Editör Kasım 2010 Selam ile… Senin İsmail’in kim? Okuduğum bir yazıda böyle soruyor yazar… Nedendir bilinmez ama hep kendimize İsmail ararız ama hiç İsmail olmayı düşünmeyiz, düşünemeyiz. Çoğu kez kendi kendime sorarım: “İsmail olmak mı, İsmail’in babası olmak mı zordur?” diye. Elbette her ikisi de zordur. Ama asıl zor olan İsmail olabilmektir. Seve seve canını feda edebilmek, hiçbir şeye aldırış etmeden Mevlaya kendini adamak… Bıçağın altına kendi rızasıyla uzanmak… Elbette müthiş bir adanmışlıktır. İsmail olmak… Vaktini feda etmek, malını feda etmek, canını feda etmek… “Varlığını” var edene sunabilmek… Her şeyi sahibine terk etmek… Edebilmek veya edebilmeyi düşünmek, konuşmak... Yoluna İsmail olunan bir Allah’a inanmak, teslim olmak, teslimiyette zirve olmak… Yoluna çıkacak tüm şeytanlara ve şeytanlaşmışlara aldırmadan “kurban olmaya” güle oynaya gidebilmek… Sonunda da Allah’ın yardımına ulaşabilmek… Tek başına kalsa da Nemrutun ateşine atılırken “Hasbunallahu ve nimel vekil- Allah bana yeter, o ne güzel vekildir” diyerek ateşlerin gülistan olmasına sebep olan imana sahip “tek kişilik ümmet” İbrahimler olmazsa İsmailler de olmaz... Teslimiyetin zirvelerine sahip kendi öz evladını Allah’ın emri gereğince gözünü kırpmadan “kurban” edecek babalar olmazsa bıçakların altına yatacak İsmailler de olmaz. Ya İbrahim olmalı ya da İsmail… Ya da İbrahim’in ateşini söndürmeye giden karınca gibi o yolda olmalı… Hac ve kurban İbrahim ve İsmail olma eğitimidir. Vakitten, ömürden, maldan fedakârlık yapma İbrahim’in, İsmail’in ve onların evlatları olan iki cihan güneşi efendimiz aleyhisselatu vesselamın yolunda olma eğitimi… Bu vesile ile bu ayki dosya konumuz hac ve kurbana ayrıldı. Prof. Dr. Mustafa Ağırman “Ben iki kurbanlığın oğluyum” Nihat Morgül “Hâcer; Allah’ın Evinin Ebedi Hizmetkârı” Dr.Ramazan Şahan “Hac ve kurban” Mehmet Talu “Kurban bir ibadettir” Fuat Türker “Allah'a Teslimiyetin Sembolleri: Hac ve Kurban” Hasan Başar “Can kurban” çalışmalarıyla adeta bir ilim ziyafeti sundular. 1/2 Editör Kasım 2010 Aydın Başar kardeşimiz boş durmuyor. Sürekli bir çabanın içerisinde koşturuyor. Değerli yazar ve mütefekkirlere ulaşarak söyleşiler yapıyor. Bu ayki söyleşisi edebiyat alanında elli yıldır hizmet veren Sayın Rasim Özdenören beyefendi ile… Mutlaka okumanızı öneririz. Alim ve velilerin sevdalısı değerli yazarımız Ahmet Haliloğlu, “Bekir Sıdkı Uşşaki Efendi” hazretlerini doyumsuz bir üslupla anlatıyor. Burhan dergimiz andığımız, anamadığımız bütün yazarlarıyla sizlere manevî bir ziyafet sunuyor. İki değerli yazarımız dergimizde yazmaya başladılar. Tefsir sahasında ki çalışmalarından tanıdığımız Dr. Ramazan Şahan ve kişisel gelişim, çocuk psikolojisi üzerine yaptığı çalışmalarından tanıdığımız Mehmet Emin Karabacak. Bu iki değerli hocamıza “aramıza hoş geldiniz” diyoruz. Son olarak siz değerli okurlarımızın ve tüm İslam âleminin mübarek kurban bayramını kutlar, Ümmet-i Muhammed’in uyanış ve dirilişine vesile olmasını Cenab-ı Haktan dilerim. 2/2