SOLUNUM SİSTEMİNİN ANATOMİSİ Yrd. Doç. Dr - E

advertisement
SOLUNUM SİSTEMİNİN
ANATOMİSİ
Yrd. Doç. Dr. Kadri
KULUALP
Yrd. Doç. Dr. Önder
AYTEKİN
SOLUNUM/ SOLUNUM SİSTEMİ
• Atmosferdeki oksijenin kana
geçmesi, kan dolaşımındaki
karbondioksitin atmosfere
geri
verilmesi
işlemine
solunum
(Respirasyon)
denilir.
• Solunum
iki
fazdan
meydana gelir. Soluk alma
(İnspirasyon) ve soluk
verme
(Ekspirasyon).
Doğumdan sonra başlayan
solunum fonksiyonu bir
ömür boyu devam eder.
Solunumun durmasından 3-
• Solunum
sistemi,
solunum organı olan
akciğerler ve solunum
yolları ile diğer yardımcı
oluşumlardan meydana
gelir. Solunum yollarının
göğüs kafesi içerisinde
kalan
kısmına
Alt
solunum yolları, göğüs
kafesi
dışında
kalan
kısmına
ise
Üst
solunum yolları adı
verilir.
• Ağız
ve burun yoluyla
vücuda giren hava yutak
ve gırtlaktan geçtikten
BURUN (NASUS, RHINOS)
• Üst
solunum yollarının
başlangıç bölümü olan
burun aynı zamanda koku
alma organı olarak işlev
görür.
• Burnun
dıştan görünen
kısmına dış burun ya da
(Nasus externus) denilir.
• İçte kalan kısım ise burun
boşluğu (Cavitas
olarak adlandırılır.
nasi)
• Nasus externus, yüzün orta kısmına
Burun
kemiği
Üst
kıkırdak
Septum
Alt
kıkırdak
yerleşmiş olan üç yüzlü piramit
şeklinde bir çıkıntıdır. Yan yüzler
ortada birleşerek dorsum nasi yani
burun sırtını meydana getirirler. Alt
yüz de ise nares denilen iki tane
burun deliği bulunur
• Dış burunun kemik çatısı os maxilla,
os frontale ve os nasale tarafından
oluşturulur. Bu kemik oluşumlar burun
kökünü meydana getirirler.
• Burunun uç kısımları ise yumuşaktır.
Nares
Deri
altında
burun
kıkırdakları
(Cartilago nasales) bu esnekliği
sağlar.
Cartilago Nasalis ve Kemik yapılar
Os Frontale
Os
lacrimale
Os Nasale
Processus Frontalis maxilla
Cartilago nasi lateralis
Os
Zygomaticum
Cartilago nasi accesorius
Cartilago alaris major
Cartilago alaris minor
Nares
CONCHA NASALİS
• Burun boşluğunun dış
yan
duvarında
yukarıdan
aşağıya
doğru uzunlamasına
yerleşmiş
midye
kabuğu seklinde üç
çıkıntı bulunur. Bu
çıkıntılara sırasıyla
1) Concha
Bu çıkıntıların her birinin altında ise meatus
nasi superior, meatus nasi medius ve
meatus nasi inferior adında birer yol bulunur. 2)
Bu yollardan her birine burun civarında
yerleşmiş olan paranasal sinuslar ve gözyaşı
kanalı açılır.
nasalis
superior,
Concha
medius
nasalis
SİNUS PARANASALES
• Burun
Bu oluşumlar kafa kemiklerinin ağırlığını azaltır
ve konuşmaya rezonans katar. Burundan giren
solunum havasını ısıtmaya ve nemlendirmeye
yardımcı olurlar. Sinuslar içlerinde bulundukları
kemiklere göre isim alırlar.
boşluğunu
çevreleyen kemiklerin
bazılarının
içlerinde
‘’Sinus’’ adı verilen
boşluklar
bulunur.
Burun
mukozasının
devamı
şeklinde
mukoza tabakası bu
boşlukların
iç
yüzeylerin döşer. Her
bir sinus en az bir kanal
aracılığı
ile
burun
boşluğunun
içerisine
açılır.
