ZERENC BÝBLÝYOGRAFYA : Belâzürî, Fütû¼u’l-büldân (nþr. Abdullah Enîs et-Tabbâ‘ – Ömer Enîs et-Tabbâ‘), Beyrut 1407/ 1987, s. 554-556, 560-561, 563, 564-566; Ýbnü’l-Fakýh, Kitâbü’l-Büldân (nþr. Yûsuf el-Hâdî), Beyrut 1416/1996, s. 199, 416; Ýbn Hurdâzbih, el-Mesâlik ve’l-memâlik, s. 53, 56; Taberî, TârîÅ (Ebü’l-Fazl), IV, 180-181; VI, 336, 369; X, 145; Ýstahrî, Mesâlik (de Goeje), s. 238-244; Ýbn Havkal, Øûretü’l-ar², s. 413-417; Makdisî, A¼senü’ttešåsîm, s. 236, 240-242, 258, 260; TârîÅ-i Sîstân (nþr. Bahâr), Tahran 1951, s. 22-23, 143-145, 156, 186, 190, 197 vd., 360, 395-396, 400-401; Sem‘ânî, el-Ensâb (Bârûdî), III, 149; Ýbnü’l-Esîr, el-Kâmil, III, 44, 128-129, 264; IV, 463, 484-485; V, 606; VI, 150-151; VIII, 69-70, 79, 104, 563564; Cûzcânî, ªabašåt-ý Nâ½ýrî, II, 158-162; Ýbn Kesîr, el-Bidâye, VII, 135, 146, 167; VIII, 30, 46, 91, 98, 140, 213; Ýbn Haldûn, el-£Ýber, Beyrut 2000, II, 566-567, 579-580; III, 64; G. le Strange, The Lands of the Eastern Caliphate, Cambridge 1905, s. 335; J. Wellhausen, Arap Devleti ve Sukutu (trc. Fikret Iþýltan), Ankara 1963, s. 110, 113, 197; C. E. Bosworth, The History of the Saffarids of Sistan and the Maliks of Nimruz (247/861 to 949/1542-3), Costa Mesa 1994, s. 43-44, 72-83, 178, 238, 258, 266-271, 274-277, 406, 420, 426, 433-435, 438; a.mlf., “Zarang”, EI 2 (Ýng.), XI, 458-459; Ahamad Jawid Noorulhak, Ýlk Fetihlerden Gaznelilerin Son Dönemine Kadar Afganistan’ýn Ýslâmlaþma Süreci (yüksek lisans tezi, 2005), Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 16-19; Bustânî, DM, IX, 219; V. F. Büchner, “Sîstan”, ÝA, X, 717; Ýsmail Aka, “Zerenc”, a.e., XIII, 538-541; Rüdiger Schmitt, “Drangiana”, EIr., VII, 535-537; Ahmet Önkal, “Abdurrahman b. Semüre”, DÝA, I, 171; Erdoðan Merçil, “Saffârîler”, a.e., XXXV, 464-465; Osman Gazi Özgüdenli, “Sîstan”, a.e., XXXVII, 274-276. ÿOsman Aydýnlý – — ZER‘Î ˜ (bk. MEZRÛ‘). – ™ — ez-ZERÎA ilâ TESÂNÎFÝ’þ-ÞÎA ( ) אא ˜ Âga Büzürg-i Tahrânî’nin (ö. 1970) Þîa ulemâsý tarafýndan yazýlan Arapça eserlere dair bibliyografik ansiklopedisi. ™ Þiî âlimlerinin on dört asýr boyunca Ýslâmî ilimler, tarih, þiir, edebiyat ve aklî ilimler konusunda yazdýklarý eserlerin alfabetik olarak düzenlendiði en kapsamlý çalýþmadýr. Eserde Farsça literatürün oraný yüzde beþ civarýndadýr. Müellif bu eserini, Corcî Zeydân’ýn (ö. 1914) TârîÅu âdâbi’l-lu³ati’l-£Arabiyye adlý eserinde Þiîliðin ortadan kalkmýþ bir mezhep olduðu ve bu konuda çok az Arapça eser bulunduðu iddiasýný