NiHAVEND + ı, g pt p=@Qj ~o D §f4J f ı Egt--trtf:A Ana dizi Gerdaniyede büselik besiisi ~~~tr tr ı u umıım Nevada kürdi dizisi 4~ r ı g r bl b:iti§Fr f-rgır niJJHAJ Ana dizi Gerdaniyede büselik beş ii si Nihavend ma ka mı seyir örneğ i ~®!J9=MMrrEJt ı-~ Nevada hümavun dizisi Pest taraftan yapılan genişlemede ise yegah perdesine hicaz dörtlüsü getirilerek yegahta bir hümayun dizisi meydana gelir. Nihi3vend makam ı dizisi Nevada Yegahta hicaz dörtı ü sü kürdi dörtlüsü zarl kılarn ben" mısralarıyla başlayan ilahileri bu makamın en güzel örnekleri arasındadır. BİBLİYOGRAFYA : Abdülbakl Nilsır Dede, Tedkik u Tahkik, Süleymaniye Ktp., Nafiz Pa ş a, nr. 1242/1, vr. 16' , 26b-27'; Haşim Bey, MQsikf Mecmuası, İstanbul 1280, s. 25; Tanbilrl Cemil Bey, Rehber-i Müsikf, İstanbul 1321, s . 75-76; Suphi Ezgi, 1'/azan-Amelf Türk Musikisi, İstanbul 1933-40, 1, 264; IV, 266; Özkan, TM/'lU, s . 208-2 13; Hüseyin Sadeddin Arel , Türk Masikisi 1'/aza riya tı Dersleri (haz. Onur Akd oğu ). Ankara 1991 , s. 208, 331. ~ İSMAİL HAKKI Ö ZKAN Yegahta hümavun dizisi Nota yazımında donanımına si ve mi için küçük mücennep bemalleri konulan nihavend makamının yeden sesi portenin birinci aralığındaki bakiye diyezli fa (ıra k) perdesidir. Nihavend makamının seyrine durak veya güçlü perdesi civarından baş­ lanır. Diziyi meydana getiren çeşnilerde karışık gezinilip güçlü perdesinde kullanı­ lan çeşniye göre yarım karar yapılır. Bu karışık gezinti sırasında gereken yerlerde asma kararlar da yapılıp yine karışık gezinilerek gen işlemiş bölgeler de gösterildikten sonra ana diziye dönülür ve bu dizi ile rast perdesinde büselik çeşnisiyle ve genellikle yedenli tam karar yapılır. Hacı Faik Bey'in zencir usulünde, "Visal-i yare gönül sarf-ı himmet istermiş", Ali Rifat Çağatay'ın lenk fahte usulünde, "Zülfün görenlerin hep bahtı siyah olurmuş " mısraıyla başlayan besteleri; İsmail Hakkı Bey'in, "Seni hükm-i ezel aşüb-ı devran etmek istermiş" mısraıyla başlayan ağır semaisiyle Thnbürl Ali Efendi'nin, "Bilmezdim özüm gamzene meftun im işim ben" mısraıyla başlayan yürük semilisi; Hacı Arif Bey'in curcuna usulünde, "Uyur dilim uyanmazd ı benim baht- ı siyehkarım " ve ağır aksak usulünde, "Ahterl düşkün garlb ü aşık u avareyim" mısraıyla başlayan şarkı­ ları ; Vardakosta Ahmed Ağa' nın Mevlevl ayiniyle Doğan Ergin'in safyan usulünde, "Şeyhimin ilieri uzaktır yolları", Ahmet Hatipoğlu ' nun aynı usulde, "Nice feıyad edip 100 en-NiHAYE ( ~ ~ 1) Ebü'l-Fida İbn Kesir' in (ö. 774/1 373) el-Bidaye ve'n-nihaye'sinin ei-Fiten ve'l-melal;ıim adıyla da anılan, kıyamet alametleri ve ahiret ahvaline dair ikinci bölümü (bk. ei-BiDAYE ve 'n-NiHAYE; L ei-FİTEN ve'I-MEIAHİM) . _j en-NiHAYE Mecdüddin İbnü'l-Esir'in (ö. L kabul edilmekteydi. Bir kıs­ hadisleri müsned tertibine göre sıra­ layan, bazıları hem Kur'an hem hadislerdeki garlb