TDV DIA - İslam Ansiklopedisi

advertisement
iBNÜ'I-MU'TEZ
ıı , 244; lzaf:ıu'l-meknun, ı, 131, 266, 381; ll ,
olduğu
105, 275, 393 , 516, 598; Hediyyetü 'l-'arifin, 1,
125; Ahmed Hüseyin Şerefeddin, Tari/] u 'l-Yemeni'ş-şei)_iifi, Kahire 1387/1967, IV, 191,209-210,
212, 214, 244-247; Ali Sami en-Neşşar. l'leş'e­
tü'l-fikri'l-felsefi fi ' l-islam, Kahire 1977 , 1, bk.
indeks; Hüsni Zeyne. el-'Ai)_l 'inde 'l-Mu'tezile,
Beyrut 1978, s. 128; W. Montgomery Watt. islam Düşüncesinin Teşekkül De uri (tre E. Ruhi
F ığlalı). Ankara 1981, s. 289, 290; Abdülvehhab
İbrahim Ebu Süleyman. Kitabetü '1-baf:ışi'l-'ilmi,
Cidde 1403/1983, s. 389; Ahmed Mahmud Su bhi. ez-Zeydiyye, Kahire 1404/ 1984,s. 340-393;
a.mlf.. Fi 'ilmi'l-kelam, Beyrut 1411/1991, lll,
469; G. Monnot, Islam et Religions, Paris 1986,
s. 74-75; Abdullah Muhammed el-Habeşi. Meşadirü'l-fikri'l-isliimi fi'l-Yemen, Beyrut 1408/
1988, s. 634-647; Ahmed Es 'ad . "AI:ımed b.
Yal:ıya b. el-Murtaza ez-Zeydi el-Mu'tezili", elictihad, sy. 10-11, Beyrut 1411/1991, s. 383392; Rıdvan Seyyid. "ed-Dar ve'l-hicre ve al:ıka­
mühüma 'inde ibni'l-Murtaza" , a.e., sy. 12,
Beyrut 1412/1991, s. 213-240; R. Strothmann[G . R. Smith - J. R. Blackburn ]. "al-Mahdi li-Din
Allah Ahrrıad b. Yal:ıya b. al-Murtaçla", ' EJ2
1in g ). V, 1241; Şehidi Salihi, " Tefsir ve Te fas ir -i
Şi"a", DMT, IV, 524.
aşırılığı yoktu. İli m ve ibadet hayatına en-
~
MusTAFA Öz
İBNÜ'l-MUTAHHAR el-HİLLi
(bk. HİLLI, İbnü 'I-Mutahha r).
L
_j
İBNÜ'l-MU'TEMİR
(~f .:r. f)
Ebu Attab Mansur b. el-Mu'temir
b. Abdillah es-Sülemi el-Kufi
(ö. 132/750)
L
Hadis
hafızı,
tabii.
_j
Küfe'de doğdu. İlk öğreniminden sonra
80 (700) yılı civarında hadis tahsiline baş­
ladı. Başta kıraat ve fıkıh olmak üzere dini ilimleri öğrendi. Ebu Vail Şakık b. Seleme, Said b . Cübeyr, İbrahim en-Nehai.
Şa'bl, Hasan-ı Basri ve Mücahid b. Ce br
gibi tabillerden hadis rivayet etti. Ashaptan Enes b. Malik ile Küfe'de yaşayan diğer bazı sahabileri görmüş olabileceği belirtilmektedir. Bununla birlikte hocalan
tabi'inden olduğu için onu tebeu't-tabilnden sayanlar da vardır (ibn Hibban, Meşa­
hiru 'ulema'i'l-emşar, s. 166) İbnü'l-Mu'­
temir öğrenimini Küfe'de tamamladı ve
burada yaşadı. Ancak Hammad b. Zeyd
onu Mekke'de gördüğünü söylemektedir
(Fesevl, ll, 638. 788) Kendisinden Eyyüb
es-Sahtiyanl, Ebu Hanife, Ma'mer b. Raşid, İbrahim b. Edhem, Süfyan es-Sevrl.
Şu'be b. Haccac ve Süfyan b. Uyeyne gibi
pek çok alim hadis öğrendi.
Muhammed ei-Bakır'a fikri yakınlığı
sebebiyle İbnü'I-Mu'temir'in Şilliğe meyli
ileri
sürülmüşse
de bu konuda bir
gel olabilecek her türlü meşguliyetten
uzak durduğu bilinmekte. ancak Şii alimi
İbn Şazan en-NisabGrl. onun Hişam b. Abdülmelik'in güvenlik görevlilerinden biri
olduğunu söylemektedir (el-İzaf:ı, s. 91 ).
Irak Emlri Yusuf b . Ömer es-Sekafi. İb­
nü'I-Mu'temir'i istemediği halde Küfe kadılığına tayin ettiyse de o. her çareye baş­
vurarak ikı ay içinde kendisini bu görevden azlettirmeyi başardı. İbnü'I-Mu 'temir
Küfe'de vefat etti.
İbnü'I-Mu 'temir. güçlü hafızası ve sika
oluşu bakımından
Küfe'de yetişen hadis
alimlerinin en meşhurlarından biridir. Hadisleri birbirine karıştı rm az ve tedlls yapmazdı. Hadis öğrenirken çok tltiz davranır. güvenilir olduğu bilinenierin dışında
hiç kımsenin r ivayetine önem vermezdi.
Bu sebeple onu ne adalet ne de zabtyönünden tenkıt eden oldu . Hadisleri yazmak yerine ezberlemeyi tercih eder. tale belerine de bunu tavsiye ederdi. Ancak
yaşlanıp hafızasının zayıfladığını ve bazı
hadisleri unuttuğunu farkedince bunları
yazmadığına pişman oldu. Rivayetleri Kütüb-i Sitte'de yer alan İbnü'I-Mu'temir'in
2000 civarında hadis naklettiği. ayrıca fı­
kıh ve kıraat bilgisine sahip olduğu belirtilmektedir. İbnü'I-Mu'temir'in derin ilmi yanında sGfiliğine ve zühdüne de işa­
ret edilmekte. az yeme. az konuşma ve
az uyuma prensiplerini titizlikle uyguladığı, çok ağladığı ve ömrünün sonlarına
doğru gözlerine perde indiği kaydedilmektedir.
BİBLİYOGRAFYA :
Tirmizi, "Şalat", 401; Süfyan es-Sevri, Tefsir,
Beyrut 1403/1983, s. 468-469; ibn Sa'd, et-Tabai).at, VI, 337; Yahya b. Main. Ma'rifetü'r-rical
(nşr Muhammed Kamil el-Kassar). Dımaşk 1405/
1985, ı, 119; ibn Şazan en-Nisabüri. el-lzat:ı (nşr
Celaleddin el-Hüseyni ei-Urmevl). Tahran 1395
hş . , s. 91; ic!i. eş-Şikiit, s. 440-441; ibn Kuteybe , el-Ma'arif(Savi). s. 208-209; Fesevi. el-Ma'rife ue't-tiiril], ll, 174, 190, 637 -638, 788, 796,
798; lll, 13, 15; ibn Ebü Hatim . el-Cerf:ı ue't-ta'dll, VIII, 177-179; ibn Hibban. eş-Şii).at, VII, 473474; a.mlf .. Meşiihiru 'ulema'i'l -emsar (nşr.
