Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 Cihan YALVAR1 1918-1922 YILLARI ARASINDA EMĠR TĠMUR’UN MĠRASI : ‘’BUHARA EMĠRLĠĞĠ’’ Özet Timur Devleti’nin yıkılma sürecine girmesinin ardından Buhara Hanlığı 1500 yılında DeĢt-i Kıpçak’tan gelerek, kendisini Cengiz Han geleneklerinin mirasçısı olarak ilan eden Muhammed ġeybani Han tarafından kurulmuĢtur. Hanlık 1500 yılından 1922 yılına kadar ġeybaniler, Astrahaniler ve Mangıtlar tarafından yönetilmiĢ, Mangıtlar döneminde hanlık Buhara Emirliği ismini almıĢtır. Hanlar kendilerini Emir Timur’un mirasını devraldıklarını iddia etmiĢlerdir. Buhara Hanlığı ‘’Hanlıklar Dönemi’’ ismi ile adlandırılan dönemde Türkistan’da ki en güçlü ve önemli hanlık olarak tarih sahnesinde yerini almıĢtır. Hanlık 1873 yılından 1918 yılına kadar Rusya’ya bağımlı kalmıĢtır. Anahtar kelimeler: Buhara Emirliği, Rus Çarlığı, Türkistan Hanlıkları, Emir Muhammed Alim Han, Enver PaĢa, YaĢ(Genç) Buharalılar, BolĢevik Ġhtilali, Basmacı Hareketi. HERĠTAGE OF TĠMUR : BUKHARA EMĠRATE BETWEEN 1918-1922 Abstract After the collapse of Timur Empire, the Khanate of Bukhara was established by Muhammad Shaybani Khan from Desht-i Qipchaq who proclaimed himself as the heir of Genghis Khan in 1500. Khanate of Bukhara was directed by Shaybanids, Astrakhanids and Manghits from 1500 until 1922. And in Manghits period took the name of the Emirate of Bukhara. Khans claimed that they take over the heritage of Emir Timur. Khanate of Bukhara has taken its place on the stage of history as the most powerful and significant Khanate of Turkestan during the period which is 1 ArĢ.Gör., Yeditepe Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü., cihan_yalvar@outlook.com Cihan Yalvar called ‘’Khanate Period’’. Bukhara Khanate dependent to Russia from 1873 until 1918. Keywords: Emirate of Bukhara, Tsardom of Russia, Khanates of Turkestan, Emir Mohammed Alim Khan, Enver Pasha, Young Bukharians, Bolshevik Revolution, Basmachi Movement. GĠRĠġ Kuzey Türklüğü’nün en kudretli zamanları hiç Ģüphesiz ki Altınorda Devleti dönemidir. Cengiz Han daha sağlığında oğullarına Büyük Moğol Devleti’nin topraklarını paylaĢtırmıĢtı. Bu bağlamda en büyük oğul olan Cuci’nin payına Moğolistan’ın batısında bulunan topraklar düĢmüĢtür. Fakat Cuci’nin zamansız bir Ģekilde ölümünden sonra bu topraklara Cuci’nin oğlu Batu Han hakim olmuĢtur2.Cengiz Han’ın ölümünün ardından tahta geçen Ögeday’ın önderliğinde, yarım kalmıĢ olan Batı Seferi’nin ya da bir diğer adı ile II. Kıpçak Seferi’nin devam ettirilmesi kararı alınmıĢtır. Ögeday’ın ölüm haberinin ardından Batu Han DeĢt-i Kıpçak, Harezm, Kuzey Kafkasya, Kırım, ve Ġdil Bulgarları’nın topraklarından oluĢan bu sahada Altın Orda ismi ile anılacak devlet kurmuĢtur3. Bunun yanında Altınorda Devleti’nin sınırları sadece bu bölgeler ile kalmayarak Rus knezlerinin topraklarını da kapsamaktaydı. Bu bağlamda Rusların tarihi emelleri ile ele geçirdiği Türk topraklarını kaybediĢimizi 1552 yılında Rusların Kazan Hanlığı’nı iĢgali ile baĢlatabiliriz. Rus Çarlığı Altınorda Devleti’nin parçalanmasından sonra kendisini Altınorda Devleti’nin bakiyesi sayarak Türk topraklarının iĢgalini öngörmekteydi. Emir Timur ile ToktamıĢ Han arasında 1391 ile 1395 yılları arasında yaĢanan iki savaĢ sonucunda Altınorda Devleti hızlı bir Ģekilde dağılma sürecine girmiĢti. Bunun yanında Altınorda Devleti’nin hızla dağılmasının bir nedeni de baĢa gelen dirayetsiz hanlar ve bu dönemlerde meydana gelen iç çekiĢmelerdi. Ardından geliĢen süreçte, 1476-1480 yılları içinde yaĢanan olayların sonucunda 1481 yılında Seyyid Ahmed Han’ın da ölümü ile Altınorda Devleti bölünmeye baĢlamıĢtır4. Bu bölünme sonrasında Kazan (1437-1552), Kırım (1441-1783), Astrahan (Ejderhan,Hacıtarhan) (14661556), Kasım (1445-1681) ve Sibir (1464-1598) isimli hanlıklar kurulmuĢtur. Altınorda Devleti bu bölünmelere rağmen siyasi hayatını 1502 yılına kadar devam ettirmiĢtir5. Rusya’nın kudretli Çarlarından Korkunç Ġvan olarak da bilinen IV. Ġvan Rus Çarlığı’nın baĢına geçtikten yalnızca bir sene sonra Kazan topraklarına karĢı bir sefer düzenleme kararı aldı. Düzenlenen bu sefer sonucunda Çarlık ordusu eli boĢ bir Ģekilde Rusya’ya döndü6. Fakat Çar IV. Ġvan’ın Kazan’dan vazgeçmeye niyeti yoktu. Korkunç Ġvan 1551 yılında Kazan’ın 60 km yukarısında bulunan Züye Irmağı’nın Volga nehrine döküldüğü yerde Züye ( Sviyajsk) kulesini yaptırdı. Züye kulesine malzeme depolanarak 1552 yılında 150.000 kiĢilik bir ordu ile Kazan’a 2 A. Yu. Yakubovskiy, Altın Ordu ve Çöküşü, çev. Hasan Eren, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1992, s. 29. 3 KEMALOĞLU, Ġlyas , ‘’Altın Orda Devleti’’, (Ed. Hayrunnisa Alan ve Ġlyas Kemaloğlu) , Avrasyanın Sekiz Asrı Çengizoğulları , Ötüken , Ġstanbul 2016 , s. 99. 4 Yakubovskiy, a.g.e. , s. 218-219. 5 KEMALOĞLU, a.g.m. , s. 133. 6 Akdes Nimet Kurat, Rusya Tarihi Başlangıçtan 1917’ye Kadar, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1999 Ankara, s. 153. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 214 1918-1922 Yılları Arasında Emir Timur’un Mirası : ‘’Buhara Emirliği karĢı düzenlenecek dördüncü sefer için altyapı oluĢturuldu. Bu tarihlerde Kazan Ģehrinde 30.000 asker bulunmaktaydı7. 20 Ağustos 1552 tarihinde Ģehir her taraftan kuĢatılarak Kazan’ın iĢgali ile sonuçlanacak harekat baĢlamıĢtır. Rus birlikleri birkaç kez hücum giriĢiminde bulunmalarına rağmen her defasında geri püskürtüldüler. Rus ordusunda görev yapan Ġskoçyalı mühendis Butler, Kazan Ģehrinin surları ve yolları altına fıçılar yerleĢtirerek surları havaya uçurması ile Ģehrin içine giren Rus birlikleri kanlı geçen bir savaĢ sonrası Ģehre hakim oldular. Kazan hanı Yadigar Han Ruslara teslim edildi. Kazanlılar son ana kadar savaĢmıĢlar ancak 1439 yılında Uluğ Muhammed Han tarafından kurulan Kazan Hanlığı8 tamamen 2 Ekim 1552 tarihinde Rusların eline geçmiĢtir. Çar IV. Ġvan’ın kuvvetleri Kazan’ın iç kalesine ancak kırk günlük bir kuĢatma sonrası girerek silahlı olan bütün Kazan Türkleri öldürmüĢ ve kadınlar ile çocukları da esir almıĢtır9. Bu iĢgal sonrasında VI. yy’dan bu yana Orta Ġdil sahasında devam eden Türk hakimiyeti sona ermiĢtir10. Bölgede Rus iĢgalini kolaylaĢtıran en önemli faktör ise hanlıkların aralarındaki çekiĢmeleriydi. Karadeniz’in Kuzeyi’nde ortaya çıkan çekiĢmeler devam eden yıllarda Türkistan Hanlıkları arasında da görülmüĢ ve böylelikle Rusya’nın Türk topraklarını iĢgali kolaylaĢtırılmıĢtır. Kazan Hanlığı uzun bir süre boyunca Rusların Volga nehri boyunca Hazar Denizi’ne doğru ilerlemelerine ve AĢağı Ural sahasında yayılmalarına en büyük engeli oluĢturmuĢtur. Kazan Hanlığı’nın düĢmesi Türk illerinin Ruslar tarafından hedef olmasını sağlamıĢtır. Rusya’nın çeĢitli milletlere egemen bir imparatorluk haline gelmesi Kazan Hanlığı’nın ele geçirilmesi ile mümkün olmuĢtur. Kazan’ın iĢgali ile Ruslara Sibir ve Türkistan yolları da açılmıĢ oldu11. Bu iĢgali baĢarılı kılan önemli faktörlerden birisi de Rus ordusunda yapılan değiĢiklikler ile Rus ordusunun ateĢli silahları kullanmaya baĢlamasıdır. Rus ordusundaki bu değiĢim Rusya’nın Büyük Çarı I. Petro döneminde zirveye ulaĢarak Türkistan hanlıklarının iĢgalinde önemli bir etken olmuĢtur. Rus Çarlığı Türk topraklarındaki ilerleyiĢini 1556 yılında Astrahan Hanlığı’nın iĢgali ile devam ettirmiĢtir. ĠĢgal öncesinde Astrahan Hanı olarak tahtta bulunan DerviĢ Ali Han Rusların Kazan’ı ele geçirmesinin ardından sıranın Astrahan’a geldiğini fark ederek Rus ilerleyiĢine karĢı Kırım Hanı ve Osmanlı PadiĢahı ile beraber hareket etmek istemiĢtir. DerviĢ Ali Han bu süreçte Kırım’a ve Ġstanbul’a elçiler yollamıĢtır. GeliĢen bu olayları yakından takip eden Çar IV. Ġvan Astrahan’ın Osmanlı ve Kırım’dan yardım almasını engellemek için hız ile harekete geçmiĢtir12. Ruslar az kiĢiden oluĢan kuvvetleri ile Ġdil nehri civarına ulaĢarak 1556 yılının sonunda Astrahan Ģehrini ve hanlığını iĢgal etmiĢtir13. 7 Kurat, Rusya Tarihi…, s.153 Abdullah Battal Taymas, Kazan Türkleri, Türk Kültürünü AraĢtırma Enstitüsü, 2. Basım, Ankara 1966, s. 23. 9 Abdullah Battal Taymas, a.g.e , s. 34. 10 Kurat, Rusya Tarihi… , s.153. 11 Nadir Devlet, Rusya Türklerinin Milli Mücadele Tarihi (1905-1917) , Türk Tarih Kurumu Basımevi, 2. Baskı, Ankara 1999, s, 3. 12 Akdes Nimet Kurat, IV.- XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, Murat Kitabevi Yayınları, 2. Baskı, Ankara 1992, s. 279-280. 13 Kurat, Rusya Tarihi… , s.154. 