Tarım Ürünleri Dış Ticaretinde Bir Fırsat Alanı: Serbest Bölgeler K

advertisement
XI. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi 3-5 Eylül 2014, Samsun
Tarım Ürünleri Dış Ticaretinde Bir Fırsat Alanı: Se rbest Bölgeler
K. Taşdan1 , U. İlkdoğan
1
Dr., Tarımsal Ekonomi ve Politika Gliştirme Enstitüsü, GTHB Kampüsü 1 Nolu Giriş Eskişehir Yolu 9. Km, 06060
Lodumlu/Ankara
E-posta: ktasdan@gmail.com
ÖZET
Serbest bölgeler, ülkede geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya
kısmen uygulandığı, sınai ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı ve fiziki olarak ülkenin diğer kısımlarından
ayrılan yerlerdir. Serbest bölgelerin 2012 yılında 2,2 milyar $, 2013 yılında da 2,8 milyar $ tutarında tarım ve tarıma dayalı
sanayi ürünleri ticaret hacmine ulaşmış olması önemlidir. Ancak serbest bölgelerdeki avantajların tarım ticareti açısından
yeterinde kullanılamadığı düşünülmektedir. Bu çalışmada da serbest bölgelerin avantajları üzerinde durularak, tarım ürünleri
ticareti hacminin artırılmasına yönelik öneriler getirilmiştir.
Anahtar kelimeler: Tarım ürünleri, dış ticaret, serbest bölge
An Opportunity Area For Foreign Trade Of Agricultural Products: Free Zones
ABS TRACT
Free zones are the regions where legal and administrative arrangements regarding commercial, financial and economic fields
valid in the country are not applied or partially applied, broader incentives for industrial and commercial activities are
recognized and p hysically separate from the remaining parts of the country. It becomes more of an issue that free z ones reached
agricultural and agro-industrial products trading volume in the amount of 2,2 billion $ in 2012 and 2,8 billion $ in 2013.
However, it is considered that the advantages in free zones are not utilized sufficiently in terms of agri-business. This study
brings proposals in order for increasing the trading volume of agricultural products by dwelling on the advantages of the free
zones.
Key words: Agricultural products, foreign trade, free trade area
1.GİRİŞ
Ülkemizde 1927 yılında başlayan serbest bölge kuruluş çalışmaları 1945 ve 1956 yıllarındaki çabalara rağmen
24 Ocak 1980 kararlarına kadar bir sonuca ulaşmamıştır. 1980 kararları ile birlikte bu tür bölgelerin yabancı
yatırımcıyı çekebileceği ve ihracata katkı sağlayabileceği düşünülmüştür (Öztürk, 2013). Sonrasında 1987’d e
Antalya serbest bölgesinin kurulmasıyla başlayan çalışmalarla birlikte bugün 19 serbest bölgeye ulaşılmıştır.
Serbest bölgeler 23 milyar $’ı aşan toplam ticaret hacmi ile oldukça önemli dış ticaret alanlarını oluştururken,
bu ticaret hacminin %10 kadarı tarım ve tarıma dayalı sanayi ürünlerinden oluşmaktadır.
2.MATERYAL VE YÖNTEM
Bu çalışma, TC Ekonomi Bakanlığı internet sitesi ve Bakanlık kayıtlarından elde edilen ikincil verilere dayalı
olarak yapılmıştır. Veriler, ortalamaları ve toplam içerisindeki dağılımları ile değerlendirilmiş, sonuçlar tablo
halinde hazırlanarak sunulmuştur.
Konu literatüründe yer alan bazı çalışmalar da incelenerek hem bunlardan elde edilen bilgiler hem de istatistiki
veriler ışığında, serbest bölgelerden yapılan tarım ürünleri ticaret potansiyelinin daha iyi değerlendirilebilmesi için
öneriler getirilmiştir.
3. SERBEST BÖLGELER ve DIŞ TİCARET AÇISINDAN ÖNEMİ
Ülkede geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya
kısmen uygulandığı, sınai ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı ve fiziki olarak ülkenin diğer
kısımlarından ayrılan yer olarak tanımlanan serbest bölgelerin kuruluş amaçları şunlardır;
 İhracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek,
 Doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak,
 İşletmeleri ihracata yönlendirmek,
 Uluslararası ticareti geliştirmek (TC Ekonomi Bakanlığı, 2014).
