39 lerine hazırlayan ekip fevkalade zayıf olarak hazır lamış

advertisement
T, B, M. M.
B : 39
lerine hazırlayan ekip fevkalade zayıf olarak hazır­
lamış; yalnız 3 - 4 ay içerisinde ithalat rejimi üç de­
fa değişmiştir. Fonlu listeler sık sık değişmiştir. Bu
fonlu listelerin değişmesi yüzünden birtakım şaibe­
ler meydana gelmiş, birtakım insanlar çok para ka­
zanmış, birtakım insanlar da batmıştır. Fon ilave
edilmeden malını gümrükten çeken adam kazanabil­
miş, fonun ilave edildiği gün gümrükten malını çe­
ken insan haksız bir rekabetle fevkalade darboğaz­
lara girmiştir.
1985 yılı ithalat rejimini hazırlarken, her şeyden
evvel kriterlerimizi fevkalade dikkatli ve duyarlı
olarak hazırlamak mecburiyetindeyiz. Eğer 1985 Tür­
kiye'sinde fonlu listeler, liberasyon listeleri ve mü­
saadeye tabi mallar listesi çok iyi tetkik edilip ince­
lenmezse, 1985 yılında Türkiye'de birçok sanayici,
fabrikasını kapatmak mecburiyetinde kalacaktır. Mü­
saadeye tabi mallar listesi yerli sanayii korumak ba­
kımından fevkalde yerinde bir hrekettir; ancak, Tür­
kiye daha yatırım doyumuna gelmemiş birtakım sınaî
yatırımlarını yapmak mecburiyetinde olan bir ülke­
dir. Bu bakımdan, yerli sanayii koruyabilmek için
bazı listelerin müsaadeye tabi mallar listesine alın­
masında zaruret vardır. Avrupa'ya karşı kendimizi
'koruyabilecek bir düzeye hamdolsun gelebildik; an­
cak, Avrupa'nın bile Uzakdoğuya karşı tedbir aldığı
şu dünyada, bizim Uzakdoğu mallarına karşı hiçbir
tedbir almamış olmamız fevkalade düşündürücüdür.
Sizlere daha evvel Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı
müzakereleri sırasında da aynı mütalaayı arz etmiş­
tim.
Sayın millet vekilleri, bugün bir Osram marka
ampulün 100 adedi 17 dolardır. Bir Tayvan malı
ampulün 1 000 adedi ise 19 dolardır. Şimdi bu şart­
lar altında Türk sanayiinin bunlara karşı rekabet et­
mesi düşünülemez ve mümkün değildir. Avrupa bile
Uzakdoğu mailarına karşı bir yığın, bir dizi tedbir
almaktadır. Mesela Fransa dahi tek gümrük kapısı
ihdas etmekte, tek gümrük memuru vermekte ve tek
tek giriş yaparak en azından girişte zorluk çıkararak
kendi sanayiini koruma yoluna gitmektedir, ihracat
Yönetmeliğinin 47 nci maddesi çok iyi tetkik edildi­
ğinde, sanayi bakımından korumaya muhtaç olduğu­
muz işkollarımıza bu yeni dönemde dikkat edilme­
sinde zaruret. vardır. Bu ayın 16'sında sona erecek
1984 ithalat rejimi, yerini 1.985 ithalat rejimine bıra­
kacaktır. 1985 ithalat rejiminde o kadar çok dikkatli
almamız gerekmektedir ki, bu kadar yüksek faizle
para kullanan sanayicinin dışarıya karşı rekabet et­
mesi fevkalade güçtür.
11 . 12 4 1984
0:2
Ayrıca, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının
uygulamalarına karşı, Türkiye'de gümrüklerin uygu­
lamış olduğu birtakım sıkıntılı durumları son iki ay­
dır bizzat kendim de hissettim. Muhterem Hükümet
mensupları özellikle sizlerin dikkatinize sunmak iste­
diğim bir hususu arz etmek istiyorum.
BAŞKAN — Bir dakikanız var Sayın Kocabaş.
MEHMET KOCABAŞ (Devamla) — Hayhay
efendim.
Gümrüklerde size karşı pasif bir direniş başla­
mıştır. Burada, özellikle bunu belirtmek istiyorum.
Habur'da 100 kilometreye varan kuyruklar daha bu
hafta 15 kilometreye inmiştir, ancak bunda bir kastı
mahsusa vardır.
Sayın milletvekilleri, bu konunun ince biir özelliği
var, o da şudur : Maliye ve Gümrük Bakanlığı bir­
leşmiştir. Eskiden gümrükleri ilgilendiren evrak direkt
Gümrük Bakanlığına giderken şimdi Maliye Bakanlı­
ğına gitmekte, Maliyeden Gümrüğe geçmesi 3 gün
sürmektedir. 1 haftada da ilgili uzmana ve karar
merciine geldiği zaman 10, 15 gün beklemektedir.
Yalnız bu bekleme yüzünden İstanbul'da bir tanı­
dığımız sanayici gemiye 15 milyon lira demaraj (demarrage) ödemiştir. Bu konu. Maliye ve Gümrük
Bakanlığının en basitinden evrak şubelerinin tefrik
edilmesi de dahil halledilebilir. En basit bir mesele
için gümrük memuru korkmakta ve kastı mahsusa
olarak, görüş almak için Ankara'ya sormaktadır.
Bu zaman kaybı Türkiye'de ithalatçıları ve özellikle
sanayicileri sık sık darboğaza sokmakta, fuzulî ye­
re ceza ve demaraj ödemektedirler. Bu konuya
hakikaten Hükümetin eğilmesinde zaruret vardır. Bü­
rokrat eliyle sanayiciyi darboğaza itenek eğer böyle
devam ederse ileride memleketimize sıkıntı verecek­
tir.
1985 senesinde Katma Değer Vergisi uygulama­
sına geçeceğimiz için, Sayın Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarlığı yetkililerine şunu hatırlatmayı da bir
vazife addediyorum.
Yazar kasaya geçmeden zaten Katma Değer Ver­
gisi almak mümkün değildir. Biz bürokraside iken
bu toplantıları müteaddit defalar yapmışızdır; Tür­
kiye'de en aşağı 3, 4 tane sanayici bu yazar kasayı
yapabilme kabiliyetine sahiptir. Eğer yazar kasa
konusunda da ithalat yolunu tercih edersek, zaten
işsizlik ve istihdam sorunları karşımızdadır, üretim
düşüklüğü karşımızdadır, onun için bu konuya özel­
likle dikkat etmemiz ve yazar kasa konusunu kendi
millî sanayiimizle karşılamamızda zaruret vardır.
327 —
Download