T: 020 7923 08 38 │ M: 0742 948 14 90 │ E: haber@telgrafnews.com facebook.com/telgrafnewscom │ @telgrafnewscom Haftalık Haber Gazetesi Çarşamba, 22 Ekim 2014 439 2015 Genel Seçim Pazarlığı AB Üyeliği Üzerinden Son günlerde yürütülen tartışmalar, Avrupa Birliği üyeliğinin genel seçim öncesi temel konu olabileceğini gösteriyor. Britanya’nın Avrupa Birliği üyeliği tartışmaları büyümeye devam ediyor. Sağ kesimin, özellikle de Birleşik Krallık Bağımsız Parti’nin (UKIP) son senelerde üyelikten ayrılmak için yürüttüğü politikaya, başbakan David Cameron da, sağ oylarını UKIP’e kaybetmemek için, katıldı. Mayıs 2015’te gerçekleşecek genel seçim için Muhafazakar Parti’nin temel vaatleri içerisinde AB üyeliği için referandum sözü olacak. Avrupa Komisyonu başkanı, José Manuel Barroso’nın AB üyesi olarak Britanya’nın, AB kanunları dışına çıkmasının yasa dışı olabileceğini söylemesi üzerine Cameron, benim tek ‘patronum Britanya halkı’ diye tepki verdi. David Cameron’ın yılbaşından önce AB ile ilgili radikal kararlar açıklaması bekleniliyor. Dagenham’daki Ford araba fabrikasına yaptığı ziyarette konuşan Cameron, ‘‘Britanya’da, bizim AB ile yeniden pazarlamaya ihtiyacımız var, ardından da Britanyalı insanların AB’de kalıp kalmayacağımıza Britanya halkının karar vereceği referanduma ihtiyacımız var’’, dedi. Cameron şöyle devam etti: ‘‘Bunun için uğraşacağım, bunu teslim edeceğim ve bu yeniden anlaşmanın merkezinde insanların göç konusundaki endişelerine hitap etmemiz gerekiyor. Bu konunun düzeltilmesini istiyorlar ve haksız değiller, ben de düzelteceğim.’’ İşçi Parti başkanı Ed Miliband’de AB üyeliği yana siyasetini güçlendireceğinin sinyalini verdi. Haberin devamı sayfa 2’de Başkent Londra’da Kobane ile dayanışma eylemleri devam ediyor. Pazar günü Londra merkezde bulunan BBC binası önünde yapılan bir araya gelen yüzlerce kişi yapılan mitingden sonra Trafalgar meydanına kadar yürüdü. Eyleme İşçi partili milletvekili David Lammy ve Jeremy Corbyn’in yanı sıra çok sayıda İngiliz insan hakları savunucusu, ve devrimci sosyalist gruplar destek verdi. Haberin devamı sayfa 6’da 2 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Baş sayfadaki haberin devamı... Eski ticaret bakanı, Gölge Avrupa Bakanı olarak görevlendirilen Pat Mc Fadden Britanya’nın AB üyeliğinin devam etmesi için ‘‘kararlı, ulusalcı’ bir savunma yapacağını ifade etti. Mc Fadden şöyle konuştu: ‘‘İşçi Parti, Avrupa’nın Britanya için daha iyi işlemesi gerektiğine, ve işleyebileceğine inanıyor, ama biz Britanya için doğru yolun Avrupa’da değişim olarak algılıyoruz, Avrupa’dan çıkışın değil.’’ Muhafazakar Parti içerisinde, AB üyeliği savunucuları da, Cameron’ın partiyi UKIP’in takliti bir parti yapmayı engellemek için ‘kanlarının son damlasına kadar’ savaşacaklarını ifade ettiler. Cameron, AB üye ülkelerinden Birleşik Krallığa çalışmak için gelen işçilerin haklarını kısıtlamak istediği tahmin ediliyor. UKIP gibi, AB karşıtı olan- lar, AB’nin ticaret ve iş adamları için zararlı olduğunu ve Britanya’daki iş imkanlarının öncellikle Britanyalılara sunulması gerektiğini savunuyorlar. AB üyeliği bittiği taktirde Britanya serbest ticaret içerisinde olacak ve işyerleri AB yasaları kapsamında çalışanları ve tüketiciyi koruyan yasaları kaldırabilecekler. Muhafazakar Parti’den, istifa sonucunda, Rochester ve Strood bölgesinde ara seçime girilecek. 20 Kasım’da gerçekleşecek ara seçimde Mark Reckless UKIP’in ikinci milletvekili olabilir. Douglas Carswell’in Muhafazakar Parti’den UKIP’e geçmesi sonucunda, 9 Ekim’de Clacton’da yapılan ara seçimde, UKIP ilk milletvekilini kazanmış oldu. Cameron’ın, UKIP’e daha fazla milletvekili ve oy kaybetmemek için AB karşıtı siyaset izlediği düşünülüyor. Başbakan 2013’de yaptığı bir konuşmada 2017’de AB üyeliğine ilişkin referandum sözü vermişti. Devlet çocuk yoksulluğunun önüne geçemiyor Ülkede artan çocuk yoksulluğuna ilişkin çalışma yürüten eski bakan, üç büyük siyasi partinin konuyla ilgili başarısız olduklarını açıkladı. Alan Milburn, ‘ulusun durumu’ adındaki raporunda Muhafazakar, İşçi ve Liberal Demokrat Partilerinin çocuk yoksulluğunun önüne geçmek için gereken hırsı göstermediklerini belirtiyor. Milburn, hükümetin 2020 senesine kadar hedeflediği yoksullukla mücadele etme konumuna ulaşamayacağını ifade etti. Tahminlere göre 2020 senesine kadar 3.5 milyon çocuk yoksulluk içerisinde olacak. Raporda, Muhafazakar Parti’nin geçen ay açıkladığı sosyal yardım kesintilerinin yoksulluk durumunu daha da kötüye götüreceği belirtiliyor. Rapor hükümetin ve genel seçimde iktidara gelecek par- tinin sosyal konumların düzeltilmesi ve yoksulluğun azaltılması için partilere önerilerde bulunuyor. Birleşik Krallık’ta tarım krizi Yapılan bir araştırmaya göre, aşırı tarımdan dolayı, Birleşik Krallığın kırsal topraklarında 100 civarında hasat kaldı. Artan nüfusa karşı, düşen toprak kalitesi, önlemler alınmazsa, tarım krizine yol açabileceğinin uyarısı yapıldı. Sheffield Üniversitesinin yaptığı araştırma kentlerdeki toprağın kırsal bölgelerde Haftalık Haber Gazetesi Rojnameya Nûçeyan a Heftane Editör: Alaettin Sinayiç - editor@telgrafnews.com Muhabirler: Esra Türk & Meltem Ay Grafiker: Yüksel Adıgüzel Yayın Sahibi: Tel News Ltd. Adres: 33 Dalston Lane, London E8 3DF bulunan bir çok çiftliğin toprağından daha verimli olduğunu tespit etti. Kentlerdeki park, bölümlük bahçeler ve bahçelerden alınan toprak örnekleri organik karbon gibi maddelerin buralarda daha yüksek seviyelerde olduğunu gösteriyor. Sheffield Üniversitesinden Profesör Nigel Dunnett, gelecek nesillere yiyecek yetiştirmek için kentlerdeki toprakları da kullanmayı öğrenmemiz gerekeceğini belirtti. Kırsal tarımda kullanılan ilaçlı gübre toprağın besin değerlerini düşürüyor. Dunnett, doğanın da ciddi bir şekilde zarar gördüğünü ve polen taşıyıcı canlıların azalmasının yiyeceğin azalması anlamına geldiğini belirtti. Telefonlar: 020 7923 0838 - 07429 481490 Web adresi: www.telgraf.co.uk Haber için: haber@telgrafnews.com Reklam için: reklam@telgrafnews.com Diğer tüm sorularınız için: director@telgrafnews.com Çarşamba, 22 Ekim 2014 3 4 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Doktorlar 11 yaşında çocukların çete şiddeti mağdurları olduğunu açıkladılar Doktorlar 11 yaşında çocukların çete bağlantılı saldırılardan kaynaklı yaralanarak hastaneye müracaat ettiklerini belirtti. Bıçak ve silah ile yaralanan gençlerin çete içerisinde hayatlarının tehlikede olduğunu anlatmak için hastanelerde sosyal danışman bulunması için proje başlatılacak. Londra’nın en yoğun travma merkezlerinden birisi olan St Mary’s hastanesinde, geçen sene, görülen 2,500 yaralının çeyreği 11-25 yaş arası oldukları belirtildi. Bu verilerin açıklanmasıyla birlikte, St Mary’s hastanesi, gençleri çetelerden çıkmalarına destek olmak için, bölüme üç sene boyunca gençlik çalışanları yerleştireceklerinin planlarını anlattılar. Benzer bir proje daha önce Kings College hastanesinde gerçekleşti ve gençlerin yaralandıklarında, çetelerde yer alarak karşı karşıya kaldıkları hayati tehlikeyi fark ettikleri tespit edildi. Proje, yaralanan gençlerin hayatlarının ne düzeyde tehlikede olduğunu fark ettiklerinde, müdahale edip bağlı oldukları çetelerden uzaklaştırmayı hedefliyor. Proje 648,000 sterlin tutarında ve İmperial College Healthcare Charity (İmperial College Sağlık Hizmeti Kuru- Dr Asif Rahman mu) ve Home Office (İçişleri Bakanlığı) tarafından finanse ediliyor. Konuyla ilgili konuşan Dr. Asif Rahman projeye destek vermek isteyen çok sayıda insanın olduğundan memnun olduğunu belirtti. Rahman şöyle devam etti: ‘‘Amacımız, hastane ve toplum arasında köprü kurmak ve gençler hastaneden taburcu edildiklerinde programa devam etmelerini sağlayıp sonuç olarak da hastaneye geri dönmezler umarım.’’ 5 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Royal Mail Noel dönemi için 19 bin işçi işe alacak Geçtiğimiz aylarda özelleştirilen posta servisi, Royal Mail, Noel döneminin yoğunluğuyla baş etmek için 19 bin işçi işe almaya karar verdi. Noel tatili döneminde halkın hediye paketlerini geciktirmemek ve yeni özelleşen şirket kendini müşterilerine kanıtlamak için Kasım ve Ocak ayları arası ek işçi çalıştıracak. Ek alınan işçiler şirketin var olan 124 bin çalışanına destek sağlayacak. Geçtiğimiz sene, aynı dönemde 21 bin geçici işçi alan Royal Mail, günde 10 milyon paket taşımıştı. Royal Mail yetkilisi, Sue Whalley, ‘‘Noel, Royal Mail için en yoğun dönemimizdir ve tüm sen boyunca müşterilerimize en iyi hizmeti sunmak için plan yapıyoruz. Her Noel, bu bayram döneminin postasını idare edebilmek için maddi olarak, binlerce işçi gibi, ek kaynak bağlıyoruz’’, dedi. İşe başvurmak isteyenler www. royalmailgroup.com/xmasjobs, web sayfasından bilgi alabilirler. Diğer bir paket dağıtım şirketi, Yodel, Noel döneminde 5 bin işçi işe alacak. Marks and Spencer ve Sainsbury’s gibi şirketler de aynı dönemde geçici işçi işe almaları bekleniliyor. 6 İngiliz Milletvekili: İnsanlıktan yanaysanız Kürtlerin tarafında olmalısınız Çarşamba, 22 Ekim 2014 Başkent Londra’da Kobane ile dayanışma eylemleri devam ediyor. Pazar günü Londra merkezde bulunan BBC binası önünde yapılan bir araya gelen yüzlerce kişi yapılan mitingden sonra Trafalgar meydanına kadar yürüdü. Eyleme İşçi partili milletvekili David Lammy ve Jeremy Corbyn’in yanı sıra çok sayıda İngiliz insan hakları savunucusu, ve devrimci sosyalist gruplar destek verdi. BBC televizyonu önünde toplanan kitleye bir konuşma yapan İşçi partili milletvekili David Lammy, İnsanlıktan, demokrasiden yana olan herkesin Kürtlerin mücadelesinin tarafında olması çağrısı yaptı. İngiliz milletvekili David Lammy şunları belirtti; 7 Çarşamba, 22 Ekim 2014 ‘‘İşid’in barbarlığına karşı durmak istiyorsanız, Kürtlerin yanında olmalısınız. Kobane’ye acilen güvenli bir koridorun açılması gerekir. Bu koridordan ihtiyaç duyulan, insani malzemeler ve YPG’nin ihtiyaç duyduğu silahlar geçirilmeli. Şu soruyu sürekli sormamız gerekir, ‘İşid’in kullandığı silahlar nereden geldi’ diye. Tehlikeli bir süreçten geçiyoruz. Eğer insanlıktan yanaysanız, eğer demokrasiden yanaysanız, Kürtlerin mücadelesinin tarafında olmalısınız.’’ İşid Uzaydan iki günde inmedi Kobane ile dayanışma eylemine katılan diğer bir İşçi partili milletvekili Jeremy Corbyn ise yaptığı konuşmada işid’in iki günde uzaydan inmediğini belirtti. Milletvekili Corbyn şunları belirtti: ‘‘Acilen Kobane’ye insani koridorun açılması gerekir. Geçen hafta bir grup milletvekili arkadaşımla dışişleri bakanı ile görüşerek Kobane’ye gerekli desteğin verilmesi çağrısında bulunduk. Kafamızda iki tane büyük soru var. İlk soru, Türkiye ile İşid arasındaki ilişki tam olarak nedir? Türkiye’nin işid’e verdiği silah desteği konusunda ne söylüyorlar? İkinci soru ise: İşid uzaydan gelmedi iki günde. 2003 Irak müdahalesinin bir sonucudur, Suudi Arabistan gibi devletlerin akıttığı paranın bir sonucudur İşid. Peki Suudi Arabistan’a silah veren kim, yine ABD ve Britanya.’’ BBC önünde yapılan mitingde, İnsan hakları savunucusu Peter Tachell, milletvekili adayı Catherine West, İngiliz peder John Ryan da birer konuşma yaptı. Yapılan konuşmaların ardından uzun bir kortej oluşturan kitle yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca İşid karşıtı İngilizce sloganların atıldığı eyleme sosyalist ve anti faşist gruplar da bayraklarıyla katılarak destek verdi. Yürüyüş, Trafalgar meydanında sona erdi. Eğitim Köşesi OKTAY ŞAHBAZ Urswick Ortaokulu Bilgisayar Bölüm Başkanı oktyshbz@googlemail.com Yeni bir müfredat mı? Bence kalsın! Yeni ilk okul ve ortaokul müfredatı son dönemlerde İngiltere’deki eğitimciler arasında çok konuşulan konulardan bir tanesi. Gerek bir önceki eğitim bakanı Micheal Gove, gerekse yeni eğitim bakanı Nicky Morgan, yaptıkları her konuşmada yeni bir müfredatın ihtiyacına değinip, değişmesi gerektiğini söylüyorlar. Ne kadar ilginçtir ki hem Gove, hemde Morgan, bu müfredatın nasıl olabileceğini, neler gerektirdiğini belirlemede öğretmenler yada eğitmenler ile konuşmaktansa patron veya belli sektörleri temsil eden bireyler ile görüşmeyi tercih ediyorlar. Daha da kötüsü bu müfredatın sağlıklı bir şekilde hazırlanıp hayata geçmesi için öğretmenlere çok az zaman vererek deyim yerindeyse bir ‘son dakika’ işi gerçekleştirildi. Yeni müfredat da ne var? Yeni müfredatın en dikkat çekici, yani Birleşik Krallık değerlerinin öne çıkarılması. Birleşik Krallık değerlerinin ne olduğuna dahil belli bir muğlaklık olsa bile burada daha çok istenen ‘beyaz’ Birleşik Krallık tarihi ve onun öğretilerine dikkat çekmek. Bununda ne olduğunu sorduğumuzda tarihe şöyle bir bakıp Birleşik Krallığın yaptığı sömürüleri görmemiz bu tarihin ne olduğunu anlamamıza yardımcı olacaktır. Yani, şu an özellikle Tarih ve İngilizce derslerinde var olan göçmen ve siyah halkların tarihi, kültürü ve edebiyatı gibi konuların ortadan kaldırılması isteniyor. Bunun yanında bir çok derste öğretilmesi gereken konular belirsiz bırakılıp tamamen okulun ve yönetimin inisiyatifine bırakılıyor. Yeni müfredatın en tehlikeli ve dikkat çeken özelliklerden bir tanesi ise çocuklarda araştırma, sorgulama ve inceleme gibi yeteneklerin şartlı yeteneklerden çıkartılıp öğretilmemesi, yani, her şey ezberlenecek! Bir önceki eğitim bakanı bu değişimin Birleşik Krallık vatandaşı olmak isteyen ve burada yaşamak isteyen herkes için önemli olduğunu söylerken, yeni eğitim bakanı Morgan bu değişimin radikal İslam ideolojisi karşısında iyi bir alternatif olduğunu söyledi. Yeni müfredatta dikkat çeken diğer bir nokta ise öğrenilmesi gereken bilgi ve yeteneklerin tamamen iş verenlerin istekleri ve doğrultusunda belirlenmesi oldu. Kısacası ve açıkça, özellikle, bir önceki eğitim bakanı Gove’dan, son 2 yılda, şunları duyduk: “Google şu konuda program yazanları istiyor bizde bunları yetiştirelim”; “şu ilaç firması şu konuda eleman azlığını söylüyor onun için bunu fen derslerinde öğretelim”, gibi. Böyle bir müfredat ne gibi sorunlar yaşatır? Birleşik Krallığın bir çok azınlığa ev sahipliği yaptığını ve bir çok halkın beraber yaşadığı bir ada olduğunu eminim hepimiz biliyoruz. Bu anlamda ön yargıların olmaması ve herkesin bir birini anlaması, ırkçılık ve ayrımcılık gibi kavramların gelişmemesinde eğitim ve müfredat büyük bir rol oynuyor. Bir çok çocuk ve öğrenci tarih derslerinde göçmen tarihini anlayıp göçmen halkların Birleşik Krallığın yeniden inşa edilmesi için ortaya koydukları çabayı öğreniyor. Bunun yanında İngilizce, coğrafya ve din dersleri aracılığıyla diğer halkların kültürlerini, inançlarını ve edebiyatını öğrenip kendisi ile benzerlikleri anlayıp ön yargıların gelişmesini engelliyor. Yeni bir müfredat için şirketlerin çıkarları değil, çocukların ihtiyaçları dikkate alınmalı. Öyle görünüyor ki son dönemlerde kışkırtılmaya çalışılan yerli göçmen ayrımcılığı eğitime de yansımış bir durumda. Bu konuda açıklama yapan sayısız profesör, rektör ve sendika başkanı hem Gove hemde Morgan tarafından dikkate alınmazken ‘Marksist’ olmak ile suçlandılar. Aileler ve öğrenciler bu konuda neler yapabilirler? Öğretmenler son dönemlerde her ne kadar en temelde ücret ve emeklilik haklarına yapılan saldırılara karşı greve gidiyor olsalar da aslında bu anlamda başlatmış oldukları ‘Stand up for Education’ kampanyası aynı zamanda her öğrenci için adil ve kapsayıcı bir müfredat talebini de kapsıyor. Bu anlamda her aileye ve öğrenciye düşen en temel görev kendi okullarında çalışan öğretmenlere sahip çıkıp çocukları için iyi bir müfredat ve iyi bir eğitim sisteminin oluşmasındaki mücadelelerinde dayanışma içinde olmalı. Hiç bir öğretmen greve gitmeyi küçümsemez çünkü öğretmen her zaman öğretmek ister. Grev son çaredir, bunun için öğretmenlerimizi anlayıp greve gittiklerinde onlara destek olalım. 8 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Dayanışma gecesine yoğun ilgi konuşmacı olarak katıldı. Panelde katliamların insanların psikolojisi üzerindeki etkileri ve yarattığı travmalar anlatıldı. Son dönemde İşid çetelerinin Kürdistan’daki artan saldırılarından kaynaklı yerlerinden olan Kürtler için başkent Londra’da bir dayanışma etkinliği düzenlendi. Pazar akşamı Portobello Pop Up sinemada yapılan dayanışma etkinliğine çok sayıda kişi katıldı. Zengin bir programa sahip olan gecede toplanan paralar Heyva Sor a Kurdistan ve Rwanga Foundation aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak. Bir grup Kürt gencin biraraya gelerek oluşturduğu Compassion For Kurdistan adlı organizasyon tarafından organize edilen etkinlik panel ile başladı. ‘Katliamların Psikolojik Etkileri’ başlık panele Dr Brian Brivati, Mohammed Haidar ve Dr Shko Shorsh Yapılan panelin ardından bir grup genç ressamın yaptıkları resimlerin sergisi yapıldı. Etkinlikte ayrıca Emel Said Kurda ve Peyman Heydarian adlı sanatçılar bir müzik dinletisi sundu. Müzik dinletisinden sonra yapılan açık artırmada sergide bulunan resimler dayanışma amacıyla satıldı. Gecenin sonunda ise Ari Murad tarafından çekilen ‘The Kurdish Winter-2014’ adlı filmin gösterimi yapıldı. 9 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Londra’da İşid çetelerine karşı anlamlı eylem Başkent Londra’da İşid protestoları çeşitlenerek devam ederken, gençler parlamento önünde çok ilginç ve anlamlı bir eyleme imza attı. Gençler İşid çetelerinin kaçırıp pazarlarda sattıkları binlerce kadına dikkat çekmek amacıyla parlamento önünde teatral bir tarzda ‘İşid kadın pazarı’ kurdu. Birleşik Krallık parlamentosu önünde bir araya gelen gençler teatral bir skeçle İşid tarafından kaçırılıp pazarlarda satılan kadınlara dikkat çekti. İşid çetelerini canlandıran bir grup genç İşid’liler gibi giyinirken, siyah çarşaflara büründürülmüş, birbirine zincirlenerek bağlanmış bir grup genç kadın da kaçırılıp satılan kadınları canlandırdı. Skeç’te kurulan ‘kadın pazarında’ genç kadınlar açık artırma tarzıyla satıldı. Açık artırmayı yöneten ‘İşid’li kadınları satarken, kadınların 14-13 yaşında olduğu, Hristiyan, Ezidi Kürt oldukları vurgularını yaptı. Teatral protestoyu izlemek için etrafta yoğun bir kalabalık oluştu. Protestonun sonunda toplananlara açıklama yapan gençler, ‘bu sahnenin her gün Suriye ve Irak’ta yaşandığını ve bu pazarlarda BM verilerine göre Ağustos 2014’ten bu yana kaçırılan 25 bin kadının satıldığını’ anlattı. Gençler ayrıca ‘Kobane’de şuanda bu insanlık düşmanı çetelere karşı YPG/YPJ güçleri kahramanca bir direniş sergiliyor, Kürt halkı insanlık adına bu barbar çetelere karşı savaşıyor’ dedi. Teatral protesto ‘Kahrolsun İşid’, ‘İşid’e karşı birleşin’ sloganlarıyla son buldu. Gençlerin protestosu İngiliz medyasında geniş yankı buldu 10 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Ünlü İngiliz Komedyen Russel Brand: ‘Kobane’de İnsanlık adına direnen savaşçıları selamlıyorum’ On binlerce emekçinin maaşlarında ücret artışı talebiyle düzenlediği eylemde, ünlü İngiliz komedyen Russel Brand, Heyva-Sor vakfı gönüllüleriyle birlikte Kobane için bağış topladı. Başkent Londra’da bir araya gelen 60 bin civarında emekçi ücret artışı talebiyle bir eylem düzenledi. İşçi Sendikaları Kongresi›nin (TUC) organize ettiği eylemde on binlerce kişi hükümetin kesintilerini protesto ederek, emekçilerin maaşlarına artış talep etti. Embakment’ta toplanan on binlerce emekçi Hyde park’a kadar yaptığı yürüyüşten sonra bir miting düzenledi. Emekçilere destek vermek amacıyla eyleme katılan ünlü İngiliz komedyen Russel Brand, eylemde hazır bulunan Kürdistan Kızılay’ı Heyva Sor gönülleriyle birlikte, bir aydan fazladır yoğun saldırılar altında olan Kobane için bağış topladı. Kobane’deki durumu yakından takip ettiğini be- lirten Russel Brand; ‘Kobane’de İnsanlık adına direnen savaşçıları selamlıyorum’ dedikten sonra Heyva Sor’a ait bağış kutusunu eline alarak kendisi de bir süre bağış topladı. İşçi Sendikaları Kongresi’nin (TUC) başkent Londra’da düzenlediği yürüyüşün yanı sıra Glasgow ve Belfast’ta da aynı amaçla protesto yürüyüşleri düzenlendi. Hyde Parkta yapılan mitingte konuşan TUC Genel Sekreteri Frances O’Grady, “Birleşik Krallık tarihinin en uzun süreli kemer sıkma programının ardından, ekonomik iyileşmeyle birlikte maaşlarda artış yapılmalı. Bu ülkede bir üst düzey yönetici, bir işçiden 175 kat daha fazla kazanıyor” diye konuştu. 11 12 Çarşamba, 22 Ekim 2014 13 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Londra Anarşist Kitap Fuarında temel gündem Rojava oldu Her yıl geleneksel olarak yapılan Londra Anarşist Kitap Fuarına bu sene Rojava devrimi damgasını vurdu. Cumartesi günü başkent Londra’da bulunan Queen Mary’s üniversitesinde bir araya gelen çok sayıda Anarşist Rojava konulu tartışmaya yoğun ilgi gösterdi. Başta devam eden Kobane direnişi olmak üzere Rojava devriminin ana odak noktası olduğu bu yılki Londra Anarşist kitap fuarında, üzerinde ‘Yaşasın bağımsız Rojava, Londra’dan Kobane’ye dayanışma’ yazılı büyük pankart fuar programı boyunca ana salona asıldı. Anarşist Kitap Fuarında yapılan Rojava devrimi konulu panele ise ilgi çok yoğundu. Bu yıl içerisinde Rojava’yı ziyaret eden Kürt Anarşist Federasyonu (KAF) ve Haringey dayanışma grubunun izlenimleri yapılan panel ile dinleyicilerle paylaşıldı. ‘Suriye Kürdistanı Arap baharından farklı bir rota çiziyor’ Rojava’yı ziyaret eden heyetin üyesi Zaher Bahar panelde bir konuşma yaparak, Rojava’da yaşanan devrimi ve demokratik sistemi anlattı. ‘Demokratik toplum hareketi’ olarak tanımlanan Rojava devriminde, sistemin tabandan tavana doğru örgütlendiği ve her kimliğin, kültürün, inancın ve sosyal grubun eşit bir düzeyde kendisini içerisinde temsil ettiği bir sistem yaratıldığı belirtildi. Buna bağlı olarak ta Rojava devriminin Arap baharından farklı bir rota çizdiği belirtildi. Kobane’de İşid’e karşı amansız bir direnişin sergilendiği ve bu direnişin her anlamıyla desteklenmesi gerektiği özellikle vurgulandı. ‘‘PKK’nin ‘terör listesinden’ çıkarılması Kazan/Kazan durumu yaratacak’’ Milletvekili George Galloway’in Russia Today televizyonunda sunduğu Sputnik adlı programa konuk olan Kürt aktivist Memed Aksoy, Kobane’de yaşanan son gelişmeleri değerlendirdikten sonra, ‘PKK’nin terör listesinden çıkarılmasının herkes açısından ‘kazan/kazan’ durumu yaratacağını belirtti. Sinemacı-yazar Memed Aksoy, Birleşik Krallık Saygı Partisi (Respect Party) milletvekili George Galloway tarafından Russia Today televizyonunda sunulan Sputnik adlı programa katılarak Kobane’de yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Kobane, ismini tarihin kitaplarına yazıyor Programın sunucusu milletvekili George Galloway programa, ‘Kobane Stalingrad değil, ancak Suriye’nin Kürt şehri Kobane, ismini tarihin kitaplarına yazıyor’ diyerek başladıktan sonra İşid’in bölgede yaptığı barbarlıkların kelimelerin ötesine geçtiğini söyledi. Kobane’deki son durumu anlatan Memed Aksoy, YPG güçlerinin askeri üstünlüğünden bahsettikten sonra kısa bir süre sonra İşid’in Kobane’den tamamen çıkartılacağını umduklarını belirtti. George Galloway’in Türkiye’nin etkisi ile ilgili soruyu sorarken, Türkiye’nin sınırın yanı başında İşid’in yaptıklarını izlerken parmağını kıpırdatmaması ve bununla birlikte Kuzey Kürtlerinin yardımlarını da engellemeye çalışması, Türkiye’nin müttefikleri açısından bir ayıp olduğu yorumunu yaptı. Türkiye’nin, Rojava’da oluşan özerk Kürt yönetiminden rahatsız olduğunu belirten Aksoy, Türkiye’nin zamanında El Nusra’ya birçok yardım yaptığını ve bu yardımların bir şekilde İşid şahsında halen devam ettiğini söyledi. Aksoy: ‘‘Türkiye’nin, Tampon bölge ve uçuşa yasak bölge gibi projelerle hedefinin İşid değil, Esad rejimidir. Türkiye, Suriye ve ırak sınırı boyunca bölgeye hakim olacak bir Sünni iktidar istiyor, bunun da kendi ideoloji amaçlarına hizmet etmesini hedefliyor.’’ Genç kadınlar, geleceklerini bu sistemde görüyor Neden bu kadar genç kadın savaşçı var cephede sorusuna Aksoy şu şekilde cevap verdi; ‘‘Bu tamamen Kürt hareketinin ideolojik duruşundan kaynaklanıyor, Cinsiyet eşitliğine, Seküler, demokratik, Komünal topluma ve sisteme inanıyorlar. Bu insanlar geleceğini bu sistem içerisinde görüyor. Rojava’daki sistem tüm kesimleri, kimlikleri kendi içerisinde demokratik bir şekilde barındırıyor, bu da gelecekte Ortadoğu’ya model olacak bir sistem, bu yüzden bu gençler ve kadınlar kendi geleceklerini bu sistemin içerisinde görüp katılıyorlar.’’ PKK’nin terör listesinden çıkması barışa hizmet edecek Galloway’in sorduğu PKK’nin terör listesinden çıkarılması ile ilgili soruya, Türkiye’de çözümün tek yolu PKK’nin ‘terör listesinden çıkması olduğunu belirten Aksoy şunları söyledi. ‘‘Avrupa Birliği Türkiye’de ve Ortadoğu’da barışa hizmet etmek istiyorsa PKK’yi terör listesinden çıkarması gerekiyor. Bu Türkiye’deki barış sürecini de hızlandıracaktır. PKK’nin terör listesinde çıkarılması ‘kazan-kazan’ durumu yaratacaktır.’’ 14 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Elektrik Santralinde Yangın Çocuklara yönelik futbol kursu başladı Oxfordshire’de bulunan Didcot B Elektrik Santralinde, Pazar akşamı yangın başladı. Yangının sebebi henüz bilinmezken, yetkililer şüpheli bir durum görülmediğini belirttiler. RWE npower’a ait olan santralın iki hafta düşük kapasitede işlemesi bekleniliyor. Enerji bakanlığı, bu durumun elektrik kesintilerine yol açmayacağının garantisini verdi. Santral bir milyon eve elektrik sağlıyor- Ulusal Grid bu evlere elekrik vermeye devam ediyor. Yangını kontrol altına almak için 25’in üzerinde itfaiye aracı ve yüz civarında itfaiyeci çalıştı. Pazartesi günü yangın kontrol altına alındı ve yaralanan olmadı. Gençlere dönük çalışmalarını yürüten Ciwanen Azad Futbol Kulübü 8-11 yaş arası çocuklar için futbol kursu açtı. İki haftadır devam eden kurs Clissold parkında yapılıyor. Ciwanen Azad Futbol Kulübü tarafından yapılan açıklamada amaçlarının, spor aracılığıyla çocukların daha sağlıklı, saygılı ve disiplinli bir birey olmalarına katkı sunmak olduğunu belirttiler. Yetkin donanımlı eğitim kadrosu ve ful ekipmanları ile 8-11 yaş grubu çocuklar için Pazar günleri Clissold Parkta Futbol kursları saat 12:30 - 14:30 arası yapılıyor. Futbol kursunda Vücut ısınma - Vücut esneme, Pas Kontrol / Alış-Veriş, top sürme teknikleri, şut atma teknikleri, kalecilik ve futbol oyun konseptleri öğretilıyor. Futbol kursı hakkında daha fazla bilgi almak için 07446964993 | 07956436763 nolu telefonları arayabilirsiniz. 15 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Folkestone’da işyerlerine ‘Kobane’ kumbaraları İngiltere’nin Folkestone kentinde Kürt işveren Mücahit Güneş, Kobane halkı ile destek ve dayanışma amacıyla ‘Bizde varız’ diyerek işyerlerine yardım kumbaraları kurdu. Şu ana kadar 12 işyerinde kumbara kurulurken, Folkestone’deki Kürt kadınlar da Kobaneli kadın ve çocuklar için giyim malzemeleri topluyor. İngiltere’nin Folkestone kentinde yaşayan genç Kürt işveren Mücahit Güneş, Kobane’de yaşanan savaştan etkilenen kadın ve çocuklar için ‘yardım kumbaraları’ kurarak bir kampanya başlattı. Güneş’in başlattığı kampanyaya kentteki diğer Kürt işverenler de destek verirken, kampanya kapsamında şu ana kadar 12 işyerinde kumbaralar bırakıldı. Yaklaşık bir ay sürmesi planlanan kampanya bir yandan Kobane için para toplanırken, diğer yandan ise İŞİD çetelerine karşı duyarlılık çağrısı yapılıyor. İşyerlerinde kurulan kumbaralar şimdiden dolmaya başlarken, kampanya bir ay sürecek. ‘KOBANİ’YE KAYITSIZ KALAMAYIZ’ Kampanya ile bilgi veren Kürt işveren Mücahit Güneş, Kobane’de yaşananlara ‘insanım’ diyen hiç kimsenin kayıtsız kalamayacağını belirt- erek, “Öncelikle bir insan olarak en önemlisi de bir Kürt ve Kürdistanlı olarak Kobane’de yaşananlara kayıtsız kalamayız. Orada bir insanlık onuru için bir direniş bir mücadele var. Ancak Kobane halkı ağır bir saldırı altında ve özellikle kadın ve çocuklar bu savaştan en büyük etkilenenler oluyor. Bizde Kobaneli kadın ve çocuklar için böyle bir kampanya başlatarak ‘bizde varız’ dedik” diye konuştu. Güneş, başlattığı kampanyaya diğer Kürt işverenlerinde destek verdiğini söyleyerek, eşi Özlem Güneş’inde Kobaneli çocuk ve kadınlar için giyim malzemeleri toplayarak kampanyaya başka bir açıdan destek olduğunu belirtti. Güneş, kampanyadan elde edilecek geliri bizzat kendisinin Kobane’ye giderek teslim edeceğini ifade ederek, “Ben zaten bireysel olarak Kobane’ye destek oluyordum. Ama önemli olan herkesi bu desteğe katmaktır. Kumbaraları bir ay sonra açacağız ve bu kumbaralardan elde edilen paraları ve diğer malzemeleri Suruç’a giderek orada kampta kalan Kobaneli kadın ve çocuklara bizzat teslim edeceğim” dedi. Güneş, herkesin Kobane için bir şey yapabileceğini belirterek, herkesi Kobane için daha fazla dayanışmaya çağırdı. 16 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Heyva Sor a Kurdistan 8 ambulans ve 3 kamyon yardım malzemesini Rojava’ya gönderdi. Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi (IMPR) de 5 kamyondan oluşan temizlik malzemelerini Rojava’ya yolladı. Ambulanslar ile yardım malzemelerini taşıyan 8 kamyon Cumartesi günü Nusaybin-Kamişlo Sınır Kapısı’ndan Rojava’ya geçirilerek, Rojava Heyva Sor kurum yetkililerine teslim edildi. Giyecek, temizlik malzemeleri ve engelli araçlarından oluşan yardımlar, daha sonra Newroz Kampı sakinleri ile ihtiyaç sahibi yurttaşlara dağıtılacak. Londra’da Kobane’ye ile dayanışma etkinlikleri devam ediyor. Londra’da bir yandan Kobane ile dayanışma amacıyla eylemler devam ederken, bir yandan da maddi dayanışma etkinlikleri de devam ediyor. Pazar sabahı Day-Mer tarafından Londra Toplum Merkezinde organize edilen Birleşik Krallık’tan Suriye’de koalisyon güçlerine destek Birleşik Krallık savunma bakanlığı tarafından yapılan açıklamada İşid çeteleriyle mücadele çerçevesinde Suriye’de keşif uçuşları yapılacağını duyurdu. Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, keşif uçuşlarında kraliyet hava kuvvetlerine ait insansız hava aracı “Reaper” ile istihbarat sağlayan “Rivet Joint” uçaklarının kullanılacağı belirtildi. Bakanlık, keşif uçuşlarının istihbarat ve koalisyon güçlerinin Suriye’de IŞİD’e karşı yürüttüğü hava operasyonuna destek amaçlı olacağını bildirdi. Uçakların Suriye’de herhangi bir hedefi bombalama yetkisinin olmadığına dikkat çekildi. dayanışma kahvaltısına ilgi büyüktü. Pazar günü Day-Mer tarafından organize edilen dayanışma kahvaltısında toplanan paralar Kobane’ye gönderilmek üzere Heyva Sor vakfına teslim edildi. Kobanê halkıyla dayanışma büyüyor Alxas Kom’dan 250 çadır Kobanê’ye yönelik DAİŞ çetecilerinin saldırıları nedeniyle, Alxas Kom’un başlattığı kampanya çerçevesinde Suruç’a 250 çadır gönderildi. Suruç’a yerleşen Kobanêlilerin barınma sorununu çözmek için Kürdistan ve Avrupa ülkelerinde başlatılan yardımlaşma ve dayanışma kampanyaları da büyüyor. Maraş’ın, Elbistan ilçesine bağlı köylerin dayanışma derneği, Alxas Kom, tarafından Kobanê halkıyla dayanışmak amacıyla başlatılan “Bir battaniye de sen al” kampanyası çerçevesinde 250 çadır Suruç’a gönderildi. Kobanê’de fedai eylem gerçekleştirerek yaşamını yitiren Arîn Mîrkan isminin verildiği çadır kentte getirilen çadırlar gönüllüler tarafından kurularak, halkın kalacağı şekilde hazır hale getirildi. Kobanê ile dayanışmalarını sürdüreceklerini ifade eden Alxas Kom Derneği Eş Başkanı Cevdet Karakoç, Avrupa’da yaşayanların ve Kobanê’deki vahşeti canlı göremeyenlerin acil dayanışma içerisinde olmalarını gerektiği çağrısında bulundu. Karakoç, çadırlar kentte bir okul kurduklarını ve yeni oluşturulacak bir çadır kentte de gönüllü pedagoglar tarafından hizmet verileceğini söyledi. 17 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Day-Mer’de Kadınlar için yeni hizmet ve kurslar Londra’da yaşayan Türk, Kürt ve Kıbrıslı Türk kadınlara yönelik olarak düzenli çalışmalar yürüterek; kadınlara yüz yüze kaldıkları sorunları aşma, çocuklarına daha fazla yardımcı olma, İngiltere’de mevcut olan sağlık ve sosyal haklardan daha fazla yararlanma ve kendilerine destek verebilecek kurum ve servislere yönlendirme konularında yardımcı olan Day-Mer, kadınlar için iki yeni proje başlattı. üzere Day-Mer’in başlattığı bir proje. Proje, aile sorunlarına bütünlüklü yaklaşım, ailelerin sorun ve ihityaçlarına yönelik bir destek sunmanın yanında bu ailelere ilerleme kaydetmeleri için toplum yaşamına daha etkin katılma, kişisel ve mesleki gelişimleri için de fırsatlar yaratmayı amaçlıyor. Haziran 2014 tarihinde birebir ve grup çalışmalarıyla başlayan proje yakın gelecekte yetiştirme kursları, gönüllülük fırsatları ve Day-Mer’e özgü destek ve etkinliklerle sürecek. Yaşam Yolu Projesi; Kuzey Londra’da yaşayan kadınlara daha fazla destek sunmak amacıyla başlatılan Yaşam Yolu (Path Into LIFE) projesiyle eviçi şiddet sorunlarıyla karşılaşan ailelere destek sunu- lurken, Entegrasyon projesi ile kadınlara İngilizce’nin yanısıra vadandaşlık başvuruları, sosyal yardım ve iş bulmalarına yardımcı olacak kurslar düzenleniyor. Path Into LIFE (Yaşam Yolu) Projesi Path Into LIFE (Yaşam Yolu), kadınların sorun ve ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar yürütmek Aile içi şiddete maruz kalan kadın ve gençleri desteklemek, Sosyal yardımlar, barınma, sağlık, ve egitim hizmetleri konusunda tavsiye ve destek saglamak. Anne ve gençlere destek ve eğitim/gelişim programlarına ulaşmalarını sağlamak. Day-Mer ve diğer kuruluşlarda gönüllü çalışma olanakları sağlamayı hedefliyor. Entegrasyon Projesi; İngiltere’de oturum hakkına sahip ama hala İngiltere vatandaşlığına başvurmamış kadınların yararlanabildiği En- tegrasyon projesi ile verilen ücretsiz kurslar ve düzenlenen etkinliklerle kadınların; bilgisayar kullanımı, eğitim ve kariyer özgeçmişi yazma (CV), temel matematik gibi konularda eğitim almaları sağlanıyor. Entegrasyon Projesi’ne katılanlar; Yazılı ve sözlü İngilizce ESOL kursu City ve Guilds sertifikaları alabileceğiniz (Matematik, Bilgisayar, CV yazma) kursları İş kurma ve işletme gelişimiyle ilgili danışmanlık ve destek Topluma yönelik etkinliklere gönüllü katılma olanağı Vatandaşlık başvuruları için danışmanlık Genel Danışmanlık, hizmetlerinden yararlanabilecek. Projelere ilgi duyan yada Day-Mer’in kadınlar için sunduğu hizmetlerden yararlanmak ve daha fazla bilgi almak isteyenler 020 7275 8440 numaralı telefonlardan proje çalışanları Buket Bayrak ve Özlem Yazlık ile görüşebilir, yada buket@daymer.org ve ozlem@daymer.org adreslerine email gönderebilir. 18 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Kasırga Londra’da can aldı Salı günü yaşanan şiddetli kasırgada başkent Londra’da bir kadın üzerine düşen ağacın altında kalarak yaşamını yitirdi. Gonzalo kasırgası olarak bilinen ve hızı saatte 112 kilometreye erişen şiddetli rüzgar, başkent Londra ve Britanya adasının kuzey kıyılarında ulaşım başta olmak üzere hayatı olumsuz etkil- edi. Ülkede birçok uçak ve vapur seferi iptal edildi. Fırtına yüzünden devrilen ağaçların yolları kapatarak ulaşımı engellediği bildirildi. Şiddetli rüzgarın devirdiği ağaçlar yüzünden Britanya’da 3 kişi yaralandı. Başkent Londra’da bulunan Hyde Park’ta ise başına düşen ağaç nedeniyle bir kadın hayatını kaybetti. Londra’lı Anne İşid’e katılan oğlunu Adana’dan alıp geri getirdi Kuzey Londra’da yaşayan bir anne İşid’e katılan oğlunu Türkiye’de bulup geri getirdi. Bir süre önce Londra’dan gidip İşid çetelerine katılan oğlunu Adana’da bulup geri getiren Anne BBC televizyonunda yayınlanan bir programa katıldı. Yaklaşık 4 ay önce Türkiye üzerinden İşid çetelerine katılan Londra’lı genç girdiği çatışmada omuzundan yaralandı. Haberi duyan anne Londra’dan Türkiye’ye gitti. Adana’da bulduğu oğlunu alıp Londra’ya geri getiren anne, oğlunun eskiden Hristiyan olduğunu sonradan İslam dinine geçtiğini belirtti. Birleşik Krallıktan gidip İşid çetelerine katılanların sayısı devlet tarafından 600 civarında olduğu söylense de bu sayının daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Işid adlı vahşi çetelere katılan ingiliz vatandaşlarının hepsi Türkiye üzerinden gidiyor. Türk devleti her ne kadar bunu red etse de son yaşanan olayda Türkiye’nin İşid çetelerinin yuvası haline geldiği tekrar ortaya çıktı. 