Serbest bölgelere dış ticarette avantaj kazandıran unsurlar ise,
 Üretici kullanıcılar için vergi avantajları,
 Orta-uzun vadede geleceği planlayabilme imkanı,
 Kâr transferi imkanı,
 Ticaret kolaylığı fırsatı,
 Gümrük vergisi prosedüründen arındırılmış ticari faaliyet imkanı,
 AB ve Gümrük Birliği kriterlerinin gerektirdiği serbest dolaşım belgelerinin temini imkânı,
1705
Uluslararası Tarım ve Ticaret
 Eşitlik prensibi,
 Zaman kısıtlaması bulunmaması,
 Pazar ihtiyaçlarına ve şartlarına göre serbestçe belirlenecek ticari faaliyet imkânı,
 Gerçekçi bir enflasyon muhasebesi imkanı,
 Yerli ve yabancı tüm pazarlara erişim,
 Azaltılmış bürokratik prosedür ve dinamik işletme yönetimi,
 Stratejik avantaj,
 Her türlü ticari ve sınai faaliyete uygun ve ucuz altyapı imkânı,
 Tedarik zinciri imkânlarından yararlanma kolaylığıdır (TC Ekonomi Bakanlığı, 2014).
Serbest bölgeler sayılan bu avantajları ile birlikte özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki konumları ile önemli
derecede eleştirilen uygulamalar haline de gelebilmektedirler. Bu eleştirilerin başlıcaları şunlardır (Öztürk, 2013);
 İhracat ve döviz kazançları; bu bölgeler ev sahibi ülkeler için ihracat imkanları yaratıyor gibi görünmekle
birlikte birçok örnekte görüldüğü gibi çok uluslu şirketlerin veya çeşitli yabancı firmaların ev sahibi ülke
ve komşu ülkelere mal satışını kolaylaştıran bölgeler haline dönüşmüştür. Türkiye için de benzer bir
durumdan söz edilmektedir.
 Vergi kayıpları; serbest bölgelerde elde edilen kazancın ev sahibi ülkenin vergi kanunlarının dışında
kalmasının ev sahibi ülke için çok önemli vergi kaybına neden olduğu, ayrıca vergi avantajının ev sahibi
ülke firmalarını bu bölgelere yönelttiği belirtilmektedir. Türkiye’de de geçmişte bu uygulama bir
olumsuzluk olarak belirtilirken 2004 yılında çıkartılan bir kararname ile üretici ihracatçılar dışındaki
firmaların vergi avantajı ortadan kaldırılmıştır (Alptekin, 2012).
 Yabancı yatırımcılardan ev sahibi ülkelerin beklentileri; ev sahibi ülkelerin yabancı yatırımı çekmek için
kurdukları serbest bölgelerden beklentileri teknoloji transferi, “know-how” sağlaması, işgücünün eğitimi,
döviz kazancının ve ihracatın artmasıdır. Ancak mevcut durumda serbest bölgelerdeki firmaların
çoğunluğunun ev sahibi ülke kaynaklı olması ve bu beklentileri karşılamada güçlükler bulunmaktadır.
 İstihdam ve çalışma koşulları; serbest bölgeler birkaç ülke dışında beklenen istihdam artışın ı
sağlayamamıştır. Türkiye’de benzer durumdan söz edilmekte ve özellikle serbest bölgelerdeki işgücünün
Ege ve Mersin’de yoğunlaştığı belirtilmiştir.
Çizelge 3.1. Kim kazanır ya da kaybeder?
Yerli
Yabancı
İyi ücretli iş bulabilirler
İyi ücretli iş bulabilirler
Tüketiciler
Ev sahibi ülke tüketicileri ithal ürünlere daha az para öderler
Ev sahibi ülkeden ithal edilen
ürünlere daha az para öderler
Serbest bölgedeki
üreticiler
Ev sahibi ülkedeki üreticilerden daha düşük maliyetle üretim
ve y abancı ülkeye daha fazla ihracat y apabilirler
Ev sahibi ülkeye ve yabancı ülkeye
daha fazla ürün satabilirler
Serbest bölgeden ev sahibi ülkeye yapılan ithalatla rekabet
etmek zorunda kalırlar
Hissedilir etki beklenmez
İşgücü arz edenler
Serbest bölge
dışındaki üreticiler
Hükümet
Kaynak: Kibritçioğlu, 1997
Vergi geliri kaybına uğrar
Hissedilir etki beklenmez
4. TÜRKİYE’DE SERBEST BÖLGELER
4.1. Serbest Bölgelerin Ticaret Hacmi
2012 ve 2013 yıllarında 23 milyar $’ı aşan serbest bölge ticareti, 400 milyar $’lık toplam ülke ticaret hacminin
%6’sı kadardır. Bu durum, önemli avantajları bulunan serbest bölgelerin potansiyelinin yeterli düzeyde
kullanılamadığını, bu alanda halen bir açık olduğunu göstermektedir. Tarım ticaretinin serbest bölge ticareti
içerisindeki payı 2012’de %3,9 (906 milyon $) iken 2013’de %6,2’dir (1,4 milyar $). İki yılda da 1,3 milyar $’lık
tutarı ile işlenmiş tarım ürünlerinin payı da %5,7’dir (Çizelge 4.1).
