Din-i İslam manasına da (Kur`a

advertisement
Mezkûr üç temel kategoriden teferru eden bir çok anlamları muhtevî
bulunan kelime lafzı; Din-i İslam manasına da (Kur'an-ı Kerim'de) kullanılmıştır.
Örneğin;
"...Bugün size dininizi 'kemale' erdirdim; üzerinizdeki ni'metimi
tamamladım ve size din olarak 'İslam'ı seçip-beğendim..." [Maide(5): 3]'te
geçen, tamamladım ile din ve İslam kasdedilmekte olduğu ma'lumdur. Ki:
"Rabbinin 'kelimesi' sıdk ile ve adalet ile tamamdır..." (En'am: 115) ayetinde
geçen tamamdır ifadesiyle de kelime, yani Rabbin kelimesi kasdedilmiş
bulunmaktadır. Ve bu da, Allah'ın Dini ve İslam anlamındadır. Mütevâtiren
gelmiş bulunan hadis-i şeriflerde de kelimetullah'ın yüceltilmesi için cihad
emredilmektedir. (Örnek olarak, bkz.: Terğib: 3/184). Ki, buradaki kelimetullah,
kesinkes Allah'ın dini ve yolu olan İslam anlamındadır...
"Derken Âdem, Rabbinden bir takım 'kelimeler' aldı; (Alllah da)
bunun üzerine tevbesini kabul etti. Şüphesiz O, tevbeleri kabul edendir,
Rahim'dir O!.." [Bakara(2): 37] ayet-i kerimesinde geçen kelime; hidayete
götürücü ilim-irfan anlamındadır...
"Ve bunu, belki insanlar (tevhide) dönerler diye kendi ardından
geleceklere bir 'kelime-i bakîye' olarak bıraktı!.. [Zuhruf(43): 28]'de ise;
kelime; tevhidî- nebevî bir mektep-ekol ve çizgi anlamındadır...
"...Böylece Allah onun üzerine 'sekinet' indirmişti. Ve onu, sizin
görmediğiniz ordularla desteklemiş, küfürde olanların 'kelimesini'
alçaltmıştır. Oysa, Allah'ın 'kelimesi' ise, yüce olandır. Muhakkak ki Allah,
Aziz'dir, Hakim'dir." (Tevbe: 40) Ayet-i kerimesinde geçen ilk kelime ideoloji,
son kelime ise, kezâ tevhidî mektep ve Kur'anî çizgi gibi.. anlamları ihtiva
etmektedir...
"...Oysa, onlardan bir bölümü, Allah'ın 'kelamını' işitiyor, akıl
erdirdikten sonra, bile bile değiştiriyorlardı!" [Bakara(2): 75] ayetinde geçen
kelam, ise sadece sem' (işitme) yoluyla duyulan İlâhî vahiy (Kitabullah)
anlamındadır...
"Eğer müşriklerden biri, senden 'aman' isterse, ona aman ver; ta ki,
'Allah'ın kelamını' dinlemiş olsun!.. Sonra onu, güvenlik içinde olacağı yere
ulaştır... " (Tevbe: 6) Ayetinde geçen kelamın da, haliyle İlâhî vahiy olan Kur'an-ı
Kerim olduğu açıkça anlaşılmaktadır..
Lügat alimlerinin kelime ve kelam arasındaki farkla alâkalı verdikleri
ma'lumatı özetlersek, anlattığımız ve ilave edeceğimiz mesailin anlamı daha iyi
anlaşılmış olacaktır:
Kelime; 'hem görme, hem de işitme yoluyla, gerek ayrı ayrı ve gerekse
beraber-birlikte hissedilen tesirdir'. Kelam ise; 'sadece işitme yoluyla idrak olunan
tekellümdür.' Kelime; nahivde, isim, fiil ve edatın herbirine ıtlak edilir. Kelam ise;
elfaz-ı manzumeye ve düzenli cümlelere ıtlak olunur; mürekkeb olan ve bizzat
maksud olan bir cümle ve bir konuşmadır. Ve; kendi cüz'ü olan isim, fiil ve edat
için isti'mali yok denecek kadar az ve enderdir. Onun için, kelam, kelimeden daha
ehassdır. Yani; her kelime kelam değildir ama her kelam bir kelimedir.
Hem kelime; sadece isim, fiil ve edat ile sınırlı değildir. Ta'bir caiz ise,
sınırsız bir anlamı vardır. Mesela; bir kitap, bir kelam, bir kaside, kavlî ve fiilî bir
Download