Sinusların
fonksiyonları hakkında
LARYNX (GIRTLAK)
• Ses organı olan gırtlak, boyun
bölgesinde yutak ile nefes
borusu arasında yerleşmiştir.
Gırtlağın iskeleti kıkırdaklar
tarafından oluşturulur. Kıkırdak
yapıların arasını dolduran bağ
dokusu ve ligamentler bu
oluşumları birbirine bağlarlar.
Larynx’in
iç
kasları
ise
kıkırdaklara tutunurlar ve bu
kıkırdakların
hareketlerini
sağlarlar.
Bu
hareketler
sayesinde hem seslendirme
hem
de
soluk
yolunun
gerektiğinde açılması ya da
LARYNX KIKIRDAKLARI
(CARTİLAGO)
1) Cartilago
Cuneiforme
2) Cartilago
Corniculate
3) Cartilago Cricoidea
4) Cartilago
Arytenoidea
TRACHEA (SOLUK
• Solunum sisteminin larynx’ten
BORUSU)
sonra
gelen
10-13
cm
uzunluğundaki boru seklindeki
parçasına Trachea denilir. Üst
üste dizilmiş 15-20 tane at nalı
şeklindeki kıkırdağın bağ dokusu
ile birbirine bağlanması ile
oluşmuştur. Kıkırdakların arkada
kalan
açık
kısımları
m.
trachealis adındaki düz kas
dokusu tarafından kapatılmıştır.
Trachea’nın iç yüzeyi ise tüylü
epitel
hücrelerinden
oluşan
mukoza tabakası tarafından
döşenmistir.
Trachea’nın
BRONCHİ (BRONŞLAR)
• Trachea, bifurcatio trachea denilen
Hava yollarının son ulaştığı nokta akciğer
dokusu içerisindeki hava kesecikleri yani
alveollerdir. Bu keseciklerin etrafı damarlarla
sarılıdır. Alveol içerisine ulaşan oksijen, kese
duvarından damara ulaşarak sistemik kan
dolaşımına geçerken kan dolaşımındaki
karbondioksit de tersi bir yolla alveol içerisine
geçer. Böylece gaz değişimi gerçekleştirilmiş
olur.
Çatallanma noktasında iki ana
bronşa ayrılır. Bunlar bronchus
principalis dexter (sağ ana bronş)
ve
bronchus
principalis
sinister’dir (sol ana bronş). Sağ
ana bronş sola göre daha kısa, daha
geniş ve daha dik konumdadır. Bu
nedenle trachea’ya kaçan yabancı
cisimler çoğunlukla sağ akciğere
doğru yönelirler. Ana bronşlar kısa
bir seyirden sonra akciğerlerin
medial yüzlerinden içeri girerek
bronchus lobaris denilen ve
akciğerlerin her bir lobu için bir tane
olacak şekilde dallanırlar.
Bu
oluşumlar ise bir ağaç dalı gibi
ayrılmaya
devam
ederler
ve
sırasıyla ve bronchialis adıyla
devam ederler.
PULMONES (AKCİĞERLER)
Göğüs
kafesi
içerisine
yerleşmiş olan bir çift solunum
organından her birine akciğer
(pulmo) denilir. Piramit şeklinde
olan bu organlardan sağdaki
soldakine nazaran biraz daha
kısa fakat enlidir. Sol tarafta
kalp
bulunduğundan
bu
taraftaki akciğer sağdakinden
biraz küçüktür. Trachea’nın
bifurkasyon bölgesinden sonra
dallanan bronşlar her iki
akciğerin içine doğru yönelirler.
AKCİĞERİN TEMEL YAPILARI
• Akciğerin
mediastinum
yüzünde
akciğer
göbeği
(Hilus pulmonis) bulunur.
Buradan
Brochus
pirincipalis dexter ya da
sinister, sinirler, akciğer
arteri ve venleri ve lenf
damarları geçmektedir.
• Akciğerler
fissura denilen
yarıklar ile loblara ayrılır.
