dc kıyıcılar - Fikir Elektronik Teknik

advertisement
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
DENEY NO:1
DENEYİN ADI
:TRİSTÖR TETİKLEME DEVRELERİ
DENEYİN AMACI : Bu deneyde AC ve DC gerilimler altında tristörün davranışı ve
tetiklenmeleri incelenecektir. gate akımı, tristörün durdurulması, anot-katod gibi tristöre
özel kavramların öğrenilmesi ve tristörün anahtar olarak kullanılması bu deneyin amaçları
arasındadır.
DENEY HAKKINDA TEORİK BİLGİLER:
TRİSTÖRLER
ABD’de 1957 yılında çok katmanlı yarı iletkenler üzerinde yapılan deneyler
General Electric şirketi tarafından prototip bir güç elemanın üretimiyle sonuçlandı ve
adına tristör denildi. Tristör, SCR ya da doğru akım şalteri olarak da bilinir. Tristörler,
güç elektroniği alanında yeni bir çağın başlangıcı olarak kabul edilebilir.
Tristörlerin
- Boyutlarının küçük olması,
- Hafif olması,
- Açılıp kapatılması esnasında ark oluşturmaması,
- Güç harcamalarının düşük olması,
- Sökülüp takılmalarının kolay olması,
- İletime girme ve iletimden çıkma sürelerinin kısa olması,
- Bakım gerektirmemeleri,
gibi avantajları, uygulamada giderek artan bir oranda kullanılmalarına sebep olmuştur.
Tristörlerin popülaritesinin artmasından sonra değişik uygulamalar ve ihtiyaçlara uygun
tristörler imal edilmiştir. Böylece tristör tek bir elemanın değil,
-Silikon kontrollü doğrultucu (SCR),
-Yükseltici kapılı tristörler
-Hızlı anahtarlamalı tristörler
-Kapıdan tıkanabilen tristörler (GTO)
-Ters iletimli tristörler
-Statik indüksiyon tristörleri
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
-Işık ile aktif olan tristörler (LASCR)
-FET kontrollü tristörler
-Triyaklar
gibi çeşitli güç elemanlarının oluşturduğu ailenin genel adı olmuştur.
SİLİKON KONTROLLÜ DOĞRULTUCULAR
Üretilen ilk tristör tipi olduğu için SCR ile tristör eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.
Şekil 1 tipik bir tristörün silisyum katmanlarını ve doping miktarını göstermektedir.
Görüldüğü gibi 4 adet farklı doping miktarlarına sahip silisyum katmanı ve bu
katmanların en incesinden çıkarılmış bir kapı(gate) ucu vardır. p1 ve n2 bölgelerinin
konsantrasyonu (doping miktarı), n1 ve p2 bölgelerine göre daha yüksektir n1 bölgesi
hem daha geniştir hem de konsantrasyonu daha düşüktür böylece düz veya ters yönde
yüksek tıkama kapasitesi elde edilir
Şekil 1 Tristörün yapısı
.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
SCR’NİN ÇALIŞMASI
Tristörün çalışmasını açıklamak için en uygun yöntem transistör karşılığını çizip
bu şekil üzerinde çalışma prensibini açıklamaktır. Şekil 2a’daki 4 katmanlı tristörün orta
iki katmanını şekildeki gibi bölersek ortaya PNP ve NPN olan iki transistör çıktığını
görebiliriz. Transistörlerin bağlantısı ise şekil 2b’deki gibi olacaktır. Böyle bir eşlenik
devre istenirse, iki eşlenik transistör ile bord üzerinde de kurulup tristör gibi çalıştığı
gözlenebilir. Tristörler hakkındaki bilgiler, bu model kullanılarak açıklanabilir.
(a)
(b)
Şekil 2. (a) Tristörün yapısı, (b) transistör eşdeğeri
Öncelikle transistörlü yapıdan akımın sadece tek yönde akabildiği (anottan katoda
doğru) anlaşılmaktadır. Bu yüzden tristörlere DC şalteri denir. Tristörler sadece doğru
akımda kullanılır demek yanlış olur. AC akımda da kolayca kullanılabilir.
Şekil 2b’deki modelin anot-katod uçlarına enerji verildiğinde devreden bir akım
akması düşünülmez. Ancak aşağıdaki şartlarda; kapısına bir tetikleme sinyali
uygulanmasa bile tristörler kendiliğinden iletime girer ve akımı geçirir.
1. Model devre üzerindeki gerilimin seviyesi yüksek değerlere çıkartılır ise
emitörden kollektöre akan bir sızıntı akımı oluşacaktır. Bu akım Q2 transistörünün beyz
akımı olduğundan Q2 bu akımı kazancı kadar artırıp kendi Ic2 akımını oluşturacak ve bu
akım Q1’transistörünün beyz akımı olduğundan bu değeri Q1 transistöründen tekrar
kuvvetlendirerek Q2’nin beyzine gelecektir. Bu döngü birbirlerini tetikleyen pozitif
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
olaylar zincirinin bir halkasıdır. Sonunda transistörler hiç bir beyz akımına gerek
duymadan iletime geçecektir. Bu gerilim seviyesi, tristörlerin çalışmasını belirleyen limit
değerdir ve devrilme (breakdown ) gerilimi olarak bilinir. Tristör, bu limit değerine yakın
çalıştırılmamalıdır.
2. Devreye uygulanan gerilim seviyesinin 1’de anlatılan limit değerlere yakın
olmayan uygun bir gerilim değeri olduğunu varsayalım dolayısı ile tristörün kendiliğinden
iletime geçme problemi olmayacaktır. Şimdi modeli çevre sıcaklığının yüksek olduğu bir
ortama koyalım. Bu durumda transistörlerin ısınmasına bağlı olarak sızıntı akımı oluşacak
ve oluşan bu akım yine Q1 ve Q2 transistörleri ile kuvvetlendirerek pozitif bir döngü
oluşturacak ve Tristör iletime geçecektir. Buradan çıkan sonuç, tristörün de çevre
sıcaklığına (bundan kasıt gövde sıcaklığıdır) bağlı bir karakteristiğinin olduğudur. Tristör
uygulamalarında ısınma söz konusu ise mutlaka yeterli miktarda soğutma sağlanmalıdır.
3. Transistörlerin yüksek frekans eşdeğerleri çizildiğinde pinler arasında kapasitif
değerler oluşacaktır. Özellikle kolektör-beyz arasında kazançla çarpılan yüksek değerde
bir sanal kapasite vardır. (Transistörlerin ortak emitörlü ve açık çevrim olarak bağlı
oldukları transistör bilgilerimizden dikkate alınır ise bu kapasite göz ardı edilemez)
Transistöre dV/dt oranı yüksek bir gerilim uygulanır ise bu darbe transistörlerin
beyzlerine yansıyacak ve transistörlerin iletime geçmesine sebep olacaktır. Buradan çıkan
sonuç tristörlerin dV/dt’ye bağlı bir limit parametrelerinin olduğudur. Özellikle güç
elektroniği uygulamalarında bu durum dikkate alınmalı ve snubber devreleri ile tristör
korunmalıdır.
Yukarıda anlatılan 3 madde için tristörlerin sınırlayıcı parametreleri vardır ve tristörlerin
yukarıdaki nedenlerle ile iletime geçmeleri istenmez.
TRİSTÖRÜN İLETİME SOKULMASI
Tristörleri iletime sokmak kesime götürmekten çok daha kolaydır. Bir tristör
iletime geçtiği zaman tamamen yük akımını üzerine alır. Tristörün iletime geçmesi için
sadece bir başlangıç kapı akımı yeterlidir. İletime geçmiş bir tristör için ikinci bir kapı
akımının bir anlamı yoktur veya ters kapı akımı ile kesime sokulamazlar. İkinci bir
önemli nokta, kapı akımının katoda göre daha pozitif bir değerde olması gerektiğidir.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Anot katoda göre negatif iken tristörler tetiklenemezler. Tristörlerde önemli olan husus
tristörün arzu edilen anda iletime geçmesinin sağlanmasıdır.
Tristörler için yatay ve dikey tetikleme olarak 2 tür iletime sokma yönteminden
bahsetmek mümkündür.
SCR’NİN
ANAHTARLAMA
TEPKİSİ
SCR'lerin anahtarlama tepkisi yarı iletken diyot ve transistörlere çok benzer şekil 2
bir SCR'ni iletime geçmesini gösteriyor anot katot gerilimi VAK gate e akım
uygulandıktan sonra düşmeye başlar. Anot akımı Ia yükün empedansına göre belli bir
oranda yükselir. Bu esnada harcanan ani güç P= VAK *Ia olur bu gücün büyüklüğü güç
eğrisi altında kalan alan ile doğru orantılıdır
Şekil 3. Tristörün açma zamanına ilişkin tepki grafiği
İletime geçen bir SCR toplam anahtarlama zamanı şekil 3 deki gibidir t d gecikme
