17- HİDROKSİ PROGESTERON 17-OH progesteron; Progesterone – 17-OH 17-hydroxyprogesterone; 17 – hidroksi progesteron böbrek üstü bezleri ve over lerden salgılanan bir hormondur. Test ile kandaki miktarı ölçülür. Böbrek üstü bezleri ve over hastalıklarında kandaki miktarı artar. Doğum kontrol ilaçları ve kortizonlu ilaçlar testin sonucunu bozar. 17- Hidroksi progesteron testi sabah, aç karnına yapılmalıdır. 17 OH progesteron testi neden yapılır? Test genetik böbrek üstü bezi hastalıklarının (Konjenital Adrenal Hiperplazi) tespitinde ve böbrek üstü bezi tümörlerinin teşhisinde kullanılır. Dış genital organları erkek yada dişiye benzemeyen yeni doğan bebeklerde ( hermafrodit), klasifiye edilememiş adrenal hiperplazilerde, hirzutizm araştırmasında, kadınlarda erkek karakterlerinin ortaya çıktığı durumlarda 17 OH progesteron bakılır. 17- hidroksi progesteron için normal değerler: Yenidoğan da doğum kilosuna göre normal değer değişir. Genel olarak normal değerler: Klordon kanında: 1,000 – 3,000 ng/dL >24 saat sonra : < 100 ng/dL Erişkin : < 200 ng/ dL 17 OH progesteronu arttıran sebepler: Adrenal tümörler, Kongenital Adrenal Hiperplaziler, Kongenital adrenal hiperplazisi olan bebeklerde 17 OH progesteron değeri 2,000 -40,000 ng/dL arasında değişir. Erişkinde 200 ng/dL üzeri adrenal hiperplazi anlamına gelir. 17 OH progesteron 200 – 800 ng/dL arasında ise ACTH bakmak gerekir. Referanslar: 1.Fritz MA, Speroff L. Normal and abnormal sexual development. In: Speroff L, Fritz MA, eds. Clinical Gynecologic Endocrinology and Infertility. 8th ed. Philadelphia, Pa: Lippincott Williams & Wilkins; 2011:chap 9. 2.Lambert SM, Vilain EJ, Kolon TF. A practical approach to ambiguous genitalia in the newborn period. Urol Clin North Am. 2010; 37(2):195-205. 17- OH KORTİKOSTEROİD 17Hidroksi Kortikosteroid; corticosteroid; 17-OHCS; 17-hydroxy 17 OH kortikosteroid: Kortizon hormonunun karaciğerde yıkılıp inaktive edilmiş halidir, böbreklerle atılır. 17 hidroksi kortikosteroid laboratuar testi 24 saatlik idrarda çalışılır. Ampisilin, Glukokortikoid ilaçlar (kortizonlu ilaçlar), testin sonucunu arttırır, Östrojen, Doğum kontrol ilaçları ve, Deksametazon ise testin sonucunu düşürür. 17 hidroksi kortikosteroid testi vücutta yeterli kortizon hormonunun üretilip üretilmediğini test eder. Böbrek üstü bezi hastalıklarının teşhisinde kullanılır. 17-OH kortikosteroid için normal değerler: Erkek: 4-14 mg/24 saat, Kadın: 2-12 mg/24 saat 17- OH kortikosteroid miktarını arttıran sebepler: Cushing ( kuşhing ) sendromu ( böbrek üstü bezi tümörü yada hipofiz tümörüne bağlı olabilir), ACTH üreten tümörler, Ciddi fiziksel yada ruhsal stres, Ayrıca aşağıdaki sebeplerde 17 – OHCS seviyesini arttırır: Depresyon, Kortizon tedavisi, Kötü beslenme, malnutrisyon, Obezite, Gebelik, Kontrolsüz yüksek tansiyon. 17-OHCS miktarını düşüren sebepler: Böbrek üstü bezi yetmezliği ( Addison hastalığı), Tüberküloz, Kanama, İnfaktüs, Herediter enzim eksikliği, Hipopituitarizm, Böbrek üstü bezlerinin cerrahi olarak çıkarılması, Referanslar: Stewart PM. The adrenal cortex. In: Kronenberg HM, Melmed S, Polonsky KS, Larsen PR, eds. Williams Textbook of Endocrinology. 11th ed. Philadelphia, PA: Saunders Elsevier; 2008: chap 14. 17- KETOSTEROİD 17-Ketosteroid;17-KS; Ketosteroid; 24 saatlik idrarda 17-Keto steroidler; İdrarda 17 ketosteroidler; 17-KS urine; İdrarda Steroid; İdrarda 17-ketosteroid miktarı adrenokortikal (böbreküstü bezleri) fonksiyonu ölçmek amacıyla kullanılır. 24 saatlik idrarda bakılır. 17-Ketosteroid için normal değerler: Erkek: • 17-21 yaş: 9-22mg/24h idrar. • >20 yaş: 8-20 mg/ 24h idrar . Kadın: • >16 yaş: 6-15 mg/24h idrar. Çocuk: • <1 yaş: <1.0 mg/24 h idrar, • 1-4 yaş: <2.0 mg/24h idrar, • 5-8 yaş:<3.0 mg/24 h idrar, • 9-12 yaş: 3-10 mg/ 24h idrar, • 13-16 yaş: 5-12mg/24h idrar, idrarda 17-ketosteroid miktarı ne için bakılır? Test böbrek üstü bezlerinden salınan 17 keto steroidleri ölçer ve böbrek üstü bezlerinin çalışması değerlendirilir. 17 keto steroidler birkaç hormondan oluşur: bunlar dehidroepiandrosteron (DHEA), androstenedion, ethiocholanolon ve androsteron dur. Bu hormonlardan her hangi birtanesinin fazlalığı idrarda 17-KS artışına yol açar. Erkeklerde 17-Ketosteroid hormonların üçte ikisi böbrek üstü bezlerinden, diğerleri testislerden salınır. Kadınlarda ise 17-ketosteroidlerin tamamı böbrek üstü bezlerinden salgılanır. Bu nedenle her iki cinstede 17 – ketosteroid miktarı adrenal androjen homonları yansıtır. Beraberinde kreatinin miktarınında bilinmesi gereklidir. Test için idrarın borik asit, asetik asit yada hidroklorik asit içeren bir kaba 24 saat boyunca toplanması gerekir. 24 saatlik idrarda 17-Ketosteroid arttıran sebepler nelerdir? miktarını Cushing sendromu, Adrenal hiperplazi, erken püberte, Fizyolojik stress; cerrahi girişim, travma, yanık, infeksiyon hastalığı vb. , ACTH yada gonadotropin stimulasyonu, Adrenal tümör, Over kanseri, Testis kanseri, Polikistik over vb. Over disfonksiyonları, 24 saatlik idrarda 17-Ketosteroidleri azaltan sebepler nelerdir? Addison hastalığı, Kısırlaştırma ( erkeklerde ), Hipofiz bezi yetmezliği (hipopituitarizm), Hipotiroidi ( miksödem), Nefroz, ACTH yetmezliği, İlaçlar: Kortikosteroid, Estrojen yada Doğum kontrol hapı kullanmak, Aşağıdaki ilaçlar 17-ketosteroid seviyesini düşürür: Doğum kontrol ilaçları, Uzun süre kullanılan salisilat, Estrojen, Probenecid, Promazin, Reserpin, Tiazid diüretikler. İdrarda 17-Ketosteroid seviyesi hastalık olmadan artar mı? Aşağıdaki ilaçlar 17-Ketosteroid seviyesini yükseltir: Antibiyotikler, Kloranfenikol, Klorpromazin, Deksamatazon, Meprobomat, Fenotiazid, Kinidin, Secobarbital, Sprinolakton. Referanslar: 1- Nieman LK. Adrenal cortex. In: Goldman L, Ausiello D, eds. Cecil Medicine. 23rd ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2007:chap 245. 5- HİDROKSİ TRİPTAMİN 5-HT; Serum Serotonin; 5- hidroksitriptamin yani serotonin sinir hücrelerinde yapılan bir maddedir. 5 hidroksi triptamin laboratuar testi ile kan düzeyine bakılır. Karsinoid sendrom teşhisinde kullanılan bir testtir. Karsinoid tümörler serotonin salgılar kanda serotonin ve idrarda serotonin artık maddesi olan 5- Hidroksi İndol Asetik Asit artar. Normal değer: Erişkin: 101-283 ng/mL dir 5- Hidroksi triptamini arttıran sebebpler: • Karsinoid tümörler dir. Referanslar: Bluth MH, Hardin RE, Tenner S, Zenilman ME, Threatte GA. Laboratory diagnosis of gastrointestinal and pancreatic disorders. In: McPherson RA, Pincus MR, eds. Henry’s Clinical Diagnosis and Management by Laboratory Methods. 21st ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2006:chap 22. 5’ NÜKLEOTİDAZ 5’-NT, 5NT, Nükleotidaz; Karaciğerde üretilen bir proteindir. 