• Sağ akciğer 3,
• Sol akciğer 2 loba ayrılmıştır.
SAĞ AKCİĞERİN ANATOMİK
BÖLÜMLERİ
1) Apex Pulmonis
2) Lobus Superior
3) Facies Costalis (Dış yüz),
Facies Mediastinalis (İç yüz),
Facies İnterlobalis (Loblar
arası yüz),
Facies diaphragmatica
(Diyaframa oturan yüz)
4) Lobus Medius
PLEURA (GÖĞÜS KAFESİ ZARI)
• Göğüs
iç
yüzeyleri
ve
diaphragma’nın
üst
yüzeyini
saran
Lamina
parietalis
(duvar yaprağı) ile
•
Bu iki pleura arasında bir boşluk vardır.
Buna Cavum Pleura denir. Nefes alma
(İnspirasyon) esnasında bu pleura
genişleyerek giren hava ile nedeniyle
akciğerlerde genişleme gösterir. Nefes
verme (Ekspirasyon) esnasında ise bu
pleura daralır ve akciğerlerdeki hava
dışarıya doğru tahliye olur.
kafesinin
Akciğerlerin
dış
yüzeyini
saran
Lamina
visceralis
(organ
yaprağı)
olmak
üzere
iki
yapraktan oluşmuş bir
zar yapısıdır.
DOLAŞIM SİSTEMİ
Sindirim sistemi aracılığı ile vücudumuza alınan gıdalar
bağırsaktan emilerek kan dolaşımına geçer ve hücrelere
ulaştırılırlar. Solunum sistemi aracılığı ile alınan oksijen de kan
dolaşımına geçerek hücrelere ulaşır. Hücreler oksijen yardımı ile
bu besin maddelerini hücre içerisinde parçalayarak kullanır.
Karbondioksit ve diğer atıklar kan dolaşımı aracılığı ile
KALP (COR)
Grekcesi cardia olan içi
boşluklu, kaslar ve diğer
fibrotik yapılardan meydana
gelmiş bir organdır.
Göğüs kafesinin içerisinde
ve iki akciğerin arasında
yerleşmiş olan kalp, pompa
gibi çalışarak kanın vücutta
dolaşmasını sağlar.
Kalp, sternum’un arkasında
ve
omurganın
ön
tarafındadır. 2/3’lük kısmı
orta hattın solunda iken
• Dıştan bakıldığında
tabanı arkada,
tepesi önde ve sola
yönelmiş bir koni
gibidir.
• Kalp 4 odacıktan
meydana gelmiştir.
Bu odacıklardan
• 2 tanesi
atrium’lardır
(kulakçıklar) ve
Kalbin arka tarafında atrium’lara ilave olarak
arka tarafta yerleşir.
kalbe giren ya da kalpten çıkan büyük
damarlar bulunur. Sağlı ve sollu yer alan bu • Sağlı sollu iki
damarlar kanın kalpteki dolaşımında en ventrikül (karıncık)
büyük rolü üstlenirler.
ise önde bulunur.
Kalbe dıştan bakıldığında;
1) Arkadaki
atrium’lar ile öndeki
ventriculus’ları birbirinde ayıran bir
oluk kalbin taban kısmında
çepeçevre dolanırken görülür. Bu
oluğun
adı
sulcus
atrioventricularis’tir ve içerisinde
kalbin koroner arterleri ve venleri
yağ dokusuna gömülü olarak
bulunurlar.
2) Karıncıkları
birbirinden ayıran
öndeki
oluğun
adı,
sulcus
interventricularis
anterior,
arkadakinin
adı,
sulcus
interventricularis posterior’dur.
KALBİN ODACIKLARI
Atriumlar, kalbin arka
tarafındaki içi boşluklu
yapılardır. Her iki odacık,
‘’Septum interatriale’’
adındaki bir duvar yapısı
ile birbirinden ayrılırlar.
