vı. kutlu dogum sempozyumu

advertisement
İLAHİYAT FAKÜLTESi
İslam Felsefesi Ana bmm D~!l!
VI. KUTLU DOGUM
SEMPOZYUMU
f(EBLİGLER)
21 NİSAN 2003
ISPARTA
S.D.Ü. İLAHİYAT FAKÜLTESi
İslam Felsefesi Anabilim Dalı Başkanlığı
Bilimsel Toplantılar Yayın No: 1
TERTİP HEYETi
Prof. Dr. İsmail YAKIT (Başkan)
Doç. Dr. Saffet SARIKAYA
Doç. Dr. Kemal SÖZEN
Dr. Nejdet DURAK
Dursun KNRAK
EDİTÖR
Prof. Dr. İsmail YAKIT
ISBN 975~7929-93-X
ÇÖZÜMLEME
Ahmet YILDIRIM, B. Bengü TORTUK, Huzeyfe ALKAN
Kapak ve İç Düzen
Nejdet DURAK
BASKI
Tuğra Matbaası,
(0246) 224 14 68
Yayınlanan tebliğierin
Yayınlanan
dil, üslfip ve ilmi sorumluluğu yazarianna aittir.
tebliğlefka"Y!lak gösterilmek şartıyla iktihas ve atıf şeklinde
kullanılabilir.
©SDÜ ilahiyat Fakültesi İslam Felsefesi Ana Bilim Dalı-2006
iSTEME ADRESi
S.D.Ü. ilahiyat Fakültesi ISPARTA
Tel: (0246) 211 45 50
HZ. MUHAMMED'İ ANLAMAK
Prof. Dr. Ethem Ruhi FIGLALı*
Isparta ilahiyat Fakültesi'nin çok değerli, sevgili öğrencileri, öğretim
elemanlan,
Hatipoğlu
üniversiteınİzin
Hocadan sonra
benim sadece
yetiştirdiği
hemşerim,
değerli
çok
konuşmak
şanssızlık.
tabii bir
komşum olmanın
abim, mahalle
çok büyük bir ilim
adamıdır.
Yardımcısı, değerli
Rektör
Çünkü
Hatipoğlu,
ötesinde ülkemizin
hayırlı
Allah kendisine
dostum.
ömürler versin,
daha çok eser versin, bize okumak nasip etsin, onu temenni ediyorum. Onun için
kızanın
kendisine, biraz tembeldir, çok okur, çok bilir, çok az yazar bana göre.
Hatipoğlu Hocamız,
sevgili gençler, bugün bu Kutlu
münasebetiyle düzenlenmiş
toplantıda
Peygamber'in günümüze
mesajlannın Kur'an-ı
fevkalade önemli hususlar söylediler. Hz.
nasıl okunması, nasıl yorumlanması gerektiğine
verdiler. Hz. Peygamber
dendiği
onunla ilgili her
duyduğumuz,
bakışlada
açtığı
fevkalade mütemayil
gördüğümüz,
olduğumuz
başlığını
acaba bir mezhepler tarihçisi gözüyle Hz. Peygamber'i
şeklindeki
hazırladım
kaçırmamız
anlayışı
dönüşür.
birtakım
Ben bu
tercih ederken
işin
nasıl değerlendirmek
ön planda tutarak bir metin
hazırladım.
Metin
diyorum çünkü mezhepler tarihçisi olarak bizim ipin ucunu
her zaman
alıkoyamazsınız
sevketmiş
bir
ve
düşündüğümüz
için insanüstü
bir isim haline
noktadan hareketle "Peygamberimizi Anlamak"
gereklidir,
yumuşadığı
ve hatta bazen de millet olarak
çalıştığımız
sevmeye, kucaklamaya
çerçevesinde
dair önemli mesajlar, ipuçlan
muhabbetin fevkalade
işittiğimiz,
hususlann bizim için yeni ufuklar
efsaneleştirmeye
gözlüğü
Kerim
zaman bizim milletimiz için özellikle
doruğa noktasına çıktığı,
duygulann
Doğum Haftası
muhtemeldir.