çürütmek amacýyla kaleme almýþtýr. Zeydân’ýn iddiasý üzerine ça284 lýþmalara baþlayan Þîa âlimlerinden Hasan es-Sadr, Ýslâmî ilimlerin temelinin Þiîler tarafýndan kurulduðu hususunda bir kitap hazýrlamayý, Muhammed Hüseyin Kâþifülgýtâ, Corcî Zeydân’ýn eksikliklerini ve hatalarýný araþtýrmayý, Âga Büzürg-i Tahrânî de Þîa literatürü tarihini yazmayý üstlenmiþtir. Bu çalýþmalar sonucunda Hasan es-Sadr Teßsîsü’þ-Þî£a li-£ulûmi’l-Ýslâm, Muhammed Hüseyin Kâþifülgýtâ el-Mürâca£âtü’r-rey¼âniyye (en-Nuš†d ve’rrudûd) ve Âga Büzürg-i Tahrânî bunlardan çok daha kapsamlý olan e×-¬erî£a’yý yazmýþtýr. Tahrânî eserini hazýrlarken Þîa literatürüyle ilgili çok sayýda kitabý okuyup incelemiþ; Irak, Ýran, Suriye, Filistin ve Hicaz’da mevcut resmî ve özel birçok kütüphaneye bizzat giderek araþtýrmalarda bulunmuþ; Türkiye, Hindistan, Pakistan, Afganistan ve bazý Avrupa ülkelerindeki kütüphane kataloglarýný taramýþtýr. Toplam 53.510 eserin tanýtýldýðý e×-¬erî£a, bibliyografik özelliði yanýnda bazý konularla ilgili bilgiler içermesi bakýmýndan da önem taþýr. Müellif bazý konular ve telif türleriyle (meselâ asl / usul, emâlî, ensâb, tefsir, coðrafya, cefr, hâþiye, hadis, hutbe, dâiretü’l-maârif, dâstân, dua, ricâl, rihle, sâkînâme, nücûm, nevâdir) ilgili eserlerin tanýtýmýna geçmeden önce o alanla ilgili giriþ mahiyetinde çoðu zaman kýsa, bazan uzunca bilgi vermektedir. Ancak ilimler tasnifinin de öne çýktýðý Miftâ¼u’s-sa£âde, Keþfü’¾-¾unûn vb. eserlerde görülenin aksine, birçok kitabýn tanýtýldýðý bazý önemli baþlýklarda (meselâ divan, zeyl, siyer, þerh, týp, tabakat, ferâiz, ferheng, fýkýh, fevâid, fihrist, kýssa, kavâid, mesnevi, mukaddime, müntehab) hiçbir mâlûmat yer almamaktadýr. Eserde ele alýnan kitaplar hakkýnda bir iki satýrdan birkaç sayfaya kadar ulaþan bilgiler verilmekte, birçok defa eserlerin muhtevasý özetlenmekte, üzerinde yapýlan çalýþmalar, yazma nüshalarýnýn bulunduðu kütüphaneler, baský yerleri ve yýllarý kaydedilmektedir. Eserin I. cildi bizzat müellifin ve Muhammed Ali Ordubâdî ile Muhammed Hüseyin Kâþifülgýtâ’nýn yazdýðý birer mukaddime ve Hasan es-Sadr’ýn bir takriziyle baþlamakta, 1608 kitabýn tanýtýldýðý bu ciltte Þîa âlimlerine ait 800 icâzet zikredilmektedir. 