18022015_cdn/parasedol-pediatrik-eliksir-93e1 kisa

advertisement
KIsA ünüN rİr,cİsi
1. BEŞERI TIBBI URUNUN ADI
PARASEDOL pediatrik eliksir
2.
KALİTATİF
ve
KANTİTAIİr nir,nşivı
Etkin madde:
Bir ölçek (5 ml), l20 mgparasetamol içerir.
Yardımcr maddeler:
Etil alkol (%96)
Glikoz
Propilen glikol
M eti lp arüi droksi b eıızo at
500 mg
1000 mg
750 mg
Prop ilp arahidroksi b erzo at
Ponceau 4R
3.50 mg
1.35 mg
0.25 mg
Diğer yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.
2.
FARMASÖTİK
Eliksir
ronıı
Krrmızı renkli fuambuaz kokulu berrak sıvı.
4.
KLINIK OZELLIKLER
4.1.
Terapötik endikasyonlar
Çocuklarda hafif ve orta şiddetli ağnlar ile ateşin semptomatik tedavisinde endikedir.
4.2.Pozo|oji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
1-6 yaşa kadar: 5-l0 ml (1-2 ölçek; 120-240 mg parasetamol)
3 ay-I yaşa kadar : 2.5 -5 ml (I l2-| ölçek; 60-120 mg parasetamol).
3 ayn altındaki bebekler: 2. ayda aşl sonrasl ateş görülen bebeklere 2.5 ml (1/2 ölçek)lik bir
doz uygundur. iki ayın altındaki bebeklerde kullanılmamalıdır.
Bu pediatrik dozlar, her doz arasında 4 saati veya daha uzun aralık bırakılarak günde 4 kez
Maksimum günlük doz 10-15 mdke bölünmüş dozlar halinde 60 mg /kg'dır. Alkol alan
kişilerde hepatoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2 gramı aşmamasl
gerekir.
t
Hekim önerisi olmadan 3 ardışık günden daha uzun kullanılmamalıdır.
Uygulama şekli:
oral olarak uygulanır. PARASEDoL'ün koyu kıvamı ilacın kaşıktan döktilmesini önler ve
daha kolay uygulanmasını sağlar.
özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Karaciğer yetmezliği:
Şiddetli karaciğer yetmezliği (Child Pugh kategorisi > 9) olan hastalarda kontrendikedir.
Hafif ve orta şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalarda doktor önerisi ile dikkatli
kullanılmalıdır.
Böbrek yetmezliği:
orta şiddetli ve şiddetli böbrek yetmezliğinde dikkatli kullanılmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Bkz:Pozoloji, uygulama sıklığı ve süresi
Geriyatrik popülasyon:
Farmasötik form itibariyle bu yaş; grubuna ait veri bulunmamaktadır.
Parasetamol zinde-hareketli yaşlılarda erişkinlerdeki dozlam şemasl ile uygulanabilir.
Düşkün, hareketsiz yaşlılarda ise doz azalıİılma|ı, doz|am aralığı uzatılmalıdır.
4.3.
Kontrendikasyonlar
Parasetamol ya da diğer bileşenlerden herhangi birine aşın duyarlılık,
Şiddetli karaciğer (Child-Pugh kategorisi > 9) ve böbrek yetmezliği
4.4. öze|kullanım uyarrlarr ve önlemleri
Anemisi olanlar, akciğer hastalan, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda
doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır. onceden mevcut hepatik hastalığı bulunan
hastalar için, yüksek dozda Veya uzun süreli tedaviler esnasında periyodik aralıklarla
karaciğer fonksiyon tetkikleri yapmak gerekebilir. Böbrek yetmezllği (kreatinin klerensi < 10
ml/dakika) halinde, doktorun parasetamol kullanımının yaratl risk oranlnr dikkatle
değerlendirmesi gerekir.
Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda kullanımın ilk
dozunda veya tekrarlayan doz|annda deride kızanklık, dökiintii veya bir deri reaksiyonu
oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılmasl Ve
kişi
Parasetamol ile deri reaksi
alternatif bir
bir daha bu ilacı Veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve
ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve
akut generalize ekzantematöz püsti.iloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlanna neden
olabilmektedir.
Doz ayar|aması yapılmalı ve hasta kesintisiz izlenmelidir.
2
Kronik kullanımda rutin günlük doz|arda ve akut yüksek dozlarda karaciğer hasarına neden
olabilir.