Çünkü
ve de Kur' an-ı Kerim, insanlan
ise o zaman bu düşüncenin
*Muğla Üniversitesi Emekli Rektörü
hudutlannı
insanoğlunu
eğer
düşünmeden
bütünüyle
düşünmeye
Hz. Peygamber'in
oluşturduğu
islam ahlakını kullanma yolunu bulalım. Milyonlarca görüşü teker teker ele
almak gibi badirenin içine düşersiniz. Bundan kurtulmak için bir metin
hazırladım.
çıkabilecek
O metni hem vaktinizi almamak, hem de metin içerinde ortaya
hususlan belirlemek için o metni huzurlanmza getirmek istiyorum.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)'nın doğum
yıldönümlerinin Türkiye Diyanet Vakfı'nın fevkalade isabetli bir karan ile 1989
yılından
bu yana "Kutlu Doğum Haftası" adıyla kutlanmaya başlaması ve bu
faaliyete üniversitelerimizin ilahiyat fakültelerinin de buna dahil olması
fevkalade önemli ve değerli bir iştir. Neden önemlidir? Çünkü artık dünyamız
fevkalade bir hızla küçülmekte ve değişmektedir. Küçüldükçe de
düşündüğümüzden çok daha fazla sandığımız çok daha fazla karmaşaya
bürünmektedir. Karmaşa kelimesini felsefi anlamda kullanıyorum, complexity
anlamda kullanı yorum. Bu derece karmaşaya bürünmüş olan bir dünyada da Hz.
Peygamber'i eğer gerçekten seviyorsak, eğer gerçekten kendimize İslam sıfatını
yakıştırabiliyorsak
o zaman onu yeniden okumak, yeniden düşünmek, yeniden
anlamak, anlatmak ve tanımak ve tanıtmak zorundayız. Biraz önce Hatipoğlu
Hocamız,
fevkalade isabetli bir biçimde Kur'an-ı Kerim'in nasıl okunınası
gerektiğini bize örnekleriyle birlikte ortaya koydu. O, kitabı bize getiren, bize
anlatan
insanın
mesajının
elbette ki anlaşılması ve aniatılmasıyla bu dinin ve onun
insani yönü de çok daha rahat bir biçimde önümüze konmuş olacaktır.
Bir kere Hatipoğlu Hocamızın da ifade ettiği gibi kesin olan bir şey var sevgili
gençler, değerli bilim adamlan. Kur' an-ı Kenm' in inditilişi ve İslam
toplumunun oluşumu çok şükür ki Hıristiyanlıktan ve Yahudilik'ten çok daha
farklı olarak çok net bilgilerle önümüzde dıınnaktııdır. Bu kitabın indirilişi ve
İslam toplumunun oluşumu her şeyden önce tarihi ve kültürel bir ortamda
cereyan etmiştir. 610 yılında başlayan -miladi yıl hesabıyla- 632'de son bulan
bir tarihi maceranın Mekke ve Medine bizim ilahiyatçılann deyişiyle Hicaz
bölgesinde vuku bulan kültürel bir oluşumun tarihidir. Ve çok şükür ki bu
oluşumla alakah bilgiler ve belgeler çok büyük ölçüde elimizdedir. Ve hele hele
Kur'an-ı Kerim diğer Kita'b-ı Mukaddes'in aksine indirildiği dönemde kaleme
alınmış,
tespit
edilmiş
ve bugüne intikal
etmiş
olan bir kitaptır. Biraz önce yine
Hatipoğlu Hocamız,
bu inzal keyfiyetiyle alakah bir önemli hususa dikkat
çektiler. Bu kitabın çok büyük bir çoğunluğu bizim İslam düşünce tarihinde ya
da din sosyolojisinde "dikey boyut" dediğimiz bütün insanlığın ortak paydasını
teşkil eder. Çünkü Adernden beri madem ki bu dinin adı İslam olarak
gelmektedir ve tek
28
yaratıcı
olan
Cenab-ı
Allah,
insanlık
tarihi içerisinde
insanın
gelişimine
ihtiyaçlannı
paralel, toplumun ihtiyaçlanna paralel bir biçimde
düzeltmek için peygamberler gönderiyorsa o zaman son peygamber olarak Hz.