5′ nükleotidaz( 5′-NT ) laboratuvar testi ile kandaki miktarı ölçülür. Karaciğer, safra kesesi ve safra yollarını döşeyen hücrelerde bolca bulunur. safra kesesi ve safra yolu hastalıklarında artar. Bazı ilaçlar bu testin sonucunu bozar: Asetaminofen ( parasetamol) , Halotan, İzoniyazid, Metildopa, Nitrofurantoin sonucu etkiler. 5′ Nükleotidaz miktarı özellikle karaciğer ve safra yolları hastalıklarında artar. Normal değerler: Erişkin:2-17 Unit/ltd ir. 5’-Nükleotidazı arttıran sebepler nelerdir ? Safra taşı, Kolestaz ( safra akışının durması), Karacieğr harabiyeti, Hepatit, Karaciğer iskemisi, Karaciğer tümörü, Karaciğere hasar veren ilaçlar. Referanslar: 1. Sunderman FW. The clinical biochemistry of 5′-nucleotidase [Review]. Ann Clin Lab Sci 1990;20:123-139.[Abstract] 2. http://www.nlm.nih.gov/medlineplus/ency/article/003575.htm 3. Bodansky O, Schwartz MK. 5′-Nucleotidase [Review]. Adv Clin Chem 1968;11:277-328.[Medline][Order article via Infotrieve] 4. http://medical-dictionary.thefreedictionary.com/5′-nucleotidas e 5. Dixon TF, Purdom M. Serum 5′-nucleotidase. J Clin Pathol 1954;7:341-343. 6. Eshchar J, Rudzki C, Zimmerman HJ. Serum levels of 5′nucleotidase in disease. Am J Clin Pathol 1967;47:598-606.[Web of Science][Medline][Order article via Infotrieve] 4 LÜ TEST Dörtlü test; Dörtlü tarama testi; Prenatal tarama testi; 4 Marker Screen; Quad screen; Multiple marker screening; AFPplus; Triple screen test; AFP maternal; MSAFP; 4-marker screen; Gebelikte tarama testleri bebeğin doğum defektleri riskini ölçen laboratuar testidir. Üçlü yada dörtlü tarama testi olarak yapılabilir. Test anneden alınan kandan yapılır. 4 lü test prenatal dönemde yani doğum öncesi dönemde yapılan en önemli testtir. 4lü test hamileliğin 15 – 22. haftalarında yapılır en doğru olarak 16-18. Haftalar arasında alınır. Anneden alınan kanda: Alfa Feto Protein (AFP): (anne karnındaki bebeğin ürettiği bir proteindir), Human Chorionic gonadotropin ( hCG): (plasenta dan yapılan bir hormondur), Unconjuge Estriol (uE3): (fetus ve plasentada yapılan bir hormondur), İnhibin A: (plasentadan salınan bir hormondur). Testleri yapılır. Eğer inhibin A bakılmaz ise buna 3 lü test denir. Testin yapılabilmesi için: Anne yaşı, Etnik orijin, Anne kilosu, Bebeğin gestasyonel bilinmelidir. yaşı ( son adet tarihi) Bu bilgiler ışığında çocukta olabilecek doğumsal anormali riski hesaplanır. Çocuğun Down sendromu, spinal kanal, beyin (Nöral tüp defektleri) defekti gibi riskler taşıyıp taşımadığına bakılır. Tüm hamile kadınlara yapılması önerilir. Bazı insanlar doğumsal hastalıklar açısından risk taşırlar özellikle: 35 yaş üstü hamileler, İnsulin kullanan diyabetli hamileler, Ailede defektli hamilelerdir. doğum olan hamileler riskli 4 lü test neden yapılır? 4 lü test bir prenatal tarama testidir. Teşhis amacıyla kullanılamaz. Tüm doğumsal hastalıkları tespit edemez. Sadece bebekte doğumsal hastalık riski olup olmadığını söyleyebilir. Normal değerler: AFP, hCG, uE3 ve İnhibin A nın gestasyonel yaşa uygun normal değerleridir. 4 lü test de anormal sonuç ne anlama gelir? Anormal 4 lü test sonucu çocukta doğumsal hastalık olacağı anlamına gelmez, çocuğun bu açıdan incelenmesi gerektiği anlamına gelir. Bu durumda detaylı bir ultrason ile çocuğun kafatası, omurgası ve diğer organları incelenir. Test tekrarı yapılır. Sonuçların ultrason yaşı ile uyumlu olup olmadığına bakılır. Anormal sonuçların devamı halinde ise amniosentez ( fetüsün içinde bulunduğu amnios sıvısının incelenmesi), amnios sıvısında AFP değeri, fetal hücrelerde kromozom incelemesi, Down sendromu gibi defekt lerin analizi yapılabilir. Genetik danışma istenebilir, bebeğin beyin, omurilik, karaciğer ve böbrekleri ultrason ile incelenebilir. Gebelikte AFP artışı bebekte bir problem olduğunu gösterir Alfa Feto Protein bebek vücudunda üretilen bir proteindir ve bebeğin gelişiminde görev alır. Anneden alınan kanda bu protein miktarı nın normalden fazla olması çocukta bir anormallik olduğunu gösterir. İkiz gebelik, Anansefali (beyin gelişim geriliği var ise ), Duodenal atrezi (barsak gelişim geriliği ), Omfalosel ( batın duvarı kapanma bozukluğu), Spina bifida ( omurilik kapanma bozukluğu), Fallot tetralojisi ( kalp anormalliği), Turner sendromu ( kromozom bozukluğu) var ise anne kanında Alfa Feto Protein ( AFP) yükselir. AFP ve uE3 düşük buna karşılık hCG ve İnhibin A yüksek ise bebekte: Down sendromu ve Edward sendromu gelişme riski vardır denir. 4 lü test yanlış pozitif ve yanlış negatif cevaplar verebilir mi? 4 lü test bir tarama testidir ve gösterdiği şüpheler doğrultusunda araştırma yapılması gerektiğini söyler. Referanslar: 1. ACOG Committee on Practice Bulletins. ACOG practice bulletin no. 77: screening for fetal chromosomal abnormalities. Obstet Gynecol. 2007;109:217-227. 2. Anderson CL, Brown CEL. Fetal chromosomal abnormalities: Antenatal screening and diagnosis. Am Fam Physician. 2009:79(2). Hello world! Welcome to WordPress. This is your first post. Edit or delete it, then start blogging! HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR Hepatit C nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığıdır. Hepatit C hastalığı olarak bilinir ve %70 kronikleşir, siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri ve ölümle neden olur. C hepatiti sinsi seyirlidir hemen hemen hiç belirti vermez birçok kişi karaciğer yetmezliği başlayana kadar hasta olduğunu bile bilmemektedir. Hepatit C nasıl bulaşır? Hepatit C virüsü kan ve vücut salgıları ile bulaşır. • Kan ve kan ürünleri, • Manikür – pedikür, • Dövme yaptırmak, • Korunmasız cinsel temas, • Virüs taşıyan kan veya organ nakli, • Hasta kişilerin diş fırçası, tıraş bıçağı, ustura, enjektör gibi aletlerini kullanmak, • Steril olmayan aletlerle yapılan cerrahi müdahaleler, diş müdahaleleri, • Doğum sırasında anneden bebeğe bulaşır. Kimler hepatit altındadır? C açısından risk • 1992 öncesinde kan nakli yapılmış olan kişiler, • 1992 öncesinde pıhtılaşma faktörü eksikliği nedeni ile kan ve kan ürünü alan kişiler, • Uzun dönem hemodiyaliz hastaları, • HCV pozitif anneden doğan çocuklar, • Şüpheli cinsel temasta bulunan ve birden çok cinsel eşi olup korunmasız olarak ilişkisini devam ettirenler ve • Sağlık çalışanları hepatit C riski altındadır. Hepatit C hastası olup olmadığımı nasıl anlarım ? Basit kan testleriyle hepatit C hastası olup olmadığınızı kolayca anlayabilirsiniz. Anti HCV kan laboratuar testi tarama testi olarak kullanılır. Hepatit C testinin pozitif olması her zaman hastalığı mı gösterir? Hayır. Hepatit C tanısında ilk test olarak kullanılan ELISA testinin pozitif olması da her zaman hastalık anlamına gelmez. Yalancı pozitiflik olabileceği gibi virüsle karşılaşıp iyileşen kişilerde de test bir süre pozitif kalır. Anti HCV testi pozitif ise HCV RNA PCR testi yapılır bu test pozitif ise