Hepatotoksisite riskinden öttirü, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksek doz|arda ya da
daha uzun süreli alınmamalıdır. Hafif veya orta şiddette karaciğer yetmezliği (Child-Pugh
kategorisi <9) olan hastalar parasetamolü dikkatli kull anmalıdırlar.
Terapötik doz|arda parasetamol uygulaması sırasrnda serum alanin aminotransferaz (ALT)
dizeyı yükselebilir.
Terapötik doz|arda parasetamol ile hepatik oksidatif stresi artıran ve hepatik glutatyon
rczewini azaltan ilaçlann eşzamanlı kullanımı, alkolizm, sepsis veya diabetes mellitus gibi
çeşitli durumlar hepatik toksisite riskinde artışa yol açabilir.
Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliği olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Seyrek olarak
hemoliz vakalan görülebilir.
Yüksek dozlardaparasetamolün uzun süreli kullanılması böbrek hasanna neden olabilir.
Genelde, özellikle diğer analjeziklerle kombinasyon halinde kesintisiz parasetamol
kullanılması, kalıcı böbrek hasanna ve böbrek yetmezliği riskine (analjezlk nefropatisi) yol
açabilir.
Gilbert sendromu olan hastalann parasetamol kullanmasr, sanlık gibi klinik semptomlara ve
daha belirgin hiperbilirubinemiye neden olabilir. Bundan dolay, bu hastalar parasetamolü
dikkatli kullanmalıdırlar.
orta düzeyde alkol ile birlikte eşzamanlı parasetamol alınması, karaciğer toksisitesi riskinde
bir artışa yol açabilir. Alkolik karaciğer hastalannda dikkatli kullanılmalıdır.
Parasetamol içeren diğer ilaçlann
PARASEDoL ile eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
3 - 5 gün içinde yeni semptomlann oluşması ya da ağrının velveya ateşin aza|maması halinde,
hastalann parasetamol kullanmaya son vermesi ve bir doktora danışmasr önerilir.
Bu tıbbi üründe hacminin yolz, 'ij kadar alkol (etanol) vardır. Her 5 ml dozda 500 mg etanol
içerir. Alkol bağımlılığı olanlar için zarar|ı olabilir. Hamile veya emziren kadınlar, çocuklar
ve karaciğer hastalığı ya da epilepsi gibi yüksek risk grubundaki hastalar için dikkate
alınmalıdır.
Eğer daha önceden doktorunuz tarafindan bazı şekerlere karşı intoleransrnız
söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
gecikmiş) sebebiyet verebilir.
içeriğinde bulunan propilen glikol, alkol benzeri semptomlara neden olabilir.
PARAS ED oL ponceau i çermektedir. Al
erj
ik reaksiyonl ara sebep olabilir.
3
olduğu
4.5. Diğer
tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaş emilmesine ve
dolaysıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına neden olabilir.
Metoklopramid gıbi mide boşalmasını hız|andıran ilaçlar, parasetamolün daha hızlı
emilmesine ve dolaysıyla parasetamolün etkisinin dahahız|ı başlamasına neden olabilir.
Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin,karbamazepin, vb.)
veya rifampisin gibi karaciğerde hepatik mikrozoma| erızim indüksiyonuna sebep olan
ilaçlann tek başına kullanıldığında zararsız o|an parasetamol dozlarıyla eşzamanlı kullanımı
karaciğer hasanna yol açabilir. Aşın alkol tiiketimi halinde, terapötik dozlarda bile
parasetamol alınması da karaciğer hasanna neden olabilir.
Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması, kloramt'enikolün
yanlanma ömrünü ızatab1lir ve dolayısıyla bu ilacın toksisite riskini artırabilir. Parasetamol
(veya metabolitleri), K vitaminine bağımlı koagülasyon faktörü sentezinde rol oynayan
enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin Veya kumarin ttirevleri arasındaki etkileşimler,
''uluslararası normalleştirilmiş oran'' (Intemational Normalized Ratio, INR) değerinde bir
artışa ve kanama riskinde bir artışa neden olabilir. Bundan dolayı, oral antikoagülan kullanan
hastalar, tıbbi denetim ve kontrol olmadan uzun süreli parasetamol kullanmamalıdır.
S-hidroksitriptamin (serotonin) tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron ve granisetron,
farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir.