Peygamber'in
getirdiği
mesajın diğer
bu
ortak paydası olan evrensel
bahsettiğimiz
beraber içerisinde bu biraz önce
yıllan arasında
610-632
çevrenin mahalli ihtiyaçlanna cevap olmak üzere de
vardır.
ettiği
da ifade
sonra zorunlu olarak
sonuca ulaşabiliriz. Bir mesaj veya haber tereddütsüz
olsa da bu
mesajı
veya haberi
gözlüğüyle
çağdaş hayatın
doğru,
birtakım
şöyle
hak ve ebedi
bir
vasıflı
bilim, felsefe, psikoloji, sosyoloji,
anlayışlan doğrultusunda,
antropoloji benzeri
mesajın
ama
sahibinin gözü ve
görmek, kavramak ve anlamak gerekir. Yani hedef, burada bize
Müslümanlar olarak, inanan insanlar olarak bu mesajın Hz. Peygamber'in
gözü ve
gözlüğüyle
görülmesi ve kavranmaya
şeyden
önce bu
mesajı
kalkmayacak olan
mesajı
kaynaklanmızın
Bunun için de her
değişmeyecek,
ortadan
getireni yani Hz. Peygamber'in çok iyi ve çok
gerçeğini yakalanması
katılıyorum Hatipoğlu Hocamıza,
çok iyi değerlendirilmesi
çalışılmasıdır.
getirenin eskimeyecek,
olarak tanınması, bilinmesi ve
bin
kültürel
olan hükümler
gibi ekonomik, dini, ahlaki, hukuki
değerlendirmeden
esaslar da içermektedir. Bu
düşen
gelmiş
ile
Mahalli çevrenin ihtiyaçlanm karşılamak için gönderilmiş olan bu esaslar
hocamızın
yine
değerler
şarttır.
kaynaklann çok iyi bilinmesi veonlann
Çok teknik bir anlayışla
konması
teker teker ortaya
doğru
gerekir. Bunun için, yüzde
yaklaşarak
ve onlann
kendi kültür
değerlendirilmesiyle
sonuca ulaşılması lazım. İşte benim kanaatimce başlangıç safhasında bir takım
hizmetlenın
ya da
düşüncelerim katkılanın olduğu
Doğum Haftası toplantılanndan
Vakfı
Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Diyanet
böyle bir sonucu bekliyor. Ancak bu sonuçlar uzun ve ciddi
toplantılarda yapılacak
sonucunda, ve uzmanlar arasmda
ortaya
konacak,
sonuçlan
alınacak
üniversitelerimizde, fakültelerimizde
çok
için ifade ediyorum, Kutlu
değerli
bilim adamlan
zaman içerisinde yeniden
inanıyorum
ki
izierin ortaya
yakın
olan
yapılmış
tarafından birtakım
değerlendirilerek
bir
olan
tartışmalarda
olan
faaliyettir.
toplantılarda
çalışmalar
Bu
elbette ki
nevı
işin
unsurlar ortaya konacak, bunlar
yine o uzmaniann
katılımıyla
öyle
bir gelecekte ülkemizde bu konuda çok ciddi seslerin ya da
konması
mümkün olabilecektir. Ben sizlere mümkün olan
kısa
süre içerisinde sadece kendi duygulanma
dayalı
nasıl
gördüğümü
veya onu anlamak için rehber olacak
edebildiğiınİ
huzurunuza getirmek istiyorum. Bir
görmek
istediğimi
bazı ipuçlannı nasıl
veya
tespit
toplumun miman olan ve
insanlığın
Muhammed Mustafa (s.a.v.), kendi
kendi nefsini meydan
malı
olmak üzere Hz. Peygamber'i
bünyesine ruh ve biçim düzeni veren Hz.
