Bu sukut buğday ve pamuk başta olmak üzere, belli başlı hammadde ve gıda maddeleri fiyat­ larında çok mütebarizdir. Sanayi memleketlerinde işsiz sayısı, umumi istahsalâttaki artışa mütenazır bir seyir takip et­ miştir. Bu memleketlerde Kore harbini takip eden devrede süratle azalmış bulunan işsiz adedinin 1952 den itibaren umumi istihsalâttaki artış temposunun yavaşlaması ile müterafik olarak, yer yer, 1951 seviyesini tecavüz ettiği görülmektedir. İkinci Dünya Harbinin sona etmesinden itibaren harb yıllarında lâyikiyle karşılanamıyan sivil ihtiyaçların tatmin edilmiş bir hale gelmesi üzerine beynelmilel ticaret ve tediye münasebetleri bir muvazeneye teveccüh etmiş bulunuyordu. Fakat 1950 Haziranında Kore Harbinin zuhuru, bu münasebetler bakımından yeni birtakım vaziyetler meydana getirmiştir. Bu devrenin bidayetle­ rinde hammadde ve stratejik maden fiyatlarındaki yükseliş bilhassa mütebariz bir mahiyet almış ve binnetice sanayi memleketlerinin dış ticaret açıkları ve tediye muvazenesi zorlukları ile karşı­ laşmalarına mukabil, hammadde müstahsili memleketlerin dış ticaret ve tediye münasebetlerinde bir iyileşme vukua gelmiştir. Yine bu devrede büyük sanayi memleketlerinin altın ve döviz mev­ cutlarında bâzı temevvüçler ve yer yer azalmalar görülmüştür. Ancak harb konjonktürünün değiş­ mesiyle müterafik olarak, 1952 yılı bidayetinden itibaren beynenmilel ticari mübadeleler yavaşla­ mış, ticaret hadleri yeniden hammadde müstahsili memleketlerin aleyhine dönmüştür. Neticede, ham­ madde müstahsili memleketler dış tediyelerinde mühim zorluklarla karşılaşmışlar, bu memleketle­ rin altın ve döviz ihtiyatları erimeye başlamış ve bu yüzden birtakım tahdit tedbirlerine başvurma zarureti hâsıl olmuştur. 1953 yılı bidayetlerinde endüstri memleketlerinin tediye imkânları daha mütevazin bir hale gel­ miş, tediye muvazenesi açıkları azalmıştır. Mensucat sanayii gibi, talep azalmam neticcesinde bü­ yük envanter terakümleri görülen sektörlerdeki stoklar da yavaş yavaş erime yoluna girdiğinden bu sahalarda istihsal faaliyetleri hızlanmıştır. 1953 te bir kısım Batı Avrupa memleketlerinin itha­ lâtlarını, bir evvelki sene vasatilerine nazaran, artırmak temayülünde oldukları görülmektedir. Beynelmilel münasebetlerde beklenilmiyen yeni inkişaflar ve hâdiseler vukua gelmediği takdirde önümüzdeki yıl içinde hammaddelerin ve zirai mahsullerin fiyatlarında, sınai istihsalâtta, dış tediye­ lerde müşahede edilen bu umumi temayüllerin devam edeceğine delâlet eden sebepler mevcuttur. Bu bakımdan batı dünyasında devam edegelen silâhlanma gayretlerinin seyri ve bilhassa Ame­ rika Birleşik Devletleri ekonomisinin göstereceği inkişafların en müessir âmiller arasında olduğun­ da şüphe yoktur. Dünya ekonomisinin seyri hakkında yapılan bu icmalden sonra, şimdi Türkiye'nin son seneler­ deki umumi iktisadi kalkınmasına, fiyat, emisyon, istihsal, kredi, mevduat ve tediye muvazenesi mevzularma geçebiliriz. 2. Memleketimizdeki iktisadi Gelişme : Mevzua başlarken hemen işaret etmek yerinde olur ki, medeniyet dünyasının ve batı âleminin bir uzvu olmak itibariyle, Türkiye de dünya ekonomisinin gösterdiği umumi seyrin icabatmdan olan çeşitli meselelerle karşılaşmış, iktisadi ve malî politikasını, bir taraftan kendi kalkınma ihti­ yaçlarına, diğer taraftan da dünya iktisadiyatının gösterdiği tezahürlere göre ayarlamak lüzumunu duymuştur. Hükümetimizin mesuliyet deruhde ettiği son üç buçuk senelik müddetin takriben ilk yılı Kore Harbinin tevlidettiği yüksek konjonktürün hissedildiği devreye tesadüf eder. Fakat çok uzun yıllar ihmale uğramış olan bir iktisadi bünyeyi devralan Hükümetimizin iş başına gelir gel­ mez tatbikine koyulduğu zirai kalkınma programının henüz matlup şekilde semere vermeye başla­ mamış olması dolayısiyle, memleketimizin Kore ihtilâfının tevlidettiği müsait ticaret hadlerinden istifadesi de maalesef mahdut kalmıştır.