TARIM ORKAM-SEN TARIM ORMANCILIK HİZMET KOLU KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI Sayı: 20 Eylül 2014 BÜLTEN Mücadele Edenler Her zaman Kazanamazlar. Ancak Kazananlar, Hep Mücadele Edenlerdir! Merhaba dostlar, Sendikamızın (TARIM ORKAM-SEN) kuruluşundan bu yana süreli yayınların çıkarılması konusunda pek de başarılı bir geçmişe sahip olmadığının bilincindeyiz. Bu ve bundan sonraki dönemlerde, kaynakların verimli kullanılarak ekonomik sorunların aşılmasının yanı sıra yetkin bir yayın kurulu oluşturup sürekliliğini sağlayacak temellerin atılması için gerek üyelerimiz gerekse iş kolumuzda etkinlik gösteren emekten yana diğer kişi ve kuruluşlarla yakın ilişkiler kurarak karşılıklı bilgi akışını sağlamayı hedeflemekteyiz. si gerekmektedir. Bu amaçla her türlü makale, haber, röportaj, fotoğraf, karikatür vs. materyalleri genel yayın kuruluna ulaştırmanız önemlidir. Diğer yandan sendikal faaliyetlerimizle ve işkolumuzda yaşananlar ile ülke gündemi ve genel siyasi konularda elde edeceğiniz bilgi ve belgeleri bizlere ulaştırmanız durumunda kamuoyu ile paylaşmak için yayınlamaya çalışacağız. Dergi, bülten, afiş, broşür, web sitesi vb. basın yayın faaliyetlerimiz konusundaki görüş öneri ve eleştirilerin iletilmesi, bundan sonraki yayınlarımızın daha nitelikli olmasına katkı sağlayacaktır. İlk olarak web sitemizin yenilenmesi için bir çalışma başlattık ve halen devam etmektedir. Etkinlik ve duyurularımızın yanında, işkolumuzla ilgili Tarım, Gıda, Hayvancılık, Ormancılık sektörleri, ülke gündemi ve genel siyasi konularda sendikamızın görüşleri ile şubelerimiz ve üyelerimizle ilgili haberleri de web sitemize ekleyerek sürekli güncel kalmasına çalışıyoruz. Web sitemiz üzerinden üye kayıtlarının ve iletişim bilgilerinin güncellenmesi ile şube yönetimleri, temsilcilerimiz ve üyelerimizin erişimine sunmak için de ayrıca bir çalışma yürütmekteyiz. Sonuç olarak basın yayın organlarımızın, üyelerimizle olan bağın kurulmasında, sorunlarımız ile çözüm önerilerimizin tartışılmasında ve ortak söylemin oluşturularak işkolumuz ve ülke gündemindeki olaylara müdahil olunmasında, önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Tüm üyelerimizden nasıl bir yayın istiyoruz? sorusuna yanıt bekliyoruz. Bu inançla emeği geçen, eleştirileri ve önerileriyle katkı sunan herkese şimdiden teşekkür ediyor, bir sonraki sayıda daha az hatalı daha zengin içerikte bir bültenle birlikte olmayı diliyoruz. Sendikamızın yayın organı olarak yılda en az 3 ayda bir süreli yayın çıkarmayı hedeflediğimiz için de sürekli olarak yayın kurulunun beslenme- EMEKÇİYİZ, HAKLIYIZ, KAZANACAĞIZ... TARIM ORKAM-SEN Merkez Yönetim Kurulu TARIM ORKAM-SEN (Tarım Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası) BÜLTENİ Adına Sahibi: Hamit KURT (Genel Başkan), Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: İbrahim SAYGILI (Genel Eğitim Basın-Yayın ve Uluslararası İlişkiler Sekreteri), Yayın Kurulu: Filiz SÖNMEZ, Gazi DÜZ, Kasım Güner YAVUZ, Yılmaz KİLİM, Yazışma Adresi: Adakale Sokak, Ada Apt. No: 8/13 Yenişehir/ANKARA Telefon : (0.312) 430 58 11 - 430 58 12 Faks: (0.312) 430 15 63 Web : www.tarimorkamsen.org E-Posta: tarimorkam@ttmail.com Sayfa Düzeni/Baskı: Umut Ajans Tel: 0312.434 41 37, Baskı Tarihi: 21 Eylül 2014 TARGEL PROJESİ BAKANLIĞIN KANAYAN YARASIDIR... Ülkemizde genel olarak kamu eliyle yürütülen Tarımsal Yayım Danışmanlık (TYD) uygulamaları TARGEL projesinin başladığı 2007 yılına kadar bakanlığın il ve ilçe müdürlükleri eliyle yürütülmüştür. 2004 yılında “Köy Merkezli Tarımsal Üretime Destek Projesi” (KÖYMER) ile başlayan, TDY hizmetinin köylerde ve beldelerde verilmesi iddiasına dayanan uygulama 2007 yılından beri Tarımsal Yayımı Geliştirme Projesi (TARGEL Projesi) olarak sürdürülmektedir. TARGEL çalışanları başlangıçta 4/B statüsünde, yani sözleşmeli, geçici personel olarak istihdam edilmişlerdir. Çalışanlar arasında statü ve hiyerarşik farklılıklar yaratarak iş barışını bozan ve çalışanların iş güvencesini ellerinden alarak geleceklerini amirlerinin iki dudağı arasına bırakan 4/B uygulaması, 2011 yılında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ve 2013 yılında yayımlanarak yürürlüğe giren 6495 sayılı kanun ile kaldırılmıştır. Bu tarihten sonra göreve başlayan ve kadroya geçmek istemeyen TARGEL personeli hariç olmak üzer şu an tüm personel 4/A statüsündedir. Bugün Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı (GTHB) bünyesinde çalışan Tarım Danışmanı sayısı 10.000’e ulaşmıştır. Başlangıçta TYD Hizmetinin gerçekleştirilmesi amacını güden TARGEL projesi giderek amacından uzaklaşmış, bu hizmeti yeterince veremediği gibi, çalışan 10.000 mühendis ve veteriner hekimi oldukça mağdur eden en büyük problemlerinden biri haline dönüşmüştür. TARGEL Projesiyle, Bakanlık bünyesinde olmayan bir çalışma birimi “icat“ edilmiş; köy, mahalle ve beldelerde; büro, internet, elektrik, su, tuvalet, ısınma vs. gibi en temel ihtiyaçların bile karşılanamayan koşullarda çalışmaya zorlanan “İkinci Sınıf” çalışanlar yaratılmıştır. GTHB Kuruluş Kanununda “Bakanlığın en küçük taşra birimi İlçe Müdürlükleridir” denilmektedir. Buna rağmen “KÖY VİZELİ” kadro denen ve yasa ve yönetmeliklerde yeri olmayan bir uygulama ile kadrolu TARGEL Çalışanları köy, mahalle ve beldelerde tutulmaya zorlanılmaktadır. TARGEL çalışanına uygulanan mevzuat ile TARGEL çalışanı ve il/ilçe çalışanı arasında hiyerarşik farklılıklar yaratılmış, meslektaşlar arasında “ötekiler” yaratmak suretiyle iş barışının bozulmasına yol açılmıştır. Sendika olarak görüşümüz; Ülkemizin tarımsal işletme yapısı ve sosyoekonomik yapı göz önünde