Yezidi ismi ilk olarak Şeyh Adi’nin vefatından beş yıl sonra(1166) Sem’ani tarafından Yezid hakkında aşırıya gidenler olarak Adevi ismi ile beraber kullanılmıştır. Ancak bu tarikat Şeyh Hasan’ın öldürülmesinden bir buçuk ya da iki asır (XV. yy.) sonra yeni bir din olarak şekillenmeye başlamıştır. XVI ve XVII. yy.lara gelince artık tamamıyla müstakil bir din hüviyeti almıştır.1 Adeviler; İslam öncesi Mitraist inanç ve geleneklerini canlandırmışlar, Nasturi Hıristiyanlardan, Harran Şemsilerinden, bölge Yahudilerinden ve İran kökenli inançlardan etkilenerek onların çeşitli inançlarını da bu yeni dini geleneklerine karıştırmaya başlamışlardır. Adeviler aleyhine verilen her fetva ve üzerlerine yapılan her baskı onların şeyhlerine körü körüne bağlı olmalarını daha da artırmış ve İslam’dan daha da uzaklaşmasına neden olmuştur. Bütün bu saydıklarımıza binaen diyebiliriz ki Kürtlerin İslam öncesi dini ister Zerdüştlük ister Mitraizm ya da Devyasna olarak kabul edilsin Kürtlerin Müslüman olmasıyla beraber tamamen bu inançlar toplum içerisindeki etkisini yitirmemiş, hayatiyetini devam ettirmiştir. Fakat Yezidilik, Kürtlerin Müslüman olmaksızın bu eski dinlerinin bir devamı olarak ortaya çıkmamıştır. Aksine Müslüman olduktan sonra Adevi tarikatına intisap eden bir kısım Kürt’ün bir süre sonra İslam’dan peyderpey uzaklaşmaları ve uzaklaşma süresi içerisinde eski dinlerinin kalıntılarını canlandırmaları ve bölgedeki diğer inançların da buna eklenmesiyle oluşmuş ve günümüzde İslam’la ilişkisi oldukça zayıflamış bir dindir. 1 Enes Muhammed Şerif ed- Doski, a.g.e.,s. 269, 284.