1l-G. l L/L HZ. MUHAMMED. VE EVRENSEL MESAJI SEMP02YUMU' 20-'22 NİSAN 2007 )'ayına Hazırlayari Doç. Dr. Mahfuz Söylemez ·ruı' ·ı~e t11Vatıet vmm hılüm AN\~mm!\lim Maı·k@:ııi Küt!.i!'lhi!Mfll Tas. No: 2-C)J. . 5 2_ \,..-\ A :t_ . 'tl\ · İslami İlimler Dergisi Yayınlan Aralık 2007 . İsliimi İlimler Dergisi Yayınlan: 2 İslfuni İlimler Dergisi Yayınlan Dizgi Kapak: İslfuni İlimler Dergisi Baskı, kapak baskı, cilt: Özkan Matbaacılık Birinci Basım: Aralık 2007 ISBN: 978-975-98073-3-7 İsliimi illm.ıer Dergisi Yayınlan Yeniyol Mahallesi l.Gazi Sok. No:9/2 ÇORUM Web: islamillimlerdergisi.com Tif: o 364 224 81 18 ' e-posta: islami_ilimlerdergisi®yahoo.com Her yazının dil ve bilimsel sorumluluğu yazarına aittir. TÜRK EDEBiYATlNDA MANZUM SİYERLER Ali ÖZTÜRIQ Türkler, İslamiyeti kabullertyle birlikte, ilgilerini yeni dillin kutsal kitabına ve peygamberine yöneltmişlerdir. Öyle ki İslamiyeti, geniş halk kitlelerine konuş­ tuklan dille aniatma zarureti daha ilk yıllarda hissedilmiş; Kur'an'ın Türkçe'ye çevirilert başta olmak üzere dini alanda Müslümanlarca bilinmesi zaruıi olan her türlü bilgiyi ihtiva eden telif ve tercüme eserler meydana getiıilmiştir. İlk İslami dönemlerden itibaren dini konuların etrafinda manzum veya mensur olarak yazılan söz konusu e·serler, Türlc edebiyatının şekillenmesinde önemli rol oynamışlardır. Biz bu tebliginıizde, dini edebiyatımızın Hz. Peygambert konu edinen önemli türlerinden biıi olan siyer üzerinde duracağız. 2 Konuyu sınırlan­ dırmak ve tebliğ başlığına sadık kalmak amacıyla bu türün azımsanmayacak sayıdaki tamamıyla mensur örneklerini konu dışında bırakaçağız. temelini oluşturan siyer-i nebiler, Hz. Peygamberin doğumundan başlayarak vefatma kadar hayatını bütün yönlertyle ele alan eserlerdir. İlk zaiııanlar daha çok Arap edebiyatındaki Siyer kitaplanmn losmen ya da tamamen çevilisi niteliğinde olan bu eserler. zamanla Türk yazarlar tarafından manzum ya da mensur olarak telif edilmişlerdfr. Türk dini edebiyatının Siyer kelimesi, yürümek, yönelmek, seyahat etmek anlamlanna gelen 'seyr' kelimesinden türetilmiş olup, haL hareket, tavır, gidiş, hayat tarzı anlamlarına gelen. 'siret' kelimesin çoğul udur. Bir İslam tarihi kavramı olarale ise siyer, Hz. Muhammed'in hayatım, İslamiyeti yayına uğrunda gösterdiği çabayı, karşılaş­ tığı zorluldan, içinde yaşadığı zamam, toplumu bütün yönlertyle ele alan eserlerdir. İslam Tarihinde yazılan ilk siyer kitaplan İbn İshak (ö.l50/767)'ın Siretü İbn İshalc'ı, Vakidi'nin (ö. 2071 822) el-Megazfsi ve İbn Hişam(21 Ö1825)'ın es-Siretil'n-Nebeviyye isimli kitaplandır. İbn İshak'ın Sfre'si kendisinden sonra yazılan siyer kitaplarına model oluşturmuştur. Türk edebiyatında siyer yazım geleneği tercüme yoluyla başlamıştır. Edebiyat tarihimizde bu türe ait ilk eser Erzurumlu Mustafa Darir'in:ı(ö.795/ 1393'ten sonra) Ebu'I-Hasan Ahmed b. Abdullah el-Bek:ri'nin el-Envii.r ve Mf:fl:Cıhü's-sürür ve'l-ejlcii.r fi Mevlidi'n-nebiyyi'l-Muhtô.r isimli eserinden ter- 2 Dr, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk edebiyatında Siyerle ile ilgili şu çalışmalara bakılabilir: Massad Süveylim Ali eş-Şaman. Tiirlc