Hepatit C hastasıdır denir. Günümüzde kan nakli ile hepatit C bulaşma riski nedir? Günümüzde kanlar son derece duyarlı testlerle taranmaktadır, bu nedenle bulaşma riski 2 milyon ünitede 1 ‘den daha azdır. Hepatit C hastası olan anneden doğan bebeğe hastalık hangi yolla bulaşır, bebek ne zaman test edilmelidir? Anneden bebeğe doğum sırasında bulaşabilir. Doğar doğmaz yapılan testlerde anneden geçen antikorlar nedeni ile yalancı pozitiflik olabilir. Testler 18.aydan sonra yapılmalıdır. Erken tanı için PCR testi yapılabilir. Anneden çocuğa emzirme ile geçer mi? Hayır. Ancak annenin meme başında çatlak ve kanama olması durumunda bulaş verilebilir. olabilir. Bu durumda emzirmeye ara Hepatit C hangi yollar ile bulaşmaz? Hepatit C sosyal ilişkiyle, tokalaşma ile, sosyal anlamda sarılıp öpüşme ile, aynı evi aynı sofrayı paylaşmak ile, hapşırma, öksürük, yiyecek ve içecek kaplarının paylaşımı ile, gıdalar ve sular ile, aynı ortamı paylaşmak ile bulaşmaz. Hepatit C’li anneden doğan tüm bebekler hepatit C hastası olurmu? Hepatit C’li anneden doğan bebeklerin % 4 ve daha azı doğum sırasında mikrop kapar ve hasta olur. Bebek yaşta kapılan virüsler genellikle kronikleşir. Hepatit C aile bulaşabilir mi? bireyleri arasında Evet, sık olmamakla beraber aile bireyleri arasında bulaş olabilmektedir. Cinsel olarak bulaşma ihtimali düşük olduğundan eşler arasınca cinsel yolla geçişin az olduğu kabul edilir. Böcek veya sivrisinek sokması ile hepatit C bulaşır mı? Hayır bulaşmaz. Hayvandan insana hepatit C bulaşırmı? Hepatit C virüsü genellikle insandan insana bulaşır. Hepatit C kedi, köpek, sığır, at vb, hayvanlardan bulaşmaz. Değişik türlerde hastalık yapan virüsler de vardır örneğin grip virüsü kuşlar, kümes hayvanları ve doğadaki birçok canlıda hastalık yapabilir ancak hepatit C virüsü sadece insan ve şempanzelerde hastalık yapar. Dövme, akupunktur, kulak deldirme ve vücut deldirme yaptırmakla hepatit C bulaşır mı? Steril olmayan aletlerle yapılan bu tür girişimlerle hepatit C bulaşır. Hepatit C virüsü çevrede (dış ortamda) yaşabilir mi? Yaşarsa ne kadar süreyle? Oda ısısında 16 saat kadar canlılığını sürdürebilir. Ancak 4 günden fazla yaşamaz. Hepatit C nelerdir? hastalığının bulguları Virüsün vücuda girişinden sonraki ortalama 6-12 hafta (en az 1- en çok 26 hafta) sonra halsizlik, kırgınlık, çabuk yorulma, iştahsızlık, bulantı, kusma, gözlerde sararma, idrar renginde koyulaşama gibi diğer hepatitlerde de görülebilecek akut hepatit tablosu olabilir. Ancak bu tablo çok nadir görülür virüs karaciğerde çoğalırken genellikle hastanın hiçbir şikayeti olmaz. Çoğu hastada tanı ya tesadüfen yapılan testler ya da kan vermek istenildiğinde yapılan tarama testleri ile hastalık geçtikten çok sonra konur. Bu safhada hasalık kronik hepatit evresindedir. Kronik hepatit C hastalarının: hastalık son döneme gelinceye kadar hiç şikayetleri olmaz. Hastalık son döneme girince aylar içinde artan karaciğer yetmezliği, siroz veya karaciğer kanseri bulguları ile ölüm ortaya çıkar. Hepatit C karaciğerden organlara zarar verir? başka hangi Hepatit C karaciğer hasarı dışında vücutta deri, böbrekler, tiroit bezi, tükürük bezleri, göz hastalıkları ve romatizmal sorunlara yol açabilir. Şeker hastalığına neden olabilir. Yapılan testlerde hepatit C pozitif çıktı, ancak hiçbir şikayetim yok gene de hasta sayılır mıyım? Kronik hepatit C’li hastaların çoğunun herhangi bir şikayeti yoktur. Karaciğer yetmezliği başlayana dek hastaların şikayeti olmaz. Karaciğer yetmezliğinin geliştiği dönem ise tedavi açısından geç kalınmış evredir. Hepatit C’li hastaların yapması gereken özel bir diyet var mıdır? Alkol alımı hepatiti ağırlaştırır ve gidişi hızlandırır. Sigara kullanıyorsa bırakılmasında fayda vardır. Özel bir diyet önersi yoktur. Kilo almamaya dikkat edilmelidir. Herhangi bir gıdada kısıtlama da yoktur. Hepatit C tedavi altındaki hastalarda tedaviye bağlı olarak iştah azalması, ağızda boğazda yaralar, metalik tat ve bulantı kusma olabilir. Akut hepatit C geçiren kişide hastalık her zaman kronikleşir mi? Virüsü alan kişilerin % 60-80’inde kronik hepatit gelişir. Akut hepatit ne zaman kronik hepatite dönüşür? Akut hepatit C hastalığından 6 ay sonra kanda veya karaciğerde hala virüs varsa; yada 6 ay arayla yapılan iki test pozitif ise artık kronik hepatit gelişti denir. Bu aşamadan sonra virüsün kendiliğinden vücuttan temizlenme şansı yok denecek kadar azdır. Kronik hepatitin bulguları nelerdir? Hastaların çoğunun herhangi bir şikâyeti yoktur. Hastalık ilerledikçe en çok ortaya çıkan bulgular: • Halsizlik, • Bulantı, • İştahsızlık, • Kas, eklem ağrısı, • Güçsüzlük, • Kilo kaybı Kronik hepatit C hastalığı ilerlerse ne olur? Hasta olanların % 20-30’unda yaklaşık 20- 30 yıllık dönemde siroz gelişir. Ayrıca karaciğer kanseri gelişeme riski çok yüksektir. Siroz hastalığı nedir? Karaciğer dokusunun görev yapamayacak kadar bozulmasına siroz denir. Siroz birçok sebebe bağlı olabilir. Sirozun en sık nedenlerinden biri kronik hepatitlerdir. Bozulan karaciğer dokusu asıl görevini yapamaz ve karaciğer yetmezliğine bağlı bulgular ortaya çıkar. Karaciğer biyopsisi niçin yapılır? Hepatit C virüsünün karaciğere verdiği hasarı ve hasarın derecesi en iyi gösteren test karaciğer biyopsisidir. Karaciğer hasarı başlamış ise tedavi verilir. Tedaviye karar vermek için ve tedavinin faydasını görmek için yapılabilir. Kronik müdür? hepatit C’nin tedavisi mümkün Günümüzde kullanılan ilaçlar ile % 60-70 oranında virüsün temizlenme şansı vardır. Başarı oranı hastalık yapan virüsün tipine göre de değişir. Kronik hepatit C’de tedavi süresi ne kadardır? Virüsün tipine bağlı olarak tedavi süresi 24 veya 48 haftadır. Verilen tedavinin etkili olup olmadığı nasıl anlaşılır? Tedavi sırasında ve tedavi bittikten sonra virüs sayımı yapılır. Tedaviden 6 ay sonra yapılan testlerde virüs sayılamayacak kadar azsa kalıcı cevap alınmıştır denir. Ayrıca karaciğer fonksiyon testlerinin de normal sınırlara dönmesi istenir. Kronik hepatit C’de karaciğer kanseri oluşumunu artıran risk faktörleri var mıdır? EVET…kronik hepatit C hastalarında karaciğer kanseri riskini arttırır. aşağıdaki faktörler • Siroz • Alkol • İleri • Erkek riskini gelişimi kullanımı, yaş, hasta olmak hepatit C hastalarının karaciğer kanseri arttırır. Hepatit C hastalığından koruyan aşı var mıdır? Hayır, Hepatit C aşısı henüz geliştirilememiştir. Hepatit C hastasıyım. Hastalığı başkalarına bulaştırmamak için nelere dikkat etmeliyim? Kan vermeyin, organ bağışlamayın, Kan ile kontamine olabilecek jilet, tırnak bakım malzemeleri, diş fırçası gibi kişisel eşyalarınızı başkaları ile paylaşmayın. Bir yeriniz kesilirse kanın etrafa bulaşmamasına dikkat edin. Hepatit C’li hasta hepatit A ve B aşısı olmalı mıdır? Evet olmalıdır. Referanslar 