ATEŞTEN KORUNMANIN YOLU: SADAKA Arınmak için, malını (sırf Allah rızası için) veren en takvâlı (Allah’ın emirlerine en uygun yaşayan) kimse ise, o (ateşin azabı)ndan uzaklaştırılacaktır. Leyl/17-18 Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) sadaka vermedikçe asla ‘iyi’ye (hayra, takvâya, Allah’ın rızasına) erişemezsiniz. Her ne sarf ederseniz, şüphesiz Allah onu hakkıyla bilen (ve onun mükâfatını veren)dir. (Al-i İmran/92) İman eden kullarıma söyle: Namazı dosdoğru kılsınlar, içinde ne bir dostluğun ne alışverişin bulunduğu bir gün gelmeden evvel, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah yolunda) gizli ve açık olarak infak etsin (harcasın)lar. (İbrahim/31) ALEMLERİN EFENDİSİ’NİN (SAV) DİLİYLE SADAKA-I FITR İbni Abbas (r.a) şöyle buyurmuştur: Rasulullah (sav) fitreyi oruçlulara lüzumsuz ve çirkin sözlerden temizlenmek ve yoksullara yiyecek sağlamak için farz kılmıştır. Fitreyi kim namazdan (Bayram namazı) önce öderse bu makbul bir zekat, kim namazdan sonra öderse, her hangi bir sadakadır. (Ebu Davud, İbn Mace) Abdurrezak’ın sahih senet ile Sa’lebe İbn-i Suayr (R.A.) den rivayetine göre: Peygamber (S.A.V.) Ramazan bayramından bir veya iki gün önce hitap ederek şöyle buyurdu: “Herkesten fıtır sadakası olarak belli miktarlarda veriniz.” (Buhari) İbn-i Ömer (R.A.) dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: “ Rasûlullah (S.A.V.) fıtır sadakasını müslümanlardan herkese belli miktarlarda vacip kıldı. Ve bu sadakanın, halk bayram namazına çıkmazdan evvel verilmesini emretti.” (Buhari) MERAK ETTİKLERİMİZ 2013 YILI FİTRE MİKTARI (ASGARİ) (Diyanet İşleri Başkanlığının Tespiti) Din İşleri Yüksek Kurulu'nun müzakereler sonucunda, 2013 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2014 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar en düşük sadaka-i fıtır miktarını 9,25 TL (Dokuz lira yirmibeş kuruş) olarak belirlediği belirtilerek şöyle denildi: "Miktar belirlenirken hadis-i şerifler, ülkenin mevcut sosyalekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacının göz önüne alındığı ifade edildi. Belirlenen bu miktarın, "asgari miktar" olduğunun, sadaka-i fıtırda verilecek meblağ konusunda bir üst sınırı olmadığının hatırlatılması, bu konuda ideal olanın, herkesin kendi hayat standartlarına göre asgari günlük gıda harcamalarına denk düşecek bir meblağı vermesinin tavsiye edilmesi ve söz konusu meblağın, gıda gibi ayni olarak veya para şeklinde nakdi olarak ödenebileceğine karar verildi." Sadaka-i fıtır ne zaman verilir? Sadaka-i fıtır, Ramazan Bayramının birinci günü tan yerinin ağarmasıyla vacip olmakla birlikte, Ramazan ayı içinde de verilebilir. Hatta fakirlerin bayram ihtiyaçlarını karşılamaları için, bayramdan önce verilmesi daha iyidir. Ancak Bayram sabahına kadar sadaka-i fıtır verilmemiş ise, Bayram günlerinde ödenmesi gerekir. Zamanında ödenmeyip sonraya kalan fitreler ise, mümkün olan ilk fırsatta ödenmelidir. HAYIRLI RAMAZANLAR! MALİ İBADETLER Mükemmel ve şahane İslam nizamı, mü’minlere, ibadet çeşidi olarak bazı mali yükümlülük ve sorumluluklar da koymuştur. Çünkü dinimiz tek yanlı, sadece ruhani ve uhrevi bir hayat tarzından ibaret değil; aynı zamanda dünyevi ve ictimaidir. Yaşamak için gerekli ve yapılması dinen zorunlu birçok ödev ve görev maddeye ve finans gücüne de bağlı bulunuyor. Bu bakımdan zekat, mali bir ibadet olarak üzerimize farz kılınmış ve İslam’ın beş temel şartından biri sayılmış, ehemmiyetine binaen Kur’an’ı Kerim’in 34 kadar yerinde tekrar tekrar zikredilmiştir. Cüz’i bir tefekkürle hemen anlarız ki, Müslümanların toplu refahı, ilerleme ve yükselmesi, savunulması ve korunması, mütecavizin ve düşmanın kovulması, imanın öğretilmesi ve yayılması, İslam’ın gelişmesi ve yücelmesi... hep paraya ve mali fedakarlıklara bağlıdır. Bu Hz. Peygamber s.a.s. zamanında da böyle idi. İslam’ın gelişmesi için Hz. Ebubekr, Hz. Osman... gibi yüce sahabilerin bütün maddi varlıklarını nasıl hizmete tahsis ettiklerini tarihlerden takdir ve ibretle okuyoruz. Çağımızda da mazlum ve mağdur Müslümanların kurtuluşu yine bir yönüyle paraya bağlı olup, büyük zahmet ve masraflarla başarılacak bir iştir. O halde din için para sarfı ve maddi yardım konusunda ihmal ve tembellik gösteren Müslümanlara çok sert ve acı bir şekilde ihtar eder: “Altın ve gümüşü biriktiren ve onları Allah yolunda sarf etmeyenleri, elim bir azaba uğramakla tekdir ve tehdit eyle (ey rasulüm); öyle bir günde ki, o paralar cehennem ateşinde kızdırılacak ve; alınları, yanları ve sırtları o paralarla dağlanacak da kendilerine: Dünyada biriktirip kendilerinize sakladığınız işte budur, tadın biriktirdiklerinizin azabını!...denilecek.” Diğer bir ayette de; “... onlara de ki: Eğer oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretleriniz, elde ettiğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret ve hoşlandığınız meskenler, size Allah’tan ve resulünden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevimli geliyorsa, artık Allah’ın başınıza getireceği felaketi bekleyedurun...” Naçiz bir kardeşiniz olarak, Müslümanların problemlerine bakıyor, çoğunun çözümünü maddi fedakarlığa bağlı görüyorum. İstiyoruz ki aramızdaki köklü kardeşlik bağlarını canlı tutalım, el ele verelim, maddi ve mali güçlerimizi birleştirelim, canla başla çalışalım ki dünyada huzur ve refaha, ahirette fevz-ü felaha ermek müyesser olsun. Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN Yer Bu köşenin içeriği KUR’AN’IN ANLAMIYLA BULUŞMAK PLATFORMU tarafından hazırlanmıştır. Ayet mealleri Hasan Tahsin Feyizli'nin Hazırladığı Feyzü'l Furkan Açıklamalı Kur'an-ı Kerim Meali’nden alınmıştır. Ayet meallerinin tamamına www.kuranimiz.net, ses dosyalarına www.akradyo.net adreslerinden ulaşabilirsiniz. Görüş ve önerileriniz için: bilgi@kuranimiz.net adresine e posta yazabilirsiniz.