Edebiyatında Siyerler ve İbn Hişam'uı Siyerinin Tiir/cçe TercümesL (Yayınılanmanuş dokto- 3 ra tezi), Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi. Ankara 1982; Mehmet Atalay. "Türk Edebiyatında Siretü"n-NebeViyye", İslamiEdebiyat Yıl: 1994, Sayı: 24. ss. 61-64. Erzurunı!u Mustafa Darir ile ilgili bk. Mustafa Erkan, "Darir". Türkiye Diyanet Valçji İslam AnsüclopedisL c. vııı. s: 488-499. Hz. 214 Muiıa.nmıed ve Evrensel Mesajı Sempozywnu isimli eseridir. Darir bu eserini 790/1388 yılında Eser mensur olarak yazılmakla birlikte içerisinde manzum parçalar da vardır. Orijinali beş ciltten oluşan Darir'in bu eserinin Türkiye kütüphanelerinde çok sayıda yazma nüshası bulunmaktadır. Siyer günümÜZ harfleriyle de yayımlanmıştır. cüme ettiği Siretü'n-Nebi tamamlamıştır. 4 Erzurumlu Darir'in bu eseri, siyer türünün Türkçe'deki ilk örneği olmasebebiyle sonraki dönemlerde yazılan eseriere örnek oluşturmuştur. Hz. Peygamberin doğumun anlatıldığı kısımlar mevlid türünün Türkçe'deki ilk örnekleri arasındadır ve Süleyman Çelebi'nin Vesiletü'n-necat isimli mevlidi. ne kaynaklık etmiştir. 5 Darir'in Siyer'i, Eski Anadolu Türkçesinin bir yadigan olması hasebiyle zengin bir dil hıizinesi niteliğindedir. Diğer taraftan müteakip dönemlerdeki minyatürlü yazmalan koleksiyon değeri bakımından son derece önemlidir. sı Türk dini edebiyatında geniş halk kitlelerini asırlarca etkilernesi bakımından isminden en çok söz edilen manzum siyerlerden biri Yazıcıoğlu Mehmed (ö. 855/145l)'in Muhammediyye isin:ı1i eseridir. Muhammediyye, müellifin daha önce Arapça olarak yazdığı Megaıibü'z-zaman isimli eserin yine kendisi tarafın­ dan yapılan manzum çevirisidir. Dokuz bin beyit civarında olan Muhammediyye, Hz. peygamberi konu alan en hacimli ilk manzum Türkçe eserdir. 6 MuhammediyyeTürk edebiyatında en çok istinsah edilen ve basımı yapılan eserlerden biridir. Yurt içindeki ve dışındaki kütüphanelerde, özel kitaplıklar­ da çok sayıda Muhammediyye nüshası bulunmaktadır. Müellifhattına dayanarak Muhammediyye'yi bugünkü harflerle yayımlayan Anıil Çelebioğlu, "Bugün müellif hattıyla olan nüshanın mevcudiyeti, her ne kadar şülrrane değer ve samirniyetle bahş ise de aksi bir tesadillle o, zamanımıza kadar gelme;seydi bile elimizdeki nüshalann çolduğu ve mutena olanların yardımıyla aslına en yakın bir şekilde ve hemen hemen hiç farksız denebilecek bir nüshanın tertibi mümkün olabilirdi." demektedir. 7 Muhammeddiye'nin emsallerini kıskandıracak bu şöhretiAnadolu coğrafyası ile sınırlı kalmamıştır. Fuad Köprülü, Muhammediyye'nin Kırım'da, daha sonra Kazan'da ve Başkurt Türkleri arasında kutsiyet kazandığını belirtmektedir. 8 Çelebioğlu'nun bildirdiğine9 göre yakınzamanlarakadar Muhammediyye'nin bazı parçalan Mevlid gibi besteli olarak okunmaktaydı. · Mevlid-hılıılar gibi Mu- hammediyye-hılıılar da.vardı. 