19 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Ukrayna ordusu misket bombası kullanmakla suçlandı İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), ellerinde, Ukrayna’nın, Donetsk bölgesinde misket bombaları kullandığına dair güçlü kanıtlar olduğunu belirtti. New York merkezli örgüt, Ukrayna ordusunun geçen ay ülkenin doğusunda bulunan ve isyancıların denetiminde olan Donetsk’e düzenlediği saldırılarda, birçok ülke tarafından yasaklanan, bu bombaları kullandığını söylüyor. HRW, misket bombası kullanımının yaygın olduğunu da ifade ediyor. Örgüt, ayrıca Uluslararası Kızılhaç Örgütü’nden İsviçreli bir yetkilinin de 2 Ekim’de ofisi dışında misket bombalarının kullanıldığı bir saldırıda öldüğünü de savundu. Ukrayna, 2008 yılında imzalanan ve misket bombalarının kullanımını yasaklayan uluslararası anlaşmayı imzalayan ülkeler arasında bulunmuyor. Buna karşın, Ukraynalı bir güvenlik yetkilisi ordunun “yasaklanmış silahlar” kullanmadığını ve sivil bölgeleri bombalamadığını savundu. Terörle Mücadele operasyonlarının sözcüsü Vladislav Seleznyov söz konusu suçlamaları «saçmalık» olarak nitelendirdi. Bu arada, Ukrayna›nın Rusya›yla arasında doğalgaz anlaşmazlığının çözümü için yeni müzakereler başlatılıyor. Ukrayna›nın doğalgaz borcunun ve geri ödeme planının ayrıntıları Brüksel›de yapılacak bir toplantıda ele alınacak. Bu toplantıyla Rusya›nın Haziran ayında kapattığı vanaları kışın etkisini hissettirmesinden önce açması umuluyor. Rusya, doğalgazı Ukrayna’ya karşı siyasi bir silah olarak kullanmakla suçlanıyor. Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk ve Luhans bölgelerinde, güvenlik güçleri ile Rusya yanlısı milisler arasındaki çatışmalarda Nisan ayından bu yana 3 bin 700›ü aşkın kişi hayatını kaybetti. Taraflar arasında 5 Eylül›de varılan ateşkese karşın çatışmalar son bulmuş değil. Birleşik Krallık’tan Ebola ile mücadele çerçevesindeki çalışmaları devam ediyor Birleşik Krallık Uluslararası Kalkınma Bakanı ve beraberindeki 100 kişilik ekip Ebola salgınıyla mücadele kapsamında ülkesinin Sierra Leone’de yürüttüğü çalışmaları incelemek amacıyla bu ülkeye gitti. Sierra Leone’ye gitmeden önce açıklamalarda bulunan Justine Greening, salgının Birleşik Krallığa ulaşmasının engellenmesi için en etkili yolun Batı Afrika’daki salgını durdurmak olduğunu söyledi. Greening, “Biz bu nedenle Sierra Leone’de tedavi için 700 yatak temin ediyoruz, klor ve koruyucu kıyafet gibi hayati önem taşıyan malzemeler gönderiyoruz ve yüzlerce sağlık çalışanına eğitim sağlıyoruz. Ebola’yı yenmek için İngiliz ordusunun sağlık çalışanlarının ve mühendislerinin İngiltere’nin çabalarına nasıl öncülük ettiğini kendi gözlerimle görmek için sabırsızlanıyorum” dedi. Uluslararası Kalkınma Bakanı Justine Greening, İngiliz ordusunda görevli 100 sağlık çalışanıyla Salı günü Oxfordshire’da bulunan Brize Norton Askeri Üssü’nden salgından en çok etkilenen ülkelerden Sierra Leone’ye gitti. Birleşik Krallık ekiplerinin Ebola’ya karşı verdiği mücadelede yardım çabalarının nasıl yürütüldüğünü incelemek ve daha fazlı katkı sunmak üzere Sierra Leone›ye giden Greening, ziyaret kapsamında Birleşik Krallık tarafından inşasına devam edilen Ebola tedavi merkezlerini ve yerel toplum bakım ünitelerini gezecek. Ülke içerisinde de tedbirler alınmaya devam ediliyor Birleşik Krallığın Ebola’ya karşı ülke içerisinde aldığı önlemler devam ediyor. Virüsün ülkeye yayılmasının önlenmesi amacıyla bir hafta önce en büyük havaalanı Heathrow’da Ebola virüsü taraması başlatılmıştı. Aynı uygulama salgın riski altında olan ülkelerden gelen yolculara uygulanmak üzere bugün Gatwick Havaalanı’nda da kullanıma girdi. Tarama uygulamasının kısa bir süre içinde Londra’daki Eurostar tren istasyonu olan St. Pancras’ta, Birmingham ve Manchester havaalanlarında da başlatılması öngörülüyor. Kız arkadaşını öldüren Pistorius için beş yıl hapis Geçtiğimiz sene 14 Şubat’ta kız arkadaşı Reeva Steenkamp’ı öldüren, Güney Afrikalı, Paralimpik sporcu, Oscar Pistorius beş sene hapis cezası aldı. Cezanın kısa olduğunu düşünen insanlar Twitter üzere tepki verdiler. Pistorius’ın avukatları, ev hapisi isteminde bulunmuşlardı. Hakim Masipa, kararını açıklamasının ardından savunma ekibi, Pistorius’ın, 10 ay içerisinde serbest bırakılabileceğini savundu. Steenkamp’ın ailesine mahkeme sürecinde destek veren Afrika Ulusal Kongre’ye (ANC) bağlı kadın kolları, Güney Afrika’da kadın cinayetlerinin büyük sorun olduğuna dikkat çekmek istediklerini ifade ettiler. Ka- rara itiraz edeceklerini açıklayan kadın grubu, ülkede her sekiz saatte bir, bir kadının öldürüldüğünü belirttiler. Beraber kaldıkları evin yatak odasının banyosunun kapalı kapısı arkasında Steenkamp’ı vuran Pistorius, evde hırsız olduğunu düşünerek ateş ettiğini savunmuştu. Mahkeme, Pistorius’ı cinayetten suçsuz, kasıtsız cinayetten suçlu buldu. Pistorius Kgosi Mampuru cezaevine sevk edildi. 20 Çarşamba, 22 Ekim 2014 21 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Felçli hasta hücre nakliyle ayağa kalktı Türkiye BM Güvenlik Konseyi’ne giremedi Felçli bir adam burun boşluğundan alınan hücrelerin omuriliğine nakledilmesini içeren yeni bir tedavi yöntemi sayesinde tekrar yürümeye başladı. Güvenlik Konseyi geçici üyeliği için, Yeni Zelanda, İspanya ve Türkiye yarıştı. ‘Batı Avrupa ve diğerleri’ grubunda bu yıl sonu boşalacak olan iki koltuk için yarıştı üç ülke yarışıyordu. Seçimler New York’taki BM Genel Kurulu’nda yapıldı. Oylamaların ilk turunda Yeni Zelanda 145 oy alarak Güvenlik Konseyi üyeliğine hak kazandı. 109 oy alan Türkiye ile 121 oy alan İspanya ise ikinci tura kaldılar. İkinci tur seçimi sonunda Madrid 120, Ankara ise sadece 73 oy alabildi. BM Genel Kurul Başkanı Sam Kutesa, ikinci turdan da bir netice alınamayınca en fazla oyu alacak ülkenin kazanacağı üçüncü tura geçildiğini bildirdi. Üçüncü turdaki oylamada geçici üyeliğe İspanya seçildi. BM Güvenlik Konseyi seçimleri için bir haftadır New York’ta bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu›da seçimleri BM Genel Kurulu’nda izledi. ‘İlkelerimizden vazgeçemezdik’ Çavuşoğlu «Daha fazla oy almak için ilkelerimizden vazgeçemezdik» dedi. Konsey’de ‘Batı Avrupa ve diğerleri’ grubundan Lüksemburg ile Avustralya’nın görev sürelerinin bu yıl sonunda dolması üzerine boşalacak koltuğa, 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren Yeni Zelanda ile İspanya oturacak. 40 yaşındaki Polonyalı hasta Darek Fidyka 2010’da bıçaklı bir saldırıya maruz kaldıktan sonra göğüs bölgesinin altını kullanamaz duruma gelmişti. Dünyada ilk kez denenen çığır açıcı yeni tedavinin uygulanması sonrasında, Fidyka, artık destekli şekilde yürüyebiliyor. Polonya’da bir grup doktorun Londra’dan araştırmacıların katkısıyla gerçekleştirdiği hücre naklinin ayrıntıları Cell Transplantation (Hücre Nakli) adlı tıp dergisinde yayımlandı. BBC televizyonunun Panorama adlı programından bir ekip uzmanlardan aldığı özel izinle projeyi ve felçli hastanın iyileşme sürecini bir yıl boyunca takip etti. Darek Fidkya ‘’Yarısını hissedemediğin vücudunun yeniden hayata geri dönmeye başlaması sanki yeniden doğuyormuşsun gibi’’, dedi. Doktorlar tedavi için koku duyusunu belirleyen ve kısaca OEC diye adlandırılan hücreleri kullandılar. Bu hücrelerin özelliği, insanın koku alma sistemindeki sinir liflerinin devamlı yenilenmesini sağlamaları. Darek Fidkya’nın koku hücrelerini laboratuvarda çoğalttıktan sonra omuriliğindeki Türkiye Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nde istediği koltuğu alamadı. yaralanmış bölgeye enjekte eden doktorlar, iki yıldır felçli olan ve fizyoterapide hiçbir ilerleme sağlayamayan hastanın üç ay gibi kısa bir süre zarfında sol bacağındaki kasları oynatabildiğini gördü. Tedavi üzerinden geçen iki yıl içinde metal desteklerle ilk adımlarını atmaya başlayan Darek Fidkya’nın idrar torbası, bağırsakları ve cinsel organları da kısmen canlanmış durumda. Polonya’daki uzman ekibin lideri Wroclaw Üniversite Hastanesi’nden cerrah Pawel Tabakow, ‘’Omuriliğin yeniden hayata döndürülmesi uzun yıllar imkansız olarak görülürdü; şimdi bir gerçeğe dönüşmesi çok heyecan verici’’, dedi. Polonya’daki doktorlara İngiltere’den Nicholls Omurilik Yaralanması Vakfı (NSIF) ve İngiltere Kök Hücre Vakfı (UKSCF) katkıda bulundu. Araştırmada yer alan taraflardan hiçbiri çıkan sonuçtan kâr elde etmeyeceklerini vurguluyorlar. Polonyalı doktorlar ve İngiltere’deki iki vakıf, şayet bir patent alınması gerekiyorsa bunu tıp camiasıyla bedava paylaşmak için temin edeceklerini belirttiler. Türkiye’nin içinde bulunduğu grup dışında diğer bölgeler için Konsey’e yalnızca birer ülke aday olmuştu. Türkiye, 2008 yılında Güvenlik Konseyi için gittiği seçimde rakibi olan Avusturya ile İzlanda karşısında 151 gibi rekor oyla ilk turda birinci gelmiş ve büyük bir diplomatik zafere imza atmıştı. Türkiye 48 yıl aradan sonra yeniden BM Güvenlik Konseyi’nin geçici üyesi olmaya hak kazanmıştı. Türkiye’nin yanı sıra 2008 yılındaki BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği yarışında Avrusturya 133, İzlanda ise 87 oy alabilmişti. Konsey’in 5 daimi üyesi ile 10 geçici üyesi ülke bulunuyor. 10 geçici üyenin her biri 2 yıl için seçiliyor. Daimi üyeler ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin’in Konsey’de veto hakkı bulunurken geçici üyelerin böyle bir hakkı bulunmuyor. 22 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Matematik bölümü mezunu, tecrübeli ve referanslı öğretmenden özel Matematik dersi • 11+ Entrance Exams • KS3 & KS4 • GSCE & A LEVEL Sınavalarına hazırlık. Birebir veya grup halinde dersler verilir. Özlem Kuş 0744 316 7873 23 24 Çarşamba, 22 Ekim 2014 25 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Barselona’da 110 bin kişi bağımsızlık referandumu için yürüdü İspanya›da geniş özerkliğe sahip Katalonya’nın Barselona kentinde 110 bini aşkın kişi sokaklara çıkarak siyasilere bağımsızlık referandumu sürecini tamamlamaları çağrısında bulundu. Katalan Ulusal Meclisi (ANC) isimli iktidar dışında kalan organizasyon ve Òmnium Cultura isimli büyük kitle desteğine sahip derneğin çağrısı üzerine sokaklar adeta bir insan denizine dönüştü. Sarı tişörtler giyen eylemciler, halkın siyasi sınıf karşısındaki kararlılığını göstermek için sokaklarda olduklarını belirttiler. 9 Kasım’da yapılması öngörülen bağımsızlık referandumu konusunda son günlerde özerk bölgenin başkanı Artur Mas ile Katalonya Cumhuriyetçi Sol (ERC) Başkanı Oriol Jonqueras arasında anlaşmazlık yaşandı. Mas, 9 Kasım’daki referandumun, halka danışma şeklinde yapılmasından ve Madrid ile diyalogun sürmesinden yana tavır koydu. ERC ise bu tutumu reddetti. Eylemin organizatörleri siyasi birliğe ve üç ay içinde bağımsızlık talebinin merkezde olacağı genel seçimlere gitme çağrısında bulundu. ANC’nin Başkanı Carme Forcadell, “Ülkenizi siyasi çıkarlarınızın önüne koymanızı istiyoruz. Sizi seçen bu halkın onurlu temsilcileri olduğunuzu gösterin” dedi. Moda tasarımcısı Oscar De La Renta 82 yaşında hayatını kaybetti Moda dünyasının büyüleyici tasarımcısı Oscar de la Renta, Connecticut eyaletinin, Kent şehrindeki evinde hayatını kaybeti. 