Eurasian Journal of Educational Research, 33, pp 193/210 2008 The Adaptation of the Reader Self-Perception Scale to the 4th and 5th Grade Turkish Students Derya Yaylı∗ Erdinç Duru** Okur Öz-Algılama Ölçeği’nin İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Öğrencileri için Türkçeye Uyarlanması (Özet) Problem Durumu : Okuma kişilerin gelecekteki akademik başarılarına etki eden bir beceri olduğu için özenli bir ilgiyi gerektirmektedir. Okuduğunu anlama konusunda yeterli eğitimi almamış olan öğrencilerin ilerideki yaşamlarında başarılı olmaları zor görünmektedir. Bu yüzden, okuma öğretimi çok önemli bir süreç olarak algılanmalıdır. Öğrenmenin sadece bilişsel değil aynı zamanda duyuşsal ve sosyal bir süreç olarak algılanması Bandura’nın sosyal biliş modelinin benimsenmesiyle güç kazanmıştır. Bu modele göre bireyler sadece çevrelerinden etkilenip, çevrelerini etkilemekte kalmaz; aynı zamanda öz farkındalıkları ölçüsünde duygu, düşünce ve davranışlarını düzenleyebilir ve bunları yönetebilirler. Öğrencinin bilgiyi işleyen ve kendini düzenleyebilen aktif bir aktör olarak kavramsallaştırılması, onun kendi performansına ilişkin öz yeterlik inançlarıyla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, algılanan öz-yeterlik, yani kişinin kendi öğrenme performansı ve yeteneğine ilişkin yargıları ve inançları, öğrenme sürecine etki eden bir gerçeklik olarak görülmektedir. Araştırmalar okumaya karşı olumlu tutuma sahip olan öğrencilerin daha çok ve daha yoğun okuduklarını ve okumaya daha eğilimli olduklarını göstermektedir. Öğrencinin öz-yeterlik inançlarının okuma eğitimindeki önemi, bu inançların ölçülmesini, öz-yeterlik algı ve inançlarının ölçülmesinin zorluğu ise güvenilir ölçüm araçlarına olan gereksinimi artırmıştır. Bunun sonucunda, bazı ölçek geliştirme çabaları ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri de Henk ve Melnick tarafından geliştirilen Okur Öz-algılama Ölçeği’dir ve ölçek Bandura’nın öz-yeterlikle ilgili kuramsal açıklamaları üzerine temellendirilmiştir. Bandura’nın öz-yeterlik modeli dikkate alındığında, okuma etkinliği ile ilgili olarak öğrencilerin geçmiş ve şimdiki performanslarının, gözleme dayalı karşılaştırmalarının, aldıklarını düşündükleri sosyal dönütün ve fizyolojik durumların dört önemli faktör olarak dikkate alınması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Yani okurlar kendi okumalarıyla ilgili yargıya varırken, okuma ile ilgili öz-yeterlik inançlarını ve yargılarını besleyen bu ∗ Corresponding Author, Asst.Prof.Dr., Pamukkale University, Faculty of Education, dyayli@pau.edu.tr Asst.Prof.Dr., Pamukkale University, Faculty of Education, eduru@pau.edu.tr ** 193 194 Eurasian Journal of Educational Research dört faktör temelinde düşünürler. Henk ve Melnick bu dört alt-ölçeğin birlikte, öğrencinin okumaya ilişkin öz-algılamasını oluşturduğuna dikkat çekmektedir. Onlara göre ölçek, öğrencilerin okumaya ilişkin öz-algılarının belirlenmesi amacıyla hem bireysel hem de gruba uygulanabileceği gibi, okuma açısından riskte olan öğrencilerin belirlenmesinde de kullanılabilir. Araştırmanın Amacı : Ülkemizde de son yıllarda ivme kazanan bireysel farklılıkları anlamaya yönelik eğitim anlayışı; hem araştırma hem de öğretmenlerin öğrencileri tanımasına yardımcı olacak ölçme araçlarına yönelik gereksinimi artırmıştır. Ülkemizde okur öz-algılarını değerlendiren bir ölçme aracını olmaması alan yazınında bir boşluk oluşturmaktadır. Yapılan araştırmalar ilköğretim 4. sınıf ve sonrasındaki öğrencilerin karmaşık metinlerle karşılaştıklarını ve bu yaşlardan itibaren kendi öğrenmeleri konusunda kuramlar ve algılar geliştirdiklerini göstermiştir. Bununla birlikte, öğrencilerin okumaya yönelik öz-algılamalarının güdülenmeleri açısından önemli olduğu dikkate alındığında, 4. ve 5. sınıf öğrencilerinin okuma etkinliğine ilişkin öz-algılama düzeylerini belirleyebilecek ölçme araçlarına gereksinim duyulacağı açıktır. Dolayısıyla bu araştırmanın amacı, ülkemiz