M. Meclisi B : 82 22 . 5 . 1974 O : 2 Bu konuya niçin girdiğimi biraz sonra arz edeceğim. Bilhassa (harp sanayiini Hükümeti­ miz, gelecek /hükümetlerimiz, en kusa zamanda, en kıJsa yoldan 'kurmanın yollarını araştırsın­ lar diye bir konuya giriyorum. Güçlendirme Vakfına, en kısa yoldan yatırıma 'geçeceğine inaodığımız takdirde, uçağımızı kendimiz yapalbileceğimizi umduğumuz takdir­ de her birimiz biner mark veririz» demişler­ di). Malûmunuz, (bir kusi'nı vakıflar kurulımuştur. Bu vakıflardan halen en güçlü ola/nı Türk Hava Kuvvetlerini Güçlenklirmıe Vakfı­ dır. Türk Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının biraz daha güçleneJbilmeisi ve yakın bir gelecekte tasavvur ettiği yatırımlara geçenbilmeısıi için ona Hükümetçe, partilerce destek olmak mecburiyetindeyiz kanaatindeyiım. Buîniın için (Ki. aslında bu maruzatımı kısaca Bütçe , Komıisyonununda da (beyan etmiştim, (böyle bir maruzatta bulunmuştum; Heyeti Umumiyen'iz de duysun ve bunu partilerüstü mıültalâla etsin diye {burada tekrar ele atmak medburiyeti hissediyorum.) Vatandaşlarımızı teşvik -etmeliyiz, bilhassa yurt dışındaki vatandaş­ larımızı işçi kardeşlerimizi bu konuda ikna ederek yardımlarını sağlama yoluna gitmeliyiz. Orada da bunun örneğini vermiştim. Belki hayalci 'Mulhterefm milletvekilleri, bunun beş yüzer mark olduğunu tasavvur buyurunuz... Ama he­ men diyeceksiniz ki, biz Devlet olarak işçi kar­ deşlerimizin yardıran ile mi Türk Hava Kuvvet­ lerini Güçlendirme Vakfını güçlendireceğiz 1 Tabiî, millet .olarak hepimizin bu yolda, bu yönde, bu istikâmette ısefertber olmak mecbu­ riyetinde olduğumuzu zannediyorum. bir tasavvurdan ibaret addedilelbilir; ancak, bunun yanışının gerçelkleışimeısi daShi büyük faydalar sağlar. Hiç unutmam, bir defasında 500'e yakın Türk işçi kardeşlerime verdiğim Ibir konferansta Türk Hava Kuvvetlerini Güç­ lendirme Vakfının ^görevleri ve öınemi, mem­ leket e, hizmetle, planları üzerinde durmuş ve işçi vatandaşlarımıza, kardeşlerimize şu soanıyu Sıormuş, demiştim ki : «Arkadaşlar, Imeimkketimizin durumu bu. En kısa yoldan 'Oildumıuz, kullandığı silâlhmı kendisinin imal etmesi gerek, doista düşmana karşı böyle ol­ anak gerek. 'Siz, güvomseııiz, tarafsız bir heyet ısizi ikna etse ve Hükümet de bu konu üzerine cidden eğilse acaiba birer aylığınızı bu büyük vakfa bağışlar' mısınız "i Şimdiden iböyle bir heyetle karşılaşıp böyle bir soruya muhatap olduğumuz takdirde ne cevap verirsiniz? Bu sorumu ıbir anket maniye'tinde kalbul ediniz lütfen. Birer aylığını, yani /bir ay fazla Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı için çalışacak arkadaşlarımız, kardeşlerimiz işaret etsinler, parmaklarını kaldırsınlar» dedim. Emrin olu­ nuz, orada 500 vatandaşımız, işçi kardeşimiz varsa, hepsi de ellerini ka^dııimışlar, «Yeter ki, :b'iz güvenelim, inanalım. Hava Kuvveti erini] Bir bakıma Dışişleriyle ilgili olmayan bu konuyu o atasözünü biraz önce ifade ettiğim için hatırlamış öldüm. Üımiit ediyorum ki, Türk Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfımız, çok kısa bir gelecekte daha çok güçlenecek ve Devletimizin tier bakımdan aynı zamanda mad­ dî alanda da gücünü gösterecek olan yatırım­ lara geçmiş olacaktır. Muhterem milletvekilleri, Hükümet Programında, hepinizce) malûm­ d u r ; «İhracatımızın değişik pazarlara yönel­ tilmesi ilkesinden hareket edilerek Orta - Do­ ğu, Afrika ve Asya ülkeleriyle karşılıklı ticarî ve iktisadî ilişkilerin geliştirilmesine önemi verileicektlr» denlmekte ve .ayrıca, «Özellikle müt­ tefiklerimizle, komşu ülkelerle ve aralarım­ da tarihse'l, geleneksel ve manevî bağlarla bağlı bulunduğumuz ülkelerle iyi ilişkilerin geliştirilmesine büyük önemi verilecektir.» diye ifade edilmektedir. Bu ibakıimdaın Hükümetin, Orta - Doğu ülkeleriyle ve bahusus bu ülkelerden Suudî Ara­ bistan'la başlatmış olduğu bu Hükümet Prog­ ramı istikametindeki teşebbüsün çok yerimde olduğunu, verimli neticeler doğuracağını zan ve ümit etmekteyiz. Bu arada özellikle dış Türkler üzerimde, ırkdaşlarıımız, soydaşlarımız üzerinde de bir nejbze durmak istiyorum. Yine Hükümet Programımdan ıbir paragraf takdim edeceğim : «Yabancı memleketlerdeki soydaşlarımızın Türk kültür ve vaılıklarının korunup gelişti­ rilmeline, bulundukları ülke halkına tanınan her türlü haktan tam ve eşit olarak yararla-