MUHAMMED b. HANEFiYYE B) Neşirleri. Ebü'I-Hüseyin el-Basri, elMu'temed ii uşuli'l-fı}jh [1-11, Dımaşk 1385/1965 !Fransızca olarak kaleme alın­ mış uzun bir girişle birlikte!): İbn İshak. es-Sire (Sfretü ibn isf:ıak el-müsemma biKitabi'l-Mübtede' ue'l-meb'aş ue 'l-megazf, Rabat 1976); Reşid b. Zübeyr, e~-Z,e]].a'ir ve't-tuJ:ıai [Küveyt ı 959); Nu'man b. Muhammed b . Irak, Kittibü Ma'deni'l cevahir ii tari]].i'l-Başra ve'l-Ceza 'ir (islamabad 1973); Radıyyüddin Ahmed b. İsmail el-Kazvini, Kittibü 's-Serd ve '1-ferd ii şaJ:ıti'ifi'l-a]].btir [ islamabad 14 ı ı ı; İbn Kuteybe. Kitabü '1-Enva ' ii mevasimi'l'Arab [Charles Pellat ile birlikte, HaydarEibad ı 375/1 956; Bağdat 1988): Vakıdl. Kita bü 'r-Ridde ve neb~e min fütCıJ:ıi'l- 'Ira]j [Paris 1989). Hamidullah ayrıca Ebu Hanife ed-Dineverl'nin Kittibü'n-Nebtit adlı ansiklopedik eserinin bir kısmını [Kah i re 1973; Karaçi ı 993). Belazürl'nin Ensabü'leşraf'ının Hz. Peygamber'in hayatıyla ilgili bölümünü (Kahire 1959). Muhammed b. Habib ei-Bağdadl'nin Kittibü ma ca'e ismani eJ:ıadühüma eşheru min şaJ:ıi­ bihi fe-sümmiya bihi adlı risalesini. Kittibü'l-Emsal'inin bir cüzünü [ MMifr., IV/ ı 1 ı 375/19561. s. 35-45) ve Hemmam b. Münebbih'in eş-ŞaJ:ıiietü 'ş-şaJ:ıiJ:ıa'sını [MMiADm.,XXVIII JI953J. s. 96-111; Dı­ maşk 1954; Hyderabad- Deccan ı 955, 1956 1Urdu ca tercümesiyle birlikteL 1961, 1967; Paris 1979) yayımlamıştır. eş-ŞaJ:ıiietü'ş­ şaJ:ıiJ:ıa ' nın baş tarafında hadislerin tedvinine dair geniş bir girişi bulunmaktadır. Eser Kemal Kuşçu (Muhtasar Hadis Tarihi ue Sahifa-i Hemmam ibn Münebbih, istanbull967). Talat Koçyiğit (Hemmam ibn Münebbih 'in Sahffesi, Ankara 1967) ve M. Ragıp İmam o ğlu (ilk Hadis Mecmua larından Hemmam b. Münebbih 'in Hadis Mecmuası, Ankara 1966-1967) tarafın­ dan Türkçe'ye tercüme edilmiştir. Hamidullah'ın çeşitli dergilerde yayım­ makalesinden bazıla rı şunlardır: "İslam Hukukunun Kaynakları Açısından Kitab-ı Mukaddes" (tre. İ bra­ him Canan, iiFD, lll J 19791. s. 379-410: IV J!980J. s. 313-326): "İslami ilimlerde israiliyat Yahut Gayr-i İslami Menşeli Rivayetler"(iiFD, sy. 2 ıı977J. s. 295-3 19); "İs­ lam'da Devletler Hususi Hukuku Mefhumu" (Anna/es de la faculte de droit d'Jstanbul, X!lll8 119621. s. 320-339); "İslam ' ­ da Hac" (tre. M. Akif Aydın, iTED, Vlll/1-4, ı ı 980!. s. 123-162); "HicriTakvim ve Tarihi Arkaplanı" [tre. Kasım Şulul, UÜ ilahiyat Fakültesi Dergisi, IX/9 ı 2000 ı, s. 67 1685); "Hz. Peygamber'in İslam Öncesi Seyahatleri" [tre. Abdullah Aydın! ı, EAÜiFD, lanan ço.k sayıdaki sy 4 ı 1980!. s. 327-342); "İs l am ' da Şahsi Meselesi" [tre. Ahmet Özel, Diyanet Dergisi: Hicret Özel Sayısı ı ı 98 ı ı, s. 2 ı 7-23 ı); "U ne arnbassade du calife Abu Bakr aupres de l'empereur Heraclius et