DYO Boya 20.05.2011 20 Mayıs 2011 Dyo Boya Temel Veriler ve Oranlar Gelir Tablosu Özeti Kalemler Fiyat 1.68 2011/03 2010/03 Net Satışlar 91,144,428 53,008,368 Son 1 Yıl En Yüksek 2.46 Brüt Esas Faaliyet Karı/Zararı 24,089,740 15,195,679 Son 1 Yıl En Düşük 1.08 Net Esas Faaliyet Karı/Zararı 1,214,930 -588,019 Beta 0.83 Faaliyet Karı veya Zararı 1,296,802 -866,013 -8,259,600 -4,825,337 Piyasa Değ. 168,000,000 Net Dönem Karı/Zararı Ödenmiş Ser. 100,000,000 Ana Ortaklık Net Dönem Karı/Zararı Halka A.O Haftalık Göreceli Getiri % 24.00 -13.27 Çarpanlar F/K Aylık Göreceli Getiri % -0.53 PD/DD Son Bir Yıl Göreceli Getiri % 23.12 Net Kar Marjı Yılbaşı Göreceli Getiri % -0.79 Özsermaye Karlılığı -8,251,029 2011/03 -4,822,912 2010/03 - - 2.73 2.14 -0.09 -0.09 -13.42 -7.52 Sektör Hakkında Dünya boya üretimi yıllık 33 milyon ton, büyüklüğü ise 80 milyar dolardır. Türkiye'nin dünya pazarından aldığı pay ise %2’dir. Türk boya sektörünün toplam üretim kapasitesi yıllık 850 bin ton, kapasite kullanım oranı yüzde 65'ler düzeyindedir. Türkiye'de sekiz kilogram olan kişi başı tüketimin önümüzdeki beş yıl içinde 20 kilogramlara çıkacak olması ve Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri gibi gelişmekte olan pazarlara yakınlık Türkiye'yi bu şirketler için cazibe merkezi haline getirmektedir. Türkiye, kişi başına boya tüketiminin dünya standartlarının altında olması ve çevre bölgelerdeki bakir pazarlar nedeniyle boya sektörü bakımından önemli bir ülke. Türkiye'nin iç talep artışı, bölgede büyüklük ve hızlı tüketim ihtiyacına bakıldığında, Rusya'dan sonra ikinci sırada. Türkiye'de kişi başı boya tüketimi yaklaşık 7,5 - 8 kilogram olurken gelişmiş ülkelerde bu oran Türkiye'nin 2,5 -3 katına ulaşıyor. Türk boya sektörü yıllık 2 milyar dolarlık katma değer yaratan hacmi ile Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere ve İspanya'nın ardından Avrupa'nın altıncı büyük boya üreticisi konumunda. Önümüzdeki beş yıl içinde Avrupa üçüncüsü olması bekleniyor. 2009'da dekoratif boyalar ve endüstriyel boyalarda 415 milyon dolar ihracat gerçekleştiren sektörün, bu yıl yüzde 15 artışla, 500 milyon dolar, 2014 yılında ise 1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmesi hedefleniyor. İç pazar ve ihracatta 2 milyar dolarlık bir hacme sahip olan sektörde faaliyet gösteren firmaların yüzde 40'ı yabancı ya da yabancı, ortaklı firmalardan oluşuyor. Sektörde, 20'ye yakın büyük ölçekli ve gelişmiş üretim teknolojisine sahip işletme bulunurken KOBİ'lerin sayısı ise 600'e ulaşıyor. Türkiye'de yıllık boya üretiminin yaklaşık yüzde 82'si büyük ve orta ölçekli kuruluşlar, yüzde 18'i ise küçük ölçekli (vernik ve tiner ağırlıklı olmak üzere) kuruluşlar tarafından gerçekleştiriliyor. Sektörde, direkt ve dolaylı olmak üzere yaklaşık 200 bin kişi istihdam ediliyor. Türkiye'de sanayi boyaları konusunda faaliyette olan BASF, Dupont, Akzo Nobel, PPG, Nippon Paints, Kansai ve Jotun faaliyet gösteriliyor.Türkiye'de olmayan dünya markaları Sherwin Williams, Valspar, RPM gibi uluslar arası şirketlerin Türkiye pazarına gireceği konuşuluyor. Büyük ve orta ölçekli şirketler içerisinde sadece DYO Boya’nın yabancı ortağı bulunmuyor. Şirket Hakkında Dyo Boya Fabrikaları Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (“Dyo Boya” veya “Şirket”) ana faaliyet konusu, Kocaeli-Gebze ve İzmir-Çiğli tesislerinde üretilen her türlü boya, vernik, reçine ve sair yüzey kaplama ve yapı malzemelerinin, bunların hammaddeleri ve tatbikinde kullanılan araç ve gereçler ile birlikte ticareti, pazarlaması, ithali ve ihracıdır. Şirket’in nihai müşterileri ağırlıklı olarak inşaat, mobilya ve metal boyaları sektörlerinde yer almaktadır. Şirket bağlı ortaklığı konumundaki ZAO Kemipex JSC (“Kemipex”) ve DYO Balkan S.R.L (“DYO Balkan”) aracılığıyla, sırasıyla, Rusya Federasyonu ile Romanya’da satış faaliyetlerini gerçekleştirmektedir. Şirket ve bağlı ortaklıkları DYO markalı ürünler için net satış değerleri üzerinden değişen oranlarda Durmuş Yaşar ve Oğulları Boya, Vernik ve Reçine Fabrikaları A.