M. Fleischha mmer). Wiesbaden 1959, s . 166;
Kelabazl. Ricalü Şaf:ıif:ıi ' l-Bul]ari, ll, 708; ibn
Mencüye. Ricalü Şaf:ıl/:ıi Müslim (nşr. Abdu llah el - Leysi). Beyrut 1407/1987, ll, 254-255;
Ebü Nuaym. fjilye, V, 40-46; ibnü'I-Cevzi. elMunta?am (Ata). VII, 319-320; ibn Abdülhadi.
'Ulema'ü'l-f:ıadiş, ı , 223-224; Zehebl. Te?kiretü'l-f:ı uff~. 1, 142-143; a.mlf.,A'liimü'n-nübela' , V, 402-412; ibnü'I-Cezeri. Gaye tü 'n-l'lihaye, ll, 314-315; ibn Hacer. Teh?ibü't-Teh?ib, X,
312-315; Seyyid Ebü'I-Meatl en-Nürl v . dğr.. elCami' fi'l-cerf:ı ue't-ta'dil, Beyrut 1412/1992,
lll, 171-173.
~ SALİH KARACABEY
İBNÜ' l-MU'TEZ
(_f...o.J1 0' ı)
Ebü'l-Abbas Abdullah b. Muhammed
ei-Mu'tezz-Billah b. Ca'fer
el-Mütevekkil -Alellah ei-Abbasi
(ö.
L
296/908)
Abbasi halifesi, edip,
münekkit ve şair.
_j
23 Şaban 247'de (1 Kasım 861) hilafet
merkezi olan Samerra şehrinde doğdu.
Müntasır-Billah döneminde veliahtlıktan
aziedilmiş olan babası Muhammed, Müstaln- Billah zamanında Samerra'da üç yıl
hapiste kaldıktan sonra Mu'tez- Billah lakabıyla halife ilan edilmişti (866) Oğluna
çok düşkün olan Mu'tez-Billah onun adı­
na dinar bastırdı. Eğitimi için özel hocalar
tuttu . İlk derslerini bunlardan alan İbnü'I­
Mu'tez, kardeşi İsmail ile birlikte babası
tarafından amcası Müeyyed- Billah'ın azliyle veliaht tayin edildi (7 Receb 252124
Temmuz 866) Babası 2SS'te (869) tahttan indirildi ve yerine geçen Mühtedl- Billah tarafından atıldığı hapiste öldü . İb­
nü'I-Mu'tez, bu olaydan bir süre sonra babaannesi Kablha ile birlikte Mekke'ye sürgüne gönderildi. Ardından da yeni halife
ve amcası Mu'temid-Aleilah tarafından
Samerra'ya geri getirildi. Babaannesi İb­
nü'I-Mu'tezz'in eğitimiyle özel olarak ilgilendi. Ona zengin bir kütüphane tahsis
etti; özel hocalar tutarak dil, tarih, lugat,
ahbar. edebiyat, şiir, kelam, astroloji. hadis ve fıkıh gibi alanlarda geniş bir kültüre
sahip olma imkanı sağladı. İbnü'I-Mu'tez.
Ahmed b. Said ed-Dımaşkı'den dil ve din
ilimleri sahasında uzun yıllar istifade etti. Basra ve Küfe dil mekteplerinin önde
gelen simaları Müberred ile Ebü'I-Abbas
Sa'leb. Ebu Ali İbn Alli ei-Anezl, Ebu Said
İbn Hübeyre ei-Esedl, İbn Ebu Fenen,
Muhammed b. İmran ed-Dabbl. tarihçi
Belazürl onun başta gelen hocalarından­
dır. İbnü 'I - M u'tez ayrıca , Samerra'ya gelip kendisini ziyaret ec;! en bedevlierden de
nadir kullanılan lugat ve deyimlerle ataSÖZÜ, özlü söz, nükteli hikaye ve fıkraları
öğrenmeye çalıştı. Evinde düzenlediği
ilim ve edebiyat meclislerine başta anılan
hocaları olmak üzere zamanın ileri gelen
alim. edip ve şairleri katılıyordu. ilmi ve
edebi toplantılara sık sık katılan Basra
dil mektebi reisi Müberred her gelişinde
birkaç gününü İbnü'I-Mu'tezz'in konağın­
da geçirirdi. Bu meclisierin cazibesine kapılan Belazürl onun hocaları arasına girmek için babaannesine başvurmuştu. Üstadı Ahmed ed- Dımaşkı bu olayı duyunca
gücenmiş, bunun üzerine İbnü'I-Mu'tez,
143
iBNÜ'I-MU'TEZ
hocasının çeşitli ilimlerdeki gücünden
övgüyle söz eden bir kaside nazmetmişti
(Merzüban!, Nürü'l-kabes, s. 340-34 ı; Yaküt, Mu'cemü'l-üdeba', lll, 47-48). Bu kaside henüz on üç yaşında bir çocuk olan
ibnü'l-Mu'tezz'in şiir yeteneğini. dil, edebiyat ve din ilimlerinde geniş bir kültüre
Sahip olduğunu göstermesi bakımından
önemlidir. Aslında ibnü'l-Mu'tez babası­
nın saray şairi Buhtürl'nin şiirleriyle büyümüştür. Onun sanat zevkinin oluşma­
sında bu büyük ustanın yanı sıra aynı zamanda iyi bir şair olan babası Mu'tez- Billah'ın da etkisi görülür. On yedi yaşında
iken babaannesi Kablha'nın vefatıyla zor
günler geçiren ibnü'l-Mu'tez. Samerra
yakınındaki m esi re yeri Matlre'ye taşındı.
Hayatının on beş yılını geçirdiği ve eserlerinden birçoğunu telif ettiği bu dönemden şiirlerinde övgüyle söz eder.
ibnü'l-Mu'tez. dedesi ve babasının öldürülmesinden devlet erkanını sorumlu
tuttuğu için halifeler onun siyasetle uğ­
raşmasını engellemek amacıyla ilim. edebiyat. şiir ve eğlence ile meşgul olmasına
imkanlar sağladılar. ibnü'l-Mu'tez de kendisini içki, şiir. müzik ve eğlenceye, ilim
ve edebiyata verdi. Zamanla bu duruma
alışan şair. amcası Mu'temid-Alellah'ın
uzun süren hilafeti döneminde (870-892)
onunla ve bu devrede yönetirnde ağırlığı
görülen diğer amcası Muvaffak- Billah ile
iyi ilişkiler içinde oldu, kendileri için birçok
kaside yazdı.
279'da (892) halife olan amcazadesi
Mu'tazıd- Billah'ın izniyle ·i bnü'l-Mu'tez
hilafet merkezi Bağdat'a taşındı. Bu değişikliğin, kendisini yakından takip etmek
isteyen yeni halifenin isteğiyle gerçekleş­
tiğini ileri sürerler varsa da (EP[ Fr.]. lll,
9 ı 6) halifeyi metheden bir kasidesinden
anlaşıldığına göre (Dfuan, ı. 492-495, 506507) bu talep bizzat ondan gelmiştir. Halife. ibnü'l-Mu'tezz'i yeni inşa ettirdiği Süreyya adlı sarayın bir konağına yerleştirdi.
ibnü'l-Mu'tez. onun hilafeti döneminde
(892-902) ilim, edebiyat ve eğlence meclislerinin vazgeçilmez nedimi olduğu gibi
saray şairi sıfatıyla halifeyi öven yirmi kadar manzume ile Süreyya sarayını tasvir
eden birçok kaside kaleme almıştır (Ofuan, ı, 477-4 79, 520-52 ı). ibnü'l-Mu'tez
Bağdat'ta da konağında ilim ve edebiyat
meclisleri düzenledi. Bu meclisiere baş­
ta EbQ Said ibn Hübeyre el-Esedl olmak
üzere zamanın birçok alim ve edibi devam etmiştir.