zamanı ile tf düşme zamanının toplamıdır. Gate sinyalinin artması gecikme zamanını
azaltsa da düşme zamanı üzerinde bağıl olarak küçük bir etkiye sahiptir. Düşme zamanı
esnasında anot katot gerilimi başlangıç değerinin (düz yön tıkama geriliminin) %90'ından
%10'una düşmesi için gereken zamandır.
Dikey tetikleme:
Bu tip tetiklemede tristör düz polarmalı iken iletime geçebilmesi için kullanılan
kumanda akımının yüksekliğine bağlı olarak gate devrilme geriliminin değişmesi
özelliğinden faydalanılır.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Şekil 4.’deki devreyi kurunuz. Devrenin geyt tarafına DC 15 volt ile veya kesikli çizgi ile
belirtilen yolu da kullanarak 220 volt üzerinden çalıştırabilirsiniz. 220 volt için yalıtılmış
bir kaynak kullanınız ve osilaskop kullanırken aynı anda farklı GND noktaları
kullanmayınız. 220 volt yalıtım transformatöründen önce ototrafo kullanınız.Ototrafoyu
110 volta ayarlayınız ve devreye enerji veriniz. Potansiyometreyi sağa sola çevirerek
lambanın yandığını gözleyiniz. Şimdi potansiyometre ile lambanın yanma noktasına
getiriniz. (lamba sönük olacak). Daha sonra ototrafo üzerinden gerilim arttırınız ve
lambanın yandığını gözleyiniz. Aynı şekilde gerilimi tekrar 110 Volta ayarlayınız ve bu
defa tristörün gövdesini bir kibrit veya çakmak gibi harici bir elemanla ısıtınız aynı
şekilde lambanın yandığını gözleyiniz.
SONUÇ:
Bu şekilde tasarlanmış bir tetikleme tristör tetikleme düzeneği arzu edilemez. Gerilim
dalgalanması
veya
ısınma
gibi
problemler
ortaya
çıktığında
tristör
kontrol
edilememektedir.
Şekil 4 Tristör dikey tetikleme devresi
Yatay tetikleme:
Yatay tetikleme ile tristörün daha emniyetli tetiklenmesi sağlanmıştır. Yatay tetikleme ile
tristörün tetiklenmesi istendiği anda gate’ine bir pals vererek tristörün iletime geçmesi
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
sağlanır. Şekil 5 Bir tristör için gate ucunun boşta veya bir dirençle katoda çekilmesi
(pulldown) gate devrilme gerilimini etkiler. Bundan dolayı yatay tetikleme daha
emniyetlidir.
Şekil 5 tristörün istenen açıda bir pals ile tetiklenmesi
Şekil 6.’daki devreyi kurunuz ve ototrafo ve yalıtım transformatörü üzerinden 220 volt
uygulayınız. potansiyometre ile lambanın parlaklık ayarını yapabildiğinizi gözleyiniz.
Yarıparlak durumda iken tristörü ısıtınız ve parlaklığın kayda değer şekilde
değişmediğine dikkat ediniz.
Şekil 7 Tristör yatay tetikleme devresi
Devreye ilk enerji verildiğinde kondansatör 39K direnç ve pot üzerinden dolmaya başlar.
Tetikleme açısına gelindiğinde tristör iletime geçer ve AC gerilim sıfır noktasından
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
geçinceye kadar tristör alternans boyunca iletide kalır. Bu arada kondansatörde pot’a
paralel bağlı diyot üzerinden boşalır. Peşinden gelen + alternans boyunca olaylar tekrar
edilir. Böylece tetikleme açısı sürekli yenilenir.
TRİSTÖRÜN DURUDURULMASI:
Tristörlerin iletim durumundan kurtulmaları tetiklenmeleri kadar kolay değildir. tristör
iletime girdikten sonra gate üzerinden kontrol edilemez. tristörün belki de en büyük
handikaplarından biri budur. bir çok kullanıcı gate’inden durdurulabilen bir tristör hayal
etmiştir. zaten daha sonraki yıllarda da GTO adında gate’inden durdurulabilen bir ileri
nesil tristörler de piyasaya çıkmıştır. tristörü bir kaç şekilde durdurmak mümkündür.
Şekil 8. tristörü durdurma metodları
Şekil 8’de 3 adet durdurma yöntemi gösterilmektedir. 3 yöntemin ortak yanı bir şekilde
anot akımının kesilmesi veya anot akımının ters bir akım kaynağı ile tıkanması prensibine
dayanmasıdır. ileride karşımıza çıkacak tüm tristör durdurma devrelerinin de ortak yanı
bu iki felsefeden biri olacaktır. tristör durdurma yöntemi tristörün kontrol ettiği yüke
bağlı olarak değişebilir. örneğin bir kaç 100 watt mertebesindeki güçler için şekil 8’deki a
ve b uygulamaları tercih edilebilir ama kilowatt düzeylerindeki güçler için şekil 8c’deki
uygulamanın ileri versiyonlarını kullanmak gerekir.
aşağıda bir kaç tristör durma devresi vardır.bu devreleri sıra ile çalışma prensiplerini
açıklayalım.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Şekil 9 tristör durdurulması ait devre
devreye enerji verildiğinde T1 anahtarı ile tristör iletime geçirilir. tristör iletim
durumunda iken C kondansatörü 4.7K üzerinden şarj olacaktır. C kondansatörünün alt ucu
-, üst ucu + polarmadadır. T2 anahtarına basıldığında C kondansatörü iletken olan SCR
üzerinden ve T2 üzerinden kısa devre olacaktır. ancak C kondansatörünün akımı tristör
içinden geçen akıma zıt yönlü olduğu için tristörün akımını tıkayacaktır. eğer
kondansatörün enerjisi tristörün kapanmasına yetecek kadar büyükse tristör kesime gider.
kondansatör ise daha sonra yük üzerinden kalan enerjisini boşaltarak deşarj olur.
aşağıdaki şekil daha büyük güçlü bir tristörün küçük b,ir yardımcı tristör ile
durdurulmasının göstermektedir. S1 ile yük anahtarlanmakta ve C kondansatörü üst ucu +
polarite olacak şekilde şarj olmaktadır. S2 anahtarına basıldığı zaman C kondansatörü
iletimde olan T ve iletime geçirilen Ty üzerinden deşarj olmak isteyecektir. deşarj
akımının yönü Ty nin anot akımı ile aynı yönlü olmasına rağmen T tristörünü tıkayacak
yöndedir. dolayısıyla T tristörü kesime gider. ancak Ty hala ,iletimdedir. C kondansatörü
bu sefer ters yönde şarj olarak alt ucu + potansiyele döner. Tekrar S1 anahtarına
basıldığında Bu sefer Ty tıkanır ve T iletime geçer. Bu sistemde dikkat edilmesi S1 ve S2
anahtarlarına aynı basılmaması gerektiğidir.
Şekil 10 Tristör durdurma devresi
aşağıdaki devre ise yukarıda devrenin bir benzeri olup yukarıdaki devreye göre en büyük
avantajı katodlarının aynı şase üzerinde ve –‘ye bağlı olmalıdır. böylece dijital devrelere
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
uygulanması daha kolaydır. S1 anahtarına basıldığında T1 iletime geçer ve L1 lambası
yanar. Bu anda C kondansatörü R üzerinden sol ucu -, sağ ucu + polarite olacak şekilde
şarj olur. S2 anahtarına basıldığında C kondansatörü R,iletimde olan T1 ve iletime katılan
T2 üzerinde deşarj olmak isteyecektir. deşarj akımı T1’ tıkayacak yönde olduğundan T1
durur. böylece iletime geçirilen T2 üzerinden L2 lambası yanar ve L1 lambası sönmüş
olur. bu devreler daha çok flaşör türü devrelerde daha yaygın kullanılmaktadır.
Şekil 11 Tristör durdurma devresi
Son iki devrede dikkat edilmesi gereken C kondansatörünün polaritesi hangi tristörün
iletimde olduğuna göre değişmektedir. bundan dolayı tasarımda nonpolar kondansatörler
kullanılmalıdır.
I : yük akımı
C
I.t q . s
Uc
Tq:tristör serbest kalma zamanı
(1)
s : emniyet katsayısı
büyük yük akımlarında kondansatör tarafından temin edilen komütasyon akımı da bu
akım değerine erişeceğinden bu devrede doğrudan S2’nin kullanılması imkansızdır. R
direncinin seçiminde iki şart yerine getirilmelidir.
a) S1 kapatıldıktan sonra, en kısa hangi süre içinde SCR açılacaksa bu süre içinde C
kondansatörü takriben şebeke gerilimine kadar (0,988 Udc) şarj olmalıdır. Bu süreyi t1 ile
gösterirsek, bu sürenin sonunda kondansatör gerilimi
t

