ılahıyat f akultesı dergısı

advertisement
SÜLEYMAN DEMiREL ÜNİVERSİTESİ
.-
A.
•
••
•
ILAHIYAT F AKULTESI
.
.
DERGISI
Review of the Faculty of Divinity
University of Süleyman Demirel
Yıl
: 1994
Sayı
:1
İSLAM HUKUKUNDA
KADININ MESKEN HAKKI
.. ..
...
.
Yrd.Doç.Dr.Hasan AU .GORGULU
Evlilik hayatında zevceye (kan-eş) mesken tahsisi, onun koüzerindeki en tabii ve şer't bir hakkıdtt. Biz bu araştırmamızda,
.nafakanm tanımını ve özet olarak şumftlünü sunduktan sonra, incelernemizi asıl konumuz olan ve zevcenin nafaka müştemilatından
bulunan "mesken" hakkı üzerinde yoğunlaştıracağız.
cası
Nafakanm
Tanımı
:
Nafaka sözlükte: Ölmek, yok olmakl, gitmek, sarfetmek manakendisine ve aile bireylerine infak
lannı ifade eder. Aynca kişinin
ettiği şeye de nafaka denir2.
Fıkıh ıstılahında nafaka: İnsanın bakınakla yükümlü bulunduğu
kimselerin yeme-içme giyinme ve ikametgah ihtiyaçlannı kifayetölçüsünde karşılamasıdır3 .
Örfte ise nafaka: Taamdan ibaret olup4. ekmeğe, katığa ve içilecek
şeylere şamilcfir5.
Nafakanm Sebebleri ve
Müstebıkları
:
İnsan üzerine başkası için nafakanın vacib olmasının sebebi üçtür: Evlilik, akrabalık ve kölelik6. Bu neden1e nafakaya hakkı olanlar:
Zevce, çocuklar, akrabalar ve kölelerdir.
•
ı
2
3
4
5
6
Süleyman Demirel Üniversitesi Dalıiyat Fakültesi Öğretiılı Üyesi.
El-Cevheri, es-Sıhah, c.4, s.1560
İbn Manzftr, Lisanu'l-Arab, c.lO, s.358.
el-Haskefi, ed-Durru'l-Muhtar-lbn Abidin, Reddi'l-Muhtar, c.3, s.572; Kasım elKonevi, Enisu'l-Fukaha, Kubeysi tahkiki, s.168.
Bk. 3. maddedeki kaynaklar.
Zuhayli, el-Fıku'l-İslilıni, c.7, s.765.
Haskefi, ed-Durru'l-Muhtar, c.3, s.572.
122
Yrd.Doç.Dr.Hasan Ali GÖRGÜLÜ
Biz bunlardan sadece zevce nafakasmdan söz etmek istiyoruz.
Nafakamn hükmü :
Zevcenin nafakası kocası üzerine vaciptir ve bu, kitap, sünnet
ve icma' ile sabittir. Ayrıca akıl da bunu gerektifir7.
Nafakamn vücubu
hakkındaki
deliller :
a-Kitaptan deliller:
Zevcenin nafakasmın kocası üzerine vacip (fari)
ayetler delalet etmektedir:
olduğuna
aşağıdaki
1- ".
JJ~~ '-*~ J ~j; .ıJ .:ı}).l ~ J
" "Onların
(annelerin) örfe uygun olarak beslenmesi ve giyimi babaya aittir."8
2-" ~ 1~ ~J;~":iJ f~J ı:r ~ ~ ı:r ~.,.s.....,i
"
"(Boşamış olduğunuz)
o kadınlan (iddetleri içinde), gücünüz ölçüsünde oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun. Onları sıkıştmp
(gitmelerini sağlamak için) kendilerine zarar vermeye
kalkışmaym. "9
3-
~~ Lo ":i!
L....i.i .JJI ~":i .JJI
ol.il Lt
"Genişliği olan (zengin olan). (boşanmış kadınlara ve sütannelere)
genişliğinden nafaka versin; rızkı dar olan da, Allah 'ın ona
verdiğinden harcasın. Allah bir kimseyi, ancak ona verdiği şeyle
mükellef tucarıo.
7
Kasani, Bediiiu's-Sanai', c.5, s.2196.
8
9
1O
2/Bakara: 233.
65{falak: 6
65(falak: 7.