hayatını insanlığın gidişi uğruna harcamış,
ederek topumun yüzünü
ışıklandırmış
bir kahraman,
29
başını
ve
Allah yoluna adamış bir örnek insandır. O,
yaşanınası gerektiğini
yaşamamış,
adına bağımsız
istememiştir.
kendisi için
yaşayışının çeşitli görünüşlerini
bir
yaşandığını
kurbandır.
hayatı olmamış,
bir
Bu
kendisi için
Durum böyle olunca Hz. Peygamber'in
kalkması,
ayn ayn anlatmak, oturup
şernaillerde gördüğümüz şekillerde
içmesi gibi
dünya için nasıl
varlığını adamış
göstermek için
yüzdendir ki onun kendi
şu
ayırmak,
bölümlere
yemesi
belgelerin
ç?kluğu dolayısıyla
oldukça kolaydır. Ama onun hayatının ve gerçeğinin
bölmek demektir. Bunun içindir ki onun bir Allah elçisi ve
bütünlüğünü
özellikle
aramızda yaşayan
yaşadığı
devrin
şartlan
sanıyorum
göstermek,
bir insan olarak
davranışlannı
gönlünün dolduran ve
çabalamak gerçekten çok güç bir
inanıyorum
Ama
Peygamberimiz,
iştir.
olacaktır.
Allah'ın
Her büyük insan gibi Allah elçisinin
kalacaktır.
ortaya koyarken onun
kısaca
ve olaylan içerisinde izlemek,
hepimiz için uygun
hepimiz gibi bir insan olmakla beraber
kişidir.
gerçeğini
vahyettiğ,i
kendisinse
gerçeğini
çözmeye
şekillendiren
Bu konuda
bir yüce
çalışmak,
yüce
özünü dile getirmeye
yapılanlar
olan Mustafa, engin
da daima eksik
gönderilmiş
ki alemiere rahmet olarak
seçilmişlerin seçilmişi
yaşayışını
Ancak Hz. Peygamber,
hoşgörüsüyle
ulu
benim
bu eksikliklerimi hoş görecek ve kusurlanma göz yumacaktır.
Daha
yılında
571.
onun
doğmadan babasını
Rebiülevvel
doğumu anında
Kisramn
ayının
on ikinci gecesi doğumu için kaynaklar diyor ki,
Kabe'de bulunan putlar yere
sarayı yıkıldı,
Mecusilerin kutsal
ve bereket geldi, daha nice nice
gerçekler birbirine
değildir.
girrrıiştir.
gerçeğe
olayındaki
mucize ve
övülen. Gelecekten
banş
çocuğa
halkına
olmasını
olur. Süleyman Çelebi, onun
On
bağlı
altı yaşına
edilmesi de hemen hemen
olmasaydı
getirdikleri göz önüne
kendisiyle,
başka
bile Hz.
alınırsa doğum
layık
ol saatte, ol
Çocukluğunun
efsane
anlaşılır.
layık
ve
insanlarla ve Allah'la
huyuran bir kimse övülmeye
doğumunu "doğdu
müırJcün
açıdan
ve bilimsel
bir isim Muhammed, övülmeye
gark oldu semavatu zemin" diyor.
geleneklerine
Bütün bu rivayetlerde efsane ile
konan addaki yücelik ve isabet çok iyi
tanımadığı
şehrinde
Medain
o anda söndü, Mekke'ye bolluk
kamaştıran
insanlığa insanın
ve sevgi içinde
yıkıldılar,
uygun olmayan rivayetler
Muhammed'in dünyaya, alem
Bugüne kadar Araplann
ateşi
şeyler.