2045 eserin ele alýndýðý II. ciltte “asl” maddesinde Þîa’nýn 400 usulü belirtilmiþtir. Bâ ve pe harflerinin tamamý ile tâ harfinin bir bölümünün yer aldýðý III. cilt 1918 eser içermektedir. Tâ harfinin geri kalan kýsmýný ihtiva eden IV. ciltte 2304 eserin tanýtýmýnýn yaný sýra Ýran’da takvim yazýcýlýðýnýn tarihçesiyle “tefsir” maddesinde konuyla ilgili önemli bilgiler kaydedilmiþtir. Sâ, cîm ve çe harflerini ihtiva eden V. ciltte 1314 kitap tanýtýlmýþtýr. VI. ciltteki 2473 kitap içinde “hadis” baþlýðý altýnda Þîa hukukunun ana kaynaklarýný oluþturan 763 adet hadis kitabý sayýlmýþtýr. Ayrýca “hâþiye” maddesinde hâþiye yazýcýlýðýna dair kitaplarýn tanýtýmý yapýldýktan sonra çok sayýda hâþiyenin adý zikredilmiþtir. 1417 eserin ele alýndýðý VII. ciltte “hamse” ve “hutbe” baþlýklarý altýnda önemli bilgiler mevcuttur. Dâl harfini içeren VIII. ciltte “dâiretü’l-maârif” baþlýðý altýnda ansiklopedi yazýcýlýðý, “dâstân” baþlýðý altýnda hikâye yazýcýlýðý, “dua” baþlýðýyla dua yazýcýlýðý tarihi ve “defterü’t-takvîm” baþlýðý altýnda takvim düzenleme ve takvim literatürü gibi bölümlere de yer verilmiþtir. Divanlara ayrýlan IX. cilt 1540 sayfa ve dört cüz halinde basýlmýþ, 8488 divanýn tanýtýldýðý bu cildin dördüncü cüzünün sonuna þahýs ve eser fihristleri eklenmiþtir. X. ciltte 885 eserin, XI. ciltte aralarýnda “risâle” adýyla kaydedilen, çok sayýda isimsiz eserin de bulunduðu 2042 kitabýn tanýtýmý yapýlmýþtýr. Zây, je ve sîn harflerine dair XII. ciltte, Þîa’da gök bilimi tarihi hakkýnda bilgi verilen “zîc” maddesiyle ilk dönem Safevî edebiyatý tarihi hakkýnda bilgi verilen “sâkînâme” maddeleri önemlidir. XIII. ciltte 1477 eser ele alýnmýþtýr. Þîn harfinin bir bölümünü içeren, 2474 eserin tanýtýldýðý XIV. ciltte “þerh” maddesi altýnda 1900 adet þerhten söz edilmekte, üzerine þerh yapýlan önemli metinler zaman zaman müstakil bir baþlýk altýnda tanýtýlmaktadýr. XV. ciltte sâd, dâd, tâ ve zâ, XVI. ciltte ayn, gayn ve fâ harfleriyle baþlayan eserler tanýtýlmýþtýr. Bu cilde ve daha sonraki ciltlerin sonuna ilgili ciltte geçen eserlerin müelliflerine ait alfabetik fihrist ilâve edilmiþtir. Kaf harfinin tamamý ile kâf harfinin bir bölümünün yer aldýðý XVII. ciltte 1728, kâf harfinin devamý ile gef ve lâm harflerinin tamamýný içeren XVIII. ciltte 2250 eserin tanýtýmý yapýlmýþtýr. Mîm harfinin bir bölümünü içeren XIX. ciltte “mesnevi” maddesi altýnda 1150 adet mesnevi sayýlmakta, mesnevilerin bir kýsmý þiir ve þairlere ayrýlan IX. ciltte zikredilmektedir. Müellifin vefatýndan birkaç ay sonra basýlan ve mîm harfiyle devam eden XX. cildin baþýnda yazarýn hayatýna dair bir bölüme yer verilmekte, ayrýca 1977 eser tanýtýlmaktadýr. Yine mîm harfiyle devam eden XXI. ciltte 2060, XXII. ciltte 2090 eser ele