Not: Boşanmış Kadının iddeti: Eğer boşanmış hür kadın hay ız görenlerden ise.İddeti
üç hayzın bitmesiyle lamamlamr; yaş küçüklüğünden veya yaş büyüklüğünden dolayı
hayız görmüyorsa, iddeti üç aydır; hamilc ise, iddeti doğuruncaya kadardır. (Kudiiri.
el-Kitab-cl-Mcydiini, el-Lubab fi şarhı'l-Kitab, Cilt:2, c.3. s.80).
İs/dm Hukukunda Kadının Mesken Hakkı
123
Sunduğumuz ayet-i celilelerden her hangi bir tereddüde yer
verıniyecek şekilde, zevcenin -mesken dahil- nafakasının kocası
üzerine vacip olduğu anlaşılmaktadır. Hatta kadın kocasından
boşanmiş bile olsa, iddeti bitineeye kadar nafakası kocası üzerindedir.
b-Nafakanm vü.cubu.
hakkında
sünnetten deUUer:
1-Müslim'in rivayet ettiğine göre Rasülüllah (s.a.v.) efendimiz,
Veda Hutbesi esnasında, şöyle buyurmuştur:
.. .illi~ W..J~ ~~~ı.J ~.illi ı:,Lo~ ~_,.c.J.>i ~ü -1......:.11 ~.illi l~ü ..
..w.J.;Al ~ ~_,_s .J ıJ+iJJ ~ ~.J
"Kadınlar hakkında Allah'tan korkun! Kuşkusuz siz onları, Allah'a
teminat vererek aldınız; namuslarını Allah adına söz vererek helal
edindiniz... Onların sizin üzerinizde örfe göre yiyecek ve giyecek
haklan vardır.uı ı
2-Ebu Süfyan'ın eşi Hind, Hz. Peygamber'e gelip, "Ya
Rasülallah, Ebu Süfyan cimri bir adamdır;· benim ve çocuğumun nafakasını yeterince vermiyor" diye şikayette bulundu. Hz:
Peygamber de ona: "
W.J.;Al~ ı.VJJJ .J ~ L..IS.b.
" "(Onun
malından) kendine ve çocuğuna örfe göre yetecek kadar al"l 2
buyurdu.
Hadis-i
kası kocası
şeriflerdenaçık bir şekilde
üzerine vaciptir,l3
Nafakanm
takım şartlar vardır. Bunları
13
ki, zevcenin nafa-
şartları:
Bir kadının nafakasmm
11
12
anlaşılıyor
kocası
üzerine vacip olabilmesi için bir
özet olarak aşağıda zikrediyoruz:
Nevevi, Şarh-ı Sahih-Müslim, Kitabu'l-Hac, Haccun-Nebiyy (s.a.v.), c.8, s.183.
Tirmizi'den başka diAer kUtub-i sitte sahipleri rivayet etmişlerdir: ŞefkAni, Neylu'IEvtar, c.6, s.362.
Nafaka ile ilgili başka hadisler için bk.:Şevklliıi, Neylu'l-Evtar, c.6, s.362; KaşAni,
Bedai, c.5, s.2196-2197; lbn Kudllme, el-Muğnt, c.8, s.l95; el-Ceziri, Kitabu'l-Fıldı,
c.4, s.553; Zuhayli, ei-Fıkhu'l-İslllmi, c.7, s.787.
124
Yrd.Doç.Dr.Hasan Ali GÖRGÜLÜ
1-Evlilik:sahih bir akitle kurulmuş olmalıdır. Zira fasit ve
evliliklerde, koca üzerine nafaka mecburiyeti yoktur.
2-Koca,
hanımından
bulunmalıdır.
3-Kadın,
cinsel yönden yararlanma
·
irtidat suretiyle
4-Zevce, vefat iddetinde
Nafakanm
Zevcenin
fırkata
sebebiyet
imkanına
batıl
sahip
vermemiş olmalıdır.
bulunmamalıdır14.
şumôlü:
nafakası aşağıdaki
1-Taam ve ona tabi olan
hususlan içermektedir:
şeyler.
2-Giyecek.
3-Mesken
4-Zevcenin kendisini,
rekli şey ler.
5-Ev
çamaşırını
ve evjni temizlemek için ge-
eşyası.
6-Eğer zevce, kendine hizmet edilenlerden ise veya her hangi
bir sebepten dolayı hizmet edilmeye ihtiyacı var ise, hizmetçi ı 5.
