Haziran-1986 RAMAZAN BAYRAMIYLA GELEN SEVGİ VE KARDEŞLİK Niyazi Güneş Atama 2. Şb. Müdürü ص ّٰلى َ َق ْد َا ْفلَحَ مَنْ تَ َز ّٰك ۙى َو َذ َك َر اسْ َم رَبِّ ۪ه َف Muhterem Müminler Cenab-ı Allah'a şükürler okun ki, bu yılki Ramazan Bayramı'na da sevinç ve huzur içerisinde kavuşmuş bulunuyoruz. Şu Bayram sabahında bir ay boyunca nefsimizle yaptığımız mücadeleyi kazanmanın huzuru ve mutluluğu içindeyiz. Bugün, sayıları bir milyarı aşan müminlerin gönüllerinde sevgi ve kardeşlik duygularının filizlendiği müstesna bir bayram günüdür. Ramazan münasebetiyle, camileri tıklım tıklım dolduran Müminlerin yüzlerinde sevinç ve neşenin parladığı, İlahi feyizlerin iman dolu kalplerde çağladığı ulvi bir gündür. İnsanı isyana zorlayan ve daima kötülüğü emreden nefis bir ay boyunca, yapılan mücadele sonunda mağlup edilmiştir. Okunan ayetler kılınan namazlar, verilen zekâtlar, sadakalar ve yapılan yardımlarla kalplerden günahların kirleri silinmiş, güzlerden hayrı ve iyiliği görmeye mani olan gaflet perdeleri kaldırılmıştır. Artık kalpler, Allah ve peygamber sevgisiyle dolmuştur. Bu bayram, bir ay boyunca Allah rızası için yemeden, içmeden, şehevi isteklerden uzaklaşarak Kur’an'ın hükümlerine boyun eğen bahtiyarların bayramıdır. Bu bayram, açlığın ne olduğunu bilen, açların halinden anlayan, duvar diplerinde boynu bükük, kalbi mahzun olarak duran ve edebinden, iffetinden dolayı başkalarına avuç açmayan fakir, yetim ve öksüzleri sevindiren Müminlerin bayramıdır. Bu bayram, ilk on günü rahmet, ortası mağfiret ve son bölümü de Cehennemden azad olan, on bir ayın sultanı Ramazan-ı şerifin rahmetinden, bereketinden, mağfiretinden nasip alan insanların bayramıdır. Bu bayram, Ramazan müddetince iftar, sahur, Kuran, Oruç ve teravihle İslam'ın güzel ahlak ve alışkanlıklarını bütün zerreciklerine kadar nüfuz ettiren, hayatını imanla süslendirip, salih amellerle bezeyen Müminlerin bayramıdır. Bu bayram günleri bize yüce Rabbimizin büyük bir nimeti ve ihsanıdır. Şu günde geride kalan emsalsiz Ramazan mevsiminin rahmetinden, bereketinden, huzurundan istifade edememiş olanlara üzülmemek mümkün değildir. Bu değerli zamanlan idrak ve ihya eden ferasetli kullardan olarak, gafletten uyanalım. Aziz Müminler. Şu bayram günlerinde, büyüklerimizi ziyaret edip, bayramlarını tebrik etmek suretiyle onları memnun etmeli ve dualarını almalıyız. Yakınlarımızı, akrabalarımızı, komşularımızı unutmayarak bayramlaşmalıyız. Bizlere veda ederek ruhlarını rahmeti Rahman'a teslim edip ebedi âleme göç edenlerimizin kabirlerini ziyaret etmeliyiz. Kur’an ve dua ile niyazda bulunmalıyız. Bilhassa bu günlerde fakir, yetim ve kimsesizleri gözetmeli onların da Bayram sevincine ortak olmalarına sebep olmalıyız. Bu hususta Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadislerinde şöyle buyuruyorlar: "Fukarayı arayın, görüp gözetin. Siz ancak, fakirleriniz sayesinde (Düşmanlara karşı) yardım görür ve rızıklanırsınız."1 Bir diğer hadislerinde "Ben ve yetimin işlerini deruhte eden kimse, cennette şöylece beraber bulunacağız"2 buyurdular (Şehadet parmağıyla işaret parmağını işaret ettiler). Yine bugünlerde, dargınlar barışmalı, kırgınlıklar ortadan kaldırılmalıdır. Kin, haset ve husumet duyguları yerini sevgi, saygı ve bağışlamaya terk etmelidir. Yalan, gurur, kibir gibi manevi hastalıklardan korunmalı, İslam'ın güzel hasletlerinin sahibi olmalıyız. Namazlarımızı ihmal etmeden zamanında muntazam olarak kılmaya devam etmeli, Ramazan ayı bitti diye bu vazifeler ihmale uğramamalıdır. Bayram günlerimiz, kardeşlik duygulanın canlandırmalı, Milli birlik ve beraberliğimizi pekiştirmeli, sevgiyle mutluluk içinde yaşamamıza vesile olmalıdır. Bu güzel duygularla Ramazan Bayramınızı tebrik eder, İslam âlemi için hayır ve bereketlere sebep olmasını temenni ederim. 1 2 Riyazüs-salihin terc. c. 1 s. 314,h.no: 270. Riyazüs-salihin terc. c. 1, s. 308,h.no: 260.