8 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 215 Cihan Yalvar Böylelikle Rus Çarlığı Altınorda Devleti’nin bakiyesi olma iddiasını kuvvetli bir Ģekilde sürdürmüĢtür. Astrahan ve Kazan’ın Ruslar tarafından iĢgali ile dünya ticaretinin en önemli noktalarından birisi olan Ġdil-Volga nehri bu olaylar sonrasında Türklerin elinden Ruslara geçmiĢtir. Bu bağlamda Volga nehri zaman geçtikçe bir Rus nehri oldu. Rusların tabiri ile ‘’anacık nehir’’ (matuşka reka) Ģeklinde isimlendirilen Volga nehri Rus iktisadi hayatının en önemli bir parçası olmuĢtur14. Astrahan’ın Rusların eline geçmesinden kısa bir zaman sonra da Ruslar Kafkasya’da Terek nehri boyuna, diğer yandan ise Azak kalesinin yakınına kadar gelmiĢlerdi. 1598 yılında Altınorda Devleti’nin parçalanması ile ortaya çıkan hanlıklardan birisi olan Sibir Hanlığı’da Ruslar tarafından iĢgal edildi15. Böylelikle Rus Çarlığı, hem Batı yolu ile hem de Kuzey yolu ile Türkistan hedefine doğru ilerlemeye baĢlamıĢtır. Rusların iĢgalleri sonucunda, Orta Asya Müslümanları’nın Ġstanbul ile Hazar Denizi üzerinden kurmuĢ oldukları bağlantı kesilmiĢ ve Mekke’ye yapılan hac ziyaretleri imkansız hale gelmiĢti. Bir diğer taraftan ise bu iĢgaller ile endiĢeye kapılan Müslümanlar Ġstanbul’a gönderdikleri mektuplar ve elçiler ile acil yardım isteklerinde bulunmuĢlardır. Osmanlı Devleti’de bunun üzerine bu bölge için Don-Volga kanal projesini hayata geçirmeye çalıĢmıĢsa da bu projeden sonuç alınamamıĢtır16. Bu projenin olumsuz bir Ģekilde neticelenmesi ile Ruslar yönünü Türkistan’a çevirmiĢlerdir. Ruslar öncelikle bozkırda bulunan rakipleri olan Tatarların, BaĢkurtların ve Kazakların durumlarını öğrenmek için bölgelere keĢif seferleri düzenlemiĢlerdir. Bu keĢifler sonucunda rakiplerinin eski tip silahlara sahip olduğunu gören Ruslar kısa zamanda Tatar ve BaĢkurt ülkelerini art arda iĢgal ederek, Türkistan’ın son kapısı konumunda bulunan Kazakistan bölgesine ulaĢmıĢlardır17. 1689 senesine geldiğimizde Çarlık topraklarında tahta modern Rusya’nın kurucusu Çar I. Petro çıkmıĢtır. Rus Çarı I.Petro yanında görevli yöneticilerin teĢvikleri ile Rusya’yı sıcak denizlere ulaĢtırmak için harekete geçmiĢtir18. Kazak ve üç hanlık topraklarının istila edilmesine baĢlanmasının sebeplerinden birisi de Rusların sıcak denize ulaĢma politikasıdır. Buhara Emirliği ve Batı Türkistan topraklarının ve diğer kısımlarının ele geçirilmesinde Ģüphesiz ki I. Petro dönemindeki geliĢmeler önemlidir. Buhara ve Hive Hanlıkları arasında olan ticaret ilk zamanlarda Rusya ile Türkistan arasındaki en önemli münasebet olmuĢtur. Türkistanlı tüccarlar Rusya’da rahatça ticaret yapabilmesine rağmen Ruslar bölgedeki halkın Hristiyanlara karĢı oluĢan sert tutumlarından dolayı bu topraklarda ticaret yapamıyorlardı. I.Petro’nun iktidara gelmesiyle Rusların Türkistan ile olan iliĢkileri farklı bir boyut kazanmıĢtır. I. Petro Hindistan ile ticaret yapmak ve sıcak denizlere ulaĢmak için Türkistan topraklarının iĢgalini öngörmüĢtür19. 1711 yılında Rus ordularının Prut savaĢında yenilmesi Çar’ın yayılma faaliyetlerini Asya topraklarına yönelmesine sebep olmuĢtur. I. Petro Orta Asya’da ki durum hakkında bilgi almak için 1715 yılında Albay İvan Buchholz’u ĠrtiĢ bölgesine, 1716 yılında da Prens Aleksander 14 Kurat, Rusya Tarihi… , s. 154. Devlet, a.g.e. , s.4 16 Mehmet Saray, Gaspıralı İsmail Bey’den Atatürk’e Türk Dünyasında Dil ve Kültür Birliği, Çantay Kitabevi, Ġstanbul 2003, s. 8. 17 Saray, a.g.e., s. 9 . 18 Kurat, a.g.e., s.252. 19 Nurettin Hatunoğlu, Türkistan’da Son Türk Devleti Buhara Emirliği ve Alim Han, Ötüken NeĢriyat, 2011 Ġstanbul, s.55. 15 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 216 1918-1922 Yılları Arasında Emir Timur’un Mirası : ‘’Buhara Emirliği Bekoviç Çerkovski’yi Hive bölgesine göndermiĢtir. Fakat Rus ordularının yenilerek periĢan bir Ģekilde geri dönmek mecburiyetinde kalmasından dolayı I. Petro istediği sonucu elde edememiĢtir. Fakat bu olumsuz giriĢimin ardından Rus Çarı, 1722-23 yıllarında ordusu ile Kafkaslar’dan güneye doğru inerek Azerbaycan’ın önemli bir kısmını iĢgal etmiĢtir20. Petro döneminin baĢarılı yayılmacılık politikasının ardında hiç Ģüphesiz ki Rus Çarı’nın Avrupa seyahati vardır. Çar, 1697 yılının ilkbaharında Avrupa’ya düzenleyeceği seyahat için Lefort’un baĢkanlığında büyük bir elçi heyeti göndermeye karar vermiĢti. Çar kendisi de Preobrajenski alayı yüzbaşısı Petr Michaylov takma adı ile elçi heyetine katılarak Avrupa seyahatine çıktı. Heyet Prusya üzerinden Hollanda’ya vardı. Çar, Saardamm’ da ki tersanede ve Amsterdam’da gemi yapı iĢlerinde çalıĢarak pratik olarak gemi yapmayı öğrendi. I. Petro bununla da yetinmeyerek Ġngiltere’de ki fabrikaları, tophaneleri yakından görerek seyahatinde görmüĢ olduklarını ülkesinde uygulamaya çalıĢmıĢtır.21. 1722 yılında Ruslar tarafından Büyük Petro ismi ile anılan I. Petro; ‘’ Kırgızların (Kazak) Ordaları’’, bütün Asya memleketlerinin anahtarı ve kapısıdır. Bu yüzden, bu Ordalar, Rus himayesi altına alınmalı ki, bunlar aracılığıyla diğer bütün Asya memleketleri ile irtibat kurulabilsin ve Rusya için faydalı ve uygun tedbirler alınabilsin’’22 demiĢtir. Bu vasiyete uygun olarak Rus Çarlığı üç Kazak Cüz’ü ile ilgilenmeye baĢladılar.23 Küçük Cüz Hanı Ebu’l Hayr Han, Cüz içinde bulunan rakiplerine karĢı üstün duruma geçmek için 1730 yılında gizlice Rusya’dan himaye istemiĢ ve böylelikle Küçük Cüz Rus hakimiyetine girmiĢtir24. Rusya, Kalmuklar ve Çin arasında kalan Orta Cüz’de, 1731-1740 yılları arasında tercihini Rusya’dan yana kullanarak Rusya’ya vassal olmayı kabul etmiĢtir25. Küçük ve Orta Cüz’ün Rus hakimiyetini kabul etmesinden sonra Ulu Cüz ise, 18601865 yılları arasında ortaya çıkan geliĢmelerin neticesi olarak 1865 yılında Ruslar tarafından iĢgal edilmiĢtir26. Kazak cüzlerini ele geçiren Rus Çarlığı’nın esas hedefi Altınorda Devleti’nin tek mirasçısı olan ve Rusların güneye inmesini yıllardır engelleyen Kırım Hanlığı idi. 1774 yılında Osmanlı Devleti ile Rus Çarlığı arasında imzalanan anlaĢmaya göre Osmanlı Devleti Kırım’da sadece dini hususlarda nüfuz sahibi olacaktı27. 8 Nisan 1783 tarihinde Ruslar zor ile bir meydana topladıkları Kırım Tatar Türkleri’ne Kırım’ın iĢgalini :‘’Küçük Kaynarca anlaşması ile Kırım Tatarlarına tanınmış olan bağımsızlığa son verilmiş ve Kırım Hanlığı ortadan kaldırılmış, toprakları Rusya’ya katılmıştır’’28 Ģeklinde bildirmiĢlerdi. II. Katerina Kırım’ın ilhakı için 9 yıl bekledikten sonra Kırım ilhak edilmiĢtir29. Kazak Cüzleri ve Kırım’ın iĢgalinden sonra Rus kuvvetleri yönlerini tamamen Türkistan bölgesine çevirdiler. XVIII. yy’dan beri Türkistan’da Hokand Hanlığı, Hive Hanlığı ve Buhara Emirliği (Hanlığı) hüküm sürmekteydi. 1820 yıllarına gelindiğinde Negri’nin baĢkanlığında 20 Saray, a.g.e. s, 9. Kurat, a.g.e. , s. 254. 22 Baymirza Hayıt, Türkistan Rusya ile Çin Arasında, Otağ Yayınevi, Ankara 1975, s. 49. 23 Hatunoğlu, a.g.e. s, 64. 24 YORULMAZ Osman ,’’Kazaklar ve Kazak Hanlığı’’, (Ed. Hayrunnisa Alan ve Ġlyas Kemaloğlu) , Avrasyanın Sekiz Asrı Çengizoğulları, Ötüken, Ġstanbul 2016, s. 461-462. 25 YORULMAZ, a.g.m. , s. 467. 26 YORULMAZ, a.g.m , s. 471. 27 Alan Fisher, Kırım Tatarları, Selenge Yayınları, Ġstanbul 2009, s. 85 28 Müstecip Ülküsal, Kırım Türk- Tatarları (Dünü-Bugünü-Yarını), Baha Matbaası, Ġstanbul 1980, s. 117. 29 Fisher, a.g.e., s, 86. 21 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 217 Cihan Yalvar Buhara’ya içinde subaylarında bulunduğu bir Rus elçi heyeti yollanmıĢtı. 1835 yılında ise yine Buhara’ya Vitkiyeviç isimli bir Rus elçisi gönderildi. Bu tarihlerde Ġngiltere’de Afganistan ve Türkistan’ın güney kısımları ile ilgilenmekteydi. Ġngilizler 1838’de Pamir’e kadar ilerleyip, 1839 yılında ise Kandahar ve Kabil’i iĢgal etmiĢlerdir. Orta Asya’nın hakimiyeti için ileride de göreceğimiz Ġngiliz-Rus rekabeti böylece baĢlamıĢtır30. 1853-1856 yılları arasında meydana gelen Kırım SavaĢı’nın yenilgisi ile Avrupa ve Orta Doğu’da yayılması durdurulan ve prestijine büyük bir darbe alan Rusya yeni Çar II. Aleksander’ın önderliğinde kendilerine yayılma sahası olarak tekrardan Asya’yı ve özellikle de Türkistan topraklarını hedef olarak belirlemiĢlerdir31. Rusya, Türkistan hanlıklarına karĢı düzenleyecek olduğu faaliyetlerini ‘’yarı vahşi ve göçebe halklar karşısında kendi sınırlarını ve menfaatlerini korumak’’ Ģeklinde meĢrulaĢtırmaya çalıĢmıĢtır32. GeliĢen süreçte 1865 yılında TaĢkent,1868’de Semerkand33, 1868’de Buhara Emiri Rus himayesini kabul etti34. 