Nafaka
miktarı
:
Nafaka miktan zevceye yetecek ölçüde
yanağı ise kitap ve sünnettir.
Bakara suresinin 233. ayetinde bu konu
Allah bu ayette şöyle buyurur:
14
15
16
olmahdırl6.
Bunun da-
belirlenmiştir. Cenab-ı
Kudiiri, el-Kitap ve Şarhı ei-Lübab, c.2, s.91 ve sonrası: Kasani, Bedai, c.5, s.2196 ve
sonrası: Ö.N.Bilmen, Hukuku İslpamiyye Kamusu, c.2, s.454-455.
Bedai, c.5, s.2215; Şirbini, Muğni '1-Muhtac, c.3, s.432; İbn Kudame, ei-Muğni, c.8,
s.201 ve sonrası.
15. numaradaki kaynaklann nafaka bahsi.
İslam Hukukunda Kadının Mesken Hakkı
"Onların
125
(annelerin örfe uygun olarak beslenmesi ve giyimi
aittir."
(çocuğun) babasına
Daha önce zikrettiğimiz gibi Hz.Peygamber de zevcenin
ve.giyiminin kifayet miktan olması gerektiğini bildinniştir.
nzkımn
Veda Hutbesinde: "Onlann sizin üzerinizde örfe göre yiyecek
ve giyecek haklan var~ır" buyuran Rasftlullah (s.a.) Hind'e hitaben
de: "(Onun malından) kendine ve çocuğuna örfe göre yetecek kadar
al" buyurmuştur.
·
· Zikrettiğimiz deliller, kadının nafakasının, örfe göre ona yetecek
miktarda olması gerektiğini bildirmektedir. Bu ise zamana, mekana,
şahsa ve şartlara göre farklılık gösterebilir...
Zevceye nafaka
bağlanması:
Kadın kocası ile beraber yaşıyorsa ve kocası yeme, içme, giyinme ve diğer ihtiyaçlanm kifayet ölçüsünde karşılıyorsa, kadının
aynca bir nafaka talep etmeye hakkı yoktur.
Kan-Koca beraber yaşadıklan halde, koca cimri olup katısının
yetecek miktarda temin etmiyorsa, veya ortada her hangi
haklı bir sebep olmadan onun nafakasını venniyorsa, bu takdirde
kadın mahkemeye başvurup nafaka talebinde bulunur; kadın iddiasında haklı çıkarsa, hakim onun için kocası .üzerine nafakaya
hükmeder. Boşanma durumunda ise,. iddet içinde kadına nafaka
nafakasını
bağlanır.
Kadının
Mesken
·Hakkı
Önce "hak" kelimesinin anlamı üzerinde kısa bir açıklama
sonra "mesken" kelimesine geçelim.
yapıp
a) Hak kelimesinin sözlük
anlamı:
Batılın zıddı olan hak, "hukuk" kelimesinin tekili olup sözlükte:
Şüphesiz sabit olan şey anlamına gelir ki, hem kul hakkına, hem de
Yrd.Doç.Dr.Hasan Ali GÖRGÜLÜ
126
Allah
hakkına şamildir. Ayrıca
anlamlarına
hak;
doğruluk,
adalet ve nasip
da gelmektediri 7.
Hakkm şer'i anlam1: İbni Hacer'in tarifine göre şeran hak:
"Kendisiyle hüküm sabit olan şeydir" 1 8
Hak, sahibine güç ve iktidar sağlar. Bu nedenle hak sahibi,
savunma, elde etme ve dilediği gibi kullanma salahiyyetindedir.
hakkını
Buna göre hak sahibi, hakkım rızaen elde edemediği takdirde
hukuken elde etme imkan ve gücüne sahiptir. Nitekim bu hususta
bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: ~li.o ~ı ~La.l ı:,lJ ..
"Kuşkusuz
hak sahibinin söz
hakkı vardır''l9.
Kadının -ileride vasıflanm vereceğimiz- mesken hakkı işte
böyle bir haktır ki, kocasının ona bu hakkı kendi rızasiyle temin etmemesi durumunda, kadın hukuki yoldan bu hakkım elde etme salahiyyetine sahiptir.
b) Mesken:
Mesken sözlükte: Durma, rahat ve huzur bulma manalarını
ifade eden Arapça "sekene" den gelir ve ikametgah (ikamet edilen
yer) demektir20.