alýnmaktadýr. Toplam 9180 eser ihtiva eden mîm harfi XXIII. ciltte sona ermektedir. Nûn harfinin tamamýný içe- ZERK…, Ahmed Muhammed ren, 2315 eserin tanýtýldýðý XXIV. ciltte “nücûm” maddesinde gök biliminin tarihçesi geniþ biçimde anlatýlmaktadýr. Vâv, hâ ve yâ harflerini içeren, 1805 eserin tanýtýmýnýn yapýldýðý XXV. cildin sonuna e׬erî£a’nýn hazýrlanma ve yayýmlanma tarihçesiyle bütün ciltlerde yer alan eserlerin müelliflerine ait fihrist ilâve edilmiþtir. Yazma nüshasý altý cilt olan eser toplam 11.239 sayfa halinde basýlmýþ, IX. cilt dört ciltten oluþtuðundan ek ciltle birlikte toplam yirmi dokuz ciltte tamamlanmýþtýr. Ýlk üç cildi 1355-1357 (1936-1938) yýllarý arasýnda müellifin editörlüðünde Necef’te yayýmlandýktan sonra II. Dünya Savaþý’nýn baþlamasýyla eserin basýmýna ara verilmiþ, IV-XII ve XV-XIX. ciltler 1363-1389 (1944-1969) yýllarýnda müellifin iki oðlu Ali Naký Münzevî ve Ahmed Münzevî’nin editörlüðünde Tahran’da, XIII-XIV. ciltler M. Sâdýk Bahrülulûm’un editörlüðünde Necef’te, müellifin vefatý üzerine geri kalan ciltler de 1390-1398 (1970-1978) arasýnda Tahran’da basýlmýþtýr. Kitabýn basýmý devam ederken müellifin ekleri ve tashih amacýyla tuttuðu notlarý Seyyid Ahmed Hüseynî Müstedrekü’l-müßellef adýyla XXVI. cilt olarak yayýmlamýþtýr (Meþhed 1364 hþ./1985). e×-¬erî£a ilâ te½ânîfi’þÞî£a, Doðulu ve Batýlý araþtýrmacýlar tarafýndan muteber bir kaynak olarak kabul edilmiþ, Tahrânî’nin oðlu Ali Naký Münzevî eserde geçen þahýslarýn fihristini hazýrlamýþ ve bu eser Tahran Üniversitesi tarafýndan üç cilt halinde yayýmlanmýþtýr (1377 hþ./2000). e×-¬erî£a’nýn tamamýný Necef ve Tahran’da yapýlan ilk baskýsýndan sonra Ýranlý ve Lübnanlý yayýncýlar birçok defa neþretmiþtir. BÝBLÝYOGRAFYA : Âga Büzürg-i Tahrânî, e×-¬erî£a ilâ te½ânîfi’þÞî£a, Necef-Tahran 1355-98/1936-78, I-XXV; Saîd-i Nefîsî, “Kitâb-ý Cerî.a ve Mü,ellif-i Ân”, SüÅan, II/11-12, Tahran 1324 hþ., s. 887-889; Ahmed-i Münzevî, “Ma.rifî ec-Cerî.a ilâ tesânîfi’þÞî.a”, Kitâbdârî, sy. 4, Tahran 1352 hþ., s. 22-25; Nasîrüddin Ensârî Kummî, “Berterîn-i Kitâbþinâsî-yi Þî.a (Nigâhî be Kitâb-ý Cerî.a)”, Âyîne-i Pejûheþ, sy. 29-30, Kum 1373 hþ., s. 53-61; M. Ali Hakþinâsî, “ec-Cerî.a ve tabakatü dâyireti’lma.