le livre byzantin de la prediction des destinees" (Folia Orientalia, !lll -2 ı ı 961 ı. s. 29-42); "A Letter of the Prophet in the Musnad Script Addressed to the Yemenite Chieftains" [HI, V/3 11982 ı, s. 3-20); "Usul ai-Fıqh'ın Tarihi" [tre. Fuad Sezgin, iTED, !lll ı 1956-571. s. 1-1 8); "Constitutional Problemson Early Islam" [iTED, V/1-4 ıi973J, s. 15-36; 1924-1980 yılları arasındaki çalışmalarıyla ilgil i seçme bir bibliyografya için ayrıca bk. islam Peygamberi,!!, 1159-1169) . Teminatların Kaynakları Muhammed Hamidullah'ın İslam hukuku ve İslam tarihine dair makaleleri derlenerek İslam 'ın Hukuk İlmine Yardım­ lan [der. Salih Tuğ, istanbul 1962). İslam Hukuku Etüdleri [istanbul 1984). İsltim Anayasa Hukuku [haz. Vecdi Akyüz, istanbul ı 995) ve Makalel er 1 İlk İslam Devleti [tre. İhsan Süreyya Sırma, istanbul 1992) adıyla yayımlanmıştır. Şey]} Mul;ammed J:lamidullah ei-J:!aydarabadi: garbi ürubba". a.e., sy. 460 11424/2003). s. 90-91; İsmai l Yakıt. "Tanı­ dığım Çağdaş Bir islam Düşünürü ve Türk Dostu: Prof. Dr. Muhammed Hamidullah", TY. XXIII/ 192 (2003), s. 44-48; Casim Avcı, "Prof. Dr. Muhammed Hamidullah 1ı 908-2002)", Hadis Telkikieri Dergisi, 1/1, İstanbul 2003, s. 223-226 ; İ smail Kara, "Gurfıb Etti Güneş, Dünya Karardı .. . ", Dergah,XIII/156, İstanbul2003 , s. ı, ı4ı8; A. R. Momin, "Professor Dr. Muhammad Hamidullah (1908-2002)",/C, LXXVII/4 12003), s. 83-90; Hurşid Ahmed, "Daktır Mul:ıammed J:lamidullah" , Khuda Bakhsh Library Journal, sy. ı32, Patna 2003 , s. ı3 . ı9; FikroNazar1Daktı r Muhammed Ham idu llah HusOsi i şaa t). XL-XLI/ 1-4, islamabad 2003; Ma'tırif-i İslamili şaa t-i HasbeYad-ı Daktır Muhammed Hamidul lah). ll/ 2-111/1, İsiamabad 2003-2004; Adem Apak. "Muhammed Hamidullah'ın Siyer ilmine Katkıları". UÜ ilahiyat Fakültesi Dergisi, XIII/], Bursa 2004, s. 53-72; Abdülham it Birışık. "Hint Alt- kıtasında islam Araştırmalarının Dünü Bugünü : Kurumlar, ilmi Faaliyetler, Şahıslar, Eserler" , Divan: ilmi Araştırmalar, sy. ı7, istanbul 2004 , s. 20. Hayatühfı, cihadühfı fı ~ r züncü Yıl Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, sy. 3, Van 2000, s. 263 ·298; Mehmet Gör- mez. "Hamidullah Hocamız Üzerine Mehmed Said Hatiboğlu ile Söyleşi", İslamiyat (Kitabiyat, Bülten), V/4, Ankara 2002, s . 4-ı3; Salih Tuğ, "Prof. Dr. Muhammed Hamidullah 19082002 11326-1423 h.) " , Marife, 11/3, Konya 2002, s . 9-ı2; a .mlf .. "Prof. Dr. Muhammed Hamidullah", Yedi İklim, XVI/157 (2003), s. 5 · 8; Yusuf Ziya Kavakçı. "Muhammed Hamidullah: Zamanımızın Dünya Çapındaki Dev islam Alimi", a.e., XVI/157 (20031. s. 2ı·28; Hasan MekkiMuhammed Zakir. "Meva !>ıf min l;ıayati'ş-şeyl} Mul;ıammed J:lamidillah", er·Rabıta, sy. 460, Mekke ı424 / 2003, s. 87·89; Hasan AzCızi. "eş- M. KAMiL YAŞAROGLU ı MUHAMMED b_ HANEFİYYE ( ~ l ,;,r.