1873’te Hive ve 1876 yılında ise Hokand Hanlığı Rusların iĢgaline uğramıĢtır35. Buhara Emiri Emir Muzaffer, 1865 yılında TaĢkent’in yaĢadığı facia ile dolu anları görmüĢtü. Hokand Hanlığı, Rus Çarlığı ile savaĢırken Buhara Emiri Hokand Hanlığı’nın baĢkentini vurarak farkında olmadan da olsa Rus Çarlığı’na yardım etmiĢtir. Emir Muzaffer, TaĢkent’ten ‘’bizlere yardım ediniz’’ diyen halkın sözlerine itibar etmemiĢtir36. Bu olay Türkistan Hanlıkları arasındaki çekiĢmeyi ve bu çekiĢmenin Rus kuvvetlerine kolaylık sağlamasını gözler önüne sürmektedir. Buhara Hanlığı, Rusların Türkistan’ı iĢgal ettiği yıllarda çeĢitli Ģehirlerini kaybetmiĢ ve 1873 yılında Emir Said Muzaffer ile Türkistan Genel Valisi Von Kaufman arasında imzalanan bir anlaĢma ile Rusya’ya bağlı bir vassal devlet olmuĢtur. Bu anlaĢmaya göre Buhara Emirliği Semerkand’ı Rusya’ya vermiĢ ve dıĢ iĢlerinde Rusya’ya bağımlı olmuĢtur37. 1. Son Buhara Hanı Emir Alim Han’ın Tahta Geçmesi 1911 yılına gelindiğinde ise Buhara tahtına son Buhara Emiri Mir Said Alim Han geçmiĢtir38. Alim Han’ın tahta geçtiği 1911 yılında Buhara’nın genel vaziyeti 300-400 yıl önce nasılsa öyle idi. Alim Han’ın tahta geçtiği yıllarda Buhara Emirliği’nin durumu her açıdan çok kötüydü. Bu dönemde ‘’Buhara halkının yalnız mal ve mülklerinin değil, hayatlarının dahi güvende olmadığını, Buhara topraklarında adalet denilen şeyin boş bir sözden öteye geçemediği, satılmışlık, rüşvet, iltimas, rüşvet ile memuriyete getirilme ve bu durumun tüm Buhara topraklarına yayıldığı’’ belirtilmektedir39. Fakat herĢeye rağmen, Buhara halkı Alim Han’dan fazlasıyla ümitliydiler. Alim Han 1881 yılında babasının ikinci oğlu olarak Kermine’de doğmuĢtu. Alim Han’ın kendisinden yaĢça büyük ağabeyinin veliaht olarak tayin edilmesi üzerine tahta geçmesine ihtimal 30 Kurat, a.g.e. , s. 349. Saray, a.g.e. , s. 11. 32 Mehmet Saray, Rus İşgali Devrinde Osmanlı Devleti ile Türkistan Hanlıkları Arasındaki Siyasi Münasebetler (1775-1875), Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1994, s. 67. 33 Kurat, a.g.e. , s.350. 34 Kurat, a.g.e. ,s.351 35 Devlet, a.g.e. s, 4. 36 Hayıt, a.g.e. , s.32. 37 A. Ahat Andican, Cedidizm’den Bağımsızlığa Hariçte Türkistan Mücadelesi, Emre Yayınları, Ġstanbul 2003, s. 73. 38 Andican, a.g.e. , s. 73. 39 Hatunoğlu, a.g.e, s.107. 31 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 218 1918-1922 Yılları Arasında Emir Timur’un Mirası : ‘’Buhara Emirliği verilmemekteydi. Fakat abisinin ani ölümü ile taht Alim Han’a kaldı. Alim Han 1893 yılının Ocak ayında modern eğitim almak ve veliahtlığının Rusya tarafından tanınması için o dönem Rusya’nın baĢkenti olan St. Petersburg’a gönderilmiĢtir. O dönemlerde Rus Çarı olan II. Aleksandır’da Alim Han’ı Buhara tahtının yeni varisi olarak ilan etmiĢtir.Alim Han Rusya’da kaldığı zamanda modern devlet eğitimi anlayıĢı alarak buradaki eğitimini tamamlamıĢtır. Bu eğitim sonucu olarak Alim Han’ın fikri hayatında önemli değiĢiklikler meydana gelmiĢtir. Nitekim, Kızıl Ordu kuvvetleri Buhara’yı iĢgal ettiğinde Alim Han’ın sarayından Tolstoy, Dostovyeskiy, Belinskiy ve Nekraso’ya ait eserler çıkacaktır40. Fakat Emir Alim Han beraber çalıĢacağı ve yeniliklere inanan bir kadronun bulunmayıĢı hem de Rusların Buhara topraklarını Ortaçağ haliyle korumaya çalıĢarak geliĢmesini engellemek için yenilik karĢıtı olan Kadimciler olarak da adlandırılan ulemayı desteklemesi, Alim Han’ın reformlarında baĢarısızlığa uğramasına neden olmuĢtur41. Buhara, yüzyıllardan bu yana Ġslam Dünyasının önemli bir eğitim ve kültür merkezi haline gelmiĢti. Ayrıca Bahaüddin NakĢibendi tarafından kurulan NakĢibendilik akımının da merkezi olması nedeniyle, Ġslam Dünyasında Buhara-i Şerif olarak tanınmaktaydı. Bu süreç ile beraber Buhara’da egemen yapı baĢını medrese hocalarının ve din adamlarının çektiği Kadimciler’in elindeydi. Diğer taraftan da Ġsmail Bey Gaspıralı ile büyük bir ivme kazanan Cedidizm’in de Buhara’da önemli sayıda taraftarları vardı42. 1.1 YaĢ (Genç) Buharalılar ve Reform Talepleri Buharalı Cedidçiler ismi ile adlandırılan Cedidçilerin çoğu eğitimini yurt dıĢında (özellikle de Ġstanbul’da) almıĢ kiĢilerden oluĢmaktaydı. Genç Buharalıların önde gelenlerinden olan Osman Kocaoğlu 1908 yılında Ġstanbul’a gelerek burada hem Jön Türk akımı ile tanıĢmıĢ hem de Ġttihat ve Terakki’nin önderleri ile de görüĢmüĢtü. Buharalı Cedidçiler YaĢ Buharalılar adı altında Abdurrauf Fıtrat tarafından çıkarılan ilk yayın olan Münazara etrafında toplanmıĢlardı43. I.Dünya SavaĢı, Türkistan bölgesinde milli Ģuurun geliĢimini sağlamıĢtır. Milli çevreler, Rus Çarlığı’nın savaĢı kaybetmesi durumunda, imparatorluğun dağılacağını düĢünmekteydiler. Bu vesile ile de Türkistan’ın özgürlüğüne kavuĢması kolaylaĢabilirdi44. I.Dünya SavaĢı’nın baĢladığı 1914 yılı ile Rusya’da ki ġubat Ġhtilali’nin gerçekleĢtiği 1917 yılına kadar Buhara’da YaĢ Buharalılar sakin bir dönem geçirmiĢtir. YaĢ Buharalıların okulları tamamen kapatılmıĢ ile eğitim faaliyetleri olumsuz sonuçlanmıĢ, bu durum eğitimin evlerde ve sınırlı Ģekilde gerçekleĢtirilmesine neden olmuĢtur45. 1917 yılında Rusya topraklarındaki durum çok kötü bir hal almıĢ, ġubat ayında zirve noktasına çıkan grevler ve gösteriler Çarlık rejimine karĢı siyasi bir hareket halini almıĢtır. 27 ġubat’ta isyancıların galip gelmesi ile Rusya yeni bir döneme adım atmıĢtır. Sonuçta Çarlık rejimi, Çar II. Nikola’nın 2 Mart’ta kendisinden sonra Rusya’nın baĢına geçmesini 40 Hatunoğlu, a.g.e. , s.109-110-111. Hatunoğlu, a.g.e. , s. 113. 42 Hatunoğlu, a.g.e. s. 113. 43 Andican, a.g.e. , s. 74. 44 Hayıt, a.g.e. , s. 206. 45 Hatunoğlu, a.g.e , s.171. 41 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 219 Cihan Yalvar istediği kardeĢi Michail’in de 3 Mart’ta tahtı bırakıp yetkilerini geçici hükümete devretmesi ile Çarlık resmen yıkılmıĢtır46. YaĢ Buharalılar zaman geçirmeden Petrograt’a bir mesaj yollamıĢlar ve yeni yönetime bağlılıklarını dile getirerek, bekledikleri reformların yapılmasını istemiĢlerdir. Bu olaylar sonucunda YaĢ Buharalılar Emirlik yönetimini ortadan kaldırmayı düĢünmeye baĢlamıĢlardır. ġubat Ġhtilali sonrasında YaĢ Buharalılar’ın Ruslar ile açıktan açığa iliĢikide bulunmaları ve Rusların Emir’in yerine YaĢ Buharalıların tarafını tutmaları YaĢların Emir tarafından bir tehdit olarak algılanmasına neden olmuĢtur. Bu bağlamda YaĢların faaliyetleri sonucunda Emir ile YaĢların arası tamamen açılmıĢtır. Bu olaylardan sonra Emirlik yönetimi YaĢ Buharalılara karĢı daha sert bir politika uygulayarak onları sindirmeye yönelik faaliyetlere baĢlamıĢtır47. Ġhtilalin gerçekleĢmesinden sonra YaĢ Buharalılar reform isteklerini Emir’e bildirmek için giriĢimde bulunmuĢlardır. Bu giriĢim üzerine Emir Alim Han, reformistlerin ve Buhara’da bulunan geçici Rus Hükümeti’nin baskısı ile 30 Mart 1917’de bir hürriyet beyannamesi yayınlamıĢtır48. Fakat bu beyannamede Emir’in verdiği sözlerin uygulanmasına dair hiçbir giriĢime izin verilmemiĢtir. Abdurrauf Fıtrat önderliğinde Emirliğe karĢı örgütlenerek mücadelelerini sürdüren Cedidçiler, Hürriyet Beyannamesinde ilan edilen kararların uygulanmasını sağlayabilmek için Nisan ayında büyük bir protesto düzenlemiĢlerdir. Bu protesto Emir’e bağlı kuvvetler tarafından dağıtılmıĢ ve 40 kadar cedit lideri tutuklanmıĢtır49. YaĢ Buharalılar’ın yeni merkez komitesi 13 Nisan 1917 yılında hürriyet beyannamesinin yürürlüğe koyulması için Emir ile müzakerelere giriĢme kararı almıĢtır. Müzakere için de YaĢ Buharalılar tarafından 9 kiĢilik bir komisyon kurulmuĢtur. Komisyon üyeleri, 21 Nisan 1917 tarihinde Emir’in huzuruna çıkıp isteklerini beyan etmiĢler fakat istediklerini elde edememiĢlerdir. Bu olay sonrasında Cedidçiler, Emir’e karĢı köklü bir mücadeleye geçmeye karar vermiĢlerdir50. Buhara Emiri Alim Han, 1917 BolĢevik Ġhtilali’nin gerçekleĢtiği sırada ve sonrasında mümkün olduğunca olayların dıĢında kalma politikası uygulayarak Türkistan coğrafyasında ortaya çıkan hiçbir bağımsızlık hareketi ile iliĢki kurmamaya dikkat etmiĢtir51. 2. Buhara Emirliği’nin Bağımsızlığını Kazanması YaĢ Buharalılar, Geçici hükümet ile BolĢevikler arasında yaĢanılan olaylar ve Ekim ihtilali ile BolĢeviklerin galibiyeti ile sonuçlanan zamanı kendilerine ait bir program hazırlamak ile geçirmiĢlerdir. BolĢeviklerin Rusya genelinde ve TaĢkent’te yönetimi ele geçirdiklerinde YaĢ Buharalılar da harekete geçerek BolĢevikler ile temasa geçmiĢlerdir. 