bulundurulduğunda; Kamusal tarımsal yayım ve danışmanlık hizmetinden vazgeçilemez. Ancak TARGEL projesi bu ihtiyacı mevcut haliyle karşılamaktan çok uzaktır. Günümüz iletişim olanakları göz önünde bulundurulduğunda, TYD hizmetlerinin doğrudan köyde verilmesi iddiası sosyoekonomik gerçeklikle örtüşmemektedir. Bu nedenle TARGEL projesi misyonunu tamamlamıştır ve can çekişmektedir. Proje acilen tümden kaldırılmalı, çalışanları iı/ilçe personeli olarak atanmalı, tüm personele uygulanan mevzuat tekleştirilmeli, kamusal TYD hizmetleri de ilçe teşkilatı içinde sürdürülmelidir. Sendikamızın temel ilkesi “güvenceli çalışma, eşit işe eşit ücret, kayırma, torpil ve ayrımcılığa hayır, her zaman ve her yerde çalışandan yana, çalışanla omuz omuza, yan yana mücadele”dir. Bu temel ilke doğrultusunda tüm TARGEL çalışanı meslektaşlarımız başta olmak üzere tüm tarım ve orman işkolu çalışanlarını, ayrımcılığa ve çağdaş köleliğe karşı mücadeleye ve Sendikamızda örgütlenmeye davet ediyoruz. YAŞASIN KESK, YAŞASIN TARIM ORKAM SEN… TARIM ORKAM-SEN • BÜLTEN • Eylul 2014 3 ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞANLARI ROTASYON KUMPASINDA 13/10/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Orman Genel Müdürlüğü Personelinin Atama ve Yer Değiştirme Esaslarına İlişkin Yönetmelik” 2014 yılının Haziran ayında uygulanmaya başladı. Yönetmelik hükümlerine göre kimse uzun yıllar aynı yerde çalışmayacak, herkes her yerde görev yapacak, çalışanlar çalıştıkları yerlere ve görevlere göre puan sistemine tabii olacak ve puanına göre tercih yapıp başka bir yerde görev yapacaktı. Ancak rotasyona tabi personelin listeleri açıklandığında kazın ayağının öyle olmadığı anlaşıldı. Yönetmelik hükümlerine aykırı şekilde rotasyona tabii tutulanlar olduğu gibi, rotasyona tabii olduğu halde ismi listede çıkmayanlar vardı. İşin asıl yüzü rotasyon sonuçlarının açıklanmasıyla anlaşıldı. Kimsenin puanları ve tercihleri dikkate alınmadığı gibi rotasyona tabi olmayan listelerde adı çıkmayan personelinde tayinleri yapıldı. Orman Genel Müdürlüğünde “Rotasyon” adı altında yapılan tayinler sürgüne dönüşmüştür. Orman Genel Müdürlüğü hukuksuz uygulamaların merkezi, kanun ve kural tanımayan idarecilerin idare ettiği ve çalışanlarına zulmeden bir kurum haline gelmiştir. Atamaları yapan yöneticiler durumu izah edememekte, yapılan işlem için sadece; “Bakan’ın talimatı” diyebilmektedirler. Orman Genel Müdürlüğü; gerçekleştirdiği atamalarda ehliyet, liyakat, mesleki deneyim ve hakkaniyet ilkelerini ihlal etmekte, 4 hukuka aykırılığı açıkça belli olan yönetmeliğin ortaya koyduğu hükümlere dahi uyulmamaktadır. 1500 kişinin üzerinde olduğu ifade edilen tayinlerde, aileler mağdur edilmiş, eş durumları mazeretler göz önünde bulundurulmamıştır. Yerini beğenmeyip daha iyi yerlere gitmek isteyen torpilli kişiler için ayrıcalıklar yapılmıştır. Yine torpili olan memur istediği yere tayinini yaptırırken yandaş olmayan, hakkının verilmesini bekleyen personel adeta cezalandırılmıştır. 19 Ağustos 2014 tarihinde saat 13:00 de Orman ve Su İşleri Bakanlığı önünde, Orman Meslek ve Emek Örgütleri Platformu (Orman Mühendisleri Odası, Türkiye Ormancılar Derneği, Türk Tarım Orman Sen, Tarım Orkam-Sen, Tarım Orman İş) olarak; Orman Genel Müdürlüğü personeline zorunlu rotasyon uygulaması adı altında hukuka aykırı yapılan atamaları kamuoyuna aktarmak ve protesto etmek üzere basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına platform üyeleri dışında CHP Ankara Milletvekilleri Gökhan GÜNAYDIN ve İzzet ÇETİN, Orman Bakanlığı TARIM ORKAM-SEN • BÜLTEN • Eylul 2014 emekli Müsteşarı Necati UYAR, KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Türkiye Kamu Emeklileri Sendikası temsilcileri katılmıştır. Basın açıklaması sırasında sık ıslıklarla, alkışlarla ve sloganlarla Orman ve Su İşleri Bakanı ve Orman Genel Müdürü protesto edildi. Bakanlık binası önünde yapılan basın açıklamasına personelin çoğunun katılmayıp, çalışma ofislerinin pencerelerinden izlediği görüldü. Orman Genel Müdürlüğü çalışanları bu sürgünlere kıyımlara boyun eğmeyecek sonuna kadar mücadelesini sürdürecektir. Bu mücadelede sendikamız üyelerimizin yanında, sonuna kadar takipçisi olacaktır. Ormancılık Meslek ve Emek örgütleri Platformu olarak, hukuka aykırı şekilde kıyıma uğrayan meslektaşlarımızın her zaman yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Hukuki zeminde haklarını sonuna kadar savunacağız. Bu zulmü yapanlar ve çalışanlarına yapılmasını reva görenlerle her platformda mücadele edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. MEMURUN EK ÖDEME MACERASI Gazi DÜZ Mersin Şube Başkanı Memurlar Ek Ödeme ile ilk kez 31 Mart 2006 tarih ve 26125 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Değişik Adlar Altında İlave Ödemesi Bulunmayan Memura Ve Sözleşeli Personele Ek Ödeme Yapılması İle Bazı Kanun Ve kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” adındaki bir torba yasayla tanışmıştır. Bu düzenlemeyle birlikte memura (döner sermaye, üretimi teşvik primi ve her ne ad altında olursa olsun ek ödemesi olmayan veya ödeme tutarı yıllık olarak bu tutarın üstünde kalanlar hariç) Ocak ayından itibaren 40 YTL ve Temmuz ayı itibariyle bir 40 YTL da olmak üzere yıllık 720 YTL ödeme yapıldı. Bununla birlikte Devletin, Sendikalı memuru için 5 YTL sendika aidatını ödemesi yasal olarak kabul edildi. Süreç o günden bugüne yapılan zamların adını ve miktarını değiştirdi. O gün adı denge tazminatı, bugün ek ödeme olan para miktarının belli ölçülerde arttırılarak memura verilmesi devam etmektedir. Tabi o günkü sendika aidatı bu gün toplu sözleşme primi olarak