M. Mecfllsi B : 57 MHP GRUBU ADINA ALÎ GÜRBÜZ (Sivas) — Sayın Başkan, Yüce Meclisin sayın üyeleri, Diyanet iş leri Başkanlığının!979 'Mali Yılı Bütçesi üzerinde Milli­ yetçi Hareket Partisi Millet Meclisi Grubu adına gö­ rüşlerimi açıklamak üzere yüksek huzurlarınıza gel­ miş bulunuyorum. Sayın milletvekilleri, dinin tarihi çok kadim ve es­ kidir. İlk insan olarak yaratılan Âdem Aleyhisselam ile başlamış ve yine insanoğlunun dünyada var ol­ duğu 'müddetçe de inşallah devam edip gidecektir. Çünkü din, inanç, insanoğlu için bir güç kaynağı ve manevi kuvvettir, «inanıyorsanız üstünsünüz» ayeti kerimesi mevcuttur. Tarih dinsiz hiçbir sayfa kapa­ mamış, her zaman insanlar dinin zaruretine inanmış, yaşamış ve dini yaşatmıştır. Dini insandan, insanı din­ den ayırmak mümkün değildir. Allah katında makbul olan din ise, İslam dinidir. Bütün dinlerin en mütekâmili ve yücesidir, islam di­ ni, bir kavmin veya bir milletin dini değil, tüm beşe­ riyet için gönderilen ilahi bir kanundur, sön dindir. Din, terakkiye mani değil, bilakis 'ilerlemeyi, yük­ selmeyi emreder, tembelliğe, atalete, gericiliğe, ceha­ lete bizzat kendi karşıdır. Hedefi ise yükselmeyi, gü­ zel ahlakı, birlik ve beraberliği, 'insanlar arasında kar­ deşliği tesis ve temindir. Hiç ölmeyecekmiş gibi dün­ ya için çalışmayı, yarın ölecekmiş gibi de ahret için hazırlanmayı emreder, iki günü müsavi olan kişinin zarar ve ziyanda olduğunu söyler. Başkalarına el açmaktansa sırtında odun taşıyarak onu satıp para ka­ zanmanın, her türlü yardımdan hayırlı olmasını be­ yan eyler. Fakirliğin yüzkarası, ateşten gömlek ol­ duğunu islâm dini beyan eder, bi lokma bir hırka felsefesi, yüce dine atılmak istenen bir çamur, kuyruk­ lu bir yalan, bühtan ve iftiradan öteye geçmeyen bir düzmecediı\ Bizzat Hazreti Muhammed'in kendisi tüccar ve işadamıdır. Bir lokma bir hırka felsefesi olsaydı, bu­ na gerek yoktu. Sayın milletvekilleri, dinin yüceliğini, kutsiyetini korumaya mecburuz. Bugün Hıristiyan âleminde Pa­ pa kabul ederse, bir Amerikan, bir Fransız, bir İn­ giliz devlet başkanlarıyla görüşmesi mümkündür. Kilisede kıyılmayan nikâh muteber değildir. Her yeni doğan çocuk mutlaka vaftiz'den geçer. Kiliseye her Hıristiyan vergi vermekle mükelleftir. Avrupa kalkınmış ise, hiçbir zaman manevi değerlerini kay­ betmemiştir. «Din afyondur» dememiştir. Dini, biz­ deki gibi öcü, din adamı ve bütün dinine saygılı ve bağlı kişileri gerici ve yobaz diye tavsif edip, kendisi­ 19 . 2 . 1979 O :2 ne düşman hale getirmemiştir. Herkes dini inancın­ da serbestir, ibadetinde hürdür, diyerek, Anayasaya maddeler koyup, arkasından da onun dini inançlarıy­ la alay edip mizah konusu yapmamıştır. Ayrıcalık iş­ te buradan başlıyor. İlerici- gerici, aydın - cahil, inanan - inanmayan derken, milletimizin birlik ve 'beraberliği bozuluyor; ülkemiz zarar görüp, millete yazık oluyor. İslâm dininin ilim ve tekniğe verdiği önemi, hiç­ bir dinde görmemize imkân yoktur, ilk emri «Oku!» diye başlayan kitabımız Kuranı Kerimdir. «Beşikten mezara kadar ilim tahsil edin, ilim Çin'de de olsa alın» diyen bizzat Hazreti Mulhammed'in kendisidir, islâm dinini yalnız biz değil, Avrupalı bilginler, mütefek­ kirler de savunurlar. 19 ncu asrın meşhur mütefek­ kirlerinden Alman devlet adamı, müteveffa ©ismaıfc, Kuranı Kerim hakkında şöyle demiştir : «Tarafı İlahi'den gönderildiği iddia olunan bütün semavi ki­ tapları tetkik ettim ise de, 'hiçbirinde bir hikmet bu­ lamadım. Bu kitaplar değil beşeriyeti, bir hane halkı­ nı dahi idare etmeden çok uzaktır. Lakin, Muhammedilerin Kuranı bu kayıtttan azadedir. Ben, Kuranı her cihetten, her noktadan tetkik ettim, her kelimesin­ de büyük bir hikmet buldum. Bu kitabı, Hazreti Mu­ hammed'in kendi yazdığını iddia ederlerse de, en mü­ kemmel bir dimağdan böyle bir harikanın zuhurunu iddia etmek, kin ve garaza alet olmak manasını ifa­ de eder. Sana muasırı vücut olamadığımdan müte­ essirim, Ey Muhammed Aleyhisselam, muallim ve na­ şiri olduğun bu kitap, senin uydurman değil, ilahi ol­ duğunu inkâr ötmek, ilim ve mevzuatın betaletini in­ kâr etmek kadar gülünçtür. Beşeriyet, senin gibi mümtaz bir kuvvet ve kudreti .bir defa görmüş, bade­ ma, daha göremeyecektir. Binaenaleyh, kemali hür­ metle huzurunda ben eğilirim, ey ahir zaman Peygam­ beri!» diye ifadede bulunmuştur. Şimdi bir de bize bakalım: Bizdeki münevver de­ nilen, okuma yazma bilen zümrenin İsiamı tetkik et­ meden, peşin hüküm vermeleri, hem kendilerinin cen­ ini meydana koyuyor, hem de tutum ve davranışla­ rıyla kötü bir örnek teşkil ediyor. Anarşi, önce islâm dinine karşı başlatılmış, mane­ vi değerler yok edildikten sonra, milletin ikinci un­ suru olan milliyet düşmanlığına aktarılmıştır. Mille­ timiz, özünden koparılmak istenmektedir, «tslâmda milliyetçilik yok diye, son zamanlarda bazı cahiller de fetva vermeye başlamıştır. Sayın milletvekilleri, İslâm Dininin yüceliğine ya­ raşır onu temsil edebilecek, hem dinini, hem dünya­ sını çok iyi bilen din adamları yetiştirmeye mecburuz. — 365 —