ârifhâ-yý Büzürg-i Þî.a”, Fa½lnâme-i Kitâb, IX/3-4, Tahran 1377 hþ., s. 7-33; Seyyid Hasan Fâtýmî, “Ýrâdât-ý Þeyp Âga Büzürg-i Tahrânî be Keþfü’z-zunûn”, Âyîne-i Mîrâ¦, sy. 3-4, Tahran 1377 hþ., s. 2-6; a.mlf., “Tashîh-i Mühimterîn Rükn-i Kitâb der ec-Cerî.a’”, Dîvân-ý Kitâb-ý Mâh, sy. 107-109, Tahran 1385 hþ., s. 43-47; Hanîf Kalenderî, “Nakd u Berresî: ec-Cerî.a ilâ tesânîfi’þÞî.a”, Kitâb-ý Mâh-ý £Ulûm ve Fünûn, sy. 116, Tahran 1388 hþ., s. 26-43; M. Kerîmî ez-Zencânî, “ec-Cerî.a ilâ tesânîfi’þ-Þî.a”, DMT, VIII, 2124; Etan Kohlberg, “al-oarý.a ela Tasanýf al-Šý.a”, EIr., VII, 35-36. ÿAli Güzelyüz – — ZERK…, Ahmed Muhammed ( "! א#$ ) Ahmed b. Muhammed b. Osmân ez-Zerkå el-Halebî (1869-1938) ˜ Küllî kaidelere dair eseriyle tanýnan Suriyeli fýkýh âlimi. ™ 1285 (1869) yýlýnda Halep’te doðdu. Hanefî fýkhýnda otorite kabul edilen babasý Muhammed b. Osman ez-Zerka’nýn tedrîs faaliyetleri ve çevresinde oluþan ilmî atmosfer içerisinde yetiþti. Muhammed elHaccâr’ýn yanýnda Kur’ân-ý Kerîm’i ezberledi ve ondan tecvid dersleri aldý. Halep’teki vakýf mekteplerinde ve camilerdeki ders halkalarýnda tefsir, hadis, fýkýh, fýkýh usulü, nahiv, tarih ve mantýk gibi ilimleri okudu. Küçük yaþta, ileri düzeyde ilmî seviyeye sahip kiþilerin katýldýðý babasýnýn derslerine devam etmeye baþladý. Babasýnýn Þâbâniye Medresesi, Câmiu’l-kebîr ve Âl-i Emîrî (Câmiu’l-hayr) camilerindeki ders halkalarýnda otuz yýldan fazla bir süreyle fýkýh, fýkýh usulü, tefsir ve hadis dersleri aldý, özellikle fýkýh alanýnda yetiþti. Baþta Kâsânî’nin Bedâßi£u’½-½anâßi£i, Zeylaî’nin Tebyînü’l¼ašåßiš’i, Ýbn Nüceym’in el-Eþbâh ve’nne¾âßir’i, Ýbn Âbidîn’in Reddü’l-mu¼târ’ý olmak üzere Hanefî fýkhýna dair birçok kitabý babasýndan okudu; bu eserlerde geçen meseleleri ve delillerini onunla müzakere etti. Dinî ilimlere vukufunun yanýnda tarihe, Arap dili ve edebiyatýna olan ilgisi, eski kaynaklarda zikredilen görüþlerin arka planýnda yer alan tarihî mâlûmatý tesbit etmesi ve eserlerdeki dil inceliklerine nüfuz etmesi bakýmýndan yararlý oldu. Yaþý ilerleyen babasýnýn ders halkalarýný devam ettirdi, bilhassa fýkýh derslerini titizlikle sürdürdü. I. Dünya Savaþý’nda Suriye’nin Fransýzlar tarafýndan iþgalinden sonra Halep’te Ýslâm Evkaf Müdürlüðü’ne baðlý olarak düzenli ders verilen Medresetü Hüsreviyye adlý þer‘î bir mektep kuruldu. Suriye’de birçok âlimin yetiþtiði bu okulda Ahmed ez-Zerka, Hanefî fýkhýný öðretiyordu. Bu görev süresince yaklaþýk yirmi yýl Mecelle’nin küllî kaidelerini okuttu. Hayatýnýn sonuna kadar müderrislik yapan Zerka 1938 yýlýnýn yazýnda Halep’te vefat etti. Ahmed ez-Zerka teliften çok öðretimle ilgilenmiþ, birçok öðrenci yetiþtirmiþ, Halep’teki Câmiu’l-kebîr’de halkýn da katýldýðý derslerinde insanlarýn ihtiyaç