\ 1e ayırt
Ancak bütün bu göz
diyebileceğimiz
miladın
kaybeden yüce Peygamberimiz'in
ilk
olmaz da ne
sultanı
yıllannı
din, nura
o günün
olarak çölde süt annenin yanda geçiriyor Hz. Muhammed.
kadar süren bir çöl
hayatı hakkında
yine
kaynaklanmızda
birbirinden güzel ve anlamlı şeyler anlatılıyor. İbn İshak, İbm Hişam'da çok
30
uzun olarak süt annesi Halime'nin rivayetlerini, Umre'nin rivayetlerinin naklini
bulmak mümkün. Bunu hepiniz biliyorsunuz. Benim burada temas etmek
istediğim
husus
şu:
yanında yetişmiş
Süt annenin
de yitiren Hz. Peygamberin
belki de her büyük
olan ve
yalnız kalmasıdır. Yalnızlık
insanın
kişi,
doluluğuna,
canlılığına rağmen yalnız insandır.
kadar
yalnız
içine
düştüğü
bir
annesini
yüce Rabbin bir cilvesi,
yansırnsıdır.
kaderinin Hz. Peygamber' de de bir
Çünkü her örnek
bütün
altı yaşında
sevgili gençler bu çok önemlidir. çevrelerinin bütün
insandır
ki Arap toplumunun gerek inanç ve ahlak yönünden
bakımdan
bozukluk, gerek sosyo-ekonomik
farklılık
ve adaletsizlikler, onun
hayatını
derinden
sarsmış
Çünkü Hz. Peygamber o
ve
yalnız
dünyanın
yıllannı değil
çocukluk ve gençlik
olmuş,
en büyük derdi
haline gelmiştir. Onun belini büken bu yükün yine
yol göstermesiyle kaldınldığını çok iyi biliyoruz.
aşın
toplumdaki
bütün
belini büken yük
Cenab-ı Allah'ın
dirayeti ve
En emin ve güvenilir insan olarak geçirilen ilk gençlik yıllanndan sonra
Allah elçisinin çocukluk yıllannın saf ve berrak gönlünü dolduran sonsuzluk
sevgisi ve
düşünme aşkı
Hz. Hatice. Hatice,
ı utmarnış, yalnızca
kanaatİınce
insanın aşkıyla
bir büyük
inanıyoruz
sevgisinin
ki, onu severken herhangi bir
gereği
olarak
Allah'ı
biliyordu ki, insanlara
sevmiş tir.
öğretisinin
ve
şahsiyetinin
sevgi yatar. Çünkü Hz. Peygamber, yeryüzüne
başta
insanlarla ama en önemlisi ve
olması gerektiğini öğretmek
dostluğu, yoldaş
ve
kısaca
onun
için
Allah'ı
şahsiyetinde
hoşnutluğundan başka
hayattaki yeri ve rolü
kadınlar
tanımazken aynı
erkeklerin
yansıdır
sevgisi,
dostluğu
bana göre
eğer
ve
sıcak
zevkinde
zamanda
şartlan
kadının
sosyal
işaret vermiş
oldu.
içersinde ezilen, borlanan ve
ve bütün
kadınlara
sahip
çıkarak
diyebiliyordu. Ve ekliyordu: "Bana dünyada üç
kadınlar
şey
ve gözümün nuru namaz". Hz. Hatice'nin
yardımcılığı Allah'ın
doruğa çıkar.
ve sevgi içerisinde
düşüncelerinde,
da kusursuz bir örnek, bir
alınıp satılabilen kadınlara
sevdirildi. Güzel koku,
banş
olan
diğer
Hz. Hatice engin sevgisi,
Hz. Peygamber'in
Bunun içindir ki Hz. Peygamber, o günün
bir mal gibi
yaratılışın sım
kendi kendisiyle,
yok olurdu. onun huzurunda rabatmdan ve
bir amaç
hakkında
sımm
sevmenin
sevdinneye memur
temelinde
insanın
geleni Allahla
gönderilmiştır.
