C, Senatosu 5 . 2 . 1980 B : 30 Sayın senatörler; Türk Milleti uzun tarihi içinde dinine bağlı kal­ mış bir millettir. Dininden aldığı güçle büyük devlet­ ler kurmuştur. Ahlâkta, fazilette, çalışkanlıkta, tek­ nik ve medeniyette başarılı hamleler gerçekleştirmiş­ lerdir. Söz buraya gelmişken üzülerek ifadeye zaruret var ki, dinin milletimizin tarihi boyunca yararlandı­ ğı bu yüce güçten halkımız bir zamanlar mahrum bırakılmıştır. Bugün milletimizin karşıkarşıya bulunduğu sıkın­ tıların temel unsurlarından birisi ve bize göre şüphe­ siz en önemlisi halkımızın uzunca bir süre dini ve manevi değerlerden yoksun bırakılmış olmasıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı Bütçesi hakkında AP Grubunun görüşlerini arz etmek üzere huzurlarınızda bulunuyorum. Hepinizi grubum adına saygıyla selam­ lıyorum. Bildiğiniz gibi dinin millet ve devlet hayatında çok önemli yeri vardır. Din milleti, millet yapan un­ surların başında gelir. Tarih boyunca büyümüş mil­ letler, ve güçlü temellere dayanmış devletler dinin hayat verici, toplumu birleştirici, bütünleştirici, kay­ naştırıcı gücünden yararlanmış milletlerdir. Günü­ müzde de ileri ve güçlü milletlerin sosyal "hayatında din fonksiyonu, inkâr edilemez şekilde gücünü hisset­ tirmektedir. Kalkınan milletler, başarıya ulaşmakta dinin müspet gücünden geniş çapta yararlanmışlar­ dır. II nci Dünya Savaşında müttefik Avrupa ordu­ ları çıkartmasını yapmakla görevlendirilen Esienhower cebinde Hıristiyanlığın kutsal kitabı İncil vardı. Fransa'nın milli kahramanı De Gaulle ibadetlerini aksatmadan sürdüren büyük bir devlet adamıydı. Kıb­ rıs Barış Harekâtı sırasında yavru vatan Kıbrıs için uçan Şehit Pilotumuz Cengiz Topel'in cebinden Kur'an-ı Kerim çıkmıştı. Milleti ve vatanı için yap­ tığı işlerle büyümesi insanların hayatından verilebile­ cek bu çeşit örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bu örnekler göstermektedir ki, fert, toplum ve millet ha­ yatında din, insanların vazgeçemeyeceği yüce bir güçtür. Din, insanları ve toplumları yüceltir, güçlendi­ rir, yönlendirir. Dinimiz, insanları ve vatanı sevmeyi emrediyor, vatan ve millet için gerekli fedakârlıkların yapılmasını her Müslümandan istiyor. Tembellikten miskinlik­ ten sıyrılmamızı, kendimizi, ailemizin, toplumumuzun ve insanlığın mutluluğu için çalışmamız gerektiğini öğütüyor. Kişi ve toplumu ahlaken düşüren davranış­ lardan kaçınmamızı söylüyor. Bunlar, dinimizin temel ilkeleridir. Halbuki biz dinimizin özündeki bu müspet düşünleri, kardeşlik duygularını, vatan ve millet sevgisini başkaları için fedakârlık duygusunu halkımıza gerekli şekilde öğ­ retmeyi yıllarca ihmal ettik. Netice olarak bugünkü bunalımlı ortama geldik. Bugün Devletimizin ciddi şekilde karşı karşıya bulunduğu anarşik ortamın da, ekonomik bunalımların da temelinde toplumumuzun bünyesine arız olan milli, manevi ve ahlaki değerler yıpranmasını görebiliriz. İslâm dini kardeşlik, barış, sevgi, çalışma, ahlâk ve fazilet dinidir. İslâm dininin halkımızın manevi ve ruhi gelişimi­ ni hazırlayan prensiplerinden birkaç örnek sunmak isterim: Cenabı Hak Hucurât süresinde «Şüphesiz mü­ minler kardeştirler, kardeşler arasında barış meyda­ na getiriniz ve Allah'tan korkunuz ki Allah size acı­ sın» buyuruyor. İçinde bulunduğumuz ortamdan çıkışta dinimizin hayat verici, prensiplerinden yararlanmak zorunda­ yız. Bu hedefe ulaşmak için bütçesini görüşmekte ol­ duğumuz Anayasal bir kuruluş olan Diyanet İşleri Başkanlığına Devlet olarak gerekli bir şekilde önem vermek zorundayız. Din adamlarımızın en müsait şartlar içerisinde topluma hizmet sunma imkânlarını maddeten ve manen hazırlamalıyız. Eğitim ve öğre­ tim kurumlarımızda milletimizin geleceğini kendile­ rine emanet edeceğimiz çocuklarımızı din ve ahlâk bilgileriyle donatmalıyız. Okullarımızda din ve ah­ lâk eğitiminin önemi ile orantılı bir şekilde uygulan­ masını sağlamalıyız. Devletimizin bekası, milletimizin birlik ve bütünlüğü için dinimizin halkımızı birbirine birleştiren, bütünleştiren ve kaynaştıran değerlerin- Enfal Suresinde de; «Allah'a ve elçisine itaat edin, birbirinizle çekişmeyin, aksi halde gücünüz gider» bu­ yu ruluyor. Gene Kuran da Peygamberimiz Hz. Muhammed'in bize şahsında en güzel ahlâk örneği verdiği bildirilir. O büyük insan kendisi de «En yüksek ah­ lâki tamamlamak için gönderilmiş bir Peygamber» ol­ duğunu bildirmektedir. Halkımız, 1000 yılı aşan tarihi içinde dinimizin insanı ve toplumu yücelten, yönelten ve güçlendiren değerlerinden geniş çapta yararlanmıştır. O : 2 İ den yararlanmalıyız. Halbuki uygulamanın belirtmeye çalıştığımız öl­ çüler içerisinde gerçekleşmediğini görüyoruz. İzin 230 —