 1 
U c  U dc  1  e r .C 




(2)
bağıntısıyla belirlenir. Uc=0,98 Udc alınarak R direncinin en büyük hangi değerde olması
gerektiği hesaplanabilir.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
b) Ty yardımcı tristörü tetiklendikten sonra akımın bir bölümü devresini artı kutup, Ty ve
R üzerinden eksi kutba tamamlar. Ty’nin kendiliğinden sönebilmesi için bu yoldan geçen
akım tutma akımından düşük olmalıdır.
U dc
 I Hy ,
r
, r
U dc
I Hy
(3)
Bu şartı yerine getirmek üzere hesaplanan değer R’nin alt sınırını belirler.
DENEYİN YAPILIŞI:
1) I= 1,5 A , tq =100 s , s = 1,3 ve Uc =220 V için (1) bağıntısından yararlanarak
söndürme kondansatörünün kapasitesini hesaplayınız ve şekil 1’deki bağlantıyı
kurunuz.
2) Şalteri kapatmadan devreden geçen tristör pozitif kapama akımını ölçünüz. yük
empedansını en yüksek değere ayarlayınız. ampermetreyi büyük akım kademesine
alarak S1 butonuna basınız. Şalter kapatıldıktan sonra yük akımını ölçünüz.
3) S2 butonuna basarak şalteri açınız. Şalteri tekrar kapatınız ve yük empedansını
küçülterek, akımı tristörün elverdiği kadar büyük değere ayarlayınız. S2 ye
basınca söndürme kondansatöründe biriken yükün tristörü söndürmeye yeterli
olmadığını görünüz. osiloskop girişlerini yük uçlarına ve tristör anot-katod
uçlarına bağlayarak bu olayları inceleyiniz.
4) Yük empedansını değiştirerek akımı azaltınız ve her seferinde S2 ye basarak
şalteri açmaya çalışınız. Şalterin açılabildiği yük akımını tesbit ediniz.
5) (2),(3) Bağıntılarında t1= 1 s , IHy =100mA koyarak r direncini hesaplayınız. S1
deki aynı kondansatörü kullanarak şekil 2 deki bağıntıyı kurunuz. kondansatörün
uçlarındaki gerilimi
ölçmek için kullanacağınız voltmetrenin içdirencinin
mümkün mertebe büyük olmasına dikkat ediniz.
6) S1 butonuna basarak şalteri kapatınız ve yük akımını ölçünüz. bir süre sonra
şalteri S2 butonuna basarak açınız. Ty nin söndüğünden emin olmak için tekrar
şalteri kapatınız. kondansatörün uçlarındaki gerilim yükseliyorsa Ty sönmüş
demektir. r direnci yerine büyük bir direnç (1 M) bağlayınız. şalteri kapatınız
ve kondansatörün uçlarındaki gerilimin çok yavaş yükseldiğini gözleyiniz. çeşitli
kondansatör gerilimlerinde S2 butonuna basarak şalteri açmaya çalışın. hangi
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
gerilimde şalterin açılabildiğini tesbit ediniz. gerekirse şalteri açıp kapatarak
deneyi tekrarlayınız. bu olayları osiloskopta inceleyiniz.
7) R’nin en küçük hangi değerde seçilebileceğini tesbit etmek üzere r yerine 1
kiloohmluk ayarlanabilir bir direnç kullanınız. tekrar kondansatörün uçlarına
voltmetereyi bağlayınız. direnci yavaş yavaş azaltınız ve her seferinde şalteri açıp
kapatınız ve kondansatör gerilimini izleyiniz. r yi küçültmeye devam ediniz ve
nihayet Ty nin sönmediği r direncini beliryiniz. bu dirence rmin dersek, yardımcı
tristör tutma akımının tam değerini ; I Hy 
U dc
rmin
(4) den hesaplayınız.
DENEYLE İLGİLİ SORULAR:
1) Madde 4 için (1) bağıntısından s=1 için tristörün serbest kalma zamanını
hesaplayınız.
2) Kondansatör yükü tristörü söndürmeye kafi gelmez ise ne olur? Bu sırada C
kondansatörünü ve Ty nin durumlarını açıklayınız.
3) Tristör söndürülünce yükün uçlarındaki gerilim ve D diyotunun akımı nasıl
değişmektedir? Diyot bağlanmazsa ne olur?
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
DENEY NO
:2
DENEYİN ADI
: AC FAZ KONTROL DEVRELERİ
DENEYİN AMACI : Bu deneyde, sabit genlik ve frekanslı ac şebeke geriliminden
değişken genlikli bir ac gerilim elde edilmesi için tristör ve triyaklar ile gerçekleştirilen
tek fazlı ac faz kontrol (ac kıyıcı) devrelerinin çalışması incelenecektir. Ayrıca doğrudan
ve izolasyonlu (tetikleme trafosu ve opto elemanlarla) tetikleme devrelerinin dirençle,
diak ve UJT gibi tetikleme elemanlarıyla ve TCA 785 Faz kontrol entegresi ile kontrol
edilmesinin deneysel olarak incelenmesi amaçlanmıştır.
DENEY HAKKINDA TEORİK BİLGİLER:
1. DOĞRUDAN TETİKLEMELİ FAZ KONTROL DEVRELERİ
MONTAJ -1 : Dirençli Tetikleme Devresi
Gerekli kapı akımını temin etmek için en basit çare sınırlayıcı direnç kullanarak anot
geriliminden yararlanmaktır. Çünkü iletime geçirilecek tristörün anot gerilimi pozitiftir.
Şekil 1.1’de ters paralel bağlanmış tristörün kullanılarak dirençle tetiklemeli bir AC
ayarlayıcı bağlantı şeması görülmektedir.
Şekil 1.1: Ters paralel bağlı iki tristör ve dirençlerle gerçekleştirilen AC faz kontrol devresi
Devrede gate akımları şebekeye bağlı bulunan dirençler yardımıyla sağlanır. T1
tristörünün gate akımı sinüsoidal şebeke geriliminin pozitif alternansında elde edilir.
Pozitif alternansta akım, D1 diyodu, Rmin ve Rpot potansiyometresi üzerinden T1
tristörünün gate ucuna gelir. Böylece T1 tetiklenmiş olur. Rpot potansiyometre değeri
ayarlanarak T1’in tetiklenme açısı değiştirilir ve yük üzerine düşen gerilim değeri sürekli
değiştirilebilir.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
T2 tristörünün gate akımı ise sinüzoidal şebeke geriliminin negatif alternansından elde
edilir. Negatif alternansta akım, D2 diyodu, Rmin ve Rpot potansiyometresi üzerinden, T2
tristörünün gate ucuna gelir. Böylelikle T2 tetiklenmiş olur. T1’de olduğu gibi Rpot
potansiyometresi üzerinden ayarlama yapılarak; yani direnç değeri değiştirilerek tetikleme
açısı ve yük üzerine düşen gerilim değeri ayarlanabilir. Böylece hem pozitif hem de
negatif alternansta gerilim ayarı gerçekleştirilir.
Bu devrede  açısı 900’e kadar ayarlanabilir. Bu nedenle akımın ayar sahası oldukça
dardır. Aynı zamanda devrenin davranışı IGT akımına bağlıdır. IGT akımı ise sıcaklıkla
çok değişir. Bu sebepten tristör ısındıkça  açısının kendiliğinden düşmesine neden olur.
Tetikleme devresine kondansatör eklemek suretiyle bu sakıncalar bir dereceye kadar
ortadan kaldırılmış olur.
MONTAJ- 2: Diyaklı Tetikleme Devresi
Triyak’ın AC’ de sürekli iletimde kalabilmesi için kapısına her iki alternansıda geçiren
çift yönlü diyot gibi çalışan diyak bağlanmalıdır. Şekil 1.2’de triyak kullanılarak
gerçekleştirilen diyak tetiklemeli bir AC ayarlayıcı bağlantı şeması görülmektedir.
(Rmin+Rpot) direnci ile C kondansatörü devrede zamanlamayı sağlar. AC gerilim pozitif
yönde artarken C kondansatörü şarj olacağından üzerindeki gerilimde artar. C
kondansatörünün üzerindeki gerilim diyak’ın devrilme gerilimine ulaştığında diyak
iletime geçer ve triyak’ın A2 ve A1 uçları kısa devre olduğundan devre akımı yük- A2 - A1
üzerinden devresini tamamlar. Triyak iletimde olduğu sürece C kondansatörü üzerindeki
gerilim “0” Volt’a yaklaşır.
AC girişindeki pozitif alternans “0” olduğunda triyak kesime gider negatif alternans
süresince C kondansatörü bu sefer ters yönde dolmaya başlar. C kondansatörü üzerinden
gerilim diyak’ın ters devrilme noktasına ulaştığı zaman diyak iletime geçer. Diyak’ın
iletime geçmesi triyak’ın kapısına tetikleme darbesi uygular. Triyak iletime geçer. Bu
şekilde AC’ nin her iki alternansında da triyak iletimde olur. Böylece yük her iki
alternansta sürekli devrede kalır.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Şekil 1.2: Triyak ve diyaklı osilatör ile gerçekleştirilen AC faz kontrol devresi
MONTAJ- 3 : UJT’li Tetikleme Devresi
UJT, tristörün tetiklenmesi için gerekli darbe akımlarınının elde edilmesinde
kullanılabilen bir elemandır. Prensip olarak bir osilatör devresi olarak çalışır. Şekil 1.3’de
UJT kullanılarak gerçekleştirilmiş bir tristör tetikleme devresinin bağlantı şeması
görülmektedir. UJT’nin tabanlar arasına uygulana UBB gerilimi arttıkça, emiter-taban
gerilimi UE’nin maksimum değeri olan devrilme gerilimi Up de artmaktadır. Emiter
jonksiyonundaki gerilim düşümü olarak tanımlanır. Buna göre devrilme gerilimi;
Up = UD + η UBB
(1)
olarak elde edilir. UJT’nin "Öz Standoff Oranı" olarak η simgesi kullanılır. UE gerilimi de
Up değerine ulaştığında emiter ile B1 tabanı arası iletken hale gelir ve direnci 5 ile 25Ω
arasında bir değer alır.
C kondansatörü, Rmin ve Rpot dirençleri üzerinden zener diyotun gerilimi yardımıyla şarj
olur. Kondansatör gerilimi, UP gerilimine ulaştığında RB1 direnci üzerinden deşarj olur.
Böylece RB1’in uçlarında UB1 gerilimi oluşur. Deşarj sonucu UE gerilimi belirli bir
değerin altına düştüğünde UJT iletimden çıkar. C kondansatörü tekrar şarj olmaya başlar.
Bu olaylar periyodik olarak devam eder. Elde edilen gerilim darbesi, tristör kapı devresine
doğrudan doğruya uygulanır.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Şekil 1.3: Diyot köprüsü, tristör ve UJT’li osilatör ile gerçekleştirilen AC faz kontrol devresi
