558 uygulama alanları, avantaj ve dezavantajları

advertisement
19. Ulusal Biyoloji Kongresi
uygulama alanları,
tartışılmıştır.
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Biyoloji Bölümü, TRABZON
avantaj
ve
dezavantajları
Anahtar Kelimeler: Su ürünleri, DNA markör
teknolojileri, genetik çeşitlilik, polimorfizm
PZ192
Çiftlik Hayvanlarında Ekonomik Verim
Özelliklerine Sahip Genlerin Belirlenmesinde
Kullanılan Moleküler Yöntemler
Özden ÇOBANOĞLU, Eser Kemal GÜRCAN
Namık Kemal Üniversitesi, Tekirdağ Ziraat
Fakültesi, Zootekni Bölümü, Tekirdağ
cobanog@yahoo.com
Kantitatif özellikleri etkileyen çoğu gen,
allel adı verilen çoklu formlardan meydana
gelmektedir. Normalde her bir birey, bir gen
bölgesi için ikiden fazla allele sahip olamaz. Fakat
populasyonda her hangi bir lokus için pek çok
alternatif allelden söz etmek mümkündür. Çiftlik
hayvanlarında ekonomik önemi olan çoğu özellikler
kantitatif niteliktedir. Diğer bir deyişle, bu
özellikler etkileri küçük ama eklemeli olan birçok
gen, çevre faktörleri ve bunların interaksiyonları ile
belirlenmektedir. Populasyonda, varyasyona neden
olan genetik çeşitlilik (polimorfizm), ekonomik
önemi olan verimleri kontrol eden genlerin
belirlenmesindeki moleküler esası teşkil eder.
Ülkemizde
hala
populasyonların
genotipik
yapılarının belirlenmesinde kullanılan protein veya
kan gruplarındaki biyokimyasal polimorfizme ek
olarak, günümüzde genetik farklılıkları belirlemede
çeşitli moleküler teknikler veya DNA dizilim
analizi yardımıyla DNA seviyesinde de çalışmalar
yaygın olarak yapılmaktadır. Bu derlemede sözü
edilen moleküler teknikler ve bu tekniklerde
kullanılan moleküler işaretleyiciler ile ilgili bilgiler
verilip kullanım olanakları tartışılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Genetik çeşitlilik, moleküler
işaretleyici, gen haritalama
PZ193
Koyunlarda Glutatyon Polimorfizmi ve Çeşitli
Verim Özellikleri Arasındaki İlişkiler
Eser Kemal GÜRCAN1, Özden ÇOBANOĞLU1,
Cengizhan ERBAŞ2
1
Namık Kemal Üniversitesi, Tekirdağ Ziraat
Fakültesi, Zootekni Bölümü, Tekirdağ
2
Namık Kemal Üniversitesi, Fen Bilimleri
Enstitüsü, Tekirdağ
eserkemal@yahoo.com
Tüm Dünya üzerinde iki yüze yakın koyun
ırkının varlığından söz edilmektedir. Ülkemizde
koyun populasyonu Dünya ve Avrupa’ya kıyasla
sayıca daha fazla olmasına karşılık birim başına
verim bakımından arzu edilen düzeyde değildir.
Ülkemizdeki koyunların yaklaşık % 97 si yerli
genotiplerden oluşmaktadır. Bir hayvanın verim
özelliği onun fenotipi olup genotip ve çevre
faktörleri tarafından belirlenir. Hayvanların
genotipik yapılarının belirlenmesinde ve diğer
ırklar
ile
karşılaştırılmasında
hayvanların
biyokimyasal unsurlarından da yararlanılmaktadır.
Bu unsurlar polimorfik olup hayvanın doğumu ile
belirlenmektedir. Ayrıca bu unsurlar ile verim
özellikleri arasında olabilecek anlamlı ilişkiler
dolaylı seleksiyon kriteri olarak kullanılabilir. Bu
özelliklerin dolaylı seleksiyon kriteri olarak
kullanılmasının genetik dayanağı pleotropy, linkage
ve
heterozigotluk
olarak
sayılabilir.
Bu
biyokimyasal unsurlardan biride glutamik asit,
sistein ve glisinden oluşan bir tripeptit olan
glutatyondur. Glutatyon (GSH) koyunlarda
polimorfik bir özellik olup yüksek (GSH H) ve
düşük (GSH h) olmak üzere iki tipi vardır. Yüksek
(GSH H) geni düşük (GSH h) geni üzerine
dominanttır. Hayvanların glutatyon bakımından
genetik yapılarının bilinmesi elimizdeki yerli
genotiplerin bu özellik bakımından tanımlanmasına,
ırkların orijinlerinin belirlenmesi ve genetik
mesafelerin saptanmasında faydalı olacaktır.
Koyunlarda çeşitli biyokimyasal polimorfik öğeler
ile verim özellikleri arasındaki olası ilişki hakkında
çok sayıda araştırma yapılmıştır. Yapılan çoğu
çalışmada glutatyon tipleri ile verim özellikleri
arasında anlamlı ilişkiler bulunmuş olmasına
rağmen bazı çalışmalarda ise bu ilişkiye
rastlanmamıştır. Bu konuda araştırıcılara arasında
tam bir fikir birliği yoktur. Bu özelliklerin üstün
genotipe sahip hayvanların seçiminde seleksiyon
indeksinde yer alması ve bu tip çalışmaların devam
etmesi çoğu araştırıcının birleştiği ortak görüştür.
Bu çalışmada da koyun ırkları arasındaki glutatyon
polimorfizmi bakımından göstermiş oldukları
genetik varyasyon ve çeşitli verim özellikleri
arasında ilişkiler bir derleme tarzında tartışılmıştır.