Parasetamol ve azidotimidin (AZT - zidovudin) eşzamanlı kullanılması nötropeni eğilimini
artınr. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamo| AZT ile birlikte alınmamalıdır.
Birden fazla ağn kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılmasr önerilmektedir. Bunun
hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az kanıt vardlr Ve genelde istenmeyen
etkilerde artışa yol açmaktadır.
Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperidon ile artabilir ve kolestiramin ile
azalabilir.
St. John's Wort (Hypericum perforatum -san kantaron) parasetamolün kan düzeylerini
azaltabllir.
Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün emilim hızı aza|abl|ir.
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar
/
Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Parasetamolün doğurganlık üzerine etkisi olduğuna dair kanıt bulunmamaktadır.
4
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Gebelik dönemi
Parasetamol için, gebeliklerdemaruzkalmaya ilişkin yeterli klinik veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik i embriyona| l fotal gelişim / doğum ya da
doğum Soffasl gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zarar|ı etkiler olduğunu
göstermemektedir.
Parasetamolün gebelikte kullanım güvenliliği belirlenmemiştir. Parasetamol plasentadan
geçer ve maternal konsantrasyona benzer bir fotal konsantrasyona ulaşır. Bununla beraber,
parasetamolün insan gebeliğindeki güvenliliği ile ilgili epidemiyolojik kanıtlar bulunmaktadır.
Örneğin anne adaynın kısa süreli parasetamol kullanması teratojenik etki oluşfurmamıştır.
Laktasyon dönemi
Parasetamol anne sütiine geçer (650 mg oral dozun o/ol'inden daha azı). Ancak, emziren anne
taraflndan terapötik doz|ardakullanılmasının bebekte bir risk oluşturması beklenmez.
Üreme yeteneği/ Fertilite
Hayvanlard a yapılan kronik toksisite araştrrmalannda parasetamolün testiküler atrofiye neden
oldugu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir, insanlarda fertilite üzerindeki etkisini
araştıran çalışma bulunmamaktadır.
4.7. Arıç ve makine kullanrmr üzerindeki etkiler
Bazı hastalarda parasetamol kullanımına bağlı olarak baş dönmesi Veya somnolans
görülebilir. Parasetamol kullanan hastalann uyanık kalmalannı gerektiren faaliyetler sırasında
dikkatli olmalan gerekmektedir.
etkiler
Klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası yapılan araştırmalarda rapor edilen advers etkiler
aşağıdaki sıklık derecelerine göre listelenmiştir.
Çok yaygın Q1/10); yayglfl (>1/100 ila <1/10); yaygnolmayan (z1l1.000 ila <1/100); seyrek
(> 1/10.000 ila<lll.000); Çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerlerden hareketle
4.8. İstenmeyen
tahmin edilemiyor)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Enfeksiyon (%2.9)
Çok seyrek : Agranülo sitoz, tromb o sitopeni (izo|e bildirimler)
Bağışıklık sistemi hastalıkları/bozuklukları
Seyrek: Erupsiyon, ürtiker
Çok seyrek: Bronkospazm*, anafilaktik şok, alerji testi pozitif**, immün trombositoPeni***
5
Sinir sistemi hastalıkları/bozuklukları
Yaygın: Baş ağnsı (%s.l),baş dönmesi (% 3.5s), uyuklama (%6.97)' parestezi (%5.4)
Kulak ve iç kulak hastalıkları/bozuklukları
Yaygın olmayan: Denge bozukluğu (%1)
Vasküler hastalıklar/bozukluklar
Çok seyrek: Purpura
Solunum, göğüs bozukluklart ve mediyastinal hastalıklar/bozukluklar
Yaygın: Üst solunum yolu enfeksiyonu (%2.7)
Gastrointestinal hastalıklar/bozukluklar
Yaygın: Bulantı (%2'3)'diyare (%4.7),dispepsi (%2.3),flatulans (%z.3),kannağnsı(oh3'9),
konstipasyo n
(o/o3
.9), kusma (%7 .8)
Yaygın olmayan: Gastrointestinal kanam
a (%0.|3)
Hepatobiliyer hastalıklar/bozukluklar
Çok yaygın: ALT üst sınınn üstiinde (%|].4)
Yaygın: ALT üst slnlnn 1.5 katı (%4'2)
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: Deri dökiinti.isü, kaşıntı, ürtiker, aleıjik ödem ve anjiyoödem, akut genera|ize
eksantematöz püsttilozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal
nekroliz (fatal sonuçlar dahil)
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları/bozuklukları:
Bilinmiyor: Parasetamolün terapötik dozlannı takiben nefrotoksik etkileri yaygndeğildir
TJ zıın süreli uygulamada papiller nelçoz bildirilmiştir.