1918 yılı Mart ayında YaĢ Buharalılar’ın lider kadrosunda değiĢiklikler olmuĢ bu değiĢiklikler ile Feyzullah Hoca önderliğinde bir ihtilal komitesi kurulmuĢtur. Kurulan bu komite Ruslar ile temasa geçerek Buhara topraklarında bir ayaklanma çıkartarak Emir’i devirmeyi planlamıĢlardır. Halk Komiserliği ġurası’nın BaĢkanı Kolesov 13 Martta kendi birliklerinin yanında YaĢ Buharalılardan da yaklaĢık 200 kiĢiyi silahlandırarak müĢterek bir birlik meydana getirmiĢtir. Ayrıca Kolesov düzenlenecek bu operasyonun mali giderlerini karĢılamak için bir ferman 46 Hatunoğlu, a.g.e. , s.172. Hatunoğlu, a.g.e. s,173. 48 Hayıt, a.g.e. , s. 261. 49 Andican, a.g.e. ,s. 75. 50 Hayıt, a.g.e. ,s. 260. 51 Andican, a.g.e. , s, 75. 47 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 220 1918-1922 Yılları Arasında Emir Timur’un Mirası : ‘’Buhara Emirliği yayınlayarak, Tirmiz bölgesinde bulunan hükümet mallarını ile Semerkand ve Buhara’dan elde ettiği altın, gümüĢ ve banknot parayı bu harekatta kullanmıĢtır52. Hokand’da bulunan muhtar hükümetin ortadan kaldırılmasından sonra, Rus birlikleri 15 Mart 1918 yılında Buhara’ya doğru yürüyüĢe geçmiĢlerdir. Fakat Sovyetlerin bu harekatı baĢarısızlık ile sonuçlanmıĢtır. Buhara’da yenilgiye uğratılan Kolesov önderliğindeki Rus birlikleri buradan geri çekilmiĢtir. Bu harekata fikirleri ile destek olan Genç Buharalılar ise silah temin edemedikleri için Rus birliklerinin yanında savaĢamamıĢlardır53. Ayrıca Genç Buharalılar, Buhara topraklarında bir ayaklanma çıkarabilecek durumda da değillerdi. ‘’Kolesov, Hokand’a karşı elde etmiş olduğu zafer sarhoşluğu ile, Buhara Emirliği’ni de kolayca yok edebileceğini zannediyordu. Fakat, gerçekler onun zannettiği gibi değildi’’. Kolesov önderliğindeki Sovyet birliklerinin maceraperest saldırısı ve Genç Buharalıların vatan ihanetine varan yardımları ve bunun sonucunda yenilmeleri 25 Mart 1918 yılında Sovyet Hükümeti’nin Buhara’nın bağımsızlığını tanıması ile sonuçlanmıĢtır54. Bu galibiyet, Buhara Emir’ini büyük ölçüde rahatlatmıĢ fakat galibiyet Genç Buharalılar Hareketinde dağılmalara neden olmuĢtur. Dağılmanın ardından, Merkez Komitesi BaĢkanı Feyzullah Hoca görevinden ayrılıp Moskova’ya gitmiĢtir. Geride kalan üyelerin bazıları TaĢkent’e, bazıları da Semerkand’a gitmiĢlerdir. 1919 yılı içerisinde Genç Buharalılar içinde ideolojik anlamda ayrıĢmalar baĢlamıĢ, üyelerin bir kısmı Türkistan bölgesinin yönetimi için Moskova tarafından kurulan Turkkomissia çevresinde toplanmıĢlardı. Burada toplanan üyelerin hepsi komünist ideolojiyi benimseyerek 1919 yılının Haziran ayında Buhara Komünist Partisi’ni kurmuĢlardır. Osman Hocaoğlu, Polat Hoca ve Feyzullah Hocayev gibi kiĢiler ise komünist olmadıkları için, Genç Buharalılar hareketini kurumsallaĢtırma yoluna giderek bir parti kurmaya çalıĢmıĢlardır55. Alim Han’ın BolĢevikler ile Genç Buharalılardan oluĢan müĢterek bir orduya karĢı zafer kazanmasının ardından imzalanan Kızıltepe Anlaşması ile Buhara Emirliği iki senelik de olsa bağımsızlığına kavuĢmuĢtur56. 2.1. Alim Han’ın Bağımsızlık Sürecindeki Faaliyetleri Alim Han, Buhara’nın bağımsız olduğu bu dönemde üç önemli sorun ile uğraĢmıĢtır. Bu üç sorundan birincisi diplomatik faaliyetlerdir. Alim Han dıĢ ülkeler ile irtibat sağlayıp hem Buhara’nın tanımasını hem de Ruslara karĢı iliĢki kurmuĢ olduğu devletlerden yardım alınmasını amaçlamaktaydı. Bu amaç ile Buhara’nın ilk diplomatik iliĢkisi Ġngiltere ile sağlanmıĢtır. Alim Han, Türkistan bölgesinde alevlenen Ġngiliz-Rus rekabeti dolayısıyla çıkıĢ yolunu Ġngilizlere baĢvurmakta bulmuĢtur. Türkistan’da hareket için beklemekte olan Ġngilizler Buhara’nın bağımsızlığını kazanması ile Buhara ve Ġngiltere arasındaki iliĢkiler baĢlamıĢtır. Alim Han hatıralarında da bahsettiği gibi Hacı Seferbay isimli temsilcisini Meşhed’te bulunan Ġngiltere temsilciliğine göndermiĢtir. Ġngiltere ile Buhara arasında kurulan iliĢkiler olumlu sonuçlar vermiĢ ve Buhara’da bulunan Rus askerleri bu toprakları terk etmiĢlerdir. Fakat 52 Hatunoğlu, a.g.e. , s. 195-196. Hayıt, a.g.e. , s. 261-262. 54 Hayıt, a.g.e. , s. 261-262. 55 Andican, a.g.e. , s. 76. 56 Hatunoğlu, a.g.e. , s. 202. 53 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 221 Cihan Yalvar Afganistan topraklarında baĢlayan bağımsızlık hareketi ile Ġngiltere Buhara topraklarından ayrılmak zorunda kalmıĢtır57. 19 Ağustos 1919 yılında Afganistan’ın bağımsızlığını kazanması ile Alim Han Afganistan ile iliĢki kurma yoluna gitmiĢtir. Fakat Afganistan ile kurulan iliĢki bölgedeki durumların da karıĢık olması nedeniyle siyasi vaziyetin karıĢık olması nedeniyle Afganistan ile kurulan iliĢkiler daha hassas dengeler üzerinde yürütülmüĢtür. Afganistan’ın BolĢevikler ile görüĢmeleri iliĢkileri çıkmaza sokmuĢtur. Afganistan daima Alim Han’ın yanında gözükmüĢ fakat gerçekte Buhara’ya karĢı daima Rusları desteklemiĢtir58. Buhara’nın bir diğer diplomatik iliĢki kurduğu devlet ise Hive Hanlığı idi. Hive Hanlığı’nda da Buhara Hanlığı gibi iç savaĢ yaĢanmıĢ ve sonrasında Rusya’dan bağımsızlığını elde etmiĢtir. Alim Han, Hive Hanlığı ile BolĢeviklere karĢı ortak hareket için anlaĢma sağlamıĢtır. Kurulan bu iliĢkiler sonucunda halk, ‘’Buhara’nın ittifakçıları çoğaldı, şimdi Rusya Buhara ile savaşmayı göze alamaz. Ruslardan kurtulduk…’’ gibi ifadeler kullanmaya baĢlamıĢtır59. Buhara’nın bağımsız olmasının ardından Alim Han’ın ilgilenmiĢ olduğu ikinci sorun askeri faaliyetlerdi. Alim Han düzenli ve güçlü bir ordunun gerekliliğine ġubat ve Ekim ihtilalleri sürecindeki geliĢmeler sonucunda inanmaya baĢlamıĢtı. Çarlık rejiminin devrilmesi, BolĢevikler ile Genç Buharalılar hareketinin Buhara üzerindeki emelleri Emir’in güvenini zedelemiĢ ve hanlığı korumak için onu bir takım faaliyetlere sürüklemiĢtir. Alim Han ve Buharalı yöneticilerin kararı ile ülke genelinde asker, silah ve at toplamaya giriĢilmiĢ ve böylelikle ordu güçlendirilmeye çalıĢılmıĢtır. Alim Han Buhara topraklarında 1917 ve 1918 yılına kadar üç kez seferberlik ilan etmiĢtir. Neticede 1918 yılında kazanılan bağımsızlık ile Mart ayında Buhara ordusu 40 bin kiĢiye ulaĢmıĢtır60. Emir, bağımsızlık sonrasında Buhara ordusuna yerli halktan ve Afganlardan asker toplamıĢtır. Buhara ordusunun önemli bir sorunu da silah eksikliğiydi. Ġngiltere ve Afganistan ile diplomatik iliĢkileri yürüten Emir bir yandan da Buhara ordusuna bu iki devletten silah desteği sağlamaya çalıĢmıĢtır. Ġngiltere 1918 yılında Ġran üzerinden Buhara’ya bir miktar silah yardımında bulunmuĢtur. Fakat Afganistan’da ortaya çıkan bağımsızlık ve uzun süren savaĢlar sonucunda Ġngilizler Buhara Emirliği’ne istenilen derecede silah yardımı yapamamıĢlardır61. Alim Han bütün olumsuzluklara rağmen Afganistan’dan da bir miktar silah yardımı almıĢtır. Han aldığı silah yardımları ile sınırlarını sağlamlaĢtırıp, korumayı düĢünmüĢtür. Buhara Emirliği, Rus iç savaĢında esir düĢen Avusturyalı askerlerden de faydalanmak suretiyle, Kafirabat Ģehrinde barut ve silah atölyeleri açılarak burada silah üretilmeye çalıĢılmıĢtır. Alim Han, Ağustos 1920 yılında Buhara topraklarına yapılan son saldırıda 8.725 piyade, 7.850 süvari, 27.070 gönüllüden oluĢan bir ordu ile Ruslara karĢı Ģehri savunmuĢtur.62. 57 Hatunoğlu, a.g.e. , s.202- 203- 204. Hatunoğlu, a.g.e , s.205- 206- 207. 59 Hatunoğlu, a.g.e , s.208. 60 Hatunoğlu, a.g.e. , s. 209-211. 61 Hatunoğlu, a.g.e. s, 209-211. 62 Hatunoğlu, a.g.e. , s.209,- 211. 58 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 222 1918-1922 Yılları Arasında Emir Timur’un Mirası : ‘’Buhara Emirliği Han’ın fikirlerine göre çözülmesi gereken son sorun iç siyaset yani Emir’e karĢı durumda olan Genç Buharalıların bir tehdit unsuru olmasını engellemekti. 1918 yılının Mart ayında meydana gelen olaylar ile, Genç Buharalıların ihanet edercesine BolĢevikler ile beraber Buhara’ya saldırması hem Emir’in hem de halkın gözünde Genç Buharalılar’ın önemini kaybettirmiĢtir. Bu olaylardan sonra Genç Buharalılar’a karĢı sert ve acımasız bir siyaset izlenmiĢtir. Buhara topraklarında Emir’e karĢı olanlar Rusların müdahelesi de söz konusu olmayınca Genç Buharalılara karĢı yürütülen kampanyada Emir ölçüyü kaçırarak sempatizanları dahi cezalandırmıĢtır. Genel olarak bu olaylar sonucunda Kadimciler ismi ile adlandırılan grup Cedidçilerden hesap sormaya baĢlamıĢtır. Cedidçi olduğundan Ģüphelenilen insanların evleri basılmıĢ, bazılarının ailesi öldürülerek malları paylaĢılmıĢtır. Bu dönemde Genç Buharalılar’a üye olan ve sempatizanlardan suçlu bulunarak idam edilenlerin sayısı 1500 kiĢiye ulaĢmıĢtır. Fakat sürdürülen bu kampanya TaĢkent ve Semerkand’da faaliyet gösteren Genç Buharalıları etkilememiĢtir63. 