Diğer / Other Türkçesi varken When the Turkish word exists Bu sayıdaki yazılarda yapılan dil değişiklikleri aşağıdaki gibidir. 186 Adaptasyon: uyum İnfant: süt çocukluğu Popülasyon: topluluk Aktive: etkin İnsidans: sıklık Post-transplant: nakil sonrası Analiz: inceleme İntravasküler: damar içi Prekürsör: öncül Asemptomatik: belirtisiz Kardiyak: kalp Primer: birincil Cevap: yanıt Kombine: birlikte Problem: sorun Defekt: bozukluk Konjenital: doğuştan Rahitis: raşitizm Dejenerasyon: hasarlanma Konsantrasyon: düzey Rapor: bildiri Deviasyon: kayma Konsültasyon: danışma Relaps: tekrar Disfonksiyon: işlev bozukluğu Korelasyon: ulişki Resesif: çekinik Disformizm: şekil bozukluğu Literatür: dizin Retrospektif: geriye dönük Dissemine: yaygın Lokal: bölgesel Safha: evre Dominant: baskın Maternal: anneye ait Sebep: neden Ekarte edilmek: dışlanmak Monoküler: tek gözlü Sedimentasyon: çökme Eksitus: ölüm Muhtemel: olası Sekonder: ikincil Eksizyon: cerrahi olarak çıkarılmak Multipl: çok sayıda Semptomatik: belirtili Exchange: değişim Nadir: ender Spektruma: çeşitlilik Faktör: etmen Neonatal: yenidoğan Spesifik: özgün Familial: ailesel Nispi: göreceli Splenomegali: dalak büyümesi Fasial: yüz Spontan: kendiliğinden Fertilizasyon: dölleme non-sendromik: sendromik olmayan Fonksiyon: işlev Oftalmik: göz Takip: izlem Form: şekil Oral: ağızdan Transplant: nakil Formasyon: biçim Oskültasyon: dinleme Unilateral: tek taraflı Hayat: yaşam Palpe edilmek: ele gelmek Ünite: birim Hepatomegali: karaciğer büyüklüğü Parametre: ölçüm Üriner: idrar Pediatri: çocuk Vade: dönem İmkan: olanak Pediatrist: çocuk hekimi Vaka: olgu İmmunsupresif: immün baskılayıcı Polispesifik: çoklu özgün Vesile: aracı Subklinik: klinik öncesi