Şeran
mesken: Adete göre kadına layık olan, onun maddi ve
manevi yönlerden sükfinetini, huzur ve rahatını sağlamaya elverişli
imkanlara sahip bulunan ikametgah demektir21.
17
18
19
20
21
i'bn Manzur, Lisanu'I-Arap, c. lO, s.49
Sa'di Ebu Ceyb, ei-Kamusu'I-Fıkhi, s.94. Hak ve hukukla ilgili daha geniş bilgi için bk.
: Cürcani, Tarifat, s.89; Hayreddin Karaman, Islam Hukuku Tarihi, s.21.
Muıtefekun aleyh: Buhari, istikraz, bab lisahibi'l-hakkı makal. c.3, s.85; MüslimNevevi Şarhı, Musakat, babı cevazı ikiiradi '1-hayavan, c. 1 I. s.37-38.
EI-Mu'cemu'l-Vasit, c.l, s.442-443
Kasani, Bedai, c.5, s.2213; Merğıynani, Hidaye ve lbııu'I-Human'ın şarhı Feıhu'I­
Kadir, c.4, s.397; Ebu'I-Kasım el-Gırnati, ei-Kavanini'l-Fıkhiyye, s.227: Şirbini.
Muğni'l-Muhtac, c.3. s.432: İbni Kudeme, ei-Muğni. c.8. s.200
İsldm Hukukunda Kadının Mesken Hakkı
127
·Zevceye mesken tahsisinin hükmü:
· Zevcenin nafakası müştemilatından olan mesken hakkı, kocası
üzerine farzdır ve bu farziyet kitap, sünnet ve icma ile sabit bir hak
olduğu gibi aklın da öngördüğü bir hakikattir22.
Daha önce zikrettiğimiz Talak silresinin altıncı ayetinde,
Cenabı Hak, boşanmış fakat henüz . iddetleri bitmemiş olan
kadııiıann meskenlerinin teminini kocalan üzerine farz kılmıştır.
Boşanmış kadıniann mesken ihtiyaçlannın karşılanması, kocalan
üzerine fari olunca, nikah altındakilerin meskenlerinin tedarik edilmesi elbetteki daha evladır23.
lara,
Ayrıca Yüce Allah, Nisa silresinin ondokuzuncu ayetinde,
eşleriyle iyi geçinmelerini emrediyor: ~J....,J~ ~J~~ J
"Onlarla Allah'ın
Hanım
emtettiği şekilde
ile iyi geçinme
koca-
iyi geçinin"24.
vasıtalarından
biri de hiç
şüphesiz
onu
şahsiyeriyle rnütenasip bir mesketıde yaşatmaktır ki bu, ayet-i celilede yapılması istenen ma'ruftan ve iyiliktendir. Zira mesken,
hanımın menfaatlarının sürekli olabilmesi için yeme-içme ve giyinme
gibi onun hakkkıdır ve bu hak ondan esirgenmemelidir. Çünkü o, istediği gibi tasarrufta bulunmak, eşyasını korumak ve evlilik görev-
lerinin rahatca ve hakkıyla yürütebiirnek için ikametgahtan asla
mustağni olamaz25.
Meskende bulunmasa gereken
vaıınnar
·Mesken, Talak silresinin altıncı ayetinde bildirildiği gibi kocanın
mali durumunazarı itibara alınmak suretiyle kadına yeter derecede
ve ona huzur ve mutluluk getirecek nitelikte olmalıdır. Buna göre
·
meskende aşağıdaki vasıfların bulunması gerekir:
ı-
Meskenin
bulunduğu
yer temiz,
malıdır.
22
23
24
25
KftsAni, Bedai, c.5, s.2196
İbn Kudame, el-Mu~t, c.8, s.200, ralcam:6467.
Kurtubi, ei-Cami'liahkfuni'l-Kur'an, c.5, s.97.
İbn Kudame, adı geçen eseri.
komşulan
iyi insanlar ol-
Yrd.Doç.Dr.Hasan Ali GÖRGÜLÜ
130
b) Kocanın annesini, babasını, kardeşlerini veya akrabalanndan
herhangi birini, eşinin meskeninde onunla beraber ikamet ettirmeğe
ve bilhassa eşini onların hizmetini yapmaya icbar etmeye asla hakkı
yoktur.