Bu devreyle elde edilen tetikleme periyodunun yaklaşık değeri ise;
T = ( Rmin + Rpot ) C ln ( 1/ ( 1- η ) )
(2)
denkleminden yararlanılarak bulunur. C kondansatörü tristörün tetiklenmesi için yeterli
yükü depo edecek kapasitede olmalıdır. Çoğunlukta C kondansatörünün değeri 0.01μF ile
0.5μF arasında seçilir.
Kondansatör gerilimi artarak UE=UP olduğundan UJT tetiklenerek iletime geçer Rmin ile
Rpot dirençleri değerine bağlı olarak UE-IE karakteristiği üzerinde stabil veya astabil
bölgede bir çalışma noktası oluşur. Çoğunlukla 10 ila 100Ω arasında değerler alan RB1;
Rmin ve Rpot toplamına göre çok küçük olduğundan denklemde ihmal edilmiştir. Rmin ve
Rpot toplam direnci (Rmin + Rpot)min gibi bir değerin altına ise C kondansatörü B1 tabanı ve
RB1 direnci üzerinden deşarj olur. Çalışma noktası stabil bölgenin başladığı noktanın
üstüne çıkmamalıdır.
Uz kaynak gerilimi tristörün tetiklenmesi için yeterli olan UB1 geriliminin temin
edebilecek en az değerde olmalıdır. Aynı zamanda UJT’nin tabanları arasına uygulanacak
UBB gerilimi müsaade edilen en yüksek değeri aşmayacak kadar da küçük olmalıdır.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Genellikle Uz gerilimi 10 ila 35 volt arasında seçilmesi gerekmektedir. Bu da devrede
zener diyotu ile gerilimi sabit tutulan bir DC kaynaktan sağlanabilir. Uz gerilimi alternatif
akımlı devrelerden bir güç direnci üzerinden şebekeden de sağlanabilir. İstenirse zener
diyotla sinüs yarım dalgası kırpılabilir. Bu tür devrelerde tetikleme noktasını emiter
geriliminden çok tabanlar arası gerilim belirler. Çünkü UBB’nin aniden azalması halinde
UP gerilimide aynı anda aniden düşer. Kondansatör gerilimine bağlı olarak UE; UP’den
büyük veya ona eşit ise UJT hemen tetiklenir. Bu tür devrelerde, tetikleme darbelerinin
şebeke ile senkronizasyonunu sağlamak kolaydır.
2. İZOLASYONLU TETİKLEMELİ FAZ KONTROL DEVRELERİ
MONTAJ-1 : UJT osilatörlü ve tetikleme transformatörlü tetikleme devresi
Şekil 2.1’de görüldüğü gibi; diyot köprüsü, tristör ve UJT’li osilatör ile gerçekleştirilen
AC faz kontrol devresi bağlantı şeması görülmektedir. Montaj 3’deki RB1 direncinin
yerine tetikleme transformatörünün primer ucu bağlanmıştır. Bu sargıdan geçen doğru
akım tristörden bir kapı akımı geçmesine sebep olmaz. Fakat tetikleme transformatöründe
yüksek güçlü transformatör kullanılması gerekir.
Şekil 2.1: UJT’li osilatör, tetikleme transformatörü ve ters paralel bağlı iki tristör ile
gerçekleştirilen AC faz kontrol devresi
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Uzun süreli sinyallerde ilk anda çıkış verip sonra kısa devre özelliği gösteren tetikleme
transformatörünün girişi bir transistör tarafından kuvvetlendirilerek daha olanaklı bir
gerilim ve akım elde edilerek gate ucuna verilmelidir. Sekonder uçlarının polaritelerine
dikkat edilerek gate uçlarına verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle sekonder sargı uçları
arasına bir diyot bağlanarak akımın bir yönde geçmesi sağlanır.
MONTAJ-2 : UJT Osilatörlü ve Optotriyaklı Tetikleme Devresi
UJT osilatör ile gerçekleştirilen AC faz kontrol devresi çıkışına tetikleme transformatörü
yerine optotriyak kullanılır. Şekil 2.2’de optotriyak’ın UJT çıkışına bağlantı şeması
görülmektedir. Optotriyak bağlanmasının sebebi; tetikleme transformatörleri uzun süreli
darbeleri iletemezler. Sürme devresi ile güç devresi arasına optotriyak bağlanarak
izolasyon sağlanmaktadır. Aynı zamanda bu devrede triyak kullanıldığı için çift tetikleme
olacağından dolayı yalıtım daha kolay olur
Şekil 2.2: UJT osilatör, optotriyak ve triyakla gerçekleştirilen AC faz kontrol devresi
Devrede opto elemanın girişine uygulanan sinyal ışık kaynağı olan led ile ışığa hassas bir
yarı iletken üzerine düşürülerek çıkışından darbeler elde edilir. Bu darbelerle triyak’ın
tetiklenmesi sağlanmış olur.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
MONTAJ -3 : TCA785 Entegresi İle Gerçekleştirilen Tetikleme Devresi
Şekil 2.3’de TCA785 entegresinin iç yapısı görülmektedir. Senkronlama sinyali USYN,
büyük bir direnç üzerinden AC şebekeden alınır. USYN gerilimi, 5 ve 1 şase bacakları
arasına uygulanmalıdır. Bu sinyal, iç yapıdaki "Sıfır Gerilim Dedektörü" tarafından
değerlendirilerek şebeke geriliminin sıfırdan geçiş anlarını belirler. Bu dedektörün çıkışı,
testere dişi bir gerilim üreten rampa generatörünü kontrol etmek üzere "Senkronlama
Hafızası"na uygulanmıştır. Rampa gerilimi prensip olarak dışarıdan
10 bacağına
bağlanan C10 rampa kondansatörü, I10 sabit akımı ile şarj edilerek elde edilir. Rampa
kondansatörünün kapasitesi ne kadar büyük seçilirse gerilimin eğimi o kadar azalır ve geri
dönüş süresi uzar.
I10 sabit akımı, 9 bacağına dışardan bağlanan R9 potansiyometresi ile rampa direnci
yardımıyla ayarlanabilir. R9 ile C10 birlikte rampa geriliminin eğimini belirlerler. Her
rampa, senkronlama geriliminin sıfırdan geçişi ile başlar ve C10 rampa kondansatörünün
entegre iç yapısındaki deşarj transistörü üzerinden boşalması ile sona erer. C 10’un deşarj
olduğu, iç yapıdaki C10 "Deşarj Denetleyici Komparatörü" tarafından "Senkronlama
Hafızası"na bildirilir. Bu elemandaki lojik bağlantı sayesinde ancak deşarj tamamlanınca
"Sıfır Gerilim Dedektörü"nden gelen sinyal işleme konur.
Kontrol gerilimi U11, 1 şase ile 11 bacağı arasına uygulanır. İç yapıdaki kontrol
komparatörü, bu gerilimle rampa gerilimini karşılaştırır. Rampa gerilimi U11, kontrol
gerilimi U10’u aşar aşmaz,  gecikme açısı elde edilir ve çıkıştaki darbe başlatılır. Bundan
sonraki
lojik blok içinde gerçekleştirilen bağıntılar sayesinde çıkış uçlarının farklı
değerleri elde edilir. Ana çıkışlar Q1 ve Q2 olup, bu çıkışlar maksimum 250 mA’e kadar
yüklenebilir. Bunlardan Q1, AC gerilimin sadece pozitif yarım dalgasında, Q2 ise negatif
yarım dalgasında darbe verirler. 12 bacağına hiçbir bağlantı yapılmazsa, bu darbeler
oldukça kısa olup 30 s sürelidir. 12 bacağına C12 dışardan bir darbe uzatma kondansatörü
bağlamak suretiyle, Q1 ve Q2 çıkışlarındaki darbeler genişletilebilir. Bu durumda darbe
genişliği (- ) ’a yükseltilebilir. 3 bacağındaki QU ve 7 bacağındaki QZ yardımcı çıkışları
da açık kollektörlü olup dışarıdaki başka bir lojik devreye kumanda etmek için
kullanılabilir
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Şekil 2.3: TCA785 entegresinin iç yapısı
Şekil 2.4’de triyak kullanılarak gerçekleştirilen TCA785 entegresi ile tetiklemeli bir AC
ayarlayıcı
bağlantı
şeması
görülmektedir.
Triyak’ın
kapısına
uzun
darbeler
uygulanmaktadır. C12 kondansatörünün değeri artırılarak, darbelerin genişliği artırılabilir.
Triyak kapısındaki darbe en az, yük tarafından belirlenen akım triyak’ı iletimde tutacak
seviyeye yükselinceye kadar devam etmelidir.
Testere dişi generatörünün frekansı, sıfır gerilim dedektörü tarafından belirlenir. Yani
şebeke geriliminin her sıfırda geçişinden yeni bir testere dişi gerilim dalgası elde edilir.
Testere dişi gerilimin yükselme hızı rampa kondansatörü (C9) ve rampa direnci (R9) ile
ayarlanır. R11 potansiyometresi ile UST kontrol gerilimi, 0 ile 8V arasında değiştirilebilir.
Testere dişi gerilim, 11 bacağına uygulanan kontrol gerilimine eriştiğinde entegrenin 15
nolu bacağında kumanda darbesi elde edilir. UST’ne kadar artırılırsa, testere dişi gerilimin
bu değere erişmesi o kadar geç olur ve dolayısıyla  gecikme açısı büyük olur. UST
değiştirilmek suretiyle  açısı ayarlanır.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Şekil 2.4: TCA785 entegresi ve triyak ile gerçekleştirilen AC faz kontrol devresi
3. DENEYDE YAPILACAK İŞLEMLER
Devrelerle aşağıdaki işlemleri gerçekleştiriniz.
1. Osiloskobu yükün uçlarına bağlayınız. Rpot direncini değiştirerek yük, AC kıyıcı ve
elemanların gerilimlerinin değişimlerini inceleyiniz.
2. Osiloskop, ampermetre ve ohmmetre kullanarak ve Rpot direncini değiştirerek min,
Imax, max ve Imin değerlerini ölçünüz. Tablo 1’e yazınız.
3. Tablo 2’de verilen  değerleri için Rpot değerlerini ölçünüz ve teorik olarak
hesaplayınız. Elde ettiğiniz sonuçları Tablo 2’ye yazınız.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
4. Tabloda verilen  değerleri için ITEF değerlerini hesaplayınız. ITEF değerlerini
ampermetre ile ölçünüz. Elde ettiğiniz değerleri Tablo 2’ye yazınız.
5. Tablo 2’de her bir devre için verilen değişimleri milimetrik kağıda alt alta çiziniz.
Tablo 1
Montaj no
min
max
Imin
Imax
1
2
3
4
5
6
Tablo 2
Montaj no

