HABER BÜLTENİ 16 Mayıs 2007 Haber Özetleri Irak Irak Türkmen Cephesi Başkanı Sadettin Ergeç, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya geldi. Sadettin Ergeç’in, Ankara'da Türkmen yetkililerle bir araya gelerek son gelişmelerle ilgili durum değerlendirmesi yapması bekleniyor. Ergeç, Esenboğa Havaalanında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Irak'ta yaşanan son gelişmeler hakkında bilgi aktaran Ergeç,"Irak'ta olup bitenler pek iç açıcı değildir, tabii ki onun bize de yansıması vardır. Bu yansımalar içerisinde, bizim Kerkük’ümüzde önümüzdeki günlerde bizleri daha fazla ilgilendiren Anayasanın 140. maddesinin uygulama şeklidir. Daha önceleri de fikirlerimizi söyledik, aynı fikirlerimiz sabit bir şekilde yine devam ediyor. Geleceğin daha güzel olacağını umuyoruz", dedi. Anayasa'da her hangi bir değişikliğin yapılıp yapılmayacağı sorulması üzerine Ergeç, "bekliyoruz, inşallah hayırlı olur", diye konuştu. (www.kerkuk.net) Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El-Haşim’inin ofisinden alınan habere göre, Cumhurbaşkanlığı heyetinin Baas Partisinin Kökünü Kazma Kanunuyla ilgili yeni bir yasa tasarısı hazırladığı belirtilerek, bu yasanın en yakın zamanda Irak Parlamentosuna soğulacağı bildirildi. Bu yasaya göre Binlerce Baas Partilinin yeniden görevlerine dönecekleri bildirildi. (EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESİ) Irak Cumhurbaşkanlığı heyeti ve Irak Başbakanı Nuri El-Maliki dün akşam bir toplantı yaptı. Ancak toplantı hakkında bilgi verilmedi. (www.aswataliraq.info) Anayasa Değişikliği Komisyonu üyesi Abbas El-Beyati dün yaptığı açıklamada Komisyon görevini 10 gün uzatıldığını belirterek, Anayasa değişikliklerinin 22 Mayıs Salı günü Parlamentoya sunulacağını; ayrıca ihtilaflı noktaların çözümünün grup başkanlarına bırakıldığını belirtti. Anayasa Değişikliği Komisyonu üyesi Yundam Kenna ise ihtilaflı noktaların Federalizm, Baas Partisinin Kökünü Kazıma Kanunu ve Anayasanın 140. maddesi olduğunu ifade etti. (EL-HAYAT GAZETESİ) ABD kaynaklarından alınan habere göre, ABD ve İran’ın Irakla ilgili müzakerelere 28 Mayıs ya da bu tarihten daha önce Bağdat’ta başlatacağı bildirildi. (www.irakna.com) 1 Irak Cumhurbaşkanlığı Ofisinin yayınladığı bildiriye göre, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin yakında Çin’i ziyaret edeceği açıklandı. (www.kuna.net.kw) Dava Partisi Sözcüsü Ali El-Edip dün yaptığı açıklamada, Irak’ın eski Başbakanı İbrahim El-Caferi ve kendisinin Dava Partisinden ayrıldıkları ve yeni bir parti kuracakları haberini yalanladı. (EL-SABAH GAZETESİ) Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, Irak'a Müslüman barış gücü gönderilmesini önerdi. Pakistan'ın başkenti İslamabad'da düzenlenen İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Dışişleri Bakanları Konferansının açılışında konuşan Müşerref, Irak'taki kitlesel ölümlerin ve katliamların durması gerektiğini belirterek, Irak'taki tüm kesimlerin istemesi durumunda, krizin çözümüne katkı ve barış için, BM şemsiyesi altında Müslüman bir barış gücünün düşünülebileceğini kaydetti. Irak'a barışın gelmesi için siyasi çözüm çağrısı da yapan Müşerref, bunun için dışardan müdahalelerin durması gerektiğini, bu durumda içerden kontrolün mümkün olabileceğini düşündüğünü ifade etti. (AA)(REUTERS) ABD Başkanı George W. Bush'un, Irak ve Afganistan'daki savaşları