~ ) BİBLİYOGRAFYA : Muhammed Hamidullah, The Muslim Conduct of S ta te, Lah o re ı953 , s. VI- VII; a.mlf .. İs­ lam Peygamberi (Tuğ].l, s. XV-XX, ı33; ll, ıı58ı169; a.mlf. , "Mucize, Keramet ve istidrac", Misafir Prof. Dr. M. Hamidullah 'dan Konferanslar (tre. Zahit Aksu]. (baskı yeri ve tarihi yok!. s. 4; Alim Yıld ı z- Tahsin Koçyiğit , ilahiyat Fakültesi Dergileri Makale ve Yazarlar Fihristi (19522002), Ankara 2002, s. 242-243; Suat Yıldırım, Oryantalist/erin Yanılgı/an, istanbul 2003 , s . 280-28ı ; a.mlf .. "Muhammed Hamidullah", Yeni Ümit, sy. 59, İzmir 2003, s. 7-12; M. Kamil Yaşaroğlu. "Muhammed Hamidullah ", Çağdaş İslam Düşünür/eri (ed. Cağfe r Karadaş). Bursa 2003, s. 87 -98; a.mlf .. "Çok Yönlü Bir islam Alimi Portresi: Muhammed Hamidullah", Yedi İk­ lim, XVI/]57, İstanbul 2003, s. 58-59; İhsan Süreyya Sırma , "Paris Müslümanlan öksüz", Ye· ni Dünya, IV /44, İstanbul ı997, s . 49; a.mlf., "Üstad Muhammed Hamidullah'ın Ardından; O Klasik ve Modern Bir Alim di". Bilgi ve Düşünce, 1/4 , İstanbul2003, s. ı 08-ııo; Ramazan Altınay, "Örnek Bir Çağdaş islam Bilimleri Araştırmacısı: Muhammed Hamidullah", Yü- SALiH TUG- Ebü ' l-Kasım Muhammed b. Ali b. Ebi Talib el-Haşim! el- Kureşi (ö. 81/700) Hz. Ali'nin Havle bint Ca'fer ei-Hanefiyye isimli L hanımından doğan oğlu. _j 16 (637) yılında Medine'de doğdu. Hz. Ali'nin. ileride bir oğlu daha dünyaya gelecek olursa ona adını (Muhammed) ve künyesini (Ebü'I-Kasım) vermek için Resul-i Ekrem'den izin aldığı rivayet edilir [ibn Sa'd, V, 91-92). Ancak kaynaklarda daha ziyade Beni Hanife esirlerinden olan annesi Havle bint Ca'fer ei-Hanefiyye'ye nisbetle Muhammed b. Hanefiyye veya İbnü 'I-Hanefiyye diye geçer. Hz. Ali'nin halife seçildiği günlerde yirmi yaşlarında olan Muhammed cesaret ve kahramanlığıyla tan ındı. isteksiz olarak katıldığı Cemel Vak'ası ve Sıffin Savaşı'n­ da babasının sancağını taşıdı. Siyasetten uzak durmayı ilke edinmesine ve bu hususta son derece tedbirli davranmasına rağmen Hz. Ali'nin oğlu olması sebebiyle adı siyasi hadiselere karıştırıldı. Muaviye b. EbCı Süfyan'ın ölümü sırasında Medine'de bulunan Muhammed, Yezid'e biat etti. Yezid'e biat etmeyip aile fertleriyle birlikte Mekke'ye gitmeye karar veren Hz. Hüseyin'e bu hareketinin doğru olmadı­ ğını söyledi ve çocuklarının onunla gitmesine izin vermedi. Hz. Hüseyin'in Kerbe- 537 MUHAMMED b. HANEFiYYE la'da şehadetine çok üzülmesine rağmen Yezld'e yaptığı biatı bozmadı. Muhammed'in bu tavrından memnun kalan Yezld kendisini hilafet merkezine davet etti ve ona karşı iyi davrandı. Muhammed de Yezld'in ihsanlarını kabul etmekte bir sakınca görmedi (Belazürl. lll, 469-470) . Pek çok kimse tarafından