Şekil 4.1. Serbest bölgelerin bulunduğu iller
1706
XI. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi 3-5 Eylül 2014, Samsun
Çizelge 4.1. Serbest bölgelerin ticaret hacmi ile tarım ve alt sektörlerine göre dağılımı (milyon $)
2012
2013
Tarım ticareti
içerisindeki
2013
pay (%)
top lam
Bölgelere
giriş
Bölgelerden
çıkış
Bölgelere
giriş
Bölgelerden
çıkış
2012
top lam
415,9
490,6
704,1
741,3
906,5
1.445,5
362,1
457,2
649,8
709,0
819,3
1.358,8
94,0
45,2
23,1
43,0
19,9
68,4
62,9
4,3
Su ürünleri
0,5
0,8
2,6
3,1
1,3
5,7
0,4
Orman ürünleri
8,1
9,4
8,8
9,4
17,5
18,2
1,3
632,1
683,5
607,8
723,3
1.315,6
1.331,2
1.048,0
1.174,0
1.312,0
1.464,7
2.222,1
2.776,6
10.228,9
12.824,2
10.377,0
12.863,4
23.053,1
23.240,4
Tarım/top lam (%)
4,1
3,8
6,8
5,8
3,9
6,2
İşl.tarım ür/toplam (%)
6,2
5,3
5,9
5,6
5,7
5,7
Tarım + işlenmiş tarım
ürünleri / Toplam (%)
10,2
9,2
12,6
11,4
9,6
11,9
Tarım
Bitkisel ürünler
Hayvansal ürünler
İşlenmiş tarım ürünleri
Tarım+İşlenmiş tarım
ürünleri
Top lam ticaret
Kaynak: TC Ekonomi Bakanlığı, 2014 (Erişim, 24.05.2014)
4.2. Serbest Bölgelerden Yapılan Tarım Ticaretinin Göstergeleri
Serbest bölge ticaret verilerinin incelenmesi sonucunda elde edilen sonuçlara göre bu bölgelerden yapılan
tarım ürünleri ticaretinin göstergeleri şunlardır;
 Tarım ürünleri ticaretinin yönüne göre dağılımı, yarıdan fazlasının, hatta 2013 yılı itibarıyla 2/3’ünün diğer
ülkelerle serbest bölgeler arasında gerçekleştiğini göstermektedir.
 Türkiye’den serbest bölgelere giren ürünlerin toplam tutarı diğer ülkelerle yapılan ticaretin oldukça altında
kalmaktadır. Aynı durum ürün grupları itibarıyla da geçerlidir ve bu serbest bölgelerdeki tarım ürünleri
ticaretinden Türkiye tarım sektörünün diğer ülkelere oranla daha düşük pay aldığını göstermektedir.
 Türkiye’nin tarım ürünleri ithalatının %1,7’si, ihracatının da %3,2’si serbest bölge kaynaklıdır.
 Tarım ürünleri ticaretinde en büyük pay %94 ile bitkisel ürünlere aittir. Bu grubun alt grupları dikkate
alındığında ise sırasıyla meyveler, sanayi bitkileri ve hububatların ilk 3 sırayı aldığı görülmektedir. Bu
grupların toplam bitkisel ürünler ticaretinden aldığı pay 2013 itibarıyla %82,7’dir.
 Serbest bölgelerden yapılan hayvancılık ticareti toplam tarım ürünleri ticaretinin %4,3’ü kadardır ve en
önemli alt ürün grubu da ham deriler ve postlardır. 2009 - 2011 döneminde sürekli azalan canlı hayvan
ticareti ise 2012 ve 2013’te sıfırlanmıştır.
 Su ürünleri ticareti toplam tarım ticareti içerisinde oldukça düşük pay almakla birlikte diğer ülkelerle
serbest bölgeler arasında yapılan su ürünleri ticaretindeki yüksek artış dikkat çekicidir.
 Orman ürünleri ticareti toplam ticaretinin %1,3’ü oranındadır.