4 Bk. ·Mustafa Daıir, Kitab-ı Siyer·i N ebi: Peygamber Efendimizin Hayatı I-III, (haz. M. Faruk Gürtunca). İstanbul 1977; Erzurumlu Mustafa Daıir Efendi, Siyer-i Nebı (haz. Selınan Yılmaz), 5 6 7 8 9 Mev!ialn kaynaklan Için bk. Necla Pekolcay, İslamiTür/c Edebiyatı. İstanbul1981. s. 257. Bk. Amil Çclebioğlu. Muhammediye I. istanbul 1996, s. 55. Çelebloğlu, age, s. 79. Fuad Köprülü,_DivanEdebiyatıAntolojisı s. 71. Bk. Çelebloğlu, age. s. 186. İstanbul2004. Killtürüm:.izde fiz. Peygamber 215 Şekil ve niuhteva bakımından Muhammeddiye'ye benzeyen bir başka Türkçesiyer manzumesi de Abdurrahman 10 (ö. ) isi:m:li bir müellif tarafından XV. yüzyılda yazılmış oldugu tahlll!n edilen Siyer-i Nebı 'dir. Siyer-i · Nebi yaklaşık 15 bin beyit civarındadır. Siyer-i Nebf., nur-ı Muhammedi'den, Hz. Muhamıned'in dünyaya gelişinden başlayarak vefatı­ na, hatta vefatından sonra gelişen olaylara kadar anlatan oldukça hacimli bir eserdir. Siyer-i Nebi, müellif nüs{ıası esas alınarak 1308/1890 yılında basıl­ mıştır. Konular başlıklar halinde verilmiş olup matbu nüshada konu başlıkla­ nndan oluşan bir fihrtst (içindekiler) bulunmaktadır. Siyer-iNebi, Muhammediyye gibi halkın üzerinde fevkalade etkili olmuş bir eserdir. Kitap haklanda degerlendirmelerde bulunan Vasfi Mahir Kocatürk, · Siyer-i Nebfnin Türk halin arasında en çok okunan eserlerden biri oldugunu, geceleri kahvelerde ve evlerde bir kişi tarafından makamla okunup birçok kimseler tarafından dinlenmesinin yakın zamana kadar devam ettigini belirtmektedir.11 Siyer-i Nebi günümüz harfleri ile neşredilmiş degildir. Ancak, DEÜ İlahiyat Fakültesi Türk İslam Edebiyatı Ögretim Üyesi Merhum Halil İbrahim Şener danışmanlığında altı ögn!nci,.Siyer-i Nebi'yi günümüz harflerine çevirmek suretiyle bitirme tezi hazırlamışlardır. 12 Klasik edebiyatımızda yukarıda zikredilenler kadar şöhret bulmasa da, manzum siyer yazma geleneginl sürdüren başka şairler de vardır. Bu müelliflerin bir kısmını eserleri ile birlikte zileretmek istiyorum: Molla Veli Efendi (ö. 872/ 1468}, Manzum Siyer-i Nebi13 Amasyalı Müniri İbrahim Çelebi (ö. 9271 1520-21}, Manzum Siyer-i Nebi14 Ş~ir Alıdülbaki Arif Efendi (ö. ll25/l 713- 14). Siretü'n-nebı15 Seyyid İbrahim Hasib Uşşakizade (ö. 1136/1723) Siyerü'n-nebfl 6 İbrahim HanifEfendi (ö. 121111 796' dan sonra). Manzum Siyer-i Nebf17 Ha:fız MuJ::ıammed Zühdi (ö. 1332/1913) Nazmü's-siyer18 ı o Siyer-i nebfnin yazan hakkında.isminin Abdurrahman olması dışında bir bilgiye sahip değiliz. ~Nazun-ı merhümun tazarruıdır" başlığının altında (bk. Siyer-i j\lebi, s. 361.) "Ki bize munis aldı na"t-ı Rahman/Kerntne bendenüzdir Abdurrahman" beytınden ısminin Abdurrahman oldugunu ögreniyoruz. · ıı Vasfi Mahir Kocatürk. Tiirlc Edebiyatı Tarih~ Ankara ı964, s. 272. ı2 Bu çalışmalar. DEÜ ilahiyat Fakültesi Kütüphanesi tezler bölümünde bulunmaktadır. ı3 Bir nüshası için bk. Arnasya Bayeztt Kütüphanesi nu:ı460. ı4 Müniri'nin Siyeri ÜZelineReyhan Çorak tarafından Marmara Üniversitesi. Türkiyat Araştırma­ -Jan Enstitüsü'nde Sebahat Deniz danışmaİılıgrnda doktora tezi hazırlarunaktadır. 15 Yazma nüshalah için bk. Atı:i.ıay,.·agm", s. 63. 16 Uşşakizade'nin Siyeıi ile ilgili Mehmet Erdem tarafindan yüksek !isan tezi hazırlanmıştır. Bk. Mehmet Erdem, Seyyid İbralılm Hasib Uşşiilcfzdde'nin "Siyeril'n-Nebl'sl". Fırat Üniversitesi Sosyal Bilünler Enstitüsü, Elazıg·2000. · 17 Hanif İbrahiın'in eseıinin nüslialan için bk. Atalay. "agm·, s. 63. 