Question Kur`an-ı Kerim hangi açıdan mucize sayılmaktadır? Onun

advertisement
Question
Kur'an-ı Kerim hangi açıdan mucize sayılmaktadır? Onun mucize oluşuna dair hangi delili
getirebiliriz?
Answer:
Kur'an-ı Kerim, çeşitli yönlerden mucize sayılmaktadır ve onun mucizeliği sürekli ve canlıdır.
Yani bütün zamanlarda başkaları tarafından onun bir benzerinin getirilmesi imkânsızdır. Bu
yüzden Kur'an-ı Kerim, bütün düşünürlere ve bilginlere, onun bir benzerini getirme hususunda
meydan okumaktadır. Kur'an-ı Kerim'in bazı mucizevî yönleri şunlardır:
A) Edebiyat ve ahenk açısından mucizeliği
Kur'an-ı Kerim, edebiyat yönünden en üstün Arap edebiyatçılarını dahi aciz bırakmıştır. Hatta
Peygamber (s.a.a)'in en azılı düşmanları dahi (Velid gibi) onun güzel üslubunun, mecaz
sanatının ve benzersiz ahenginin insan ötesi olduğunu itiraf etmişlerdir.
Amerikalı Profesör Dorman(1) şöyle demektedir: Kur'an-ı Kerim, kelime kelime Hz.
Muhammed (s.a.a)'e vahyolunmuştur ve onun her bir kelimesi kamildir. Kur'an-ı Kerim, ebedi
bir mucizedir ve Hz. Muhammed (s.a.a)'in iddia ettiği şeylerin doğruluğunun bir delilidir. Onun
mucizelik yönlerinden bir kısmı onun yazılımının üslup ve tarzı ile alakalıdır. Bu üslup ve tarz, o
kadar yüce ve azimdir ki ne insanlar ve ne de cinler onun gibi küçük bir sureyi dahi
getirmekten acizdirler.(2)
Profesör Guillauome şöyle demektedir: Kur'an-ı Kerim, kendine özgü güzel ahengi ile kulağı
okşayan ve kalbi rahatlatan bir musikiye sahiptir. Arapça bilen Hıristiyanların bir çoğu, Kur'an-ı
Kerim'in tarzını övmektedirler. Arap dili edebiyatına aşina olan bazı doğubilimcileri, Kur'an-ı
Kerim'in fesahat, zarafet ve letafete sahip yöntemini övmektedirler. Kur'an-ı Kerim, tilavet
edildiği zaman onun kendine özgü çekiciliği, dinleyenleri iradeleri dışında kendisine doğru
çekmektedir. Bu tatlı ve kalpleri okşayan ahenk, itiraz edenlerin sesini keserek Peygamber
(s.a.a)'in getirmiş olduğu şeriata ruh vermiş ve onu taklit edilemez bir hale getirmiştir. Geniş
Arap edebiyatı ve nesri içinde Kur'an-ı Kerim gibi fesahat (dilin doğru ve açık bir şekilde
kullanılması-akıcılık) ve belagat açısından daha yüksek ve kaliteli bir başka kitabı
tanımamaktayız ve Kur'an-ı Kerim ile kıyaslanabilecek hiçbir eser yoktur. Kur'an-ı Kerim'in
ayetlerinin derinliği öyle bir şekilde tesir etmektedir ki Arap olsun veya olmasın bütün insanlar
iradelerini kaybetmektedir.(3)
Alman Neeldke, Kur'an Tarihi kitabında şöyle yazmaktadır: Kur'an-ı Kerim'in sözcükleri,
birbirlerine öyle güzel bir şekilde bağlanmıştır ki onu bu uyum ve açıklıkla dinlemek sanki
meleklerin namelerini dinlemek gibidir. Müminleri heyecanlandırmakta ve onların kalplerini
vecde getirmektedir.(4)
Fransız Düşünür Bartolomi Saint Hilaire, Muhammed ve Kur'an kitabında şöyle yazmaktadır:
Kur'an-ı Kerim, zahiri güzelliği ile manevi azametinin eşit olduğu benzersiz bir kitaptır. Onun
yeni tarzındaki sözcüklerin muhkemliliği ve düşüncelerin yeniliği ve canlılığı öyle bir şekilde
parlamaktadır ki akıllar onun manasının etkisinde kalmadan önce kalpler ona teslim
olmaktadır. Peygamberler arasında hiçbir peygamberin, İslam Peygamberi (s.a.a) gibi bu
şekilde sözü etkili olmamıştır.