Kocanın (başka bir hanımından olan) akh eren çocuğunu ve anne ve baba dahil olmak üzere- akrabalarını eşinin meskeninde beraberce ikamet ettirmeye hakkının olmamasının sebebi, kadının
mesken hakkının bulunması V€ bu hakkın temininin koca üzerine
farz olmasıdır. Çünkü kadın, onlarla beraber yaşadığı takdirde, onlardan maddi ve manevi zararlar görebilir; eşyası telef olabilir, kocası ile istediği zamanda ve istediği rahathkta yaşama imkanından
mahrum kalabilir. Bu da kan-koca arasmda soğukluğa ve geçimsiz_.
liklere neden olabilir...
'
Fakat kadın, kendi öz hakkının eksilmesi pahasına fedakarlık
yaparak, zikredilen kimseleri veya bazısını evinde barındırmaya ve
onlarla beraber yaşamaya rıza gösterebilir. Lakin kocası bu konuda
onu asla icbar edemez32.
3- Meskenin
döşenmiş olması
Meskenin , döşenmesi demek, örf ve adete, zamanın icabma
göre az-çok farklılık göstermekle beraber, Malikiler dışmda fukahanm çoğunluğuna göre, meskende aile yaşantısım aksatmayacak
şekilde lüzumlu şeylerin bulunması demektir33.
Bunlar: Yatak odasının hazırhinması, mutfakta gerekli alet. ve
malzemelerin bulunması, genel temizlik ve çamaşır yıkamak için lüzurrilu alet ve cihaziann tedariki, su, aydınlanma ve ısınma ihtiyaçlannın temini gibi şeylerdir.
Malikilere göre, evin döşenmesiyle koca değil, hanım mükelleftir; hanım almış olduğu mehir kıymeti hududunda ve kocasının sosyal seviyesiyle mütenasip olarak cehiz getirerek evi döşer3 4 .
32
33
34
Bk. Dip not 28 de verilen kaynaklar.
Zuhayli, el-Fıkhu'l-İsHimi, c.7, s.805
Zuhayli, adı geçen eser.
İs/dm Hukukunda Kadının Mesken Hakkı
131
Buraya kadar verdiğimiz bilgilerden kesin olarak anlıyoruz ki,
İslam Dini kadın adına kocasından, kadını rahat ettirecek dayanmış
döşenmiş ve kimsenin bulunmadığı müstakil bir ev istiyor. Zira
böyle bir evde, kan-koca arasmda geçim daha iyi olur; çocuklar
sıhhatli ve şahsiyedi yetişir... İslam'ın istediği de budur.
,
Durum böyle olunca koca çalışıp didinecek, kansına ve çocukIanna böyle bir ev tedarik edecek. Bu ev mülk olabileceği gibi, kiralanmış veya iara edilmiş bir ev de olabilir.
İslam toplumunda bazı kimseler: "Bir lokma, bir hırka" felsefesine bağlanmışlar; bazı gençler de aşıkların: "İki gönül bir olunca,
samanlık seyran olur", sözüne kanmışlar; dolayısıyle dinimizin
kadın için kocadan istediği şeri meskeni temin edemez duruma
düşmüşler ve aile yaşantısından İslam 'ın istediği mutlu ve kutlu
neticeyi elde edememişlerdir.
Bir de toplumumuzun bazı kesimlerinde, anne-babalar,
oğullarını küçük yaşta evlendirifler ve gelini kendi evlerine almak
suretiyle hizmetlerinde kullanırlar. Eğer gelin, gönül boşluğu ile ve
seve seve bu hizmeti yapıyorsa ve evdekiler tarafından her hangi
bir zulme ve aşağılanmaya maruz kalmıyorsa; bu, evdekilerin hepsi
için övgüye değer bir haslettir. İslam böyle bir geline kaynanana,
kayınbabana, kocanın kardeşlerine hizmet etme, onlara iyilik
yapma, demez; onu onlara karşı isyana teşvik etmez. ·
Fakat gelin hanım,· böyle bir uygulamadan genellikle maddi ve
manevi yöıılerden zararlı çıkmaktadır.
