Türk-İslâm Edebiyatı sahasında kaleme alınan eserlerde Hz. Muhammed’in hayatının her safhası ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Hz. Peygamber’in doğumu, isimleri, sûreti, mûcizeleri, gazâları, hicreti, sözleri, mîrâcı, vefatı farklı edebî türlerin oluşmasına vesîle olmuştur. Manzum kırk hadis tercümeleri de bu çerçevede teşekkül eden türlerden birisidir. Çalışmamıza konu olan ve tam adı bilinmeyen manzum kırk hadis tercümesi, Lütfî mahlaslı bir müellif tarafından, türün en mümbit eserlerini verdiği XVI. yüzyılda kaleme alınmıştır. Eser, giriş ve bitiş bölümleri ile birlikte kırk adet hadisin ikişer beyit ile nazma çekilmesi sûretiyle oluşturulmuştur. Müellifin seçtiği hadisler bir Müslüman’a yapılmış nasihatler niteliğinde olup onun dünyevî ve uhrevî hayatını düzenlemeyi amaçlamaktadır. Bu yönüyle eser, Müslüman Türklerin edebî zevk ve üslûbunun ortaya konulması açısından kayda değer bir örnek olarak kabul edilebilir.