1- http://www.cdc.gov/hiv/resources/factsheets/hepatitis.htm. 2- MMWR Recommendations: Recommendations for Prevention and Control of Hepatitis C Virus (HCV) Infection and HCV-Related Chronic Disease 3http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs164/en/index.html SÖZLÜK HEPATİT SÖZLÜĞÜ Adefovir dipivoxil (Hepsera): Hepatit B tedavisinde kullanılan ağızdan alınan virüs öldürücü ( anti viral ) ilaç. Nüklesoid analoğu da denir. Virüsün çoğalmasını durdurur. Kronik Hepatit B tedavisinde kullanılır. Akut Hepatit: Yeni gelişen karaciğer iltihabıdır. Birçok sebebe bağlı olabilir. En sık sebebi hepatit virüsleridir. Albümin: Karaciğerde yapılan bir proteindir. Vücudun ana proteinlerinden birisidir ve damar içindeki sıvının yerinde durmasını sağlar. Karaciğer hastalıklarında albümin yapımı bozulur ve kandaki seviyesi düşer, damar içindeki sıvı dışarı kaçar ve ödem, karın şişmesi ortaya çıkar. Karaciğer yetmezliklerinde albümin düşmesine bağlı olarak karın içinde büyük miktarda sıvı birikebilir bu duruma asit denir. Alfa-feto protein (AFP): karaciğer kanseri ve hamilelikte ortaya çıkan bir proteindir. Kanda Alfa Feto protein arışı karaciğer kanserinin habercisidir. Kronik hepatit hastalarında AFP değerine sık aralıklarla bakılmalıdır. Antikor – Antibody: İmmün sistemin savaş silahıdır. Antikorlar proteindir ve yabancı maddeler, virüsler ve mikroplara karşı savaşta yer alırlar. Aşı sonrası oluşan antikorlar vücudumuzu korurlar. Anti-HCV (Hepatit C virüs antikoru): Hepatit C Virüse karşı oluşan antikordur. Vücutta Anti-HCV varlığı hepatit C virüse karşı bir immün cevap olduğunu virüse karşı savaşan antikorlar olduğunu gösterir. Anti HCV antikorları çok koruyucu değildir kronikleşmeyi önlemez. Antijen – Antigen: Virüs, bakteri ve mantar gibi mikropların yüzeyinde bulunan protein tabiatında yabancı maddeler. Antijenler immün sistemimizi uyararak antikor yapımını başlatırlar. Anti HBs: Hepatit B virüsün yüzeyindeki proteine karşı vücudun yaptığı antikoru gösterir. Vücudun virüse karşı savaştığını gösterir. Ya aşı ile oluşur yada enfeksiyon ile oluşur. Anti HBs pozitif olması vücudun hepatit B virüse karşı savunması olduğunu gösterir. Anti HBc: Hepatit B virüsün içyapı maddesine (kor) karşı oluşan antikordur. Hepatit B kor antikor da denir. Hastalıktan korunmaya vücudu korumaya yardımcı olmaz, hepatit b virüse karşı bir immünite sağlamaz. Hepatit b hastalarının taranmasında kullanılan bir testtir. Anti HBc pozitif olması hastalın Hepatit B virüsü ile karşılaşmış olduğunu gösterir ancak hastalığın geçip geçmediği, kronikleşip kronikleşmediğini göstermez, bunun için diğer testleri de yapmak gerekir. Ansefalopati (ensefalopati): ileri karaciğer hastalıklarında beyin fonksiyonlarının bozulmasıdır. Uykuya meyil, oriyentasyon bozukluğu, uykusuzluk, yazma, konuşma ve hafıza bozuklukları görülebilir, komaya doğru ilerler. Asemptomatik: Belirti vermeyen anlamındadır. Belirti vermeyen hastalık anlamında kullanılır. Birçok Hepatit B ve Hepatit C hastasının hiç şikayeti olmaz hastalık hiçbir belirti vermez. Bu durumdaki hastalara asemptomatik hastalar denir. Hastalık ileri devreye ulaşıp karaciğer yetmezliği başlayınca hastanın şikayetleri de başlar. Asit – Ascites: karın içinde büyük miktarda sıvı toplanmasıdır. Karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanseri vakarlında karaciğer albümin yapımı bozulur ve sıvı damar dışına kaçarak karında birikir. Aşı: bir hastalığa karşı bağışıklık sağlamak amacıyla hastalık yapmayan benzerinin vücuda verilmesidir. Bilirübin: kırmızı kan hücrelerinin ömrü dolunca parçalanır ve içindeki hemoglobin bilirübine dönüştürülerek karaciğerden safra ile atılır. Karaciğer hastalıklarında safra atılamaz ise bilirübin kanda birikir ve sarılık ortaya çıkar. Cevapsız hasta: Tedavi veya aşılama ile istenen cevabın alınamadığı hastalar. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar: Cinsel temas ile insandan insana bulaşan hastalıklardır. En önemli ve tehlikeli olan HİV, Hepatit B, Hepatit C dir ayrıca bel soğukluğu, papilloma virüs ( HPV), sifiliz ( treponema pallidum), Lenfo granüloma venerium (LGV), Lenfo granüloma inguinale (LGI), kasık biti dahil birçok hastalık cinsel temas yoluyla bulaşır. Dalak: sağ kaburga altında yer alan bir organımızdır. Kanın filtre işlevini görür ve immün sistemin en önemli organlarından birisidir. Ömrü dolan kırmızı kan hücrelerini ve mikropları kandan temizler, siroz ve karaciğer hastalıklarında şişer. Dekompanse Siroz: Sirozun ileri dönemi. Kan testlerinde bozulma ve siroz komplikasyonlarının ortaya çıktığı dönem. Bu dönemde hastaya karaciğer nakli gerekir. DNA Polimeraz: Hepatit B virüsün çoğalması için gereken bir enzimdir. Hepatit B tedavisinde kullanılan birçok ilaç bu enzime etki ederek virüsün çoğalmasını durdurmaya çalışır. Entekavir (Entecavir) : Kronik Hepatit B tedavisinde kullanılan ilaçtır. Virüsün çoğalmasını durdurarak etki eder, ağızdan alınır. Enzim: vücuttaki kimyasal reaksiyonları hızlandıran madde. Epidemiyoloji: Hastalıkların sebebi, yayılması, dağılması, bulaşması, hastalıklardan korunma ile ilgilenen tıp bölümü. Fibroz ( Hepatik Fibroz): Karaciğerde kronik iltihabi durumların neden olduğu düzensiz iyileşme. İyileşme sırasında oluşan dokular karaciğerin yapısını daha da bozarak siroza neden olur. Gastroenteroloji: Mide, bağırsak, karaciğer, pankreas ile ilgili tıp dalı. Genom: Canlının genetik materyali. İnsan, virüs, bakteri vb canlıların genetik kısmı. Genotip: Çeşit. Guruba özgü genetik yapı. Örneğin hepatit B nin 7, Hepatit C virüsün 6 ayrı genotipi ( çeşidi ) vardır ve doktorunuz en iyi tedavi için hepatit b genotip tayini ister. Bazı genotipler tedaviye dirençli olabilir. Hasta uyumu: doktorun çizdiği tedavi protokolüne riayet eden ve program dahilinde yapan hastalar. HBe Ab, Anti HBe (e- antikoru ): Hepatit B virüsüne karşı vücudun oluşturduğu antikor dur ( savunma proteinidir). Virüsün e-antijeni ne karşıdır. Testlerde e-antijeninin kaybolup e-antikorunun ortaya çıkmasına serokonversiyon denir ve immün sistemin virüsler savaştığını virüsü temizlemeye başladığının gösterir. HBsAg: Hepatit B yüzey antijeni. Hepatit B virüs varlığını gösterir. Hepatit B virüsün duvarında bulunan antijenik bir proteindir. HBsAg pozitif ise virüs var demektir. HBe Ag: Hastanın son derece bulaştırıcı olduğunu gösterir, kanda yüksek miktarda hepatit B virüsü olduğunu gösterir. Kronik hepatit b hastalarının tedaviye verdikleri cevabın izlenmesinde kullanılır. Hepatit: Karaciğer iltihabı demektir. Birçok sebebe bağlı olabilir: alkol kullanımı, ilaçlar, zehirlenme, virüsler, bakteriler, parazitlere bağlı olabilir ancak en sık sebebi virüsler ile olan hepatitlerdir. Virüsler ile olanlara viral hepatitler denir. Karaciğerde iltihaba sebep olan birçok