yardımcılığıyla
ve
O, Hz. Hatice benin
Allah'ı
Yüce Peygamber için biraz önce
dedim. Çünkü onun
şeyi karşılık
sevdirmeye memur Allah sevgilisini
sevmekle hem insan olarak Hz. Muharnmed'i hem de
yakalarnıştır.
başlıyor,
yan yana yürümeye
Çünkü ilk vahyin
elçisinin ilk vahiy
yüceliği
aldığı
ile titreyen,
deyim yerindeyse, Hz. Peygamber'e Hz. Hatice'nin
610
yılında
paniğe kapılan
sıcak bağı olmasaydı
31
onu tasdik eden
"hayır, şeytan
sana
ulaşamaz"
diye o cesur yüreklendirmesi
olmasaydı belki dinler tarihinde bir dinin seyri bile değişirdi. İşte Hz. Hatice
burada gerek vahyin bir süre
kesildiği
bir dönemde olsun, gerekse ilk vahiy
gecesinde Hz. Peygamber' e sadece ilk inanan
değil,
onu ilk tasdik eden, onu
cesaretlendiren Allah· a davetinin hak olduğunu tereddütsüz ifade eden bir büyük
insandır. Onun için Hz. Hatice İslam tarihinde müstesna bir isim olarak anılır.
Hz.
davetiyle beraber toplum içerisinde ciddi anlamda
, başkaldınlann olduğunu, etrafındaki insaniann bütün güçleriyle onu yıldırmaya
ve
Peygamber'in
caydırmaya,
gözünü korkutmaya
sağlamıyor.
yarar
Çünkü o,
inandığı
çevresine, direnmelere, alaylara,
sı:ıhiptir.
azme
çalıştıklannı
biliyoruz. Ama bunlann hiçbiri
yolda bir avuç dostu ile yürümek,
rağmen
onlann üstesinden gelmek gibi bir
inancı yavaş
Yiice Peygamber'in bu kararl! tutumu ve
da olsa
((e vıesindeki insanlar çe roberini genişi etir. Özellikle Hattaboğlu Ömer' in
Müslümanlığa girişiyle
yeni bir döneme
ulaşır
ve
artık
açıktan anlatılınaya
din
başlanır.
Sevgili dostlar Hz. Peygamberin bir ifadesi var. Yine İbn İshak'tan
takip
ettiğimiz
meleğim
bildiren de bir
bana
Allah'ın
sözüyle her
Allah'ın
kadanyla diyor ki; "Ben size
sözü
şeyden
hazineleri bendedir,
insanım, yalnız
demiyorum. Ben ancak sizin gibi bir
vardır."
gaybı
Bu söz fevkalade önemlidir. Hz. Peygamber bu
olduğunu
evvel kendisinin bir insan
ve
Tannlık vasfı
gütmediğini ileri sürmektedir. Oysa günümüzde İslam adına konuşmaya
başlayan
bir
~ok insammız,
O'nun
adına
adımı
buradan
başlıyor.
saldınlan karşısında
eğer
rahatlıkla
kendisini
Tann'nın
hüküm bile verebilir. Evvela Hz. Peygamber'i
başlattığı çağnlanna
Medine,
çok
Kendisinde bir
Tannlık,
bir
bir benzetme yapmak gerekirse
anlamanın
ilahlık vasfı
hayatını
birinci
gözetmeksizin
aşın düşmanlık
Hz. Peygamberimiz, Mekkeliler'in
622'den itibaren Medine'de
vekili acidederek
sürdürmeye
ıssız Hıra dağının
ve
başlıyor.
bir mağarasında
başlayan bir nurlu düşüncenin İslam devleti olarak hayata gözlerini açtığı fikir,
vücut ve ruh
görevinin
bulduğu,
yürünülen yola
rağmen
başlangıç noktasında olduğunu
düğüm noktası
olan bir
şehirdir.
yuva kurmak ve bir mescit
inşa
gözleri ve gönlüyle
etmek
olmaktadır.
de sevdir." Sadece eza, cefa ve hakaret
biri de
32
söylemektedir. Çünkü onun
vefadır.
