KESK’iN SESi Özel Sayı • 1 Mart 2012 • Sayı 76 • www.kesk.org.tr “Esnek ve Güvencesiz Çalışmaya Kadın Cinayetlerine Kadına Yönelik Şiddete Baskı, Tutuklamalar ve Savaşa Karşı” RT’ta A M 8 ET Z! M Z i H ORU Y i M ÜRET Biz KESK’li kadınlar, kamu hizmetlerinin özelleştirildiği, esnek-kuralsız, güvencesiz performansa dayalı çalışmanın yaygınlaştığı, iş yükümüzün her geçen gün arttığı bir ortamda, torba yasa, SSGSS ve KHK’lar ile düşük ücretle çalışmaya zorlanmakta ve işsizliğe mahkûm edilmek istenmekteyiz. Kadın olduğumuz için çalıştığımız işyerlerinde yükselme ve terfilerde ayrımcılığa maruz kalırken diğer taraftan tacize, şiddete ve mobbinge uğramaktayız. Bütün bunların yanında, sosyal devletin sorumluluğu olan ve toplumsallaşması gereken ev işleri, çocuk, yaşlı ve hasta bakımı vb. sadece kadınların yapması gereken işler haline gelmiş durumdadır. AKP Hükümetinin piyasacı ve muhafazakâr politikaları biz kadınları toplumsal yaşamdan dışlayarak eve hapsetmeyi hedeflemektedir. Bir taraftan sosyal haklarımız kısıtlanırken diğer taraftan işyerlerinde ücretsiz kreşlerin olmadığı koşullarda, bizlere yapılan “en az üç çocuk doğurun” telkinleri sosyal rolümüzü ev-çocuk-yaşlı bakımı üçgeni olarak tanımlamaktadır. Kadınların özel ve toplumsal yaşamda yükselttikleri hemen her itiraz, karşı duruş erkek- devlet-polis şiddeti ile bastırılmaya çalışılmaktadır. Kadınların insanlık dışı yöntemlerle, vahşice, toplumun, devletin gözü önünde öldürülmesi ve son beş yılda kadın cinayetlerinin %1400 artması ve bu cinayetlerin faillerinin yargı eli ile tahrik adı altında indirimlerle serbest bırakılması kadınları öldürenleri cesaretlendirmektedir. Kadınlar yaşamın her alanında baskı-şiddete maruz kalmakta ve bunun kader olarak kabul edilmesi gerektiği vaaz edilmektedir. Son olarak KESK kadın sekreterimiz başta olmak üzere, sendikalarımızın merkez organları ve şubelerinde görev yapan 9 kadın sekreteri arkadaşımızın 8 Mart öncesi tutuklanmaları, kadınların isyanına tahammülsüzlükten başka bir şey değildir. Bu tutuklamalarla biz kadınlara gözdağı verilmeye çalışılmakta, “Sakın ha! Sana çizilen sınırları aşma” denmektedir. Ancak herkes bilmelidir ki kadınlar kendilerine yönelen baskı, şiddet ve gözdağına cevabını 8 Mart’ta alanlarda verecektir. Hükümetin ürettiği tüm politikalar ve buna bağlı olarak çıkarılan yasaların tamamının fikri alt yapısını “ kadın erkek eşit değildir ve kadının asıl yeri aile içidir, evidir” anlayışı oluşturmaktadır. Son olarak Kadın Bakanlığı’nın kaldırılarak yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kurulması aynı yaklaşımın sonucudur. Çoğunlukla; anne, bazen bir eş, her zaman bedeni ve emeği aile içinde tüketilen ikinci sınıf bir cins, “kadın” kimliğini oluşturmaktadır. Ülkede ve Ortadoğu’da yürütülen savaş ve silahlanma politikaları kadınlara kan-gözyaşı-acıtecavüz-göç olarak yansımaktadır. Ülkemizde 30 yıldır süren çatışmalı dönemin en fazla mağdur olan kesimi; çocuklarını, eşlerini bu savaşa kurban veren, ana dilini konuşamayan, kültürünü yaşayamayan kadınlar oluşturmaktadır. Savaş kadınları