ücretlerimize yansıtılmaya devam etmektedir. Peki, ek ödeme hayatımızda neler değiştirdi? Hangi haklarımızın geriletilmesini sağladı? Ve memurlar bugün ne istiyor? İlk başta ek ödemenin ödenme gerekçesi ve mantığına bakmamız lazım. Gerekçe belli, döner sermaye ve benzeri ödemeleri bulunan memurlarla, bu öde- melerden faydalanamayan memurların ücretlerini bir birine yaklaştırmak. Bu ifadeden zaten kimlere bu ödemenin yapılacağı belli oluyor. Peki, bu ödemenin mantığı nedir? O dönemlerde yurt dışından gelen paralar ve Kemal DERVİŞ’in yaptığı bankacılık düzenlemeleri sonucunda ortaya çıkan büyük milli gelir ve janjanlı konuşmaların sonucu olarak memurun da buradan pay istemesi sonucu bu uygulamalar geliştirilmiştir. Eli açık hükümetimiz tabii ki de memura bir şeyler vermek zorundaydı ama bu zorunluluk kanuni bir hak değil hükümetin isteği doğrulusunda verilmeliydi. Ve hükümet isteğini beyan etti; 1- Bu para emekliliğe yansımayacaktı. Bu istek bize hükümetin isteği gibi gelse de Avrupa Birliği ile yapılan sözleşmeler sonucunda ortaya çıkan doğal bir durumdur. Zaten bu ödemenin hükümetçe başlatılmasının görünmeyen yüzü de burada saklıdır. Bu durum aldığımız maaşın, emekli olunca %45’e düşmesidir. Tabii bu durum çalışanlar tarafından kabul edilemezdi onun için kademeli bir geçiş süreci yaşatılıyor bizlere. Şu anda bir çalışan emekli olduğunda maaşından yapılan kesintiler sonucunda %55’ler civarında bir maaş alıyor. Birkaç yıl sonra bu %45’e düşecektir. 2- Ek ödemenin yıllık ödeme tutarı üstünde kalan döner sermaye ve benzeri ödemesi bulunan memurlar da bundan yararlanamayacaklardı. Bu gün yapılan ek ödemelerden hiçbir şekilde damga vergisi hariç bir kesinti yapılmıyor. Emeklilik ve sağlık primleri kesilmiyor. Vergi kesilmiyor bu durumda da yıllık vergi matrahına da yansımıyor. Döner sermaye ve farklı ödemeleri bulunan memurlar, bu gelirlerinden paşa paşa vergilerini ödüyorlar yılık vergi matrahına ekletip haziran temmuz gibide vergi dilimlerini arttırarak daha fazla vergi veriyorlar. Bu durum isterse ek ödemenin yıllık tutarından az yada fazla olsun değişmiyor. Ek ödemenin verilmesi yönünde çıkarılan kanun, en başta özgürce bir aidiyet duygusuyla biz memurları sendikalı olmaktan kopardı. Üçün beşin hesabını yapan yandaş yalaka adına ne derseniz deyin bulunan bencil bir memur kesimini mücadelenin önüne set çekmesi için sarı sendikalı yaptı. Emekli maaşımızdaki kesintiyi arttırarak bizi 65 yaşlara kadar çalışmak zorunda bıraktı. Ödemede farklılıklar yaratarak memurlar arasında bulunan uçurumu derinleştirdi. Ve bugün hepimiz insani standartlarda yaşayabilecek bir maaş ve güvence istiyoruz. İstiyoruz ama bunun için mücadele etmiyoruz. Bu mücadeleyi yürütmek için birleşmek be talep etmek, kısacası mücadele etmek gerekiyor. Bende buradan siz tüm çalışanları sendikamızda birleşmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz. TARIM ORKAM-SEN • BÜLTEN • Eylul 2014 5 ROTASYON UYGULAMASINDAKİ HUKUKSUZLUK VE ADALETSİZLİKLERE KARŞI ORMANCILIK ALANINDA FAALİYET GÖSTEREN ÖRGÜTLER BİR ARAYA GELDİ vermiştir. Bu kapsamda bir araya gelen örgütlerden oluşan “Ormancılık Meslek ve Emek Örgütleri Platformu” kurulmuştur. Platform olarak öncelikle rotasyon yönetmeliğinin uygulanmasındaki hukuksuzluklara ve adaletsizliklere dair; - Mecliste bulunan tüm siyasi partilerin grup başkan vekilleri ile tekrar görüşülmesi, - Çalışanları ve kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik ortak bir bildiri kaleme alınması, Orman Genel Müdürlüğü personelinin atama ve yer değiştirme esaslarına ilişkin yönetmeliğin uygulamaya konulmasıyla binlerce OGM çalışanı ve bunların aileleri mağdur edilmekte, hukuksuz ve adil olmayan atamalarla çalışanlar “rotasyon adı altında” resmen “sürgün”e gönderilmektedir. Bu uygulamaya karşılık, Ormancılık alanında faaliyet gösteren Orman Mühendisleri Odası’nın çağrısı üzerine Sendikamız Tarım Orkam-Sen, Türkiye Ormancılar Derneği, Türk Tarım Orman-Sen ve Tarım Orman İş sendikalarının temsilcileri 22.07.2014 tarihinde Orman Mühendisleri Odası Genel Merkezinde bir araya gelmiştir. Toplantıda yaşanan hukuksuzluklara karşı ortak bir mücadele alanı oluşturmaya karar - Yapılan tayinlerin yönetmeliğe uygunluğunun araştırılması amacıyla bir komisyon kurulması, devamında ise etkin bir mücadele sürecinin yürütülmesi konusunda ortak irade sergilemesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca bu toplantıdan sonra birkaç kez daha bir araya gelinerek “Orman ve Su İşleri Bakanı’na açık mektup yazılarak bakanlık önünde yapılacak basın açıklaması ile kamuoyuna duyurulması, Ankara dışındaki Orman Bölge Müdürlüklerinde de platform üyesi örgütlerin şube ve temsilciliklerince de bu ve benzeri ortak açıklama ve toplantıların yapılması ile kamuoyuna duyurulması” şeklinde bir dizi eylem kararı alınmıştır. ORMANCILIK MESLEK VE EMEK ÖRGÜTLERİ PLATORMU OLARAK SİYASİ PARTİLERİN GRUP BAŞKAN VEKİLLERİ ZİYARET EDİLDİ Orman Genel Müdürlüğünde, Rotasyon uygulaması adı altında yapılan hukuka aykırı atamaların kıyıma dönüşmesi üzerine Tarım Orkam-Sen, Orman Mühendisleri Odası ve Ormancılık alanında faaliyet gösteren diğer Örgütlü Sendikalar T.B.M.M. Siyasi Parti Grup Başkan Vekilleriyle görüşmelerde bulunmuşlardır. Orman Genel Müdürlüğü’nün yaptığı atamalarda, hak, hukuk, ehliyet, liyakat ve uzmanlığın gözardı edilerek, yandaş sendika mensuplarına kıyak, ötekileştirdiklerine kıyım yapılarak adeta işkenceye dönüşen bu uygulamanın durdurulması ve sesimizin yasama organı olan TBMM’de duyurulması için destek istenmiştir. 