 Çizelge 4.1’de yer alan sınıflamaya göre tarım ürünleri ticaretinin dışında değerlendirilen işlenmiş tarım
ürünleri ticaretinin en önemli ana ürün grubu, grubun toplam ticaret değerinin %70-95’ine sahip olan gıda
sanayi ürünleridir.
 Serbest bölgelerden yapılan tarım ürünleri ticaretinin çok büyük bölümü Mersin’den yapılırken, Ege bu
bölgeyi takip etmektedir.
 Ticarette önemli paya sahip alt ürün gruplarının büyük bölümünün yapıldığı serbest bölgeler şunlardır
o Hububat; Mersin, Samsun,
o Sanayi bitkileri; Mersin, İstanbul Trakya,
o Meyveler; Mersin, Ege,
o Ham deriler ve post; Menemen,
o Gıda sanayi ürünleri Mersin, Ege.
5. SONUÇ
Serbest bölge ticaret hacminin 23 milyar $ ile toplam ülke ticaret hacmine (2013: 403 milyar $) göre olan
payının düşüklüğü, var olan avantajlarına göre bu bölgelerdeki potansiyelin yeterince değerlendirilmediğ in i
göstermektedir. Bu durumun yukarıda belirtilen kayıp, kazanç ve eleştirilerin yanı sıra DTÖ de dikkate alınarak
oluşturulacak yeni teşvik ve diğer politika araçları ile ticareti artırıcı yönde dönüştürülmesi gereklidir.
1707
Uluslararası Tarım ve Ticaret
Tarım ürünleri ticareti açısından bakıldığında da serbest bölgelerin oransal öneminin oldukça düşük (%5’in
altında) düzeyde kaldığı görülmektedir. Diğer yandan, tarım ticaretinin en büyük paya sahip olduğu Ege, Mersin
gibi bölgeler Türkiye’nin en önemli tarımsal üretim alanlarında ilk sıralardadır. Bu bölgeler “Organize Tarım ve
Hayvancılık Bölgeleri” nin yanı sıra gıda sanayinin önemli oranda yer aldığı “Organize Sanayi Bölgeleri”
açısından da önemli avantajlara sahiplerdir.
Tüm bunlar dikkate alındığında her iki ihtisas bölgeleri ile entegre edilmiş serbest ticaret bölgesi modeli olarak
ele alınabilecek olan ve dünyada da tartışılan “Tarım Serbest Ticaret Bölgeleri” nin oluşturulmasının, hem
ülkemizin tarımsal yapısının geliştirilmesi hem de dış ticaretten aldığı payın artırılması açısından önemli fırsatlar
(yeni pazarlara erişim sağlanması, katma değeri yüksek ürünlerle uluslar arası piyasalarda yer alabilmek vb.)
getireceği söylenebilir.
6. KAYNAKLAR
Alptekin,
2012.
Türkiye’deki
Serbest Bölgelerin
Profili,
AR&GE
Bülten
2012
Eylül,
http://www.izto.org.tr/portals/0/argebulten/serbestbolge_erdemalptekin.pdf (Erişim: 24.05.2014)
Atik, A. H., 1998. Serbest Bölge ve Türkiye’de Serbest Bölgeler, Türkiye Kalkınma Bankası, GA -98-1- 1,
http://www.kalkinma.co m.t r/data/file/raporlar/ ESA/ GA/1998-GA/ GA-98-0101_Serbest_Bolge_ve_Turkiyede_Serbest_Bolgeler.pdf (Erişim: 24.05.2014)
Kibritçioğlu, A., 1997. Serbest Bölgelerin Olası Makroekonomik Etkileri ve Bazı Düşündürdükleri, Liberal
Düşünce
Dergisi,
Bahar
1997,
Sayı:6,
Sayfa:
75-88,
http://www.academia.edu/2820565/ SERBEST_ BOLGELERIN_OLASI_MAKROEKONOMIK_ETKILERI
_VE_BAZI_DUSUNDURDUKLERI (Erişim: 24.05.2014)
Öztürk, L., 2013. Serbest Bölgelerin Geleceği: Türkiye Açısından Bir Değerlendirme, Uluslar arası Yönetim,
İktisat ve İşletme Dergisi, Cilt:9, Sayı: 19, Sayfa: 75-86, http://ijmeb.org/index.php/zkesbe/article/view/ 77
(Erişim: 24.05.2014)
TC Ekonomi Bakanlığı, 2014. TC Ekonomi Bakanlığı İnternet Sayfası ve Kayıtları.
1708
Download