yoksullaştırmakta, şiddeti arttırmaktadır. Kadınların, barış için söyleyecek sözü, çözümü geliştirecek gücü her zaman vardır. Bundan 155 yıl önce kadınların ‘günde 8 saat çalışma’, “eşit işe eşit ücret”, “insanca çalışma koşulları” talepleri ile başlayan direnişi bugün de geçerliliğini korumaktadır. Bugün, 155 yıl önceki vahşi kapitalist dönemi aratmayan bir süreci yaşamaktayız. Kadın emeğine-bedenine dönük saldırılar yoğunlaşarak sürmekte; toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve sosyal adaletsizlik derinleşmektedir. Dünyanın birçok ülkesinde kadınların birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 8 Mart resmi tatildir. Kadınların kadın olmaktan kaynaklı yaşadıklarını birlikte dile getirdikleri, sözlerini, isyanlarını birlikte haykırdıkları 8 Mart ülkemizde de resmi tatil ilan edilmelidir. TALEPLERiMiZ iÇiN MÜCADELE EDiYORUZ! • Esnek-güvencesiz-kayıt dışı çalıştırmaya son verilmesini, kadın istihdamının önündeki engellerin kaldırılmasını, işe almada, tayin, terfi ve yükselmelerde pozitif ayrımcılık ilkesinin uygulanmasını, • Kamu hizmetlerinin özelleştirilme sürecinin durdurularak, herkese eşit-parasız kamusal hizmetin sağlanmasını, • Hem iş, hem de evde çifte mesai yapan kadınların fiili hizmetten yararlanmasını; ev kadınlarına zorunlu sağlık sigortası getirilmesini; ücretli doğum ve ebeveyn izinlerinin arttırılmasını, • İşyerlerinde çalışanların cinsiyetine bakılmaksızın kreş; yaşlıları, hastaları, engellileri kadın bakımına terk etmeyen sosyal olanaklar; erkek ve kadınların cinsiyetlendirilmeyen, eşit iş bölümü yapılmasını, • Başta cinsiyet ayrımcılığı olmak üzere her türlü ayrımcılığa son verecek eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa hazırlanmasını, • Şiddete uğrayan kadınların korunmasını, kadın cinayetlerinin engellenmesi için yargı sisteminin, yasaların kadın lehine düzenlenmesini, • Ülkede yürütülen savaş politikalarına karşı, savaş sürecinin barışa evrilmesi ve ülkemizde halkların özgürce bir arada yaşadığı barış koşullarının yaratılmasını, • KESK kadın sekreterimiz başta olmak üzere tutuklu olan tüm arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını, • Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kaldırılarak Kadın ve Eşitlik Bakanlığı’nın kurulmasını, • İşyerinde, sokakta kadına yönelik taciz, tecavüz ve mobingin son bulması için düzenleme yapılmasını, • Kadından yana imza atılan uluslararası sözleşmelerin uygulanmasını İSTİYOR, • 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi için İSYANIMIZI büyütüyoruz. KADINLAR OLARAK; BASKIYA, SöMüRüYE, EMEĞiMiZiN GöRMEZDEN GELiNMESiNE ARTIK YETER DiYOR! HiZMET üRETiMİNDEN GELEN GüCüMüZü KULLANARAK, 8 MART’ta ALANLARA ÇIKIYORUZ! KADINLAR iÇiN, KADINLARLA BiRLiKTE SUSMUYOR, KORKMUYOR, 8 MART’ta HiZMET üRETMiYORUZ! KESK’İN SESİ Özel Sayı: 76 • 1 Mart 2011 • Sahibi: Lami Özgen • Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Baki Çınar • Yönetim Yeri: Çehre Sk. No: 6/1 Gaziosmanpaşa/ANKARA • Tel: 0312 436 71 11 • Faks: 0312 436 74 70 • www.kesk.org.tr • Baskı Adedi: 100.000 • Baskı: Hermes Tanıtım Ofset