وَاَط۪ يعُوا اّٰلله َ وَرَسُولَهُ وََلَ تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَت

advertisement
İSLAM'DA VAHDET
‫َواَ ۪طيعُوا ه‬
‫عوا‬
ُ َ‫سولَهُ َو ََل تَنَاز‬
ُ ‫اّٰللَ َو َر‬
ۜ ‫صبِ ُر‬
‫وا ا َِّن‬
َ ‫فَتَ ْف‬
ْ ‫َب ۪ري ُح ُك ْم َوا‬
َ ‫شلُوا َوتَ ْذه‬
‫ه‬
َ‫صا ِب ۪رين‬
َّ ‫اّٰللَ َم َع ال‬
Muhterem müslümanlar,
Kararmış gönüllere Tevhit nuru saçan,
şaşırmış kalplere Hak yolu gösteren, inanmış
vicdanlara hidayet suyu serpen Kuranı Kerimde
Allah'u zülcelal Müminlere şöyle hitap eder.
(Ey müminler) hepiniz, toptan, sımsıkı Allah'ın
ipine sarılın. Parçalanıp ayrılmayın Allah'ın
üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz
birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi
(İslamla) birleştirmişti, işte O'nun, (bu) nimeti
sayesinde kardeş olmuştunuz). (1)
(Allaha ve onun Resulüne itaat edin.
Birbirinizle çekişmeyin. Yoksa gevşersiniz.
Kuvvetiniz sarsılıp gider. Birde sabredin. Allah
sabredenlerle beraberdir). (2)
Aziz Müminler,
Birlik ve beraberlik bir milleti ayakta tutan
ve devirlere hakim kılan en kuvvetli unsurdur.
Eğer müslüman ecdadımız asırlarca bütün
dünyaya
hakim
olmuşlarsa,
tefrikaya,
çekişmeye düşmeden gece ve gündüz
çalışmaları, sadakatle, ihlas'a Allah'a ve Resulü
(S.A.V.) gönül vermeleri sayesinde olmuştur.
Ahlakı Kur'an, yaşayışı İslam, örneği
Resulüler. hedefi Allah rızası ve şiarı vahdet
olan bir milletin parçalanmasına, yıkılmasına
imkan yoktur.
Büyük İslam şairi Mehmet Akif'in dediği
gibi,
(Girmeden tefrika bir millete düşman
giremez.
Toplu vurdukça yürekler, onu top
sindiremez.)
Peygamberimiz
(S.A.V.)
Hadisi
şeriflerinde: (Mümin Mümine karşı, parçaları
birbirine bağlayıp tahkim eden bina gibidir)
buyurdular ve (Bu bağlılığı göstermek için
Resulü Ekrem) parmaklarını birbirinin arasına
geçirip kenetledi. (3)
Müslümanlarda, bugün böyle bir vahdet
var mıdır? Üzüntü ile hemen cevap verelim ki
hayır. Bugün aramızda vahdet yerine korkunç
bir tefrika buhranı bütün şiddeti ile hüküm
sürmektedir. Allaha ve Resulüne inanmış,
Allaha ve Resulüne güvenmiş Allaha ve
Resulüne gönül vermiş Allaha ve Resulüne tam
manasıyla teslim olmuş bizler, nasıl oluyor da
birbirimize sırt çeviriyoruz? Bütün iç ve dış
düşmanlarımız omuz omuza, diz dize verip bizi
yok etmek için gece gündüz çalışırlarken biz
niçin birbirimizle uğraşıyoruz.
Muhterem müslümanlar,
Allahın Resulü (S.A.V.) sadakatli imanla,
sarsılmaz vahdetle, Bedirde, Uhut'ta, Hendek'te
düşmanlarını mağlup etmiştir. Büyük Selçuklu
Hükümdarı Alparslan, o imanla, o azimle
Malazgirt Meydan Muharebesinde küfrün
belini kırmıştır. Büyük Türk Hükümdarı Fatih
fisebilillah saf tutmuş kahraman ordusuyla
Bizans’ın
sarsılmaz
surlarını
yıkarak,
İstanbul'un kapılarını Müslüman Türk'e
açmıştır.
Ulubatlı Hasan, coşmuş imanı ile,
sarsılmaz
azmiyle
Bizans’ın
surlarına
Müslüman Türk'ün Bayrağını dikmiştir.
Mehmetçik
Çanakkale'de
Dumlupınar'da
Sakarya'da dini, imanı, vatanı, namusu için
göğüs göğüse gırtlak gırtlağa, kanının son
damlasına kadar düşmanla çarpışmıştır.
O halde, muhterem müslümanlar,
Kahraman ecdadımızın, iman. irfan,
vahdet, azim dolu mazisinden ders alarak,
tefrikayı, çekişmeyi bırakalım. Bir tek vücut
olup el ele gönül gönüle vererek Cennet misali
vatanımızı
düşmanlardan
koruyalım.
Kalplerimizden kin, haset, husumet, düşmanlık
hastalığını atalım. Kalplerimizde daima iyiye,
doğruya Hakk'a, hakikate yer verelim. Kalp,
nazargahi İlahidir, onu kirletmeyelim. Hep
beraber Allah'a olan inancımız, Rasûlüllaha
olan sevgimizle hakikat yolunda yürüyelim.
***
(1) Kurân-ı Kerim Kl-l tmran Suresi Ayet: 103
(2) Kur ânı Kerim Fnfal Suresi Âyet : 46
(3) Buharı, Müslim, R. S. Teri. S. 1, No : 220
Haziran 1980
Download