virüs vardır bunlar içinde 5 tanesi en sık görülenleridir: Hepatit A virüsü, Hepatit B virüsü, Hepatit C virüsü, Hepatit D virüsü ve Hepatit E virüsü. Hepatit A: Enfeksiyöz hepatit, bulaşıcı sarılık da denir. Hepatit A virüsü (HAV) ile meydana gelir. Hepatit A enfeksiyonu kronikleşmez. Hastalar genellikle 6 ila 10 haftada düzelirler. Hastaların dışkısı ve idrarıyla etrafa yayılır kanalizasyon sisteminin kötü olduğu yerlerde salgınlar yapar. Hepatit A aşısı vardır, aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Hepatit B: Serum hepatiti de denir. Hepatit B virüs (HBV) ile meydana gelir. Hastaların % 10 ila 15 i kronikleşir. Kan ve vücut salgıları ile bulaşır. Anneden bebeğe genellikle doğumda bulaşır. Yeni doğan bebeklerde hastalık kapılırsa %90 kronikleşir küçük çocuklarda ise %50 kronikleşir, bu nedenle doğum sonrası aşılama önemlidir. Korunmasız cinsel temas, temiz olmayan aletler ile yapılan manikür, pedikür, dövme, vücut deldirme, diş, diyaliz, cerrahi girişimler ile bulaşır. Hepatit B virüsüne karşı aşı vardır, hepatit b aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Hepatit C: non-a, non-b hepatit diye bilinir. Hepatit C Virüsü (HCV) ile meydana gelir. Vakaların % 70- 80 i kronikleşir. Kan ve vücut salgıları ile bulaşır. Korunmasız cinsel temas, manikür, pedikür, dövme, diş, diyaliz, cerrahi müdahaleler ile bulaşır. 1992 öncesi kan transfüzyonları ile bulaşmış olabilir. Hepatit C Virüsüne karşı aşı yoktur. Hepatit D: delta hepatit diye bilinir. Hepatit D virüsü ( HDV) ile meydana gelir. Bu virüs sadece Hepatit B hastalarına bulaşabilir. Hastada Hepatit B yoksa bulaşamaz. Hepatit B yi kötüleştirir, siroza gidişi hızlandırır. Hepatit D Virüse karşı aşı yoktur. Hepatit E: Ağızdan bulaşan non-a, non-b hepatiti diye de bilinir. Sebebi Hepatit E Virüsü (HEV) dir. Dışkı ile etrafa yayılır, kanalizasyon sisteminin kötü olduğu bölgelerde daha sık görülür. Hepatit E akut enfeksiyon yapar, kronikleşmez. Hepatit E nin aşısı yoktur. Hepatit E hamilelerde tehlikeli olabilir ve nadiren kronikleşir. Hepatit paneli: Hepatit teşhisi ve karaciğerin durumunu gösteren kan testleri. Hepatit serolojisi: Hepatit teşhisi için istenen kan testleri. Hepatit B İmmün Globülin (HBIG): Hepatit B virüsü için immün serum dur. Bulaşma sonrası hastayı korumak amacıyla aşı ile birlikte kullanılır. Herhangi bir şekilde hepatit b bulaşması durumunda örneğin: iğne batması, hepatit b taşıyan annenin doğum yapması, şüpheli cinsel temas vb. hepatit b aşısı ile birlikte hepatit b immün globülin (HBIG) de yapılır. Karaciğer nakli sonrası tedavide de kullanılır. HBV-DNA PCR: Hepatit B virüsün miktarını gösterir. Miktar arttıkça bulaştırıcılık da artar. Kronik hepatit b hastalarının tedaviye verdikleri cevabı izlemekte kullanılır. Hepato Sellüler Karsinom (HCC): Karaciğer kanseri. Karaciğerin malin tümörüdür. Kronik hepatit b ve hepatit C hastalarında kronik karaciğer ilerler. iltihabı siroz ve karaciğer kanserine Hepatosit: Karaciğer hücresi. IgG anti HBc: Hepatit B virüs kor antikorunun IgG türüdür. İlk aylardan sonra ortaya çıkar. HBs Ag ile birlikte IgG anti HBc pozitif olması kronikleşmeyi düşündürür ( IgM anti Hbc negatif ise). IgM anti HBc: Hepatit B virüs kor antikorunun IgM türüdür. IgM anti HBc pozitif olması akut enfeksiyonu, yakın zamanda hepatit B geçirildiğini gösterir( son altı ay içinde). İğne kazası: ( needlestick injury) hasta iğnesinin yanlışlıkla personele batmasıdır. Hastane, laboratuar ve sağlık hizmetleri sırasında sık karşılaşılan tehlikeli durumdur. İğne kazaları personele bulaşıcı hastalıklar bulaşmasına yol açabilir. Hepatit B, Hepatit C, HİV ve diğer hastalıklar iğne kazaları ile bulaşır. İmmün sistem: Vücudun savunma sistemidir. Özellikle bakteri, virüs, mantar, kanser hücresi gibi istilacılarla savaşmakta görev alır. İmmünoloji: immün sistem ve alerji ile ilgilenen tıp dalı. İnfeksiyon ( enfeksiyon): zararlı mikropların vücuda girmesi. İnfeksiyon akut ( kısa zaman önce başlamış ) yada kronik ( uzun zamandır devam eden ) olabilir. İnjeksiyon: vücut içine iğne ile ilaç, besin maddesi, vitamin vb. verme yolu. İntra Müsküler ( İM) injeksiyon: kas içine, İntra Venöz (İV) injeksiyon: damar içine, Subkutan injeksiyon ( SC): deri altına ilaç vermek demektir. İnterferon: Enfeksiyonları durdurmak için immün sistem hücreleri tarafından üretilen bir proteindir. Karaciğer hücreleri dahil birçok hücrede interferon üretilir. Laboratuarda da üretilir ve kronik hepatit B ve hepatit C tedavisinde interferon kullanılır. İnterferon Alfa-2b (Intron A): Doğal interferonun laboratuarda üretilmiş halidir. Haftada üç kez deri altından enjeksiyon yapılarak kullanılır. Kronik hepatit B tedavisinde ilk kullanılan ilaçtır ve 1991 de kullanılmaya başlanmıştır. İki yaşından itibaren kullanılabilir. Kalıcı cevap: Sustained Response: tedavi ile sağlanan düzelmenin uzun süre devam etmesidir. Örneğin kronik hepatit tedavisinde 6 aydan uzun süre virüs tespit edilemediği bir dönem elde etmek kalıcı cevap, sustained response olarak adlandırılır. Kanla bulaşan mikroplar: kanda bulunan ve kan ile insandan insana bulaşan mikroplardır. Hepatit B, Hepatit C ve Hepatit D kan ile bulaşan mikroplardır. Karaciğer: vücudun en büyük organıdır. Vücudun rafinerisidir. Bağırsaklara giren her madde karaciğerden geçmek zorundadır. Birçok fonksiyonu vardır. Protein, karbonhidrat, safra, pıhtılaşma faktörleri, immün globülin üretimi yapar, vitamin ve enerji depolar, birçok maddenin zararsız hale getirilip atılmasını sağlar. Karaciğer biyopsisi: karaciğerden küçük bir parça alınıp incelenmesi. Genellikle iğne ile alınır. Alınan parça karaciğerin durumunu gösterir. Karaciğer enzimleri: karaciğer içinde yapılan işlemleri hızlandıran proteinlerdir. Kandaki miktarlarının artması karaciğer hücrelerinde bir harabiyet olduğunu gösterir. En sık bakılanları ALT ve AST dir ( SGOT, SGPT). ALT karaciğere daha özgü bir testtir. AST karaciğer ve kalp kasında da bulunur, hepatit ve kalp krizinde artar. Karaciğer fonksiyon testleri: karaciğerin durumunu değerlendirmek amacıyla yapılan testlerdir. Karaciğer hastalıklarının tespiti ve tedaviye cevabın görülmesi için bu testlere bakılır. • Aspartate Aminotransferase (AST) Serum Glutamik Oksaloasetik Transaminaz (SGOT) de denir. • Alanine Aminotransferase (ALT) Serum Glutamik Pirüvik Transaminaz (SGPT) de denir. • Aspartat Aminotransferaz ( AST): • Alkalen Fosfataz (ALP): • Gamma Glutamik Transferaz (GGT) : • Albümin, • Total protein, • Bilirübin, • Laktat Dehidrogenaz, • Pıhtılaşma testleri ve INR, Karaciğer yağlanması: Karaciğerde aşırı yağ depolanmasıdır. Karaciğerin yapısını ve çalışmasını bozabilir. Karsinom: Kanserleşen hücreler Hepatosellüler Karsinom = karaciğer kanseri demektir. Komplikasyon: hastalığın tedavisi sırasında ortaya çıkan tıbbi problemler. Kronik Hepatit B Enfeksiyonu: 6 aydan uzun süre Hepatit B testleri pozitif olan hastalara kronik hepatit B enfeksiyonu denir. Lamivudine (Epivir-HBV, Zeffix, Heptodin): hepatit B virüsünün çoğalmasına engel olarak virüsü durduran ilaçtır. Hepatit B tedavisinde kullanılır, nükleosid analoğudur. PCR (polymerase chain reaction): virüs DNA sını tespit eden test yöntemi. Örnekte virüsün varlığının kanıtıdır. Sayı olarak da sonuç alınır, kanda mm küpte virüs sayısını tespit etmekte kullanılır. Pegile interferon: Peg Interferon Alfa-2a (Pegasys): interferon vücut tarafından üretilen ve virüsleri durduran bir proteindir. Pegile interferon vücudun yaptığı interferonun sentetik olarak üretilmiş olanıdır ve hepatit B ve Hepatit C tedavisinde haftada bir iğne olarak kullanılır. 