Müktefi-Billah halife olunca (902) bu
kritik dönemde kumandan MOnis el-Muzaffer. ibnü'I-Mu'tez'den kuşkulanarak
onu diğer bazı Abbas! hanedam men-
144
suplarıyla birlikte hapse attı. Ancak ib-
nü'l-Mu'tez. Vezir Kasım b. Ubeydullah b.
Vehb'e yazdığı şikayet dilekçesiyle hapisten kurtuldu. Halife Müktefi- Billah ile
veziri Kasım b. Ubeydullah için kasideler
yazmış olmasına rağmen sarayda dönen
çeşitli entrikalardan bıkarak oradaki konağını terkedip eski bir evde yaşamaya
başladı (Dfuan, ll, ı 72-206) Hayatının bu
devresinde törenlere. hatta cenaze. cuma ve bayram namaziarına bile katılmak­
tan çekinen-ibnü'l-Mu'tez devlet görevlilerinin yakın takibinden kurtulamadı (Hat!b, X, 96) Şiddetli gurbet ve yalnızlık
duy~uları ile Bağdat'a sitem ve serzeniş­
lerini. Samerra'ya övgülerini terennüm
ettiği şiirlerini bu dönemde kaleme almıştır (Dfuan, ll. 38-4 7).
Muktedir- Billah'ın hilafete geçmesiyle
(908) başta Vezir Abbas b. Hasan ei-Cerceral ve halifenin annesi Şagab Hatun olmak üzere devlet görevlilerinin yönetimde uyguladıkları baskıcı tutum bazı kumandan. kadı ve katipleri rahatsız etti.
Bunlar. 20 Reblülewel 296 ( 17 Aralık 908)
tarihinde toplanarak halifeyi hal' edip ibnü'l-Mu'tezz'i M urtazi-Billah (Razı- Bi Ilah.
Muntasıf- Billah) lakabıyla halife. bu eylemde lider durumundaki Muhammed b. Davüd b. Cerrah'ı davezir ilan ettiler. Ancak
ertesi gün MOnis el-Muzeffer'in başını
çektiği, çoğu saray gulamlarından oluşan
taraftarları hücuma geçince eylemciler
tutunamadılar. Yalnız kaldığını gören ibnü'l-Mu'tez mücevher taeiri ibnü'l-Cessas'ın evinde gizlenmekzorunda kaldı. Bir
rivayete göre taeiri n ihbarı üzerine 28 Reblülewel296' da (25 Aralık 908) yakalandı.
Beş gün süren ağır işkencelerden sonra
2 Reblülahir 296 (29 Aralık 908) tarihinde
öldürüldü. Bir gün. bir gece süren hilafeti
sebebiyle birçok tarihçi ibnü'l-Mu'tezz'i
Abbas! halifeleri arasında saymamıştır.
Onun hilafeti. bir şeyin süre bakımından
kısalığı konusunda Arap edebiyatında
darbımesel olmuştur.
ibnü'l-Mu'tezz'in ölümüne, Ali b. Muhammed b. Bessam el-Bağdadl'nin birkaç beyitlik manzumesi dışında mersiye
yazan olmamıştır (Hatlb, X, ı Oı; ibnü'lVerdl, I, 370). Zamanın ileri gelen şairlerin­
den yakın dostu EbQ Bekir ibnü'l-Allaf'ın,
hikemiyat tarzında altmış beş beyitten
oluşan fabl üslObu ile nazmettiği el-Kaşidetü 'd-dô.liyye 'sinin ibnü'l-Mu'tezz'in
vefatma bir mersiye niteliği taşıdığını ilk
defa edip ve vezir Sahib b. Abbad'ın farkettiği kaydedilmektedir. Bu kasidede şa­
ir. güvercinlerini yiyeceği endişesiyle komşuları tarafından öldürülen kedisine göz
yaşı dökmektedir (Sealibl, Şlmarü '1-ku-
lüb, s. 152; ibn Hallikan, ll, ı 07-11 ı; Safed!, Nektü'l-hirtıyan, s. 142) MuktedirBillah'tan sonraki Abbas! halifeleri. Ali evladına karşı Abbasller'in güçlü savunucusu konumundaki ibnü'l-Mu'tezz'in anısına
ve şiirlerine layık olduğu değeri vermiş­
lerdir (Mes'ud!, MürQcü'?-?eheb, IV, 362363; Ebu Bekir ez-Zübeyd!, s. ı 23- ı 24)
Zeka, kültür ve yüksek seeiye timsali,
cömert. yumuşak huylu. sabırlı,
ancak kindar bir kişiliğe sahip olan ibnü'lMu'tez. Vezir ibnü'l-Furat'ı da ürkütmüş­
tü. Onu yönetimden uzak tutmanın akıl­
lıca bir iş olduğu fikri ibnü'I-Furat'a aitti
(Ebü'l-Ferec el-isfahan!, X, 274-276; Hilal
es-Sa b!, el-Vüzera, s. ı 30). ibnü'l-Mu'tez.
hilafet konusunda Abbasller ile Ali eviadı
arasındaki kavgadan son derece rahatsız­
dı. Bu sebeple şiirlerinde iki hanedanın
kardeş olduğunu. barış içinde yaşamaları
gerektiğini savunmuş. Hz. Ali ve Hz. Hüseyin için methiyeler yazmış. Ehl-i beyt
soyundan gelenlere karşı yergilerinde daha mutedil bir çizgi takip etmeye özen
göstermiştir. ibnü'l-Mu'tez. taraflar arasında barışın tesisi için birbirinden kız alıp
vermek suretiyle gerçekleşecek zorunlu
bir evlilik projesinin de mimarı olmuştur
(Ebu Ali et-Tenuh!, IV, I I I).
mağrur,
Çağının şairleri arasında
onun kadar
ve temada şiir nazmetmiş bir
kimse bulunmadığı için "zamanın büyük
şairi" ve "Haşimoğulları şairi" gibi sıfat­
larla nitelenen ibnü'I-Mu'tezz'in divanı
öğrencisi EbQ Bekir es-SQII tarafından
derlenmiştir. Divanında yer alan şiirler
fahr, gazel, medih, muatebat, tardiyat.
vasf. hamriyyat, risa·. zühd ve hica başlık­
ları altında gruplandırılmıştır. Geleneksel hamasi şiirlerin devamı niteliğinde
çok sayıdaki fahriyyesinde kendi cömertlik, yiğitlik ve cengaverliğiyle şairliğini
methetmiş. atası ve Hz. Peygamber'in
amcası Abbas ve atalarının yiğitliğiyle
övünmüştür. Fahriyyelerinde ailesinden
söz ederken Abbasller'le Ali eviadı arasın­
daki ihtilafa da temas etmiş, Abbas! hanedanının hilafete liyakatini savunmuş,
buna karşı çıkan Şla. Karmatl. Harici gibi
değişik tür
grupları eleştirmiştir. Eleştirilerinde Şla'­
ya
karşı
mutedil bir tavır sergilerken digruplara karşı sert ve tehditkar
görülmektedir.