kelimeleri açıklayan bu eserlerin her birinde metot ve muhteva açı sın­ dan kullanım zorlukları bulunmaktaydı. İb­ nü'I-Eslr, bu kitapların en kapsamiısı olan Ahmed b. Muhammed ei-Herevi'nin çalış­ ması ile onu tamamlamak için yazılan Ebü Musa ei-Medlnl'nin eserini esas alarak sadece hadislerdeki garlb kelimeleri açık­ lamıştır. Eserine bunların yanında çeşit­ li kaynaklardan derlediği hadis ve eserlerdeki garlb kelimeleri ilave etmiştir. Bu iki çalışmanın madde baş larını ve içindeki hadisleri bir araya getirdikten başka her iki eserdeki mükerrer lafızları ayıkla­ mış ve diğer hadis kitaplarından tesbit ettiği başka garlb kelimeleri de eklemiştir. İbnü'I-Eslr, en-Nihô.ye'de Ahmed b. Muhammed el-Herevi'nin eserinden aldığı hadisler için "he", Ebü Musa'nın eserinden aldıkları için "sin" rumuzunu kullanmış, kendi ilaveleri için herhangi bir işaret koymamıştır. Ancak kitabın naşirlerinden Tahir Ahmed ez-Zavi ile Mahmud Muhammed et -Thnahl müellifin ilavelerinin başına yıl ­ mı dız(*) işareti koymuştur. ( ~~ 1) 606/ 1210) garibü 'l-hadise dair eseri. adlı kitapları _j Tam adı en-Nihô.y e ti garib i 'l-J:ıadi§ ve '1-e§er (Nihtiyetü 'n-na-çar fi ganni 'L-f:ıa­ dlş ve 'L-eşer) olup garlbü'l-hadls alanında daha önce telif edilen kitapların muhtevasını içerdiğ i için müellif ona en-Nihô.ye adını vermiştir. Eserin yazıldığı döneme kadar bu alanın en muteber çalışmaları olarak Ebü Ubeyd Kasım b. Sellam ile Hattabi'nin Garibü'l-J:ıadiş, Ahmed b. Muhammed ei-Herevl'nin Kitô.bü'l-Garibeyn, Zemahşerl'nin el-Fô.,i# fi garibi'l-J:ıadi§ ve Ebü Musa ei-Medlni'nin M ecmu'u'lmugi§ ti garibeyi'l-IÇ.ur,ô.n ve'l-J:ıadi§ Müellif en-Nihô.ye'nin mukaddimesinde gar'ibü'l-hadis ilminin doğuşu , gelişme­ si, bu alanda yazılan eserlerin metotları hakkında bilgi vermiş ve bunların eksik yönlerini kendi eserinde telafi etmeye çalıştığını belirtmiştir. Eserini kelimelerin ilk üç harfine göre alfabetik olarak düzenlemiş, ilk iki harfe göre de bab başlıkları koymuştur. İbn Kuteybe, Hattabi ve özellikle Zemahşerl'den sı k sık iktibaslarda bulunmuş , çoğunlukla faydalandığı kaynakları zikretmekle birlikte kaynak göstermeden alıntı yaptığı da olmuş, bazan da kaynakları eleştirmiştir. İbnü'I-Eslr'in en-Nilıô.ye'­ de modern alfabetik sıralama yöntemine yakın bir sist em geliştirmesi bazı muhaddislerin övgüsünü kazanmıştır (Sehav!, lll, 49; SüyGtl, Tedrlbü 'r-ravl, II, 185) . en-NiHAYE İbnü'I-Esir kitabında sözlük açıklama­ larıyla yetinmeyip zaman zaman ilmi birikimini de göstermiş, ele aldığı kelimenin bulunduğu rivayetle ilgili bir meseleyi kı­ saca izah etmiş (I, 23 ı), bazı fıkhi ihtilaflara dair görüşünü açıklayarak fukahanın kanaatlerini tartışmış (Il, 337; III. 325), birbirine zıt gibi görünen hadisler arasın­ daki çelişkiyi gidermeye çalışmıştır (ı, I 06107; IV, 148). Gramer tartışmaianna da geniş yer