Husûmetin kaınştığı hâdis

advertisement
C. Senatosu
B :5
hem harekete getirmek, hem ona yardımcı öl­
mektir. [Husûmetin kaınştığı hâdiselerde Hükü­
mete dokunan meseMesffde v?e Hükümet üyeleri­
nin il&aim edildiği feonnferda k M bir başka yol
takibedilebilir aana ıısensiefeet ««titanda yerleş­
miş, tevatür haline gBÎroiş sbylemtüeri ımrrakabe görevinde olanlaa-, denetim vsszifeaini yapan­
lar olduğu gibi HlîiıkÜHie&e aM^rmaik ve Hükü­
meti uyarmak diiruntiîiiîjdaîdırİKr vs bu yetkiyi
haizdirler. Başka türlü öJttfsa burası bir mah­
keme olur. Mahkemede kim hüküm verecek?
Bir iddia eden olacak, bir de suçlamam. Suçlanan
iddia edeni itham edecek, idîMa eden konfetisi­
ni haklı göstermeye çalışacak. Bunun içinden
çıkılmaz. Ama bu da elbette namuslara, haysi­
yetlere rasfegele saldırma haMonı vermez. Onun
da yolu var. Hür basın, M r deiMökrasi işte bu­
nun için kurulmuş. Haksız ithamlar, sebepsiz
yersiz suçlamaları umumi efkâr, vatandaş, seç­
men değerlendireljilir. Hani olgun seçmen, hani
yüksek Türk fflîeti, Yüce Minetimiz, işte o Yü­
ce Milletimiz bunu değerlendirecek ehliyettedir.
Bu itibarla denetimin esasında birleşmek mecbu­
riyetindeyiz. Denetimin bu esasını kabul etme­
yince artık Parlâmentoda Hükümeti tenkid et­
mek, b>âzı meseleleri buraya getirmek imkânı
kalmaz.
Muhterem arkadaşlar, bizim Hükümette, ikti­
dar partisiyle gerek tatbikatta gerek Anayasa
gjılayışında ayrı düştüğümüz noktalar vardır.
Yani Anayasayı anlayışta Hükümetle mutabık
değiliz. Uygulamada da mutabık olmadığımız
cihetler vardır. Fakat bMeştiğimiz, beraber ol­
duğumuz yani asgari müşterekler denilen husus­
lar da vardır. Bu asgari müşjterekleri ne kadar
çoğaltabilirsek, ne kadar Mrbdrine yaM<aştıra!bilirsek o zaman Türkiye'nin meselelerine çözüm
yolu bulabiliriz, o zama&parlömenter rejimin fa­
ziletinden ismetimizi yararlandn,aibi3idz. Bu
Anayasal ihtilâflar geniştir. Çok derindir ve
bunları bu toplantıda halletmek de mümkün de­
ğildir. Ama bizim Anayasamızın bir kadersizliği vardır, Anayasayı benimsiyenler, yapanlar,
yürütme mevkiinde olanlar değil, yürütme mevkimde olanlar da birçok noktalarda Anayasa ile
ihtilâf halindedir. Bu itibarla Anayasadan bek­
lenen faydayı tam sağhyamıyoruz. Demek ki
Anayasa bir sahip arıyor, bir tatbikatçı -anyor.
Bu ne zaman beraber olacak? Tatbikatçıyla Ana­
11 . 11 . 1969
O :1
yasa beraber olduğu zaman meseleler daha ko­
lay haBsdüir.
TOuMerem arkadaşlar, şimdi ben Sayın Hü­
kümetin programında isabetle teşhis konulan bir
iki noktayı tasvibettiğimi söylemek isterim: Ana­
yasa bir insan yapısıdır. Eksiği olur, zaman
içinde değişmesi lâzımgelen hükümler de bulu­
nabilir. Bu hükümlerin değişen şartlar içinde
elle atamasında da bir mahzur görmem. Tek
maJhzur, Anayasanın anaistikameti ve temel il­
kelerine olan taarruzlardır. Bunlar yapılmadık
ça Sayın Yildız'm «iktidarla muhalefet birleşe­
cek Anayasayı değiştirecek» sözündeki iddiayı
kabul etmek mümkün değildir. Elbette ikti­
darla muhalefet birleşerek gerektiği anda, ge­
rektiği zamanlarda Anayasayı da değiştirebilir­
ler ve zaten Parlâmentonun hikmeti vücudu da
budur. Ama arz ettiğim gibi Anayasanın temel
esprisi, anaistikametini değiştirmemek kaydiyle
Şimdi Anayasada iştirak edilen değişiklik­
ler : Hâkimlerin meclislerden seçilmesinin za­
rarlı olduğu. Bu fikirde beraberiz. Orman
suçları meselesinde iki parti de bunu seçim
beyannamesiyle Made etmiştir. Ben şahsan bu­
nun o kadar hararetli taraftarı değilim ama
mademki parti programına girmiştir bu da
halledilmelidir. Bundan başka seçim usulle­
rinde millî iradeyi ifsadeden seçim uygulama­
larından Hükümet programı şikâyetçidir. Bu
haklıdır. Doğru bir görüştür. Hakikaten Tür­
kiye'de demokrasinin meşruiyeti tehlikededir.
Bilhassa önseçim oyunları ve ihtilâfları vatan­
daşları bu demokratik sistemden soğutmakta­
dır. Bunun yanında başka bir nokta da sık sık
seçimlerin tekrarlanması, bunu önleyici ted­
birleri de aramak ve bunda da birleşmekte fay­
da mütalâa ediyorum.
Hükümet programının bir noktasında iyi
bir teşhis konmuş, fakat maalesef bu hususta
gerekli tedavi ve tedbirler açıkça ifade olun­
mamıştır. O teşhis şudur : Programın 21 nci
maddesinde galiba diyor ki; «Sosyal Devlet
sadece vatandaşa, yahut Hukuk Devleti sade­
ce vatandaşa hak eşitliği tanıyan Devlet de­
ğildir, ona sosyal tedbirler getiren...» Doğru­
dur. Bunları okuyup zamanınızı almak iste­
miyorum. Doğrudur uma bugün görünen odur
ki, Sosyal Devlet kavramı ve Sosyal Devlet
anlayışı maalesef uygulamada aksamaktadır,
— 234 —
Download