6 TARIM ORKAM-SEN • BÜLTEN • Eylul 2014 SORUNLARIMIZLA İLGİLİ DOSYAMIZI MECLİSE SUNDUK İş kolumuzda yaşanan sorunlarla ilgili 09 Temmuz 2014 tarihinde önce HDP Grup Başkanvekili Sayın İdris BALUKEN ve CHP Milletvekili ve Sendikamız Eski Genel Sekreteri Gökhan GÜNAYDIN ile görüşmeler yaptık ve sorunlara yönelik görüşlerimizi içeren birer dosya sunduk. Görüşmeye sendikamız adına Genel Başkanımız Hamit KURT, Genel Sekreterimiz Özkan YORGUN, Genel TİS ve Hukuk Sekreterimiz Ali KILIÇ ve Ankara Şube Yöneticimiz Kasım Güner YAVUZ katıldı. Görüşmede, işkolumuzdaki TARGEL çalışanlarının sorunu, Orman Yangın Tazminatları sorunu, OGM Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinden kaynaklanan sorunlar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme işlemlerindeki haksız uygulamaların yarattığı sorunlar iletildi. Ayrıca, son torba yasada görüşülmek üzere Meclis Gündemine getirilen, 25 dekarın altındaki Zeytinliklerin imara açılmasını sağlamaya yönelik yeni bir düzenleme içeren madde hakkındaki çekincelerimizi ve 4342 sayılı Mera kanununda değişiklik yapılarak Kentsel Dönüşüme açılması yönünde verilen önerge hak- kındaki görüşlerimizi ifade eden bir rapor dosya halinde sunuldu. Dile getirilen konular hakkında hassasiyet göstereceklerini ve konunun takipçisi olacaklarını ifade eden Sayın BALUKEN, önümüzdeki süreçte de karşılıklı görüş alış-verişinde bulunmak gerektiğini vurgulayarak, sürdürdüğümüz emek ve demokrasi mücadelesini her zaman destekleyeceklerini ifade etmişlerdir. Daha sonraki görüşmeyi gerçekleştirdiğimiz Sayın GÜNAYDIN, yakından bildiği sorunlar hakkında gerekli çalışmaları yapacağını ifade etmiştir. Ayrıca, mücadelemizde her zaman yanımızda yer aldığını ve başarı dileklerini ifade etmişlerdir. ZMO ve VESTED’İ ZİYARET ETTİK 15 Temmuz 2014 tarihinde önce Ziraat Mühendisleri odası (ZMO) Başkanı Sayın Özden GÜNGÖR ve yönetimi Daha Sonra Veteriner Sağlık Teknisyenleri Derneği (VESTED) Genel Başkanı Sayın Hasan KÜÇÜKBABACIK ziyaret edildi. Önümüzdeki süreçte de karşılıklı görüş alış-verişinde bulunmak gerektiğini vurgulayarak, sürdürdüğümüz Meslek, Emek ve demokrasi mücadelesini her zaman işbirliği içinde olması gerekliği vurgulandı. Her iki Ziyarete sendikamız adına Genel Başkanımız Hamit KURT, Genel TİS ve Hukuk Sekreterimiz Ali KILIÇ ve Ankara Şube Başkanı Ercan CÖMERT katıldı. Yapılan Görüşmelerde, Alanımızda yaşanan sorunlarla ilgili görüş alış-verişinde bulundular TARIM ORKAM-SEN • BÜLTEN • Eylul 2014 7 TARIM ORKAM-SEN GENEL KURULU YAPILDI Sendikamız Tarım Orkam Sen 5. Olağan Genel Kurulu, dayanışma içerisinde olan Sendikaların temsilcilerinin de katılımıyla 25-27 Nisan 2014 tarihlerinde Ankara Batı Sinemasında 422 delegenin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Genel Kurulda; Eşit temsiliyetin ilkesel kabulü ve bağımsız Kadın Sekreterliğinin kurulması ile Kadın-Erkek eşitliği yönünde bir adım atılmış, kadın çalışan ve üyelerimize yönelik çalışmaların özgün yürütülebilmesi için gereken düzenleme hayata geçirilmiştir. Merkez Genel Meclisinin oluşturulması ve karar organı haline getirilmesi ile söz, yetki, karar tabana verilmiş, merkez ve işyerlerinin kopukluğunun giderilmesi ve tabanın inisiyatif sahibi olması sağlanmıştır. Yasal ve ekonomik zorluklar nedeniyle 5’e indirilen Merkez Yönetim Kurulu sayısı, yasada yapılan değişiklik ve bir önceki kongremizde yapılan tüzük değişiklikleri sonucu anlamını yitirmiş, profesyonel sınırlaması getiren tüzüksel düzenleme ile de bütünlüklü olarak yönetim kurulu üyesi sayısının yeniden 7 kişiye çıkarılması sağlanmıştır. Tarım, hayvancılık ve orman alanında yaşanan sorunlara yönelik yapılacak çalışmalara hukuksal dayanak olması için tüzüğümüzün amaç ve ilkelerinde yeni düzenlemeler yapılmıştır. Yine ülkemizin çeşitli bölgelerinde yaşayan çeşitli kültürler ve dillere, bu kültür ve dillerden beslenen çalışan ve üyelerimize, ayrıca tarım-orman alanında faaliyet yürüten insanlarımıza ulaşmada yaşanan sıkıntıları gidermek adına, yaşamın her alanında anadillerin kullanılması ve anadillerde hizmet sunulması yönünde ilkesel değişiklik gerçekleştirilmiştir. 8 TARIM ORKAM-SEN • BÜLTEN • Eylul 2014 Tüzük maddelerine ilişkin değişikliklerinin bazıları oy birliği ile, bazıları ile oy çokluğu ile yapılmıştır. Ayrıca, Sendikamız Tüzüğü ile Yönetmelikler (Meclis, Mali, Seçim, Fon ve Disiplin) Genel Kurul kararları doğrultusunda yeniden düzenlenmiş, ilk MYK toplantısında karara bağlanmış ve 1-2 Temmuz 2014 tarihinde gerçekleştirilen Sendika Merkez Genel Meclisi tarafından onaylanarak yürürlüğe konulmuştur. Tüzük değişikliğinin ardından, 2 ayrı grubun katılımının yanı sıra bağımsız olarak aday olanlarla yapılan seçim sonucunda: Merkez Yönetim Kuruluna, Aysel BARS ORAK, Hamit KURT, Özkan YORGUN, Hıdır DEMİR, Ali KILIÇ, İbrahim SAYGILI ve Zeki OYMAK; Merkez Denetleme Kuruluna, Adnan ATABEY, M.