1920 yılının sonlarında Ocak ayında komünist olmayan Genç Buharalılar ‘’Genç Buharalılar Partisi’’ ni kurdular. Genç Buharalılar Partisinde; Polat, Osman Hoca, Mükamil Burhan gibi kiĢiler yer almaktaydı. Sovyet yöneticileri Genç Buharalıları kendi tarafına kazandırmaya çalıĢıyordu. 6 ġubat 1920 tarihinde Buhara Emirliği’ne karĢı kıĢkırtmanın devam etmesi için Sovyet yöneticileri Genç Buharalılar teĢkilatına izin verdiler. 25 Mart 1920 tarihinde ise Buharalı Komünistler ile Genç Buharalıların beraber hareket etmesi konusunda anlaĢma sağlanmıĢtır. Türkistan Komisyonu DıĢ ĠliĢkiler ġubesi’nin raporunda Genç Buharalılar;‘’ maneviyatçı, milliyetçi, Panislamist- antisovyet görüşleri ile Afganistan’a dönük’’ Ģeklinde tanımlanmaktaydılar64. 3. Sovyet Rusya’nın Güçlenerek Buhara Emirliği’ni ĠĢgal Etmesi 1920 yılına gelindiğinde BolĢevikler Rus topraklarının geneline hakim olmuĢlardır. Bu yıllarda Hive ve Buhara Hanlıklarına yönelik faaliyetler tekrar baĢlamıĢtı. Ġç çatıĢmalar sonucunda zayıflayan Hive Hanlığı, General Frunze komutasında yürütülen bir askeri harekat ile Rusların eline geçti65. Bu olay sonrasında Buhara Hanlığı için savaĢ çanları çalmaya baĢlamıĢtı. 20 Mart 1920 tarihine gelindiğinde General Frunze ile Emir Alim Han arasında yapılan görüĢmede Buhara Hanlığı ve Sovyetler arasında iĢ birliği yapılması kararlaĢtırılmıĢtır. Fakat Emir Alim Han Sovyetlerin Buhara üzerinde oluĢturulmaya çalıĢılan egemenliğini reddetmesi üzerine General Frunze: ‘’ Emir ile Sovyetler arasında uygun görülen bir anda savaş başlayacaktır’’ demiĢtir66.1920 yılının Mayıs ayında ise General Frunze tarafından Buhara Hanlığı’nın sınırlarına yığınaklar yapılmaya baĢlanıldı67. Sovyetler, Buhara’yı iĢgal etmek için Buharalı mültecilerin yardımı ile hazırlıklara baĢladılar. 1 Ağustos 1920 tarihinde, her an Buhara Hanlığı ile silahlı çatıĢmanın yaĢanacağını belirten bir telgraf ile, Lenin’den Buhara ile ilgili talimatnamenin iyice kontrol edilmesini istedi. 10 Ağustos’ta Moskova’dan gelen cevap olumsuzdu. Buhara’ya saldırmak için hiçbir giriĢimin yapılmaması gerektiği söyleniyordu. Bu mektubun önemli kısmı ise Ģu idi; ‘’Savunma 63 Hatunoğlu, a.g.e. , s.212,-213,- 214. Hayıt, a.g.e. , s. 262,- 263. 65 Andican, a.g.e. , s.76. 66 Hayıt, a.g.e. , s.263. 67 Andican, a.g.e. , s. 76. 64 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 223 Cihan Yalvar tedbirlerinden, saldırı tedbirlerine geçiş ancak, bizim topraklarımızda bulunması halinde bile bizi, bir müdaheleye davet eden bir Buhara Halk İhtilal Merkezi’nin mevcut olması halinde yapılabilir’’. Bu geliĢmeler sonucunda aynı ayda Genç Buharalılar Çarçoy Ģehrinde bir toplantı düzenlendiler. Grup içerisinde iki farklı fikir ortaya atıldı. Birinci grup olan Feyzullah Hoca ve arkadaĢları, Milliyetçi ve Ġnkılapçı fikirler etrafında birleĢmiĢlerdi. Ġkinci grup ise, BolĢevizm fikri etrafında toplanarak İştirakiyyun isimli grubu kurmuĢlardı. YaĢanılan fikri ayrıĢma, Buhara Emir’ine karĢı yürütülecek yöntem konusunda önemli oldu68. Milliyetçi ve Ġnkılapçı grup, Emir’in darbe yapılarak tahttan indirilmesini ve Kızıl Ordu’nun bu iĢe karıĢtırılmamasını istemekteydi. İştirakiyyun grubu ise, Kızıl Ordu ile birleĢip ortaklaĢa bir askeri harekat düzenlenmesini istediklerini bildirdiler. ĠĢtirakiyyun grubu örneği birkaç ay önce kurulan Harezm Halk Cumhuriyeti idi. Neticede Cedidçilerin içinde BolĢeviklerin görüĢü kabul edilmiĢ ve bu karara bağlı olarak Kızıl Ordu ile birlikte hareket edilmesi kararlaĢtırılmıĢtır. Konferans sonucunda alınan karara ithafen Kızıl Ordu Buhara’ya davet edildi69. 25 Ağustos’ta Türkistan Cephesi Ġhtilal ve Harp ġurası tarafından Buhara’da ihtilalin baĢlatılmasına yönelik karar alındı. 28 Ağustos 1920 tarihine gelindiğinde ise General Frunze tarafından Sovyet Rusya Ordusu’na Buhara’ya girme emri verildi70. Buhara Hanlığı’nı ortadan kaldıracak harekat 29 Ağustos gece yarısı baĢladı71. 10.000 asker, 46 top, 229 makineli tüfek, 4 zırhlı araba, 5 zırhlı tren ve 12 uçak ile donatılmıĢ Sovyet ordusu 1 Eylül’e kadar; Çarçoy, Narazin, Burdalık, KarĢı, Kitab, ġehri-Sebz, Çırakçı, Yakka-Bağ, Hatırcı, Ziyatdin ve Karmana Ģehirlerini ele geçirdiler72. Ayrıca Genç Buharalılar 5000 kiĢi ile Sovyet kuvvetlerine fiilen destek vermiĢtir73. Buhara ordusunun büyük kısmı Buhara Ģehrinde toplandığından ötürü Sovyet kuvvetleri Ģehri bir türlü ele geçiremiyorlardı. ġehrin surlarında yaĢanan Ģiddetli çatıĢmalar sonrası Buharalılar Rusları her seferinde püskürtmüĢlerdir. SavaĢın üçüncü gününde dahi taraflar arasında eĢitlik devam etmekteydi. SavaĢın kaderini değiĢtiren geliĢme ise, General Frunze tarafından Ģehrin uçaklar ve toplar ile bombardımana tutulması emriydi. Uçaklar ve topların atıĢları hedef belirlenmeden rastgele yapılmıĢ ve böylelikle halkın direnci kırılmıĢtır74. Bombardımanda Sovyet uçaklarından birisinin Faysek isimli pilotu bombardımanı Ģöyle anlatmıĢtır: ‘’Biz Buhara’yı bombalayarak Buhara Emirliği’ni harabeye çevirdik. Özellikle meşhur minarenin bombalanmasının bize bir faydası olmasa da bu minareyi bombalamak bize ayrı bir zevk verirdi’’. Bombardıman Ģehirde üç gün sürmüĢtür. SavaĢın dördüncü günü Ģehrin direnci tamamen kırılmıĢ ve son Buhara Hanı Alim Han’ın Ģehri terk etmek zorunda kalmıĢtır. Alim Han 1 Eylül 1920 tarihinde ÇarĢamba günü öğleden sonra 4 sularında Ģehri terk etmiĢtir. 1-2 Eylül günlerinde Ģehir üç yerinden yanarak, merkez tamamen yıkılmıĢtır. Sovyetler Ģehri ancak 2 Eylül günü iĢgal edebilmiĢlerdir. Buhara Emirliği’nin iĢgalinden sonra General Frunze Lenin’e Ģöyle bir telgraf çekmiĢtir: ‘’Kızıl Buharalılar ile birleşen güçlerimiz kadim Buhara 68 Andinca, a.g.e. , s. 76-77. Andican, a.g.e. , s.76,-77. 70 Hayıt, a.g.e. ,s. 264. 71 Hatunoğlu, a.g.e. , s.223. 72 Hayıt, a.g.e. , s.264. 73 Hatunoğlu, a.g.e. , s. 224. 74 Hatunoğlu, a.g.e. ,s. 224- 225. 69 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 224 1918-1922 Yılları Arasında Emir Timur’un Mirası : ‘’Buhara Emirliği şehrini aldı. Terakkiyat düşmanlarının ve kara güruhların son dayanağı olan Buhara yok edildi. Registan üzerinde dünya devriminin kızıl bayrağı galip bir şekilde dalgalanmaktadır’’75. SavaĢın Rus iĢgali ile sonuçlanmasında Ģüphesiz Rus ordusunun askeri teçhizat bakımından üstünlüğü göze çarpmaktadır. Buhara Emirliği’nin uçağı olmadığı gibi hava saldırılarını engelleyecek teçhizatı da bulunmamaktaydı. Ayrıca bombardımanın yanında Rus ordusunun tankları kullanması da Ģehrin düĢmesinde etkili olmuĢtur. Bunun yanında Alim Han’ın savaĢta savunma taktiği kullanması da savaĢın seyrinin geliĢmesinde önemli bir yeri vardır76. SavaĢ sonrası Buhara Ģehrinin yarısı yanmıĢ ve Ģehrin 4/5’ü harabe halini alarak nüfusun 1/3’i hayatını kaybetmiĢtir. Yangınlar Alim Han’ın Ģehri terketmesinden sonra üç gün daha sürmüĢ ve birçok kütüphane ile değerli el yazması eserler yok olmuĢtur. Halk arasında bu olay ‘’ küçük kıyamet’’ olarak anılmıĢtır77. 3.1 Buhara Emirliği’nin ĠĢgali Sonrasında GeliĢen Olaylar ve Alim Han’ın Basmacı Hareketi’ni BaĢlatması Son Buhara Emiri Alim Han Buhara’yı terk ettikten sonra Doğu Buhara’ya geçmiĢtir. Doğu Buhara konumu itibariyle hem Afganistan’a yakın hem de dağlık bir bölgede bulunmaktaydı. Alim Han 1918 yılından 1920 yılına kadar toplamıĢ olduğu orduyu da kaybetmiĢti. Yapılacak bir mücadelede arazi Ģartlarının avantajı kullanılarak bir sonuca varılabilirdi. Bu Ģartları karĢılayan yer Doğu Buhara topraklarıydı.78. Bu arada 6 Ekim 1920 tarihinde Buhara’da 1. Halk Kongresi toplanarak Buhara Halk Cumhuriyeti kuruldu. 23 Eylül 1921 tarihinde yapılan Buhara Halk Temsilcilerinin 2. Kongresi, baĢkanı değiĢtirerek Osman Hoca’yı yeni baĢkanlık görevine getirdi. 9 Aralık 1921 ‘de de göreceğimiz gibi Osman Hoca ( Kocaoğlu) Sovyetlere karĢı doğrudan doğruya silahlı bir mücadeleye giriĢerek ve bu mücadelede Enver PaĢa’nın müttefiki olarak yer almıĢtır79. Emir, Doğu Buhara topraklarında kendisine bağlı olan Basmacı liderlerini toplamak amacı ile bir direniĢ birliği oluĢturmaya çalıĢtı. OluĢturulan direniĢ birliğinin önde gelen isimleri ise; Muhammed Said Beg Pervaneçi, Abdul Hafız Pervaneçi ve Lakay İbrahim Beg idi. Emir Alim Han bir yandan direniĢ birliğinin toplanmasını sağlarken bir yandan da dıĢ güçlerden yardım istemekteydi. Bu bağlamda 12 Ekim 1920 yılında Ġngiliz Kralı V. George’a hitaben bir mektup yazarak yardım taleplerini bildirdi80. Fakat mektup içinde yer alan yardım talepleri Ġngilizler tarafından olumsuz sonuçlanmıĢtır. Bölge sorumlusu olan D. T. Monteath’ın değerlendirmesi Ġngilizlerin neden Emir Alim Han’a yardım eli uzatmadığını gözler önüne sermektedir: ‘’ Birliktelik hiçbir şekilde kabul edilemez. Rusya’nın doğal devletlerinden birisine yapılacak böyle bir yardım savaş sebebi sayılabilir’’. Ġngiltere Rusya’nın dikkatini çekmemek ve bir savaĢın yaĢanmaması için Emir Alim Han’ın yardım taleplerini görmezlikten gelmiĢtir81. Sovyetlerin gözünde bir isyancı konumunda olan Emir üzerindeki baskı yoğunlaĢtırıldı ve Kızıl Ordu birlikleri 1921 yılının ġubat ayında Emir’in kaldığı Ģehir olan Hisar’a kadar 75 Hatunoğlu, a.g.e. , s. 226-227. Hatunoğlu, a.g.e. , s. 224. 