idare edecek "savaş çarı"nı belirlediği bildirildi. Amerikan yönetiminden üst düzey bir yetkili yaptığı açıklamada, Bush'un bu görev için uzun bir arayıştan sonra Pentagon'un operasyonlar sorumlusu korgeneral Douglas Lute'ı belirlediğini söyledi. George W. Bush yönetiminin, Irak ve Afganistan savaşlarını yönetmek üzere oluşturulması planlanan yeni görev için, ABD'nin terörle mücadele özel temsilcisi emekli Orgeneral Joseph Ralston'a öneri götürdüğü; ancak Ralston'un bu teklifi kabul etmediği bildirilmişti. The Washington Post gazetesi, geçen ay yayımladığı haberde, yeni oluşturulacak göreve getirilecek kişinin doğrudan Bush'a ve onun Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley'e bağlı olmasının, Pentagon'a ve Dışişleri Bakanlığına talimat verme yetkisi bulunmasının planlandığını yazmıştı. (AA) Irak hükümeti, gazetecilere tartışmalı bir yasak getirerek, saldırılar sonrası görüntü alınmasını, fotoğraf çekilmesini yasakladı. Hafta sonunda alınan yasak kararı dün itibarıyla uygulanmaya başlandı. Dün sabah saatlerinde Bağdat'ta düzenlenen bir intihar saldırısını görüntülemek isteyen gazeteciler, engellendi. Polis gazetecilere karşı güç kullandı, havaya ateş açtı. Ama Bağdat dışındaki saldırıların görüntülenmesine müdahale edilmediği görüldü. Irak hükümeti yasağın basın özgürlüğünü hedef almadığını savunuyor. Yasağın gerekçesi, "suç mahallini korumak", "teröristlerin propagandasını önlemek" olarak açıklandı. Irak'taki yabancı gazeteciler, güvenlik durumundan ötürü zaten sokağa çıkamıyor, yerli gazeteciler ise hayati tehlike altında çalışıyor. (AA) Japon parlamentosunun alt kanadı, Irak’a havadan nakil ve ikmal desteği sağlayan, Kuveyt’te konuşlu hava destek gücünün görev süresinin iki yıl uzatılmasını onayladı. Başbakan Şinzo Abe’nin iktidar partisinin çoğunluğu oluşturduğu parlamentoda muhalefetin Japon askerlerinin Irak’tan çekilmesi çağrılarına rağmen, ABD ve müttefiklerinin Kuveyt’teki bir üsten Irak’a ikmal ve personel nakliyesine destek olan hava gücünün görev süresinin uzatılması kabul edildi. Tokyo, Irak’ın güneyindeki muharip olmayan, yeniden inşa 2 çalışmaları için görevlendirilen yaklaşık 600 askerini geçen yıl çekmişti. Japonya’nın, Kuveyt’te konuşlanan hava destek gücünün görev süresinin uzatılmasını öngören yasa tasarısının yürürlüğe girebilmesi için, yine iktidarın çoğunluğu oluşturduğu senato tarafından da onaylanması gerekiyor. (AA) Nasıriye'de, Şii milislerle çatışmaya giren Iraklı 2 asker öldü. Mukteda Es Sadr'a bağlı Mehdi ordusu üyesi Şii milislerle çıkan çatışmada, 18 kişinin de yaralandığı haber veriliyor. Dün geceden bu yana süren çatışmalar, polisin, Mehdi Ordusu üyesi 2 tutukluyu serbest bırakmayı reddetmesi üzerine çıktı. (TRT) Irak'ta, ABD'nin kontrolündeki yüksek güvenlikli Yeşil Bölge'ye havan topu saldırısı düzenlendiği, saldırıda ABD Büyükelçiliği için çalışan 5 kişinin yaralandığı bildirildi. (AA) Ortadoğu İran'ın Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve nükleer programıyla ilgili baş müzakerecisi Ali Laricani ile AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana'nın bu ayın sonunda tekrar bir araya geleceği bildirildi. (AA) Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Filistin'deki olaylardan derin kaygı duyulduğunu bildirdi. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Gül, dün Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Başbakan İsmail Haniye'yi telefonla aradı. (AA) Hamas militanlarının Gazze Şeridi'nden İsrail Sderot kentine düzenlediği roket saldırısında yaralı sayısı yükselirken, İsrail'den de Gazze'nin kuzeyine ateş açıldı. Hamas'ın dün öğleden sonra düzenlediği roket saldırısında Sderot'ta bir evin yanı sıra bir de okulun isabet aldığı ve biri ağır, 17 kişinin yaralandığı açıklandı. Öte yandan dün Gazze Şeridi'nden İsrail'e bir kaç saat içinde 15'den fazla Kassam roketi atıldı. Kassamların, aralarında 4'ü çocuk olmak üzere 30'dan fazla İsrailli'nin yaralanmasına neden olduğu bildirildi. (AA) İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Arap liderlerin sunduğu barış teklifini görüşmek üzere kendileriyle görüşmeye hazır olduğunu; ancak masaya oturmak için bir önkoşulu kabul etmediğini söyledi. Ürdün'de bulunan İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Arap liderlerin sunduğu barış teklifini görüşmek üzere kendileriyle görüşmeye hazır olduğunu, ancak masaya oturmak için bir ön koşulu kabul etmediğini söyledi. Antik Petra kentinde konuşan Olmert, "Gelecekte İsrail ile bu türden bir barış yapmaya hazır olan 22 Arap liderini ne zaman isterlerse bizimle masaya oturmaya ve fikirlerini söylemeye davet ediyorum. Bu zorsa ve 22 liderin buluştuğu yere beni davet etmeye hazırlarsa o zaman ben de oraya gitmeye hazırım", dedi. Olmert, masaya oturmak için şart koşmadıklarını belirterek, kendilerine de şart koşulmamasını istedi. (TRT) Ürdün Kralı Abdullah, İsrail Başbakanı Ehud Olmert’i Arap barış planını kabul etmeye ve Filistinlilerle bir uygulama takvimi belirlemeye çağırdı. Kral Abdullah’ın bu çağrıyı Ürdün’ün Akabe kentinde Olmert ile görüşmesi sırasında yaptı. Kral Abdullah, Olmert’den Filistinlilerle ilişkilerini düzeltmesi ve 3 Batı Şeria’da Yahudi yerleyim bölgelerini genişletmemesini de istedi. (VOANEWS) Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon Ortadoğu için özel bir temsilci atayacağını açıkladı. Ban bu konuda Güvenlik Konseyi’ne gönderdiği mektupta, atayacağı Özel Temsilci olan Michael Williams’ın Ortadoğu barış süreciyle ilgili her türlü işi koordine etmekle görevli olacağını belirtti. Willams ayrıca Filistin özerk yönetimi nezdinde temsilcilik görevi yapacak. İngiliz vatandaşı Michael Williams 1999-2005 yılları arasında İngiltere dışişleri bakanlarına danışman olarak görev yaptı. Williams daha sonra Kamboçya ile eski Yugoslavya’da Birleşmiş Milletler barış gücü hizmetlerinde çalıştı. (VOANEWS) Kafkasya ve Orta Asya ABD, Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne füze savunma sistemi kurulması konusunda kararlı. Rusya lideri Vladimir Putin ile görüşen ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Rusya'nın, ABD'nin planlarını engellemesine izin vermeyeceklerini söyledi. ABD, füze savunma sistemi konusunda geri adım atmadı. Rice, "Kimse Amerika'dan güvenlik çıkarının engellenmesine izin vereceğini beklemesin", dedi. Görüşmelerde Kosova'nın statüsü konusunda da ilerleme sağlanamadı. İki ülke, "tarafları memnun edecek bir orta yol bulunması" konusunda anlaştı. Rice ve Putin, ilişkilerin dibe vurduğu bir dönemde görüştü. Görüşmeden çıkan "olumlu" olarak nitelendirilen tek sonuç, iki ülkenin soğuk savaşı hatırlatan son aylardaki sert açıklamalarını "yumuşatma" kararı almaları. (CNNTÜRK) Azerbaycan Sanayi ve Enerji Bakanı