Kur'an-ı Kerim, kendine özgü tarzı ile hem dini bir marş ve hem ilahi bir yakarıştır; hem siyasi
ve hukuki kanundur ve hem de ümit veren ve kokutandır; hem öğüt veren ve hem yol
gösteren ve doğru yola hidayet eden ve hem de kıssa, hikaye ve hikmetleri açıklayandır. Yani
açıkçası Kur'an-ı Kerim, Arap dilindeki en güzel eserdir ve dünya dinleri içindeki kitaplar
Arassında bir benzeri yoktur. Arapçaya hakim olan Hıristiyanların itiraflarına göre bu şerif
kitap, dinleyenlerin kalplerinde inanılmaz bir etki bırakmaktadır.(5)
B) Bilimsel mucizelik
Kur'an-ı Kerim'de yatan bilimsel sırlar; kozmoloji, antropoloji, tarih ve astronomi gibi
bilimlerden oluşan sonsuz bir okyanustur ve bu yüzden doğu ve batı bilim adamlarını,
araştırmaya iterek onları hayretler içinde bırakmıştır.
Burada bazı ayetlere ve bilimsel konulara kısaca değineceğiz:
-) Bitkilerin kendilerine has yapıları (Hicr Suresi, 19. ayet.)
-) Bitkilerin döllenmesi (Hicr Suresi, 22. ayet.)
-) Evlilik kanunu ve onun bitki âleminde de geçerli olması (Ra'd Suresi, 3. ayet.)
-) Dünyanın statik ve dinamik hareketi (Taha Suresi, 53. ayet.)
-) O zamanda hiç tanınmamış bir kıtanın varlığı (Rahman Suresi, 17. ayet.)
-) Dünyanın küresel oluşu (Mearic Suresi, 40. ayet.)
-) Meteorolojik olaylar arasındaki irtibat (Bakara Suresi, 164. ayet, Casiye Suresi, 5. ayet.)
Kur'an-ı Kerim'in insan yetiştiren ve onu hidayet eden bir kitap olmasına dikkat edildiğinde
sadece bazı özel ilmi konulara işaret etmesi mümkündür. Bu kısmi değinmeler, bilim adamları
için ilham kaynağı olmuştur. Bunların dışında, Kur'an-ı Kerim, sürekli insanları, yeryüzünde
gezerek meydana gelen meteorolojik olaylar hakkında araştırma yapmaya çağırmakta ve bazı
tefsirlere göre diğer bazı gezegenlere gitme imkânının olduğunu haber vermektedir.
Bu hususta birçok bilim dallarındaki bilim adamları tarafından kitaplar ve dergiler yazılmıştır ve
onların hepsi de Kur'an-ı Kerim'in azameti ve onun ayetlerinin en yeni bilimsel buluşlara tatbik
edildiği hakkında konuşmalar yapmışlardır.(6) Bucaille Maurice, "Tevrat, İncil, Kur'an ve
Bilimin Kıyaslanması" adlı kitabında şöyle yazmaktadır: Kur'an-ı Kerim'in bilimsel yeni
buluşlara tatbik edilmesine nasıl şaşılmasın ve bu mucize olarak sayılmasın?!(7)
O, Kur'an-ı Kerim'in bilimsel öğretilerini mukayese ederken Tevrat ile İncil arasındaki çelişkiler
ve Kur'an-ı Kerim'in nüzulü sırasındaki bilimler hakkında şöyle demektedir: Hz. Muhammed
(s.a.a) zamanındaki bilinenlerin durumuna bakıldığında Kur'an-ı Kerim'deki bilimsel konuların
beşerin bir ürünü olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu yüzden sadece Kur'an-ı Kerim'i
vahyin bir ürünü olarak kabul edebiliriz.(8)
C) Gelecekten haber verme yönünden mucizeliği
Kur'an-ı Kerim, gelecekte olacak olaylardan haber vermiştir. Bu haberlerin bazıları Kur'an-ı
Kerim'in kendisi ile ve bazıları da dış âlemdeki olaylarla ilgilidir. Bazıları tarihin belli bir
kısmındaki olaylar ve bazıları da tarihin bütün bölümleri ile ilgilidir. Bazılarının vuku bulma
zamanı gelmiş ve tarih açısından Kur'an-ı Kerim'in doğruluğunu ve hak oluşunu ispatlamıştır.
Bunun karşısında diğer bazı haberler ise daha ileride gerçekleşecektir. Örnek olarak: Salihlerin
hâkimiyeti, adalet ve tevhit üzerine evrensel bir hükümetin kurulması ve İslami örnek şehrin
kurulmasıdır.