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar/bozukluklar
Yaygın: Yüz ödemi (%4.5)
Yaygın olmayan: Periferik ödem (%1)
Çok seyrek: Ateş, asteni
Cerrahi ve tıbbi prosedürler
Yaygın olmayan : Post-tonsillektomi kanaması (%0.5)
Yaygın: Post-ekstraksiyon kanaması (%3.3).
x
Bronko spazm : Asetilsali silik aside duyarlı astımlı hastalann o/o20' sinde görülür
**Parasetamol ile oral provokasyon testi: Parasetamolle ilişkili ale{ik semptomlan
(erüpsiyon, ürtiker, anafi laksi) olan hastal ann Yol 5 .5'unda pozitiftir.
trombositlerin GPIIb/IIIa ve GPIb/D(V reseptörlerine bağlanır. Parasetamol tedavisinin
kesilmesi parasetamolün plasebo ve nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar ile karşılaştınldığı
2000 hastay kapsayan bir literati.ir taramasında parasetamol ile plasebo arasında istenmeyen
etkilerin sıklığı ve tedaviyi bırakma yönünden bir fark görülmemiştir. Parasetamol ile
nonsteroidal antiinflamafuvar ilaçlann karşılaştınldığı 2100 hastay kapsayan ikinci bir
6
literattir taramasında parasetamol grubunda ilacın etkisinin yetersiz olmasr nedeniyle tedaviyi
bırakma daha sık gözlenmiştir. Parasetamol tedavisi gören her 10 hastadan biri tedaviyi yanda
kesmiş, aynca her 15 hastadan biri ilacın etkisini yetersiz buldugu için tedaviyi kesmiştir.
NSAiİ'lar ile karşılaştınldığında istenmeyen etkiler nedeni ile tedaviyi bırakma oranı daha
düşükttir. Klinik laborafuvar değerlendirmeleri klinik araştırmalarda terapötik dozlarda
kullanılan parasetamolün istenmeyen etkileri Ve laboratuvar değerlerindeki değişmeler
plasebonunkilerden farksız bulunmuştur. Karaciğer fonksiyonu ile ilgili biyokimyasal
değerlerdeki değişmeler ilacın toksik doz|arda alındığını gösterir. ilaç toksik doz|arda
alınmışsa aspartat aminotransferaz (AST) ve alanin aminotrasferaz (ALT) 24 saaI içinde
yükselmeye başlar ve 72 saat sonra doruğa erişir. Bunlardan herhangi birinin 1000 ünitenin
için tanımlaycıdır. Bunlann yanl sıra bilirubin ve kreatinin
yükselir, glukoz düşer. Arteriyel pH'nın 7.30 un altına düşmesi, kreatininin 3.4 mg/dl.'nin
üsttine çıkması, protrombin zamanlnln 100 saniyedeıfaz|auzamasl Ve Serum laktat düzeyinin
3.5 mi|imol/L'nin üstüne çıkması prognozun iyi olmadığını gösteren belirtilerdir.
Parasetamolun advers ve toksik etkilerine karşı cinsiyet, ırk, boy. ağırlık, vücut yaplsl, yaşam
şekli ve yerine bağlı duyarlılık farklan bildirilmemiştir. Bunlann dışında parasetamolün
toksik etkilerine karşı duyarlılığı arttıran risk faktörleri ilaç etkileşimleri bölümünde yer
almaktadır (Bkz.4.5)'
6 yaşından kiiçük çocuklar, parasetamolün toksik etkilerine daha az duyarlıdır. Bunda
glutatyon rezervlerinin ve detoksifikasyon hızının yüksek olmasının rolü olduğu ileri
üsti.ine yükselmesi hepatotoksisite
sürülmüştiir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandrffna soffası şüpheli ilaç advers reaksiyonlannrn raporlanması büyük önem
taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yararlrisk dengesinin sürekli olarak izlenmesine
olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplannrn herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye
Farmakovijilans Merkezi $ÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; eposta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9.Doz aşıııu ve tedavisi
Yetişkinlerde 10 gramdan fazla kullanılması halinde toksisite olasılığı vardır. Dahası, aşın
dozun Zaran sirotik olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyükttir. Çocuklarda
aşın dozu takiben karaciğer hasan göreceli olarak daha seyrektir. Karaciğer hücre hasan ile
birlikte parasetamol aşın dozajında normal erişkinlerde 2 saat civannda olan parasetamol
yanlanma ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere u'ur.'o
t4
Co2 atılımında
azakna bildirilmiştir.