Şerif KAYALIK ve Koray ATEŞ; Merkez Disiplin Kuruluna, Emin KURTYE, Ayten DOLANÇAY ve Ahmet BAĞIR; Üst Kurul Delegeliklerine Metin VURANOK, Ayten DOLANÇAY, Serap AKÇADAĞ YILDIZ, Seyhan KILIÇ ACAR, Gazi DÜZ, Bahadır TAMER, Şenay ELHÜSEYNİ ve Mehmet TONAZ seçilmişlerdir. Yönetim Kurulu 07 Mayıs 2014 tarihinde görev dağılımını gerçekleştirmiş olup; Genel Başkan Hamit Kurt, Genel Sekreter Özkan Yorgun, Genel Mali Sekreter Hıdır Demir, Genel Örgütlenme Sekreteri Zeki Oymak, Genel Eğitim Basın Yayın ve Sosyal İlişkiler Sekreteri İbrahim Saygılı, Genel Kadın Sekreteri Aysel Bars Orak, Genel Tis ve Hukuk Sekreteri Ali Kılıç olmuştur. KESK GENEL KURULU YAPILDI Konuk konuşmalarıyla süren Kurul`un 1. günü, KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul`un KESK 7. Dönem Çalışma Programı sunuşunu ile devam etti. Kurul`un 2. gününde Torba Yasa, emek ve demokrasi mücadelesi, grevler, güvencesizlik, kadın faaliyetleri, Kürt sorunu, yitirdiklerimiz, uluslararası faaliyetler, örgütsel mekanizmalar ve işleyiş tartışıldı. Konfederasyonumuz, KESK`le dayanışma içerisinde olan konfederasyonlar ve Sendikaların temsilcilerinin, DİSK Genel Başkanı Kani Beko`nun TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı`nın, TTB Genel Sekreteri Hüseyin Özden Şener`in, emek ve demokrasi örgütlerinin ve pek çok siyasi parti, sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin de katılımıyla, KESK 8. Olağan Genel Kurulunu 3-4-5-6 Temmuz tarihlerinde Ankara Karayolları Genel Müdürlüğü`nde gerçekleştirmiştir. KESK Genel Başkanı Lami Özgen açılış konuşmasında, Türkiye ve dünya gündemi ve kamu emekçileri hareketinin bugününü değerlendirdi. Tüzük karar ve önergelerinin tartışıldığı 3. gün, sendikalarda kadınların eşit temsili tartışıldı ve KESK`in tüm karar organlarında kadın ve erkek sayısının eşitliğine dayanan “eşit temsiliyet” ilkesi kabul edildi, eş başkanlık sistemine geçildi. Diğer bir yandan KESK`teki seçim sisteminde de değişikliğe gidildi ve “nispi temsil” yöntemine geçildi. Buna göre, Genel Meclis`in delegeler tarafından değil, üye sendikaların karar organları olan kurullarından seçilmesine karar verildi. Son gün yapılan seçime göre KESK`in yeni yürütme kurulu üyeleri ise Lami Özgen, Şaziye Köse, Gülistan Atasoy, Ramazan Gürbüz, İlhan Yiğit, Fatma Çetintaş ve Hasan Toprak oldu. TORBA YASA TASARISI VE DEVLET MEMURLARININ YER DEĞİŞTİRME SURETİYLE ATANMALARINA İLİŞKİN YÖNETMELİKDEKİ DEĞİŞLİKLİKLERİ DEĞERLENDİRME TOPLANTISI Torba yasa tasarısı ve 16 Ağustos tarihli Resmi Gazetede yayınlanan “Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” le İlgili Olarak Konfederasyonumuz Kesk Merkez Yürütme Kurulu’nun çağrısıyla Kesk ve Bağlı Sendikaların Hukuk Sekreterleri ve avukatlarının katılımıyla bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda Mecliste görüşülmekte olan ve birçok kanunda değişiklik yapılmasını içeren Torba yasa tasarısının avukatlar ve hukukçular tarafından çalışma yaşamı ve işkollarımızı ilgilendiren konulardaki olumsuz hükümlerinin tespiti ile bunların Anayasaya ve Uluslararası sözleşmelere aykırılıklarının araştırılarak Anayasa Mahkemesine başvurulması için gerekli hazırlıkların yapılması kararı alınmıştır. Yönetmelik değişikliği de ayrıca ele alınmıştır. Bu değişikliğin büyük bir bölümünün mahkeme kararları, uluslararası sözleşmeler ve anayasadan doğan haklarımızın mahkeme kararlarıyla tescillenmesi sonrasında malumun ilamı niteliğindeki olumlu düzenlemeleri içermekte olduğu anlaşılmıştır. Ancak AKP iktidarının yaptığı her malumun ilamı niteliğindeki düzenlemede olduğu gibi bu yönetmelik değişikliğinde de çalışanların aleyhine değişikleri de hayata geçirmeye çalıştığı gerçeği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Şöyle ki; memur hakkında yapılacak her hangi bir suçlama gerekçe gösterilerek Yargı kararı beklenmeksizin (suçlu olup olmadığı henüz kesinleşmeden) “hizmetin gereği” gerekçesiyle sürgün edilmesinin hukuksal alt yapısı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Kısaca sendikamıza ve konfederasyonumuza yapılan/yapılacak operasyonlarla özellikle şube ve temsilciler ile aktif üyelerin sürgün edilerek etkisiz hale getirilmesi ve mücadelemizin geriletilmesi hedeflenmektedir. Bunu hayata geçirirken son zamanlarda çok kullanılan “paralel yapı ile mücadele” kılıfı uydurulmuştur. TARIM ORKAM-SEN • BÜLTEN • Eylul 2014 9 TARIM ORKAM-SEN 1. GENEL MECLİSİ TOPLANDI Sendikamızın 1. Olağan Genel Meclisi 1-2 Temmuz 2014 tarihlerinde Ankara Enerji Otelde 13 Şubeden 46 delegenin katılımı ile yapıldı. Sendikamız ve işkolumuz sorunlarının görüşüldüğü toplantıda önümüzdeki döneme ilişkin pek çok öneri sunuldu, kararlar alındı. TARIM ORKAM SEN 1. GENEL MECLİSİ SONUÇ BİLDİRGESİ (02 Temmuz 2014) ücret, güvenceli çalışma, örgütlü birey örgütlü toplum anlayışıyla fili ve meşru mücadelesini sürdürür. Sendikamızın 1. Olağan Genel Meclisinin katılımcı demokrasi adına daha demokratik bir adım olduğu, emeğin hak ve çıkarlarının büyütülmesinde geliştirici katkıda bulunacağı saptanmıştır. Sendikamız, 12 Eylül hukukunu da aratan AKP zihniyeti tarafından hakları gasp edilen Şişe-Cam işçilerinin direnişi ile dayanışma içindedir. Meclisimiz; maden ve diğer iş cinayetlerinin sorumlusu olarak sermaye düzeninin ve onun temsilcisi AKP iktidarının büyüttüğü taşeron çalıştırma koşulları sonucu iş güvenliğinden yoksun bırakma, tarım ve hayvancılığına yönelik politikalar sonucu gelişen işsizlik ve ucuz işçilik olduğunu tespit etmiştir. Kapitalist-emperyalist sistemin emekçilere dönük vahşi saldırılarına karşı sınıf perspektifi anlayışıyla güvencesiz çalıştırma koşullarına, iş güvenliğinden yoksun bırakılmaya, emeğin özgür örgütlenmesi önündeki tüm baskılara ve sınırlandırmalara karşı her türlü demokratik mücadele tutumunu sürdürür. Bu anlamda eşit işe eşit 10 Sendikamız, iş kolumuzdaki çalışanlara dönük eğitim, örgütlenme, hukuki mücadele ve sosyal dayanışmayı geliştirici faaliyetlerini sürdürme kararlılığındadır. Meclisimiz; her türlü dil, din, ırk cinsiyet ayrımcılığına karşı tüm ezilenlerin mücadelesini desteklemeye devam eder. Bu kapsamda başta Kürt sorununun barışçıl demokratik, eşit ve kalıcı çözümü konusunda tavır alır. Rojava deneyiminin dünya halklarının ayrımcılıkla mücadelesinde alternatif bir model olduğunu tespit eder. Kadına yönelik ayrımcı, eril zihniyete karşı eşitlikçi anlayışla tutum alır. Kadına yönelik şiddet ve cinayetlere karşı mücadelesini sür- TARIM ORKAM-SEN • BÜLTEN • Eylul 2014 dürür. Kadının özgürleşme mücadelesi kapsamında Kadın Meclisi oluşturularak özgün çalışmalar yürütülmesini hedefler. Halkların yaşamını kıskaç altında tutan kapitalizmin yarattığı doğa ve çevre katliamlarının rantçı politikalarına karşı (Hidro Elektrik Santrallerine, Nükleer ve Termik Santrallere, Atatürk Orman Çiftliği talanına, Üçüncü köprü ile Kuzey ormanlarının katledilmesine, İstanbul İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü arazisi ve Samsun Tarım Meslek Lisesi arazisi v.b. kamu arazilerinin ranta dönüştürülmesine) ekolojik, sürdürülebilir, insanın doğanın efendisi olmadığı bir yaşam için mücadele eder, bu alandaki tüm örgütlü mücadeleleri ve direnişleri destekler ve içinde yer alır. Bu yaklaşımla Tarım ve Çevre-Orman politika grupları oluşturarak söz konusu alanlara yönelik alternatif politikalar üretir. Meclisimizin bu anlayışla emek, hak ve özgürlükler mücadelesine katkısı olması umuduyla… BARIŞ İÇİN, KARDEŞLİK İÇİN, EŞİTLİK İÇİN EL ELE! 54 milyon insanın öldüğü II. Dünya Savaşı’nın ardından Hitler ordularının Polonya’yı işgal ederek savaşı başlattığı gün olan 1 Eylül, Dünya Barış Günü olarak ilan edilmişti. Bugün, o savaşın üzerinden neredeyse 70 yıl geçti. Biz dünya halkları, emekçiler olarak barış gününü kutlarken dünyayı yöneten güçler savaştan, kan dökmekten, barbarlıktan vazgeçmedi. Başta bölgemiz olmak üzere tüm dünyada silahlar konuştukça kadınlar, gençler, çocuklar ve yoksullar başta olmak üzere bütün insanlık ağır bedeller ödüyor. Emperyalizmin bölgemizdeki hegemonya projeleri insanlığın üzerine çöküyor. Etnik ve dini farklılıkların, bir zenginlik değil bir çatışma nedeni haline getirilmesi üzerine kurulu emperyalist hegemonya projelerinin sonucu olarak, halkların bugünleri, gelecekleri ve bir arada yaşama umutları yok ediliyor. Filistin’de, Suriye’de, Irak’ta, Rojava’da, Şengal’de, tüm Ortadoğu’da insanlık kitlesel biçimlerde katledilirken, bizlerin kanın kırmızısını gördüğü yerde, birileri petrolün siyahını, doların yeşilini görüyor. Bölge halklarının insan onuruna yakışır biçimde yaşatabilecek kaynaklar insanların kanını oluk oluk akıtmak için harcanıyor. Emperyalist güç odaklarının emellerini hayata geçirmek için kullandıkları işbirlikçileri, kukla çeteleri, önce Suriye’de, sonra Irak ve Rojava’da ve en son Şengal’de eşit, özgür ve kardeşçe bir geleceğin önüne savaştan kalın bir duvar örmeyi hedefliyor. Ezidilerin kutsal topraklarında, Şengal’de kanlı katliamlar, özellikle de kadın kırımı yapılıyor. IŞİD çetesi tarafından “savaş ganimeti” olarak görülen kadınlar, Ortaçağ gericiliği ve zulmü ile karşı karşıya kalıyor. Şid- detin en ağır biçimlerine maruz kalıyor, pazarlarda satılan kölelere dönüştürülüyor. Yerinde yurdundan edilerek göçe zorlanan yüz binler adeta soykırımla yok edilmek isteniyor. Bugün ülkemizi yöneten AKP iktidarı ise tercihini savaştan, çatışmadan yana koymaya devam ediyor. Akan gözyaşı ve kana rağmen, Türkiye’de ve Ortadoğu’da ırkçı/ ayrımcı/tekçi/mezhepçi bir siyasette ısrar ediyor. Ülkedeki siyasi gelişmeler de barış için daha fazla mücadele etmemiz gerektiğine işaret ediyor: IŞİD adı verilen kanlı çeteyi “hoşnutsuzluktan kaynaklanan reaksiyon” olarak adlandıran Dışişleri Bakanı bu ülkenin Başbakan’ı oluyor. 15 yaşındaki Berkin Elvan’ı öldürüp “terörist” ilan edenler, konsolosluk çalışanlarını rehin almasına rağmen bu barbarlara bir kere bile hak ettiği sıfatla hitap edemiyor. Filistin’de, Gazze’de her gün insanlık ölürken Türkiye’nin İsrail ile askeri/siyasi/ticari ilişkilerine bile son verilmiyor. Bizler hiçbir zaman, hiçbir yerde katledilenin kimliğine, inancına, diline, milliyetine, derisinin rengine bakmayanlar olarak bu barbarlığa meydan okuyoruz. Bizim için Filistin Rojava’dır. Rojava Gazze’dir. Gazze Şengal’dir. Hepsinin acısı topraklarından sürülüp gelen Ezidilerin, Türkmenlerin, Arapların, Alevilerin, Şiilerin, Hıristiyanların gözlerindeki acıdır. O acıya pasaport soranlar bizden değildir! Çünkü biz öldürülenleriz, sürgün edilenleriz, işkenceden geçirilenleriz, tecavüz edilenleriz. Çünkü biz savaşlarda bedel ödeyenleriz. Biz Ortadoğu’nun yoksul, emekçi halkları olarak ırkçı/mezhepçi savaşlarda ölüme yazgılı olmadığımızı, savaşlarda bedel ödeyenler olarak halkların kardeşçe yaşayacağı, geleceğini özgürce belirleyeceği bir ülke, bir coğrafya, hatta bir dünya yaratabileceğimizi biliyoruz. Biz işçiler, biz emekçiler, biz bu coğrafyada yakıp yıkılan tüm değerleri yaratırken savaşta ve barışta ölenler/öldürülenler olarak, iktidardan ve sermayeden barış, özgürlük, eşitlik beklenmeyeceğinin farkındayız. Tüm halkların eşit, özgür, insanca ve kardeşçe yaşayacağı bir dünyayı kendi ellerimizle kuracağız! Gelin insanlık büyük bir sınavdan geçerken barış için, kardeşlik için, özgürlük için, eşitlik için ele ele verelim! TARIM ORKAM-SEN • BÜLTEN • Eylul 2014 11 İŞ KOLUMUZDA BAZI SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ “TOPLU SATIŞ SÖZLEŞMESİ” Memur Sen ile AKP hükümeti arasında imzalanan ve kamu emekçilerinin maaşlarında net 123 TL artış öngören toplu sözleşme gereği, ocak ayında kamu emekçilerinin maaşlarında seyyanen 123 TL artış gerçekleşmiştir. SATIŞ SÖZLEŞMESİNİ KABUL ETMİYOR BÜTÇEDEN HAKKIMIZI İSTİYORUZ! KESK bütünlüğünde toplu sözleşme sürecine dair dört yürüyüş kolu üzerinden yaptığımız Ankara eyleminden 19 Aralık 2013 tarihinde yaptığımız greve kadar toplu sözleşme sürecine tepki ve eleştirilerimizi ortaya koyduk. Bu toplu sözleşmenin kamu emekçilerinin taleplerini yansıtmadığını bizzat Başbakan R.T. Erdoğan’ın talimatı üzerine Memur Sen Konfederasyonu tarafından imzalandığını kamuoyu ile paylaştık. 