ğer aşırı
olduğu
Abbas! hanedanından biri olduğu için
kazanç sağlamak gibi bir amacı bulunmadığından methiyelerinde abartıdan uzak
gerçekçi bir üslüp göze çarpar. Çoğu Abbas! halifelerine yazılmış methiyeleri arasında Mu'tazıd- Billah'a ait olanların dışın­
dakiler sönüktür. Mu'tazıd- Billah'ın başarı ve kahramaniıkiarını öven, onun Sü-
İBNÜ'I-MU'TEZ
reyya adlı sarayını tasvir eden çok sayıda
kasidesi vardır. Birçok kaynakta. İbnü'l­
Mu'tezz'in devlet yönetimindeki amcaları ile amcazadeleri hakkındaki bu şiirleri
hayatından endişe duyduğu için yazdığı
kaydedilir (M Abdü lazlz el-Küfravl, s. 286)
Bu övgülerin Abbas! hilafetine karşı duyduğu taassubun neticesi de olması muhtemeldir. Derin insani duygularla nazmedilmiş az miktardaki m ersiyeleri arasında
babası Mu'tez-Billah ile Mu'tazıd-Billah
hakkındaki manzumeleri önemlidir.
İbnü'l-Mu'tezz'in hiciv alanında şöhreti
yoktur. İnsanlar arasında eşitlik, kardeş­
lik ve barışı savunan , ahlaki erdemiere
sahip , aristokrat ve kültürlü bir kimse olması ağı r hicivler kaleme almasına engel
olmuştur. Hayatı boyunca karşılaştığı acı­
ları hiciv oklarıyla hafifletmek yerine sükütle geçiştirmeyi (Divan, ll. 430) veya kütüphanesine kapanmayı (a .g .e., ll. 4 I)
tercih etmiştir. Bu sebeple divanının ilgili
bölümünde yer alan bu tür şiirlerinin çoğu bir fantezi ve sanat gösterisi niteliğinde olup hiciv şairi İbn Bessam el-Bağ ­
dadl'ye yazdığı yergi bunlardandır. Ayrı­
ca onun Bağdat. Küfe ve bazı şehirlerle
onların halklarına dair müstakil hicviyyeleri de vardır (a.g.e., ll , 27. 45 ı -45 2) Divanının fahr. medih ve muatebat bölümlerinde de sitem ve serzeniş kabilinden yerçilerine rastl anır.
Gazelleri işret meclislerinde cariye,
muganniye ve mugannller için söylediği
gönül eğlendir ici şiirlerd ir (a .g.e., I. 3 I 4;
Mes'Gdl, el-Mürücü'?·?eheb, IV, 203; Ebü'lFerec el-isfahanl, X. 278) Genellikle kasidelerinin giriş kısmında yer alan gazelleri
arasında parlak teşbihlerle kadın güzelliğini tasvir ettiği manzumelerin yanında
erkek güzelliğini terennüm ettiği parçalar da vardır. SGII ve Ebü'l-Ferec'e göre
şair bu iki gazel türünde de ustadır (elEganf, X. 2 ı 8) Geleneksel gazellerden
başka bakir hayaller, orüinal teşbihlerle
süslü, kıssa ve diyalog ağırlıklı yenilikçi
gazelleri de vardır.
Saraylı
gençlerin ve prensierin birçoğu
gibi vaktini eğlence ve işret meclislerinde geçirmiş olan İbnü'l-Mu'tez. lll. (IX .)
yüzyılın hamriyyat konusunda en fazla şiir
yazan şairi kabul edilir (Şevki Dayf, s. ı 08)
Sadece konağında düzenlediği eğlence
meclislerinde değil Deyr-i Abdün . Deyr-i
Süsl. Deyr-i Matlre gibi zamanının tanın­
mış meyhanelerinde gördüklerini ve yaşadıklarını tasvir eden çok sayıda hamriyyat yazmıştır. Şairin hamriyyatı A'şa Kays,
Ahtal. Hüseyin b. Dahhak ve Ebu Nü-
benzetilir. Bu şairlerden özellikle Ebu Nüvas'ta iş ret tasvirleri son derece samimidir. İbnü'I-Mu'tez'de ise bu
tür, fantezi, hoş vakit geçirme ve sanat
gösterme sınırları içinde kalmıştır. Ayrı­
ca FuşCı.lü't-temaşil fi tebaşiri's-sürCı.r
(Kitabü 'ş-Şarab) ad ıyla anılan. kendisine
ve başka şairlere ait şiiriere de yer verdiği hamriyyata dair bir eser yazmıştır.
vas'ınkilere
Küçüklüğünden beri katıldığı av partilerinin de etkisiyle başarılı av tasvirleri
(tardiyat) kaleme almış olan İbnü ' I-Mu'­
tezz'in bu tür şiirleri divanının yedinci bölümünü oluşturur. İbnü'I-Mu'tezz' in en
güzel ve yoğun teşbihleri tasvir. hamriyyat. tardiyat ve gazeliyyat türü şiirlerin­
de görülür. Buhtürl'nin övgüleri, İbnü'r­
Rüml'nin yergileri gibi İbnü ' l-Mu'tezz'in
teşbihleri de Arap edebiyatında darbırne­
sel olmuştur (Sea libl. et-Tevfii<.:, s. 208209; Şimarü 'l-J<.:ulüb, s · 182) Ebu İshakei­
Husrl. teşbihlerindeki süslülük ve çeşitli­
lik bakımından Zürrumme'den sonra İb­
nü'I-Mu'tez'den daha başarılı şair bulunmadığını . Kalkaşendl ise onun mücevheratla ilgili teşbihlerini çok güzel bulduğu­
nu söyler ( Şubf:ıu '1-a'şa, ll , 98). Şairin teş­
bih sanatındaki üstün başarısının altında
üstatları Sa:Ieb ve Müberred ile Cahiz'in
eserlerinde yer alan teşbihin tanımı. çeşitleri ve edebi değerine dair teorik bilgilerin etkisi bulunduğu görülmektedir.
İbnü 'I-Mu'tez şiirlerinde teşbihin dışında
istiare. cinas. tıbak. kinaye, mecaz ve tevriye gibi edebi sanatları da başarıyla kullanmış. edebi sanatları ifadeyi güzelleş­
tiren bir vasıta olarak değil amaç kabul
eden Ebü Temmam. Müslim b. Velid ve
Beşşar b. Bürd gibi muhdes şairleri eleş­
tirmiştir.
İbnü'I-Mu'tezz'in Urci'ıze fi taril].i 'lMu'ta:lıd adlı
uzun kasidesi didaktik ve
tarihi şiir türünün ilk ve en güzel örneklerindendiL Muvaffak- Billah hakkındaki
kasidesiyle sabah şarabının kötülük ve
zararlarını incelediği kasidesi de çok beğenilen didaktik şiirlerindendir. Birçok
araştırmacı. "eyyühe's-sakl .. ." ifadesiyle
başlayan müveşşahı İbnü ' l-Mu'tezz'e nisbet ederek onu müzikalite özelliğiyle bestelen m eye elverişli olan bu şiir türünün
öncüsü saymışsa da şiirin. Endülüs'ün İb­
nü'l-Mu'tezz'i olarak tanınan emir ve şair
Mervan b. Abdurrahman 'a veya müveş­
şahatı ile ünlü Endülüslü şair İbn Zühr'e
ait olması ihtimali daha kuwetlidir. İb ­
nü 'l-Mu'tezz'in, Abbas! hilafetine karşı
çıkan Ali eviadı ile bazı dostlarına hitaben
yazdığı ş iirleri hafif yergiler, sitem ve serıenişler kabilinden olması dolayısıyla mu-
atebat (itab) türüne dahildir. Bazı dostlarına yazdığı manzum mektuplarıyla ihvaniyyat türü şiirin de öncülerinden sayıl­
mıştır. Onun Mükatebatü'l-il].van bi'ş­
şi'r adlı bir eseri olduğu kaydedilmektedir. Gençliğin güzellik ve lezzetlerini, ihtiya r lığın acılarını ve dertlerini tasvir ettiği. zamandan ve insandan yakındığı, hayat, ölüm düşüncesi. toplum, zenginlikyoksulluk. ahlak ve fazilet gibi temalardan söz ettiği hikemiyyat ve zühdiyyata
dair şiirleri de vardır.