2006 yılında kansere yakalanan Oscar de la Renta, geçen sene modayla ilgili bir paneldeki konuşmasında, hastalığını yendiğini açıklamıştı. Oscar De La Renta’nın giyindirdiği kişiler arasında, Amy Adams, Sarah Jessica Parker ve Penelope Cruz gibi isimler de yer alıyor. Bu yıl Venedik’te Amerikalı film yıldızı George Clooney’le evlenen Amal Alamuddin’in giydiği fildişi tül elbisede de de la Renta imzası bulunuyordu. Eylül ayındaki New York moda haftasındaki defilesinde büyük alkış toplayan ünlü modacı, bu yıl içerisinde ‘’The Style, Inspiration and Life of Oscar De La Renta’’ adlı kitabını çıkarmıştı. 1932 yılında doğan Dominik Cumhuriyeti’nin Santa Domingo şehrinde doğan ve 18 yaşında İspanya’ya Madrid San Fernando Akademisi’nde resim eğitimi için giden Oscar De La Renta, daha sonra modaya yoğunlaşarak bu alanda büyük başarılara imza atmaya başladı. 1960 yılında Jacqueline Kennedy’nin giydiği ‘’couture’’ elbiseler sayesinde büyük bir üne sahip oldu. Kırmızı halı giysileri ve gelinlik modelleriyle bilinen Oscar De La Renta, Metro- politan Operası, Carnegie Hall ve WNET gibi kuruluşlar ile ‘’Çocuklar için New Yorklular’’ ve ‘’Amerikan Toplumu’’ gibi hayır kurumlarının yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. 26 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Müslim: DAİŞ tehdidi sürüyor 78’liler Girişimi tarafından düzenlenen “Kobanê konuşuyor” konulu panele Sykpe üzerinden bağlanan Kobanê Kantonu Başbakanı Enver Muslim, DAİŞ’e ait noktaların koalisyon güçleri tarafından vurulduğunu ancak DAİŞ saldırısı ile tehlikesinin halen devam ettiğini belirterek, YPG/ YPJ direnişi karşısında askeri başarı elde edemeyen DAİŞ’in, sivil halka yöneldiğini söyledi. Muslim, DAİŞ saldırıları kırılana kadar mücadelelerine devam edeceklerinin sözünü verdiklerini dile getirerek, uluslararası kamuoyuna yardımların devam etmesi çağrısında bulundu. 78’liler Girişimi, Kobanê direnişini yerinde gözlemleyen gazetecilerin katılımıyla Beyoğlu Cezayir Toplantı Salonu’nda “Kobanê konuşuyor” konulu panel düzenledi. Gazeteciler Celal Başlangıç, Fehim Taştekin, Mete Çubukçu, Ragıp Duran ve Veysi Altay’ın konuşmacı olarak katıldığı panele sivili toplum kurumlarının temsilcileri de katıldı. 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can’ın açılış konuşmasını yaptığı panelde Skype üzerinden Kobanê Kantonu Başbakanı Enver Muslim ile bağlantı yapıldı. Kobanê’deki son gelişmeleri aktaran Müslim, konuşmasına başlamadan önce salonda bulunanlara YPG/YPJ savaşçılarının selamlarını iletti. Kobanê saldırılarının 37’inci gününde olduğunu belirten Muslim, YPG/ YPJ savaşçıların direnişinin DAİŞ çetelerinin sonunun başlangıcı olduğunu ifade etti. Kobanê direnişinin tarihsel olduğunu vurgulayan Muslim, “Biz gençlerimize güveniyoruz. YPG ve YPJ’li gençlerimizin direnişi sayesinde Kobanê direniş kalesi unvanı aldı” dedi. DAİŞ çetelerinin askeri saldırılarının yanı sıra psikolojik saldırılarına da dikkat çeken Muslim, “Bir yandan basın yoluyla saldırı başlattılar diğer taraftan da askeri savaş yürütüyorlar” diye konuştu. DAİŞ saldırılarının YPG ve YPJ’li savaşçılar tarafından boşa çıkarıldığını vurgulayan Muslim, şunları aktardı: “Kobanê’deki DAİŞ saldırıları kırılana kadar, kanımızın son damlasına kadar çatışma sözü verdik ve yerine getiriyoruz. YPG’nin dışında Arap halkı ve diğer halklardan oluşan Burkan El Fırat da bu direnişte yer aldı. Hep birlikte bu sözü verdik. Kobanê’yi çetelerden koruyacağız.” DAİŞ’in yalnızca Kürt halkı değil, dünya ve Türkiye halkları için de tehdit olduğuna vurgu yapan Muslim, “DAİŞ eğer bizi bertaraf ederse Türkiye’yi de bertaraf eder” dedi. DAİŞ’e ait noktaların koalisyon güçleri tarafından vurulduğunu ancak DAİŞ saldırısı ve tehlikesinin halen devam ettiğini söyleyen Muslim, YPG/YPJ direnişi karşısında askeri başarı elde edemeyen DAİŞ’in, sivil halka yöneldiğini belirtti. Muslim, uluslararası kamuoyuna yardımların devam etmesi çağrısında bulundu. Türk basınında çıkan, “DAİŞ YPG’ye ait mühimmat depolarını patlattı” şeklindeki haberlerin gerçeğe aykırı olduğunu belirten Muslim, “Cephanelerin infilak edildiği haberleri gerçeğe aykırıdır. Birimlerimiz bu cephede direnişlerini sürdürüyor” ifadelerini kullandı. Halen devam eden koridor tartışmaları ve Peşmergenin Kobanê’ye geldiği yönündeki iddialara ilişkin de konuşan Muslim, şöyle devam etti: “Şu ana kadar bizimle herhangi bir ilişkide bulunulmadı. Kanton yönetimiyle halen resmen bir ilişki kurulmadı. Koridor açılmasını olumlu karşılıyoruz ancak Cizire kantonu ve Kobanê kantonu arasında da bir koridor açılması gerekiyor. YPG/YPJ güçlerinin birlikte mücadelesi için.” Muslim’in ardından telefon bağlantısı yapılan PYD Eş Başkanı Asya Abdullah ise, DAİŞ saldırıların sadece bir halka, toprağa değil, insanlık tarafından yapılan tüm değerlere yönelik olduğunun altını çizdi. DAİŞ’in tüm gücünü toplayarak Kobanê’ye saldırmaya devam ettiğni söyleyen Abdullah, YPG/YPJ güçlerinin bu saldırıları bertaraf etmek için savaşmaya devam ettiğini söyledi. 27 Çarşamba, 22 Ekim 2014 Neden Kobane ve Erdoğan’ın feryadı? Kürtler tarih boyunca hep başkaları için çalıştılar, çabaladılar, sayısız savaşlara katıldılar, öldüler ve öldürdüler. Her savaşta Kürtler ön cephelerde yer aldı. “Vurun Kürt uşağı namus günüdür”, diyerek pohpolandılar. Oysa ki, Kürtler hep başkalarının çıkarları için ölüyorlardı. Devletin deyimiyle Kürtler, 28 kez “biz de varız” diye isyan ettiler. Netice alamadılar. 30 sene önce Kürt Ulusal Mücadele Örgütü (PKK) kuruldu. O günden bu yana, Kürtler kendileri için çaba sarf etmeye başladılar. Çok bedel ödediler ve ödüyorlar halen. Son olarak Şengal’de İŞİD’in yaptığı soykırımda binlerce Kürde sahip çıkmaları ve bir ayı geçkin, Emperyalistlerin besleyip, silahlandırdığı İŞİD, Kobane’de yarattığı dram, tüm dünyanın gözleri önünde ceryan ediyor. Neden Kobane hedefte? Öncelikle belirtmek gerekir ki, şehirleri iki saatte işgal edip insanların kafasını kesip, kestikleri kafalarla top oynayacak kadar insanlıktan çıkmış emperyalist destekli İŞİD çetesine karşı bir aydır verilen direnişin zaferidir Kobane. Kürtler orada yeni bir yaşam sistemi kurdular: Rojava ve Kobane’nin toplumsal sözleşmesinde: “Kürt, Süryani, Ermeni, Arap, Çeçen, Türkmen, Müslüman, Hıristiyan, ... ve Ezidi’nin ortak yönetimidir” diyor. Yani, Ortadoğu’da tüm halkların birlikte kardeşçe yaşayacağı demokratik bir sistem kurdular. Kurulan bu ekonomi, tüketim değil geçimlik (orada yaşayan halkların ihtiyaçlarına göre) ekonomi üzerine uğraş verirler. Bu ekonomik modelinin temellerinde ekolojik oluşudur. O toprak parçasında yaşayanlar kendi ihtiyaçlarını kendileri belirler. Güvenlerini kendileri sağlar. Ekonomi tekelleşmeyi, iktidarlaşmayı, merkezleşmeyi esas almaz. Ekonomik ihtiyacın doğrudan teminidir. Orada yaşayan “gemisini yürüten kaptan” yerine bütün topluma aittir. Bu model cinsiyet eşitsizliğe karşıdır. Kadın yaşamın her alanında, kotaya göre değil, erkekle eşit haklara sahip ve her alanda görev alır. Kurumların başında biri erkek ve biri de kadın bulunur. Eşbaşkan sistemi. Bu modelin adı: Komünal Ekonomidir. İşin ana fikri: ABD, Emperyal devletler ve Türkiye bu modelin Ortadoğu’ya yerleşmesini istemiyorlar. Bu yüzdendir Kobane’nin dört tarafı sarılmış durumda. Para babaları fazla kazanmak için, nasıl ki, kömür ocaklarında yaşam odalarını yapmıyorlarsa; Türkiye’de Kobane için yaşam koridorunu açmıyor. Gaye bu sistemi boğmaktır. Şayet bu sistem, Türkiye ve Ortadoğu’ya yerleşirse, Kürdistan’daki petrol başta olmak üzere tüm zenginlik kaynakları kolayca sömürülemeyecek. Dünyanın büyük güçleri, “Biz çıkarımıza bakalım”, güdüsüyle, öncelikli olan petrol sahalarını savunmakla meşguller. Dostlar pazarda görsün misali bazen IŞİD mevzilerine bomba atıyorlar. Yoksa, 50’den fazla ülke koalisyon kurdu. Bunların hava savunma güçleri bir çeteyi, 1-2 günde yok etme gücü yok mu, güldürmeyin insanı? Halk neden sokağa çıktı? Bir- Kobane’nın üç tarafı IŞİD çetesiyle, bir tarafı da AKP eliyle kapatılmıştı. Kobane’de binlerce halk katliamla karşı karşıyaydı. İki- Van’da polis “Yaşasın IŞİD” diye bağırıyordu. Üç- Erdoğan yaptığı konuşmada, “Bugün yarın Kobane düşecek. Öbür gün Haseke’de, Arfin’de olacak”, diyerek, İŞİD’le yaptığı anlaşmayı deşifre ediyordu. Çünkü hükümet yandaşları ve paydaşlarının zihin dehlizlerinde İŞİD’le akrabalığı sağlandı. İŞİD’e kullandırılan mescitler, camilerde, dini kurslarla duygudaşlık yaratıldı. Dört- Kırk kişi öldürüldü. Bini aşkın kişi gözaltında, yüzlercesi de cezaevinde. Beş- Erdoğan, Gazi direnişindekilere “Çapulcu” demişti. Şimdide, “vandallar”, “3-5 sokak serserisinin karşısında boyun eğecek değiliz”, demişti. Tüm ülkede sokağa çıkan milyonlarca insani “serseri”, “vandal” diye tanımlamıştı. Altı- Başbakan Davutoğlu, “Gereği yapılacaktır”; “İşte Bingöl’de bedelini ödediler.” Demişti. Demek ki, infazlar bilgisi dahilinde yapılmıştı. YediÇok eskide Erdoğan, “Nijerya’da bile bir Kürt oluşumu olsa, ona da karşı çıkarız” demişti. Yani başında ki, Rojava, Kobane’de oluşacak demokratik bir örgütlenmeye tahammül edemiyor. Elinde gelse, tüm dünyadaki Kürtleri bir kaşık suda boğacak. Sekiz- Kürtler örgütlendikçe, hele Rojava devrimiyle Ortadoğu’ya ve dünyaya model olmak için, ortaya çıktıkça, Erdoğan çileden çıkıyor. Cumhurbaşkanı olduğunu unutuyor, ağzına geleni söylüyor. Kobane’de katliam olmasın diye, Tüm Türkiye’de sokağa çıkanlara, “Bu alçaklar, bu teröristlerin kimler ve neye saldırdığına iyi bakın. Kürt kardeşlerime, baş örtülü inançlı Kürt kardeşlerime saldırıyorlar”, diyor. Oysaki, bir aydır hiç bir yerde başörtü sorunu gündeme getirilmemişti. İncilere devam ediyor: “Ordumuz güçlü, emniyet birimlerimiz dikkatli, istihbarat teşkilatımız organize. Hesap soracağız” diyerek halka tehditte bulunuyordu. Sokağa çıkıp, demokratik hakkını kullananlara hükümet yetkilileri, “kurşunlayın, kesin, biçin. Bu böyle kalkanla falan olmaz, polise yeni yetkiler vereceğiz”, diyorlar. İktidara gelmek, yokuş aşağı düşmeye başlamak olduğunu da bilen yok hükümet cenahında... DokuzHükümet yetkililerin kullandıkları dil ile ölen insanlara değil, zarar gören kamu mallarının belirtmelerinin dehşet verici bir şey olduğuna vurgu yapan kişiler, halkı linç girişimine teşvik ediyorlardı. On- Erdoğan Rize’de yaptığı konuşmada: “Kobane’nin, Ankara’yla, İstanbul’la, Diyarbakır’la,... ve Suruç’la ne alakası var?” diyor. Sayın Erdoğan, Suriye’nin, Kosova’nın, Gazze’nin, Kıbrıs’ın, .... ve Musul’un Türkiye ile ne alakası varsa; saydıklarının Kürtlerle o derece alakalıdır. Saydıkların, soydaşların sadece, bunlar da amca, dayı, hala,... emmi çocuklarıdır..... Sayın Erdoğan, bir zaman Rusya gezinizde, bir işçi size Kürt sorununu sormuştu. Sizler cevaben: “Siz Kürt sorunu yok derseniz, yok olur”, demiştiniz. Dünyanın başına bela olan şu IŞİD çetesine yok derseniz, yok olur mu? Sayın Erdoğan, sanırım 2-3 yıl önceydi. Bir konuşmanızda “Polisimiz yaşlı, kadın, çocuk demeden gereğini yapacaktır”, demiştiniz. Ondan bir hafta sonra polis Amed (Diyarbakır)’de dördü çocuk olmak üzere on kişiyi öldürmüştü. Bugünlerde polise yeni yetkiler verilecekmiş. Bir vatandaş yasal tepkisini dile getirmek isterse bile taranacak, hakim kararı olmaksızın, “sen ileride suç işleyecek tiptesin, şüphelisin”, diye 24 saat gözaltına alınacakmış. AKP yetkilileri, Kürtlere ve Türkiye toplumuna hakaret yağdırmakla, isyanı ve şiddeti teşvik ediyorlar. AKP bir yanda yukarıda değindiğim şekilde davranacak, Kobane’ye