duyduðu fýkhî meseleleri anlatmýþtýr. Otuz yýlý aþkýn müderrisliði süresince dönemin ünlü fakihlerinin de aralarýnda bulunduðu birçok âlim yetiþtirmiþtir. Bunlarýn baþýnda oðlu Mustafa Ahmed ez-Zerka, Abdülfettâh Ebû Gudde, Ma‘rûf ed-Devâlîbî, Muhammed Hâmid el-Hamevî, Subhî es-Sabbâð, Muhammed es-Selkýnî, Muhammed Necîb Hayyâte, Ömer Hayyâte, Muhammed Nâcî Ebû Sâlih, Muhammed el-Mellâh, Halep müftüsü Muhammed el-Hakîm, Abdülvehhâb Sükker, Ömer Bahâeddin elEmîrî, Abdülvehhâb es-Sibâî gibi isimler gelmektedir. Zerka, çeþitli ilim dallarýna ait yaklaþýk 1000 eserin yazma nüshalarýnýn da bulunduðu zengin bir kütüphaneye sahipti. Yerli ve yabancý yazma eser meraklýlarýnýn dikkatini çeken kütüphanesi kýsa zamanda tanýnmýþ, kütüphaneyi çok yüksek fiyatla satýn almak isteyenlerin tekliflerini geri çevirmiþ, daha sonra güvenli bir þekilde korunamayacaðýný düþündüðü koleksiyonunu Ýskenderiye Kütüphanesi’ne çok az bir fiyatla satmýþtýr. Zerka’nýn tek eseri, Hüsreviyye Medresesi’ndeki vazifesi süresince verdiði dersler sýrasýnda Mecelle’deki doksan dokuz küllî kaideye dair yazdýðý Þer¼u’l-šavâ£idi’l-fýšhiyye’dir (nþr. Abdüssettâr Ebû Gudde, Beyrut 1403/1983; Dýmaþk 1409/ 1989, 1414/1993, 1996, 1998, 1422/2001, 2007, 2011, 2012). Müellifin oðlu Mustafa Ahmed ez-Zerka eserin ikinci baskýsýný gözden geçirmiþ, ilk baskýda olduðu gibi bir takdim yazmýþ, ayrýca kendisine ait elMedÅalü’l-fýšhiyyü’l-£âm’da yer alan küllî kaidelerle ilgili bölümün giriþ kýsmýný eklemiþtir. Eserde kavaid literatürü baþta olmak üzere Hanefî fýkhýnýn altmýþ civarýnda kaynaðýndan ve fetva kitabýndan yararlanýlmýþ, alýntý cümle ve hükümlerden sonra kaynaklar gösterilmiþtir. Zerka, eserinde incelediði kaideyle ilgili genel bilginin ardýndan klasik fýkýh kaynaklarýnda söz konusu kaidenin uygulama alanýyla ilgili örnekler vermiþ, istisnalarý zikretmiþ, kaidenin yorumuyla ilgili uzun tahliller yapmýþtýr. Aktardýðý kaidelerde geçen bazý terimleri açýklamýþ, çeþitli akidlerin tanýmýný yapmýþ, benzer kavramlar arasýndaki iliþkileri / farklarý ele almýþtýr. Bu arada Mecelle’ye ve þerhlerine çeþitli eleþtiriler yöneltmiþtir (meselâ bk. Þer¼u’l-šavâ£idi’l-fýšhiyye, s. 11, 28). Bu eleþtiriler daha çok mezhep içi tutarlýlýk, müftâ bih olan görüþe muhalefet ve kaynaklarda geçen bilgilerin saðlýklý þekilde aktarýlmayýp yanlýþ yorumlanmasý gibi alanlarda yoðunlaþmaktadýr. BÝBLÝYOGRAFYA : Ahmed b. Muhammed ez-Zerka, Þer¼u’l-šavâ£idi’l-fýšhiyye (nþr. Abdüssettâr Ebû Gudde), 285