1
30o
UA, UY, IY, UG
2
45o
UA, UY, IY, UG, UC
3
60o
UA, UY, IY, UG, UC, UZ
4
90o
UA, UY, IY, UG, UC, UZ
5
120o
UA, UY, IY, UG, UC, UZ
6
150o
UA, UY, IY, UG, UZ
Rpot-ölç
Rpot-hes
ITEF-ölç
ITEF-hes
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
Alınacak Değişimler
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
DENEY NO
:3
DENEYİN ADI
: DOĞRULTUCULAR (AC-DC DÖNÜŞTÜRÜCÜLER)
DENEYİN AMACI : Bu deneyde, tek fazlı ve üç fazlı ac şebeke geriliminden sabit veya
değişken bir dc gerilim elde edilmesi için kullanılan kontrolsüz ve kontrollü ac-dc
dönüştürücülerin çalışmasının incelenmesi ve tek fazlı ve üç fazlı kontrolsüz tek yollu ve
iki yollu (köprü) devreler ile TCA 785 Faz kontrol entegresi ile kontrol edilen tek fazlı
yarı kontrollü devrenin çalışmasının deneysel olarak incelenmesi amaçlanmıştır.
DENEY HAKKINDA TEORİK BİLGİLER:
1. GİRİŞ
Pek çok uygulamada AC gerilimin sabit veya ayarlanabilir bir DC gerilime
dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu amaçla Doğrultucular (AC-DC dönüştürücüler)
kullanılır. Doğrultucular, alternatif akımı doğru akıma çeviren şebeke denetimli, doğal
komutasyonlu ve problemsiz devrelerdir. Pratikte Redresör olarak bilinirler. Doğrultucu
bağlantıları bağlantıları tek yollu ve iki yollu olmak üzere ikiye ayrılırlar. Tek yollu
bağlantılara, “Yarım dalga bağlantıları”, iki yollu olanlara ise “Tam dalga bağlantıları”
veya “köprü bağlantıları” da denir. Köprü montajlarında faz geriliminin hem pozitif hem
de negatif yarım dalgasından faydalanılır. Bu sebeple elde edilen doğru gerilimin değeri,
tek yollu bağlantılarla elde edilen doğru gerilimin iki katı olur.
Tek yollularda, doğrultulmuş gerilimin bir periyodundaki tepe sayısı alternatif akımın faz
sayısına ve doğrultucuların hasıl ettiği kol sayısına eşittir. Gerekli doğrultucu eleman
(Diyot, Tristör) sayısı iki yollu bağlantılardakilerin yarısı kadardır. Fakat buna karşılık
kullanılacak elemanların gerilimi, aynı doğru gerilimin elde edilmesi için iki yolluya göre
iki katıdır.
Şekil 1. Kontrollü ve Kontrolsüz doğrultucuların temel blok diyagramı
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Doğrultucular, dc çıkış geriliminin kontrol edilebilirliğine göre ikiye ayrılırlar. Şekil 1’de
görüldüğü gibi çıkış ayarı yapılabilenlere kontrollü doğrultucu yapılamayanlara ise
kontrolsüz doğrultucu adı verilir.
Kontrolsüz doğrultucular diyot, Kontrolsüz
doğrultucular ise genellikle tristörler veya diğer kontrollü yarıiletken güç elemanlarıyla
gerçekleştirilirler.
Bu deneyde temel amaç, teorik olarak Güç Elektroniği Derslerinde anlatılan kontrollü ve
kontrolsüz doğrultucuların nasıl çalıştığını güç elektroniği laboratuarındaki deney
setlerinde öğrencilerin pratik olarak anlamasını sağlamaktır. Yapılacak çalışmada 1 ve
3 diyotlu doğrultucular ile 1 tristörlü yarı kontrollü köprü doğrultucu devreleri pratik
olarak deney seti üzerinden incelenecek ve çalıştırılacaktır.
2. KONTROLSÜZ DOĞRULTUCULAR
Kontrolsüz doğrultucularda doğrultma elemanı olarak diyotlar kullanılır. Kullanılan
eleman sayısı, faz sayısı ile yol sayısının çarpımı kadardır. Çıkış gerilimi sabittir.
Herhangi bir ayar yapılamaz. Buna karşılık basit ve ucuzdur. Doğrultucu ideal çıkış
gerilimi aşağıdaki şekilde bulunur.
Vdi  s
q

2 .V . sin

(1)
q
Burada;
s = yol sayısı
Tek yollu bağlantıda
s=1
İki yollu bağlantıda
s=2
q = faz sayısı
V = faz gerilimi
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Görüldüğü gibi çıkış geriliminin değeri faz gerilimine, faz sayısına ve yol sayısına
bağlıdır. Aynı giriş gerilimi için devrelerin çıkış gerilimleri farklıdır. Bu parametreler
dikkate alınarak istenilen çıkış gerilimini elde etmek için uygun devre seçilmelidir. Çıkış
gerilimini süzmek için + ve – bara arasına bir filtre (kondansatör) konulabilir. Şekil 2’de
deneylerde kullanılacak olan kontrolsüz doğrultucuların temel bağlantı şemaları
görülmektedir.
Şekil 2.1. İki fazlı tek yollu bağlantı
Şekil 2.2. Üç fazlı tek yollu bağlantı
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Şekil 2.3. Tek fazlı köprü bağlantı
Şekil 2.4. Üç fazlı köprü bağlantı.
3. KONTROLLÜ DOĞRULTUCULAR
Genellikle doğrultma elemanı olarak tristörler kullanılır. Çıkış gerilimi sıfır ile Vdi
arasında istenen değere ayarlanabilir. Bilindiği gibi tristör anot gerilimi pozitif olduktan
sonra ancak tetiklenirse akımı üzerine alabilir. O halde biraz geç tetiklenerek akımı
üzerine alma noktası biraz geciktirilebilir. Bu gecikme açısı 0-π aralığında ayarlanarak
DC çıkış geriliminin ortalama değeri değiştirilmiş olur. Şekil 2’deki bağlantılarda
diyotların yerine tristörler
kullanılırsa aynı montajlar
kontrollü doğrultucu olarak
kullanılabilir.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
 = Tetikleme açısı (gecikme açısı) olmak üzere kontrollü doğrultucular için ideal çıkış
gerilimi,
Vdi  s
q