ve Rojava’ya karşı soykırım ve tasfiye siyasetini yürütecek, diğer taraftan Türkiye’de Kürt sorununu çözecek. Adama demezler mi haydi sende? Türkiye’nin bir çok ilinde ve dünyada, iyi insanların kalbi Kobane’de attı. Kobane için sokaklara çıktılar. Bir çok değer hala yaşıyor yeryüzünde. Buna dayanarak bir geleceğimiz var ve henüz her şey bitmedi diyebiliriz. Bağnazlığın ve tutuculuğun, çıkarın kör ve sağır ettiği zihinsel kirlenmeye rağmen halklar evrensel ahlaka sahip çıktılar. Son olarak demek isterim ki, güneşin doğuşunu en iyi Kobane’den doğacağını gördükleri için, gençler Kobane’ye sahip çıkıyorlar. Ali ERDOĞAN elbistanliali@fsmail.net 28 Çarşamba, 22 Ekim 2014 29 Çarşamba, 22 Ekim 2014 21 Mart 20 Nisan Bu hafta Akrep burcunda gerçekleşecek olan tutulma hayata daha derin bakmanızı gerektiren durumlar ve ani değişiklikler getirebilir. Özellikle parasal konularda ve ilişkilerde hareketli günler geçirebilirsiniz. Bazı korku ve endişeler ortaya çıkarken, ortaklaşa konuların ne kadar önemli sonuçlar getirdiğini görebilirsiniz. Yılın bu döneminde tek başına hareket etmek pek kolay değil ve bu durum sizin üzerinizde bağlayıcı etkiler yaratmakta. Ancak bu dönemde yaratıcı konularda, çocuklarla ilgili uğraşlarda ve aşkta sizi dinamik kılan imkanlar da var. 21 Nisan 21 Mayıs Bu hafta karşıt burcunuz Akrep’te gerçekleşecek olan tutulma sizi de yakından ilgilendirmekte. Son altı aydır süregelen konuların artık geride kaldığını görmeye başlayabilirsiniz. Bir bakıma hasat mevsimindesiniz ve şimdiye kadar yaptıklarınızın olumlu ve yorucu sonuçlarını alabilirsiniz. Bu hafta tamamlanması gereken işler, kişisel düzeninizi, iş ortamını ilgilendiren konuların yanında, eşinize, evliliğe yönelik durumlara da odaklanmak gerekebilir. Sizi bağlayan alışkanlıklardan kurtulmak açısından uygun koşullar var. Evle ilgili olumlu gelişmeler mümkün. 22 Mayıs 21 Haziran Bu dönemde Terazi burcundaki birikim size yaratıcı alanda akıcı uğraşlar, kendinizi daha iyi ifade edebileceğiniz olanaklar getirmeye devam etmekte. Aşkta daha dinamik ve eğlenceli bir dönemde olabilirsiniz. Bunun yanı sıra 24’ünde gerçekleşecek olan tutulma mesleki değişikliklere, iş ortamına ait yeni koşullara işaret etmekte. Bu durum daha fazla çaba ve iş yükü getirmekle birlikte, gelecek açısından olumlu bir görünüm getirmekte. Yine bu dönemde ilişkiler, ortaklaşa konular canlılığını sürdürürken, yakın çevreden de çok haber gelebilir. 22 Haziran 22 Temmuz Bu hafta ailenizi ve yakınlarınızı ilgilendiren pek çok konu söz konusu. Terazi burcundaki vurgu kişisel konulara ve ailevi hareketliliğe işaret ederken, evinizde de trafik yoğun olabilir. Bir yandan bitişler, bir yandan da yenilikler içerisindesiniz. 24’ündeki tutulma sevdiklerinizle ilgili konulara, çocuklarla ilgili uğraşlara yeni bir dinamizm getirmekte. Bu dönemde güzel olan şeyler için harcamalarınızı arttırabileceğiniz gibi, kişisel kazançlarınızı da daha iyi hale getirebilirsiniz. Yaratıcı olduğunuz konulara konsantre olmakta zorluk çekmeyeceksiniz. 23 Temmuz 23 Ağustos Bu hafta Terazi burcundaki gezegen birikimi yakın çevreniz, iletişim içerisinde olduğunuz kişiler ve anlaşmalar açısından hareketli bir gündem yaratırken, 24’ündeki tutulma dikkatinizi daha içsel ve özel konulara yöneltebilir. Yakın çevrenizle ilişkileriniz, süregelen konuşmalar, görüşmeler olabilir. Tutulma ile birlikte, ailevi alanda, belki babanızla ilgili durumlara bir vurgu oluşmakta. Bu yeni dönemde üzerinde düşünmeniz gereken pek çok yeni koşul ve çevresel değişiklik söz konusu olabilir. Önümüzdeki dönemde meşgul bir süreç sizi bekliyor. 24 Ağustos 22 Eylül Bu dönemde maddi konular, birikimleriniz, harcamalarınız daha çok vurgulanırken, sahip olduğunuz yetenekleri harekete geçirmeye bakın. İşinize ait gelişmeler, özellikle ortaklı durumlar önemini sürdürmekte. Yine bu dönemde yakın çevrenizle ilgili konular, görüşmeler yeni koşullar getirebilir. 24’ündeki tutulma sırasında alacağınız haberler düşüncelerinizi, bakış açınızı yenileyebilir. Zihinsel alanda yoğun günlerde olabilirsiniz. Bu dönemde tam olarak kontrol edemediğiniz koşullar ve bir parça gururunuzu ilgilendiren olaylarla karşılaşabilirsiniz. 23 Eylül 23 Ekim Bu hafta burcunuzdaki gezegen birikimi gözleri sizin üzerinize çekerken, kişisel planda önemli değişiklikler yapmaya devam edebilirsiniz. Olayları daha iyi yönetebildiğiniz ve kendinize olan güveninizin daha yüksek seyrettiği günlerdesiniz. Terazi burcundaki Venüs niyetleriniz yönünde yeni adımlar atabildiğinizi anlatıyor. 24’ünde gerçekleşen tutulma ise işinize ve parasal konulara hızlı yenilikler ve daha fazla çalışma isteği getirmekte. Bu dönemde ortaklaşa konularda daha etkin ve inandırıcı olabilirsiniz. Dengeleri değiştirebilirsiniz. 24 Ekim 22 Kasım Kuşkusuz bu hafta burcunuzda gerçekleşecek olan tutulma altında hayatınızda yeni koşulların belirdiğini görebilirsiniz. Bu dönemde kontrol edemediğiniz konular, özellikle ilişkiler yüzünden kendinizi yorgun hissediyor olsanız da, 24’ünden itibaren yepyeni gelişmeler var. Bu dönemde dümene geçtiğinizi görebilirsiniz. Kişisel konular, bedeninize, sağlığınıza ait koşullar daha iyi sonuçlar getirebilir. Aynı zamanda kendinize güveniniz yükselirken, son zamanlarda parasal konular ve harcamalar alanındaki aşırılıkları dengeleyebileceksiniz. 23 Kasım 21 Aralık Bugünlerde elde olmayan nedenler ve kontrolünüz dışındaki gelişmeler yüzünden dalgalanma yaşayabilirsiniz. Terazi burcundaki gezegen birikimi gelecek beklentileriniz yönünde pozitif bir tutum içinde olduğunuzu anlatıyor. Aynı zamanda bu dönemde uzaklarla ilişkiler, yabancılarla ilgili gelişmeler, akademik uğraşlar güzel haberler sunabilir. Sosyal alanda da aktif ve eğlenceli bir dönemdesiniz. Ancak 24’ündeki tutulma geçmişten kaynaklanan bazı ortaklı konuları, duygusal açıdan yorucu olabilecek durumları tetikleyebilir. 22 Aralık 20 Ocak Bu dönemde kariyer evinizdeki gezegen birikimi sizi mesleki alanda ve ortaklıklar konusunda oldukça hareketli kılmakta. Yeni kararlar, ortaklıklar ve evlilik hayatınızı ilgilendirebilecek gelişmeler içerisinde olabilirsiniz. Oldukça aktifsiniz ve önümüzdeki günlerde sizi daha cesur ve girişken kılabilecek durumlar içerisine girebilirsiniz. 24’ündeki tutulma gelecek beklentilerinizi yenileyebileceğiniz koşullar getirmekte. Daha güçlü ve mücadeleci olmak yönünde farklı bir tutum izleyebilirsiniz. Ortaklı kazançlar, maddi imkanlar ortaya çıkabilir. 21 Ocak 18 Şubat HAFTALIK BURCUNUZ Bu dönemde Terazi burcundaki birikim sizi uzaklarla, yabancılarla ve hayatınızı renklendirebileceğiniz koşullarla daha yakın kılmakta. Yeni kişilerle tanışmak, başkalarının düşüncelerinden yararlanmak konusunda oldukça şanslı ve girişken olabilirsiniz. Sosyal alanda kendinizi ortaya koymak açısından yapabileceğiniz çok şey var. 24’ünde gerçekleşen tutulma ise özellikle mesleki konulara, statünüze ve ortaklı işlere yeni bir dönem getirmekte. Bu dönemde sorumluluklar ağır basarken kendinizi daha iyi gösterebileceksiniz. 19 Şubat 20 Mart KARİKATÜRLER Son zamanlarda Terazi burcunda gerçekleşen birikim özellikle ortaklı parasal konulara, paylaşımlara ve eşinizin maddi durumuna yönelik pek çok konu ve değişiklik gündeme getirdi. Bu dönemde bazı endişeler söz konusu olsa da, 24’ünde gerçekleşen tutulma kendinize olan güveninizi arttırmakta. Bu yeni dönemde sizi sıkan koşullardan sıyrılmaya başlarken, duygusal bir yenilenme içerisine girebilirsiniz. Benzer şekilde uzaklar, yolculuklar hedefleriniz yönünde daha önemli bir yer tutabilir. İş ortamındaki yoğunluklar da devam etmekte. 30 Çarşamba, 22 Ekim 2014 £10 SERi iLANLAR 0742 948 1490 Bu sayfada 1 kutu ilan İlanlarınızı reklam@telgrafnews.com adresine gönderebilirsiniz İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz. GOOD LUCK ŞOFÖR OKULU Kısa sürede fazla para harcamadan ehliyet almak, güvenli sürücü olmak için vitesli & otamatik direksiyon dersleri verilir. Erken test günü alınır Ali 07723921216 Sağlıklı ve zinde bir vücuda sahip olmak için henüz gec değil, özel ve grup dersleri ile kendinizi yeniden kesfetme zamanı. MEM Painting and Decoration Deniz Dogrusoz Personal Trainer Her türlü boya ve dekorasyon işi itina ile yapılır. Mahmut Söylemez 07455947693 07984 513 968 www.deniz-personal-tranining.com Satılık Off License Walthamstow pazarı yakınlarında. Buisness Rate: £2,140 Rent: £12,500 Fiyat telefonda verilecektir. *Boş veya stock ile beraber 07429994404 07402722322 SE MOBILE HAIRDRESSER Hair Cutting Colouring Bridal Packages Colour Correction 07760801783 YETER CLEANİNG İşyerleri ve Evler itina ile temizlenir. 07803506942 07909539577 TOPCU MOBILE CAR MECHANIC Her türlü araba tamiri işleriniz yapılır REPAIRS SERVICING DIAGNOSTICS PRE-MOT/FAILURES AHMET TOPCU 07415106521 07405756462 Özel Türkçe Dersi Türkçe diksiyon ve gramer dersleri verilir. Diren Yalçın 07504 662756 BALINZA LAUNDRY & CLEANING SERVICES Her türlü çamaşır yıkama işi yapılır. Evden alıp eve teslim servisimiz mevcuttur. 07428336181 OREL BOOKKEEPING & ADMIN 07768282295 sunaorel@hotmail.com One 2 One English for children and adults Yıldız Adıgüzel Qualified English Language Teacher SATS, GCSE, A LEVEL, ESOL, IELTS & BUSINESS ENGLISH For more information and Free consultation: t 0753 4491 623 e yildizadiguzel@hotmail.co.uk 31 Çarşamba, 22 Ekim 2014 £30 SERi iLANLAR 0742 948 1490 Bu sayfada 1 kutu ilan İlanlarınızı reklam@telgrafnews.com adresine gönderebilirsiniz İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz. SATILIK OFF-LICENCE Premier food hall Supermarket off-licence 774 Holloway road, Archway, London N19 3JQ Taking: 17000 - Kira: 17500 Rates: 7500 Hasan 07951671062 Acil Kebab & Breakfast şefi aranıyor 38 Greenwich, Church Street SE10 9BL Ali bey: 020 8293 0168 ENTERPRISE INTERPRETING CENTRE (EIC) Tecrübeli Tercümandan(BSc &MSc) • • • • • Her turlu tercümanlık hizmetleri Her turlu devlet yardımları için başvurularınız yapılır. Bütün çalışma izinleri, (Insurance) Form doldurma - Banka Hesabi Çocuk yardım parası -Tax credit- Ev kira Yardımı Çalışma saatleri: Pazartesi- Cuma, 09:00-17:00 Address: (Tottenham’da Can Perde Sarayı’nın Karşısı/Lordship Lane’nin sağındaki ilk bina) 639 ENTERPRISE CENTRE (Room 41-42) 639 HIGH ROAD, TOTTENHAM, N178AA TEL: 07474515118 Email:interpretingat639@hotmail.com KUZEY LONDRA’DA YENİ DÖNEM SİNEMA KURSLARI BAŞLIYOR Artık “Anlatsam film olur” demek yerine, senaryolarınızı kendiniz yazıp, filme çekme şansınız var. Kısa film, senaryo yazımı, belgesel atölyelerimiz 1 Kasım’da başlıyor. Ödüllü yönetmen Mizgin Müjde Arslan öncülüğünde sinema alanında uzman eğitmenlerle hayallerinizi gerçekleştirin. Daha fazla bilgi için: blueartsfilm@gmail.com - 07424189112 NEW SESSION OF CINEMA COURSES STARTS IN NORTH LONDON Would you like to write your own script and make a film from your own experiences and stories? The award-winning filmmaker Mizgin Müjde Arslan and professionals in the film industry will guide you to learn how to make a film from beginning to the end. Starting date of the course: 1st November 2014 Please contact us for further information: blueartsfilm@gmail.com - 07424189112 9 Çarşem, 22 Kewçer 2014 NETEWEYA DEMOKRATÎK Neteweya Demokratîk, ne tenê peyvek an jî şêwazeke ji rêzê ye. Dema ku mirov li rîşeyên wê dinêre, dibîne ku Neteweya Demokratîk forma herî baş, guncav û bikêrhatî ye ku di serî de civaka kurd, hemû civakên herêmê di jiyana xwe de pêk bînin Ev nêzîkî sih-çil sal in ku li Kurdistan, Rojhilata Navîn û li Ewropayê têkoşîna azadiyê tê meşandin. Ji gelek aliyan ve her çend hê jî hinek astengî hebin jî, têkoşîna azadiyê gihîştiye astekî bilind û ji bo azadî û serfiraziya gelê kurd û gelên herêmê derfet û mecal ji her demekê zêdetir in. Di vê