Bu plazma
sonra
"-u^ınopirinden
parasetamol konsantrasyonu Veya
parasetamol aşın dozajı ile karaciğer hücre hasan arasındaki ilişkiyi daha iyi gösterir.
Parasetamole bağlı fulminant karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut ttibüler nekrozdan
dolay böbrek yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden
dolay fulminant karaciğer yeİmezliği olan hastalarla karşılaştınldığında bu grup hastalarda
daha sık değildir. Seyrek olarak, ilaç aldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer
7
toksisitesine karşın renal ttibüler nekroz oluşabilir. Aşın dozda parasetamol almış bir hastada
kronik alkol alımının akut pankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşın
doza ilaveten, parasetamolün günlük aşın miktarlarda alımından sonra karaciğer hasan ve
nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.
Semptom ve belirtiler:
Solgunluk, anoreksi, bulantı ve kusma parasetamol aşın dozajının sık görülen erken
semptomlandır. Hepatik nekroz parasetamol aşın dozajının, dozla ilişkili komplikasyonudur.
Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin zamanı 12llıa 48 saat içinde ızar' fakat klinik
semptomlar ilacın alımıru takiben llla6 gün içinde belirgin olmayabilir.
Tedavi:
Hastay gecikmiş hepatoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşın dozajı hemen tedavi
edilmelidir. Bunun için, absorbsiyonu aza|tmayı (gastrik lavaj veya aktif kömür) takiben
intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsa veya
aktif kömür ile konjugasyon yapılmışsa metionin kullanılmamalıdır. Doruk p|azma
parasetamol konsantrasyonlan aşın dozu takiben 4 saaİe kadar gecikebilir. Bu nedenle,
hepatoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat
sonrasrna kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral metionin veya intravenöz N-asetilsistein)
kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir.
Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alan hastalarda,ıızuı süredir alkol bağımlısı olanlardaveya
kronik olarak beslenme eksikliği olanlarda N-asetilsistein ile tedavi eşiğinin %30-50
düşürülmesi önerilir, çünkti bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı
olabilirler. Parasetamol aşın dozajını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliği
tedavisi uzmanlık gerektirir.
5.
FARMAKOLoJİK özrcr.r,İrg,rn
Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapotik grup : Analj ezikler
ATC kodu:N02BE01
5.1.
Parasetamol, ana|jezlk Ve antipiretik bir ajandır. Parasetamolün terapötik etkilerinin,
siklooksijenaz enziminin inhibisyonu Sonucu prostaglandin sentezinin inhibisyonuna bağlı
oldugu düşünülmektedir. Parasetamolün periferik siklooksijenaza oranla santral
siklooksijenaz :üzeiıne daha etkili inhibitör olduğunu gösteren kanıtlar vardır. Parasetamolün
aıa|jezik ve antipiretik özellikleri vardır fakat sadece zayıf anti-enflamatuvar özellikler
gösterir. Bu durum; enflamatuvar dokulann diğer dokulara oranla daha yüksek seviyelerde
hücresel peroksidler içermesi ve bu hücresel peroksidlerin parasetamolün siklooksijenaz
inhibisyonunu önlemesiyle açıklanabilir
Farmakokinetik özellikler
Emilim:
Parasetamolün absorpsiyonu başlıca ince barsaklardan pasif difiizyon
5.2.
8
ile olur.
Gastrik
boşalma, oral uygulanan parasetamol absorpsiyonu için hız sınırlaycı bir basamaktır. Doruk
plazmaparasetamol konsantrasyonu formülasyona bağlı olarak genellikle oral uygulamadan
sonra 30 ila 90 dakika arasında meydana gelir. Parasetamol değişken bir oranda ilk geçiş
metabolizmasrna uğadığı için oral uygulamadan Sonra sistemik dolaşımda tam olarak
bulunmaz. Erişkinlerdeki oral biyoyararlanımının uygulanan parasetamol miktarına bağlı
0/o63 lken, l veya 2 g
olduğu görülmektedir. oral biyoyararlanım 500 mg'lık dozdan Sonra
(tablet formu) dozundan sonra yaklaşık o/o90'a yükselir.