Kalbin ön tarafında ise
ventriculus’lar
bulunur
ve bunlar da ‘’Septum
interventriculare’’
ile
birbirinden ayrılırlar. Aynı
tarafın
atrium
ve
ventriküller,
aradaki
delikler
vasıtasıyla
ATRİUM DEXTRUM (SAĞ
Kalbin sağ arka tarafındadır. Sol
KULAKÇIK)
tarafında septum interatriale adını
verdiğimiz her iki atriumu birbirinden
ayıran duvar görülür. Bu duvar
üzerinde fossa ovalis adında bir
çöküntü bulunur. Bu çöküntü anne
karnında iken deliktir (foramen
ovale), ancak doğumdan sonra
kapanır. Kapanmaması durumunda
sağ ve sol atriumlar arasında kan
geçişi olur. Böylece sol atrium’daki
oksijenden
zengin
kana
karbondioksitli kan karışır. Atrium
Dextrum içinde V. Cava Superior ile
V. Cava İnferior adını verdiğimiz
dokulardaki venöz kanı taşıyan
damarlar bulunur
Atrium
dextrum,
ön
tarafında
bulunan
‘’Ostium
atrioventriculare
dextrum’’ adlı
delik
aracılığı ile ventriculus
dexter’e açılır. Bu delik
üzerinde
valva
atrioventricularis
dextra
(valva
tricuspidalis) bulunur.
Bu kapakçık kanın sağ
karıncıktan geriye yani
sağ atrium’a dönmesini
önler.
VENTRİCULUS DEXTER (SAĞ
KARINCIK)
Atrium
Dextrum’un
hemen altında bulunan
Ventriculus Dexter sağ
yarımda
bulunan
karıncıktır.
Atrium
Dextrum’daki kan buraya
gelir. Aralarında kapağa
Valva atrioventricularis
dextra
denir.
Burada
toplanan
kan
A.
Pulmonaris’e aktarılır. Bu
yolun kapağına ise Valva
Trunci Pulmonaris denir.
ATRİUM SİNİSTRUM (SOL
Akciğerlerde oksijenlenen
KULAKÇIK)
kan bu V. Pulmonalis’ler
aracılığı ile ile atrium
sinistrum'a ulaşır. Atrium
sinistrum'un ön tarafında
bulunan
ostium
atrioventriculare
sinistrum adındaki delik
uzerinde valva mitralis
(valva
atrioventriculare
sinistra) adlı kapakçık
bulunur. Bu kapakçıklar sol
ventrikülün içine doğru
uzanır. Atrium kasıldığında
içerisindeki kan ostium
VENTRİCULUS SİNİSTER (SOL
KARINCIK)
Sol Atrium’dan gelen kan
Mitral kapak ile kaplanan
Ostium atrioventiculare
sinistrum’dan geçerek sağ
karıncığa gelir. Buradaki
temiz kan ‘’Ostium Aorta’’
adı verilen delik vasıtasıyla
3 kapaklı bir damar olan
‘’Aorta’’ ile tüm vücuda
pompalanır.
Aorta’ya
pompalanan kan tekrar
ventrikülüse veya atrium’a
geri dönmez.
KALBİN
DAMARLARI
Vv. pulmonales: Sayıları 4-5 tane olan
ve akciğerlerden oksijenli kanı kalbin sol
atrium'una ulaştıran damarlardır.
Aorta: İnsan vücudundaki en büyük
atardamardır. Ventriculus sinisterdeki
oksijenli kanı bütün vücuda dağıtmak
üzere kalpten ayrılır.
A.Pulmonalis:
Sağ
ventrikülüsten
akciğere kirli kan gönderir.
V. cavae superior: Kalp seviyesinin üstünde
kalan vücut bölümlerinden yani thorax, başboyun ve üst ekstremitelerden gelen kanı
kalbin sağ atrium'una taşıyan toplardamardır.
Sağ atrium'un üst tarafına açılır.
V. cavae inferior: Kalp seviyesinden
aşağıda kalan vücut kısımlarının yani karın
boşluğu, iç organların bir kısmı, ve alt
ekstremitelerden gelen kanı atrium dextrum'a
ulaştıran toplar damardır. Sağ atrium’un alt
kenarına açılır.
Download