çarçoveyê de dema ku mirov li pêşketinên heyî û destkeftên gelê kurd ên heyî dinêre, mirov dibîne, ji bo ku Neteweya Demokratîk bi hemû ling û şaxên wê ve bê avakirin, derfet hene. DÎROKA TRAJÎK Weke ku tê zanîn, gelê kurd bi salên dûr û dirêj e ku rastî tunekirin, talan, qirkirin û tevkujiyan tê. Her wiha li hemberî van hemû pêkanînan jî her tim ala berxwedan û azadiyê jî bilind kiriye. Li hemberî zordariyê gelek caran serê xwe hildane û têkoşiya ne. Ji ber gelê kurd weke pêşengê pêkanîna demokrasî û azadiya herêmê ye, bi avakirina Neteweya Demokratîk re jî dika- re careke din bi vê rola xwe ya dîrokî rabe û wê rola xwe ya dergûşbûna ji mirovahiyê re dîsa bidomîne. Neteweya Demokratîk, ne tenê peyvek an jî şêwazeke ji rêzê ye. Dema ku mirov li rîşeyên wê dinêre, dibîne ku Neteweya Demokratîk forma herî baş, guncav û bikêrhatî ye ku di serî de civaka kurd, hemû civakên herêmê di jiyana xwe de pêkbînin. Dîsa di vê mijarê de xalên herî sereke yên ku derdikevin pêşberî me, xalên weke komun, kooperatîf û meclis in ku di avabûna Neteweya Demokratîk de hêmanên sereke ne. Niha li Kurdistanê pirsgirêkên weke aborî, çandî, jiyanî, hunerî, demokrasî û azadiyê têne jiyankirin. Bi rastî jî kîjan şêwe û teşe dikare van pirsgirêkan çareser bike û bike ku civak serfiraz bijî. Di vir de jî rola pêkanîn û damezrandina van hêmanan heye. Ji bo ku civakeke demokratîk bê avakirin, ew koletiya ku hatî sepandin ji holê bê rakirin û civakekî pêşketî û li gorî rola wê ya dîrokî bê sazkirin, ev hêmanên ku em behsa wan dikin divê bi awayekî rêkûpêk bêne bikaranîn û xebitandin. AVAKIRINA KOMUNAN Li her gundekê, li her tax û kolanekê avakirina komunan, li her navçe û bajarekê avakirina meclis û kooperatîfan, bingehê Neteweya Demokratîk in ku dikarin di çareserkirina hemû pirsgirêkên civakê de bi rola sereke rabin. Dibe ku me li jor tenê behsa çend pirsgirêkan kiribe lê belê ew qas pirsgirêkên civakî hene ku heya mirov bi awayekî xurt û têrker li hemberî wan pirsgirêkan tênekoşe, ne gengaz e ku wisa bi hêsanî bêne çareserkirin. Weke mînak û pirsgirêka herî girîng pirsgirêka azadiya jinê ye. Bi rastî jî her kesek (ango her zilamek, xortek) di vê mijarê de çi qas lê hûrdibe û xwe di ber vê pirsgirêkê de berpirsyar dibîne. Yek ji şertên sereke yên Neteweya Demokratîk ev e. Her wiha di mijare hevbeş û dabeşkirina aboriya komunal û demokratîk de em çiqas hewl didin û xwe di ber de berpirsyar dibînin? An jî ka me çiqas komun, meclis, kooperatîf û komelên din famkirî ne? Li ser bingehê rastiya ku bê komun, meclis û kooperatîf civaka kurd dê nekaribe demokratîk bibe û bi rola xwe ya dîrokî rabe, divê em xwe di ber pêkanîna van hêmanan de berpirsyar bibînin û ti caran ji vê erka xwe venegerin. MECLISÊN GEL Di mijara meclisan de jî, di mijara komun û kooperatîfan de jî her tişt ji dewletê tê hêvîkirin. Her weke ku her tişt ji dewletê hatiye hêvîkirin û dewlet dikare ji me re her tiştî bîne, tevdigerin û wer dihizirin ku dê ev pirsgirêk bi vî awayî çareser bibin. Ji ber wê ye ku di mijara axaftin û perwerdehiya zimanê dayîkê de jî daxwaz ji dewletê tên kirin. Her wiha di mijara aboriyê de jî li benda dewletê dimînin ku dewlet bê hinek gavan biavêje. Niha di vir de nakokiyekî bingehîn derdikeve holê ku tê gotin dewlet dijî azadî, demokrasî û serfiraziyê ye. Lê di van mijaran de weke dewlet dikare bibe alîkar an jî dikare ava bike difikirin û li benda vê yekê dimînin. Jixwe dewlet naxwaze civakek bi vîna xwe bijî û pergala xwe ya konfederal ve pergala dewletê ya mêtinger û zordar ji holê rabike. Jixwe yê ku ev pergal li ser civakan sepandiye dewlet bi xwe ye û wê tu caran jî bi rizaya dilê xwe vê yekê nepejirîne. PERWERDEYA PIRZIMANÎ Weke mînakekî din, pirsgirêka perwerdeya bi zimanê dayikê heye û ev demeke dirêj e ku li ser vê mijarê guftûgoyên berfireh tên meşandin. Lê dîsa di vê mijarê de jî ji dewletê bendewariyek heye. Niha li vir pirsgirêk tenê pirsgirêka qanûnî nîn e. Weke ferd û civak ka ez bixwe vê yekê pêktînim an na, mijara nîqaşan e. Weke ku Rêber APO got; “hûn dikarin destpêkê dibistanên bi zimanê dayikê bixwe vebikin”, divê ne tenê di mijara ziman de di gelek mijarên din de em bi xwe ava bikin û bimeşînin. Destpêkê ez ê bi xwe bi zimanê baxivim, li derdora xwe belav bikim, bi sazî bikim, rêbixim û bimeşînim… Destpêkê ez ê hewlbidim aboriya xwe komunal bikim, li derdora xwe belav bikim, bi sazî bikim, rêbixim û bimeşînim… Destpêkê ez ê ji bo koperatîfan bixebitim, li her deverê belav bikim, bi sazî bikim, rêbixim û bimeşînim… PERGALA CIVAKÊ Ev pergal pergala civakê bi xwe ye ku civak vê pergalê dimeşîne, xwedî lê derdikeve, bi rê dixe, diparêze, pêşdixe û bi rê ve dibe. Ev hêmanên ku em behsa wan dikin, naşibin saziyên dewletî û weke wan jî naxebitin. Bi temamî di çarçoveya demokrasî û vîna gel de dimeşin û bi serkirdehiya civakê bixwe ve têne birêvebirin. Heya ku destpêkê ev hêman bi awayekî rêkûpêk neyên pêkanîn, ne em dikarin behsa demokratîkbûnê bikin û ne jî em dikarin pergala Konfederalîzma Demokratîk bi awayekî baş damezrînin. Dema ku behsa neteweya demokratîk tê kirin, di serî de li van hêmanên wê tê temaşekirin û li gorî xebitîn û meşandina van hêmanan asta demokratîkbûnê tê diyarkirin. Her weke ku di cewherê gerdûn û xwezayê de heye, her civak, her civat, her ferd û baweriyek jî dikare di çarçoveya Neteweya Demokratîk de bijî û xwe îfade bike. Niha ji bo ku em xwe bigihînin wê asta ku tê xwestin, divê her kesek ji aliyê xwe ve têbikoşe û sazî û dezgehên vê yekê bi awayekî rêkûpêk ava bike. EGÎD NÛMAN / A.Welat 8 Çarşem, 22 Kewçer 2014 DIBISTANA DAWIYA HEFTEYÊ YA CEYLAN ONKOL CEYLAN ÖNKOL HAFTA SONU OKULU Qeydiyên heyama nu ya kursa Kurdî, Îngîlîzî û Matematîk dest pê kiriye. Dibistan jibo xwendevanên temenê wan di navbera 6 û 13´an de ye. Kürtçe, İngilizce ve Matematik kursları için yeni dönem kayıtları başlamıştır. Kurs, 6-13 yaş arası öğrenciler içindir. HALKEVI / MALAGEL 33 Dalston Lane, London, E8 3DF 020 7249 6980 7 Çarşem, 22 Kewçer 2014 DYA ji hewayê ve çek danî Kobanê! Artêşa Amerîkayê da xuyakirin, ku yekemcar ji bo hêzên Kurd ên li Kobanê, ji hewayê çek hatiye dayîn. Hat diyarkirin ku çek ji aliyê Herêma Kurdistana Federal ve hatine şandin. Li gorî daxuyaniya ji aliyê Navenda Fermandariya Asya Navîn û Rojhilata Navîn a Amerîka Centomê, “Çek, cebilxane û materyalên tenduristiyê yên ji aliyê meqamên Kurd ên li Iraqê ve hatine tedarikkirin” ji hewayê ve radestî Kobanê hatine kirin. Centomê da zanîn ku li Kobanê rojên Şemî û Yekşemê 11 êrîşên hewayî hatine kirin. Tê gotin ku ji dawiya meha Îlonê û vir ve 135 caran ji hewayê êrîş li hemberî hedefên li Kobanê û derdora wê hatine kirin. Centomê ragihand ku ev êrîşên hewayî yên ‘bi berxwedana li erdê re bû ye’, rê li ber mirina bi sedan endamên çeteya DAIŞ’ê vekirine, gelek ekîpman û pozîsyon hatine îmha kirin yan jî texrîpkirin. Centomê da xuyakirin ku rewşa li Kobanê ‘qirofek e’. Di vê navberê de Berdevkê Fermî yê Yekîneyên Parastina Gel (YPG) Rêdûr Xelîl bi rêya telefonê tevlî Bernameya Kobanê Taybet a Ronahî TV bû û diyar kir ku Amerîkayê bi rêya balafiran çek û cebilxane gihadin hêzên wan. Wezareta Karên Derve ya Amerîkayê di dawiya hefteya bihurî de yekemcar dabû xuyakirin ku bi PYD’ê re yekser hevdîtinan dike. Ji Wezîrên karê Derve yên YE li Tirkiyeyê banga sînoran veke Wezîrên karên Derve yên YE bang li Tirkiyeyê kirin da ku ji bo alîkariyên ji Kobanê re sînoran veke. Çavkaniyeke dîplomatîk ê Ewropî ku ji AFP’ê re axivî wiha got: “Ev bang li gel bicihanîna pêwîstiyên bingehîn, derbasbûna çekan jî digire nava xwe.” Wezîrên Derve yên Yekîtiya Ewropa di civîna Wezîrên Derve ya li Luxembourg de banga li Tir- Yên li çiyayên Şengalê dicemidin Serma, baran û herî. Mirov nikarin bêjin ev hîn bûne, bi salan li van çiyan jiyan e. Êzidî berê li lûtkeyên van çiyayan û qûntarên wan jiyane lê ev 40 sal e li deştan, gundan jiyane. Rejîma Baas û dîktator Saddam ev mirov bi zorê ji çiyayan kirine û li deştan bicih kirine. Nifşek li deştan mezin bûne û ev nifş niha yên ku li lûtkeyan jiyan derbas kirine, temsîl dike. Deşt germ e, tîna rojê deştê diqemirîne. Ev nifşê ku bi vê germahiyê mezin bûn hênikbûna çiyayê Şengalê ji bîr kirine. Ev nifşê li vê deştê mezin bûne li aliyekî, lê zarokên ku ji her tiştî beyî agahî mezin bûne, di rojeke Tebaxê de bi carekê de xwe li lûtkeyên çiyayan dîtin. Ew hê jî tu tiştî nizanin. Ev çend roj e li lûtkeyê çiyayê Şengalê baran dibare. Lê serma tu navberê nade. Li çiyayê Şengalê ji dehezaran zêdetir kes hene. Piraniya van zarokan jin û zarok in. kiyeyê kirin da ku ji bo alîkariya ji Kobanê re sînoran veke. Di daxuyaniyê de wiha hat gotin; “Rewşa li Kobanê çavkaniya fikareke cidî ye” û banga ji bo alîkariyên ji bûyerên li Kobanê rû didin re sînoran vekin hat kirin. Çavkaniyeke dîplomatîk ê Ewropa ku ji Ajansa Nûçeyan a Fransa- AFP’ê re axivî, got ku vekirina sînor li gel bicihanîna pêwîstiyên gelê li Kobanê dijî jî divê ji bo derbasbûna çekan ji şervanan re jî bê vekirin. Li çiya tenê du gund hene. Kolka û Kerse. Ev der bi mirovên ku ji komkujiyê rizgar bûne û welatê xwe terk nekirine tijî ye. Lê yên ku din jî koçî Bakur û Rojavayê Kurdistanê kirine. Baran ku ev çend roj e dibare bandorek mezin li ser konan kir. Hundirê hemû konan tijî av bû. Hundir jî û derve jî sar e. Rêya wesayîtan herî ye. Pêlavên mirovan çend kîlo herî digire. Jiyan li dora jin û zarokan digere. Jinan di vê pergala jiyana nû de tenûrên xwe danîne û nan dipijirînin. Em çûn cem wan. Me pirsî û wan re jî got; Hûn rewşa me dibînin. Nan dirêjî me kirin. Me got ku bila zarok bixwin. Wan jî got; “Hûn jî zarokên me ne. Cil û bergên xwe şûştibûn û raxistibûn. Hinek li dora tankêrên avê civiyane û avê digirin. Lingên wan bê gor e û pêlavên wan plastîk bû. Hinek jî derdora konan rast dikin. Zarok hê dicemidin, li derve ne. Hinekan destê xwe kirine bêrika xwe, hinekan kirine bin çengê xwe. Aliyê wan ê dişibe hev jî piraniya wan bê pêlav bûn. Hinek tazî pêlê erdê dikin. Hinek jî bi terlikên ku ji havînê mane. Dicemidin. Temenê wan pir biçûk be jî zarokên keç zêdetir hestiyar in. Dema dayikên wan kar dikin, ew jî li xwişk û birayên xwe yên biçûk dinêrin. Bila zarokên Şengalê jî şekir bixwin. Li ber çavên me bin ev zarok, bila li ber çavên me mezin bibin. Sînan Denîz DYA: Me pêwîstiya destekkirina PYD’ê ji Tirkan re vegot Alîkara Berdevkê Wezareta Karên Derve ya DYA Marie Harf destnîşan kir ku ew PYD’ê weke rêxistineke terorîst nabînin. Harf da xuyakirin ku wan ji Tirkan re bi awayekî vekirî ji Tirkan re vegotine ku destekkirina komên Kurdan ên mîna PYD’ê yên li dijî çeteyên DAIŞ’ê şer dikin, gelekî girîng e. Di roja duyemîn a desteka DYA ya ji bo Kurdên li Kobanê şer dikin de, ji DYA daxuyaniya “PYD rêxistineke terorîst nîne” hat. Alîkara Berdevk Marie Harf di brîfînga rojane ya ji bo çaplemenhiyê de diyar kir ku PYD li gorî qanûnên Dewletên Yekbûyî yên Amerîkayê îllegal nîne, lê belê rewşa heyî ya bi PKK’ê re rê li ber hesasiyetê vedike. Harf daxuyaniya li ser detayên mijarê ji Qesra Spî re hişt. riya ji hewayê ji Kobanê re hatiye kirin Harf detay neda û anî ziman ku di vê mijarê de Erdogan û Obama demekê bi hev re axivîne û ‘agahî’ ji Tirkiyeyê re hatiye dayîn. Harf her wiha destnîşan kir ku wan ji Tirkan re bi awayekî vekirî gotine ku di wê baweriyê de ne, destekkirina komên Kurd ên mîna PYD’ê gelekî girîng e. Der heqê pirsa li ser axaftina navbera Wezîrê Karên Derve yê DYA John Kerry û hempîşeyê wî yê Tirk de Harf got, “Di vir de ya bingehîn gotinên Obama ye. Lê belê der heqê detayan de agahî li ber destê min nîne.” ‘GIRÎNG E KOMÊN KURD ÊN MÎNA PYD’Ê Li gel israra rojnamevanan jî li ser dem, hejmar û naveroka alîka- BÊN DESTEKKIRIN’ Li ser pirsa, “Çekên ku rêveberiya herêmî ya Iraqê ji