2 .V . sin

q
cos
(2)
Vdi  Vdi cos
4. GERİLİM DÜŞÜMLERİ
Çalışma esnasında hem kontrollü hem de kontrolsüz doğrultucularda ideal çıkış gerilimi
doğrudan yük üzerindeki gerilime eşit değildir. Çıkış Geriliminde azalmaya sebep olan
gerilim düşümleri üç kısımdan oluşmaktadır.
1.1.
Endüktif Gerilim Düşümü
Komütasyon anında, yani akım bir koldan diğerine geçerken, kısa bir süre de olsa
doğrultucu elemanlardan her ikisi de iletimdedir. Bundan dolayı elde edilen Vd gerilimi ne
söndürülen ne de henüz iletime geçen elemanın bağlı bulunduğu faz gerilimine eşittir.
Kollar dengeli olduğundan meydana gelen gerilim düşümleri aynıdır. Bu nedenle Vd
gerilimi iki faz geriliminin tam arasında bir değer alır . Bu durumda meydana gelen
gerilim düşümü,
(3)
Dx  s. f .q.Lk I d
denklemi ile hesaplanır.
1.2.
Omik Gerilim Düşümü
Komütasyon direncinde meydana gelir. Id yük akımı sadece tek elemandan geçtiğine göre
omik gerilim düşümü,
Dr  s.Rk .I d
(4)
den bulunur.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
1.3.
Doğrultucuların İletim Durumundaki Gerilim Düşümü
Doğrudan doğruya dönüştürücüde kullanılan yarı iletken güç elemanının geçirme
karakteristiğine bağlıdır. Genelde sabit olarak kabul edilir.
(5)
DT  s.Vt
Bir fazlı köprü doğrultucuda gerilimler hesaplanırken sekonder devre gerilimi ile LK ve
RK ikiye bölünür ve iki fazlı devre gibi düşünülerek işlem yapılır.
Burada;
RK = Transformatör sekonder sargısı ve bağlantı iletkenlerinin direnci
LK = Komütasyon self endüksiyon katsayısı
f
= Şebeke geriliminin frekansı
Id = DC yük akımı
VT= Bir doğrultucu elemanın iletim durumundaki gerilim düşümü
Toplam gerilim düşümü:
(6)
V  Dx  Dr  DT
dir.
4.4. Yük Uçlarındaki DC Çıkış Geriliminin Bulunması
Yük uçlarındaki gerilim kontrolsüz doğrultucuda,
(7)
Vd  Vdi  V
Kontrollü doğrultucuda,
(8)
Vd  Vdi  V
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Doğrultucu elemanlardan birinin maruz kaldığı ortalama ve efektif akım değerleri
sırasıyla,
I AV 
Id
q
(9)
ve
I TEF 
Id
(10)
q
dir. Bir elemanın maruz kalabileceği maksimum gerilim ise
(11)
Vm  2 2V sin( / q)
dir.
5. TCA785 ENTEGRESİ KONTROL EDİLEN TEK FAZLI YARI KONTROLLÜ
KÖPRÜ DOĞRULTUCU
Bağlantı şeması Şekil 3’de verilen bu devrede akım, pozitif alternansta D2 ve Th2
üzerinden ve negatif alternansta D1 ve Th1 üzerinden devresini tamamlar. Bu montaj ile
inverter çalışma modu gerçekleşmez. Böylece yük uçlarındaki gerilim daima pozitif olur.
Doğrultucu çıkışındaki ortalama gerilim,
Vdi 
Vm

(12)
(1  cos )
Pozitif alternansta akım D2-yük-Th2’den geçerek devresini tamamlarken T1 tristörü
kesimdedir. Negatif alternansta ise akım D1-Yük-Th1’den geçerek devresini tamamlarken
de Th2 tristörü kesimdedir.
Bu iletim sırasına göre Th1 ve Th2 tristörlerinin iletim
süreleri değiştirilerek çıkıştaki DC gerilim ayarlanır.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Gerçekleştirilen tek fazlı yarı kontrollü köprü doğrultucu devresinde tristörlerin gecikme
açısı, TCA785 faz kontrol entegresinin 14 ve 15 numaralı bacaklarındaki tetikleme
sinyallerini değiştiren 10 k’luk potansiyometre ile kontrol edilir. Giriş geriliminin
pozitif alternansında 15 numaralı bacaktaki tetikleme sinyali ile
Th2 tristörü, negatif
alternansta ise 14 numaralı bacaktaki tetikleme sinyali ile Th1 tristörü gecikme açısına
bağlı olarak iletime geçer. 10 k’luk potansiyometre ile gecikme açısı değiştirilerek Th1
ve Th2 tristörlerinin iletimde kalma süreleri değiştirilir. Yük uçlarındaki dc çıkış gerilimi
gecikme açısına bağlı olarak maksimim ve minimum değerler arasında ayarlanır.
Gerçekleştirilen devrede entegrenin 14 numaralı bacağı ile Th1 tristörünün kapısı arasında
izalosyon amacıyla kullanılan tetikleme trafosunun yerine optotriyak kullanılmıştır.
Şekil 3. TCA785 Faz Kontrol Entegresi tarafından tetikleme sinyalleri üretilen tek fazlı
yarı kontrollü köprü Doğrultucu
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
6. DENEYDE YAPILACAK İŞLEMLER
6.1. Kontrolsüz Doğrultucular için,
1-
Giriş şalterini kapatarak, yüksüz durumda (Şç açık) iken ac giriş gerilimini, ideal
çıkış gerilimini ölçünüz ve çıkış geriliminin şeklini osiloskoptan bakarak çiziniz.
2-
Çıkış şalterini kapatarak ve doğrultucuyu Tablo 3.1’deki akım kademelerinde
yükleyerek, her bir kademe için yük uçlarındaki dc gerilimi voltmetre ile ölçünüz.
3-
Yüklü ve yüksüz durumdaki çıkış gerilimlerinin değerlerini ve osiloskoptaki
değişimlerini karşılaştırarak sonucu yorumlayınız.
6.2. Kontrollü doğrultucular için;
4-
Tablo 3.2’de verilen  değerleri için yüksüz durumda iken Vdi değerlerini ölçerek
kaydediniz ve dalga değişimlerini alt alta çiziniz.
5-
=45o için Tablo 3.2’de verilen Id değerleri için çıkış geriliminin değerini
voltmetreden okuyarak kaydediniz.
6-
Her bir bağlantı için deneyde ölçtüğünüz değerlerler Vd-Id (kontrollü doğrultucu
için Vd-Id) karakteristiğini çiziniz.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Tablo 1
Boşta Çalışma
Bağlantı Şeması
Va
Vd
Yükte Çalışma
Çıkış Geriliminin Değişimi
Va
Vd
Id
İki fazlı tek yollu bağlantı
Üç fazlı tek yollu bağlantı
Tek fazlı köprü bağlantı
Tek fazlı köprü bağlantı
Tablo 2
Boşta Çalışma
Bağlantı Şeması
Va

Yükte Çalışma
Vdi
Çıkış Geriliminin Değişimi
Tek fazlı
tam dalga yarı kontrollü
bağlantı
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA

Vd
Id
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
DENEY NO
: 4
DENEYİN ADI
: DC KIYICILAR (DC-DC DÖNÜŞTÜRÜCÜLER)
DENEYİN AMACI : Bu deneyde, sabit genlikli bir dc gerilim kaynağından değişken
genlikli bir dc gerilimin elde edilmesi için kullanılan ve anahtarlamalı güç kaynaklarının
temelini oluşturan dc-dc dönüştürücülerden Buck tipi devrenin çalışmasının incelenmesi
ve deneysel olarak incelenmesi amaçlanmıştır.
DENEY HAKKINDA TEORİK BİLGİLER:
1. GİRİŞ
Bir çok endüstriyel uygulamada mevcut sabit doğru gerilimin, değişken bir doğru
gerilime dönüştürülmesi istenir. Bu amaçla, sabit genlikli bir dc gerilimi, doğrudan
ayarlanabilir bir dc gerilime dönüştürmek amacıyla dc kıyıcılar kullanılır. Bir dc kıyıcı,
dönüştürme oranı kademesiz olarak değiştirilebilen bir ac transformatör olarak da
düşünülebilir. Transformatörde olduğu gibi, gerilimi düşürebilir veya yükseltebilir. Bir dc
kıyıcının temel blok diyagramı Şekil 1’de görülmektedir.
ac
dc
Doğrultucu
( 1Köprü Diyot)
dc
Filtre
Kondansatörü
Yarı iletken
Güç Elemanı
(MOSFET)
Filtre
Kondansatörü
Kontrol + Sürme
Devresi
Şekil 1. Bir dc kıyıcının temel blok diyagramı
DC kıyıcı, yapısı bakımından periyodik olarak açılıp kapatılan bir yarı iletken dc şalterdir.
Normal olarak giriş ve çıkış arasında elektriksel izolasyon yoktur. İzolasyonun gerekli
olduğu veya giriş ve çıkış gerilimleri arasında çok büyük fark bulunduğu hallerde dc-dc
dönüşüm için bir ac ara devre kullanılabilir. DC kıyıcılar anahtarlamalı güç kaynaklarının
temelini oluştururlar. Bu deneysel çalışmada
çıkış gerilimini 0’dan maksimum giriş
gerilimine kadar ayarlayabilen buck tipi IGBT’li bir kıyıcı devresi incelenecektir.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
2.
DC KIYICILARDA GERİLİMİN DÜŞÜRÜLMESİ
Bir dc kıyıcı ile gerilimin düşürülme prensibi Şekil 2.’de görülmektedir. Elde mevcut olan
sabit genlikli V1 doğru gerilimi, yük için gerekli olan ayarlanabilir V2 doğru gerilimine
dönüştürülmektedir. Yarı iletken şalter bir IGBT ile gerçekleştirilmiştir. DC yük için
akımın olabildiğince sabit olması istendiğinden, yük endüktansının yeterli olmaması
halinde yüke seri olarak şekilde görülen L bobini bağlanır. Yarı iletken şalter periyodik
olarak açılıp kapatılır. İkinci taraftaki akım yani yük akımı I2, şalter kapalı iken kaynaktan
çekilir. I1=I2 olduğu ve BJT’de iletimdeki gerilim düşümü ihmal edildiğine göre v2=V1
olur. Şalterin açık olduğu zaman aralığında, yaklaşık olarak sabit olan I2 akımı devresini
diyot üzerinden tamamlar ve I1=0, ID=I2 olur. Diyottaki gerilim düşümü ihmal edildiğine
göre diyot iletimde iken vD=0’dır. Şekil 2.b’den de görüldüğü gibi şalter açılıp kapandıkça
v2 çıkış gerilimi, 0 ve V1 olmak üzere iki farklı değer alır. V2’nin ortalama değeri, yükün
uçlarındaki gerilimin aritmetiksel ortalama değerini ve aynı zamanda doğru gerilim
bileşenini vermektedir.
(a)
(b)
Şekil 2. DC kıyıcı ile gerilimin düşürülmesi, a.)Prensip Bağlantı Şeması, b.) Çıkış
Gerilimi ve Akımın değişimi
IGBT’nin anahtarlanmasına göre dc kıyıcılarda genellikle iki farklı kontrol metodu
kullanılır. Birinci metod “Sabit Frekanslı Çalışma” olup, anahtarlama frekansı sabittir.
Çıkış gerilimi, IGBT’nin kapalı kalma süresi T1 değiştirilerek ayarlanılır. Çıkış gerilimi
darbesinin genişliği değiştirildiği için, bu tip kontrol “Darbe Genişlik Modülasyonlu
Kontrol” veya kısaca “PWM kontrol” olarak adlandırılır.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
İkinci metod “Değişken Frekanslı Çalışma”dır. Burada IGBT’nin kapalı veya açık kalma
süresi (T1 veya T2) sabit tutulur ve anahtarlama frekansı değiştirilir. Bu kontrol şekli
kısaca “Frekans Modülasyonlu kontrol” olarak adlandırılır. Bu metotta V1’e yakın büyük
çıkış gerilimlerinin elde edilebilmesi için, frekansın çok geniş sınırlar içinde değiştirilmesi
gerekir. Bunun sonucunda harmonik frekansları da sürekli olarak değişeceğinden, filtre
hesabı güçleşir. Uygulamalarda daima PWM kontrol kullanılır.
Şekil 2.b’deki değişimlerden yararlanılarak giriş ve çıkıştaki akım ve gerilimler arasındaki
bağıntılar bulunabilir. Çıkış geriliminin aritmetiksel ortalama değeri,
T
V2 AV
1

