Böylece, manevî cihadın ekseninin ve merkez-i mihrakiyesinin nefis olduğu ortaya çıkmış olmaktadır. Bundan dolayı da, Manevî cihada, tezkiye-i nefs veya nefisle cihad denmekte, Resul-ü Ekrem (as) Efendimiz tarafından ise, cihad-ı ekber olarak tavsif edilmektedir. (Ki bunu, daha önce bahis konusu ettiğimizden dolayı, tekrarının zâid olacağı izahtan varestedir...) Cihadın afakî boyutuna gelince; bu da üç kategoriye ayrılmaktadır: a-) Kavlî (sözlü) cihad.. b-) Malî (ekonomik) cihad.. c-) Fiilî ve Bedenî cihad!.. Emr-i bil’-maruf ve nehy-i an'il-münker İlâhî umde ve vecibesi; kavlî (sözlü) cihadı da tamamen kapsadığından dolayı, Kur'an-ı Kerim'de cihad terimi ve kavramı içerisinde (ayrıca ve yeniden) tekrarlanmasına ihtiyaç duyulmamış; "Malınızla ve canınızla cihad edin!..." tarzındaki İlâhî emirlerle iktifa edilmiştir..2 Malî ve Bedenî (fiilî) boyutlu cihadları, gerek ayrı ayrı, gerekse birarada-birlikte tazammun eden cihadın sırf bedenî boyutu, Kur'an-ı Kerim'de, kıtal ve mukatele diye geçmektedir. Böylece; kıtal ve mukatele kavramları, bedenî cihadın dışında kalan tüm cihad türlerini, kapsamı dışında bırakmaktadır. Ma’lumu i'lam kabilinden olan bu tavzihat muvacehesinde, konuyla alâkalı genel başlığımızın cihad adı altında olacağı, tabiîdir... Evet;.. İslam'da cihadın çok büyük yeri ve önemi vardır!... Zira cihad, İslam'ın ve imanın korunmasında İlâhî âmil ve nâzım rol oynamaktadır. Hatta, yüce enbiyanın (as) beş temel misyonu olan 'din, akıl, can, mal ve nesil' güvenliği ancak, cihadın tüm boyutlarıyla uygulanması sayesinde 2 Bununla birlikte; bir kısım rivayetlerde.. "..Ve Allah yolunda dillerinizle.. cihad edin!" diye (dil ile cihadı tasrih eden) kaviller de nakledilmiş bulunmaktadır. (Bakınız; Sünen-i Neseî: K.Cihad/48; (terc): 6/431; Riyaz'üs Salihin (terc): 792;... Müsned-i Ahmed İbn-i Hanbel'de (3/456, 460; 6/387'de) ise; "Muhakkak ki mü'minler, kılıçlarıyla ve dilleriyle cihad eder!" ibaresi geçmektedir. "Allah'ın indinde en efdal (veya en sevgili) olan cihad, zalim hükümdarlara karşı hak ve hakikati pervasızca söylemektir." Hadis-i şerifi de aynı anlamı taşımaktadır (Bakınız; önceki bölüm 8. dipnot ve Mu'cem'ul-Müfehres: 1/389).