Ehl-i beyt'in tabii lideri olarak görülen Muhammed daha sonra Medine'ye döndü. Bu sırada Medine'de Yezld'e karşı isyan hazırlıkları baş­ lamıştı. İsyanın liderlerine hareketlerinin yanlış olduğunu söyleyerek onları vazgeçirmeye çalıştı. İsyanı bastırmak için gönderilen Emevl ordusunun Medine'ye yaklaştığı duyulunca Abdullah b. Abbas ile birlikte Mekke'ye gitti. Medine'deki isyanı bastıran ordu Mekke'ye yürüyerek Abdullah b. Zübeyr'i muhasara etti; ancak Yezld'in ölüm haberi üzerine kuşatmayı kaldırıp Suriye'ye döndü. Bu sırada halifeliğini ilan eden Abdullah b. Zübeyr, Ali eviadının lideri haline gelmesinden dolayı kendisinden çekindiği Muhammed b. Hanefiyye ile Abdullah b. Abbas'ı biata davet etti. Fakat onlar, halife olacak şahsın üzerinde bütün müslümanların ittifak etmesi gerektiğini söyleyerek bu teklifi reddettiler. Bir süre sonra Abdullah Taif'e çekildi, Muhammed de Medine'ye döndü. Emevller Mekke'yi kuşattığı sırada Abdullah b. Zübeyr ile beraber olan Muhtar es-Sekafı, Yezid'in ölümünün ardından Küfe'ye gidip imarnet hakkının Muhammed b . Hanefiyye'ye geçtiğini iddia etti ve onun adına bir davet başlattı. Ancak Muhammed bilgisi dışında gelişen bu durum karşısında ihtiyatlı davranmaya çalıştı. Muhtar'a güvenmemekle birlikte KQfe'deki taraftarlarının pek çoğunu etrafında topla ması sebebiyle onu açık şekil­ de reddetmek de istemiyordu. Nitekim Muhtar hakkındaki düşüncesini ve kendisini vekil tayin edip etmediğini soran Küfeliler'e, "Allah'ın kullarından istediği biriyle yardım etmesi bizi memnun eder" şeklinde üstü kapalı bir cevap verdiği kaydedilmektedir. Muhataplarının olumlu biçimde yorumladığı bu cevap Muhtar'ın işini kolaylaştırdı. Muhtar. o sıralarda "mehdi" lakabını verdiği Muhammed'in ağzından İbrahim b. Eşter'e bir mektup yazarak onu da yanına çekmeyi başardı . Muhammed b. Hanefiyye ise mehdi lakabını kullanmayı reddetti. Bununla birlikte Muhtar ile bütün ilişkilerini kestiğini açıklamanın getireceği tehlikeleri dikkate alıp onun hakkında sessiz kalmayı tercih etti (İbn Sa 'd, V, 94, 105). 538 Muhammed b. Hanefiyye, 66 (686) yı­ hac maksadıyla Mekke'ye gittiğin­ de Abdullah b. Zübeyr kendisine biat etmesini teklif etti. Ancak o yine bütün müslümanların biat şartını ileri sürerek bunu reddetti. Abdullah bu defa zorla biat almak istedi. Bu sırada Muhtar esSekafı' nin Küfe'yi ele geçirdiği ve halkı Muhammed b. Hanefiyye etrafında toplanmaya çağırdığı duyuldu. Gelişmeler karşısında endişeye kapılan Abdullah. Muhammed'i yakınlarıyla birlikte Zemzem Kuyusu civarındaki bir eve hapsetti. evin etrafına odun yığdırarak biat etmedikleri takdirde evi yakma tehdidinde bulundu. Muhammed b. Hanefiyye gizlice gönderdiği bir mektupla Muhtar'ı yardı­ ma çağırdı; onun Küfe'den