Vefa duygusu,
görüş gerçeğinin
Hz. Peygamber'in Medine'deki ilk
Hz. Peygamber diyor ki: "Ya Rabbi! Mekke'yi
sevdiğini
yüce Peygamberimiz'in henüz
işi
orada bir
Ve bir dua ediyor o zaman
sevdiğimiz
gördüğü
bir
gibi bize Medine'yi
şehri
Peygamberimiz
hayatındaki bayraklaşmış davranışlanndan
bağlılık anlayışı,
vatan sevgisine
düşkünlüğü
hatırianacak
olursa onun bu sözlerini
sevmek, orada bir
sıcak
Peygamberimiz,
vermiş
dine gönül
başlarken
Ve yine o,
verdiği
her nefes,
olduğunu
tahmin
temeller üzerinde yüce bir din ve bu
yapı kurduğunun,
insanlardan örülü bir ulu
hayatında aldığı
kolaylaşabilir. İşte
bu duygulada dolu
aslında sağlam
başlattığının farkındadır.
Müslümanlığın
icap eder. Bir yeri içten
yuva, bir ocak kurmakla çok
Medine'de mescidi yapmaya
ettiğim
yadırgamamak
şunu
yeni bir düzeni
çok iyi biliyordu ki
yaptığı
her cevap,
her işaret,
artık
söylediği
onun
her söz
bundan sonraki gelecek çehresi için bir esas, kanun hükmünde
olacaktır. Artık
o, sadece bir dinin kurucusu
değil
yeni bir
topluluğun
dini
olduğu
kadar siyasi ve içtim~h önderidir. Onun, yeni toplumunu kurarken daima
birlikte olduğu ilham kaynağı, büyük aşkı ve yol göstericisi kutlu kitabımız
Kur'an-ı
dertleri
Kerim'dir. Ancak henüz vahiy
hakkında,o "işlerinde
gelmemiş
Müslümanlara
konularda, yada toplumun
danış"
hü!crnü
gereğince
hareket
etmektedir. İslam topluluğunu müşterek ve kolektif çalışma örneğine nasıl
intibak etmesi gereğine dair örnekler sunuyor. Bu nokta çok önemli bana göre.
Çünkü mezhepler tarihinde biz, mezheplerin
çıkış
meselelerini gündeme
getirirken, Arap toplumunun özellikle bedevi ve kabile toplumu
mezheplerirı
Bundan ne
teşekkülünde
çıkar?
fevkalade etkili, önemli
Hz. Peygamber
zamanında
kadarki denemelerinden gördüklerinden
olduğu
alışkanhğı
anlayışını kırarak
oluşumunun
hep söyleriz.
özellikle Hz. Peygamber o güne
anlamış
bulunuyordu ki daha önce de
gibi onun gününde de ve ondan sonra da Araplarda
arzusu ve
müşterek çalışma
yoktur. Arap kabilelerinin kendi kabile çemberlerini,
bir bütün halinde, bugünün deyimleriyle ifade edecek olursak,
bir ulus devlet haline gelmesi mümkün
olması
olduğunu
değildir.
halinde bile yine bedevinin geçim
anlayışı dolayısıyla
Federasyon haline
kaynağırıı teşkil
oradaki düzenin de uzun süre ayakta
eden
gelmiş
yağmacılık
kalmayacağı ortadadır.