·İslam'ı bilmernekten kaynaklanan bir adetle, kocası ona baskı
yapar ve ona her işi yaptınr: Gelin gider dağdan odun getirir,
çeşmeden su doldurur; hayvanların altını temizler, südünü sağar,
pişirir, yoğurt yapar, tereyağı çıkanr; ekmek eder, yemek pişirir,
bulaşık yıkar, ev temizler, tarlaya, harmana işe gider; çocuk
doğurur, çocuğa bakar; kocasının ve evde bulunan diğerlerinin hizmetlerine koşar. Hatta bazan anamın, babamın, kardeşlerimin hizmetlerinde kusur ettin diye kocası tarafından dövülür!.. Zaman zaman kaynana ve kayınbaba tarafından· dövülen geliıller bile görülebilir!. Ben, sılılıatı yerinde bir kaymbabanın, gelinine mestini
çıkarttığını ve ayaklanm sıcak su ve sabuııla yıkattınp havlu ile kurulattığını görmüşüıpdür. ..
Yrd.Doç.Dr.Hasan Ali GÖRGÜLÜ,
132
Bütün bu hizmetleri yapan gelin, bazı durumlarda 10-15 sene
hizmet ettikten sonra, bir gün gelir, kocası ve çocukları ile beraber
başka bir eve taşınmaya mecbur kalır. Eline maddi hiç bir şey geçmez. O ve kocası, yıllarca karın tokluğuna çalışmış olurlar!. Uzun
yıllar Süren hizmetlerinde, gelinin herhangi bir davranışından dolayı
kendisine bir haksızlık edildiğinde, eğer kocası ona destek olmuş
ise, yapılan tüm iyilikler unutulur! Oğul ve gelin itilir!. Bu yüzden mirastan mahrum edilen oğullar olur!. Geri kalan: Üzüntü, eziklik ve
çoğu zaman rt1hl bunalımlar, tedavisi gecikmiş veya tamamen
imkansız hale gelmiş hastalıklar!. ..
Bu anlatılanlar, bazı ailelerin bağlı bulundukları örf ve adetlerinden ibarettir ve islamla hiç bir ilgisi yoktur. Zira islamın nasıl bir
aile düzeni istediğini daha önce sağlam kaynaklara ve deliilere dayanarak açıkladık.
İslam adına yapılan bu aile yaşantı biçiminin iki türlü zararı gö-
rülmektedir:
1- işaret ettiğimiz şekilde gelin, kocası ve çocukları için meydana gelen maddi ve manevi zararlar.
2- islama yönelik zarar.
Belirttiğimiz
biçimde bir aile
yaşantısı
sürdürmek ve bunu
İslam'danmış gibi kabul etmek, İslam'a iftira olur ve ona zarar getirir. Çünkü İslam'ın kabul ve tavsiye etmediği bir yaşantı şekli,
İslamdanmış gibi kabul ediliyor ve bu noktadan İslam'a hücum etmek isteyenler fırsat bulup İslam'a saldıoya geçiyorlar. Bu konuda
sayısız örnekler arasından bir tanesini,
aydınlanması bakımından sunuyorum:
konunun daha iyi
"Geleneksel Türk toplumunda çok eskilerden gelen erkek egemenliği dinsel buyruklada iyice pekiştirilmiştir. orada İslam' m
"kocaya itaat Allah' a itaat etmektir" buyruğu geçerlidir. Kocanın
acıması dışmda hiç bir yere sığınamaz; tutunacak hiç bir dalı
yoktur. Koca zulmünden usamp anasının babasının evine kaçacak
olsa, bir qe onlardan dayak yiyip koca evine geri gönderilir.
Yaşarnın tek amacı kocaya hizmet etmektir onun için. Katlanmak,
boyun eğmek, yakınmamak, acısım içine gömmek zorundadır.
Gündüz çocuklarına bakar, kaynanasının, kayınbabasının hizmetine
İsMm Hukukunda Kadının Mesken Hakkı
133
koşar.
Ev ve tarla arasmda geçen 16 saatlik bir günün sonunda
bitkin yatağa girer .. Orada da kocasının cinsel açhğım giderir.
Anadolu kadını karnı boş kalmayan, gebelikten bir türlü
kurtulamayan kadındır. Tüm bunlara karşın sıkça dayak yemese
kendini mutlu sayar"35.
Yazar
kırsal
kesim
kadınlarından
s,öz ederken de· şöyle der:
" ... Okula gönderilmeyen, çocuk yaşta kocaya satılan, imam nikahı altmda koca dayağıyla yaşayan, genç yaşta çöken kadınlar
çoğunluktadır"36.
