265_266_267_268_269_270_271_272_CP_05 Yaşam teknolojileri 4/26/13 l 11:09 PM Page 6 Güvenlik Panik yok! Günümüzde simülasyon teknolojileri, emniyet ve güvenlik uzmanlarının halka açık önemli etkinliklerde olası tehlikeli vakaları gerçekleşmeden fark edip engelleyici önlemleri planlayabilmesine yardımcı oluyor. Siemens araştırmacıları ise yangın vakalarında bile bina tahliyelerini daha emniyetli bir hale getirmek istiyor. ster bir spor etkinliğinde kalabalıkların arasına düşen havai fişekler, isterse bir havaalanı, gece kulübü veya otelde çıkan yangınlar sebebiyle olsun facialar ardı ardına vurmaya ve geniş çaplı panik ortamları yaratmaya devam ediyor. Meseleye kalabalıkların dinamiklerini anlamaya çalışarak yaklaşan araştırmacılar ise insanların çeşitli olaylara karşı belirli bir şablon çerçevesinde tepki verip vermediklerine ve bu gibi tehditlerin önceden tespit edilip mümkünse baştan savuşturulup savuşturulamayacağına kafa yoruyor. Bu araştırmacılardan biri Münih’teki Siemens Kurumsal Teknolojiler’de (CT) bir matematik uzmanı olarak çalışan Dr. Wolfram Klein. Klein, kendi ekibiyle birlikte kalabalıkların davranışlarını simüle eden bir model geliştirerek, araştırmacılara kritik bir vakanın ne zaman ve nerede patlayabileceğini öngörmelerinde yardımcı olmaya çalışıyor. Klein’ın modeli onbinlerce insandan oluşan kalabalıkların nasıl bir davranış sergileyebileceklerini simüle yani taklit edebiliyor. Burada Klein’a göre asıl enteresan olan, kalabalıkların aslında tıpkı “sıvıların veya gazlarınkine benzer tepkiler” vermeleri. İnsanlar da tıpkı moleküller gibi birbirlerini iter ya da çeker. Örneğin aile üyeleri bir yandan birbirleriyle sıkı fıkı olmaya çalışırken, diğer yandan otomatik olarak yabancılarla aralarına mesafe koymaya çabalar. Bununla birlikte insanların binaların içinden çıkarken duvarları ve diğer türden engelleri aşmaları gerekir; ve elbette küçük, dar alanlar izdihamlara yol açabilir. Klein, “Dö- İ 6 Gelecek&Trendler l Mayıs 2013 nüşümlü olarak birbirlerini iten ve çeken kuvvetler prensiplerine dayanarak insan davranışlarının bir grafiğini çıkartabilir ve ardından matematiksel denklemler bazında öngörüler üretebiliriz” diyor. Bu yazılım ile mimarların, örneğin bir stadyum, havaalanı ya da bir fuar alanı gibi binaları daha güvenli olacak şekilde planlamaları sağlanıyor çünkü bu sayede hangi noktaların tehlikeli durumlara yol açabileceği tanımlanabiliyor. Klein pekçok facianın bir dereceye kadar basit süreçler ve planlama aşamaları ile engellenebileceğine kesin gözüyle bakıyor. “Hatta dalgakıranlar denilen, bir başka ifadeyle aslında suni engeller inşa ederek bile kalabalıkları çabucak yönlendirmek mümkün olabilir” diyor. Klein’ın ekibi, insan davranışı kalıplarını çok daha gerçekçi betimleyebilmek için hiç durmaksızın kendi simülasyon modellerini daha da geliştirmeye çalışıyor. Örneğin bu yazılım artık bir insanın yürüme alışkanlıkları üzerinde yaşının ve sağlığının etkilerini tanımlamak için sadece istatistiksel yöntemlere başvurmakla kalmıyor, aynı zamanda burada geçerli bir faktör olarak grup etkileşimini de dikkate alıyor. Klein, “Yaşlı insanlar daha yavaş hareket ederken, okul çocuklarına ikişerli gruplar halinde birlikte yürümeleri öğretiliyor” diyor. Buna ilaveten Münih merkezli araştırmacılar kendi matematiksel hesaplamalarını dikkate değer ölçüde iyileştirmiş durumda. Klein’a göre bu sistem şu anda o kadar hızlı çalışıyor ki, kalabalıklarla ilgili simülasyonu artık kısa vadeli öngörüler yapılmasında kullanılabilecek hale gelmiş. Klein, “Şu anda kimse müdahale etmediği takdirde 5 dakika öncesinden nelerin olabileceğini anlayabiliyoruz. Bu şekilde bir tesisteki faaliyetlerden sorumlu kişi örneğin ekstra kapılar açarak veya uyarı sinyalleri göndererek çabucak eyleme geçebilir ve faciaları önleyebilir” diyor. Kalabalıkları kontrol altına almakta kullanılan bu yöntem daha şimdiden biri Frankfurt’un merkezi tren istasyonunda olmak üzere çeşitli araştırma projelerinde test ediliyor. Bu yazılım, gözleme kameraları görüntülerine bakarak yaya trafiği akışının yönünün yanısıra olası izdihamları da gerçekleşmeden birkaç dakika önce tespit edebilecek kadar yetenekli. Bu program ayrıca Kaiserslautern’deki futbol stadyumunun içinde ve etrafında da başarılı bir şekilde rüştünü ispat etti. Polis ve itfaiye açısından bu kocaman şehir stadyumunun sorunsuzca tahliye edilmesi gerçekten dramatik boyutlarda bir sorundu. Stadyumun tam dolduğunda 40 bin izleyiciye ev sahipliği yapıyordu ama çok az sayıda kaçış yoluna sahipti. Ve işleri daha da kötüleştirecek şekilde bu kaçış yollarının hepsinin de dış kapısı etrafı yüksek apartmanlarla çevrili daracık bir alana açılıyordu. Klein’ın ekibi, Alman Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı tarafından fonlanan REPKA (Bölgesel Tahliye, Planlama, Kontro ve Uyarlama) projesinin bir parçası olarak bu simülasyon modellerini artık kitlesel bir bina tahliyesini de planlayabilecek şekilde yeniden uyarlamayı başardı.