gönderdiği süvari birliği onla rı kurtardı. Fakat Muhammed gelen birliğin Abdullah b. Zübeyr'in askerleriyle savaşmasına izin vermedi. lında Mekke'den ayrılıp Mina'ya giden ve bir süre orada ikamet eden Muhammed bir daha Muhtar ' ın yardımına başvurmadı ve bu tutumu sayesinde onun öldürülmesinin (67/687) ardından herhangi bir sıkın­ tıyla karşılaşmadı. Abdullah b. Zübeyr tarafından Mekke'ye çağrılmasına rağmen Taif'e gitmeyi tercih etti. 68 (688) yılı hac mevsiminde Mekke'ye geldi. O yıl hacılar Arafat'ta Muhammed b. Hanefiyye, Abdullah b. Zübeyr, Emevl taraftarları ve Hariciler olmak üzere dört bayrak altın­ da toplanmıştı. Abdullah b. Zübeyr, hac sonrasında kardeşi Urve vasıtasıyla Muhammed'i tekrar kendisine biata çağır­ dıysa da Muhammed ihtilaf çıkarma niyetinde olmadığını. dolayısıyla kendisinden endişe etmemesini söyledi ve tehditlere rağmen yine biat etmedi (a.g.e. , V, 106). Bu günlerde Halife Abdülmelik b. Mervan tarafından Şam'a davet edilince Küseyyir ve diğer yakınlarıyla birlikte yola çıktı . Eyle'ye geldiğinde halkın sevgi gösterileriyle karşılandı. Bunun üzerine Abdülmelik, ikinci bir mektup göndererek hakimiyeti altındaki topraklarda kendisine biat etmeden bulunmasının uygun olmayacağını söyledi; ya biat etmesini veya ülkesini terketmesini istedi. Muhammed ise Abdülmelik'e yazdığı cevapta hilafet konusunda halkın ittifakı şeklindeki görüşünü değiştirmediğini söyledi ve Mekke'ye geri döndü. Haccac'ın Abdullah b. Zübeyr'i muhasarasına kadar orada kaldı. yılında Mekke'yi muMuhammed b. Hanefiyye'ye haber gönderip Abdülmelik'e biat Haccac, 72 (692) hasarası sırasında etmesini istedi. Şartını tekrarlayarak teklifi reddeden Muhammed, Abdullah b. Zübeyr'in öldürülmesinin (73/692) ardın­ dan şart gerçekleşince Abdülmelik'e biat etti. Muhammed bundan sonraki yıllarını Medine'de öğretimle geçirdi. 78'de (697) Abdülmelik'i ziyaret maksadıyla Dımaşk'a gitti ve halifeden yakınlık gördü. Oradan Medine'ye dönen Muhammed, Muharrem 81'de (Mart 700) vefat etti ve Cennetü'l-baki' Mezarlığı ' na defnedildi. Muhammed b. Hanefıyye'nin siyasetin kalmaya çalışması genellikle dini sebeplerle izah edilmiştir. Ancak babası Hz. Ali ile kardeşleri Hasan ve Hüseyin'in başına gelenler onu çok etkilemiş olmalı­ dır. Kendisinin Muhtar es-Sekafı ile münasebetine dair bilgiler çelişkilidir. Muhtar'ın halkı etrafında toplamak için böyle davrand ı ğına ve Muhammed'in onunla bir ilişkisinin bulunmadığına dair rivayetler yanında Küfe'deki taraftartarına Muhtar'ı desteklemelerini söylediğini ve Hz. Hüseyin'in intikamını alması sebebiyle ondan memnun kaldığını gösteren bilgiler de mevcuttur. Dönemin büyük alimleri arasında sayı­ lan Muhammed b. Hanefiyye babasından önemli ölçüde istifade