Dağılım:
Parasetamol birçok vücut Slvlsrna eşit miktarda dağılır; tahmini dağılım hacmi 0.95 l/kg'dır.
Terapötik doz|antakiben parasetamolp|azmaproteinlerine önemli oranda bağ|aıwıaz.
Çocuklardaki dağılım kinetiği (Vd/F) erişkinlerdekine benzerdir.
Biyotransformasyon:
Terapötik doz|ardan soffa parasetamolün plazma yanlanma ömrü 1 '5-2.5 saat arasındadır.
Parasetamol karaciğerde metabolize olur ve insanda çok sayda metabolitleri tanımlanmıştır.
idrarla atılan majör metaboliti glukuronid ve sülfat konjugatıdır. Parasetamolün %l0 kadan
minör bir yolla sitokrom P-450 karma fonksiyonlu oksidaz sistemi (başlıca CYP2El ve
CYP3A4) ile reaktif bir metabolit olan asetamidokinona dönüşür. Bu metabolit hızla
indirgenmiş glutatyon ile konjuge olur ve sistein ve merkaptiirik asit konjugatlan şeklinde
atılır. Büyük miktarlarda parasetamol alındığında hepatik glutatyon azalabilir ve vital
hepatoselüler makromolektillerine kovalan olarak bağlanan hepatosit asetamidokinonun aşrn
birikmesine yol açar. Bu da doz aşımı durumunda görülebilen hepatik nek'roza yol açar.
Çocuklarda (3-l0 yaş) ve yenidoğan|arda (0-2 gun) parasetamolün başlıca metaboliti
parasetamol sülfattır.
Eliminasyon:
Tek dozu (l000 mg i.v.) takiben parasetamolün total vücut klerensi yaklaşık 5 ml/dak/kg'dır.
Parasetamolün renal klerensi idrar akış hızınabağlıdır, fakat pH'ya bağlı değildir. Uygulanan
ilacın o/o4'ten daha azı değişmemiş parasetamol halinde atılır. Sağlıklı bireylerde terapötik
dozun yaklaşık 0^85-95'i24 saat içinde idrar ile atılır.
Parasetamolün total eliminasyonhızı açısından çocuklarla erişkinler arasında yaşla ilişkili bir
farklılık yoktur.
Doğrusallık ve Doğrusal olmayan Durum:
Reaktif parasetamol metabolitlerinin karaciğer hücre proteinlerine bağlanması, hepatoselüler
hasara sebep olur. Terapötik dozlarda, bu metabolitler, glutatyon taraflndan bağlanır ve
nontoksik konjugatlar oluştururlar. Ancak masif doz aşımı halinde, karaciğerin (glutatyon
o|uşumunu kolaylaştıran ve teşvik eden) SH-donörleri deposu ti.ikenir; ilacın toksik
VE
VE
fonksiyonunda bozulmaya ve giderek hepatik komaya kadar ilerler.
P
ozoloj iye uygun kullanıldığında farmakokineti ği doğrus aldır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
9
2-8 saatler arasında ortalama p|azma yanlanma ömrü normal ve böbrek yetmezliği olan
hastalarda aynrdır, fakat 8-24 saatler arasrnda böbrek yetmezliğinde eliminasyon hızı
aza|ır. Kronik renal yetmezlikte glukuronid ve sülfat konjugatlannda belirgin birikme olur.
Ana bileşiğin kısıtlı rejenerasyonuyla kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda biriken
parasetamol konjugatlannda bir miktar ekstra eliminasyon oluşabilir. Kronik böbrek
yetmezliğinde parasetamol doz aralıklannı uzatmak tavsiye edilir. Hemodiyalizde
parasetamolp|azmadüzeyleri azalablleceğinden terapötik kan düzeylerini korumak için ilave
parasetamol dozlan gerekebilir.