2014 YILINDA ENFLASYON FARKI YOK! Toplu sözleşme sürecine dair yapmış olduğumuz en temel eleştirilerden birisi 2014 yılı için enflasyon oranı ne olursa olsun kamu emekçilerine enflasyon farkının verilmeyeceği konusu olmuştur. 2014 yılı ilk altı ay enflasyon oranı (TÜFE) % 5.70 olarak açıklanmış bulunmaktadır. 2014 Ocak ayında kamu emekçilerinin maaşlarına yapılan artış ise ortalama % 5.64 olarak gerçekleşmiştir. Yılın ilk altı ayı enflasyon oranına göre kamu emekçilerinin 2014 yılı maaş artışları, enflasyon oranının altında kaldığı gibi, Temmuz ayında hiçbir zam da alamamıştır. Geride daha altı aylık bir süreç ol- 12 duğunu düşünecek olursak, kamu emekçilerini çok daha vahim bir tablonun beklediği ortadadır. Yine kalan altı aylık sürede kamu emekçilerine enflasyon farkı verilmez ise; 2015 yılında verilecek yüzde 3+3 lük artış bu yılın enflasyon farkını bile karşılayamayacaktır. MEMUR SEN (AKP’NİN MEMUR KOLLARI) KAMU EMEKÇİLERİNİN HAKLARI ÖNÜNDE BARİKAT OLMAYA DEVAM EDİYOR! Memur Sen bu gelişmeler üzerine yapılan eleştirileri AKP hükümetinin taktikleriyle aşmaya çalışmakta, bizi eleştirenler darbecilerdir, paralel medya v.b söylemlerle memur maaşlarında yol açtıkları büyük hak gaspının üstünü örtmeye çalışmaktadır. Memur Sen, AKP tarafından palazlandırıldığı için; önceliği her zaman AKP iktidarına hizmet olacaktır. öznel durumları nedeniyle çalışma koşulları iyileştirilmeli ve binaların fiziki koşulları buna göre düzenlenmelidir. Kurum çalışanlarının çocukları için gerekli kreşler biran önce açılmalı, var olanlar iyileştirilmeli, kreş öğretmenleri ve bakıcılar hizmet içi eğitimden yararlandırılmalıdır. Tekniker kadrosunda çalışanlara Lisans Tamamlama hakkı tanınmalıdır. Bakanlık konuya sahip çıkmalıdır. Aynı işi yapan, ancak yetkileri daraltılan teknisyen ve teknikerlerin tekrar yetkilendirilmesi sağlanmalı (Gıda Üretimi yapan yerlerde sorumlu yöneticilik, Bayi kontrolü, Fidan Üretimi vs.), görevi dışında işlerde çalıştırılmamalıdır. Hizmet içi Eğitim Programları ve kurslardan, çalışanlar eşit şekilde yararlandırılmalıdır. DİĞER BAZI SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ Unvan Değişikliği ve Görevde Yükselme Sınavı her yıl yapılmalıdır. 2004 yılında sözleşme ile göreve başlatılan, 2006 yılı itibariyle TAR-GEL personeli köy ve beldelere hapsedilerek, altyapısı olmayan bir şekilde çalıştırılmaktadır. Oysa ki TAR-GEL çalışanlarının sözleşmeli(4-B) pozisyondan 4-A kadrosuna geçirilmesiyle söz konusu düzenleme kadük olmuştur. Dolayısıyla TAR-GEL çalışanlarına yapılan ayrımcılığın ortadan kaldırılması gerekmektedir. İşkolumuzda mesleki risk taşıyarak görev yapanlar tespit edilmeli, görev yeri koşulları iyileştirilmeli, haksızlığa yol açılmadan Fiili Hizmetten yararlandırılmalıdır. İşkolumuzda görev yapanların, bulunduğu görevler arası haksız maaş farklılığı giderilmeli ve maaşla alınan Denge Tazminatı gibi tazminatların emekliliğe yansıtılması sağlanmalıdır. Çalışan kadınların ve engellilerin TARIM ORKAM-SEN • BÜLTEN • Eylul 2014 Öğrenim süreleri eşit, ancak farklı unvanlarda görev yapanların (ekonomist, sosyolog, biyolog, kimyager vb.), özlük ve ekonomik hakları tekrar düzenlenmelidir. Farklı kurumların yürütmesi gereken TAPDK, TUİK vb. işlerin kurumlarımız personeline yaptırılması önlenmelidir. Büyükşehir sınırlarının değişmesiyle birlikte il içi görevlendirmelerde ödenmesi gereken yolluk ve seyyar görev tazminatlarında yaşanan sıkıntının çözümü için Belediye veya yerleşim alanı gibi herhangi sınıra bakılmaksızın personelin tüm dış görevlendirmelerde geçici görev yolluğu alabileceği şekilde yasal düzenleme yapılmalı ve bu düzenleme yapılıncaya kadar eski haliyle ödemelere devam edilmelidir. Giyim yardımları mesleki ihtiyaçlar ve günümüz şartları dikkate alınarak tekrar hesaplanmalıdır. Orman Genel Müdürlüğü Personeline uygulanan Zorunlu Rotasyon yürürlük tarihinden itibaren geçerli sayılmalı, hizmet sürelerinde ve puan hesaplamaların- da yapılan yanlışlar düzeltilmeli, atamalardaki keyfiliklerin önüne geçmek için şeffaf olunmalıdır. Yine Orman Genel Müdürlüğü çalışanlarının aldığı Yangın Fazla Mesai Uygulamasında nöbet sürelerindeki adaletsizlik giderilmeli, nöbet günleri ve saatlerinde ayrımcılık ortadan kaldırılmalıdır. YENİ DÖNEMDE AÇILAN DAVALAR VE HUKUKİ DESTEK ÇALIŞMALARIMIZ 4/c statüsünde çalışan personelimize yolluk ödenmemesi ve ek ödemeden yararlandırılmaması üzerine sendikamız tarafından dava açıldı. Rotasyon uygulaması ile mağduriyet yaşayan üyelerimize hukuki destek sağlanarak dava açılması sağlandı. Gıda tarım ve hayvancılık bakanlığı atama genelgesinin iptali için dava açıldı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 2014 yılı dönem atamaları genelgesinin yarattığı haksız uygulamalardan dolayı, genelgenin iptali için üyemiz Halil İbrahim YİĞİT adına Danıştay Başkanlığına dava açıldı. 4/C Statüsünde çalışanların ek ödemeden yararlandırılması konusunda emsal oluşturulması amacıyla Balıkesir İli Havran İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünde 4/C Statüsünde çalışan bir üyemizin ek ödeme isteminin reddine ilişkin 27.06.2014 günlü ve 12141 sayılı işlemin iptali için dava açtık. Orman Genel müdürlüğü Personelinin Rotasyon uygulamasını yürürlüğe koyan “Rotasyon ve Standart Kadro konulu 15.05.2014 günlü ve 16881150903.99/940311 sayılı” genel düzenleyici işleminin iptali için Yürütmenin durdurulması istemiyle Duruşmalı olarak Danıştay’da dava açtık. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Personeli Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin aşağıda belirtilen maddelerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava Danıştay’da dava açtık. Resmi Gazete’nin 04 Temmuz 2014 günlü ve 29050 sayısında yayımlanan Orman ve Su İşleri Bakanlığı Personelinin Yer Değiştirme Suretiyle Atamalarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin; • 3. maddesiyle 6. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki “Merkez teşkilatı birimlerinde şube müdürle- ri 7 yıllık süreyi doldurmaları halinde taşra teşkilatına naklen tayine tabi tutulur” kuralının; • 6. maddesiyle 10. maddesinin 1. fıkrasının ikinci satırındaki kuralda değişiklik öngören “bırakılabileceği gibi” ibaresinin; • 7. maddesiyle 11. maddesinin (b) fırkasını değiştiren “kadının yeri kocasının yerine bağlı” ibaresinin; • 12. maddesiyle Çeşitli ve Son Hükümler başlığını taşıyan Dördüncü Bölümüne 23. madde olarak eklenen maddenin “atandığı birimde asgari 5 yıl süre ile çalışmadan tayin talebinde bulunamaz” kuralının; • 13. maddesiyle GEÇİCİ MADDE 1’in birinci fıkrasına konulan “intibaklarında dikkate alınır” ibaresinin iptaline; GREV HAKKIMIZ ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNDE MAHKEME KARARIYLA TESCİLLENDİ. Üyemiz Salih USTA›ya 17 Haziran 2013 tarihinde yapılan bir günlük GREV nedeniyle verilen KINAMA cezası mahkeme kararıyla kaldırılmıştır. SENDİKAMIZIN AÇTIĞI DAVA İLE ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PERSONEL ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİNİN 18. MADDESİNİN YÜRÜTMESİ DURDURULDU. Diğer maddelere ilişkin yürütmenin durdurul-ması talebimiz ise RED edilmiş olup iptal talebimiz görüşülmeye devam etmektedir. Orman Genel Müdürlüğündeki 2000 civarında çalışanı ve aileleriyle birlikte 10.000 dolayında kişiyi doğrudan ilgilendiren ve yaşanan mağduriyetlerin bir an önce sona erdirilebilmesi için söz konusu davanın karara bağlanmasını hızlandırabilmek adına davanın öne alınması için Danıştay’a başvurulmuştur. Söz konusu mahkeme kararlarına web sitemiz üzerinden erişilebilmektedir. TARIM ORKAM-SEN • BÜLTEN • Eylul 2014 13 SOMA KAZA VE KADER DEĞİL, KATLİAM! UNUTMAYACAĞIZ, AFFETMEYECEĞİZ! çalışan işçi sayısının üçte bir oranında azaltılmasının bu kazalara neden olduğunu, Bu dönüşüm yüzünden Soma’da katliamın yaşandığını, Bu tasarrufun bedelinin de yüzlerce işçinin ölümüyle ödendiği, Özelleştirme ve taşeronlaştırma politikaları sonrası Türkiye ölümlü maden kazalarında Avrupa’da birinci sıraya yükseldiğini, Soma’da meydana gelen ve yüzlerce işçi kardeşimizin ölümüyle sonuçlanan iş cinayetiyle ilgili, siyah giyinip, siyah kurdeleler takarak tüm Türkiye’de tüm işyerlerinde 3 dakikalık saygı duruşunda bulunduk, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müdürlükleri önüne yürüyerek iş bıraktık. Ankara’da Milli Kütüphane önünden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na KESK-DİSKTMMOB-TTB-TDB olarak yürüyüş gerçekleştirilirken, yürüyüşe demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler de destek verdi. Çalışma Bakanlığı önünde emek ve meslek örgütleri açıklamada bulunurken, ortak açıklamayı DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Remzi Çalışkan okudu. Açıklamada özetle; Sadece işçilerin değil tüm Türkiye halklarının, onların anısını yaşatmak, yakınlarına başsağlığı dilemek, Soma’nın acısını paylaşmak ve sorumlulardan hesap 14 sormak için, sokaklarda, meydanlarda bir araya geldiklerini, Soma’da yüzlerce işçinin can verdiği katliamın bu ülkede biraz olsun vicdanı olan, biraz olsun onuru olan herkes için bir milat olacağını, Türkiye işçi sınıfının iş cinayetlerine, güvencesiz çalıştırmaya karşı sabrı kalmadığını, Çünkü bu katliamın kaza veya kader olmadığını, Soma’da yaşananların başlıca sorumlularının, özelleştirme ve taşeronlaştırma politikalarını hayata geçirenler olduğunu, Yıllarca kamu eliyle üretimin yapıldığı madenler, özel sektöre devredildikten sonra iş kazalarında patlama yaşandığını,. 2002 yılından 2011 yılına kadar kömür madenlerindeki iş cinayetleri yüzde 40 arttığını, Maliyetleri düşürmek için yapılan özelleştirmelerin ve taşeronlaşmaların, TTK bünyesinde TARIM ORKAM-SEN • BÜLTEN • Eylul 2014 Vicdan ve sorumluluk gibi paraya çevrilemeyecek duyguların bu ülkeyi yönetenler için bir anlamı kalmadığını, AKP iktidarının katliam sonrası yaptığı açıklamaların yaralarına tuz basmaktan farkı olmadığını, söyleyerek, DİSK-KESK-TMMOB-TTB-TDB olarak tüm işçi sınıfını, emekçileri ve emek dostlarını, Soma’daki işçi kardeşlerimiz için, güvenceli iş ve insanca yaşam hakkımız için ayağa kalkmaya çağırdı. “Bunca yere düşmüşlerden, Yenilmez bir hayat doğar: Bir tek beden olur, Analar, bayraklar, çocuklar, Hayat gibi canlı tek bir beden; Bir yüz bekler karanlıkları, Ölü gözleriyle, Kılıcı dopdolu, Dünya ümitlerinden. Dursun, Dursun yas esvaplarınız. Yığın derleyin, Gözyaşlarınızı; Bir metal oluncaya kadar: Bununla vuracağız, Gündüz gece; Bununla çiğneyeceğiz, Gündüz gece; Bununla tüküreceğiz Gündüz gece Kin kapılarını, Kırıncaya kadar. Oğullarınızı bilirdim, Unutmadım acılarınızı. Ölümleriyle nasıl kıvandıysam, Hayatlarıyla da öyleyimdir. Onların gülüşleridir: Karanlık atölyeleri ışıtan. Her gün metroda, yanıbaşımda: Susamış sırtlanları, Bitip tükenmez ürmeleriyle Afrikadan gürleyen hayvan sesini; Öfkeyi, iniltileri, hoşgörmeleri, Bırakın, bir yana bırakın. Ölümün ve tasanın Çemberinden geçmiş analar, Doğan ulu günün ortasına bakın: Bu topraktan güler ölüleriniz. Kalkık yumrukları titrer, Buğdayın üstünde, Bilesiniz.” Pablo NERUDA TARIM ORKAM-SEN • BÜLTEN • Eylul 2014 15 YANGINLAR, POLİTİKACILAR, KEÇİLER; ORMANLARIMIZI YEDİLER BİTİRDİLER. SAPI, SAMANI, TOHUMU, BUĞDAYI, ETİ, HAYVANI, HÜKÜMETİ, BAKANI İTHAL, MEMLEKETİMİN…