Şiirlerinde gramer, felsefe. kelam vb.
ilimierin terimleri görüldüğü gibi ney, ud,
mizher. mizmar. veter. dülab. naüra. def.
destbend. sunüc, sema', tasfik, lehv ü tarab gibi müsiki alet ve terimlerine de rastlanır (Divan, Il. 214, 234, 255. 277, 287).
İmruülkays. Nabiga ez-Zübyanl. Antere,
Ömer b. Ebü Rebla ve Cerlr b. Atıyye'nin
bazı kasidelerine nazlreler (muarazat) kaleme alan İbnü'l-Mu'tezz'in birçok beyti
belagat kitaplarında özellikle teşbih konusunda örnek olarak verilmiştir. İbnü'l­
Mu'tez'den etkilenen. şiirlerine nazlre yazan veya onlardan intihalde bulunan şa­
irler arasında İbnü'l-Mu'tez el-Endelüsl.
Mervan b. Hakem. Temlm b. Muiz. Küşa­
cim, Mütenebbl, İbn Veki', Ve'va. İbn Hafike el-Endelüsl. Ebu Firas el-Hamdanl
ve İbn Senaülmülk sayılabilir.
Nesirde yalın . tabii ve akıcı üslübu ile
Abdülhamld b. Yahya ve İbnü'l-Mukaffa'
çizgisini takip eden İbnü'I-Mu'tezz'in Sa'leb, Ahmed b. Haslb, İbnü'l-Müneccim,
Ali b. Mehdi el-İsfahanl. Kasım b. Ahmed.
Ebü't-Tayyib en-Nümeyrl ve Ubeydullah
b. Tahir gibi zamanın edip ve şairlerine
yazdığı mektuplarının yanı sıra Samerra
ve Bağdat'ı öven risaleleri de vardır (Ebu
is hak ei-Hu srl, I, I 85, ı 87; ll , 445, 565567; Ahmed Zeki Safvet, IV, 305-3 ı 3. 34435 ı) .
lll. (IX.) yüzyılda müstakil bir disiplin
haline gelen edebi tenkidin önemli ustalarından biri olan İbnü'I-Mu'tez şiir ve sanat anlayışında muhafazakardır ve eski
değerlerin korunmasından yanadır. Aynı
zamanda, bir edebi parçadaki güzellikçirkinlik ölçüsünün kurallar ve prensipler
değil dil zevki olmasının gerektiği esası­
na dayanan "intibaiyye" ilkesinin de öncüsüdür. Tabalsa tü 'ş-şu'ara'da şairlerle
onların şiirlerinin eleştirilerine yer verdiği
gibi Serilsa tü 'ş-şu'ara' ve Risale ii meJ:ıdsini Ebi Temmam ve mesavi'ihi adlı
risalelerinde edebi tenkidin temel meselelerinden olan serika ve intihali, ayrıca şairlerin yaptığı bazı hataları incelemiştir.
145
iBNÜ'I-MU'TEZ
İbnü'I-Mu'tez, yüksek düzeyde mOsiki
zevk ve kültürüne sahiptir. Gerek el-Cdmi' fi'l-(Jlnd' adlı eserinde gerekse bazı
dostlarına yazdığı mektuplarda mOsiki
konusunda edebi tenkit anlayışının aksine yenilikçi bir çizgi takip etmiş, bazı nağ­
me ve notalarıo değiştirilmesi gerektiği­
ni savunmuştur. Ebü'I-Ferec ei-İsfahanl.
İbnü'I-Mu'tezz'in mOsiki sanatı ve nağ­
meler hakkında bilgi sahibi olduğunu belirtir ve onun kendi şiirlerinden yaptığı
dokuz besteden söz eder ( ei-Eganı, IX,
!42; X, 276)
Eserleri. 1. el-Bedi'. Arap belagatına
ve edebi sanatlara dair kaleme alınmış ilk
müstakil eserdir. Kitapta on sekiz edebi
(bediT) sanat ayet. hadis, sahabe sözü ve
eski şiirden verilen örneklerle açıklanmış­
tır. Müellif ilk dönem Abbas! şairlerinden
Beşşar b. Bürd. Müslim b. Velid. Ebu Nüvas ve Ebu Temmam gibi muhdes şairle­
rio bedTI sanatları yoğun şekilde kullandıklarını ve buna yeni tarz şiir anlamında
"bed!"' adını verdiklerini, ancak bu sanatların eski şiirde, Kur'an ve hadislerde de
bulunduğunu söyler ve eserini bu görüş­
leri kanıtlama k için telif ettiğini belirtir
(el-Bed!', s. 76). Kitapta "istiare, tecnls,
mutabakat(tıbak), reddü'l-acüz ale's-sadr,
el-mezhebü'l-kelam'i" adlarını verdiği beş
türü "temel sanatlar" (usOI) kategorisi altında inceledikten sonra "söz güzellikleri"
(mehasinü'l-kelam) kategorisi altında on üç
sanattan daha söz eder. Onu takip eden
Kudame b. Ca'fer, Ebü Hilal el-Askeri. İbn
Reşl~ ei-Kayrevanl. Şerefeddin et- Tifaşl.
İbn Ebü'I-İsba' ei-Mısrl gibi belagat ve bedi' alimleri bu sanatları 150'ye kadar çı­
karmıştır. İlk defa İngilizce geniş bir mukaddimeyle birlikte lgnaty Yulianovich
Krachkovsky'nin yayımladığı eser (London
1935) Bağdat ( 1976) ve Beyrut'ta ( 1399/
1979, 1402/1982) basılmış, Muhammed
Abdülmün'im ei-Hafac'i tarafından da
şerhedilerek yayımlanmıştır (Kahire
1364/1945; Beynit 1401/1990) 2. Taba~a­
tü'ş-şu'ard' (i'l-mu/:ıdeşfn). Asıl adının Taba~iitü'ş-şu'ard' fi medl).i'l-]].uletd' ve'lvüzerd' olduğu belirtilen eser. İbn Sellam
ei-Cumah'i'nin Taba~atü'ş-şıi'ard' adlı kitabından sonra türünün ikinci örneğidir.
İbnü'l-Mu 'tez bu eserinde "yeni şairler"
(muhdes 1 müvelled) adı verilen Abbas! şair­
lerini ele almıştır. Kitapta. biyografi ve şiir
örnekleri yerine daha çok "keşkül tarzı"
denilen ahbar, nevadir ve şiir örnekleri
halinde, her kaynakta şiirlerine rastlanmayan 132 şairden söz edilmiştir. İbnü'I­
Mu'tez. 293 (905-906) yılından sonra kaleme aldığı eserinde şairlere yer yer ed e-
146
bl tenkitler yöneltmiş, bu arada dönemin
ünlü şairi İbnü 'r-Rüm'i'den başka Yahy~ b.
