ĠLĠ TARĠH : BĠNGÖL : 14.07.2017 ِبِس ِم ه اَّلل ال هر ْْحَ ِن ال هرِح ِيم ْ ِِ ه هار َوَما لَ ُك ْم ين ظَلَ ُموا فَتَ َم ه ُ س ُك ُم الن َ َوالَ تَ ْرَكنُوا ا ََل الذ ِ ِِ ِ ِ ص ُرو َن َ اء ُثُه الَ تُ ْن َ َم ْن ُدون للا م ْن اَ ْولي قال رسول للا صلى للا عليو و سلم فَِإ ْن ََلْ يَ ْستَ ِط ْع, َم ْن َرأَى ِم ْن ُك ْم ُم ْن َك ًرا فَ لْيُ غَِّّْيهُ بِيَ ِد ِه ِِ ِ َف ْاْلمي ان ُ ض َع ْ َك أ َ ِ َو َذل, فَِإ ْن ََلْ يَ ْستَ ِط ْع فَبِ َق ْلبِ ِو،سانِِو َ فَبل HAKSIZLIĞA KARġI DĠRENMEK Muhterem Müslümanlar! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz, şöyle buyuruyor: “Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateĢ dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah’tan baĢka dostlarınız yoktur. Sonra ondan da yardım göremezsiniz” 1 İslam Dininin önem verdiği en mühim meselelerden biri haksızlık etmemektir. Haksızlık ise, insana karşı onun onur ve şerefiyle bağdaşmayan, temel hak ve hürriyetlerine aykırı her türlü tutum ve davranıştır. Her çeşit haksızlığa, zulme ve zalimlere karşı çıkmak, Kur’an’ın önemli emirlerindendir. İnsanlara yapılan haksızlık, eziyet ve işkence, haksız yere cana kıymak, hırsızlık yapmak, Allah’ın sınırlarını aşarak insanların hakkına tecavüz etmek, masum insanları yaşadıkları yerden sürüp çıkarmak; Bütün bulnar, Kur’an’ın verdiği zulüm örneklerindendir. Hz. Peygamber (s.a.v) de “Zulümden sakınıp kaçınınız. Çünkü zulüm, kıyamet gününde zalime zifiri karanlık olacaktır.”2 Buyurarak zulme karşı bizi uyarır. Değerli Mü’minler! Haksızlık ile karşılaşan insana İslam dininin gösterdiği yol, bu haksızlığa karşı onun direnmesi, hatta bu haksızlığı yapan kişi insanların en güçlüsü bile olsa, Müslümanın hiç çekinmeden haksızlığını o insanın yüzüne karşı haykırmasıdır. Haksızlıklar karşısında ya da zulme şahit olduğunda susmak, engel olmaya çalışmamak yapılan zulme rıza göstermektir. Zalime destek olmaktır, zalimle birlikte yol edinmektir; dolayısıyla o da zulümdür. Muhterem Cemaat! Mü'min kişi gördüğü kötülükleri, ister büyük ister küçük olsun, eliyle düzeltmeye, o fenâlığa engel olmaya çalışmalıdır. Bunu yapamayanların kötülük yapanlara nasihat etmeleri, yaptıklarının çirkinliğini anlatmaları, sözle onları kötülükten vazgeçirmeye çalışmaları ahlâkî görevdir. Bu konudaki ölçüyü Hz. Peygamberden daha iyi açıklayan yoktur. Zira o haksızlık karşısında nasıl davranması gerektiğini şu veciz sözleriyle açıklamıştır: “Sizden biriniz bir kötülük görürse onu eliyle değiĢtirsin, buna güç yetiremezse dili ile değiĢtirsin, buna da güç yetiremezse kalbi ile buğzetsin, bu ise imanın an zayıf mertebesidir.3 Aynı konu ile ilgili İslam büyüklerinden Ebu Ali Dekkak en-Nîsâbûrî eş-Şâfiî’nin güzel bir sözü vardır: “Haksızlık karĢısında susan dilsiz Ģeytandır” diye. Muhterem Cemaat! Haksızlığa karşı ülkemizde yakın zamanda milletçe gösterdiğimiz 15 Temmuz direnişine değinmeden geçemeyeceğim. İslam’ın zulüm karşısındaki dersini iyi kavrayan milletimiz, erkeği kadını demeden o karanlık gecede Allah için canlarını siper ederek kötülüklerin en büyüğüne elleriyle karşı çıkarak bertaraf etmişlerdir. Hem de biraz önceki hadiste okuduğumuz gibi, gördükleri o kötülüğü bizzatihi elleriyle engelleyerek, bu konuda iman mertebelerinin en üst sırasında olduklarını dosta düşmana göstermişlerdir. Bundan sonra bize düşen dünyanın neresinde bir zulüm ve haksızlık varsa ve bu kim tarafından yapılırsa yapılsın, zulme uğrayan insanın milliyetine, dinine bakmaksızın karşı çıkmak, mazlumun yanında yer almak, eğer gücümüz yetiyorsa mazlumun hakkını zalimden alıncaya kadar kardeşimizin yanında olmamız gerekmektedir. 1 Hud, 11/113. Müslim, Birr 56 3 Müslim, Îmân 78; Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17 2 Hazırlayan: Servet KILIÇ/Genç İlçe Vaizi Redaksiyon: İl İrşat Kurulu