Ş.’ye (“DYO A.Ş.”) marka kullanım ücreti, DYO Matbaa Mürekkepleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye Global Menkul Değerler - STRATEJİ 1 20.05.2011 (“DYO Matbaa”) ise lisans bedeli ödemektedir. 31 Aralık 2010 tarihi itibarıyla, İMKB’ye kayıtlı %25,45 (31 Aralık 2009: %25,45) oranında hissesi mevcuttur. Şirket’in %74,16 (31 Aralık 2009: %74,16) oranında hissesine sahip olan Yaşar Holding A.Ş. (“Yaşar Holding”), Şirket’in ana ortağı konumundadır 2010 yılında aktiflerinde %43.7’lik bir artış yaşanmıştır. Şirketin kısa vadeli borçları %187,4 artış gösterirken, uzun vadeli borçları %29,6’lık bir düşüş göstermiştir. Kısa vadeli borçların büyük bir kısmı bayilerden alınan sipariş avanslarından oluşmaktadır. Bu yüzden borçlarda yaşanan artış kalıcı değildir. Diğer yandan şirketin dönen varlıklarında %127’lik bir artış yaşanmıştır. Bu da satıcıların borçlarında yaşanan artıştır. Şirketin alacaklarının vadesi de 4 aydan, 6 aya çıkmıştır. Şirketin alacaklarında artış olmasına karşın finansal borçlarını hızlı bir şekilde kapatmaktadır. 2009 yılında 29,3 milyon, 2010 yılında 54,7 milyon TL finansal borç kapatmıştır. Bu finansal borçlarda yaşanan azalma finansal giderlere oldukça olumlu yansımıştır. Şirket 2010 yılından itibaren net nakit akımı yaratmaya başlamıştır. Şirket 2010 yılında, son altı yıl kapsamında ilk kez net kar açıklamıştır. Şirketin bundan sonra satışlarında yaşanacak %10’luk bir artış bile şirketin yıl sonu karında 10 katlık bir artış getirecektir. Şirket 2011 yılının ilk çeyreğinde 8,25 mn TL’lik zarar açıklamıştır. Ancak bu zarar şirketin operasyonel faaliyetlerinden değil, faaliyet dışı finansal giderlerde yaşanan artıştan kaynaklanmıştır. Şirket, 7 Eylül 2006 tarihinde imzalanan ve 27 Eylül 2013 vadeli 48 milyon Euro tutarındaki kredi anlaşmasına ilişkin olarak Morgan Stanley & Co. International Limited ile International Swaps and Derivatives Association (“ISDA”) master anlaşması, ekleri ve swap teyit dokümanlarını imzalamak suretiyle, Euribor + %5,60 faiz oranına sahip 48 milyon Euro tutarındaki krediyi, TL swap eğrisi + %8,50 faiz oranına sahip 93.552.000 TL ile “swap” etmiştir. Bu şekilde şirket, döviz kuru dalgalanmalarından ve ECB'nin faiz artırımları nedeniyle oluşabilecek dalgalanmalardan korunmuştur. FAKAT TL cinsi faiz oranları arasındaki maliyet farkı gider olarak yazılmıştır. Bu swap ve kredi işlemlerinden kaynaklanan finansal giderler 10,5 milyon TL'den 20,3 milyon TL'ye çıkmıştır. Bu nedenle şirketin faaliyet karı 15 milyon TL'den 24 milyon TL'ye çıkmasına karşın, net zarar 8,2 milyon TL olmuştur. Gider bir kerelik yazılan bir zarardır. TL'nin %10 değer kaybetmesi durumunda şirketin yıl sonunda 32 milyon TL bir kur farkı gideri kaydetmesi olasılığı bu gelişme ile birlikte 3,2 milyon TL'ye düşmüştür. Şirket yabancı borcunu, TL'ye çevirerek bir kerelik zarar yazmış ama kura olan duyarlılığı azalmıştır. Şirket için 2010 yılında başlayan büyüme sürecinin 2011 yılında da hızlanarak devam etmesini bekliyoruz. Bu yayında yer alan bilgiler, güvenilir olduguna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmis olup yalnızca bu bilgilere yönelik yorumları iletmek amacıyla hazırlanmıstır. Bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliginden ve ticari amaçlı islemlerde kullanılmasından dogabilecek zararlardan Global Menkul Degerler A.S. hiçbir sekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Bu yayında yer alan görüs ve düsüncelerin Global Menkul Degerler A.S. yönetimi için hiçbir baglayıcılıgı yoktur. Global Menkul Degerler A.S. yayında adı geçen sirketlerin menkul kıymetini portföyünde bulundurabilir ve/veya bu sirketlere danısmanlık hizmeti verebilir. Bu yayın, Global Menkul Degerler A.S.´nin izni olmadan kopyalanamaz ve/veya dagıtılamaz; bilgisayar sistemlerine aktarılamaz. © 2011 Global Menkul Degerler A.S Global Menkul Değerler - STRATEJİ 2