v 2 dt
T 0

 T1 
V2 AV  
V1
 T1  T2 

T1
T1  T2
(1)
(2)
V2 AV  V1
olarak bulunur. Giriş ve çıkış tarafları arasındaki güçlerin eşitliğinden veya doğrudan
şekil 1.b’den giriş akımının aritmetiksel ortalama değeri bulunabilir.
T
I 1 AV 
1
i1 dt
T 0
I 1 AV 
T1
I 2  I 2
T1  T2
(3)
(2) ve (3) ifadelerine “DC Kıyıcının Dönüşüm Denklemleri” adı verilir.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Bu iki ifade λ’ya göre çözülürse,
(4)
V
I
  2 AV  1 AV
V1
I2
(5)
V1 .I1AV  I 2 .V2 AV
olarak bulunur. Burada,
(6)
0    1 , 0  V2 AV  V1
seklinde değiştirilebilir.
DC kıyıcıda anahtarlama elemanı olarak BJT, IGBT, MOSFET, GTO veya TRİSTÖR
kullanılabilir. MOSFET’le çok yüksek anahtarlama frekanslarında çalışılabilir. Ancak
iletimdeki gerilim düşümünün fazla olması en büyük sakıncasıdır. Tristör kullanılması
halinde söndürme (komütasyon) düzenine ihtiyaç vardır. Yüksek anahtarlama
frekanslarında çalışılabilmesi için kullanılan tristör şalterin çok hızlı ve olabildiğince
kayıpsız çalışması gerekir.
Şekil 3. Laboratuvarda gerçekleştirilen MOSFET’li kıyıcı devresi
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Deneysel amaçla gerçekleştirilen Şekil 3 ‘deki devrede alternatif giriş 220/50V ‘ luk
trafodan elde edilmektedir.
Bu gerilim köprü diyot ile doğrultulur. Tam dalga
doğrultulmuş gerilim kondansatör ile filtre edilerek düzgün bir doğru gerilim elde edilir.
Burada kondansatör değeri 160V 2200 mikrofarad seçilmiştir. Güç elemanı olarak
IRF840 MOSFET’i kullanılmıştır. Ayrıca güç devresine seri bir şok bobini bağlanmıştır.
Şok bobininin amacı akım dalgalanmasını % olarak istenen değerde tutmaktır.
Kontrol devresi, besleme, kontrolör ve sürme devresinden oluşmaktadır.
Kontrol
devresinde PIC16F84 mikrokontrolörü ve ADC0804 analog/dijital dönüştürücüsü
kullanılmıştır. Anahtarlamalar kare dalga PWM ile yapılmaktadır. PWM sinyalinin iletim
ve kesim süreleri kontrol devresindeki potansiyometre ile sağlanmaktadır.
Bu
potansiyometre PIC’e ADC0804 ile okutulmaktadır. PIC donanım çıkışındaki PWM
sinyalleri (12KHz) tasarlanan sürücü katı ile kuvvetlendirilerek +15V/-15V genlik
değerlerine yükseltilmektedir. Bu sayede MOSFET’in kolayca iletime girmesi ve
iletimden çıkması sağlanmaktadır. Kontrol
devresinin beslemesi; sürme devresi için
gereken +15V/-15V DC gerilim değerleri 7915-7815 regülatörleri ile, ADC0804 ve
PIC16F84 için gerekli +5V DC gerilim değerleri 7805 regülatörü ile sağlanmaktadır.
Devrede yapılan çalışmalarda omik-endüktif yükte girişe ac 50V verildiğinde, çıkış
gerilimin dc 33V-70V arasında ayarlandığı gözlenmiştir. Gücü 65 W’tır. Çıkış
kondansatörü çıkarıldığı zaman gerilim 1,2V-70V arasında ayarlanabilmektedir. Ancak
çıkış gerilimi darbe şeklinde olmaktadır.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
DENEYDE YAPILACAK İŞLEMLER
Şekil 3’deki MOSFET’li kıyıcı devresinde VGE, VCE, VD, VL ve VY’nin
1.
Osiloskoptaki değişimilerini uygun eksen takımına çiziniz.
2.
Bağıl iletimde kalma süresini değiştirerek Tablo 1’i doldurunuz
3.
Bağıl iletimde kalma süresine bağlı olarak çıkış geriliminin değişimini çiziniz.
4.
Çıkışa DC kondansatörler bağlayarak çıkış geriliminin dalgalanmasını inceleyiniz.
Tablo 1
λ
0.2
0.4
0.6
V2 (Ölçülen)
V2= λ.V1
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
0.8
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
DENEY NO
: 5
DENEYİN ADI
: İNVERTERLER (DC-AC DÖNÜŞTÜRÜCÜLER)
DENEYİN AMACI : Bu deneyde, sabit bir dc gerilim kaynağından sabit veya değişken
bir ac gerilimin elde elde edilmesi için kullanılan inverterlerin çalışmasının incelenmesi
ve MOSFET’ler ile gerçekleştirilen tek fazlı PWM kontrollü inverterin PIC 16F84
mikrodenetleyicisi ile kontrolünün deneysel olarak incelenmesi amaçlanmıştır.
DENEY HAKKINDA TEORİK BİLGİLER:
1. GİRİŞ
İnverterler doğru akımı alternatif akıma çeviren devrelerdir. Bir inverterin görevi
girişindeki bir doğru gerilimi, çıkışında istenen genlik ve frekansta simetrik bir alternatif
gerilime dönüştürmektir. Çıkışta elde edilen gerilim ve frekans değerleri sabit veya
değişken olabilir. Girişteki dc gerilim değiştirilmek ve inverter kazancı sabit tutulmak
suretiyle, değişken bir çıkış gerilimi elde edilebilir. Diğer taraftan giriş geriliminin sabit
olması halinde, inverter kazancı değiştirilmek suretiyle değişken bir çıkış gerilimi elde
edilebilir. İnverter kazancı; çıkıştaki ac gerilimin girişteki dc gerilime oranı olarak tarif
edilebilir. İnverterler;
Gerilim beslemeli ve akım beslemeli olmak üzere iki gruba
ayrılır.
Gerilim beslemeli inverterler sabit bir dc gerilim kaynağından beslendiği halde, Akım
beslemeli inverterler sabit bir akım kaynağından beslenirler. Bir gerilim kaynağına seri
olarak bir endüktans bağlamak suretiyle, bu kaynak bir akım kaynağına dönüştürülebilir
ve bir geri besleme çevrimi yardımı ile gerilim modu’nda çalıştırılabilir. Benzer şekilde
bir akım kontrollü inverter gerilim kontrol modunda çalışmak üzere kontrol edilebilir.
İnverterler; ac makinaların beslenmesinde, ayarlı gerilim ve frekanslı güç kaynaklarında,
kesintisiz güç kaynaklarında, endüksiyonla ısıtmada, ultrasonik dalga üretiminde, aktif
güç şebeke filtreleri ve buna benzer uygulama alanlarında yaygın olarak kullanılırlar.
Bu deneyde anahtarlama elemanı olarak MOSFET kullanılarak gerçekleştirilen PWM
kontrollü paralel inverter devresi incelenecektir.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
2. DC GERİLİMDEN AC GERİLİMİN ELDE EDİLMESİ
Temel olarak bir dc gerilimden ac gerilimin elde edilmesi aşağıdaki gibi
gerçekleştirilebilir. AC gerilimin elde edilmesine ait temel bir inverter prensip şeması
şekil 1’de görülmektedir. Burada görülen 4 anahtar Tristör, MOSFET, IGBT gibi
herhangi bir güç elemanı olabilir.
Şekil 1. Tek Fazlı bir inverterin prensip bağlantı şeması ve çıkış geriliminin değişimi
Devre girişinde bir dc gerilim bulunduğunu ve anahtar çiftlerinin periyodik olarak açılıp
kapatıldığını düşünelim. Bu durumda yükün sağ ucu (-) baraya, sol ucu da (+) baraya
bağlanacak ve yük uçlarında (+Vd) gerilimi oluşacaktır. İkinci yarım periyotta P
anahtarlarının açılıp, N anahtarlarının kapatıldığı düşünülürse, bu durumda yükün sağ ucu
(+) baraya sol ucu (-) baraya bağlanacak ve yük uçlarında (-Vd) gerilimi oluşacaktır.
Bu işleme periyodik olarak devam edilirse yük uçlarında şekil 1.b’de görüldüğü gibi bir
ac gerilim değişimi elde edilir ve bu gerilimin efektif değeri;
T /2
VY  2 / T
V
2
d .dt
 Vd
(1)
0
formülü ile hesaplanabilir. Elde edilen bu kare dalga ac gerilim ana dalganın yanında pek
çok harmonik de içerir.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Çıkış geriliminin ani değeri, fourier serisine açılarak ana dalga ve harmoniklerine
ayrılabilir. Genel olarak bir periyodik fonksiyonun fourier açılımı aşağıdaki gibi
yazılabilir.
f (wt )  a0  a1 . cos wt  a2 cos 2wt  ...  ak . cos kwt  b1 . sin wt  b2 . sin 2wt  ...  bk . sin kwt
(2)
Buradaki fourier katsayıları;
T /2
 f (wt ). cos kwt.dwt
ak  2 / T
(3)
0
T /2
bk  2 / T
 f (wt ).sin kwt.dwt
(4)
0
ifadelerinden bulunabilir. Kosinüslü bileşenlerin genlikleri olan ak katsayıları sıfır olur, bk
katsayıları da hesaplanarak yerine konulursa,
VY 
(5)