2005 yılında kullanılmaya başlandı. Pegile formu yan etkisini azaltmıştır. Perinatal bulaşma ( anneden bebeğe bulaşma), Perinatal Transmission (vertical transmission): hastalığın anneden bebeğe bulaşmasıdır. Bulaşmanın çoğu doğum sırasında olur. Çok önemlidir çünkü hepatit B yeni doğan çocuğa bulaşırsa bu çocukların % 90 ında hastalık kronikleşir ve %25 i kronik karaciğer hastalıkları ve karaciğer kanserinden erken yaşta hayatını kaybeder. Bu nedenle hamilelerin gebelik sırasında hepatit taramasından geçmesi ve eğer hepatit B taşıyorlar ise bebeğin doğar doğmaz ( doğumu takiben 12 saat içinde ) hepatit B ile aşılanması ve hepatit B immün globülin yapılması gerekir. Persistan: geri dönen yada uzun zaman devam eden hastalık. Post transfüzyon hepatiti: kan naklinden sonra ortaya çıkan hepatit tablosudur. 1993 öncesinde kanlar hepatit C taramasından geçirilmiyordu ve kan nakli sonrası hepatit C hastalığı görülüyordu. Günümüzde bütün kan ve kan ürünleri hepatit ve hiv taramasından geçmek zorundadır. Protein: amino asitlerden yapılmış zincirlerdir. Proteinler insan vücudunun ana yapı malzemeleridir. Recombinan DNA: genetik materyalin yeniden üretilmesidir. Laboratuarda DNA nın kesilip şekillendirilerek yeniden oluşturulmasıdır. Birçok ilaç ve hepatit aşıları bu yöntemle oluşturulmaktadır. Relaps: iyileşmeyi takiben bir süre sonra hastalık yada şikayetlerin geri dönmesi (recurrence). Remisyon: Hastalık şikayetlerinin ortadan kaybolduğu veya şikayetlerin azaldığı dönem. Remisyon kendi kendine yada tedaviyi takiben gelişebilir. Pıhtılaşma faktörleri: karaciğerde yapılan ve pıhtılaşmayı sağlayan proteinlerdir. Eksikliklerinde kanama durmaz. Pıhtılaşma faktörlerinin azalması karaciğerin işini aksattığını, bozulmaya başladığını ve karaciğer hastalıklarını gösteren önemli bir ipucudur. Kronik hepatit hastalarında kanama zamanının uzaması karaciğer nakli gerektiğini gösterir. Risk faktörü: hastalığın bulaşma ihtimalini arttıran davranış ve durumlar. Örneğin sigara akciğer kanserini arttıran bir risk faktörüdür. İğne kazası ihtimali olan işler ( doktorluk, hemşirelik) hepatit bulaşması için risk faktörüdür. İlaç ve uyuşturucu bağımlılığı hepatti B ve C bulaşması için risk faktörüdür. Serokonversiyon: vücudun savunma sisteminin üstün duruma geçtiğinin gösterilmesidir. Virüsün varlığını gösteren testler antijen testleri, immün sistemin silahlarını gösterenler antikor testleridir. Bir hastalık için testlerde antijen pozitif / antikor negatif iken durumun antijen negatif/ antikor pozitif hale gelmesine serokonversiyon denir. Örneğin hepatit B hastalığında HBe antijeni pozitif / HBe antikoru negatif iken serokonversiyon olmuş ve HBE antijeni negatif / Anti HBe antikoru pozitif olmuş ise vücut hepatit B virüsünü temizlemeye başlamış ve büyük miktar hepatit B virisi temizlenmiş demektir. Seroloji: kanın serum kısmında çalışılan antikor testlerine denir. Hepatit B ve hepatit C gibi mikroplarla karşılaşan vücut bunları ortadan kaldırmak için antikor denilen silahları üretir. Yapılan testler ile bu antikorların tespit edilmesi hastalığın varlığını gösterir. Sarılık: deri ve göz aklarında sararma. Bilirübin ömrünü doldurmuş kan hücrelerinin parçalanması sonucu ortaya çıkar ve safra ile karaciğerden atılır. Karaciğer hastalıkları ve safra kanallarının tıkandığı durumlarda bilirübin kanda birikir ve sarılık ortaya çıkar. Sarılık safra taşlarına, karaciğer kanserine, parazitlere, pankreas başı tümörlerine, alkolizme, zehirlenmeye, safra kesesini tıkayan bütün hastalıklara bağlı olabilir. Semptom: Hastalık bulgusu olarak vücutta değişiklikler yada fonksiyon kaybıdır. meydana gelen Siroz: karaciğerin işlemesini bozacak derecede geri dönüşü olmayan hasar. Kronik Hepatit B kronik hepatit C sürekli iltihaba neden olarak ve karaciğerin dokusunu bozarak siroza yol açan en önemli sebeplerdir. T- hücreleri: Yabancı maddeleri ve virüsleri fark ederek onlarla savaşan, antikor üretimini başlatan immün sistemin beyaz hücreleridir. Tam kan sayımı: kan içindeki kırmızı hücreler( eritrositler), beyaz hücreler (lökositler), pıhtılaşma hücreleri ( trombositler), hemoglobin miktarı ve hücre oranlarını gösteren testler gurubudur. Kronik hepatit hastalarında beyaz kürelerin ( lökositlerin) düşmesi siroza gidişi gösterir. Tarama testi: Screening: kan vericilerin hepatit ve diğer hastalıklar açısından tarama testinden geçirilmesidir. Tüm kan vericiler ve torba kanları hepatit B, hepatti C, HİV ve diğer kanla bulaşan hastalıklar açısından testten geçirilir. Tekrar tedavi (Retreatment): ilk tedaviye cevap vermeyen yada şikayetleri tekrar başlayan hastaların ikinci tedaviye alınmasıdır. Transaminazlar: karaciğer hücrelerinde bulunan enzimlerdir ve kandaki miktarlarının artması karaciğer hücrelerinde harabiyet olduğunu gösterir. ALT, AST ( eski adı SGOT, SGPT). Transmisyon: hastalığın bulaşma yoludur. Transfüzyon: kan veya kan ürünlerinin tedavi amacıyla hastaya verilmesidir. Trombosit: kanın pıhtılaşmasını sağlayan hücreler. Trombositler kemik iliğinde yapılır ve kanın pıhtılaşmasını sağlarlar. Karaciğerde yapılan pıhtılaşma faktörleri bu süreci başlatır ve kolaylaştırır. Karaciğer hastalıklarında trombosit olsa da pıhtılaşma bozulur. Varis kanaması: karaciğer yetmezliği ve siroz hastalarına karaciğerden geçemeyen kanın yutak borusu etrafında varis yapması ve bu varislerin kanamasıdır. Bu kanamalar çok şiddetli olabilir. Viral hepatitler: karaciğer iltihabına sebep olan virüsler. Birçok virüs karaciğerde iltihaba yol açabilir ancak sadece karaciğeri seven ve hepatit yapan beş virüsü anlatmak amacıyla kullanılan bir deyimdir. Hepatit A, Hepatit B, Hepatit C, Hepatit D ve hepatit E. Viral yük: kronik hepatit hastalarında ( hepatit B ve C de) kandaki virüs miktarını tespit amacıyla yapılan ölçümdür. PCR yöntemiyle bakılır. Tedaviye başlama ve tedaviye alınan cevabın ölçülmesinde kullanılan bir testtir. Viremi: kan dolaşımında virüsün bulunmasıdır. Virüs: hastalık yapan bakteriden küçük mikroplardır. Sadece hücre içinde çoğalarak üreyebilirler. Yanlış pozitif: çıkması. Hastalık olmadığı halde testin pozitif KARACİĞER FONKSİYON TESTLERİ Karaciğerin sağlık durumunu anlamak amacıyla bakılan bir gurup biyokimya testidir. Karaciğerde yapılan metabolitlerin kanda test edilmesidir. Bu testlerde anormallik olması karaciğer de bir problem olduğunu gösterir. Karaciğer ne iş yapar? Karaciğer karın üst sağ tarafında kaburga kafesinin hemen altında yer alan vücudumuzun en büyük ikinci organıdır. Gıdalardan alınan şekeri glikojene çevirip depolar, gıdalardan alınan protein ve yağların sindirilmesinde görev alır. Vücudun ana proteini olan albümini üretir, pıhtılaşma faktörlerini üretir. Vücudumuzda oluşan veya dışarıdan alınan zehirli maddelerin, ilaçların zehirsizleştirilip atılmasında görev alır. Kanın yıkılmasından ve atık maddelerden ortaya çıkan safra asitlerini ve bilirubini üretir. Safra sarı siyah bir maddedir, karaciğerde yapılarak safra kesesinde depolanır, yemekle birlikte bağırsağa boşaltılır ve yağların sindirilmesinde kullanılır. Karaciğer fonksiyon testlerinin normal değerleri laboratuarlar arasında farklılık gösterebilir. Yani farklı laboratuarlar dan alınan sonuçların karşılaştırılması zor olabilir, keza normal değerler erkek/kadın cins ve yaşına bağlı olarak da değişir. Karaciğer fonksiyon kullanılır? testleri nerede Karaciğer fonksiyon testleri karaciğer hastalıklarının teşhisinde kullanılır. Testlerin yüksekliği karaciğerdeki harabiyetin nedenine göre değişir. Karaciğer fonksiyon testleri karaciğer hastalıklarının izlenmesin dede kullanılır. Hastalığın tedaviye verdiği cevap, hasarın iyileşmesi, karaciğer fonksiyon testleri ile takip edilir. Karaciğere dokunacak ilaçlar kullanılırken bu testlere sıklıkla bakılır. Hepatit gibi kronik karaciğer hasarı yapabilecek hastalıkların takibinde bu testler sık aralıklarla kontrol edilir. Karaciğer fonksiyon testleri nelerdir? Karaciğer birçok metabolik fonksiyonu aynı anda yürütür, safra ve kana birçok metabolik madde karışır. Karaciğer hastalıklarına bağlı olarak bu maddelerin bir veya birkaçı artar. Karaciğerin sağlık durumunu ortaya koymak üzere bakılan bu testlere karaciğer fonksiyon testleri denir. Karaciğer fonksiyon testlerinden: • AST ve ALT karaciğer hasarını, • GGT ve ALP karaciğer ile birlikte safra yollarındaki hasarı, • Albümin, pıhtılaşma testleri ve INR karaciğerin fonksiyon bozukluğunu yetmezlik tablosunu gösterir. Alanin Transaminaz ( ALT): Serum Glutamik Pirüvik Transaminaz (SGPT) de denir. Bu bir enzimdir ve protein üretimi sırasında kullanılır. Karaciğer hücrelerinin parçalanması ile kana karışır. Karaciğer hasarını tespit etmek amacıyla en sık kullanılan testtir. Karaciğer hasarında kana çok fazla karışır ve ALT yükselir. ALT sadece karaciğerde bulunur. Yani ALT yüksek olması demek karaciğerde hasar var demektir. Karaciğer hastalıklarının teşhisi yada hastalığı olanların tedavisini takip etmek, tedavinin işe yarayıp yaramadığını anlamak için ALT testi istenir. Bu amaçla sadece ALT veya diğer testlerle birlikte istenebilir. ALT karaciğer hastalıklarının teşhisinde ve izlenmesinde AST den daha değerlidir. Aspartat Aminotransferaz ( AST): Serum Glutamik Oksaloasetik Transaminaz (SGOT) da denir: karaciğer hücrelerinin içinde yer alan ve protein üretiminde kullanılan bir enzimdir. Karaciğer hücrelerinin parçalanmasıyla kana karışır ve miktarı yükselir. AST sadece karaciğerde değil kalp ve iskelet kaslarında da bulunur. AST yüksekliği karaciğer, kas veya kalp problemi olduğunu gösterir. ALT/AST oranı da karaciğer hastalığı hakkında fikir verir. Kronik hepatit süresince ALT>AST iken siroz başladıktan sonra AST>ALT olur. AST / ALT nin >2 olması alkolik ve toksik karaciğer hastalıklarında <1 olması alkolik ve toksik olmayan karaciğer hastalıklarında görülür. Alkalen Fosfataz (ALP): Alkali fozfataz enzimi safra kanalları yakınındaki karaciğer hücrelerinde ve kemiklerde bulunur. Karaciğer ve kemik hastalıklarında yükselir. Safra kanalı tıkanmalarında GGT ile birlikte yükselir. GGT normal sadece ALP yükselmesi kemik hastalıklarında yada kemik iliğini tutan hastalık ve tümörlerde görülür. Gençlerde kemik yapım hızı yüksek olduğundan gençlerde ALP yüksektir. Gebeliğin son üç ayında ( üçüncü trimester ) plasentada ALP yapıldığı için yüksek bulunur. Gamma Glutamik Transferaz (GGT) : Safra kanallarına yakın karaciğer hücrelerinde bulunur. Safra kanallarını ilgilendiren enzimdir ve safra kanallarının tıkanıklığında ALP ile birlikte artar. Eğer GGT yüksek ALP normal ise alkol, ilaç, zehirlenme gibi nedenlere bağlıdır. Alkol karaciğerde metabolize edilerek atılır ve bu işlem sırasında GGT kullanılır. Aşırı alkol alımında GGT artar. Albümin: karaciğerde üretilen vücudun ana proteinidir. Kanda bol miktarda bulunur. Bazı karaciğer hastalıklarında albümin üretimi bozulur ve kandaki miktarı düşer. Total protein: Kanda bulunan albümin ve diğer proteinlerin ölçümüdür. Albümin ile birlikte pıhtılaşma faktörleri ve diğer proteinlerde karaciğerde üretilir. Bazı karaciğer hastalıklarında protein üretimi bozulur ve kandaki miktarı düşer. Bilirubin: Yeşil siyah renkli safra sıvısına rengini veren maddedir. Kanda bilirubin yükselmesi sarılığa yol açar. Bilirubin hemoglobin yani kan molekülünden yapılır. Ömrünü dolduran kan hücreleri parçalanınca açığa çıkan hemoglobin bilirubine dönüştürülür ve karaciğere getirilir burada bir şeker eklenerek safraya atılır buna konjuge bilirubin denir. Bilirubin yüksekliğinde ilk önce hangi bölümün yüksek olduğuna bakılır ortalama olarak konjuge / unkonjuge bilirubin oranı eşittir. Konjuge bilirubin in yükselmesi demek safranın atılmasında bir problem var demektir. Safra taşı vb. ile safra yolları tıkalı veya hepatit gibi karaciğeri şişiren ve iç safra yollarını tıkayan durumlarda, uzun süre alkol alımına bağlı olarak yada pankreas başı tümörlerinde safra yolları da tıkandığı için konjuge bilirubin yükselir. Konjuge edilmemiş (Unkonjuge Bilirübin) yükselmesi: kan hücrelerinin aşırı derecede yıkılması sonucu ortaya çıkar. Hemolitik anemi, hematom vb. hastalıklarda görülür. Laktat Dehidrogenaz ( LDH): Birçok dokuda yaygın olarak bulunur. Karaciğer, Kas, Böbrekler, Akciğer, Kalp ve kanda bol miktarda LDH vardır. Karaciğer hastalıkları da dahil birçok hastalıkta hatta gebelik ve ağır egzersizde dahi yükselir. Pıhtılaşma testleri ve INR: Pıhtılaşma faktörlerin büyük oranda karaciğerde üretilir. Bazı karaciğer hastalıklarında bu maddelerin üretimi aksar ve pıhtılaşma problemleri ortaya çıkar. Karaciğerin sentez fonksiyonunu değerlendirmede istenen önemli bir testtir. Bu nedenle pıhtılaşma testleri karaciğerin işleyişini gösteren önemli testlerden dir. Diğer testler: karaciğer fonksiyon testlerindeki