Ziyad ei-Harisl, D'ikülcin gibi aynı devirde
yaşayan yirmiden fazla şairi kitabına almamıştır. İngilizce bir mukaddime ve incelemeyle birlikte Abbas İkbal tarafından
yayımlanan eseri (London 1939) daha
sonra Abdüssettar Ahmed Ferrac neş­
retmiştir (Kah i re 1956, 1981 ). Şerefeddin
İbnü'l-Müstevfi kitabı Mu]].taşaru Taba~ati'ş-şu'ard' adıyla kısaltmıştır ( Tabai)_atü.'ş-şu'ara', neşredenin girişi, s. 6-7;
Brockelmann. GAL Suppl., I, 130) 3. Kitdbü Seri]fati'ş-şu'ard' (ve ma '!be 'aleyhim). Eski şairlerin yeni şairlere üstünlüğünü ortaya koymak amacıyla yenilerio eskilerden yaptığı çalıntılari ele alan edebi
bir tenkittir. Yazar eserde dil ve sanat kusurlarına da temas etmiştir (nşr. Abd ülke- ·
rlm Hablb, MMLAÜr., X/51 JAmman 14161417/19961, s. 167-209) 4. Risdle fi mel).dsini Ebi Temmdm ve mesdvi'ihi ( nşr.
Abdülker!m Hab!b, a.g.e., XIX/48JAmman
1415/19951. S. 287-321). s. el-Adab. Hikmetli sözlerle anonim veeizeleri ihtiva
eden eserde İbnü'I-Mukaffa' hikemiyyatı­
nın etkisi görülür. Eser lgnaty Yulianovich
Krachkovsky (Le monde orientale, XVIII
1Napoli 1924 ı. s. 56-121; ve müstakil olarak Uppsala 1924; London 1935) ve Sab'ih
Red'if (Bağdad 1972) tarafından neşredil­
miştir. 6. Fuşulü 't-tema§il fi tebdşiri's­
sürur (Kitabü 'ş-Şarab). 279 (892) yılın­
dan sonra kaleme alınan eser ilk defa Kahire'de ( 1344/1925) basılmış. daha sonraki tabı Cürc Kanazi' - Fehd Ebü Hadre
(Dımaşk 1410/1989) ve Mekkies-Seyyid
Cas im (Bağda d 141 0/1989) yayımlamıştır.
7. Urcuze ti tdri]].i'l-Mu'tazıd-Billdh.
Mu' tazıd- Billah döneminin tarihi için
belge niteliğinde 417-420 beyitlik bir
manzume olup Almanca şerh ve tercümesiyle birlikte Otto Loth (Leipzig 1882)
ve Long (ZDMG, XL Jl886 J, s. 563-611;
XLIJ1887J, s. 232-279) tarafından neş­
redilmiş, ayrıca Kahire'de de basılmış­
tır ( 1329-1331/191 ı-ı 913). 8. Resd'ilü İb­
ni'l-Mu'tez fi'n-na~d ve'l-edeb ve'l-ictimd'. Muhammed Abdülmün'im ei-Hafac'i eseri derleyerek uzun bir mukaddimeyle birlikte yayımiarnıştır (Kahire 1365/
1946) 9. Divan. İbnü'I-Mu'tezz'in on bölümden oluşan hacimli divanını ilk defa
Aziz Zend (I-II, Kah i re ı 207/1792) ve Corc'i Zeydan (Ka hi re 1891) neşretmiş, daha
sonra şerhiyle birlikte Muhyiddin ei-Hayyat (Beyrut 1312-1322/1894-1904). M'iş'il
Nu'man (Beyrut 1969) ve Kerem ei-Bustan'i (Beyrut 138 I/1961) tarafından yayım­
lanmış. Muhammed Bed! Şerif geniş bir
incelemeyle birlikte ilm! neşrini gerçekleştirmiştir (HI, Kahire 1977-1978). Ayrıca
müellifin öğrencisi Ebu Bekir es-Süll rivayetiyle gelen divanı Bernhard Lewin tarafından Şi'ru ('Abdillah) İbni'l-Mu'tez
adıyla yayımianmış (III-IV, istanbul I 945;
HI, istanbul 1950). Ebü Bekir es-SG!'i, Kitdbü'l-Evrd~ adlı eserinin bir bölümünü
İbnü'I-Mu'tezz'in şiirlerinden yaptığı seçmelere ayırmıştır (London ı 355/1936, s.
ı 26- ı 43). 1o. el-Fuşulü ('ş-şıgari) '1-~ışdr.
Hikemiyyat, ahlak. adab ve siyaset gibi
konulara dair anonim sözlerden derlenen
eser 27 4'ten (887) önce yazılmış olup erResd'il'in içinde yer almaktadır (s 64-76)
İbnü'I-Mu'tezz'in kaynaklarda adı geçen
diğer
eserleri de şunlardır: Eş'drü'l-mü­
Mul]tdrdt min J:ıikemiy­
ydtı İbni'l-Mu'tez ( ei-Fuşülü '1-i)_ışar' dan
yapılmış seçmeler olmalıdır; bk. GAL
Suppl., I, 128); Bdbü'l-~avl fi'ş-şardbi'l­
ebyaz (Fuşülü't-temaşfl'inden bir bölüm
olmalıdır); A]].bdru Şdriye el-Muganniye (Ebü'l-Ferec el-isfahan!, XVI, 4; EbO
Hayyan et-Tevh!dl, II, 6 ı 4 ); A]].bdru 'Arib
el- Muganniye (Ebü'l;Ferec el- isfahan!,
XVII!, 177); Risdle fimedl).i'd-dünyd (İbn
Ma'sOm. II, 374-375); Kitdbü'z-Zehrve'rriydz; Teh?,ibü Mu]].taşarı md yesta'milühü'l-kdtib li'bn Hübeyre el-Esedi
(ibnü'l-Kıftl. II. 85); el-Cdmi'fi(aJ:ıkami)'l­
gınd' (Ebü'l-Ferec el-isfahan!, X. 276); Kitdbü 'ş-Şayd bi'l-cevdril). (Kitabü '1-Cevari/:ı. ve'ş-şayd); Ifalyü'l-a]].bdr.
lCık; Kaşide;
BİBLİYOGRAFYA :
İbnü'l-Mu'tez, ei-Bedf' (nşr. ı. Y Krachkovsky),
London 1935, tür.yer.; a.e. (nşr. M. Abdülmün'im el-Hafad), Beyrut 1401/1990, s. 76; a.mlf..
Divan (nşr. M. Bed!' Şerif). Kahire 1977-78,
tür.yer.; ayrıca bk. neşeedenin girişi, I, 9209; a.mlf .. er-Resa'il (nşr. M. Abdülmün' im
el -H afacl). Kahire 1365/1946, neşeedenin girişi, s. 1-46; a.mlf .. Tabaf!:atü 'ş-şu'ara' ( nşr. Abdüssettar Ahmed Ferrac). Kahire 1981 , neş­
eedenin girişi, s. 5-16; a.e. (nş r. Abbas ikbal). London 1939, neşeedenin girişi, s. 1-87;
a.mlf., Fuşulü't-temaşfl (nşr. c. Kanazi'- Fehd
EbO Hadre). Dımaşk 1410/1989, neşeedenin girişi, s. 3-12; Buhtürl. Divan (nşr. H. Kamil esSayrafl). Kah i re 1963, 1, 614-616, 670-673; Ya'kübl, Tari/], ll , 504-505; Taberl. Tari/] (Ebü'IFazl), X, 140-141; Xl, 404-405; EbO Bekir esSOii, el-Ev rak (nşr. G. Hiversden). London 1355/
1936, s. 107 -296; Mes'Od!, MürCıcü '?·?eheb (Abdülhamld), IV, 203, 362-363; a.mlf .. et-Tenbih, s.