etmiş. Hz. Osman, Arnmar b. Yasir. Ebu Hüreyre ve diğer saha bilerden hadis dinlemiştir. Yetiştirdiği talebelerio başında oğulları Abdullah, Hasan, İbrahim ve Avn gelmektedir. Bunların İslam'da irca ve i'tizal düşüncelerinin ortaya çıkmasında etkili olduğu kabul edilir. Hatta irca ile ilgili ilk çalışmaların Muhammed b. Hanefiyye ve oğlu Hasan tarafından başlatıldığı kaydedilir (bk. HASAN b. MUHAMMED b. HANEFİYYE). Kendisinden sonra Keysaniyye Şiası'na bağlı grupların imamı olan büyük oğlu Ebu Haşim Abdullah'ın Mu 'tezile'nin kurucusu Vasıl b. Ata'yı etkilediği belirtilmektedir. Ayrıca rivayete göre Ebu Haşim, uhdesindeki imarnet hakkını Muhammed b . Ali b. Abdullah b. Abbas'a vasiyet ederek Abbas! davetinin başlamasına zemin hazır­ dışında lamıştır. Muhammed b. Hanefiyye'nin imametini kabul eden Keysaniyye fırkası onun gerçekten ölüp ölmediği, nerede bulunduğu, imametin daha sonra kime intikal ettiği konusunda on civarında kota ayrıl­ mıştır. Özellikle Kerbiyye fırkası Muhammed'in ölmediğini, Medine yakınlarındaki Radva dağında yaşadığını. kendisine yiyecek ulaştırıldığını. yanında bulunan bir aslan ve kaplan tarafından korunduğunu, bu durumun Allah ' ın dilediği bir müddete kadar devam edeceğini, zamanı gelin- MUHAMMED HlDlR HÜSEYiN ce mehdi olarak ortaya çıkıp hakimiyetini kuracağını iddia etmiştir. Bu inancın Küseyyir ve Seyyid el- Himyeri'nin şiirlerine de aksettiği görülmektedir (bk. KEYSANİYYE ) . Muhammed b. Hanefiyye'nin kahrakonusu tarihi olaylara uygun olmayan dini-destani hikayeler Türk halk edebiyatında Muhammed Hanefi Cengi, Fars edebiyatının etki alanındaki Güneydoğu Asya ülkelerinde }jikô.yô.t-1 MuJ:ıammed }janefiyye manlıklarının anlatıldığı. adıyla şöhret bulmuştur. BİBLİYOGRAFYA : İbn Sa'd. et-Taba~at, V, 91-116; Belazüri, elEnsab(Zekkar). ll, 423-424; lll, 463-488;Ya'kübi. Taritı , ll, 261-263; Taberi, Taritı (Ebü'I-Fazl). V, 13, 154,341-342, 560-561; VI, 17 , 75-77, 138; Mes'üdi, MürCicü '?·?eheb (Abdülhamid). lll, 123; Ali b. Muhammed en-Nessabe, el-Mecdi {i ensabi't·Talibiyyin (nşr. Ahmed ei-M ehdevi ed-Damga ni). Kum 1409, s. 223 ; İbn Asakir. Taritıu Dımaş~ (Am ri), LIV, 318 -359; İbn Ebü'IHadid, Şerf:ıu Nehci'l-belaga (nşr. Muh ammed Ebü'I-Fazl). Beyrut 1385/1965, 1, 243-246; İb n Hallikan. Ve{eyat, IV, 169-173; Nüveyri. Nihiiyetü'l-ereb, XXII, 38-40; Zehebi, A'lamü'n-nübela' , ıv, 110-129; İbn lnebe, 'Umdetü 'ı-ta lib, Beyrut, ts. (Da ru mektebeti'l-hayat). s. 389390; ibnü'I-Murtaza. Taba~atü 'l-Mu'tezile, s. 15-16; Ali Sami en-Neşşar. Neş'etü'l-{ikri 'l-{el­ sefi {i' i-İslam, Kahire 1977, ll, 54-59; Fr. Buhl. "MuJ::ıammad Ib n al-l;!anafıyya". EJ2 ( İ ng.). VII, 402-403. Iii MUSTAFA Öz MUHAMMED b. HASAN müştür. (bk. ŞEYBANi, Muhammed b. Hasan). L _j MUHAMMED HASAN HAN ( ı,;,l> ,;r:> ı ..w.. ) (ö . 