Yapılandırmacılık (Oluşturmacılık / Constructivism) Yapılandırmacılık; bireyin nasıl anladığını ve öğrendiğini açıklayan bilginin doğasına ilişkin bir anlayıştır. Birey çevresiyle etkileşimi sırasında geçirdiği yaşantılardan anlam çıkarmaya çalışır. Geleneksel eğitim yaklaşımında olduğu gibi bir tek kaynağa, ders kitabına bağlı kalarak, herkesin aynı bilgileri aynı şekilde tam olarak öğrenmesi mümkün değildir. Öyleyse öğretmen, öğrencinin sadece ne öğrendiğiyle ilgilenmemeli nasıl öğrendiğiyle de ilgilenmelidir. Öğrencinin aktifliğini her zaman destekleyen öğrenci merkezli bir yaklaşım olan yapılandırmacılığın öncüleri; Piaget, Vygotsky, John Dewey ve Glasersfeld’dir. Yapılandırmacı yaklaşımın geleneksel eğitim yaklaşımını eleştirdiği noktalar şunlardır: Öğretmenden öğrenciye doğru bilgi aktarımına dayalı bir öğretim söz konusudur. Önceden belirlenmiş sabit programların uygulanması esastır. Bilginin yeniden yapılandırılması söz konusu değildir. Sınıfta ikincil veri kaynaklarının (öğretmen, ders kitabı) kullanılması söz konusudur. Öğretmenin mutlak egemenliği söz konusudur. Araştırma, eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme becerileri ve bunların geliştirilmesine önem verilmemektedir. Değerlendirme öğretim sürecinden ayrı olarak öğrenci öğrenmelerini kontrol etmek için yapılır ve genellikle de testlerle ölçülür. Sürecin değerlendirilmemesine önem verilmemektedir. Sınıflarda sıra oturma düzenin olması, işbirliğine dayalı öğrenme yaklaşımlarının hayata geçirilmesini engellemektedir. Öğrencilerin düşüncelerine fazla önem verilmemektedir. Genelde sorular öğretmenler tarafından yöneltilmektedir. YAPILANDIRMACILIĞIN TEMEL VARSAYIMLARI Bilgi çevreden pasif bir biçimde alınmaz birey tarafından etkin olarak yapılandırılır. Bilgiye ulaşmak bireyin yaşamını düzenleyen bir uyum sürecidir. Bilgiye ulaşmada içselleştirme önemlidir. Birey kendi öğrenmelerinden bağımsız bilgileri içselleştiremez. Yapılandırmacılık etkin öğrenme, eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirir. Etkin öğrenme yolu ile öğrenciler, içerik ve süreci aynı anda öğrenirler. Yapılandırmacı yaklaşımın egemen olduğu bir sınıfın genel özellikleri şunlardır: Eğitim programları, temel kavramları vurgulayarak bütünü parçaları ile sunar (Bütünden parçaya = Tümdengelim). Öncelik temel kavramın öğrenilmesidir. Diğer kavramlar bu kavramla ilişkilendirilerek öğrenilir. Genellikle birincil veri kaynakları kullanılır. Bireysel farklılıklar önemlidir. Demokratik bir ortam söz konusudur. Öğrenci sorunlarına göre yönlendirilen program anlayışı vardır. Egitimkafe.com – Osman T. Herkes kendi öğrenmesinden sorumludur. Öğrenenler kendi öğrenmelerine etkin olarak katıldıklarında bilgi kalıcı olur. Çok boyutlu düşünebilmeyi sağlayan, bilişsel çelişkileri ortaya koyan ve bireysel anlamın oluşmasını destekleyen etkinlikler düzenlenmelidir. Bu bağlamda, yazılı ve sözlü iletişim yanında bilginin farklı açılardan yeniden yapılandırılmasına yönelik bilişim teknolojileri kullanılarak farklı ortamlar ve sunumlar gerçekleştirilmelidir. Öğrenme etkin olarak problem çözme, proje, iş birliğine dayalı öğrenme, rol oynama/drama ve eleştirel düşünmeye dayanır. Temel konulara ağırlık verilir. Burada amaç, geleneksel öğretim yaklaşımında olduğu gibi konuları yüzeysel olarak öğretmek değil, az sayıda konu üzerinden öğrencilerin öğrenmeyi öğrenmesini sağlamaktır. NOTU: a)Birincil bilgi kaynakları: Öğrencinin kendi yaşantısıyla gözlediği, deneyimler yaşadığı süreçlerle elde ettiği bilgi kaynaklarıdır. Örneğin ‘’deneyler’’ birincil bilgi kaynağıdır. Bunlar; işlenmemiş veriler, gerçek modeller, arşivler, gözlem verileri vb. Yapılandırmacı yaklaşımın en önemli yanlarından biri etkinlik merkezli bir öğretim anlayışı olmasıdır. Yapılandırmacı yaklaşımda, birincil veri / bilgi kaynaklarının kullanılması önerilir. b)İkincil bilgi kaynakları: Yapılandırmacı yaklaşımda ikincil veri kaynaklarının kullanılması birincil veri kaynaklarına oranla daha azdır ancak gerekli olunan durumlarda ikincil bilgi kaynaklarına başvurulabilir. Bunlar öğretim sürecinde sunulan ve başka kişiler tarafından oluşturulan bilgileri içeren kaynaklardır; kitaplar ve öğretmen vb. Öğrenciler kavram ve becerileri yeni durumlara uygular. Öğrencilere neden-sonuç ilişkisi kurabilecekleri deneyimler sağlanır. Bilimsel bilgi anlayışının kazandırılması önemli yer tutar. Öğrenciler soru sormaya teşvik edilir, soruların niteliği yükseltilmeye çalışılır. Öğrencilerin geleceğe yönelik olarak tahmin yapmaları ve hipotezler ortaya atmaları özendirilir. Bilişsel kuramlarda nesnellik ön planda iken yapılandırmacı anlayışta öznellik ön plandadır. Ürün değil süreç yönelimli değerlendirme esastır. Çoklu değerlendirme teknikleri kullanılır. Geleneksel ölçme ve değerlendirme yöntemlerinin yanı sıra gözlem, görüşme, öğrenci günlükleri, öz değerlendirme, grup değerlendirme, akran değerlendirme formları, çizimler, posterler, kavram haritaları, açık uçlu sorular, port folyo (ürün dosyası), rubrikler, tutum ölçekleri, proje değerlendirme, kontrol listeleri gibi öğrencinin tüm etkinliklerini dikkate alan ölçme araçları kullanılır. Yapılandırmacı Yaklaşımda Öğretmen Rolleri MEB’e Saban’ın (2004) Brooks ve Brooks’tan (1993) aktardığına göre yapılandırmacı yaklaşımı benimsemiş bir öğretmenin görevini yaparken aşağıdaki tutum ve davranışları sergilemesi gerekir. Öğrencilerin fikirlerini destekler, girişimlerini cesaretlendirir. Öğrencilerin etkileşimlerini sağlayan kaynak ve materyaller kullanılır. Egitimkafe.com – Osman T. Öğrencilerin sınıflandırma, analiz, tahmin ve yaratıcılık gibi yeteneklerini geliştiren ödevler verir. Öğretim stratejisi ve içerik konusunda öğrencilerin görüşlerini dikkate alır. Öğrencilerin kendi aralarında ve öğretmenle diyaloğa girmelerini özendirir. Öğrencilerin birbirlerine açık uçlu sorular sorarak araştırma yapmalarını özendirir. Öğrencilerin verdiği cevaplar üzerinden konuyu genişleterek aydınlığa kavuşturur. Sorulan soruların cevaplanması için gerekli zamanı tanır düşünme fırsatı verir. Öğrencilerin meraklarını geliştirmek için öğretim stratejisinde değişiklikler yapar. Öğrenmeyi kolaylaştıran ve destekleyen ortamlar hazırlanır. Öğrencilerin bireysel farlılıklarını dikkate alır. Herhangi bir kavramla ilgili yorum yapmadan önce öğrencilerin bu kavramla ilgili önceki bilgilerini öğrenmeye çalışır ve öğrencilerin kendi düşüncelerinin farkında olmalarını sağlar. Tartışma ve etkinlikleri, öğrencilerin bilgi veya anlayışı kendilerinin yapılandırılmasını sağlayacak şekilde yönlendirilir. Öğrencilere kavramlar arasında ilişki kurmaları için zaman tanır ve yeni kavramları farklı durumlarda kullanmalarına imkân tanır. Öğrencilerin hipotez kurma ve alternatif yorumlar yapabilme kabiliyetlerini destekler. Egitimkafe.com – Osman T.