343; Ebü'I-Ferec el-isfahiin!. el-Eganf, IX, 142,
318-320; X, 218, 274-286; XVI, 3-16; XVIII, 177;
Am id!, el-Muvazene (nş[ M. Muhyiddin Abdülham!d). Kahire 1363/1944, s. 34, 69,241,246,
268; EbO Bekir ez-Zübeyd!, Tabakatü 'n-naf:ıviy­
yfn ve'l-lugaviyyfn (nşr. M. Ebü'l -Fazl). Kahire
1373/1954, s. 122-125; Merzüban!, Mu'cemü'ş­
şu'a ra' (nşr. Abdüssettar Ahmed Ferrac). Kah i re
1379/1960, s. 400-401; a.mlf., el-Müveşşaf:ı
(nşr. Ali Muhammed el-Bicavl). Kahire 1385/
İBNÜ'I-MUVAKKİT
1965, s. 32, 41, 51, 277 -287; Ebu Ali et-Tenühi, el-Ferec ba'de'ş-şidde (nşr. AbbOd eş-Şaled),
Beyrut 1398/1978, l, 61; ll, 90-1 00; IV, ll 0111; EbQ Hayyan et-Tevhidi, el-Beşti'ir (nşr. ibrahim el-Kilani). Dımaşk, ts. (Mektebetü'l-atlasi).
ll, 614, 637, 698; IV, 157; İbn Miskeveyh, Tecaribü'l-ümem, I, 5-9; Sealibi. et- Te u{il): li't-telfik
(nşr ibrahim Salih) . Dımaşk 1403/1983, s. 141 ,
208-209; a.mlf.. Şimarü'l-l):ulüb(nşr Muhammed EbQ Şadi) , Kahire 1326, s. 150-152, 182;
Hilal es-Sa bi, el-Vüzera' (nşr Abdüssettar Ahmed
Ferrac). Kah ire 1958, s. 130-131; Ebu İshak elHusri, Zehrü '1-adab (Zeki Mübarek v.dğr.), Kahire
1372/1953, I, 185, 187; ll, 445,540, 565-567;
lll , 693-694, 790-791, 854-855; Hatib. Tarltı u
Bagdad, ll, 125; X, 95-101; Yakut, Mu'cemü'lüdeba', lll, 46-49; XVII, 144-145; İbnü'l-Es1r, elKamil, Vlll, 9- ı O, 14-19; İbn Hallikan, Ve[eyat, ı ,
960; ll, 107-111, 264, 266; Kütübi. Feuatü '1-Vefeyat, ll, 239-246; Kaşkaşendi, Subf:ıu'l-a'şa
(Şemseddin), I, 442; ll, 98; İbn Ma'süm. Enuarü'rrebi' (nşr. Şakir Had\ Şükr), Necef 1388/1968, ll,
374-375; O. Loth, Uber Leben und Werke des
'Abdallah lbn al-Mu 'tazz, Leipzig 1882, tür. yer.;
Zeki Mübarek, en-Neşrü'l-fenni fl'l-l):arni'r-rabi',
Beyrut 1352/1934, I, 98-99; Brockelmann, GAL,
1, 80-81; Suppl., I, 128-130; M. Abdülmün'im
el-Hafaci. et-Teşbih [1 şi' ri İbni'r-RCımi ue'bni'lMu'tez, Kahire 1948; a.mlf., İbnü 'l-Mu'tez ue
türaşüh, Beyrut 1411/1991 ; Abdülaziz Seyyid elEhl, 'Abdullah İbnü 'i-Mu 'tez, Beyrut I 951; Ahmed Kemal Zeki, İbnü'l-Mu'tez el-'Abbasi, Kabire 1964; S. A. Bonebakker, "Reflection on
the Kitab al-Badi' oflbn al-Mu'tazz" , Atti del
terzo congresso di studi arabi e islamici rauello
16 Septembre 1966, Napali 1967, s. 19I-209;
a.mlf., "Ibn al-Mu'tazz and the Badi' on Introduction", Anna/i, XLI/4, Napali I 981, s. 561595; Şevki Dayf, el-Fen ue me,;ahibüh, Kahire
1976, s. 108, 262-275; Ahmed Zeki Safvet, Cemhereta resa'ili'l-'Arab [1 'uşCıri'l-'Arabiyyeti'z­
zahire, Beyrut, ts. (el-Mektebetü'l-ilmiyye), IV,
305-313, 344-351; M. Abdülaziz
el-Küfravı.
'Abdullah İbnü 'i-Mu 'tez el-'Abbasi, Kahire, ts.
(Mektebetü nehdati Mısr): İhsan Abbas, Taril]u 'n-nai):di' l-edebi 'inde'l-'Arab, Beyrut 1401/
1981, s. 115-123; Fehd Ebu Had re, İbnü'l-Mu'­
tez, Akka 1981; Ahmed Seyyid Muhammed. Nal):a'izu İbni 'l -Mu'tez ve Temim b. el-Mu'iz, Kabire 1981; Ömer Ferruh, Tari bu '1-edeb, ll , 377381; ayrıca bk. tür.yer.; Cebriiii Süleyman Cebbür. el-Mü/Cıkü'ş-şu'ara', Beyrut 1981, s. 147166; Taha Hüseyin, Min Taribi'l-edebi'l-'Arabi,
Beyrut 1982, ll, 391-396; Abdullah Useylan. elBedi' li'bni'l-Mu'tez, Riyad 1403/1983, tür.yer.;
C. Zeydan. Adab, ll, 164-166; Mustafa eş-Şek'a,
eş-Şi'r ue'ş-şu'ara', Beyrut 1986, s. 740-790;
GassOb Hamis, 'Abdullah İbnü 'i-Mu 'tez şa'iren,
Katar 1406/1986, tür.yer.; Rukayye İbrahim
Ahmed, ljilafetü'l-Haşimiyyin, Kahire 1987,
tür.yer.; Yunus Ahmed es-Samerraı. Şu'ara'
'Abbiisiyyun, Beyrut 1407/1987, ll , tür. yer.;
a.mlf., "J::lavle Dlvani'l-emir 'Abdillah b. elMu'tez", el-Meurid, X/3-4, Bağda d 1981, s.
503-530; a.mlf., "el - 1\ıra'a fı kitabi Fuşüli't­
temaşil", a.e., XIX/1 1ı 990). s. 256-268; M. Rı­
za Mürüwet, 'Abdullah İbnü 'i-Mu 'tez, Beyrut
1411 /1990; Ali Şelak. Mera/:ıilü tetauuuri'n-neş­
ri'l-'Arabi, Beyrut 1992, ll, 293-298; Naim Kassab. İbnü 'l-Mu'tez, Beyrut 1995; a.mlf.. "Mu'ta<,iıd ... ", ZDMG, XL i ı8 86). s. 563-611; XLI
1ı887). s. 232-279; Şefik Cebri, "Kitabü'l-Bedi' ", MMİADm., XVI/1-2 1ı 94 ı ). s. 77-78;Seıim
Kahveci, "el-Gın§." ve eşeruhu fi şi'ri ibni'l-Mu'tez", Havliyyat: Fer'u'l-adabi'l-'Arabiyye, lll,
Beyrut 1985, s. 49-63; Macide Hammüd, "'Abdullah İbnü'l-Mu'tez en-nakıdü' l-mübdi' ", elMa'ri[e,XXXI/346 (ı992), s. 162-177; C. C. Torrey - [Ahmed Ateş], "İbnülmu'tez", İA, V/2, s.
