbir metafizik gerçeği bilemeyeceğini söyleyen agnostikler, Tanrı inancı konusunda tarafsız kalmayı tercih etmişlerdir. Ateizm (Tanrıtanımazlık), Tanrı’nın varlığını reddetmek ve Tanrı yokmuş gibi davranmaktır.