Natıg Aliyev, ''Kazak petrolünün, dünya pazarına Azerbaycan üzerindan taşınması'' konusunda müzakerelerin henüz kapanmadığını söyledi. Natıg Aliyev, geçtiğimiz günlerde Rusya, Kazakistan ve Türkmenistan arasında imzalanan anlaşmalara ilişkin olarak yaptığı açıklamada, Astana'nın petrolün sadece devlete ait olan kısmını Rusya hattıyla taşımayı amaçladığını, Kazakistan'daki petrol firmalarının ise Azerbaycan güzergâhını daha elverişli bulabileceğini belirtti. Aliyev, Kazak petrolünün Rusya üzerinden taşınmasına ağırlık verilmesinin, Azerbaycan için ciddi bir zarar sayılmayacağını ifade etti. Kazakistan'da faaliyet gösteren TPAO, ENI, ConocoPhilips gibi petrol şirketlerinin bir bölümü aynı zamanda Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) hattının işletiminden sorumlu BTC Şirketi ortakları arasında yer alıyor. Bu arada Azerbaycan-Rusya-Türkiye üç taraflı iş forumunun Eylül ayında yapılması için tarafların anlaşmaya vardığı bildirildi. Rusya'nın Bakü Büyükelçisi Vasili İstratov, forum için hazırlık çalışmalarının devam ettiğini, ancak nerede yapılacağının henüz kesinleşmediğini kaydetti. Söz konusu foruma her üç ülkeden ekonomi ve ticaretle ilgili bakanlık ve kurum temsilcileriyle iş adamlarının katılması bekleniyor. Forumda ayrıca uluslararası alanda olası ortak çalışmaların ele alınması da öngörülüyor. (AA) Avrupa Birliği Avrupa Birliği Savunma Bakanları, birliğin askeri ihtiyaçlarının karşılanması için ortak “savunma sanayi ve teknolojisi” oluşturma konusunda uzlaştı. 4 Avrupa Birliği Ortak Dış Politika ve Güvenlik Temsilcisi Javier Solana, savunma sanayisindeki mevcut ulusalcı anlayışın, çokuluslu operasyonların yapıldığı dünyada, geçerliliğini yitirdiğini savundu ve alınan bu kararla ülkelerin, artık savunma alanında, sadece ulusal düzeyde programlar yürütemeyeceklerine dikkat çekti. Avrupa Birliği savunma bakanları, ayrıca insansız uçaklar geliştirilmesi için yeni fonlar tahsis edilmesini de onayladı. İnsansız uçakların sınırların izlenmesi ve nakliye amacıyla kullanılması planlanıyor. (NTV) Kıbrıs Mısır ile Güney Kıbrıs Rum Kesimi arasında yapılan petrol anlaşmalarının geçerliliğinin teyit edildiği savunuldu. Rum Kesiminde yayımlanan Fileleftheros gazetesinin "Mısır'la Her şey Tamam" başlığı ile verdiği haberinde, Mısır Kalkınma Bakanı Feyza Ebu El Neba başkanlığındaki bir heyet, Rum Ticaret Sanayi ve Turizm Bakanı Andonis Mihailidis ile bir araya geldi. Görüşmede, petrol konusundaki anlaşmaların geçerliliğinin teyit edildiği belirtildi. Haberde, petrol konusu yanında, Mısır'dan Güney Kıbrıs'a doğal gaz getirilmesi imkânlarının da ele alındığına yer verildi. (TRT) Diğer Haberler Pakistan'ın Peşaver kentinde bir otelde düzenlenen bombalı saldırıda 24 kişi öldü. Polis yetkilisi Şerif Virk, Peşaver'in merkezinde bulunan bir otelin resepsiyonunda düzenlenen saldırıda 30 kişinin de yaralandığını söyledi. Pakistanlı bir istihbarat yetkilisi, otelde genellikle Afganların kaldığını, patlama sırasında misafirlerin öğle yemeği yediklerini belirtti. Polis yetkilisi Şerif Virk, olayın intihar saldırısı olup olmadığını bilmediklerini, bombanın otele yerleştirilmiş de olabileceğini ifade etti. (AA) Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ani bir ziyaretle Rusya’nın başkenti Moskova’ya gitti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier arasındaki görüşmede, Kosova'nın