alan yazınındaki konu ile ilgili boşluğun doldurulmasına katkı sağlamak, Okur Öz-Algılama Ölçeği’ni 4. ve 5. sınıf öğrencileri için Türkçeye uyarlayarak geçerlik ve güvenirlik çalışmasını yapmaktır. Araştırmanın Yöntemi : Araştırmada, geçerlik çalışmaları kapsamında açıklayıcı, doğrulayıcı faktör analizi ve ölçüt bağıntılı geçerlik; güvenirlik kapsamında ise iç tutarlık ve test-tekrar test analizleri yapılmıştır. Araştırmaya Burdur (96 öğrenci), Denizli (203 öğrenci) ve İzmir (330 öğrenci) illerinde yer alan 5 ilköğretim okulunun 4. ve 5. sınıflarından toplam 629 öğrenci katılmıştır. Bu öğrencilerden 203’ü il merkezi, 220’si ilçe merkezi, 206’sı ise belde ve köy okullarında öğrenim görmektedirler. Bu yerleşim yeri çeşitliliği, ölçeğin İngilizce özgün halinin geliştirmesinde dikkate alınan yerleşim yeri çeşitliliğinden kaynaklanmaktadır. Toplam katılımcı öğrencilerin 316’sı kız, 313’ü ise erkektir ve 303’ü 4. sınıf ve 326’sı 5. sınıf öğrencisidir. Katılımcı öğrencilerin yaşları 9 ila 12 arasındadır. Araştırmanın Bulguları : Okur Öz-Algılama Ölçeği’nin uyarlaması 629 katılımcıdan elde edilen veriler ışığında yapılmıştır. Faktör analizi yapılmadan önce maddeler arasında kısmi korelasyonların ve korelasyon matrisinin faktör analizi için uygun olup olmadığı Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) katsayısı ve Barlett testi ile incelenmiştir. Birinci madde hazırlık maddesi olduğu için özgün çalışmaya benzer şekilde analizlere alınmamış, kalan 32 madde üzerinden analizler yapılmıştır. Yapılan analizlerde, 32 maddenin faktör analizi için Keiser Meyer Olkin değerinin .92 olduğu görülmüştür. Benzer şekilde 32 maddenin Barlett testi sonucu, [x²= 7105.352, df=496, p <.000)] olarak bulunmuştur. Ölçeğin yapı geçerliğini ve faktör yapısını incelemek amacıyla açıklayıcı (Exploratory) faktör analizi, faktörleştirme tekniği olarak da temel bileşenler analizi seçilmiş, Kaiser normalleştirmesine göre özdeğeri (eigenvalue) 1’in üzerinde olan faktörler ölçüt alınmıştır. Ek olarak, doğrulayıcı faktör analizi yapılmış ölçeğin dört ve beş faktörlü yapıları test edilmiştir. Analizler ölçeğin beş boyutlu modelinin ülkemizde kullanılması için psikometrik destek sağlamıştır. Faktör analizleri ölçeğin 31 madde ve beş boyuttan o- Eğitim Araştırmaları luştuğunu doğrulamıştır. Analizler sonucunda, Henk ve Melnick tarafından geliştirilen ölçekte yer alan 5. madde zayıf faktör yüküne bağlı olarak, 14. madde ise Türkçe adaptasyonunda orijinalinden farklı olarak Faktör 1’e yüklendiği için ölçekten çıkarılmışlardır. Sonuçlar ayrıca, ölçeğin oldukça yüksek sayılabilecek bir iç tutarlık ve kabul edilebilir test-tekrar test güvenirlik katsayısına sahip olduğunu göstermektedir. Ölçeğin iç tutarlılığı ile ilgili analiz sonuçları, ölçeğin orijinal iç tutarlık çalışmalarına benzer sonuçlar vermiştir. Okur Öz-Algılama Ölçeği’nin ölçüt bağıntılı geçerliği ile ilgili analiz sonuçları beklenen yönde, Okumaya Yönelik Tutum Ölçeği ile pozitif yönde ilişkili olduğunu göstermiştir. Bunlardan başka, grup farklılıklarını anlamak için yapılan veri analizi sonucunda, 4. ve 5. sınıf kız öğrencilerinin genel anlamda erkeklere göre daha yüksek öz-algılama düzeyine sahip oldukları bulunmuştur. Araştırmanın Sonuçları ve Önerileri : Bu çalışmayla Türkçeye uyarlanan Okur Öz-Algılama Ölçeği ile ilgili araştırma sonuçları araştırmanın sınırlılıkları göz önüne alınarak değerlendirilmelidir. Bu ölçek gerek araştırmacılar gerekse sınıf öğretmenleri ve Türkçe öğretmenleri tarafından bilimsel veri toplama ve öğrencilerin gelişimini gözleme amaçlarıyla kullanılabilir. Öğretmenler bu ölçeği kullanarak okuma becerisi için kritik bir dönemde bulunan öğrencilerinin okumaya ilişkin öz algılarını anlayabilirler. Ayrıca olumsuz algılama sahibi öğrencilerin okumaktan kaçınacaklarını bilerek ve cinsiyet faktörünü dikkate alarak gerekli önlemleri geç olmadan alabilirler. Anahtar Sözcükler: Okuma, öz-algılama, geçerlik, güvenirlik 195