İL : İSTANBUL TARİH : 01.11.2013 KONU : ALLAH’IN RIZASINA YÜRÜYÜŞ; HİCRET ْـــــــــــــــــــــــــــم هللاِ الرَّحْ مٰ ِن ال َّر ِح ِيم بِس ِ اج ِرينَ أ صا ِر َّ َوال َ واْلَ أن ِ سابِقُونَ أاْلَ َّولُونَ ِمنَ ا أل ُم َه ضوا ُ ض َى هللاُ َع أن ُه أم َو َر َ َوالَّ ِذينَ اتَّبَ ُعو ُه أم بِإ ِ أح ِ ان َر ٍ س َت ت أَج ِرى ت أَحتَ َها أاْلَ أن َها ُر َخالِ ِدين ٍ َع أنهُ َو اَ َع َّد لَ ُه أم َجنَّا فِيها أَبَدًا ٰذلِكَ ا ألفَ أو ُزا أل َع ِظي ُم َسلِ ُمون سلِ َم ا أل ُم أ اَ أل ُم أ:َوقَا َل النَبِ ُّى َعلَ ْي ِه ال َّسالَم َ سلِ ُم َمنأ َ ِِمنأ ل ُاج ُر َمنأ ه ََج َر َما نَ َهى هللا ِ َوا أل ُم َه،سانِ ِه َويَ ِد ِه َُع أنه Muhterem Müminler! Metnini okuduğum ayet-i kerime’de Rabbimiz: “İslam’ı ilk önce kabul eden Muhacirler ve Ensar ile iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlar da O’ndan razı olmuşlardır. Allah, onlara altından ırmaklar akan içinde ebedi kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük bir başarıdır”1buyurarak inançları uğruna hicret edenlerin, onlara destek olanların ve onları izleyenlerin faziletini beyan etmektedir. Resulullah (s.a.s)’da aynı konu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: “Bana iman edip Müslüman olan ve hicret edene cennetin kıyılarından ve ortasından birer ev verileceğine ben kefilim. Ve yine bana inanıp Müslüman olan ve Allah yolunda cihat edene de cennetin kıyılarından, ortasından ve en üst derecesinden birer ev verileceğine ben kefilim. Kim böyle yaparsa elde etmedik bir hayır, kaçınmadık bir şer de bırakmamış olur. Nerede ölürse ölsün fark etmez.”2 Hicret; Allah’a ibadete, insanî erdemlere, rahmet ve medeniyete gönlünü açanların zaferi; bu değerlere kapılarını kapatanların mağlubiyetidir. Hicret; Hakk’ın batıla galip gelmesi ve İslam’ı yaşamanın azmidir. Hicret; tevhid inancının kalplerde kökleşmesi için, gerektiğinde mal ve candan feragat etmektir. Hicret; toplumsal bütünlük ve kardeşçe paylaşımın, Ensar ve Muhacirin şahsında ortaya çıkmasıdır. Hicret; ilk Müslümanların inançları uğruna gösterdikleri fedakârlığın doruk noktasıdır. Hicret; nurun hayat buluşu, karanlığın aydınlığa dönüşüdür. Sevgili Kardeşlerim! Yüce kitabımız Kur'an, geçmiş peygamberlerin ve onlara iman eden insanların, inançlarını yaşamak istediklerinde hep engellerle karşılaştıklarından, hatta can ve mallarına kastedildiğinden yurtlarını terk etmek zorunda kaldıklarından bahsetmektedir. Sevgili Peygamberimiz ve ilk Müslümanlar da aynı akıbete maruz kalmışlardır.Bu göç bir kaçış değil, bilakis dinlerini yaşamak uğruna, yurtlarını Allah rızası için terk etme mükâfatını tercih etmektir. Zira ayet-i kerime’de şöyle buyrulmaktadır. “İman edip hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihat eden kimselerin mertebeleri Allah katında daha üstündür. İşte onlar başarıya erenlerin ta kendileridir.’ 3 Değerli Cemaat! Efendimiz ve ilk Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicretleriyle yeni bir dönem açılmıştır. Öncelikle Müslümanlar güven içinde yaşayacakları, maddi manevi hizmetlerini rahatlıkla yapacakları, ekonomik ve eğitim faaliyetlerini devam ettirecekleri bir vatana sahip olmuşlardır.Bu güven ortamı zaman içinde genişlemiş ve Müslümanlar dünyanın en önemli ilmî, dinî, öncüleri olmuşlardır. Bizlerde inancımızı yaşama hususunda zorluklarla karşılaştığımızda ilk Müslümanları örnek almalı, hakikat yolunda sabır ve metanetle çalışmalıyız. Hutbemi günümüz Müslümanlarına hicret ufkunu anlatan efendimizin hadisleriyle bitiriyorum;‘Hakiki hicret kötülükleri terk etmektir.’4 ‘Hakiki muhacir Allah’ın yasakladığı şeylerden kaçan onları terk eden kimsedir.’5 İstanbul Müftülüğü Hutbe Komisyonu 3 1 Tevbe, 9/100 2 Nesai,‘Cihad’ 19 Tevbe 9/20 İbn-i Mace,‘Fiten’ 2 5 Buhari, ‘İman’ 4 4