ihtimam gösterilen konularından biri olduğunu bildirdi. (AA) Rusya'nın Myanmar'a nükleer araştırma reaktörü yapmak için anlaşma imzaladığı bildirildi. Rusya atom enerjisi ajansı Rosatom'dan yapılan açıklamada, anlaşmayla Myanmar'a, yüzde 20'den daha az uranyum-235 içeren düşük zenginlikteki uranyumla çalışacak 10 megavat gücünde nükleer reaktör yapılacağı belirtildi. Rosatom, nükleer araştırma reaktörünün Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) denetimi altında olacağını da kaydetti. Myanmar, baskıcı ve demokrasi karşıtı uygulamaları nedeniyle Batı tarafından eleştiriliyor. Batılı ülkelerin 1988 yılından beri yaptırım uyguladığı Myanmar'daki cunta yönetimine Rusya ve Çin silah ve destek sağlıyor. Ulusal Avustralya Üniversitesi'nin 2004 yılında yaptığı bir araştırma, Myanmar'ın 2000 yılında sivil nükleer programa başlamak için Rusya'ya başvurduğunu; ancak Moskova'nın görüşmelerden 2003 yılında çekildiğini ortaya çıkarmıştı. (AA)(REUTERS) 5 Dünya Basını Daily Telegraph gazetesi, sevgilisinin yüksek maaşlı bir işe atanmasına yardımcı olmakla suçlanan Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz'le ilgili bir iddiayı aktarıyor. Gazetenin haber başlığı, "Wolfowitz sızdırılan haber yüzünden banka personelini tehdit etti". Dünya Bankasınca oluşturulan özel kurul, Wolfowitz'in bankanın etik kurallarını ihlal ettiği sonucuna varmıştı. Bankanın İnsan Kaynakları bölümünün eski müdür yardımcısı Xavier Coll, kurula verdiği ifadede Wolfowitz'in kendisini, sevgilisi Şaha Rıza'ya bulduğu işle ilgili bilgileri basına sızdırmakla suçladığını söylemiş. Coll sözlerini şöyle sürdürüyor: "Paul Wolfowitz ayrıca şunu da açıkça beyan etti: 'Eğer bu insanlar bana ya da Şaha'ya sorun çıkarıyorlarsa, benim de onlara sorun çıkaracak gücüm var.' Bunlar onun sözleriydi." Financial Times da bugün yaklaşık bir sayfasını, Paul Wolfowitz'le ilgili gelişmelere ayırmış. Wolfowitz'in sevgilisi Şaha Rıza'nın yeni görev yeri, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı'ydı. Financial Times, bakanlığın da, son gelişmelerle ilgili olarak bir iç soruşturma başlattığını belirtiyor. Beyaz Saray ise ilk kez Wolfowitz'in hatalı olduğunu kabul etmişti. Financial Times'a göre, "Amerika Birleşik Devletleri, Wolfowitz'in istifasını görmeye hazırlanabileceğinin sinyalini veriyor". Guardian ve Independent gazeteleriyse, Financial Times'ın aksine, Beyaz Saray'ın açıkça Paul Wolfowitz'e destek verdiği görüşündeler. Guardian'dan Simon Tisdall yazısında Wolfowitz'e yönelik tartışmalarla, Amerika Birleşik Devletleri George Bush'a verilen desteğin azalması arasında bağlantı kurmuş: "Amerikalıların, Avrupalı ülkelerin Paul Wolfowitz'le ilgili tartışmada Bush Yönetimi'ne karşı birlikte hareket ettikleri yönündeki suçlaması daha derindeki bir kaygıyı gizliyor. Kaygı duyulan şey, Richard Nixon'dan bu yana en az saygı duyulan ve popülaritesi en düşük başkanın ülkesinde gücünü hızla kaybetmesi. Bu da dünya çapında, Amerika'nın otoritesine ve çıkarlarına meydan okuyanları teşvik ediyor." Guardian başyazısında ise Wolfowitz'in Irak Savaşı'nın mimarı olduğunu hatırlatıyor, bu nedenle onun Dünya Bankası'ndaki işinin kolay olmayacağının ilk günden belli olduğunu belirtiyor. Gazete bu noktada Wolfowitz'i eleştirip, onun istifasını isteyenlere de bir çağrı yapmış: "Başkan Bush'un yakın çevresinden birini, etik kuralları ihlal ettiği gerekçesiyle düşürmek, bir mafya babasını vergi kaçırdığı için yakalamaya benziyor. Wolfowitz'i eleştirenler bu fırsatı, Birleşmiş Milletler'den sonra dünyanın en büyük kalkınma örgütünün başına böylesine ihtilaf yaratan bir kişiyi getiren sistemde reform için kullanmalılar. Paul Wolfowitz görevden ayrılmalı. Ancak bu değişimin başlangıcı olmalı, sonu değil." Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, görevini bugün Nicolas Sarkozy'ye devredecek. İngiliz gazetelerinde hem Chirac hem de Sarkozy'le ilgili birçok yorum var bugün. Guardian, Chirac'ın hangi olaylarla anılacağını sıralamış. Önce Chirac'ın başarılarını sıralamış: "Irak'ın 2003'te Amerika öncülüğünde işgaline yönelik uluslararası muhalefetin başını çekti. Fransa'nın tarihiyle 6 uzlaşmasına yol açtı. Kölelik kurbanlarının özel bir günde anılmalarını sağladı. Avrupa Birliği'nin tarım teşviklerini çiftçileri için savunması, onu Fransa'da popüler yaptı." Guardian daha sonra da Chirac'ın başarısızlıkları sıralıyor: "Fransız seçmenini yanlış anlayarak Avrupa Anayasası'nı referanduma götürdü. Ülkesinin kamu borcu, gençler arasındaki işsizlik, ayrımcılık, sosyal çevreden dışlanmışlık gibi sorunlarıyla ilgilenmemekle suçlandı. Ayrıca Fransa'da siyasi elitin halkı giderek daha fazla düş kırıklığına uğratmasından sorumlu tutuldu." Independent'ın Paris muhabiri John Liechfield dün televizyondan son kez halka hitap eden Chirac'ı bir aktöre benzetmiş: "Cumhurbaşkanı Chirac dün akşam, son kez perdeye çıkan yaşlı bir aktör gibi kısa ve duygusal bir konuşma yaparak veda etti." John Liechfield ayrıca Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığı seçiminde Chirac'ın desteğini almak için ona, siyasi yolsuzluklarla ilgili suçlamalara 10 yıl zaman aşımı süresi getirme sözü verdiği yolunda haberler olduğunu belirtiyor. Sol eğilimli Independent gazetesinin bugünkü başyazında ise muhafazakâr Sarkozy'ye destek var. Gazetenin başyazısının başlığı, "Başarı için gerekli itici güç ve enerjiye sahip bir başkan." Independent Nicolas Sarkozy'nin, şu ana kadar partisi, muhalifleri ve sendikalarla temaslarından memnun. Gazete başyazısını şöyle noktalıyor: "Tüm bunlar Sarkozy'nin, ülkesi için gerekli uzlaşmayı sağlamakta ciddi olduğunu gösteriyor. Bu kolay olmayacak. Ancak başarılı olmak için gerekli enerji ve itici güce sahip bir kişi varsa, o da muhtemelen Cumhurbaşkanı Sarkozy'dir." Daily Telegraph'da bugün Amerika Birleşik Devletleri'nin eski Birleşmiş Milletler Büyükelçisi John Bolton'la yapılmış bir mülakat var. Hala Bush Yönetimi'yle yakın bağları olan bir isim olarak görülen Bolton mülakatta, İran'a nükleer silah üretmeden saldırılması gerektiğini söyleyip ekliyor: "İran şimdi açıkça uranyum zenginleştirmeye yönelik teknolojide ustalaştı. İranlılar durmuyorlar, süreçte ilerleme sağladılar ve zamanımız sınırlı." Financial Times'ın iç sayfalarındaki haberlerden birinin başlığıysa, "Irak, Saddam Hüseyin dönemi sonrası ilk kez yeni petrolü pompalayacak". Habere göre Irak'ta savaş sonrası yabancı bir şirket tarafından pompalanan ilk petrol, önümüzdeki ay dünya piyasalarına sürülecek. Financial Times, Norveç şirketi DNO'nun bugün Irak’ın kuzeyinde petrol üretimine başlama kararını duyuracağını belirtiyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Helge Eide şu açıklamayı yapmış: "Petrol pompalamaya hazırız. Araştırma