18 Mehmed Zühdfntn eseıi ı324/ 1906 yılında Trabzon'da basılrnıştır. Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı Sempozywnu 216 Abdülfettah Şefkat Efendi (ö. 1242/1826}, Manzum Siyer-i Nebi 19 Türk edebiyatında ma.nZum siyer yazma geleneği Osmanlı devletiyle sona Cumhuriyet devri şairlerinden bazılan da, diğer dini-edebi türlerde olduğu gibi manzum siyer yazımı geleneğini sürdürmüşlerdir. Örnek ver- · rnek gerekirse Necip Fazıl Kısakürek'in, altmış üç bölümden oluşan Es-Selam isimli eseri ile M. Asım Köksal'ın 2000 beyitlik Peygamberimiz isimli eserleri, manzum siyer geleneğinin devamı olarak görülebilir. ermiş değildir. Toparlayacak olursak, Türk dini edebiyatımn Hz. Muhammed ile ilgili türlerinin oluşumu ve gelişimine kaynair oluşturan Siyerler, Türk edebiyatının Anadolu'dalti tekevvün dönemlerinde yazılınaya başlannuş ve günümüze kadar devam etmiştir. İlk dönemde yazılan eserler genellikle çeviridir. Bu dönemlerdeki mesnevilerin de çoğunlukla Farsça'dan çeviri olduğu düşünülürse bu durum normal kabul edilebilir. Ancak bu çeviriler birebir çeviri değil genişletil­ miş çevirilerdir. Dolayısıyla söz konusu çevirileri yan telifyan tercüme eserler olarak görmek gerekir. Siyerler için de benzeri durumun geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Mesela ~dı Darir'in bahsettiğimiz siyeri de böyledir. Sonralti dönemlerde telif eserler meydana getirilmiştir. Yazıcıoğlu'nun Muhammediyye'si ve diğer bazı Siyer-i N ebi ismini taşıyan eserler bu kabilde!ldir. Manzum siyerler, Hz. Pc:;:ygamberin hayatımn Türk okuyucusuna onun anlayacağı l;arzda ulaştırma vazifesi görmüştür. Hz. Peygamberin hayatına dair heinen her konu, mesnevi nazım biçiminde manzum siyerlerde ele alınnuş; alıeniili ve müzikal üslubun sağladığı ·anlama kolaylığı sebebiyle toplumun geniş kesimlerinde yüzyıllarca okunmuştur. Diğer taraftan, Türkçe yazınarım hor görüldüğü dönemlerde yazılan siyer kitaplan, Türkçeden başka dil bilmeyen halkı bilgilendirme işlevi görmüşler ve böylelikle de Türk diline hizmet etınişlerdir. c Dini edebiyatınuzın ürünlerine genel olarale balnldığında, Hz. Peygamber'i konu alan türlerde yoğunlaştığım görürüz. Mevlidler, miraciyeler, mucizena~ mel~r, hicretnameler vs. gibi dini edebi türler, siyerlerden ilhamla yazılınış­ !ardır. Bu türlere ait eserlerin dini edebiyatın diğer konularından sayıca fazla ?lduğu aşikardır. Manzum siyerler, dini edebiyata, özellikle Hz. Peygamber ile ilgili gelişen söz konusu edebi türlere örnek teşkil etıniş ve kaynak vazifesi görmüştür. Türk insamnın gönlünde peygamber sevgisinin oluşup şekillenmesin­ de bahsi geçen eserlerin katkılan büyüktür. Türk milletinin Hz. Muhammed'e olan sevgisinin, bağlılığımn tezahür ettiği bu ürünler, bize, dini edebiyatınuzın ana miliverini peygamber sevgisinin oluşturduğunu göstermektedir. Bu sevginin temeli Allah sevgisidir; zira Allah'ı sevmek, peygamberini sevmekle anlamlı hale geleceği için, peygambere yönelen her sevginin, nihayetinde Allah'ın rızasım kazanİnaya yönelik olduğu düşünülmüştür. 19 Bk. Agah Sım Levend, Tür/c Edebiyatı Tarih~ Ankara 1988 (III. basım), c. I. s. 327.