1313/1896) L İranlı devlet adamı ve yazar. Fransızca'dan yazılar tercüme etti. 1871'de Devlet Basımevi ve ertesi yıl Devlet Tercüme Bürosu başkaniıkiarına getirildi ve kendisine "Sanluddevle" unvanı verildi. Resmi saraylar ve bahçeler yöneticiliği, protokol arnirliği ve Adalet bakan ı yardım­ cılığı gibi görevlere tayin edildiği 1873'te Nasırüddin Şah'ın ilk Avrupa seyahatine katıldı. Devlet Basımevi ve Tercüme Bürosu yöneticiliği sırasında çeşitli gazetelerin yayımını başlattı, birçok kitap tercüme ettirdi ve telif çalışmalarını yürüttü. Bunlar arasında yazımına daha önce baş­ lanan Nô.me-yi Dô.nişverô.n adlı biyografik çalışma özellikle anılmalıdır (1-VII, Tahran 1296-1 324, şi n harfine kadar). 1878'de Nasırüddin Şah'la birlikte tekrar Avrupa seyahatine çıktı. 1882'de Meclis-i Şura üyeliğine. ertesi yıl Basın Yayın bakanlığına getirildi ve bu görevi hayatının sonuna kadar sürdürdü. 1887'de kendisine "i'timadüssaltana" unvanı verildi. Bu arada Paris ve Londra Asya cemiyetleri üyeliklerine seçildi. Şahın 1889'daki Avrupa seyahatine katıldı. 18 Şevval 1313 (2 Nisan 1896) tarihinde vefat etti ve Necef'te defnedildi. Muhammed Hasan çok sayıda kitap telif etmiş ve Fransızca'dan pek çok tercüme yapmıştır. Ancak onun Devlet Basımevi yöneticiliği sırasında baş­ kaları tarafından yazılmış eserleri kendi adına yayımladığı ve bunlardan H als e yô. Hô.bnô.me ile Ruznô.me-i Hô.t1rô.t dı­ şındakilerin ona ait olmadığı ileri sürül- _j 21 Şaban 1259'da ( 16 Eylül 1843) Tahran'da doğdu . Kaçar Hanı Nasırüddin Şah'ın Meraga hacibüddevlesi Hacı Ali Han'ın oğlu olup anne tarafından Kaçarlar, baba tarafından ilhanlı hükümdarlarının soyundan gelir. Muhammed Hasan, Tahran'daki darülfünunda eğitim gördükten sonra veliaht Kasım Mirza'nın yaverliğine getirildi. 1858'de HCızistan bölgesine vali ve ordu kumandanı, 1861 'de de adalet bakanı olan babasının yardımcılı­ ğını yaptı. 1863'te büyükelçilik ikinci sekreteri ve askeri ataşe olarak Paris'e gönderildi. 1867'de iran'a döndüğünde şahın özel mütercimi oldu ve seyahatlerinde ona eşlik etti. Bu arada Millet gazetesi için Eserleri. 1. Mir'ô.tü'l-büldô.n-1 Nô.ş1ri. iran bölge ve şehirlerinin tarih ve coğraf­ yasına dair alfabetik olarak bilgi veren bir kitaptır (1-IV. Tahran 1294-1297 h., 1367 h ş.; nşr. Abdülhüseyin N eva!- Mlr Ha ş im Muhaddis, 1-111, Tahran 1368-1 369 h ş . ) . Eserden bir bölüm Tô.ri]].-i Bô.bil ve Nineva adıylayayımlanmıştır (Bombay 1311 ). z. Tô.ri]].-i Munta~am-1 Nô.ş1ri. Umumi bir tarih olup Hz. Peygamber'in hicretinden 1300 ( 1883) yılına kadarki olayları kapsar (1-111 , Tahran 1298- ı 300; n şr. Muhammed İsmail Rızvanl. Tahran 1363- ı 368 hş.). 