çalışmalarına başladıktan sadece iki yıl sonra, Irak’ın kuzeyinde petrol üretimine başlayacak bir konumda olacağımızı hiç düşünmemiştik." Boston Globe, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda yaşanan krizin, Avrupa Birliği içindeki Türkiye karşıtlarının işine yaradığını savunuyor. H. D. S. Greenway imzalı makalede, Türkiye’deki laik kesimin, gerekirse demokrasiyi feda etmeye hazır olduğu iddia ediliyor: "Avrupa, böylesine ılımlı, şiddete başvurmayan, Batı yanlısı, İslami ancak İslamcı olmayan bir parti Türkiye’de iktidar olduğu için kendini çok şanslı kabul etmelidir. Eğer AKP iktidardan antidemokratik bir biçimde alınırsa, Türkiye gemisinin yüzü tamamen doğuya dönecektir ve Avrupa Birliği bu gemiye bütün limanlarını kapatacaktır." 7 New York Times muhabiri Sabrina Tavernise, Türkiye’de laik kesimin AKP’nin İslamcı bir yönetim oluşturacağı endişesiyle kitlesel mitingler düzenlediğini hatırlatıyor. Ancak Tavernise, AKP iktidarının, İslamcı olarak bilinen Konya’da korkulanın aksine, daha ılımlı, esnek ve açık bir toplumsal ilişkiler sistemi oluşturduğunu belirtiyor: "Erdoğan’ın liderliğini yaptığı AKP, İslam’ı Türk toplumunun önemli bir parçası olarak gören partiler arasında en esnek ve en açık olanı. Şu ana kadar genellikle laik özgürlüklere karşı saygılı bir politika izledi. Konya’da dindar Türkler ile laik devlet arasında söze dökülmeyen bir uzlaşma var. Devlet, camilere karışmıyor; dindar vatandaşlar da kendi taleplerini devlete dayatmıyor. Aradaki denge de, AKP tarafından sağlanıyor. Ancak laik düzeni çok fazla zorlamak, elde edilen kazanımların kaybedilmesi anlamına da gelebilir." USA Today’de ise Kerkük’teki son gelişmelerle ilgili bir haber dikkat çekiyor. Kerkük’e “Irak’ın Kudüs’ü” dendiğini hatırlatan Gazete, şehrin statüsüyle ilgili görüş ayrılıklarının bir çatışmaya dönüşebileceğini ve böyle bir durumda Türkiye’nin de müdahale edebileceğini vurguluyor: "Kerkük’te her ülkenin bir hesabı var. Şu anda Brookings Enstitüsünde görev yapan Amerika’nın Ankara eski Büyükelçisi Mark Parris, şiddet olaylarının patlak vermesi durumunda Türkiye’nin Türkmenleri korumak için müdahale edebileceğini söylüyor. Türkiye, ayrıca Kerkük petrollerinin, sözde Kürt Bölgesinin Irak’tan tamamen kopararak bağımsız bir ülke haline gelmesine yol açacağından endişe ediyor. Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün de bölgedeki Sünni Arapların koruması için Irak hükümetini uyardı. Irak hükümeti ise, sorunu ertelemeye çalışmakla meşgul." Washington Post, Kongre’yi göçmen reformu konusunda bir an önce harekete geçmeye çağırıyor. Gazete, Kongre’nin bu soruna derhal çözüm bulamaması halinde, araya başkanlık seçiminin gireceğini ve konunun en erken 2009 yılında tekrar gündeme gelebileceğini hatırlatıyor: "Temsilciler Meclisi, Senatoyu bekliyor. Eğer Senato’da iki parti arasında anlaşma sağlanırsa, Temsilciler Meclisi’nde de sağlanması mümkün. Amerika’nın göçmenlere ihtiyaç duyduğu konusunda uzlaşma sağlanırsa, bu bir başlangıç noktası olabilir. Kaçak göçmenleri Amerika’yla bütünleştirmek yerine onları cezalandırmayı savunan şahinler, sorunu çözemez. Kongrenin kararsızlığı sürdükçe, konuyu kendi başına çözmek isteyen eyaletlerin ve yerel yönetimlerin sayısı da artacaktır. Böyle bir durumda, göçmenlerle ilgili uygulanacak yasalar konusunda ortaya karmaşık bir durum çıkacaktır." 8