868-870; B. Lewin, "lbn al-Mu'tazz", EP (Fr.),
lll, 916-917; M. Ali Lisan1 Fişareki. "İbn Mu'tez", DMBİ, IV, 632-641. r:;ı;:l .
I!!!IDJ lsMAiL DuRMuş
İBNÜ'I-MUVAKKİT
(-:.J~ı ..:,;!)
Muhammed b. Muhammed
b. Abdillah el" Merraküşi
(1894-1949)
L
Alim ve muvakkit.
_j
Merakeş'te doğdu. Babası bu şehirdeki
İbn Yusuf Camii'nde muvakkitlik yaptığı
için İbnü'l-Muvakkit diye tanındı; daha
sonra aynı görevi üstlenince Muvakkit lakabıyla da anıldı. İlk öğrenimini, babası­
nın yönlendirmesiyle tasawuf ehli alimlerin ders verdiği medreselerde tamamladı ve hocalarından çok etkilendi. İbnü'l­
Muvakkit, telif faaliyetine Faslı tanınmış
şahsiyetleri n biyografilerini yazmakla baş­
ladı ve 1917-1929 yılları arasında kaleme
aldığı dört eseriyle adını duyurdu. Bu alanda aralarında İbn Asker ei-Mağribl, İb­
nü'l-Kadl ve Ahmed Baba et-Tinbüktl'nin
de bulunduğu Mağrib'in meşhur biyografi yazarlarının metoduna uymuş ve onların geleneksel çizgisini devam ettirmiş­
tir. Daha sonra Muhammed Abduh, Reşld Rıza gibi İslamiıslah hareketi mensuplarının eserleriyle Muhammed Hafız
İbrahim ve Muhammed el-Müveyhill'nin
hiciv ağırlıklı romanlarını okuyunca onlardan etkilendi. Bu ani değişikliğin ardın­
dan, geleneksel İslam anlayışını sürdüren
muhafazakar ulemaya karşı ıslahatçıla rın
yanında yer aldı ve onların yürüttüğü mücadeleyi heyecanla savundu. Ölümüne kadar tarikatlara. dervişlere, kadılara, kaidlere ve bozolduğuna inandığı bütün kurumların mensupianna cephe aldı; özellikle yazılarında Cezayir'de sömürgeciliğe
karşı bağımsızlık savaşına katılan birkaçı
hariç tarikatların tamamını hedef edindi
ve devamlı surette müslümanları Selefiyye çizgisine, Kur'an'a ve sahih sünnete
dönmeye çağırdı. Avrupalı sömürgecilerin hayat tarzını benimseyen müslümanları
da şiddetle eleştiriyor, yazdığı risalelerde bir yandan onları, bir yandan gelenekçi alimleri tenkit ediyordu. 1947'de
gittiği hacdan dönüşünde kendini ibadete verdi ve 30 Kasım 1949'da Merakeş'te
vefat etti.
Eserleri. İbnü'l - Muvakkit'in eserleri düve fikir yapısında meydana gelen
değişikliğe göre iki grupta toplanmakta
olup başlıcaları şunlardır : 1. es-Sa'ô.detü'I-ebediyye fi't-ta'rit bi-meşô.hiri'l­
]J.a:Zreti'l-Merrô.küşiyye (l-ll, Darülbeyza 1917-1918; Kahire 1953). Müellifin en
meşhur eseridir. z. Ta'tirü '1-enfô.s fi'tta'rit bi-Şey]] Ebi'I-'Abbô.s es-Sebti (Fas
1918) Merakeş'te medfun yedi önemli
şahsiyetten biri olan veli Ebü'l-Abbas Ahmed b. Ca'fer es-Sebtl'nin biyografisidir.
3. İ?hô.rü '1-me]J.ô.mid ti't-ta'rit bi-mevIô.nô. el-vô.lid ( Ta'tfrü '1-enfas'ın ham i şi n­
de, Fas 1918) 1911'de vefat eden babası
Muhammed b. Abdullah'ın hayatını anlatmaktadır. 4. el-İnbisô.t bi-tel]]işi'l-ig­
tibô.t (Kahire 1928) Sldl Muhammed Bü
Cendar'ın Kitô.bü '1-İgtibô.t bi-terô.cimi
a'lô.mi'r-Ribô.t adlı eserinin bir özetidir.
S. el-Keşi ve't-tibyô.n 'an ]J.ô.li ehli'z-zamô.n (Kah i re 1932) lslahatçı fikri yapısını
sergilediği, müslüman toplumunun her
kesiminde işlenen kötülükleri, ortaya çı­
karılan bid'at ve hurafeleri ve Batılı hayat tarzını tenkit ettiği eseridir; özellikle
müslümanların içine düştüğü çöküntü nün en önemli sebebinin bid'at ve hurafelerin yayılması olduğu tezini işler. 6. erRi]J.letü '1-Merrô.küşiyye (M ir atü '1-mesavi'i'l-vaktiyye, es-Seyfü '1-mesiOI 'ale'l·
mu'arız 'an sünneti'r-Resüi)(Kahire !933).
Merakeş'te yaşayan halkın bid'atlarını ve
İslam'a aykırı adetlerini iki şahsı konuş­
turarak eleştirdiğ i eseridir. 7. el-İstibşô.r
ii gikri'l-]J.avô.dişi'l-emşô.r (Kahire, ts).
8. Mecmu'atü'l-yevô.~iti 'l - 'aşriyye (eiİstibşar ile birlikte yayımlanmıştır) 9. elMu'rib 'an meşô.hiri müdüni'l-Magrib
(Kahire 1349)
şünce
Abdüsselam b . Abdülkadir İbn Süde
müellifin şu eserlerinden de bahseder:
Nüzhetü'l-mô.lik ve'l-müluk ii tercemeti meşô.hiri'l-mülr1k ( 1929'da tamaml anmıştır), el- 'İnô.yetü'r-rabbô.niyye ii'tta'rii bi-şüyO.]]inô. min hô.gihi'l-J:ıazre­
ti'l-Merrô.küşiyye ( h oca larını tanıttığı bir
fihristtir), İrşô.dü'ş-şey]] ve'ş-şô.ri]] bimülal]l]aşi ba'zi't-tevô.ri]], ez-Ziyô.'ü'lmünteşir ii a'yô.ni'l-~urO.ni'I-O.lô. ile'rrô.bi' 'aşer, Netô.'icü'l -eikô.ri'l-J:ıa~~ıyye
fi med]J.i't-tari~ati'l-Fet]J.iyye, Me' ô.ricü'l-münô. ve'l-emô.ni ii't-ta'rit bi-şey­
]]ine'l-~utb Mevlô.nô. Fet]J.illô.h el-Bennô.ni (Hocası ve şeyh i Ebü' l-Fazl Fethullah
b. EbO Bekir el-Ben nan!' nin tarikatı hakkında yazdığı şiir l erini topladığı divanıdır),
RO.]J.u'l-ya~in
ii ba'zı mezô.yô. Seyyidi'l-
mütta~in
şa,
(Delflü mü'erribi'I-Magribi'l-al).1. 58, 168, 225, 245, 278; 11. 306, 413)
147
Download