Türkiye tarımda dış ticaret fazlası veriyor Mart 26, 2012 - 11:24:19 Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, bu yıl Türkiye'nin uzun süre kış yaşadığına işaret ederek, ''Şu ana kadar aldığımız yağışlar ürün artışını, tarımsal büyümeyi vaat ediyor'' dedi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, bu yıl Türkiye'nin uzun süre kış yaşadığına işaret ederek, ''Şu ana kadar aldığımız yağışlar ürün artışını, tarımsal büyümeyi vaat ediyor'' dedi. AA Editör Masası'na konuk olan Bakan Eker, burada AA'nın yurt dışı temsilcileri, bölge müdürleriyle Ankara'da görev yapan birim editörlerinin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. Eker, uzun bir kış ve kar yağışından sonra tarımsal üretimde beklentinin sorulması üzerine, kar yağışının orta ve uzun vadede çok faydalı olduğunu söyledi. Bu şekilde yeraltı sularının beslenmesinin önemli olduğunu ifade eden Eker, ''Bir tek riski olabilir. Eğer bu karlar birden erirse bu bazı bölgelerde su yükselmesine, taşkınlara sebebiyet verir, onun dışında bir riski zararı yok bilakis faydası var'' diye konuştu. Türkiye'nin çok uzun süredir böyle bir kış yaşadığını, Ankara'nın neredeyse 3 aydır kar altında kaldığını hatırlatan Eker, bunun 50-60 yıldır görülmeyen bir şey olduğunu söyledi. Şu ana kadar alınan yağışların ürün artışını, tarımsal büyümeyi vaat ettiğini bildiren Eker, ''Ama tarım ürünü tarladan depoya koyuncaya kadar son dakikaya kadar da risk taşır, önceden öngörülebilirliği gerçekte zor sektördür'' dedi. Dış ticarette tarım Türkiye'nin cari açık yaşadığı diğer bütün sektörlere karşı gıda ve tarımda cari açık değil, dış ticaret fazlası verdiğini ifade eden Eker, şunları kaydetti: ''Yaklaşık 4 milyar dolar bizim dış ticaret fazlamız var 2011'de gıda ve tarım ürünlerinde. Bütün tarım sektörü ihracatımız 15,3 milyar dolar. Gıda ürünü ihracatımız 14,2 milyar dolar. Gelişme bundan sonra da devam etmek kaydıyla son dakika problemler felaketler yaşanmadığı sürece bu sene 2011'e göre bunu büyümeyle kapatacağımızı düşünüyoruz.'' ''Organik tarım küresel krizden olumsuz etkilendi'' Dünyada organik tarım ve organik ürün pazarına ilginin artıp artmadığına ilişkin bir soruya karşılık da Eker, dünyada refah artışıyla gelir artışına paralel insanların zenginleştikçe, geliri arttıkça özel gıdalara daha fazla para ayırdığını söyledi. Ancak küresel ekonomik krizin dünyadaki organik üretim ve tüketim pazarında olumsuz etki yaptığını ifade eden Eker, şöyle dedi: ''Organik üretimde gübre, kimyasal gübre ve ilaç kullanılmıyor. Kullanılmadığı için de verim düşüyor. Modern tarıma nispetle verim bazen üçte 1 dörtte 1 düşüyor. Bu yüzden 3-4 kat fiyatla o ürünü satılıyor ki diğer ürünlerle rekabet edebilsin. Türkiye'de ise gerek ürün sayısında gerek ürün miktarında önemli bir artış var, ama bu toplam üretim içindeki payı henüz çok az kayda değer bir büyüklükte değil. Biz şunu öneriyoruz: Türkiye'de iyi tarım uygulamaları var, bu çok önemli. Belki organik değil, kontrolle tarımda toprak hazırlama safhasından itibaren, kullanılan gübreye, kullanılan ilaca tohuma bütün hasat anına kadar geçen bütün süreçte her şey belirli bir ölçü içerisinde denetimle kontrolle gerektiği kadar yapılıyor'' Zirai üretimde ilaç miktarında azalma oldu Türkiye'de daha önce zirai üretimde 56-57 bin ton civarında kimyasal madde kullanıldığını belirten Eker, bugün bu miktarın 34 bin tona düştüğünü söyledi. Eker, ''2002'ye göre, 23-24 bin ton Türkiye'nin üretimi ciddi şekilde artmasına rağmen kullanılan ilaç miktarında ciddi azalma oldu'' dedi. Eskiden herkesin bu ilaçları aldığını, sattığını anlatan Eker, kendilerinin bunu yasakladıklarını ve reçete şartı getirdiklerini ifade etti. Artık herkesin bayi olamayacağını, zirai ilaç satamayacağını ve herkesin zirai ilaç uygulamayacağını bildiren Eker, eskiden süne mücadelesinde havadan ilaçlama yapıldığını, bunun yasaklandığını ve yer aletlerine geçildiğini bu şekilde bile kullanılmayan ilaç miktarının binlerce ton olduğunu kaydetti. Bunun yanı sıra metil bromür uygulamasına son verdiklerini anlatan Eker, ''Türkiye için bu uygulamaya 2015 yılında son verilmesi öngörülüyordu. Biz 2008 yılında öngörülenden 7 yıl önce buna son verdik. Bir metil bromür molekülü 100 bin civarında ozon molekülünü tahrip ediyor, bu kadar kuvvetli bir zehir bu seralarda toprak, ürün değişiminde kullanıyordu'' dedi. Obezite ile mücadele Bir başka soru üzerinde de Bakanlık olarak obezite ile mücadeleye çok önem verdiklerini belirten Eker, Bakanlık olarak gıda güvenliği ile ilgili 102 yönetmelik yayımladıklarını, bunların arasında ekmek tebliğinin de bulunduğunu söyledi. Söz konusu tebliğ ile ekmeğin içinde zorunlu bulundurulması gereken kepek miktarını artırdıklarını tuz miktarını azalttıklarını anlatan Eker, ayrıca ekmek satış noktalarında mutlaka tam buğday ekmeği de bulundurma şartı getirildiğini ifade etti. Eker, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile müşterek olarak da okul kantinlerinde obeziteye yol açan ürünlerin azaltılması ve yasaklanmasıyla ilgili tedbirler aldıklarını bu kapsamda boyalı, gazlı,şekerli yüksek kalorili içeceklerin kısıtlandığını belirtti.