vermiş, zaman zaman nahivcilere muhalif kanaatlerini beyan etmiştir (1, 3 ı O; V, ı ı 8). Bu özellikleri yanında eserde az da olsa bazı sözlerin haclis diye nakledildiği ve bazı kelimelere yanlış anlam verildiği de olmuştur. en-Nihô.ye üzerinde ihtisar, zeyil ve manzum hale getirme türlerinde çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Muhtasarları arasında Süyuti'nin, eserdeki hadis metinlerini çıkarıp sadece garib kelimelerle açıkla­ malarayerverdiği ed-Dürrü'n-neşir tel{ıişu Nihô.yeti İbni'l-Eşir adlı çalışması meşhurdur (Kahire 1322, en-Nihaye'nin kenarında). en-Nihô.ye'yi lsa b. Muhammed b. Ubeydullah es-Safevi'nin yarı yarıya ihtisar ettiği, Müttaki ei-Hindi'nin de eser üzerinde bir muhtasarı bulunduğu kaydedilmektedir. Selahaddin Hifni de kitabı Mu{ıtaşaru'n-Nihô.ye ii garibi'l-]].adiş ve 'l-eşer adıyla kısaltmıştır (Küveyt 1406; Kahire 1411). Zeyilleri arasında , Safiyyüddin Mahmud b. Ebu Bekir Muhammed ei-Urmevi'nin Zeylü'n-Nihô.ye'si ile Süylıti'nin ed-Dürrü'n- neşir'e yedi varak kadar ilavede bulunarak et-Te~yil ve't-te~nib 'alô. Nihô.yeti'l-garib adını verdiği kitabı anılabilir (nşr. Abdullah el-Cebburl, Riyad 1402/1982, ı 403/1983) İbn Berclis, el-Kifô.ye fi'{ıtişô.­ ri (fi na;;.mi)'n-Nihô.ye adlı iki ciltlik çalış­ masında en-Nihô.ye'yi kısaltarak manzum hale getirmiştir (Brockelmann, GAL, 1, 439). Günümüzde Ebu Abdullah Abdüsselam b. Muhammed b. Ömer Alluş. el'İnô.ye bi'n-Nihô.ye ve Fevô.tü'n-Nihô.ye adlarıyla iki zeyil kaleme almış ve bunları e~-ZeyJ 'ale'n-Nihô.ye ii garibi'l-]].adiş ve'l-eşer ismiyle tek cilthaline getirmiştir (Beyrut 141 7/1997). Daha sonra enNihô.ye'yi esas alarak Ebu Ubeyd Kasım b . Sellam, İbn Kuteybe, Hattabi ve Zemahşeri'nin garibü'l-hadise dair eserleriyle Ukberi'nin İ'rô.bü'l-]].adiş'inden faydalanarak el-Cô.mi' ii garibi'l-]].adiş adlı çalışmasını yayımiarnıştır (I-V, Riyad I 422/ 2001) en-Nihô.ye, Arap dili açısından önemli kaynaklardan biri sayıldığından İbn Manzur Lisô.nü '1- 'Arab'ında ondan istifade etmiş. ayrıca Nevevi Teh?;ibü'l-esmô.' ve'l-lugiit ile el-Minhô.c ii şer]].i Şa]].i]].i Müslim b. J:iaccô.c'ında, Ahmed b. Muhammed eiFeyyümi el-Mişbô.]].u'l-münfr ii garibi'ş­ şer]].i'l-kebir'inde ve Murtaza ez-Zebidi Tô.cü'l-'an1s'unda en-Nihô.ye'ye sık sık başvurmuştur. Eser önce tek cilt olarak (Tahran 1269, taş baskısı), ardından Abdülaziz b. İsmail el-Ensan et-Tahtavi'nin tashihi ve Süyuti'nin ed-Dürrü'n-neşir'i ile birlikte dört cilthalinde (Kahire 13 I ı) yayımlanmış. daha sonra Süylıti'nin ed-Dürrü'n-neşir'i ve Ragıb el-İsfahani'nin el-Müfredô.t'ı ile beraber yine dört cilt olarak neşredilmiştir (Kahire 1318, 1322) Kitabın ı. cildinin ilk en-Nihaye'nin unvan sayfası ile ilk sayfası (Süleymaniye Ktp. , Beşir Ağa, nr. 1 79/1) sayfasında bu baskıda Ebu Ahmed Hasan b. Abdullah el-Askeri'nin Taş]].ifô.tü'l­ mu]].addişin ii