3. Matla'u'ş-şems. Horasan bölgesi. özellikle Meşhed şehri ve yöresinin tarihine, burada yetişmiş kişilerin biyografisine dairdir (Tahran ı3oı-ı303; nşr. TeymOr Burh Eın LlmOdihl, Tahran ı 362 h ş.). 4. Ijayrô.t-1 lfisô.n. Adını Rahman sOresinin 70. ayetinden alan eser. Osmanlı alimi Mehmed Zihni Efendi'nin Meşô.hi­ rü 'n-nisô. adlı kitabının ilaveli tercümesidir (1-111, Tahran ı 304- ı 307). S. el-Me'ô.şir ve'l-ô.şô.r. Nasırüddin Şah'ın kırkıncı hükümdarlık yılı münasebetiyle yazılmış olup onun dönemiyle ilgili olaylar ve ileri gelen kişiler hakkında bilgi içerir (Tahran ı 309, 1348 h ş.; nşr. Trec Efşar, 1-111, Tahran ı 363- ı 368 h ş .) . 6. Dürerü 't-ticô.n fi tô.rilj.i Beni Eşkô.n. Eşkanller'in (m.ö. 247-m.s. 225) tarihinden bahseder (1-ıll, Tahran 1308- ı 31ı; nşr. N i 'm et Ahmed!, Tahran ı 37 ı hş .). 7. et-Tedvin fi a]].vô.li cibô.li'ş ­ Şervin. Mazenderan bölgesindeki SevadkCıh şehrinin tarihiyle ilgilidir (Tahran ı 3 ı ı) . B.}jiccetü's-sa'ô.de fi J:ıacceti'ş­ şehô.de . Kerbela şehidleri hakkındadır (Tahran ı 304 ; Tebriz ı 3ıO). 9. Ijalseyô. Ijô.bnô.me . Kaçar hanedanlığını ve o dönemin devlet adamlarını eleştiren edebi nitelikli bir eserdir (M eşhed ı 324 hş .; Tahran ı 348 hş .). 10. Ruznô.me-i Ijô.t1rô.t-1 İ'timô.di's-saltana (Tahran ı 345 hş.; nşr. Trec Efşar, Tahran 1356 h ş.). 11. Tatbi~-i Lugiit-i Cogrô.fiyô.-i Kadim ve Cedid-i lrô.n (Tahran 131ı; nşr. Muhammed Muhaddi s, Tahran ı 363 hş.). Muhammed Hasan Han'ın ayrıca Batı dillerinden birçok tercümesi ve yazma halde bir sözlük çalışması vardır. BiBLİYOGRAFYA : M. Hasan Han. Matla'u'ş-şems (nşr. TeymOr Burhan LimQdihi). Tahran 1362 hş ., neşredenin girişi , s. XVI-XL; a.m lf .• M ir' atü '1-büldan ( nşr. Abdülhüseyin Nevai- Mir H aş im Muhaddis). Tahran 1362 hş ., Neviii'nin önsözü, 1, s. 1-XLVI; Browne, LHP, VI , 453-456; Tebrizi, Reyf:ı a n e­ tü'l-edeb, ı, 151 -152; Name-i Danişveran-ı Naşıri, Kum, ts. (Da rü 'l-fikr).l , Seyyid Rıza Sadr'ın önsözü; ı. Krackovsky. Taritıu ' l-edebi'l-cogra­ {iyyi 'l-'Arabi (tre. Selahaddin Osman Ha şi m), Kah i re 1965, ll, 548-550; Rypka, H IL, s. 341; Yahya Aryanpür. Ez Şabii ta Nima, Tahran 2535 şş., ı . 264-271; Mehdi Bamdad, Şer/:ı-i Jjal-i Rical-i iran, Tahran 1371 hş ., lll, 330 -348; V. Minorsky, "MuJ::ıammadl:Iasan Khan", EJ2 (Ing.). VII, 440; Abbas Amanat, "E'temad al-Saltana", Elr., VIII, 662-666. r:iJ J.!l!l!!l RızA KURTULUŞ ı MUHAMMED HASENEYN MAHLÜF (bk. ADEVİ, Muhammed Haseneyn). _j L 1 MUHAMMED HlDlR HÜSEYiN ı ( ~~!..W.. ) Muhammed el-Hıdr b. Hüseyn b. Ali b. Ömerel-Haseni (1876-1958) L Tunus asıllı alim, Ezher şeyhi. _j 26 Receb 1293'te (ı 7 Ağustos ı876) 1\.ı ­ nus'un Nefta şehrinde doğdu . Ahdar lakabını Mısır, Suriye ve istanbul'u kapsayan seyahatleri sırasında bu bölgelerde- 539