PYD’ê re şandiye, çekên DYA yên dane yan jî firotine Iraqê ye yan na” Harf diyar kir ku DYA naxwaze çekên wê bê bikaranîn, lewma dibe ku îhtimal cuda be. Der barê pirsa li ser daxuyaniya Fermandariya Hêzên Navendî ya DYA de ku di daxuyaniya li ser alîkariya ji hewayê ya ji bo hêzên çekdar ên li Kobanê de navê ti komê bilêv nekir de Harf got, “Eleqeya vê bi komekê re nîne, pêwendiya vê bi komeke şervanên Kurd û hejmareke kêm a şervanên ne Kurd ên hewl didin li Kobanê û derdora wê DAIŞ’ê biqewirînin, heye.” ‘DIVÊ JI BO KOBANÊ HEWLDANÊN DIN JÎ BÊN KIRIN’ Harf li ser pirsekê ragihand ku hînê xeteriya ketinê ya Kobanê heye, lewma ew bawer in pêwîstî bi hewldanên nû heye. Harf da zanîn ku êrîşên hewayî xisareke cidî dane DAIŞ’ê, lê belê ji bo têkoşîna hêza ji bejahî ve jî dimeşînin dewam bike, pêwîste teqwiye bên kirin, DYA jî wê alîkariyên xwe yên bi vî rengî dewam bike. Li dijî Ebola du derziyên nû hatin peydakirin Li dijî vîrûsa Ebola ya gefê li jiyana bi deh hezaran mirovên li welatên Rojavayê Afrîkayê dixwe, derziyên nû hatin peydakirin. Hikûmeta Qanadayê da xuyakirin ku derziyên beriya niha hatine çêkirin, ji navenda Rêxistina Tenduristiyê ya Cîhanê (WHO) ya li Cenevre re hatine şandin. Vîrûsa Ebola ji meha Adarê û vir ve di serî de li Lîberya, Sîerra Leone û Gîneyê, li gelek welatên Rojavayê Afrîka, DYA, Spanya, Fransa û Norwêcê belav bûye. Li gorî WHO, heta niha zêdeyî 9 hezar kes bi şewba ji ber vîrûsa ebola ketine û ji van kesan jî 4 hezar 555 kesî jiyana xwe ji dest dane. Di daxuyaniya ji aliyê WHO ve hat dayîn de hat diyarkirin ku derziya bi navê VSV-EBOV a li Qanadayê li dijî Ebola hatiye çêkirin, di tecrûbeyên li ser heywanan hatine kirin de encamên erênî bi xwe re aniye. Di adxuyaniyê de hat ragihandin ku derziya li dijî ebola di asta ceribandina li ser mirovan de ye û wê di demeke nêz de biryar bê dayîn ku bi çi rengî were belavkirin û bikaranîn. Hatibû ragihandin ku derziya VSV-EBOV a li Qanadayê hat amadekirin di meha Tebaxê de temam bûye, lê belê ji ber mijarên lojîstîk û etîk hînê zelal nebûn, şandina ji Afrîkayê dereng ketiye. 800 derziyên ku hînê li laboratûvareke li Qanadayê ye, tê payîn ku ji îro û pê ve bi 3 beşan ji navenda WHO ya li bajarê Swîsre Cenevreyê re bên şandin. Derziya ku mafê wê yê bazarê aydî kargeha Amerîkî ya bi navê NewLink Genetics e, nayê zanîn ku wê bi giştî ji bo çend nexweşan bê bikaranîn. Kargeha dermanan a bi navê GlaxoSmithKline ya navenda wê li Brîtanyayê ye jî da xuyakirin ku ji lêkolînên wan ên li ser derziya li dijî ebola encam derketiye û derziya hatiye hilberandin wê necamên wê yên textê îsal diyar bibin. Kargehê diyar kir ku eger ev derzî encameke baş bide, wê ji destpêka sala 2015’an û pê ve were bikaranîn. Li aliyê din, Civîna Bilind a Tenduristiyê ya Cîhanê ku duh li paytexta Elmanya Berlînê destpê kir wê heta sibê dewam bike. Zêdeyî hezar pisporên ji rêxistinên zanistî, polîtîka û rêxistinên civakî yên sivîl beşdarî civînê bûne û li ser şewba ebola radiwest in. 6 Çarşem, 22 Kewçer 2014 Çarşem, 22 Kewçer 2014 5 4 Çarşem, 22 Kewçer 2014 Bi Sedan Kurdistanî li navenda Londonê jibo Kobanê meşiyan Roja Yekşemê bi sedan Kurdistanî li pêşiya televizyona BBC kombûn û mîtîngek li dar xistin. Kurdistaniyên li pêşiya televizyona BBC kombûyîn mitîngek li dar xistin. Parlementerê Partiya Karkeran David Lammy di çalakiyê de wiha axivî: “Ger hûn dixwazin li dij wehşeta Daîş´ê bisekinin, divê hûn piştevaniya Kurdan bikin. Li Kobanê bi lezgînî pêwistî bi korîdora ewle heye. Pêwistiya YPG bi çekan heye, û divê ew bi cîh were anîn.” Parlementer Jeremy Corby jî bal kişand ser têkiliya di navbera Daîş û Tirkiye´de û alîkariya ku Tirkiye dide Daîş´ê pirsî. Corbyn anî ziman ku Daîş ji ezmanan nehatiye û encama polîtîkayên mûdaxaleya Iraqê ye. Wekî din parastvanê mafê mirovan Peter Tachell, namzetê parlamenteriyê Catherine West, û keşeyê Îngîlîz John Ryan jî tevlî çalakiyê bûn axivîn. Piştî axaftinan girseyê bi qortejeke dirêj dest bi meşê kir. Di tevahiya meşê de dirûşmeyên dijî Daîşê hatin avêtin û belavok hatin belav kirin. Gelek komên sosyalist anarşîst jî bi alên xwe tevlî çalakiyê bûn. Meş li qada Trafalgarê bi dawî bû. 3 Çarşem, 22 Kewçer 2014 Russel Brand piştgirî da Kobanê Di çalakiya ji bo zêdekirina heqdestên bi deh hezaran kedkaran de, komedyenê navdar ê Îngilîz Russel Brand bi dilxwazên weqfa Heyva Sor re ji bo Kobanê alîkarî kom kir. Rojeva bingehîn a Fûara Pirtûkan a Anarşîst, Rojava bû Li Fûara Pirtûkan a London Anarşîst ku her sal tê lidarxistin, îsal şoreşa Rojava mora xwe lê xist. Gelek anarşîstên roja Şemiyê li Zanîngeha Queen Mary a li paytext Londonê hatin cem hev, eleqeyeke mezin nîşanî nîqaşa li ser Rojava dan. Di Fûara Pirtûkan a London Anarşîst de, ku di serî de berxwedana Kobanê, şoreşa Rojava xala bingehîn a rojevê bû, pankarta bi nivîsa “Bijî Serxwebûna Rojava, ji Londonê heta Kobanê piştevanî” li salona bingehîn a fûarê heta dawiya fûarê daliqandî ma. Panela bi mijara Şoreşa Rojava jî rastî eleqeyeke mezin hat. Federasyona Anarşîstên Kurd û Koma Piştevaniyê ya Haringey ku îsal Roja- va ziyaret kirin, çavdêriyên xwe bi beşdaran re parve kirin. ROJAVA JI BIHARA EREB CUDATIR E Li paytexta Îngilîstan Londonê, nêzî 60 hezar kedkar bi daxwaza zêdekirina heqdestên xwe çalakiyek lidar xistin. Di çalakiya ku ji aliyê Kongreya Sendîkayên Karkeran (TUC) ve hat lidarxistin de, bi deh hezaran kesî, jêbirên hikûmetê protesto kirin û xwestin heqdestên kedkaran bên zêdekirin. Bi deh hezaran kedkarên li Embakmentê civiyan, heta Hyde Parkê meşiyan û li vir mîtîngek lidar xistin. Bi armanca destekkirina kedkaran, komedyenê Îngilîz ê navdar Russel Brand jî tevlî çalakiyê bû. Brand di çalakiyê de bi dilxwazên Heyva Sor a Kurdistanê re, ji bo Kobanê ya zêdeyî meheke rastî êrîşan tê bexş kom kir. Russel Brand da xuyakirin ku ew rewşa li Kobanê ji nêz ve dişopîne û got, “Ez şervanên li Kobanê li ser navê mirovahiyê li ber xwe didin, silav dikim” û ji bo demekê bi qutiya bexşînê ya Heyva Sor geriya û alîkarî kom kir. Sekreterê Giştî yê TUC’ê Frances O’Grady di mîtînga li Hyde Parkê axivî û got, “Li dû bernameya herî demdirêj a teserûfê ya dîroka Qraliyeta Yekbûyî, divê bi başbûna aborî de heqdest bê zêdekirin. Li vî welatî, rayedarekî payebilind 175 qat ji karkerekî zêdetir qezenç dike.” Li gel meşa Kongreya Sendîkayên Karkeran (TUC) a li paytext Londonê, li Glasgow û Belfastê jî bi heman armancê meşên protestoyî hatin lidarxistin. Ji heyetê Zaher Bahar di axaftina xwe ya li panelê de behsa sîstema demokratîk û şoreşa li Rojava tê jiyîn kir. Hat ragihand ku di şoreşa Rojava ya weke “Tevgera civaka demokratîk” tê pênasekirin de, sîstem ji jêrê ber bi jorê ve xwe birêxistin dike, her nasname, koma çandî, bawerî û civakî bi wekhevî di asta herî bilind de tê temsîlkirin. Hat destnîşan kirin ku li gel ve yekê şoreşa Rojava ji bihara Ereban cuda ye. Di panelê de hat ragihandin ku li Kobanê li dijî DAIŞ’ê berxwedaneke bêhempa tê nîşandan û hat gotin ku divê ev berxwedan ji her alî ve bê destekkirin. Bi derxistina PKK’ê ji ‘lîsteya terorê’ re wê her kes qezenç bike! Aktîvîstê Kurd Memed Aksoy ê mêvanê bernameya bi navê Sputnik a televîzyona Russia Today a bi pêşkêşiya parlamenter George Galloway bû, piştî ku rewşa dawî ya li Kobanê nirxand diyar kir, ku derxistina PKK’ê ji nav ‘lîsteya terorê’ re wê her kes qezenç bike. Sînemavan-nivîskar Memed Aksoy beşdarî bernameya Sputnik a televîzyona Russiya Today bû, ku ji aliyê parlamenterê Partiya Hurmetê ya Qratiya Yekbûyî (Respect Party) George Galloway ve hat pêşkêşkirin û rewşa dawî ya li Kobanê nirxand. KOBANÊ NAVÊ XWE DI PIRTÛKÊN DÎROKÊ DE DINIVÎSÎNE Pêşkêşvanê bernameyê parlamenter George Galloway bi gotina “Kobanê ne Stalingrad e, lê belê bajarê Kurdan ê li Sûriyeyê Kobanê, navê xwe di pirtûkên dîrokê de dinivîsîne” dest bi bernameyê kir û destnîşan kir ku barbariya DAIŞ li herêmê dike, êdî bi gotinan nayê vegotin. Memed Aksoy rewşa dawî ya li Kobanê anî ziman û piştî behsa serdestiya leşkerî ya hêzên YPG’ê kir, anî ziman ku ew hêvîdar e di dema herî kurt de DAIŞ ji Kobanê bê derxistin. Aksoy da zanîn ku Tirkiye ji rêveberiya xweser a Kurdan a li Rojava aciz e û destnîşan kir ku Tirkiyeyê demekê alîkarî dida El Nûsra û ev alîkariyên Tirkiyeyê bi rê û rêbazekê di kesayetiya DAIŞ’ê de dewam dikin. Aksoy got, “Di hedefa projeyên Tirkiyeyê yên weke Herêma Tampon û herêma li firîna balafiran qedexe de, ne DAIŞ rejîma Esad heye. Tirkiye dixwaze ji Sûriye heta Iraqê li seranserê sînor desthilatdariyeke Sunnî bibîne û dixwaze ev yek jî xizmetê ji armancên wê yên îdeolojîk re bike.” JINÊN CIWAN PÊŞEROJA XWE DI VÊ SÎSTEMÊ DE DIBÎNIN Ji bo pirsa “Çima ewqas jinên ciwan li eniya şer in” Aksoy ev bersiv da: “Ev yek bi sekna îdeolojîk a tevgera Kurd ve girêdayî ye. Ji wekheviya zayendî, civaka û sîstema demokratîk û komunal bawer dike. Ev mirov pêşeroja xwe di nava vê sîstemê de dibînin. Sîstema li Rojava hemû derdor û nasnameyan bi awayekî demokratîk di nava xwe de vedihewîne. Ev yek jî wê bibe sîstemeke model a ji bo Rojhilata Navîn. Lewma ev jin û ciwan pêşeroja xwe di nava vê sîstemê de dibînin û beşdar dibin.” DERXISTINA PKK’Ê JI ‘LÎSTEYA TERORÊ’ WÊ XIZMETÊ LI AŞTIYÊ BIKE Ji bo pirsa li ser derxistina navê PKK’ê ji ‘lîsteya terorê’ Aksoy diyar kir ku yekane rêya çareseriya li Tirkiyeyê derxistina navê PKK’ê ji ‘lîsteya terorê’ ye û got, “Eger Yekîtiya Ewropa dixwaze ji aştiya li Tirkiye û Rojhilata Navîn re xizmetê bike, hingî divê PKK’ê ji ‘lîsteya terorê’ derxîne. Bi vê yekê re wê pêvajoya aştiye ya li Tirkiyeyê bilez e. Derxistina PKK’ê ji ‘lîsteya terorê’ wê rewşa ‘qezenç bike-qezenç bike’ biafirîne.” 2 Çarşem, 22 Kewçer 2014 Bersiva Hefteya Borî Gotinên Pêşiyan “Gihayê hewşê tahl e.” “Bike lê nebêje.” Kobana Min Dixwazim te bikujim ey bindestî! Dixwazim wek volkanekê Bi ser te de birijim ey olperestî! Kobanistana minê Ma ava te heye? Ma nanê te heye? Ma guleyên te hene? Yan jî dilê xwe ji te re bişînim? Ehmeh Huseynî “Berxê mirî ji gur natirse.” “Bila mirov bêtext be, lê ne bêbext be.” “Bi benê dînan danekeve bîran.” “Bi ciwanî bike, bi pîrî bixwe.” MUHASEBECİNİZDEN MEMNUN MUSUNUZ? MUHASEBE │ SİGORTA │ MORTGAGE │ EMEKLİLİK │ DÖVİZ ÖDEMELERİ 185 Angel Place, Edmonton, London N18 2UD - Tel: 020 3397 2575 - Fax: 084 5280 1901 info@ulus-group.co.uk - www.ulus-group.co.uk T: 020 7923 08 38 │ M: 0742 948 14 90 │ E: haber@telgrafnews.com facebook.com/tegrafnewscom │ @telgrafnewscom Rojnameya Nûçeyan a Hefteyî Çarşem, 22 Kewçer 2014 439 “Ger Hûn li aliyê mirovahiyê bin, divê Hûn li cem Kurdan bin” Tevî ku li paytext Londonê tevahiya mehê bi çalakiyên piştevaniya Kobanê derbasbû, roja Yekşemê jî li navendê çalakiyek girseyî hat li dar xistin. Bi sedan Kurdistanî û dostên wan li pêşiya televizyona BBC kombûn û banga piştevaniya Kobanê kirin. Parlementerên Partiya Karkeran David Lammy û Jeremmy Corbyn jî tevlî çalakiyê bûn û ji girseyê re axivîn. Parlementer David Lammy di axaftina xwe de bal kişand ser rewşa Kobanê û wisa got: “Ger Hûn li aliyê mirovahiyê bin, divê Hûn li cem Kurdan bin.” Parlementer Jeremy Corbyn jî di axaftina xwe de banga alîkariya lezgîn kir û têkiliya di navbera Daîş û Tirkiye de pirsî. Rupel 4 Avukat Handan Özbek yönetiminde tecrübeli ekibimizle aşağıdaki alanlarda hizmetinideyiz: İltica / Ankara Antlaşması / Göçmenlik (Vize başvuruları - evlilik, ziyaretci, aile, oğrenci, vs. yüksek mahkeme temyiz ve itiraz başvuruları) İş yeri, lease ve ev alım satımı Kaza Davaları / Trafik kazaları Noter işlemleri / Noter tastik hizmetleri Yasal beyanameler İsim değiştirme belgesi Vasiyetname TEL: 02088092253 - FAX: 02088802252 - EMAIL: info@stanleygoldman.co.uk - ACİL: 07772990112 - 72A Grand Parade, Green lanes, London N4 1DU