 (4V
d
/ k ).sin kwt
k 1,3,5
Bu ifadede k=1 alınırsa ana dalga bileşeninin efektif değeri,
(6)
VY  (4Vd / 2 )  0.9Vd
olarak bulunur.
3. MOSFET’Lİ PWM KONTROLLÜ PARALEL İNVERTER
MOSFET’in özelliğinden dolayı iletimden çıkması, tristördeki gibi zor değildir.
Tetikleme darbesi kesildiği anda MOSFET kendiliğinden iletimden çıkar, dolayısıyla
söndürme kondansatörüne gerek yoktur.
3.1. MOSFET
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
P ve N kanallı olabilen güç MOSFET’leri gerilim kontrollü yarı iletken güç elemanlarıdır.
MOSFET’ler BJT’lere göre daha hızlıdır. Bu nedenle güç yarı iletkeni olarak, düşük
güçlü ve yüksek frekanslı uygulamalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Yapılarından
kaynaklanan tiplerine ve nominal akımlarına bağlı olmak üzere güç MOSFET’leri birkaç
yüz kHz işletme frekanslarına kadar kullanılabilir. Kapılarına gerilim uygulanmadığı
sürece kesimdedirler. MOSFET’in iletime geçebilmesi için, örneğin n kanallıda kapıya
yeterli düzeyde bir gerilim uygulanmalıdır. Gerekli olan bu gerilim değerine eşik gerilimi
adı verilir.
3.2. Devrenin Çalışması
Deneyde kullanılacak olan PWM kontrollü Paralel inverterin temel bağlantı şeması Şekil
2’de görülmektedir. Devrede T1 ve T2 MOSFET’leri periyodik olarak iletime
sokulmaktadır.
İlk yarım peryotta
T1 MOSFET’inin kapısına sinüse göre örneklenmiş dokuz tane
genişliği değiştirilebilen darbe (PWM1) uygulanır. Uygulanan her bir darbe
transformatörün primerinden 1-2-3-T1-5-7 yolu ile bir akım geçirir ve bu geçen akım
transformatörün sekonderinden 9-8 yönünde bir akım geçirir. Bu akım pozitif yönde 9
darbe şeklinde gerilim oluşturur ve bu, ac çıkış geriliminin pozitif alternansını verir.
İkinci yarım periyotta T2 MOSFET’inin kapısına şekilde görüldüğü gibi dokuz adet darbe
(PWM2) uygulanır ve bu tetikleme sinyallerinin
MOSFET’i iletime sokması ile
transformatörün sekonderinden 8-9 yönünde bir akım geçer. Bu akım şekil 3’de
görüldüğü gibi yük uçlarında dokuz adet darbe şeklinde gerilim oluşturur. Bu da ac çıkış
geriliminin negatif alternansını verir.
Bir peryodun tamamlanması ile inverter çıkışında ac çıkış gerilimi elde edilmiş olur.
Devredeki transformatör düşük genlikli dc gerilim ile yüksek genlikli ac gerilim arasında
hem izolasyon hem de gerilim yükseltme fonksiyonlarını yerine getir.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Şekil 2. İnverterin bağlantı şeması
Şekil 3. MOSFET Sürme Sinyalleri ve AC çıkış geriliminin değişimi
3.3. PWM Sinyallerinin üretilmesi
Darbe Genişlik Modülasyonu (PWM) metodunun amacı ac geriliminin temel bileşeninin
dc gerilime oranını değiştirmektir. Çıkış geriliminin kontrolü MOSFET’in bağıl iletimde
kalma sürelerinin değiştirilmesi ile gerçekleştirilir. PWM kontrol, çıkış gerilimindeki
harmonikleri azaltarak çıkış geriliminin süzülmesini kolaylaştırır. Böylece daha düzgün
bir ac çıkış gerilimi elde edilmiş olur.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
PWM sinyallerinin üretilmesi için PIC16F84 mikrodenetleyicisi kullanılmıştır. PIC’den
elde edilen Sinüsoidal PWM darbeleri Optokuplörler üzerinden Sinyalleri Yükseltmek
amacıyla kullanılan sürme devreleri üzerinden MOSFET’lerin kapılarına uygulanmıştır.
Sinüse göre örneklenen PWM darbe sinyallerinin genişliği, bir potansiyometre ile 0-5V
arasında
değiştirilen
referans
gerilimin
A/D
dönüştürücü
üzerinden
PIC’e
uygulanmasıyla 50 Hz frekanslı ayarlanabilir ac çıkış gerilimleri üretilmiştir.
12V’luk aküden alınan DC giriş geriliminin pozitif ucu trafonun orta ucuna bağlanmıştır.
Trafonun diğer uçlarına bağlanan IRF540 tipi MOSFET’ler PIC tarafından üretilen 10
ms’lik PWM sinyalleri ile çıkışda şebeke frekansında ac gerilim üretilmiştir.
5. DENEYDE YAPILACAK İŞLEMLER
1.
Osiloskobun probunu MOSFET’lerin gate ve drain uçlarına bağlayınız ve her iki
MOSFET için tetikleme darbelerini milimetrik kağıda çiziniz.
2.
Omik ve Omik-Endüktif yükler için yük uçlarındaki gerilim ile yükten geçen
akımın değişimini değişimini milimetrik kağıda çiziniz ve sonucu yorumlayınız.
3.
Tetikleme
devresi
üzerindeki
potansiyometreden
darbelerin
genişliklerini
değiştirerek her iki yük durumu için yük uçlarına bağladığınız osiloskop ve voltmetreden
gerilim değişimlerini gözleyiniz. 8 değişik darbe genişliği için, ac çıkış gerilimi ve dc
giriş gerilimini voltmetrelerden okuyunuz ve Tablo.1’e kaydediniz. Darbe genişlik oranı
değiştikçe giriş ve çıkış gerilimi nasıl değişmektedir? Giriş gerilimi değişiyorsa nedeni
nedir.
4.
Deney raporunuzda üçüncü adımda aldığınız değerleri kullanarak VY=f()
grafiğini çiziniz.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
1202715-GÜÇ ELEKTRONİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ
Tablo 1

Vd
VY
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
REFERANSLAR
1. GÜLGÜN, R., Güç Elektroniği, Yıldız Teknik Ünv. Yayınları, 1995
2. AKKAYA,. R., Güç Elektroniği Ders Notları, Selçuk Ünv.
3. Ned Mohan, Tore M. Undeland, William P. Robbins: Power electronics : converters,
applications, and design, New York : John Wiley and Sons, 1995
4. John G. Kassakian, Martin F. Schlecht, George C. Verghese: Principles of power
electronics, Reading, Mass. : Addison-Wesley, c1991.
5. Muhammad H. Rashid: Power electronics : circuits, devices, and applications, Englewood
Cliffs, N.J. : Prentice Hall, c1993
6. Dewan, S.B. Power Semiconductor Circuits, John Wiley, 1984.
7. Bose, B.K. Power Electronics and AC Drives, Prentice-Hall, 1986.
8. Thorbourg, K. Power Electronics, Prentice-Hall, 1988.
9. Joseph Vithayathil. Power Electronics, McGraw-Hill, 1995.
10. Siemens TCA 785 katalogları
Yrd. Doç. Dr. Ramazan AKKAYA
Download