77 Hatunoğlu, a.g.e. ,s. 229. 78 Hatunoğlu, a.g.e. , s. 229,-230. 79 Hayıt, a.g.e. , s. 264, 265. 80 Andican, a.g.e. , s. 77. 81 Andican, a.g.e. , s. 78. 76 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 225 Cihan Yalvar geldiler. Bu olay sonrasında Emir, buradan ayrılıp Kölap bölgesine gitmek zorunda kaldı. Buradaki on beĢ günlük mücadelenin baĢarısızlık ile sonuçlanmasının ardından Emir Afganistan’a geçmeye karar verdi. Alim Han Mart 1921 yılında, yanına 300 civarında asker alarak Afganistan topraklarına geçti. Emir, Afganistan’ın ve diğer devletlerin yardımını sağlamak üzere Doğu Buhara’dan ayrıldığını ve zamanı gelince tekrar döneceğini söylemiĢtir. Fakat Emir bir daha ülkesine geri dönemeyecektir. Ġbrahim Beg Lakay ve Devletmend Beg gibi Basmacı hareketinin liderlerine, kendisi adına mücadeleye devam etmelerini söylemiĢtir82. Buhara içindeki geliĢmeler Buhara merkezli Basmacılık hareketinin tek elden yönetilmesine izin vermemiĢtir. Basmacılık hareketi Doğu Buhara ve Batı Buhara olmak üzere ikiye ayrılmıĢtır. Doğu Buhara’da meydana gelen bağımsızlık hareketi Buhara Emir’i Alim Han tarafından kontrol edilmekteydi. Alim Han’ın Afganistan topraklarına geçmesinin ardından bu hareket onun adına sürdürülmüĢtür. Batı Buhara bölgesinde meydana gelen hareketi ise yine Alim Han’ın kontrolü ile Molla Abdulkahhar tarafından devam ettirilmiĢtir. Ortaya çıkıĢ nedenleri açısından benzer olan bu hareketler coğrafi bölünmüĢlük ile hiçbir zaman birleĢememiĢlerdir83. Doğu Buhara’da ortaya çıkan hareket Emirlik yönetimini tekrar kurmak amacındaydı. Bu bağlamda Doğu Buhara bağımsızlık hareketi hem Sovyetlere hem de Buhara Halk Cumhuriyeti’ne karĢı yürütülmüĢtür. Alim Han’ın belirttiğine göre Batı Buhara hareketindeki amaç her ne kadar Emirlik yönetimini ortadan kaldırmak olsa da, esas amaç Buhara Halk Cumhuriyeti’nde ki Rus baskısından ötürü iĢgalci Ruslar’ı Buhara’dan çıkarmaktır84. Buhara Merkezli Basmacı Hareket’in hiç Ģüphesiz ki zirveye ulaĢtığı dönem Enver PaĢa’nın Buhara’ya ayak bastığı dönemdir. Osmanlı Devleti’nin I. Dünya SavaĢı’nı kaybetmesiyle bir boĢluğa düĢen Enver PaĢa tercihini ileride de göreceğimiz gibi Türkistan’dan yana kullanmıĢtır. Osmanlı Devleti’nin coğrafi uzaklık ve siyasi olaylar neticesinde Türkistan bölgesindeki olaylara dahil olamamıĢtır. Ama Enver PaĢa ile Osmanlı Devleti bölgeye gelmiĢtir. 3.2 Enver PaĢa Türkistan Yolunda SavaĢı kaybetmiĢ olan Enver PaĢa, ‘’işsiz kalıp sıkılmamak için yeni uğraşlar aramakta olup Kafkasya’da bir şeyler yapmayı planlamaktadır’’. Enver PaĢa Türkiye’yi üç düĢünce içerisinde terk etmiĢtir. Bu düĢünceler ; ‘’Anadolu’ya geçerek Milli Mücadele’nin lideri olmak, Bolşevikler ile beraber İngilizlere karşı savaşmak ve Türkistan’da milli bir faaliyeti yönetmek’’dir85. Ġttihatçıların Anadolu’ya yönelik giriĢimlerinden rahatsız olan Mustafa Kemal, Enver PaĢa’nın Anadolu’ya girmesi halinde tutuklanması için emir çıkartmıĢtır. Anadolu’da Enver PaĢa ile ilgisi olanlar ya hapsedilmiĢ ya da bir Ģekilde Anadolu’dan uzaklaĢtırılmıĢtır. Sakarya Meydan SavaĢı’nın kazanılması ile Mustafa Kemal’in ve Anadolu Hükümeti’nin kalıcılığı belli olmuĢtur. Bu zafer ile beraber Ruslar açısından Enver PaĢa ve arkadaĢlarının pek bir önemi kalmamıĢtır86. Anadolu’dan da ümidi kesen Enver PaĢa ya Avrupa’ya dönüp eĢi Naciye Sultan ile sakin bir hayata devam edecek ya da Türkistan topraklarına geçip gelecek arayacaktı. Hacı Sami 82 Andican, a.g.e. , s. 79, 80, 81. Hatunoğlu, a.g.e. , s. 303. 84 Hatunoğlu, a.g.e. , s. 303. 85 Murat Bardakçı, Enver, Türkiye ĠĢ Bankası Kültür Yayınları, Ġstanbul 2015, s. 165. 86 Andican, a.g.e. , s.137. 83 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 226 1918-1922 Yılları Arasında Emir Timur’un Mirası : ‘’Buhara Emirliği Türkistan’ın kurtuluĢ beklediğini ve bu topraklarda kendilerini destekleyecek bir grubun var olduğunu Enver PaĢa’ya anlatmaktaydı. Enver PaĢa’nın yeni çıkıĢ yoluna ihtiyacının olması nedeniyle de hedefini Türkistan olarak belirlemiĢtir87. Enver PaĢa’nın geleceğini çizdiği yol 1 Eylül 1920 yılında gerçekleĢen Bakü Kongresi ile baĢlamıĢtır. Enver PaĢa Batum’dan hareket ile Tiflis üzerinden Bakü’ye ulaĢmıĢtır. Bakü’den de gemi ile Kızılsu bölgesine gelerek buradan demiryolu ile 2 Ekim 1921’de Buhara’ya ulaĢmıĢtır. Enver PaĢa Buhara’da coĢku ile karĢılanmıĢtır88. Zeki Velidi Togan Enver PaĢa’nın Buhara’ya gelmesi ve onunla ilk kez görüĢmesini Ģöyle anlatmaktadır: ‘’ Derken bir gün Enver Paşa’nın bazı arkadaşları ile beraber Buhara’ya gelmiş olduğuna dair haber, ikinci gün Enver Paşa’nın kendisinden ‘’ Ben Buhara’dayım, hemen buraya gelmenizi rica ediyorum’’ diye küçük bir mektup geldi. Bende hiç durmadan atıma bindim ve tek başıma Buhara’ya gittim. Ayın 23’ünde bana bildirilen yere, şehrin dışında Afganistan Sefaretnamesine geldim. Sefir Abdurresul Handı ‘’ Geldiğinizi bildirerek Paşaya şimdi haber gönderdim’’ dedi. Aradan bir saat geçmeden Enver Paşa geldi. Enver Paşa’yı hayatımda ilk defa görüyordum. Sivil giyinmişti. Halbuki ben onu resimlerde hep askeri kıyafetler ile görmüştüm. Kendisinin Buhara’ya kadar gelmiş iken Türkistan için faydalı olabilecek ne gibi işler yapabileceğini ve kendisine bu hususta ne gibi tavsiyelerde bulunacağımı sordu’’89. Enver PaĢa Buhara’ya KuĢçuzade Hacı Sami Bey ve ihtiyat zabiti Muhittin Bey ile beraber gelmiĢti. Buhara’nın ileri gelenleri ile yapılan görüĢmelerde Enver PaĢa’nın önderliğinde Buhara Merkezli Basmacılık Hareketi’nde izlenilmesi gereken üç yol haritası çıkartılmıĢtır90. Buharalı Cedidçilerden bir kısım Enver PaĢa’nın Buhara ile Sovyetler arasında arabuluculuk yapmasını ve bunun ile Buhara’nın güç kazanmasını önerdiler. Osman Hoca ve Abdülhamit Arifov gibi önde gelen isimler ise, PaĢa’nın Basmacı hareketine dahil olması ve Basmacılar’ı organize etmesini bunun yanında da Ruslar’a karĢı mücadele edilerek Türkistan’ın Rus iĢgalinden kurtulması fikrini öne sürdüler. Zeki Velidi Togan’ın da baĢlarında bulunduğu üçüncü grup ise, Enver PaĢa’nın savaĢa katılması ihtimalinde Sovyetlerin elinde bulunan bütün güçleri ile bu bölgeye yığınak yapacaklarını; baĢta Ġngiltere olmak üzere, Türkistan’daki mücadeleye destek vermesi olanaksız gözükenlerin bu konuda isteksiz olacaklarını ve daha da önemlisi Türkistan mücadelesinin bölgesel bir mücadele olmaktan çıkıp Pantürkist ve Panislamist bir karaktere bürüneceğini öne sürmekteydiler. Onlara göre bu nedenden ötürü Enver PaĢa Afganistan’a geçip mücadeleyi oradan komuta etmeliydi. Enver PaĢa ortaya çıkan bu üç metodu düĢünürken, bir yandan da Buhara’ya Enver PaĢa ile beraber gelen Hacı Sami Bey ısrar ile ‘’ Türkistan Halkının patlamaya hazır olduğunu ve eksik olan tek şeyin Enver Paşa gibi bir güçlü lider olduğunu söylemekteydi’’91. 3.3 Enver PaĢa’nın Basmacı Harekatına Katılması Buhara’da bu geliĢmeler yaĢanırken Ruslar da Enver PaĢa’nın faaliyetlerini yakından takip ediyordu. Enver PaĢa’nın Buhara’ya geliĢinden iki gün sonra Buhara komünistleri Rusya 87 Andican, a.g.e. , s. 138. Hatunoğlu, a.g.e. , s.310. 89 Zeki Velidi Togan, Hatıralar, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 1999, s.330. 90 Andican, a.g.e. , s.138. 91 Andican, a.g.e. , s. 138, 139. 