Nükleer Kimyaya giden yol: Neler yapıldı ve bulundu? Namık Kemal Aras Türkiye Bilimler Akademisi Şeref Üyesi namik@aras1.com 50 yıl önce MIT’de başlayan nükleer çalışmalarda, 235U’in termal nötronlarla parçalanması sonucu çıkan ürünlerin alüminyumdaki ulaşma uzaklıkları, enerjileri radyo kimyasal metotlarla tayin edilmiş ve bölünme sırasında simetrik bölgede 21 MeV bir azalma olduğu tespit edilmişti. ODTÜ’de benzer çalışmalar 252Cf ile yapılmış bu defa spektroskopik yöntemlerle pek çok bölünme ürününün verimi, ulaşma uzaklığı tespit edilmiş ve aynı bölünme ürününün değişik metallerde ulaşma uzaklığı tayin edilerek aralarındaki bağıntılar incelenmiştir. Doktora sonrası ORNL’de özellikle 90<A>106 bölgesindeki izotopların parçalanma şemaları incelenmiş ve University of Maryland cyclotronu kullanılarak 96Ru( ,4n)96Pd reaksiyonu sonucu yarı ömrü 2.0 dakika olan 96Pd izotopu keşfedilmiştir. Bu izotopun nötron sayısı 50 , yani kapalı kabuk numarasında olması parçalanma şemasında yeni durumların belirlenmesine neden olmuştur. Daha sonralar, nükleer bölünme ve parçalanma şemaları yanında, nükleer teknikler kullanılarak biyolojik ve çevre sistemlerinde eser element çalışmalarına yönelinmiştir. NIST’teki foton aktivasyon analizi ile yapılan çalışmalar, bu metotla yapılan ilk çalışmalar olmuş ve Si, Ti, As, Ni, I, ve Pb gibi nötron aktivasyon analizi ile ölçülmesi zor olan elementler için hassas bir metot geliştirilmiştir. Çekmece Nükleer araştırma Merkezi, ITÜ , NIST ve MIT reaktörlerini kullanarak gerçekleştirilen bu çalışmalarda istatistiksel metotlar geliştirilerek çevre kirlenmesini oluşturan kaynaklar eser element tayini ile belirlenmeğe çalışılmıştır. Benzer metotların uygulanması ile değişik bölge, yaş ve seks gruplarından toplam diyet ve buğday, un ve ilgili topraklarda eser element çalışmaları yapılmış ve aralarındaki ilişkiler incelenmiştir. Bu çalışmalar sonunda diyette çinko ve selenyum eksikliği, özellikle çok ekmek kullanılması sonucu fitat nedeniyle çinkonun vücut tarafından tam olarak kullanılmasının da önlendiği tespit edilmiştir İşte 75 yılın 50 yılına sığdırılan onlarca yüksek lisans ve doktora öğrencileriyle yapılan çalışmaların çok kısa özeti budur