İlgili Kanun/md - Çalışma ve Toplum

advertisement
Yargıtay Kararları
İlgili Kanun / Madde
4857S.İşK/57
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2007/39574
Karar No. 2009/7318
Tarihi: 18.03.2009
z KÖTÜ NİYET TAZMİNATI
z İŞ GÜVENCESİ KAPSAMINDA OLAN İŞÇİNİN
İSTEYEMEYECEĞİ
ÖZETİ: Somut olayda davalı işyerinde çalışan işçi
sayısının 30 işçinin altında olup olmadığı, dolayısı ile
davacı işçinin iş güvencesi hükümleri uyarınca işe iade
davası açma imkanı olup olmadığı mahkemece
araştırılmadığı
gibi
dosya
kapsamından
da
anlaşılamamaktadır. Bu durumda öncelikle, fesih
tarihinde çalışan işçi sayısı araştırılarak davacı işçinin
iş güvencesi kapsamında olup olmadığı belirlenmeden
eksik inceleme ile karar verilmiş olması hatalıdır.
DAVA: Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, yıllık izin
ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ücret alacağının ödetilmesine karar
verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava
dosyası için Tetkik Hakimi I.Polat tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra
dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici
sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları
yerinde değildir.
2- Kötü niyet tazminatına hak kazanılıp kazanılmadığı noktası taraflar
arasında tartışmalıdır.
Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle ya da
ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak
gibi Medeni Kanunun 2. maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyi niyet kurallarına
uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi taktirde, fesih hakkı kötüye kullanılmış
248
Yargıtay Kararları
olduğundan söz edilir. Fesih hakkını kötüye kullanan işverenin 17. madde uyarınca
bildirim sürelerine ait ücretin 3 katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi
geçen tazminata uygulamada kötü niyet tazminatı denilmektedir.
Kötü niyet tazminatına hak kazanma ve hesabı yönlerinden 4857 sayılı İş
Kanunu önemli değişiklikler getirmiştir. Öncelikle 17. maddenin 6. fıkrasının açık
hükmüne göre, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötü niyet
tazminatına hak kazanılması mümkün değildir.
1475 sayılı İş Kanununda, "işçinin sendikaya üye olması, şikayete
başvurması" gibi sebepler kötü niyet halleri olarak örnekseme biçiminde sayıldığı
halde 4857 sayılı İş Kanununda genel anlamda fesih haklanın kötüye
kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin
işvereni şikayet etmesi, dava açması veya şahitlikte bulunması nedenine bağlı
fesihlerin kötü niyete dayanmaktadır.
Tazminatın hesabı da 4857 sayılı İş Kanunu ile açıklığa kavuşturulmuştur.
Kötü niyet tazminatı ihbar önellerine ait ücretin üç katı tutarı olarak belirlenmiş ve
ayrıca ihbar tazminatının ödenmesinin gerektiği kurala bağlanmıştır.
4857 sayılı İş Kanunun 17. maddesinin son fıkrasındaki düzenleme kötü
niyet tazminatını da kapsamakta olup, bu tazminatın hesabında da işçiye ücreti
dışında sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler dikkate alınmalıdır.
(Yargıtay 9.HD. 12.6.2008 gün 2007/21422 E, 2008/ 15336 K).
Somut olayda davalı işyerinde çalışan işçi sayısının 30 işçinin altında olup
olmadığı, dolayısı ile davacı işçinin iş güvencesi hükümleri uyarınca işe iade davası
açma imkanı olup olmadığı mahkemece araştırılmadığı gibi dosya kapsamından da
anlaşılamamaktadır. Bu durumda öncelikle, fesih tarihinde çalışan işçi sayısı
araştırılarak davacı işçinin iş güvencesi kapsamında olup olmadığı belirlenmeden
eksik inceleme ile karar verilmiş olması hatalıdır.
SONUÇ:
Temyiz
olunan
kararın
yukarıda
yazılı
sebepten
BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
18.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
249
Download