88 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 227 Cihan Yalvar Komünist Partisi Merkezi Komitesi’ne Enver PaĢa ile ilgili bir rapor yollamıĢtır. Ruslar tarafından 9 Ekim’de düzenlenen bir toplantıda ise Enver PaĢa’nın Buhara’dan çıkarılması kararı alınmıĢtır. Rus elçiliğinde yapılan bir görüĢmede Rus elçisi Yurinev’in PaĢa’ya söylediği sözler Ruslar’ın ne derecede Enver PaĢa’yı izlediğini göstermektedir. Yapılan bu görüĢmede Enver PaĢa, silah arkadaĢı Cemal PaĢa’nın Afganistan’dan ne zaman döneceğini sorması üzerine elçi Yurinev,‘’ Cemal Paşa’ya yol vermek bir yana sizin Buhara’da hangi işler ile meşgul olduğunuzu çok iyi bilmekteyiz’’ cevabını vermiĢtir. Elçinin söylemiĢ olduğu bu sözler Enver PaĢa’nın karar sürecini etkilemiĢ ve onun istiklalciler safına katılmasını hızlandırmıĢtır92. Enver PaĢa’nın Türkistan Mücadelesi’ne kesim olarak katılmasını Zeki Velidi Togan Ģöyle anlatmaktadır:‘’ Buhara’dan ayrıldığımdan on gün sonra Enver Paşa’dan Buhara’dan tren ile gönderilen adama ezberletilen bir şifahi haber geldi. Enver Paşa; ‘’Şarki Buhara’ya geçmeye karar verdim. Kazanırsak gazi, kazanmazsak şehit olacağız’’ 93demiĢti. Enver PaĢa’nın eĢi Naciye Sultan’a yazdığı bir mektup da PaĢa’nın çıkılmaz bir yola girdiğini ve kararlılığını gözler önüne sermiĢtir. Bu mektupta Enver PaĢa:’’ Artık ok yaydan çıktı. Dua et! Artık ancak tam muvaffakıyetten sonra dönerim. Allah bu büyük işte de utandırmasın. Sen bu biçare Türklük ve İslam alemi için dua et, Naciyem…’’94 demiĢtir. Enver PaĢa’nın yaveri Muhiddin Bey Türkistan’da yaĢanılan mücadelelerden sağ olarak Ġstanbul’a döndüğünde 25.11.1923 tarihli Vakit gazetesinde hatıralarını kaleme almıĢtır. Bu hatıralarda en önemli kısım, Enver PaĢa’nın Türkistan Milli Mücadelesi’ne katılmasının kararlılığını açıklaması açısından çok önemlidir. Vatan gazetesinin bu sayısında Muhiddin Bey; ‘’Paşa Buhara’dan ayrılırken şu sözleri söyledi: Türkistan için mücadele lazım. Zaten hak olan ölümden korkarsan, köpek gibi yaşamayı ihtiyar edersin. Hem geçmişimizin, hem de geleceklerimizin lanetlerine müstahak oluruz. Halbuki kurtuluş için ölmeyi göze alırsak, bizden sonrakilerin, hür ve bahtiyar olmasını temin etmiş oluruz’’95 Ģeklinde kaleme almıĢtır. Enver PaĢa’nın birden yönünü değiĢtirmesi, Sovyetleri telaĢa düĢürmüĢtür. Rusya Enver PaĢa’nın aracılığı ile Doğu Milletlerini komünist bir çerçevede ‘’ihtilalleştirmek’’ veya ‘’kurtarmak’’ istemekteydi. Sovyetlerin düzenlemiĢ olduğu bu plan, Enver PaĢa’nın Türkistan’da ki kurtuluĢ mücadelesine katılmasıyla suya düĢmüĢtür. Bu olaylar sonucunda Enver PaĢa ile Rusya düĢman haline gelmiĢlerdir. Hatta Enver PaĢa 19 Mayıs 1922 yılında, Sovyetlere bir muhtıra göndererek Kızıl Ordu’nun Türkistan’ı acilen terk etmesini istemiĢtir96. Enver PaĢa yanında bulunan Hacı Sami, süvari yüzbaĢısı Hasan, ihtiyat zabiti Muhiddin, Manastırlı Teğmen Nafi Beyler ve otuz milis askeri ile beraber 8 Kasım 1921’de Buhara’dan av bahanesi ile ayrılıp Türkistan istiklal mücadelesinin merkezi konumunda yer alan Doğu Buhara topraklarına gitmek üzere yola çıkmıĢtır97. Enver PaĢa’nın bir anda karĢı safa geçmesi ile Sovyetler PaĢa’yı Türkistan’daki mücadelede halkın ve basmacıların desteğini sağlayamaması için Ġngiliz Hükümeti’nin ajanı yaftasını yapıĢtırmıĢtır. BolĢevikler, Enver PaĢa’nın Ġngiliz hükümeti tarafından satın alındığını, 92 Hatunoğlu, a.g.e , s. 314. Togan, a.g.e. , s. 337. 94 ġevket Süreyya Aydemir, Makedonya’dan Orta Asya’ya Enver Paşa, Remzi Kitabevi, Cilt III, IV. Basım, Ġstanbul 1993, s. 608. 95 Togan, a.g.e. , s. 337. 96 Hayıt, a.g.e. , s. 283. 97 Hatunoğlu, a.g.e. , s. 316. 93 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 228 1918-1922 Yılları Arasında Emir Timur’un Mirası : ‘’Buhara Emirliği Ġngilizlerin ajanı olarak Buhara ve bütün Türkistan’ı Ġngiliz sömürgesi haline getireceği Ģeklinde bilgileri yaymaktaydılar98. Enver PaĢa Doğu Buhara topraklarına vardığında iki sorunla karĢı karĢıya kalmıĢtır. Birinci sorun tamamen Ģahsi olup Lakaylı Ġbrahim Bey’in liderlik aĢkı ve Enver PaĢa’nın otoritesini kabul etmeye yanaĢmamasıdır. Ġkinci sorun ise siyasi olup, Enver PaĢa’nın Son Buhara Emiri Alim Han’ın yerine geçeceği ihtimalidir99. PaĢa Doğu Buhara topraklarına vardıktan sora Emir tarafından desteklenerek Doğu Buhara’da örgütlenen Basmacılık Hareketi’nin lideri Lakaylı Ġbrahim Bey ile görüĢmek üzere yanına gitmek istedi. PaĢa’nın yanında bulunanlar ve bölgeyi iyi tanıyanlar PaĢa’nın Lakay bölgesine gitmesini engellemeye çalıĢtılar fakat Enver PaĢa kimseyi dinlemeyerek Lakaylı Ġbrahim Bey’in yanına gitti. Enver PaĢa burada Lakaylı Ġbrahim Bey tarafından iki ay kadar bir süre civarında esir olarak kaldı100. Lakaylı Ġbrahim Bey’in PaĢa’yı tutuklatmasının nedenleri fazla idi. Bunlardan birisi Enver PaĢa’nın hakikaten de o olduğuna inanmamıĢ olmasıydı. Tutuklamanın bir diğer nedeni ise; Enver PaĢa’nın Cedidçi olması ve haliyle Alim Han’a karĢı olarak görülmesiydi101. Fakat Enver PaĢa Lakaylı Ġbrahim Bey ile arasında geçen bir konuĢmasında Alim Han’a karĢı bir tehdit olarak görülmemesi gerektiğinin Ģöyle açıklamaktaydı; ‘’ Ben Buhara-i Şerifin tahtına talip değilim. Buhara topraklarından Ruslar kovulup çıkarılsın yeter. Derhal Buhara Emiri Alim Han’ı Kabil’den çağırtıp tahtına oturmaya davet edeceğim’’102 demiĢtir. Enver PaĢa Lakaylı Ġbrahim Bey’in elinden 1922 yılının Ocak ayının ortalarında kurtulmuĢtur. Enver PaĢa’nın serbest bırakılmasında, Afganistan Emiri Amanullah Han’ın büyük etkisi vardır. Buhara’nın iĢgalinden sonra Afganistan topraklarına gitmek zorunda kalan Alim Han’a baskı yapan ve durumu anlatan Amanullah Han, Alim Han’a Lakaylı Ġbrahim Bey’e gönderilmek üzere bir mektup yazdırmıĢtır. Böylelikle Enver PaĢa, 1922 Ocak’ının ikinci haftasında tamamen serbest kalmıĢtır103. Enver PaĢa Lakaylı Ġbrahim Bey tarafından esir olmuĢken, VahĢ suyu Ruslar ile Basmacılar arasındaki sınırı oluĢturmaktaydı. Bu sıralarda DuĢanbe ile Kafirnihan vadisinde bulunan Ģehir ve kasabalarda Rus iĢgali altına girmiĢtir. Enver PaĢa Rahatı köyünde iki hafta kadar kalmıĢtır. Bu iki hafta süresince PaĢa dinlenmiĢ ve yerli kuvvetler ile temasa geçmeye çalıĢmıĢtır. Her tarafa yazılar yazarak, davetler yollamıĢtır. Ardından ĠĢan Sultan’ın Muin kıĢlağına geçmiĢtir. 4 Nisan 1922 tarihinde Buhara Emiri Alim Han’a bir mektup yazmıĢ ve bu mektubunda Emir Alim Han’ın adına bütün yetkileri eline almak istediğini belirtmiĢtir. Enver PaĢa o gün yazmıĢ olduğu notunda :‘’Ya her şeyi İbrahim Bey’e bırakarak çıkar giderim. O İbrahim Bey ki, herkesi fesada veriyor…’’ demiĢtir104. Buhara Halk Cumhuriyeti’nin CumhurbaĢkanı olan Osman Kocaoğlu’nun Ruslar’ı DuĢanbe’den çıkartması sırasında Lakaylar elinde esir konumda bulunan Enver PaĢa, serbest 98 Hatunoğlu, a.g.e. , s. 317. Hatunoğlu, a.g.e. , s. 317. 100 Bardakçı, a.g.e. , s. 331. 101 Bardakçı, a.g.e. , s. 335. 102 Hatunoğlu, a.g.e. , s. 319. 103 Bardakçı, a.g.e. , s. 337. 104 Aydemir, a.g.e. , s. 631, 632. 99 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 229 Cihan Yalvar kalmasından sonra yanında bulunan Basmacı liderler ile birlikte üç haftalık bir kuĢatmanın sonunda 14 ġubat 1922’de gece saatlerinde DuĢanbe’yi ele geçirdi. DuĢanbe’nin geri alınmasından sonra Enver PaĢa’nın artık baĢka bir hayali vardı: Orta Asya’da ki Rus hakimiyetine son verip Alman birliğini andıran bir Şark-İslam Hükümeti İttihadı kurmak ve bu birliği Alman birliği gibi dünyaya meydan okuyan bir hale büründürmek’’ 105. Kısa bir süre içinde Basmacıları büyük ölçüde birleĢtiren Enver PaĢa, 1922 yılının Mart ayında Fergana, Semerkand bölgesi birlikleri ve Doğu Buhara birlikleri de dahil ederek genel bir cephe oluĢturmayı baĢarmıĢtır. GeliĢen bu süreç sonrasında 28 Mart 1922 tarihinde Enver PaĢa, Alim Han tarafından gönderilen bir ferman ile Doğu Buhara’da bulunan bütün kuvvetlerin kumandanı ilan edilmiĢtir106. Bu fermanın Enver PaĢa’ya ulaĢması ile Türkistan Milli Mücadele hareketi hiçbir zaman olmadığı kadar zirve noktasına ulaĢmıĢtır. 15 Nisan 1922 tarihinde Kafirnihan’da düzenlenen bir toplantı sonrası Enver PaĢa Ġstiklalciler tarafından hareketin lideri seçilmiĢtir. Kafirun karargahında toplanan kongreye değiĢik yerlerden temsilciler gelmiĢ ve kongre Anadolu’da düzenlenmiĢ olan Sivas Kongresi gibi milli bir nitelik taĢımıĢtır107. 3.4 Enver PaĢa’nın ġehit OluĢunun Ardından Buhara Bağımsızlık Hareketi’nin Sona Ermesi DuĢanbe’nin ele geçirilmesinden sonra Enver PaĢa Baysun’u da kuĢattı. Bu son olay Sovyetleri Basmacı hareketi sona erdirmek için çok sert kararlar almaya itmiĢtir. Bu tarihlerde Moskova tarafından alınan bir karar ile 100.000 kiĢilik bir kuvvet Doğu Buhara’ya gönderilmiĢtir108. Enver PaĢa’nın kaderini belirleyecek olan saldırı 15 Haziran 1922 tarihinde baĢladı. PaĢa, bu saldırılar karĢısında geri çekilmeye baĢladı ve 19 Haziran’a kadar Enver PaĢa’nın komutası altında bulunan birçok Ģehir Rus birliklerinin eline geçti. Haziran ayının sonlarında çok iyi donatılmıĢ Kızıl Ordu birlikleri Enver PaĢa’nın kuvvetlerini çoğu yerde yenilgiye uğrattı. Bu savaĢlardan sonra Ruslar sürekli Enver PaĢa’yı takip etmiĢler ve Enver PaĢa’da Rus kuvvetlerinin önünden geri çekilmeye baĢlamıĢtır109. 