558
19. Ulusal Biyoloji Kongresi
Anahtar Kelimeler: Biyokimyasal polimorfizm,
glutatyon, koyun
PZ194
Mephosfolan İnsektisitinin in vitro Genotoksik
Etkileri
Deniz ÖZKAN1, Deniz YÜZBAŞIOĞLU1, Fatma
ÜNAL1, Serkan YILMAZ1, Hüseyin AKSOY2
1
Gazi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji
Bölümü, Teknikokullar, Ankara
2
Sakarya Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi,
Biyoloji Bölümü, Sakarya
denizozkantr@gmail.com
Organofosforlu
bir
insektisit
olan
mephosfolanın insan periferal lenfositlerine
uygulanmasıyla kardeş kromatit değişimi (KKD),
mikronukleus oluşumları (MN) ve DNA hasarı
belirlenmiştir. Mephosfolanın beş farklı dozu
(0.125, 0.25, 0.50, 1 ve 2 µg/ml) KKD testi için 24
ve 48 saat, MN testi için 48 saat ve comet testi için
1 saat süreyle lenfositlere uygulanmıştır
Mephosfolan bütün dozlarda ve sürelerde kardeş
kromatit değişim miktarını istatistiksel olarak
önemli düzeyde artırmıştır. Kuvvetli olmayan doza
bağlı bir artış vardır (r=0.63 24 saat için, r=0.77 48
saat için). Bu insektisit 24 saatlik uygulamada 0.50,
1 ve 2 µg/ml’lik dozlarda ve 48 saatlik uygulamada
ise en yüksek iki dozda mitotik indekste anlamlı
düşüşe neden olmuştur. Bu düşüş doza bağlıdır
(r=0.85 24 saat için, r=0.90 48 saat için).
Replikasyon indeksinde (RI) ise anlamlı bir
değişiklik
gözlenmemiştir.
Bu
insektisit
mikronukleus oluşumunu en yüksek üç dozda (0.50,
1 ve 2 µg/ml) anlamlı şekilde artırmıştır. Doza bağlı
bir artış söz konusudur (r=0.85). Ancak nükleer
bölünme indeksini (NBI) etkilememiştir. Comet
testi sonuçlarına göre mephosfolan kuyruk
yoğunluğunun 0.50, 1 ve 2 µg/ml’lik dozlarında
anlamlı düzeyde artmasına neden olmuştur. Kuyruk
uzunluğunun artışı ise 0.125, 0.50 ve 1 µg/ml’lik
dozlarda
anlamlıdır.
Bu
sonuçlara
göre
mephosfolan insan periferal lenfositlerinde
aneugenik ve klastojenik etkilere sahiptir. DNA
hasarını artırmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Mephosfolan, kardeş kromatit
değişimi (KKD), Mikronukleus (MN), Comet,
insan periferal lenfosit kültürü
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Biyoloji Bölümü, TRABZON
PZ195
Afrika Balarısı Alttürlerinden Apis mellifera
scutellata, A. m. monticola ve A. m. litorea
Üzerinde Kanat Şekli Varyasyonları Üzerine Bir
Çalışma
İrfan KANDEMİR1, Ayça ÖZKAN1, Stefan
FUCHS2
1
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Fen Edebiyat
Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Zonguldak
2
Institut fuer Bienenkunde Karl-von-Frisch-Weg 2,
D-61440 Oberursel, Germany
ikandemir@gmail.com
Geometrik Morphometrik özellikle son
yıllarda kullanılmaya başlanan ve morfometrik
varyasyonun şekil ile açıklandığı yöntemlerden
biridir. Kanat damarlanma kesişim noktaları
kullanılarak elde edilen koordinat verileri üstüste
bindirilerek analiz edilmekte ve farklı alttürlerin
kanat şekilleri arasındaki farklılıklar paket
programlar aracılığı ile analiz edilmektedir.
Bu çalışmada Almanya Oberursel Arıcılık
Enstitüsü veri tabanında bulunan Dünya balarısı
alttürlerinde geometrik morfometrik çalışmalar ilk
aşamada Tanzanya ve Afrika’nın diğer bazı
ülkekerinde dağılım gösteren üç alttürde
gerçekleştirilmiştir. Veri tabanında bu alttürlere ait
bulunan 280 birey üzerinde toplam 20 landmark ön
kanatta tespit edilmiş ve tpsDIG ile koordinat
verileri elde edilmiştir. noktalama yapıldıktan sonra
çok değişkenli istatistiksel analizler Morpheus ve
NTSYS programları ile gerçekleştirilmiştir. Öncül
analizler bu üç alttürün grup merkezlerinin P<0.001
seviyesinde
birbirinden
farklı
olduğunu
göstermiştir. Serpilme grafiğinde bu üç alttür
birbirleri ile azda olsa örtüşme göstermiştir. Kanat
şekil farklılıkları TpsSpline ile koordinat
düzleminde deformasyonlar olarak gösterilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Afrika, Tanzanya, Apis
mellifera, geometrik morfometrik
PZ196
Karasu Irmağının (Dumlu-Aşkale) Dominant
Balık Türlerinden (Leuciscus cephalus, 1758)’un
Mikrobiyolojik Yönden Araştırılması
Adem Yavuz SÖNMEZ
Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Su Ürünleri
Bölümü, Erzurum
ayavuzs@atauni.edu.tr
Karasu ırmağı, kaynağını Erzurum’un
Dumlu dağından alıp, Murat ırmağı ile birlikte Fırat
nehrini oluşturan iki koldan birisidir (Son yıllarda
sularını Keban’a boşaltmaktadır). Dumlu dağı aynı
559
Download