Karaciğer yetmezliği:
Hafif karaciğer hastalığı olan hastalardaki
ortalama p|azma yarılanma ömrü normal
bireylerdekine benzerdir, fakat ciddi karaciğer yetmezliğinde önemli derecede uzar
(yaklaşık %75). Bununla beraber, yanlanma ömrünün uzamaslntn klinik önemi açık değildir;
çünkti karaciğer hastalığı olan hastalarda ilaç birikmesi Ve hepatoksisite oldugu
kanıtlanmamış ve glutatyon konjugasyonu azalmamıştır. Kronik stabil karaciğer hastalığı
olan 20 hastaya 13 gün günde 4 g parasetamol verilmesi karaciğer fonksiyonunda bozulmaya
yol açmamıştır. Hafif karaciğer hastahğında önerilen doz|arda alındığında parasetamolün
zarar|ı olduğu kanıtlanmamıştır. Bununla beraber, şiddetli karaciğer hastalığında, plazma
parasetamol yanlanma ömrü önemli derecede uzamıştır.
Geriyatrik popülasyon:
Genç Ve yaşlı sağlıklı denekler arasında farmakokinetik parametrelerde gözlenen
farklılıklann klinik olarak önemli oldugu düşünülmemektedir. Bununla beraber serum
parasetamol yanlanma ömrünün belirgin derecede arttığını (yaklaşık oh84) ve parasetamol
klerensinin zayıf, hareketsiz ve yaşlı hastalarda sağlıklı genç kişilere rnzararL azal,dığını
(yaklaşık %47) dnşnndüren kanıtlar vardır.
Pediyatrik popülasyon:
Çalışmalar 0-2 gün arasrndaki yeni doğanlarda
ve
3-10 yaş arasındaki çocuklarda
parasetamol major metabolitinin parasetamol sülfat olduğunu göstermiştir. Yetişkinlerdeki ve
12 yaş ve üzeri çocuklardaki veriler, major metabolitin glukoronid konjugatı olduğunu
göstermiştir. Bununla beraber, parasetamolün genel eliminasyon hızında veya idrara geçen
toplam ilaç miktannda yaşa ilişkin önemli farklılıklar yokfur.
5.3.
Klinik öncesi güvenlilik verileri
Parasetamol erişkin sıçanlarda oral uygulama ardından hafif toksisite saptanmıştır. Yavru
sıçanlarda ise hepatik enzim sisteminin olgunlaşmamış olması nedeniyle daha toksik
bulunmuştur. Akut toksisite belirtileri kusmaya neden olmuştur. Kronik uygulamada kilo
gözlenmiştir.
Sıçanlarda, hepatotoksik doz düzeyinde potansiyel bir genotoksisite gözlenmiş ve bu bulgu
doğrudan bir DNA hasan olarak değil, hepatotoksisite/miyelotoksisitenin dolaylı bir sonucu
olarak açıklanmıştır.
10
insanlarda kapsamh kullanımdan Sonra embriyotoksik veya teratojenik riskte bir artış
gözlenmemiştir. Parasetamol hamilelik dönemlerinde de sıklıkla alınmakta olup, gerek
hamileliğin seyri gerekse doğmamış çocuk üzerinde herhangi bir olumsuz elki görülmemiştir.
Hayvanlardayapılankronik toksisite araştırmalannda parasetamolün testiküler atrofiye neden
olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir.
6.
FARMASOTIK OZELLIKLER
6. l-. Yardımcr maddelerin listesi
Etil alkol (%96)
Glikoz
Gliserin
Propilen glikol
Meti lparahidroksi b er.zo at
Propilparahidroksi benzoat
Ponceau 4R
Esans frambıaz
Deiyonize su
6.2.
Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3.
Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel
tedbirler
25" C'ıinaltındaki oda sıcaklığında ve kuru yerde saklanmalıdır.
Ambalajın niteliği ve içeriği
Beher ölçekte (5 ml) |20 mgParasetamolihtiva eden 150 ml'lik amber renkli cam şişelerde,
ml'lik plastik ölçü kaşığı ile birlikte.
6.5.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıklann Kontrolü
Yönetmeliği"ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklannın Kontrolü Yönetmelikleri"ne uygun
olarak imha edilmelidir.
RUHSAT SAHIBI
KOÇAK FARMA İreÇ VE KİMYA SANAYI A.Ş
7.
Mahmutbey Mah. Kuğu Sok. No:18
Bağcılar ı isrRNguITel. :0212 410 39 50 Faks. :0212 447 61 65
TL
5
8.
RUIISAT NUMARASI
278156
q.
İLx RUIIsAT r.q.nİırinuHsAT ynNİr,rıvrrc r^Lnİırİ
İlk ruhsat tarihi: 23.03.2009
Ruhsat yenileme tarihi
10.
:
KÜB'tIN YENİLENME TARİIIİ
L2
Download