Dorman şöyle yazmaktadır: Kur'an-ı Kerim'in mucizevî yönlerinden bir diğeri de gelecekten
haber vermesidir. Onun içinde Hz. Muhammed (s.a.a) gibi ders okumamış birisinin
getiremeyeceği şaşırtıcı haberler yer almaktadır.(9)
Zikredilen bazı konular kısaca açıklanacaktır:
a) Tahrif edilemeyeceği
Kur'an-ı Kerim açıkça ilan etmektedir: Tahrif etmek isteyenlerin elleri, bu mukaddes kitaba
ulaşamayacaktır ve ilahi koruma ve inayet, onun her türlü tahriften korunacağının garantisidir:
{َ‫}ﺍِﻧَّﺎ ﻧَﺤْﻦُ ﻧَﺰَّﻟْﻨَﺎ ﺍﻟﺬِّﮐْﺮَ ﻭَﺍِﻧَّﺎ ﻟَﻪُ ﻟَﺤَﺎﻓِﻈُﻮﻥ‬
(Şüphe yok ki, o Kur'an'ı Biz indirdik Biz. Ve muhakkak ki, onun için muhafız olanlar da
Bizleriz.)(10)
{ْ‫ﺍِﻥَّ ﺍﻟَّﺬﻳﻦَ ﮐَﻔَﺮُﻭﺍ ﺑِﺎﻟﺬِّﮐْﺮِ ﻟَﻤَّﺎ ﺟَﺎﺀَﻫُﻢْ ﻭَﺍِﻧَّﻪُ ﻟَﮑِﺘَﺎﺏٌ ﻋَﺰﻳﺰٌ ﻟَﺎ ﻳَﺎْﺗﻴﻪِ ﺍﻟْﺒَﺎﻃِﻞُ ﻣِﻦْ ﺑَﻴْﻦِ ﻳَﺪَﻳْﻪِ ﻭَﻟَﺎ ﻣِﻦْ ﺧَﻠْﻔِﻪ ﺗَﻨْﺰﻳﻞٌ ﻣِﻦ‬
ٍ‫}ﺣَﮑﻴﻢٍ ﺣَﻤﻴﺪ‬
"Onlar, o zikiri/Kur'an'ı kendilerine geldiğinde inkâr ettiler. Halbuki o, eşsiz yücelikte bir
Kitap'tır. Bâtıl ona, ne önünden gelebilir ne de arkasından. Hakîm ve Hamîd Allah'tan bir
indirmedir o."(11)
Kur'an-ı Kerim'in bu iddiası, on beş asırlık bir tecrübeyi geride bırakmış ve düşmanların bu
husustaki çabalarının boşa çıktığını ve hatta bir kelime dahi ondan eksiltememenin acısını
içlerinde bırakmıştır. Onlar, hatta gelecekte dahi bunu başaracakları hususunda dahi tamamen
ümitsiz olmuşlardır.
b) Meydan okuması
Kur'an-ı Kerim, çeşitli şekillerde insanlara, onun bir benzerini getirmeleri hususunda meydan
okumaktadır: Bütün insanlar bir araya gelseler dahi onun bir benzerini getiremezler:
{ٍ‫ﻗُﻞْ ﻟَﺌِﻦِ ﺍﺟْﺘَﻤَﻌَﺖِ ﺍﻟْﺎِﻧْﺲُ ﻭَﺍﻟْﺠِﻦُّ ﻋَﻠٰﻰ ﺍَﻥْ ﻳَﺎْﺗُﻮﺍ ﺑِﻤِﺜْﻞِ ﻫٰـﺬَﺍ ﺍﻟْﻘُﺮْﺍٰﻥِ ﻟَﺎ ﻳَﺎْﺗُﻮﻥَ ﺑِﻤِﺜْﻠِﻪ ﻭَﻟَﻮْ ﮐَﺎﻥَ ﺑَﻌْﻀُﻬُﻢْ ﻟِﺒَﻌْﺾ‬
‫}ﻇَﻬﻴﺮًﺍ‬
"De ki: Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve
birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler."(12)
Kur'an-ı Kerim, bundan daha ileri giderek düşmanların hatta onun surelerinden bir tanesinin
dahi bir bir benzerini getirmekten aciz olduklarını ilan etmiştir:
{ْ‫ﻭَﺍِﻥْ ﮐُﻨْﺘُﻢْ ﻓﻰ ﺭَﻳْﺐٍ ﻣِﻤَّﺎ ﻧَﺰَّﻟْﻨَﺎ ﻋَﻠٰﻰ ﻋَﺒْﺪِﻧَﺎ ﻓَﺎْﺗُﻮﺍ ﺑِﺴُﻮﺭَﺓٍ ﻣِﻦْ ﻣِﺜْﻠِﻪ ﻭَﺍﺩْﻋُﻮﺍ ﺷُﻬَﺪَﺍﺀَﮐُﻢْ ﻣِﻦْ ﺩُﻭﻥِ ﺍﻟﻠﻪِ ﺍِﻥْ ﮐُﻨْﺘُﻢ‬
َ‫}ﺻَﺎﺩِﻗﻴﻦَ* ﻓَﺎِﻥْ ﻟَﻢْ ﺗَﻔْﻌَﻠُﻮﺍ ﻭَﻟَﻦْ ﺗَﻔْﻌَﻠُﻮﺍ ﻓَﺎﺗَّﻘُﻮﺍ ﺍﻟﻨَّﺎﺭَ ﺍﻟَّﺘﻰ ﻭَﻗُﻮﺩُﻫَﺎ ﺍﻟﻨَّﺎﺱُ ﻭَﺍﻟْﺤِﺠَﺎﺭَﺓُ ﺍُﻋِﺪَّﺕْ ﻟِﻠْﮑَﺎﻓِﺮﻳﻦ‬
"Eğer kulumuza (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an) hakkında şüphede iseniz, haydin onun
benzeri bir sûre getirin ve eğer doğru söyleyenler iseniz, Allah’tan başka şahitlerinizi çağırın
(ve bunu ispat edin). Eğer, yapamazsanız -ki hiçbir zaman yapamayacaksınız- o hâlde yakıtı
insanlarla taşlar olan ateşten sakının. O ateş kâfirler için hazırlanmıştır."(13)
Kur'an-ı Kerim'in bu şekilde gelecekten haber vermesi, geçen on beş asırda sabit olmuştur ve
onun benzeri bir sureyi - hatta Kevser Suresi gibi oldukça kısa bir sureyi dahi - getirmek için
harcanan bütün çabalar boşa çıkmıştır ve bu alanda çaba gösterenlere rüsva olmalarından
başka bir faydası olmamıştır.
c) Tarihi olaylar
Kur'an-ı Kerim, siyasi tahlillerin ve hesaplamaların ön göremeyeceği olayların gerçekleşeceğini
haber vermiştir. Bunların bazı örnekleri şunlardır:
-) Müslümanların, Mekke müşriklerine galip gelmeleri ve Kâbe'ye emniyetli bir şekilde
girmeleri:
{ْ‫ﻟَﻘَﺪْ ﺻَﺪَﻕَ ﺍﻟﻠﻪُ ﺭَﺳُﻮﻟَﻪُ ﺍﻟﺮُّﺀْﻳَﺎ ﺑِﺎﻟْﺤَﻖِّ ﻟَﺘَﺪْﺧُﻠُﻦَّ ﺍﻟْﻤَﺴْﺠِﺪَ ﺍﻟْﺤَﺮَﺍﻡَ ﺍِﻥْ ﺷَﺎﺀَ ﺍﻟﻠﻪُ ﺍٰﻣِﻨﻴﻦَ ﻣُﺤَﻠِّﻘﻴﻦَ ﺭُﺅُﺳَﮑُﻢ‬
‫}ﻭَﻣُﻘَﺼِّﺮﻳﻦَ ﻟَﺎ ﺗَﺨَﺎﻓُﻮﻥَ ﻓَﻌَﻠِﻢَ ﻣَﺎ ﻟَﻢْ ﺗَﻌْﻠَﻤُﻮﺍ ﻓَﺠَﻌَﻞَ ﻣِﻦْ ﺩُﻭﻥِ ﺫٰﻟِﮏَ ﻓَﺘْﺤًﺎ ﻗَﺮﻳﺒًﺎ‬
"Andolsun, Allah, Peygamberinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse, siz güven içinde
başlarınızı kazıtmış veya saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram’a gireceksiniz.
Allah, sizin bilmediğinizi bildi ve size bundan başka yakın bir fetih daha verdi."(14)
Bu ayet nazil olduktan kısa bir süre sonra Hudeybiye anlaşması, başka bir tabirle Hudeybiye
fethi gerçekleşti ve Müslümanlar savaşsız bir şekilde Mekke'yi ele geçirdiler.