garibi'l-]].adiş'inin de yer alacağı kaydedilmişse de bu eser yayım­ lanmamıştır. en-Nihô.ye'nin el-Matbaatü'l-Osmaniyye baskısı (Kahire 1311) neşirlerin en güveniliri olmakla birlikte diğer baskılarda olduğu gibi onda da yanlış okumadan kaynaklanan hatalar mevcuttur. Kitabın en sağlıklı neşri, Tahir Ahmed ezZavi (eserin ilk üç cildinin neşrine katıl­ mıştır) ve Mahmud Muhammed et-Tanahi'nin gerçekleştirdiği beş ciltlik baskısı­ dır (Kah i re I 383- I 385/1963- I 965; Beyrut 1383/1963; Lahor ı 390/1 970). İbnü'l-Esir'in en-Nihô.ye'den sonra kaleme aldığı Menô.lü't-tô.lib ii şer]].i Tıvô.­ li'l-garô.'ib adlı eseri büyük ölçüde enNihô.ye'yi tamamlayan bir çalışma olmakla birlikte burada daha çok uzun metinli rivayetlere yer verilmiş ve bunların hem kelimeleri hem metinleri şerhedilmiştir (nşr. Mahmud Muhammed et-Tanahl, Me kk e- Kah i re 1400-1403/1980- ı 983). Bağdatlı İsmail Paşa. müellifin Nihô.yetü'l-eşiriyye ii lugati'l-J:ıadişiyye adlı bir diğe r eserine işaret etmekteyse de (Hediyyetü'l-'arifin, ll, 3) başka kaynaklarda onun böyle bir çalışmasından söz edilmemektedir. BİBLİYOGRAFYA : Mecdüddin ibnü'l-Eslr, en-Nihaye [f garfbi'l-f:ıa­ Mahmud Muhammed et-Tanahl), Kahire 1383-85/1963-65, 1-V, bk. neşrede­ nin girişi , I, 34-41; a.mlf., el-Menalü'ı-talib [fşerf:ıi twali'l-gara'ib (nşr. MahmGd Muhammed et-Tanahl), Kahire, ts. (Matbaatü'l-Medenl), neşrede­ nin girişi, s . 34-41; ibn ManzGr. Lisanü 'l-'Arab, Beyrut, ts . (Daru Sadır). I, 8; Sehavl. Fetf:ıu'l-mu­ giş, Beyrut 1403/1983 , lll, 49; SüyQtT, Tedrfbü'rravf (nşr. Abdülvehhab Abdüllatlf), Beyrut 1399/ 1979, ll, 185-186; a.mlf., et-Te?yfl ve't-te?nfb'ala Nihayeti'l-garfb (nşr. Abdu llah el-CübGrl), Riyad 1403/1983, neşredenin girişi, s. 8-13; M. Murtaza ez-Zebldl, Tacü 'l-'arüs (nşr. Abdüssettar Ahmed Ferrac), Beyrut 1385/1965, Mukaddime, I, 6; Şerefeddin [Yaltkaya] , İbn Esirler ve Meşahfr-i Ulema, istanbul 1322, s. 26-37; Brockelmann, GAL, I, 438-439; Suppl., I, 605-607; Hediyyetü'l-'ari[fn, ll, 3; J. A. Haywood, Arabic Lexicography, Leiden 1960, s. 107-1 08; Hüseyin Nassar. el-Mu'cemü '1-'Arabf: Neş'etühu ve tetavvürüh, Kahire 1968, I, 60-62; Muhammed Abdullah elHamdan, Benü '1-Eşfr: el-Fürsanü 'ş-şelase, Ta if 1393/1974, s. 31-34; Abdülvehhab ibrahim Ebu Süleyman, Kitabetü'l-baf:ışi'l-'ilmi, Cidde 1403/ 1983, s. 259; Haris Süleyman ed-Dar!, "el-imam Mecdüddin ibnü'ı-Eşir ve cühQdühü tı·ı-J:ıadişi'ş­ şeıif'', Buf:ıüş nedveti Ebna'i'l-Eşfr, Musul 1983, s. 5-40; Fatıma Hamza er-Razi, "J::Iareketü't-te'lif fi lugati gaı'ibi'ı-J:ıadiş", el-Mevrid, IX, Bağdad 1981 , s. 72; MahmGd Muhammed et-Tanahl, "Mecdüddin ibnü'l-Eşir ve cühüdühü fi 'ilmi garibi'ı-J:ıa­ ills" , Mecelletü Külliyyeti 'l-lugati 'l-'Arabiyye Cami'atü Ümmi'l-kura, 1/1, Mekke 1401-1402/ 1980-81, s . 39-72 . ı:i) dfş ve'l-eşer (nşr. l!ll'i!l İBRAHiM liATİBOGLU