İşte Hz. Peygamber bu gerçeği çok iyi biliyordu. Onun için Arap'ın dövüşürken
de
çalışırken
de
sırf
kendi kabilesi veya kendi toplumu için
çalışma
arzusunu
kınp onun ümmet fikri etrafında, yani o günkü İslam toplumunun müşterekliği
etrafında toplanmasını
topluluğu
ön planda tutmuştur. Hepimiz biliyoruz ki o günün Arap
kimsenin kimseyle uzlaşıp birieşebildiğinin düşünülmediği, sadece
haram aylannda
ateşkesin
gerçek
kılımibildiği
düzen ve kurallann örflere,
adetlere, şeref, kabilenin gücü vb. birtakım esaslara, mürüvveye dayalı olmak
üzere şekillendiği, kadının at ve deveden sonra düşünüldüğü, fuhuş ve
ahlaksızlığın doruğuna erişildiği, içki, kumar, putlar, sihir, büyü vesairenin
alabildiğine toplumu esir aldığı bir dönem. İşte Hz. Muhammmed'in bir avuç
dağınık, düzensiz ve disiplinsiz toplumundan büyük, düzenli ve adaletli bir
33
toplum ve birlik ve
dayanışma
mucizevi yönlerinden veya
bir toplumun
gidişini akıl
görev,
karşısına
erdirmek için
ta;afından
Aişe,
değiştiriyor.
kurallannı
gönderildiğini
Kerim'in insanlar
en iyi
söylüyordu. Ve
şekilde yaşanınası
ve ona
tanıtırken şöyle
ahlakı Kur'an'dır." Şu Kur'an'ın beş
aldırış
bağlı
Kur'an-ı
olarak ortaya
bir ifade
kullanıyor: "Allah'ın
sarıl, iyiliği
kemale
konmasıydı.
ayeti onun özellikle ödevi
naklen Araf suresinin 119. ayeti "Affa
Hz.
elçisinin
olmuştur.
Hz.
buyur, bilgisizlere
etme", Lokman suresinin 17. ayeti " ... kötülüğü önle,
sabıel", l~alıl
biçmiş olduğu
Çünkü kendisi için
kemale erdirilmesi ve kendisinin de ahlak
Hz. Peygamber'i
Aişe'den
ki onun
en önemli noktalanndan biridir. O böyle
geçiyor ve bütün kötülükleri silerek toplumun yüzünü ve
almaz bir biçimde
ahiakın
sanıyorum
ruhu meydana getirebitmesi
şahsiyetinin
başına
gelene
&Ufesinin 90. aycti "Allah, şüphesiz adaleti, iyilik yapmay:,
yakıniara bakmayı
Hayasıılığı, fenalığı,
emreder.
Hucurat suresinin 12. ayeti "Ey inananZarf
haddi
aşmayı
yasaklar.",
ilmnın çoğundan sakının,
çünkü
ımının azı ile suçtur. ", AI-i İrnran suresinin 134. ayeti "Onlar bollukta ve
darlıkta
sarf ederler, öfkelerini yenerler,
yapanları
Allah iyilik
insanüstü
hepimiz gibi
ve
eş,
iyi bir
başını
elçisi iken bile gece gündüz
işlerini
bir dost,
kalmamıştır.
bağışlanma
işten
Ben de
şu
şen,
bir elçi olarak
akıtrmş, boşaltmış
güler yüzlü,
bir yüce
bağışlanma
o da
adaletli bir
hikmet,
kişidir.
Ve o,
ibadetini yerine
almış
ve
tıpkı
seven bir erkek
arkadaş,
Allah'ın
durmaksızın çalışmış,
sonra Allah'tan
sırasında
güvenilir bir
kendisi yapmaktan fevkalade büyük zevk
önemlisi her yaptığı
34
öğretmen,
adamış
hazinelerini insanlara bol bol
benim kanaatime göre,
arkadaş oluşundan kaynaklanıyor,
bir baba, örnek bir
Allah yoluna
ömekliği,
son derece samimi, dürüst,
sevmiş sevilrniş, sırasında sadık
eş, şefkatli
idareci,
sever". Ancak onun
oluşundan dolayı değil,
iyi bir baba, iyi bir
insanların kusurlarını bağışlar/ar, işte
bağış
ve ·
Allah'ın
getirmiş,
arkasından
en
dilemekten bir an bile geri
anda onun yolunda olanlar gibi Yüce Tann'dan
dileyerek hepinize
saygılanını
sunuyorum.
Download