Yazann müslüman kadına yapılan zulüm!e ilgili söz konusu
hususlara katılmamak mümkün değil. Ancak katılmadığımız,
yazann çarpıttığı bir gerçek var; o da müslüman kadınma yapılan
zulmü, İslam'a yüklemesidir. O zulümlerden ve yazarın çirkin ifti. rasından yüce İslam Dini uzaktır. Zira İslam'ın kadına ne kadar
yüce ve onurlu bir hayat tarzı getirmiş olduğunu daha önce delilleriyle beraber açıkladık. Müslüman erkeği, karısına İslam'ın öngördüğü biçimde yüksek, şerefli ve temiz yaşantıyı veremiyorsa,
suçlu odur; Islam değil...
. ettiği
Sonuç
Araştırmamız
şekilde
esnasında ulaştığımız
sonuçları
aşağıdaki
özetleyebiliriz:
J..,Evlilik. birliğinin kurulması ile kadının yeter derecede
üzerine farzdır.
nafakası
kocası
2-Eger kadın, kendisine hizmet edilenlerden ise veya herhangi
bir sebepten dolayı hizmet edilmeye ihtiyacı var ise, ona hizmetçi
tutması da nafaka müştemilatına girer.
3-Nafaka müştemilatından olan mesken, kadının kocası üzerinhaklanndan biri olup, koca bu hakkı hanımına kendi nzası
ile sunmak durumundadır; nzası ile bu hakkı sağlamadığı takdirde,
kadının mahkeme yolu ile hakkına kavuşma imkanı vardır.
dekişeri
35
36
Yörükoğlu,
Adı geçen
Atalay, Değişen Toplumda Aile ve Çocuk, s.67-68.
eser, s.70.
134
Yrd.Doç.Dr.Hasan Ali GÖRGÜLÜ
4-Mesken kocanın mali durumuna, örf ve ade te göre kadının
onun rahat .ve mutluluğunu sağlayacak seviyede tefriş
edilmiş ve müstakil olmalıdır.
şanına layık,
5-Kadın, evinin hanımı, çocuklannın anasıdır; ona hizmetçi muamelesi yapılamaz. O kocasına ve çocuklarına· ancak, onların kendi
üzerindeki şeri hakları çerçevesinde hizmet etmekle mükelleftir.
Bunun dışmda onlara yaptığı hizmetler, onun özverisinden başka bir
şey değildir.
6-Kocasımn bazı akrabalarını evine alıp onlara kansının hizmet
etmesi, bazı çevrelerce, İslam'ın zorlayıcı bir emri olarak bilinmektedir ki, bu yanlıştır. Eğer gelin, onlara olan hizmetlerini kendi nzası
ile yapıyorsa , onlar da onu aşağılamıyor ve ona zulmetmiyorlarsa,
bu aile tesanüdünü gösterir ve İslam bunu engellemez; aksine
teşvik eder. Ama onlara rızası ile hizmet yapmak istemezse veya o
hizmet yapmakla beraber diğerlerinden zulüm görürse, bu takdirde
onlara hizmet etmeye şeran zorlanamaz ve bu konuda ona asla
zulmedilemez. Onlara hizmete zorlandığı ve bu konuda kendisine
zulmedildiği takdirde, mahkeme vasıtası ile hakkına kavuşma imkanma sahiptir.
7-Müslüman koca, eşine, İslam'ın öngördüğü şekilde mesken
temin etmekle hem eşi ve çocuklan ile mutlu ve istikrarli yaşama
ortamını yakalamış, hem de mesken konusunda yanhş uygulamalar
neticesinde İslam'a iftira atmak isteyenlere bu yolu kapatmış olur.
İsldm Hukukunda Kadının Mesken Hakkı
135
KAYNAKLAR
1-Kur' an-ı Kerim
2-Abdu'I-Gani ei-Ganiymi ei-Meydani, el~Lubab fl şarhı' lKitab, Muhammed Muhyiddin Abdu' l-Hamid tahkiki
(ll.cild), Daru'l-Kitabi'l-Munir, tarihsiz.
3·Bilmen, Ömer Nasubi, Hukukı İsldmiyye ve Isıılahat-ı
Fıkhiyye Kamusu, Bilmen Yayınevi, 1968, İstanbul
(kaçıncı tab olduğu yazılmamış)
4-Buhari, Sabih-i Buhari,
İstanbul.
el~Mektebetu' l-İsldmt, 1979,
5-Cevheri: İsmail İbni Muhammed, Es-Sıhah, Ahmed Abdu'lGaffir Attar tahki.ki, IT.tab, 1982/1402 (yazılmamıştır).