bozuklukların daha ileri araştırması ve teşhis koymak amacıyla istenen testlerdir. İmmünolojik testler: Viral hepatit serolojisi: karaciğerde hastalık yapan virüslerin tespiti amacıyla istenir. Bilinen 5 adet hepatit virüsü var Hepatit A, B, C, D ve E. Hepatit virüslerini tespit için kullanılan testlere viral markırlar da denir. Otoantikorlar: Karaciğer dokusuna saldıran antikorlardır ve otoimmün hastalıklar denilen hastalıklara yol açarlar. En sık görülen otoimmün hastalıklar: – Primer bilier siroz: ( antimitokondrial antikor – AMA ), – Otoimmün hepatit ( Düz kas antikoru – Anti Sm ), – Primer sklerozan kolanjit ( antinukleer sitoplazmik antikor – ANCA). Karaciğer metabolik hastalıklarının tespiti için istenen testler: Enzim eksikliği sonucu ortaya çıkan karaciğer hastalıklarının teşhisinde kullanılan testlerdir. – Wilson hastalığı karaciğerde bakır birikimine harabiyet olur kanda seruloplazmin bakılır. bağlı – Kistik fibroz nadir görülen bir siroz sebebidir kanda alfa 1 antitripsin bakılır, – Hemakromatoz karaciğerde demir birikimi ile ortaya çıkar kanda ferritin bakılır. Karaciğer biyopsisi: karaciğer hasarının derecesini tespit etmek amacıyla kullanılan çok önemli bir testtir. Görüntüleme yöntemleri içinde en sık tercih edilen karaciğer ultrasonu dur. Hızlı, kolay ve zahmetsiz bir uygulamadır ve karaciğer içinde yer kaplayan lezyonların tespitinde en çok kullanılan yöntemdir. Ayrıca karaciğer Tomografisi ve Manyetik Rezonans görüntüleme de karaciğer hasarının teşhisinde sık kullanılan testlerdir. Anormal karaciğer testlerine yaklaşım fonksiyon Karaciğer fonksiyon testlerindeki anormalliklerde ilk akla gelmesi gereken ilaç ve zehirlenmeler olmalıdır. Diğer karaciğer fonksiyon testleri normal iken sadece bilirubin yüksekliği: Bilirubin yüksekliğinde ilk bakılması gereken şey hangi bölümün yükseldiğidir. Konjuge ve Unkonjuge bilirubin oranları ortalama olarak eşittir. Unkonjuge hiperbilirubinemi: yani kan hücreleri parçalanıp bilirubin yapılmış ancak karaciğere gidip şeker ilavesi yapılamamış. Hemoliz: yani aşırı kan yıkımı. Birçok hastalığa bağlı olabilir. Kan hücrelerinde anormalliklere bağlı olarak ortaya çıkabilir. İlaçlar, Gilbert sendromu, Crigler Najjar sendromu Konjuge hiperbilirubinemi: yani kan hücreleri parçalanmış ve bilirubin karaciğere giderek şeker ilavesi de yapılmış ancak atılamıyor. Dubin –johnson sendromu, Rotor sendromu, Kronik karaciğer hastalıkları ( bu durumda bir miktar diğer karaciğer testlerinde de bozukluk görülür). Kolestatik tablo: ALP ve GGT yüksekliği AST ve ALT den daha belirgin Safra yolu tıkanıklıklarına bağlı karaciğer fonksiyon bozuklukları: safra kanalı tıkanıklıklarında ALP ve GGT yüksekliği AST- ALT yüksekliğinden daha fazladır. Safra yolu tıkanıklığı karaciğer içindeki ince safra yolları (intrahepatik) yada karaciğerden çıkan ana safra yolları ve safra kesesi (ekstrahepatik) tıkanıklığına bağlı olabilir. Safra tıkanıklığında konjuge bilirubin de genellikle yüksek olur. İntrahepatik sebepleri: safra yolu tıkanıklığı Akut viral hepatitler, Primer bilier siroz, İlaça bağlı, Toksik ( zehirlenmeye bağlı), Ekstrahepatik sebepleri: safra yolu tıkanıklığı Ana safra kanalında taş, Pankreas başı tümörü, İlaçlar Eritromisin, Antidepresan ilaçlar, Doğum kontrol ilaçları, Testosteron ve anabolik steroidler, Kalp yetmezliği, Primer bilier siroz; kadınlarda daha sık görülür ve ilk bulgu ALP artışıdır, Primer sklerozan kolanjit, Karaciğer kanserleri ve karaciğer metastazları, Familial. Hepatit tablosu : AST ve ALT yüksekliği ALP ve GGT den daha belirgin ise hepatit tablosu denir. Karaciğer fonksiyon testlerinden AST oranla daha fazla arttığı tabloya Karaciğerde ciddi harabiyet ve Genellikle hepatit virüsleri ile ve ALT nin ALP ve GGT ye hepatit tablosu denir. iltihap göstergesidir. meydana gelir. Akut viral hepatitler Hepatit A, Hepatit B, Hepatit C ve Hepatit E ye bağlı olabilir, Kronik viral hepatitler Hepatit B, Hepatit C, ve Hepatit D enfeksiyonu, Diğer viral hepatitler CMV hepatiti, EBV hepatiti, Alkol Akut alkolik hepatit: çok ağır ve hılı ilerleyen karaciğer harabiyetine yol açar, bir seferde alınan aşır ıalkole bağlı olarak ortaya çıkar, GGT de yükselir. Alkole bağlı yağlı dejenerasyon, uzun süreli alkol alımına bağlı karaciğer hasarıdır. Siroz ( sirozun en büyük nedeni alkoldür), İlaçlar: Transaminazlar AST ve ALT üzerindedir. Fenitoin, karbamezapin, isoniazid, >1000/IU/L statinler, metotreksat, parasetamol zehirlenmesi, amiodaron. Karaciğer tümörleri yada karaciğer metastazları, Hemokromatoz, Metabolik karaciğer hastalıkları ( glikojen depo hastalıkları ve Wilson hastalığı ), İskemik karaciğer hasarı, Karaciğer yağlanması ( Transaminazlar AST ve ALT <100IU/L dir) Karaciğer hastalıkları dışı sebeplere bağlı hepatit tablosu sebepleri: Tiroid hastalıkları, Çeliak hastalığı, Hemolitik anemiler. İzole ALP yüksekliği: diğer karaciğer enzimleri normalken sadece ALP yüksekliğidir, Gebelik ( gebeliğin 3. Trimesterinde yani son 3 ayında plasentada Alkalen Fosfataz yapıldığı için kanda ALP artar. Diğer Karaciğer testleri normal bulunur). Karaciğer dışı Kemik yada Böbrek kaynaklı ALP yüksekliği: ( Osteoporoz da kırık olmadan ALP artmaz). Kemik kırığı, Kemiğin Paget hastalığı, Osteomalazi, Tümörlerin Kemik metastazları. İzole GGT yüksekliği: Diğer karaciğer enzimleri normal iken sadece Gamma Glutamik Transferaz GGT yüksekliği: Alkol alımı GGT yüksekliğine yol açan en sık sebeptir, Alkol miktarına bağlı değildir, Birçok alkolikte normal bulunabilir, Alkolün bırakılmasını takiben 4 haftada normale dönmesi beklenir, İlaçlar. Nadiren hepatit tablosu ile kolestaz tablosu birbirine karışır her 4 parametrede eş değerde yükselir. Referanslar: 1. ^ Lee, Mary (2009-03-10). Basic Skills in Interpreting Laboratory Data. ASHP. pp. 259–. ISBN 978-1-58528-180-0. Retrieved 5 August 2011. 2. ^ McClatchey, Kenneth D. (2002). Clinical laboratory medicine. Lippincott Williams & Wilkins. pp. 288–. ISBN 978-0-683-30751-1. Retrieved 5 August 2011. 3. ^ Mengel, Mark B.; Schwiebert, L. Peter (2005). Family medicine: ambulatory care & prevention. McGraw-Hill Professional. pp. 268–.ISBN 978-0-07-142322-9. Retrieved 5 August 2011. 4. ^ a b c MedlinePlus Encyclopedia Liver function tests 5. ^ “http://www.gpnotebook.co.uk/simplepage.cfm?ID=322240579” 6. ^ Nyblom H, Berggren U, Balldin J, Olsson R (2004). “High AST/ALT ratio may indicate advanced alcoholic liver disease rather than heavy drinking”. Alcohol Alcohol. 39 (4): 336–339. doi:10.1093/alcalc/agh074. PMID 15208167. 7. ^ Nyblom H, Björnsson E, Simrén M, Aldenborg F, Almer S, Olsson R (September 2006). “The AST/ALT ratio as an indicator of cirrhosis in patients with PBC”. Liver Int. 26 (7): 840–845. doi:10.1111/j.1478-3231.2006.01304.x. PMID 16911467.