Pembrolizumab adlı ilacın, akciğer ve deri başta olmak üzere 13 ayrı kanser türünde pozitif sonuç vermesi heyecan yarattı. Bilim adamları ise umutlu ve tedbirli: Sonuçlar çok iyi ancak “kemoterapi tarih olur” demek için henüz erken. Yeni geliştirilen pembrolizumab etken maddeli ilacın 13 kanser türünde etkili olduğu, 30’dan fazla kanser türünün tedavisi için ise araştırmaların devam ettiği açıklandı. Bağışıklık sisteminin güçlendirilerek bulunan kanser hücreleriyle daha etkili şekilde savaşmayı sağlayan ilacın bu kadar fazla kanser türünde etkili olması ise dünyada bir ilk. Amerika’nın Şikago eyaletinde 51’incisi düzenlenen Amerikan Klinik Onkoloji Derneği (ASCO) Kongresi’ne Türkiye’den de pek çok duayen doktor katıldı. Toplam 40 bin katılımcının bulunduğu kongrede en çok merak edilen soru; immunoonkolojik ajanların kemoterapinin yerini alıp almayacağı idi. Bu soruya dünyadan ve Türkiye’den uzmanların cevabı ise; “Hastalarımıza daha az zararla daha uzun ömür sunmak en büyük hayalimiz ancak kemoterapi tarih olacak demek için çok erken” şeklinde oldu. Pembrolizumab adlı ilaç, FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Ajansı) tarafından ‘çığır açan ürün’ kategorisinde değerlendirilip 4 Eylül 2014’te ruhsat onayı aldı. İlaç, ABD, Avustralya, İsrail, Güney Kore, Makau, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kanada’da ruhsatlı şekilde kullanılıyor. Avrupa Beşeri Tıbbi Ürünler Komitesi ise 21 Mayıs 2015’te pembrolizumabın ruhsatlandırılması için olumlu görüş verdi. Dördüncü evre malign melanom (cilt kanseri) hastalarının 3-6 aylık ömürlerini 2 yıla kadar çıkaran ve kanserde dönüm noktası olarak görülen bu ilacın, cilt kanserinden sonra en çok akciğer ile baş-boyun kanserlerinde etkili olduğu biliniyor. İlacın Türkiye’ye geliş tarihi ise 2018 olarak öngörülüyor. Ancak MSD (Merck) sağlık bakanlığı ile koordineli çalışarak, bakanlığın onayladığı ve kriterlere uyan dördüncü evre malign melonom hastası 25 kişiye bu ilacı ilaca erken ulaşım hakkı altında ücretsiz veriyor. İnovatif Kimya Dergisi kaynak gösterilmeden paylaşılamaz. Uzmanlar Ne Diyor? Joseph E. Eid /MSD Global Medikal Direktör: ‘Hasta amcam da bu ilacı kullandı’ Pembrolizumab,16 binin üzerinde kişide araştırıldı. Birçok farklı ilaçla kombinasyon halinde çalışıyoruz. Mümkün olduğu kadar çok türde ve ülkede onay almaya çalışıyoruz. Hastalar üzerinde gördüğümüz kadarıyla etkili bir tedavi olduğunu düşünüyoruz. Benim eşim meme kanseri. Amcam başboyun kanseri ve Pembrolizumab’ı amcama kullandırdık. Şu an hayatta ve sağlıklı. Sadece bir doktor değil, hasta yakını olarak da umutluyum. Kanser tedavisinde immun sistemin güçlendirilmesine yönelik çözümler bence bugüne kadarki en iyi fikir. Marty Huber/MSD Akciğer Kanseri Klinik Araştırmalardan Sorumlu Başkan Yardımcısı: ‘Annem yaşasa bu ilacı verirdim’ Pembrolizumab’ın sadece malign melanomda değil akciğer, gastrik kanserler ve kolon kanserlerinde de etkili olduğunu gördükçe heyecanımız arttı. Akciğer kanseri, kansere bağlı ölümlerin birinci sebebi. Pembrolizumab ile tedavi edilen bir hasta klasik tedavi gören bir hastadan daha iyi durumda. Metastatik melanomda da pembrolizumab ile tedavi edilen bir hasta, standart tedavi edilen bir hastadan daha iyi durumda. Hiç kemoterapi almamış akciğer kanserli hastalarda da deniyoruz. Ve kemoterapiye göre daha iyi olduğunu görüyoruz. Annemi over kanserinden kaybettim. Yaşıyor olsaydı bu ilacı verirdim. Roger Dansey /MSD Global Klinik Geliştirme Kıdemli Başkan Yardımcısı: ‘Vücudun gerekli gücü var’ Gelecek için yeni bir dalga. Tedaviye yeni bir boyut geldi. Yolun daha çok başındayız. Biz kanser hücrelerinin immün sistem tarafından görülmesini sağlarsak tedavi edebileceğiz, savaşabileceğiz. İmmunoterapinin vizyonu kanseri kontrol etmek değil, aslında yok etmek. Vücudun bunu yapacak, kanseri tamamen ortadan kaldıracak gücü var. Kanser tarih olacak mı? Evet, rüyamız bu! Vücudumuz kanserli hücreyi hatırlamaya devam ederse, kaçırmamak üzere gözetim yaparsa ve savaşmayı öğrenirse kanser ortadan kalkacak. Bu ajanların da kemoterapiden daha iyi olduğu kanıtlanırsa neden olmasın. Kaynak : sabah.com.tr Yorumlar İnovatif Kimya Dergisi kaynak gösterilmeden paylaşılamaz.