6-Ceziri:
Abdurrahman ei-Ceziri, Kitabu' l-Fıkh . Ale' lMezahibi' 1-Erbea, Dam İhyai't-Tudisi'l-Arabi, 1969,
Beyrut-Lübnan.
7-CürcAni: Ali İbni Muhammed, Ta'rifat, I.baskı, Daru'lKütübi'l-Ilmiyye, ı 983/1403, Beyrut-Lübnan.
8-Ebu'I.;Kasnn Muhammed İbni Ahmed ei-Gırnati, elKavantnu'l-Fıkhiyye, Daru'l-Arabiyye lilküttab, 1982,
Libya-Tunus.
9-Haskefi, ed-Durru' 1-Muhtar, (Haşiyetu Reddi' 1-Muhtar ile
beraber), Daru'l-Fikr, IT.tab, 1979/1399.
lO-İbn Kudame, el-Muğnf, I.tab, Taha Muhammed ez-Zeyni
tahkiki (8.cilt), Mektebetu'l-Kahlta,
Mısır,
1969.
11-İbn Manzllr, Lisanu'l-Arap, Dar Sadır, Beyrut, tarihsiz.
12·İbnu'I-Humam, Fethu'l-Kadir, /.tab, Matbaatu Mustafa el-
Bab!, el-Halebi, 1970/1389, Mısır.
Yrd.DoÇ.Dr Hasan Ali GÖRGÜLÜ
136.
13-İbrahim
Mustafa ve arkadaşları, el-Mu' ce mu' 1<-VasitMecmeu' f.;.Lugatu' l-Arabiyye, el-Mektebetu-Ilmiyye,
Tahrap., tarihsiz.
·
14-Karaman, Hayreddin, (Doç.Dr.), İslam Hukuku Tarihi,
1989, İstanbul.
15-Kasani, Bedaiu' s-Sanô.i Ff Tertibi' ş-Şerô.i, Matbaatu'l-İmam,
Mısır, tarihsiz; Naşir: ·Zekeriyya Ali Yusuf;
16•Kasım
ei-Konevi, Enisi' l-Fukaha, Ahmed el-:l~ubeyst tahkiki,
I.tab, Daru'l-Vefa, 1987/1406, Cidde-S.A.
17-Kudfiri, el-Kitab (şarhı el~Lubab ile beraber), Muha:rzmed
Muhyiddin Abdu' l-Hamid tahkiki (II. cild), Daru'l. Kitabi'l-Munir, (tab yeri ve tarihi yazılmamış.t~r) ..
18-Kurtubi: Muhammed ei-Kurtubi, el-Cami Liahkô.mi' iKur' an, Daru'l-Kütüb, 1967, Kahire.
19-Murğıynani:
·
Burhaneddin Ali İbni Ebi. Bekr, el-Hidaye,
I.tab, Matbaatu Mustafa el-Babl el-Halebi, ,
1970/1389, Mısır.
·
20-Nevevi: Muhyiddin en-Nevevi, Sahih Müslim Bişarhı' nNevevf, ll.tab, Daru İhyai't-Turasi'l-Arabi, Beyrut·
Lübnan, tarihsiı;.
21-Sadi Ebu Ceyb, el-Kamusu' l-Fıkhf Luğaten ve lstılahan,
Daru'l-Fikr, I.tab, 1982/1403, Dıinışk-Suriye.
· 22-Şevkani: Muhammed bin Ali bin Muhammed, Ney/u' lEvtar, et-tabatu'l-ahira, Matbaatu Mustafa el-Babi
el-Halebi, Mısır, tarihsiz.
23-Şirbini,
Muhammed Hatib, Muğni' l-Muhtac, Daru'l-Fikr,
. tarihsiz.
24- Vehbe Zuhayli, el-Fıkhu' l-İslô.mf ve EdilletuhCt, II.baskı,
Daru'l-Fikr, 1985/1405, Dımışk.
İslôm Hukukunda Kadının Mesken Hakkı
25- Yörükoğlu,
Atalay,
Değişen
137
Toplumda Aile ve Çocuk,
3.baskı, Özgür Yayın Dağıtım, İstanbul, 1989.
Download