1922 yılının Temmuz ayının son günlerinde Doğu Buhara Bağımsızlık Hareketi’nin sonu belli olmuĢtur. Doğu Buhara Ruslar tarafından fiilen iĢgal altındaydı. Enver PaĢa DuĢanbe ve Baysun üzerinden yanında kalan son birlik ile güneye doğru çekilmiĢti. PaĢa’nın Buhara Afganistan sınırını teĢkil eden Penç nehrini aĢarak Afganistan’a geçememesi Külap ve Balcevan yönünde Pamir dağlarının doğusuna doğru yürümesi PaĢa ve beraberindekilerin kurtulma imkanlarını daha da zora sokmuĢtur. Aslında Rus birliklerinin bağımsızlık hareketi bitirmek için Enver PaĢa’nın yabancı bir ülkeye kaçmasını engellemek istiyorlardı. Bu olay ile de Rusların istediği olmuĢtur110. Enver PaĢa’nın yanında bulunan birlikler sonlarının geldiğini görmüĢler ve Devletment Bey hariç diğerleri kendi bölgelerini savunmak için PaĢa’nın yanından ayrılmıĢlardır. Bu suretle 105 Bardakçı, a.g.e , s. 340. Hatunoğlu, a.g.e. , s. 322. 107 Hatunoğlu, a.g.e. , s. 322, 323. 108 Bardakçı, a.g.e , s. 349. 109 Hatunoğlu, a.g.e. , s. 327. 110 Aydemir, a.g.e. , s. 647. 106 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 230 1918-1922 Yılları Arasında Emir Timur’un Mirası : ‘’Buhara Emirliği bazı birliklerin PaĢa’nın yanından ayrılmasından sonra, PaĢa’nın gücü çok zayıflamıĢtı. Bunu öğrenen Rus birlikleri Enver PaĢa’yı sıkıĢtırdıklarını anlamıĢlar ve PaĢa’nın Ģehit olması ile neticelenecek son saldırıyı da baĢlatmıĢlardır. Belcuvan Ģehrinin 12 km kuzey doğusunda bulunan Abı Dere köyüne yerleĢen Enver PaĢa’nın birliklerini fark eden Rus birlikleri 4 Ağustos 1922 tarihinde hücuma geçmiĢlerdir111. Bu tarihte Enver PaĢa SatılmıĢ kıĢlağında Kurban Bayramı’nın birinci gününü geçirmekteydi. Rus kuvvetlerinin bu denli yaklaĢması sonucunda Enver PaĢa ve birlikleri Rus kuvvetlerine karĢı savaĢa giriĢmeye mecbur kalmıĢtır. PaĢa atına bindikten sonra kılıcını çekmiĢ ve on bir Rus askerini öldürmüĢtür. Enver PaĢa, Rus birliklerinin makineli tüfek ile açtığı ateĢ sonucunda, sabah saat 10 sularında Ģehit olmuĢtur. Türkistan KurtuluĢ Mücadelesi’nin kahramanı Enver PaĢa 15- 20 bin kiĢinin katılımı ile defnedilmiĢtir112. Enver PaĢa’nın Ģehit olması üzerine Özbek milli Ģairi Çolpan Ģöyle bir mersiye yazmıĢtı: ‘’ Son nefesini düşmanlar aldı, Ah, iğrenç zamanlar geldi, Talihsizliğime, şimdi şeytanlar güler’’113 Enver PaĢa’nın Ģehit oluĢu haftalar sonra öğrenildi fakat bu habere hemen inanılmadı. Enver PaĢa’nın eĢi Naciye Sultan’da PaĢa’nın öldüğünü ancak uzun bir zaman sonra kabullendi. Naciye Sultan hatıralarında PaĢa’nın Türkistan topraklarında can verdiğine ancak üç ay sonra inanabildiğini anlatmaktadır114: ‘’Enver Paşa’nın şehadeti 4 Ağustos 1922’de vukua gelmiş. Kendisinin ölmediği halde ölüm haberini ortaya koyacağına dair yazdığı mektup da benim elime o tarihte geldiği için ben bu elim hadiseye inanmadım. Bana mektupta verdiği talimata göre inanmış göründüm, tenbih etmiş olduğu gibi hareket ettim. Bu ölüm haberini verenlerin önünde ağladım fakat içimden gülüyordum. Nasılsa bunun yalan olduğuna, günün birinde kocama kavuşacağıma inanıyor, böyle bir felaketin imkansız olacağını sanıyordum. Herşeyden evvel memleketini, ondan sonra da beni seven ve düşünen kocam, ölümünde bile beni aylarca oyalayıp üzülmememin yolunu bulmuştu. Gerek mektubun elime varışı, gerekse ölüm hadisesinin aynı tarihte olması garip bir tesadüf eseridir. Kocamın hakikaten ölmüş olduğunu üç ay sonra öğrendim ve ancak o zaman bu kara habere inandım115’’. Türkistan Milli Bağımsızlık Hareketi veya diğer adı ile Basmacılık, 30 Mayıs 1934 tarihli Tacikistan Halk Komiseri Bakanı Abdullah Rahimbay’ın ‘’Orta Asya’da basmacılık hareketi bitmiştir’’ Ģeklindeki ifadesiyle son bulmuĢtur116. 111 Hatunoğlu, a.g.e. , s. 327. Hayıt, a.g.e. , s.284. 113 Hayıt, a.g.e. , s. 284. 114 Bardakçı, a.g.e. , s. 379. 115 Bardakçı, a.g.e. , s. 379. 116 Hatunoğlu, a.g.e. , s. 351. 112 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 231 Cihan Yalvar SONUÇ Türkistan hanlıklarının içinde en güçlüsü olarak ortaya çıkan Buhara Hanlığı 1873 yılında Rus idaresine girene kadar Rusların Türkistan topraklarındaki emellerini kavrayamamıĢtır. Bu bağlamda gerek Hanlar gerekse de halk Rus yayılmacılığının farkına varamamıĢtır. Buharalılar 1552 yılı ile geliĢen Türk topraklarının iĢgaline sessiz kalarak tepki göstermemiĢler ve yaĢanılan çekiĢmeler neticesinde resmen Rusya’yı Türkistan topraklarına davet etmiĢlerdir. Hanlıklar içinde görülen çekiĢmelerin sonucu son olarak 1922 yılında Buhara Emirliği’nin Rusya tarafından iĢgali ile noktalanmıĢtır. 1918- 1920 yılları arasında Rusya tehikesinin farkına varan son Buhara Hanı Emiri Alim Han yenilikçi bir Ģahsiyet olmasına rağmen hanlıktaki kadro yetersizliğinden ötürü düĢündüklerini gerçekleĢtirememiĢtir. YaĢ Buharalılar ve Alim Han’ın aynı fikirde olmasına karĢın düĢüncelerini farklı Ģekilde uygulamak istemeleri Buhara Emirliği’nin sonunu getirmiĢtir. Ayrıca Alim Han’dan önce baĢa gelen dirayetsiz Buhara Hanları Alim Han’ın ve Buhara Emirliği’nin kaderlerini çizmiĢlerdir. Emir Alim Han 1918 yılında Buhara’nın bağımsızlığı ile askeri ve diplomatik açıdan öne geçmeye çalıĢmasına rağmen, hanlığın içinde bulunduğu yetersiz durumlardan dolayı hanlık Rusya ile baĢ edecek duruma gelememiĢtir. Yetersizliklere verilecek en iyi örnek 1920 yılında Buhara’nın iĢgali ile sonuçlanan savaĢta Buhara’yı savunanların kılıç, kalkan, mızrak vb. silahlar ile Ruslara karĢı koymaya çalıĢmalarıdır. Rus birlikleri tank ve uçak kullanırken Buharalıların ilkel silahlar ile Ruslara karĢı Ģehri savunması Buhara Emirliği’nin teknolojik geliĢmelerden ne denli geri kaldığını gözler önüne sermektedir. Enver PaĢa’nın Türkistan topraklarında görülmesi halk arasında büyük bir heyecan uyandırmıĢtır. Alim Han’ın Enver PaĢa’yı görevlendirmesinin ardından Türkistan Milli Mücadelesi Hareketi’nin baĢına geçen Enver PaĢa ile mücadele zirve noktasına ulaĢmıĢtır. Türkistan Milli Mücadelesi esnasında görülen çekiĢmeler de mücadeleyi olumsuz yönde etkilemiĢtir. Enver PaĢa’nın bazı yerleri geri almasından sonra mücadele bir müddet daha devam etmiĢtir. Fakat mücadele koĢullarının yetersizliği ve çekiĢmelerin hergün daha da alevlenmesi neticesinde Enver PaĢa umudunu yitirerek son baskında Ģehit düĢmüĢtür. Enver PaĢa’nın Ģehit olması neticesinde büyük önderini kaybeden mücadele noktalanmıĢ ve Sovyet Rusya Türkistan topraklarına tek unsur olarak hakim olmuĢtur. KAYNAKLAR ANDĠCAN, A. Ahat, Cedidizm’den Bağımsızlığa Hariçte Türkistan Mücadelesi, Emre Yayınları, Ġstanbul 2003. AYDEMĠR, ġevket Süreyya, Makedonya’dan Orta Asya’ya Enver Paşa ( 1914-1922), Cilt III. , Remzi Kitabevi, 4. Basım, Ġstanbul 1993 BARDAKÇI, Murat, Enver, Türkiye ĠĢ Bankası Kültür Yayınları, Ġstanbul 2015. DEVLET, Nadir, Rusya Türklerinin Milli Mücadele Tarihi ( 1905-1917), Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1999 FĠSHER, Alan, Kırım Tatarları, Selenga Yayınları, Ġstanbul 2009. HATUNOĞLU, Nurettin, Türkistan’da Son Türk Devleti Buhara Emirliği ve Alim Han, Ötüken NeĢriyat, Ġstanbul 2011. HAYIT, Baymirza, Türkistan Rusya ile Çin Arasında, Otağ Yayınevi, 1975 KEMALOĞLU, Ġlyas, ‘’Altın Orda Devleti’’, Ed. Ġ. Kemaloğlu ve H. Alan, Avrasya’nın Sekiz Asrı Çengizoğulları, Ötüken, Ġstanbul 2016, s. 98-143 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233 232 1918-1922 Yılları Arasında Emir Timur’un Mirası : ‘’Buhara Emirliği KURAT, Akdes Nimet , Rusya Tarihi Başlangıçtan 1917’ye kadar, 4. Baskı, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1999. __________________ , IV.- XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, Murat Kitabevi Yayınları, 2. Baskı, Ankara 1992 SARAY, Mehmet, Gaspıralı İsmail Bey’den Atatürk’e Türk Dünyasında Dil ve Kültür Birliği, Çantay Kitabevi, Ġstanbul 2003 ______________, Rus İşgali Devrinde Osmanlı Devleti ile Türkistan Hanlıkları Arasındaki Siyasi Münasebetler (1775-1875), Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1994. TAYMAS, Abdullah Battal, Kazan Türkleri, Türk Kültürünü AraĢtırma Enstitüsü, 2. Baskı, Ankara 1966 TOGAN, Zeki Velidi, Hatıralar, Türk Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 1999 ÜLKÜSAL, Müstecip, Kırım Türk Tatarları (Dünü-Bugünü-Yarını), Baha Matbaası, Ġstanbul 1980 YORULMAZ, Osman, ‘’Kazaklar ve Kazak Hanlığı’’, Ed. Ġ. Kemaloğlu ve H. Alan, Avrasya’nın Sekiz Asrı Çengizoğulları, Ötüken, Ġstanbul 2016, s. 440-480 233 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 10, Mart 2017, s. 213-233