M. Meclisi B : 146 veyahut fıkra bizim Millet Meclisi Komisyonu­ muz taraTından getirilmiş bir metindir. D i l e d i ­ ğimiz izahatlardan anlıyoruz ki, bunun buradan çıkarılması iç*n kuvvetli bir gerekçe yok. Aksine, işveren işlerini azaltma veya daraltma scbeph.'rlnin doğruluğu bölge çalışma müdürlüğünce tetkik ve tesbit olunur. Şüphesiz bu getirilen hüküm meseleyi bütün olarak ele aldığımız takdirde, Sa­ yın Bakanın da ifade ettiği gibi, birinci fıkra var, ikinci fıkra var. Bu sayılma dığı takdirde bunun cezai müeyyidesi var. Ama, şunu arz etmek İs­ terim, eğer böyle bir fıkra burada mevcudolursa, hiç de zarar verici bir nitel.ği olmaz Sayın Ba­ kan. Yan : , zaten zatıâliniz tamamen ısrar ötmedi nlz, meseleyi başka bakımlardan ele aldınız Fa­ kat buraya böyle bir hüküm koyduğumuz tak­ dirde, işverenler daha dikkatli davranmak mecburiyet'nde kalacaklardır. Çünkü, bir kanun em­ ri olarak doğruluğunu hiç olmazsa bir ilgili, bu işin az-çok mütehassısı bir k'msenln, Devleti tem­ sil eden bir kimsenin işyerine gitmesinin, kısa bir raporla, çok uzun tetkik dcğ.l, ama bir raporla ne­ dir, niçin çıkardınız diye ânında tesbit etmesi­ nin - kısa da olsa, eksik de olsa - şifalı tesiri ola­ cağı, işçi ve işveren arasındaki münasebette şifa verici tesiri olacağı kanısındayım. Bu bakımdan, Komisyon bunu benimsemiş, lütuf buyursunlar benimsemiyelim. Bu konulursa bir şey yıkılmaz, konulmazsa belki bâzı mahzurlar doğabilir. Yani, bunun buraya konulmasında fayda vardır. Ko­ misyon da. vaktiyle böyle yapmıştı. İyi bir fık­ radır. Yüce Senato, belki bilmediğimiz sebepleri ileri sürmüş, çıkarmıştır. Ama, anlıyoruz ki Ko­ misyonun Sayın Sözcüsü, birtakım teknik güçlük­ ler doğabilir diyorlar. İnsanlar yapacakları tef­ tişleri hâkim de, müfettiş de olsalar iktidarları nlsbet'nde yaparlar. Oraya giden hâkim, oraya giden müfettiş veya memur iktidarı nispetinde yapar. Ama, böyle bir tesbitin yapılmasında her halde işçiler bakımından fayda olur, iş ihtilâfla­ rını azaltma bakımından fayda olur, mahkemele­ re düşecek dâvaları azaltma bakımından fayda olur, zanrimdayım. Onun iç.'n benimsemeyi değd, benimsememoyi tercih etmenizi istirham ederim. Saygılarımla. BAŞKAN — Sayın Şaban Erik. ŞABAN ERİK (Malatya) — Arkadaşlar, ka­ nunlarda birçok maddeler olur. Kanunlarda bu birçok maddelerden bâzısı hiç olmazsa doğru­ dur. Ama kanunlarda öyle maddeler vardır ki, 24 . 7 . 1C67 O : 1 bun1 ar temel hükümleri taşır. O madde sağlam birçok maddelerden bâzısı hiç olmazsa doğrub'r blç'mde vaz'edllmemlş're kanundan muraSo­ lunan ncfcclcr doğmaz. Hepinizin 'çok iyi bildiği gibi İş Kanunu, çalışma hayatını dinenliyen bir kanundur. 24 ncü maddeye geliyoruz, burada toplu işçi çıkarma meselesiyle karşılaşıyoruz, öy­ le b'r hüküm vaz'cd İmiş ki, Senatoca; iş/veren di­ lediği zaman, bölge çalışma müdürlüğüne sade­ ce b'lgi vermekle, dlled ği sayıda işçi çıkarabile­ cek. Bir de Millet Mcclls'nce düzenlenmiş bir madde var. Bu maddeye göre, işveren işçi çı­ karacağı zaman, gerekçesini bölge çalışma mü­ dürlüğüne bildirecek, bölge çalışıaa müdürlü­ ğü "şyerlne gel'p tetkik ve tesbit edecek. Sahiden, işverenin ded ği gibi sebepler var. mıdır, işçi çı­ karmak için diye. Şimdi, burada anlamak iste­ rim, Komisyon Başkanı arkadaşımızdan ve Sayın Çalışma Bakanımızdan. İşç'lcr yönünden bu iki maddeyi insaflı şekilde tartalım, hangi metin iş­ çiler için .daha iyidir? Burada mutlak surette gö­ zetmemiz gereken husus işçilerin menfaatidir. Çünkü işçiler, işverene karşı her zaman zayıf durumda olan kimselerdir. Her zaman çalışma. hayatına hâkim olan kimseler işverenlerdir. İşçi­ ler, işverenler karşısında durumunu ancak kanun­ larla d incitmeye, ya da bozulmasını önlemeye gayret göstereceklerdir. B'z işçilerin eline İş Ka­ nununda sağlam maddeler vermezsek işçiler, iş­ verene karşı kendilerini nasıl koruyacaklardır? Arkadaşlar, bir işçi çalışırken şu veya bu du­ ruma düşebilir. Ama, işçi iç'n en zor olan şey, işten çıkarılmaktır. Bir işçi işten çıkarıldığı za­ man başka bir yerde ekmek kapısı bulmakta zor­ luk çeker. Çünkü bu, her hangi bir işyerinden çı­ karılmış k'msc durumundadır. İş*nden çıkarılmış bir kimse, hayatında üzüntülere düşer. Evine dön­ düğü zaman çoluk çocuğuna karşı, ben işten çı­ karıldım, demek çok zor bir şeydir. Eşine, dostu­ na karşı konuşuna komşusuna karşı işten çıkarıl­ dım demek zor bir şeydir. Onun için işçileri iş­ ten çıkarma maddelerini sağlam şekilde örmemiz lâzım. Faydası olur mu bilmem, ama, ben Komis­ yondan hassaten rica edeceğim; Meclisin evvelce vaz'etmlş olduğu hükmü benimsesin, Scnatonunkini benimsemesin. Saygılarımla. BAŞKAN — Sayın Rıza Kuas. RIZA KUAS (Ankara) — Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; Sayın Çalışma Bakanı — 553 —