-) Rum İmparatorluğunun İran İmparatorluğuna galip gelmesi; Kur'an-ı Kerim, İran
İmparatorluğunun Rum İmparatorluğuna galip gelmesinden kısa bir süre sonra Rum'un,
İran'a galip geleceğini ve müminlerin de sevineceklerini haber vermiştir:
{ُ‫ﻏُﻠِﺒَﺖِ ﺍﻟﺮُّﻭﻡُ*ﻓﻰ ﺍَﺩْﻧَﻰ ﺍﻟْﺎَﺭْﺽِ ﻭَﻫُﻢْ ﻣِﻦْ ﺑَﻌْﺪِ ﻏَﻠَﺒِﻬِﻢْ ﺳَﻴَﻐْﻠِﺒُﻮﻥَ*ﻓﻰ ﺑِﻀْﻊِ ﺳِﻨﻴﻦَ ﻟِﻠّٰﻪِ ﺍﻟْﺎَﻣْﺮُ ﻣِﻦْ ﻗَﺒْﻞُ ﻭَﻣِﻦْ ﺑَﻌْﺪ‬
َ‫}ﻭَﻳَﻮْﻣَﺌِﺬٍ ﻳَﻔْﺮَﺡُ ﺍﻟْﻤُﺆْﻣِﻨُﻮﻥ‬
"Rumlar, yakın bir yerde yenilgiye uğratıldılar. Onlar yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde
galip geleceklerdir. Önce de, sonra da emir Allah’ındır. O gün Allah’ın (Rumlara) zafer
vermesiyle mü’minler sevinecektir."(15)
Kur'an-ı Kerim'in gelecekten verdiği bu haber, Müslümanların Bedir Savaşındaki zaferleriyle
aynı anda olmuştur ve Müslümanların sevincini ikiye katlamıştır.
Kur'an-ı Kerim'in diğer başka mucizevî yönleri daha zikredilmiştir; örnek olarak: Bilimde,
gelecekten haber vermede ve ihtilaf ve çelişkinin olmayışındaki mucizevî yِnleri(16)Refrence:
1.Marry Gaylord Dorman.
2.Nasrullah, Nikbin, Batılı düşünürler açısından İslam, s. 48.
3.The Quran Interpreted, A. J. Arberry, New York. 1974, v.2.p.10.
4.Abdulkerim, Bi Azar Şirazi, Fatiha ve Tevhit Surelerinin Ahenksel Tefsiri ve Tasviri.
5.Geschicte Des Quran, Neeldke. p. 56.
6.Mohamet et Le Quran, Hilaire B. Saint, Paris, 1865 p. 127.
a) Seyit Muhammed Hüseyin, Tabatabai, Kur'an'ın Mucizeliği;
b) Nasır, Mekarim Şirazi, Kur'an ve Son Peygamber;
c) Hasan Muhammed, El-Mekki El-Amuli, El-İlahiyat Ala Huda'l Kitabi ve's Sünneti ve'l Akl,
Üstad Cafer Sübhani'nin Muhazaratı, c. 3, s. 418;
d) Seyit Ebu'l Kasım, Hoi, El-Beyan tercümesi, c. 1, s. 117.
7.Maurice, Bucaille, Tevrat, İncil, Kur'an ve Bilimin Kıyaslanması.
8.A.g.e, s. 338.
9.Nasrullah, Nikbin, Batılı düşünürler açısından İslam, s. 48.
10.Hicr Suresi, 9. ayet.
11.Fussilet Suresi, 41 ve 42. ayetler.
12.İsra Suresi, 88. ayet.
13.Bakara Suresi, 23 ve 24. ayetler.
14.Fetih Suresi, 27. ayet.
15.Rum Suresi, 2, 3 ve 4. ayetler.
16.Daha fazla bilgi edinmek için şu kaynaklara bakabilirsiniz:
a) Murteza, Mutahhari, Vahiy ve Nübüvvet;
b) Seyit Muhammed Hüseyin, Tabatabai, El-Mizan Tefsiri, c. 1, s. 58-73;
c)Seyit Murteza, Tusliyan, Kur'an'ın Azameti;
d) Muhammed Ali, Gerami, Kur'an-ı Kerim'i Tanıma Hakkında;
e) Nasır, Mekarim Şirazi, Kur'an ve Son Peygamber;
-----------------------------Kaynak : ÖĞRENCİ SORU VE CEVAPLARI ; Kur'an'ı Tanıma - Dini Araştırma - Dini Hükümet Ahkâmın Felsefesi - Ahlak ve meşveret - Seҫilmiş Hükümler ; Yazar: Hamid Rıza Şakirin ve Bir
Grup Araştırmacı , Tercüme: Ali Akın Caba
www.ahlulbaytportal.com
Sunulan cevaplar zorunlu olarak Ehl-i Beyt (a.s) Kurultayı’nın görüşünü yansıtmamaktadır
Download